• Sonuç bulunamadı

Coğrafi ĠĢaretler ve Geleneksel Ürün Adları

3. TÜRK HUKUKUNDA MARKA HAKKININ KAZANILMASI (DOĞUMU)

1.2. Ticaret Sırasında Kullanılan Bir BaĢka ĠĢaret

1.2.3. Coğrafi ĠĢaretler ve Geleneksel Ürün Adları

Coğrafi iĢaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeĢleĢmiĢ ürünü gösteren iĢarettir. Coğrafi iĢaretler, belli özelliklerine göre menĢe adı ya da mahreç iĢareti olarak tescil edilir (SMK m. 34/1).

243 BĠLGE, Ticari Ad, s. 150. 244

BĠLGE, Ticari Ad, s. 151.

245 BĠLGE, Ticari Ad, s. 150.

246 Türk Patent ve Marka Kurumu, Marka Ġnceleme Kılavuzu (2015), s. 152

(https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/resources/temp/F9E4CFAF-A7AE-4FEA-8BCC- DA8B5C7DAB00.pdf;jsessionid=4AC15D69FE822C835F429E4B25A0AAFB) E.T. 20.06.2020

65

MenĢe adı veya mahreç iĢareti kapsamına girmeyen ve ilgili piyasada bir ürünü tarif etmek için geleneksel olarak en az otuz yıl süreyle kullanıldığı kanıtlanan adlar, aĢağıdaki Ģartlardan en az birini sağlaması hâlinde geleneksel ürün adı olarak tanımlanır:

i. Geleneksel üretim veya iĢleme yöntemi yahut geleneksel bileĢimden kaynaklanması,

ii. Geleneksel hammadde veya malzemeden üretilmiĢ olması (SMK m. 34/3).

Bir ürüne iliĢkin coğrafi iĢaret koruması ve geleneksel ürün adı koruması SMK çerçevesinde tescil yoluyla elde edilir (SMK m. 44/1, m. 45/1). Fakat diğer tüm sınai mülkiyet haklarından farklı olarak, tescil edilen coğrafi iĢaret ve geleneksel ürün adı hakkı tescil ettirene inhisari hak sağlamaz (SMK m. 44/7, m. 45/4). Tescilli coğrafi iĢaretler ve geleneksel ürün adları sicilde belirtilen Ģartlara uygun olan ürünlerin üretimi veya pazarlamasında faaliyet gösteren herkes tarafından kullanılabilir. Bu kiĢiler, tescil ettirene, coğrafi iĢaret ve geleneksel ürün adına yönelik üretim ve pazarlama faaliyeti gösterdiklerine dair bildirimde bulunur (SMK m. 46/1).

Coğrafi iĢaretlerin, sonraki bir marka baĢvurusuna karĢı korunmasına iliĢkin Kanun‘da iki hüküm bulunmaktadır. Bunlardan ilki SMK‘nın mutlak ret nedenlerini düzenleyen maddeleri arasında yer almaktadır (SMK m. 5/1-i). Bu maddeye göre, tescilli coğrafi işaretten

oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler marka olarak tescil edilemez.247 248

Madde gerekçesinde koruma kapsamının, tescilli coğrafi iĢaretin ilgili olduğu mal veya hizmetler gözetilerek belirleneceği söylenmiĢtir.249

Görüldüğü üzere bu fıkra yalnızca tescilli coğrafi iĢaretleri kapsamaktadır. Geleneksel ürün adlarını ise marka baĢvurusuna karĢı koruyan özel bir hüküm bulunmamaktadır.

247 Bu düzenleme mehaz 2017/1001 sayılı Tüzük‘teki 8/6. maddeye karĢılık gelmektedir. Ancak fark Ģudur ki,

mehaz Tüzük‘te tescilli coğrafi iĢaret bir nispi ret nedeni olarak düzenlenmiĢtir. Çağlar da, nispi ret nedeni olarak düzenlenmesi gerektiğini savunmaktadır. Yazar, madde gerekçesindeki “…müstakil bir sınai mülkiyet

hakkı olan coğrafi işaretlerin korunması amaçlanmıştır‖ ifadesinden hareketle, diğer müstakil sınai mülkiyet

haklarının (patent, tasarım, faydalı model vs.) neden mutlak ret nedeni olarak değil de nispi ret nedeni olarak düzenlendiğini eleĢtirmiĢtir (ÇAĞLAR Hayrettin, Sınai Mülkiyet Kanununun Marka Hukuku Alanında Getirdiği Önemli Yenilikler, BaĢkent Üni. Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 3, S. 1 Ocak 2017, s. 142). Karasu ise coğrafi iĢaretlerin bireysel olmayıp, kolektif nitelik taĢıdığı ve diğer haklara nazaran kamu menfaatini daha çok ilgilendirdiği gerekçesiyle düzenlemenin yerinde olduğunu ifade etmektedir (KARASU (SULUK / NAL)), s. 182).

