• Sonuç bulunamadı

2. OTOMOTİV SEKTÖRÜ FİNANSMANI, SATIŞLARA ETKİLERİ VE TEORİK

2.5. OTOMOTİV SATIŞLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE İLGİLİ LİTERATÜR

2.5.4. Reel Döviz Kuru ve Otomotiv Satışları

Reel döviz kurundaki değişimler de otomotiv satışlarını etkilemektedir. Bu etki iki şekilde gerçekleşmektedir. Döviz kuru düştüğünde (YTL değer kazandığında) ithal araçların satışı hız kazanmakta, döviz kuru yükseldiğinde (YTL değer kaybettiğinde) ise yerli araçların satışı hız kazanmaktadır. Kurun istikrara kavuşması, piyasaları yönlendirmek ve enflasyonu düşürmek açısından önemlidir. Kur arttığı zaman ithal motorlu araçlara olan talep azalmaktadır, satışlar yavaşlamaktadır. Kur dalgalandığında kredi bulmak güçleşmektedir. Faizler arttığı zaman ise, krediye olan talep azalmaktadır ve otomotiv satışları aynı şekilde düşmektedir. Faiz oranları bir yana bırakılırsa, ekonomik istikrarın sağlanması için ekonominin önünde nominal çıpa olarak tek seçenek enflasyon hedeflemesidir.

287 Yeldan, Erinç (2001) “Küreselleşme Sürecinde Türkiye Ekonomisi, Bölüşüm, Birikim ve Büyüme”,

İletişim Yayınevi, İstanbul.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, TCMB (2002), www.tcmb.gov.tr, (15 Haziran 2008).

288 Özince, Ersin (2006). “Bankacılıkta Risk Yönetimi”. Türkiye Bankalar Birliği. 25 Nisan. İstanbul. 289 OSD, “2006 Yılı Değerlendirme Raporu”, s.3.

Türkiye’de enflasyon hedeflemesine geçildiği için, döviz kuruna ancak kısa vadeli sınırlı müdahaleler olmaktadır. Çıpa görevini ise enflasyonun kendisi üstlenmiştir. Bretton Woods sistemi 1973 yılında sanayileşmiş ülkelerin döviz kurlarını dalgalanmaya bırakması ile yıkılmıştır; döviz kuru kontrollerinin terk edilip geçici olarak dalgalı döviz kuru rejimine geçilmesi ise süreklilik kazanmıştır. 1980’li yılların ortalarından itibaren başlayan ve 1990’lı yıllarda hızlanan küreselleşme eğilimiyle şekillenen yeni ekonomik yapıda dalgalı döviz kuru rejiminin döviz kurları belirsizliğini arttırdığına dair argümanlar ortaya atılmış ve döviz kuru değişkenliğinin uluslararası ticaret hacmi üzerindeki etkileri, hem ampirik alanda hem de teorik alanda araştırma konusu olmuştur. Enflasyon oranı, faiz oranı ve ödemeler dengesinin daha değişken hale gelmesi, sermayenin uluslararası boyutta hareketlilik kazanması, teknolojik gelişmeler ve spekülasyonlar, döviz kuru değişkenliğinin kaynağını oluşturmuştur290.

Bu bağlamda döviz kuru değişkenliği, döviz kurları riskinin de kaynağıdır ve dış ticaret hacmi üzerinde, özellikle de ödemeler dengesi üzerinde, kesin etkileri bulunmaktadır. Hooper ve Kohlhagen’e göre döviz kuru değişkenliği, riskten kaçınan tüccarlar üzerinde yüksek maliyete ve daha az dış ticaret hacminin oluşmasına neden olur291. Çünkü, ticari anlaşma tarihindeki döviz kuru ile ödeme

tarihindeki döviz kuru farklı olacağından, dış ticaret faaliyetinde bulunan ekonomik ajanların gelecekte elde edecekleri kar ile ilgili belirsizlik ortaya çıkar. Sonuç olarak, iki taraflı döviz kuru değişkenliği ticaret hacmini azaltır. Bir başka ifade ile, döviz kurlarındaki değişkenliğin artması, gelecekteki döviz kurlarında belirsizliğe sebep olacaktır. Böylece, döviz kurundaki değişkenlik bir risk oluşturacaktır.