248 Tescilli coğrafi iĢaretten oluĢan ya da tescilli coğrafi iĢaret içeren iĢaretlerin hangi durumlarda marka tescili

için ret sebebi olabileceği konusunda detaylı bilgi için bkz. Türk Patent ve Marka Kurumu, Marka Ġnceleme Kılavuzu (2019), s.361 vd. (https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/resources/temp/F6DF6A57-5157- 4F78-965D-3FE0065055A2.pdf) E.T: 20.06.2020.

249

Kanımca gerekçedeki ―hizmetler‖ kelimesi sehven yazılmıĢtır. Zira coğrafi iĢaretler, hizmetler için tescil edilemez. Kanun‘un kendi ifadesiyle, coğrafi iĢaret, ürünü gösteren iĢarettir.

66

Ġkinci düzenleme ise SMK‘nın ikinci kitabı olan Coğrafi ĠĢaretler ve Geleneksel Ürün Adları baĢlığı altında yer almaktadır (SMK m. 48). Bu maddeye göre coğrafi işaretin

tescilinden sonra 44. maddede belirtilen biçimlerde veya tescile konu coğrafi işaretle ilgili mal veya hizmetler için kullanılmak üzere yapılan marka başvurusu reddedilir, tescil edilmiş ise dava yoluyla hükümsüz kılınabilir.250 Bu madde yalnızca coğrafi iĢaretleri düzenlemiĢtir; geleneksel ürün adlarını düzenlememiĢtir. Madde gerekçesine göre, bu düzenleme ile tescilli bir coğrafi iĢaret varken bu coğrafi iĢaret ile aynı ibareli bir marka baĢvurusunun yapılması halinde bu baĢvurunun reddedilmesi; tescil edilmiĢ ise hükümsüz kılınabilmesi amaçlanmıĢtır. Özetle, tescilli coğrafi iĢaretler özel olarak düzenlenerek korunmaktayken; geleneksel ürün adları tescilli olsalar bile kendilerine özgü özel hükümlerle marka baĢvurusuna karĢı korunmamaktadırlar. Bu noktada geleneksel ürün adlarının SMK m. 6/6 kapsamında korunabilme imkânı üzerine düĢünmek gerekir. Bilindiği üzere SMK m. 6/6‘nın koruma alanı; kiĢi ismi, ticaret unvanı, fotoğraflar, telif hakkı veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkıdır. Geleneksel ürün adları bunlar içinde fikri mülkiyet hakları kategorisine girebilecek midir?

Pozitif düzenlemeye baktığımızda SMK m. 2/1(ı)‘da geleneksel ürün adları bir sınai mülkiyet hakkı olarak sayılmamıĢtır. Benzer Ģekilde AB hukukunda da sınai mülkiyet hakkı olarak kabul edilmemektedir. Buna sebep olarak, geleneksel ürün adlarına iliĢkin düzenlemelerin belirli bir coğrafî alana özgü olmayan ve tüm üreticilerin kullanımına açık olan üretim tekniklerini düzenlemek amacıyla kabul edilmiĢ olması gösterilmiĢtir.251

Öğretide bir görüĢ bu durumu, geleneksel ürün adlarını coğrafi iĢaretlerle karĢılaĢtırarak haklı olarak eleĢtirmiĢtir. Bu görüĢe göre, bir hak tipinin herkesin kullanımına açık olması ve tescil sahibine tekel hakkı vermemesi ilgili hakkın sınai mülkiyet hakkı olarak nitelendirilmemesine gerekçe oluĢturamaz. Bu sebeple geleneksel ürün adlarına sınai hak niteliği tanımak, hak sahiplerini etkin biçimde korumak anlamında yerinde olacaktır.252

Öyleyse geleneksel ürün adlarının da bir fikri mülkiyet hakkı olduğu kabulünden hareketle ve coğrafi iĢaretlerin de zaten Kanun tarafından fikri mülkiyet hakkı olarak tanınması sebebiyle bu iki hak türünün de tescilli olduğu hallerde SMK m. 6/6 kapsamında

250 Bu maddenin 3. fıkrasında ise bu defa markayı koruyucu bir düzenleme yapılmıĢtır: Tescilli bir markanın

sahip olduğu itibar, ün ve kullanım süresi de göz önünde bulundurularak bu marka ile aynı veya benzer olması sebebiyle markanın varlığına zarar verici veya gerçek kaynağı konusunda yanıltıcı olacak nitelikteki adların coğrafi işaret veya geleneksel ürün adı olarak tesciline, önceki tarihli hak sahibinin itirazı üzerine izin verilmez

(SMK m. 48/3).

251 YILDIZ Burçak, Sınai Mülkiyet Kanunu Açısından Geleneksel Ürün Adları, ĠnÜHFD- Cilt:9 Sayı:1 Yıl

2018, s. 37.

67

korunacağı söylenebilir. Buna karĢın tescilsiz coğrafi iĢaretler ve tescilsiz geleneksel ürün adları ise SMK m. 6/3 kapsamında korunabilecektir.

Coğrafi iĢaret ve geleneksel ürün adlarının, hiç tescil iĢlemine konu olmaması halinde tescilsiz olmaları söz konusu olabilirken253

, tescilin sağladığı hak ve sorumluluktan vazgeçilmesi (SMK m. 52) sonucunda hakkın terkin edilmesi halinde de tescilsiz olarak fiilen hayatlarına devam etmeleri mümkündür. Bu durumda ortada resmi bir ‗kullanım denetimi‘ mekanizmasının (SMK m. 49) olduğundan bahsetmek güç olsa da üretici grupları tescilde kullanım için belirtilen Ģartlara uymak suretiyle fiilen kullanmaya devam edebilirler.254

Coğrafi iĢaret veya geleneksel ürün adını tescil ettiren, tescilin sağladığı haklarından ve kullanımın denetimiyle ilgili sorumluluklarından vazgeçebilir. Vazgeçme talebi Coğrafi ĠĢaret ve Geleneksel Ürün Adı Bülteni‘nde yayımlanır. Bültendeki yayımı takip eden üç aylık süre içerisinde tescil baĢvurusunda bulunma hakkına sahip olanlar (36. maddede sayılanlar) tarafından tescil ettiren kiĢiye iliĢkin değiĢiklik talebinde bulunulması hâlinde, bu talep 43 üncü madde hükümleri çerçevesinde incelenir. Üç aylık süre içerisinde tescil ettiren kiĢiye iliĢkin değiĢiklik talebinde bulunulmaması hâlinde, coğrafi iĢaret veya geleneksel ürün adı tescili üç aylık sürenin sonunda Kurum tarafından sicilden terkin edilir (SMK m. 52). Bu durumda coğrafi iĢaret veya geleneksel ürün adı tescilsiz hale gelmiĢ olur. ĠĢte bu durumda ilgili kiĢiler tescilsiz biçimde kullanılan bir coğrafi iĢaret veya geleneksel ürün adına dayanarak SMK m. 6/3 kapsamında marka baĢvurusuna itiraz edebilirler.

253

Aksi yönde bir görüĢ olarak, coğrafi iĢaret ve geleneksel ürün adı tescilinin kurucu etki doğurduğu, baĢka bir ifadeyle gerçek hak sahipliği ilkesinin coğrafi iĢaretler ve geleneksel ürün adları bakımından kabul edilmediği ifade edilmiĢtir. Gerekçe olarak ise SMK m. 33/1, m. 44/1 ve m. 45/1 maddeleri gösterilmiĢtir (ERGÜN, C. 1 s. 331). Bu maddeler özetle coğrafi iĢaret ve geleneksel ürün adı korumasının SMK çerçevesinde tescil ile elde edileceğini düzenlemektedir. Oysa bu düzenlemelerle ifade edilmek istenen hakkın doğumu değil, SMK ile

sağlanan korumanın tescil ile doğumudur. Daha önce belirtildiği üzere, aynı esas markalar için de geçerlidir.

SMK m. 7‘de bu Kanun‘la sağlanan korumanın tescil yoluyla elde edileceği yazılır.

254

Bu durumda artık coğrafi iĢaret veya geleneksel ürün adına iliĢkin amblem kullanılmamalıdır. Zira amblem coğrafi iĢaretler ve geleneksel ürün adlarının 6769 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak tescil edilmiĢ olduğunu gösteren iĢareti ifade eder (Amblem Yönetmeliği m. 3/1-a). SMK Yönetmeliğindeki tanımıyla amblem, coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adlarının 6769 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak tescil

edilmiş olduğunu gösteren ve Kurum tarafından oluşturulan; tescil edildiği adla birlikte ürün veya ambalajı üzerinde kullanılan ya da niteliği gereği ürünün kendisi veya ambalajı üzerinde kullanılamadığı durumlarda kolayca görülebilecek şekilde hak sahibi kullanıcılar tarafından uygulanan […] işarettir (SMKY m. 3/1-a).

Amblemin nasıl olması gerektiği Amblem Yönetmeliği‘nde ve ekinde gösterilmiĢtir. Yine bu yönetmeliğe göre tescilli adın türüne göre Ek-1‘de yer alan amblemlerden uygun olanı kullanılır ve amblem üzerinde değiĢiklik yapılamaz (m. 4/5). Amblem, coğrafi iĢaret veya geleneksel ürün adını kullananlar tarafından Kurum‘un resmi internet sitesinden temin edilir (m. 5). Kullanımı denetleyen merci, amblemin kullanımını da denetler (SMKY m. 45/3). Görüldüğü üzere amblem, tescilli coğrafi iĢaret ve geleneksel ürün adı bakımından ve Kurum tarafından belirlendiği Ģekliyle kullanılabilir. Her ne kadar Kanun‘da veya yönetmeliklerde bir yaptırım öngörülmemiĢ ise de, tescilsiz olanların amblem kullanma yetkisi yoktur.

68

Benzer Belgeler