Öbür taraftan, riskten kaçınma derecesi ve döviz kuru belirsizliğinin ihracat üzerindeki etkileri belirlemede önemli rol oynadığı savunulabilir. Sözgelimi, eğer bir otomotiv ihracatçısı riskten kaçınmak istiyorsa, döviz kuru değişkenliğinin artması beklenen otomotiv ihracat gelirinin marjinal faydasını arttıracaktır. Çünkü, otomotiv ihracatçısı bu durumda ihracat gelirinin azalmasından kaçınmak için daha fazla otomotiv üretimi yapmayı tercih edecektir. Bundan dolayı, döviz kuru

290 Hook, L.S., Boon, T.H., (2000), “Real exchange rate volatility and Malaysian exports to its major trading

partners”, Working Paper 6, Universiti Putra Malaysia.

291 Hooper, P., Kohlhagen, S. (1978). “The effect of exchange rate uncertainty on the price and volume of

international trade”. Journal of International Economics, 8 (4) November, p.483-511. 124

volatilitesinin otomotiv ihracatı üzerindeki etkileri pozitif ya da negatif olabilir ve teori bu ilişkiyi yalnız başına belirleyemez.

Döviz kurları ile alakalı teorik modellerin amacı ise döviz kuru davranışlarını yöneten ekonomi mekanizmalarını açıklayan bir anlayış oluşturmaktır. Diğer bir amaç ise, döviz kurlarının diğer önemli ekonomik değişkenler ile arasındaki ilişkiyi açıklayan tatmin edici açıklamalar sunmaktır. Reel döviz kurunun birçok modeli satın alma paritesini test etmektedir. Bu konudaki ampirik çalışmaların araştırmaları da sunulmuştur292. Edwards293, Elbadawi294, Cottani ve diğerleri295,

Ghura ve Grenness296 reel döviz kurunun denge değeri ile alakalı model

çalışmalar yapmışlardır.

Teori; dış ticaret ve döviz kuru volatilitesi arasındaki ilişkinin yönünü tek başına belirleyemediğinden dolayı, döviz kuru değişkenliğinin dış ticaret üzerindeki etkisi ampiriktir. Ayrıca, döviz kuru değişkenliğinin ihracat hacmi üzerinde negatif bir etkisi bulunmaktadır. Bu durumda otomotiv ihracatı da düşmektedir. İlave olarak, döviz kuru, faiz oranı ve enflasyon oranı birçok modellemede ara enstrümandır ve bunlarla ilgili birçok çalışma yapılmıştır297.

Döviz kurlarının değişkenliğinin298 artmasının dış ticaret üzerindeki etkisi, Bretton

Woods sisteminin yıkılmasından sonra iktisatçıların ilgisini çekmiştir. Ancak bu etkinin yönü konusunda bir görüş birliğine ulaşılmış değildir. Döviz kurlarındaki değişkenliğin artmasının dış ticareti olumsuz etkileyeceğinin ileri sürüldüğü teorik çalışmalar olduğu gibi, olumlu etkileyebileceğinin iddia edildiği çalışmalar da

292 Breuer, J.B. (1994): “An Assessment of the Evidence on PPP” in J. Williamson(ed.), Estimating

Equilibrium Exchange Rates, Washington; Institute for International Economics: p.245-277.

Bleaney, M and Mizen, P. (1993): “Empirical Tests of Mean Reversion in the Real Exchange Rates: A Survey”, Discussion Papers in Economics, no: 93/8, University of Nottingham.

293 Edwards, S. (1988): “Exchange Rate Misalignment in Developing Countries” (World Bank Occasional

Papers, no: 2), Baltimore: The John Hopkins University Press.

Edwards, S. (1989): “Real Exchange Rates, Devaluation and Adjustment”, Cambridge(Mass.): The MIT Press, p.65.

294 Elbadawi, I.A. (1994): “Estimating Long Run Equilibrium Exchange Rates” in J. Williamson (ed.),

Estimating Equilibrium Exchange Rates, Washington; Institute for International Economics: p.93-131.

295 Cottani, J.A., Cavallo, D.F. and Khan, M.S. (1990): “Real exchange rate behaviour and economic

performance in LDCs”, Economic Development and Cultural Change, 39, p.61-76.

296 Ghura, D. and Grennes, T.J. (1993): “The real exchange rate and macroeconomic performance in Sub-

Saharan Africa”, Journal of Development Economics, 42(1), p.155-174.

297 Güloğlu, B., Erdal, F. (2001). “Modelling Real Exchange Rate Behaviour with the Taylor Rule: An

Empirical Analysis”, Journal of Economics, p.67-79.

298 Belirsizlik doğrudan gözlemlenemediği için, ilgili literatürde, temsili gösterge olarak değişkenlik

(volatilite) kullanılmıştır.

vardır. Özellikle 1990’lı yıllarda yoğunlaşan ampirik çalışmalar, teorideki bu anlaşmazlığı çözüme kavuşturamamıştır. Döviz kuru değişkenliği ile dış ticaret arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki olmadığı bulgusuna ulaşan çalışmalar mevcuttur299.

Döviz kurundaki belirsizlik reel ihracatı negatif yönde etkilemektedir300. Türkiye

ekonomisi için döviz kuru belirsizliği ihracatı olumsuz etkilese de, bu etki kalıcı değildir. Döviz kuru belirsizliğinin dış ticareti olumsuz etkileyeceği görüşü, firmaların riskten kaçınma davranışına dayanmaktadır. Bu görüşe göre döviz kuru değişkenliğindeki artış riskten kaçınan firmaların maliyetlerini artırır ve daha az dış ticaret yapmalarına yol açar. Bunun nedeni ticari anlaşma yapılırken o andaki döviz kurunun kabul edilmesi, fakat ödemenin mal teslim edildikten sonra yapılmasıdır. Bu durumda döviz kurlarındaki değişmelerin öngörülemez hale gelmesi elde edilecek kârla ilgili belirsizlik yaratmakta ve uluslararası ticaretin faydalarını azaltmaktadır301. Fakat literatürde daha sonra yapılan teorik

çalışmalar, firmanın riskten kaçınma davranışının dış ticaret üzerindeki etkisinin belirsiz olduğunu göstermiştir. De Grauwe’ye göre döviz kuru değişkenliğindeki artışın ihracat üzerindeki etkisi riskten kaçınmanın derecesine bağlıdır302. İlave

olarak, uluslararası ticaret üzerine geliştirilen modeller de döviz kuru belirsizliğinin dış ticareti etkileyebileceğini göstermiştir303. Bu modellerde histerezis etkisi304

batık maliyetlerin305 ve döviz kuru belirsizliğinin birleşimiyle açıklanabilmektedir. Günümüzde hedge mekanizmaları (Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, Forward Anlaşmaları) mevcuttur.

299 Teorik ve ampirik literatür hakkında geniş bilgi edinmek için Cote (1994) ve McKenzie (1999)

çalışmalarına bakılabilir.

300 Öztürk, İ, Acaravcı, A. (2003). “Döviz Kurundaki Değişkenliğin Türkiye İhracatı Üzerine Etkisi: Ampirik

Bir Çalışma”, Review of Social, Economic and Business Studies, Vol.2, Fall 2002-2003, s.197-206.

301 Ethier, W. (1973). “International trade and the forward Exchange market”. American Economic Review,

63 (3) June, p.494-503.

302 De Grauwe, P. (1988). “Exchange rate variability and the slowdown in the growth of international trade”.

IMF Staff Papers, 35 (1) March, p.63-84.

303 Baldwin, R. & Krugman, P.R. (1986). “Persistent trade effects of large exchange rate shocks. NBER

Working Paper, No: 2017.

Dixit, A. (1989). “Hysteresis, import penetration and exchange rate pass-through”. Quarterly Journal of Economics, 104 (2) May, p.205-227.

304 Histerezis etkisi ile bu etkiye neden olan koşulların ortadan kalkmasından sonra görülen gecikmeli

etkiler kastedilmektedir.

305 Batık maliyetler ile firmanın piyasadan çıkması halinde geri alamayacağı; araştırma ve geliştirme,

pazarda yer edinme, sermaye yatırımı gibi harcamalarından kaynaklanan maliyetleri ifade edilmektedir. 126

Literatürde Türkiye’nin ele alındığı çalışmalar da mevcuttur. Özbay, 1988-1997 dönemine ait üçer aylık verileri kullandığı çalışmasında, Türkiye’de döviz kuru belirsizliğinin ihracat üzerinde istatistiki olarak anlamlı negatif etkisi olduğunu bulmuştur306. 1980-1996 dönemi üçer aylık verilerinin kullanıldığı Doğanlar

çalışmasında ise döviz kuru belirsizliğinin ihracatı olumsuz etkilediği bulgusuna ulaşılmıştır307. Bu paralelde, Türkiye’de 2006 yılı otomobil pazarı %15 azalarak

373 bin adet düzeyinde gerçekleşmiştir. Otomobilde ithalatın pazar payı %68 olmuştur. 2005 yılında olduğu gibi Avro değerinin enflasyon değerinin altında gerçekleşmesi, ithal otomobillerin cazibesini devam ettirmiş ve pazarın %68’inin ithal ürünlerden oluşmasına yol açmıştır308.

Hızlı büyüyen ve yurtiçinde tasarruf açığı bulunan ülkelerde yatırımların finansmanında yurtdışı kredilerinin payı yükselme eğilimindedir. Ancak, yüksek enflasyon ve istikrarsız ekonomik büyüme gibi olumsuz etmenler yerli para cinsinden borçlanmayı zorlaştırmakta ve bu doğrultuda da yabancı para borçların hem şirket hem de banka yükümlülüklerindeki payı artmaktadır. Bu bağlamda, 1995 Meksika krizi ve 1997 Asya krizi akademik çevrelerde artan bir ilgiye neden olmuştur. Krizlerin sonucu olarak nominal kurlarda ortaya çıkan yüksek oranlı değer kayıplarından dolayı, kriz sonrası yüksek enflasyon oranları ve ekonomik daralmalar yaşanmıştır309.

Bu paralelde Türkiye’de 1994 krizinde büyük oranlı bir devalüasyon yaşanmış, döviz kuru rejiminin değiştiği 2001 yılı krizinde ise kurun artış hızının önceden açıklanmış olduğu bir rejimden dalgalı kur rejimine geçilmiş ve Türk Lirası önemli ölçüde değer kaybetmiştir. 1994 yılında krizle birlikte reel GSYİH %6,2 daralmıştır. 2001 yılının ilk dokuz ayında da daralma oranı %8,3 olmuştur. Krizlerden sonra önemli ölçüde gerileyen iç talebe rağmen kurların fiyatlar üzerinde belirleyici etkiye sahip olması nedeniyle enflasyon düzeyinde önemli

306 Özbay, P. (1999). “The effect of exchange rate uncertainty on exports: a case study for Turkey”. CBRT

Discussion Paper, No: 9903.

307 Doğanlar, M. (2002). “Estimating the impact of exchange rate volatility on exports: evidence from Asian

countries”. Applied Economics Letters, 9 (13) October, p.859-863.

308 OSD, “2006 Yılı Değerlendirme Raporu”, s.4.

309 Berument, H., (2002). “Döviz Kuru Hareketleri ve Enflasyon Dinamiği: Türkiye Örneği”, Bilkent

Üniversitesi, Ankara, Mart, s.76.

oranlarda sıçramalar görülmüştür310. 1980-2006 yılları arasında Türkiye’deki reel

efektif döviz kuru endeksi aşağıda şekil 2-1’de sunulmuştur.

Şekil 2-1: Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi (1995=100)

Kaynak: TCMB resmi internet sitesinden (www.tcmb.gov.tr) alınan veriler ile şekil oluşturulmuştur.

Obstfeld ve Rogoff, reel döviz kuru ile ticaret dengesi arasında pozitif ama zayıf, dış ticaret haddi şokları arasında ise zayıf korelasyon olduğunu göstermiştir311. Bu

bulgu reel döviz kuru ile cari açık ilişkisi için dönemlerarası yaklaşımın önermesini teyit eder niteliktedir. Bir başka ifade ile, ilişkinin yönü net değil ama belirsizdir312.

Freund (2000) 1987 bazlı yıllık kişi başına düşen geliri 10,000 dolar üzeri olan 25 gelişmiş ülkeyi incelemiş ve reel döviz kuru değer kaybının ticaret dengesi üzerinde Marshall-Lerner Koşulu altında J-etkisi gösterdiğini bulmuştur. Bir başka ifade ile, değer kaybı başlangıçta kısa dönemde ticaret dengesini kötüleştirmiş, sonrasında cari dengenin iyileşmesine katkıda bulunmuştur. Ayrıca, döviz

310 OSD, “2006 Yılı Değerlendirme Raporu”, s.6.

311 Obstfeld, M., Rogoff, K. (1995). “The Intertemporal Approach to the Current Account”. Handbook of

International Economics, III.

Obstfeld, M., Rogoff, K. (1995). ‘‘The Six Major Puzzles in International Macroeconomics: Is There Any A Common Cause?’’. NBER Working Papers’’, 7777, http://www.nber.org/papers/w7777.

312 Yücel, Y. (2003). “Dynamics of the Current Account of Balance of Payments in Turkey”. 7. İktisat

Kongresi, 6-9 Eylül, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Ankara. 128

kurundaki nominal değer kaybının reelden daha yüksek olduğu da gözlemlenmiştir. Bu durum çoğu ülke için milli paradaki değer kaybının enflasyonu arttırıcı rasyonel etkisiyle de bağlantılıdır. Sonuç olarak, milli paradaki değer kayıpları otomotiv satışlarını olumsuz yönde etkilemektedir.