• Sonuç bulunamadı

6. Arguvan’ın Tarihi, Coğrafi ve Sosyal Yapısı

2.1. Cem Töreni

2.1.1. Cem Töreni ile İlgili İnanış ve Uygulamaların Değerlendirilmesi

edilen kutsal yerlere mabet denmektedir. Her dinde ve gruplarda mabet kelimesi farklı şekillerde kullanılmaktadır. Söz gelimi İslam’da mescit, Yahudilikte sinagog, Hıristiyanlıkta kilise bu durumun en güzel örneklerindendir.368 Konuya bu bağlamdan

bakıldığında Alevilikte de topluca ibadet edilen kutsal mekânlara cemevi ismi verilmektedir.369 Bu yönüyle cemevi dinlerdeki ibadet yerlerine benzemektedir.

Yörede en önemli dinsel törenlerin başında cem ayini gelmektedir. Anadolu Aleviliği’nde cem ibadetine Ayin’i Cem, Ali Cemi, İçeri Kurbanı isimleri de verilmektedir. Bu dinsel ayinin kış aylarında ve Cuma akşamı yapılması temel kurallardandır.370

Tarihi süreç içerisinde cemevi; dergâh, tekke, zaviye olarak isimlendirilmiştir. Özellikle Ahmet Yesevi Dergâhı, Hacı Bektaş Veli Dergâhı ve XIII. yüzyılda yapılan Seyit Gazi Dergâhı “meydanevi, kırklar meydanı” isimleri ile Mevlevilikte ise bu mabetler “huzur, huzur-ı pir, pir evi, pir makamı” olarak anılmıştır. Cumhuriyet dönemi ile beraber tüm bu ibadethaneler cemevi kelimesi ile kullanılmaya başlanmıştır.371

Anadolu Aleviliği’ndeki ortak görüşe göre cem ibadetinin temeli Miraç sonrası

“kırklar Cem’ine” dayandırılmaktadır.372 Eski Türklerde kırk sayısı önem arz

etmektedir. Oğuz kağan destanında Oğuz Bey’in kırk günde konuşup yürümesi, Kaf dağının etrafını kırk günde aşması önemli motiflerdir. Ayrıca Battalgazi, Danişment Gazi gibi yörede hüküm sürmüş kişilerin kahramanlar etrafında yer etmiş önemli kırk Alp ve kırk Erendir.373 Son zamanlarda beş bin yıl önce Sümerlerden günümüze ulaşmış

367 Abbas Yıldırım, a. g. e., s. 75.

368 Ahmet Güç, Dinlerde Mabed ve İbadet, Düşünce Kitapevi Yay., İstanbul 2011, s. 3-4. 369 Esat Korkmaz, Ansiklopedik Alevilik Bektaşilik Terimleri Sözlüğü, s. 73.

370 Mehmet Yaman, Alevilikte Cem, Can Yay., İstanbul 2012, s. 7; Esat Korkmaz, Dört Kapı Kırk Makam, s. 251.

371 Ali Rıza Uğurlu, Aşk-ı Muhabbet, Seçil Ofset, İstanbul 2009, s. 69-70. 372 Ali Yaman, Alevilik-Kızılbaşlık Tarihi, Nokta Kitap, İstanbul 2007, s. 222. 373 Mehmet Yardımcı, Destanlar, Ürün Yayınları, Ankara 2007, s. 50-69.

79

bir silindir tabletinde Ayin’i Cem’in hazırlık bölümleri ve on iki hizmetli değişik figürlerle anlatıldığı görüşü ortaya atılmaktadır.374

İslam dininde ise temiz olan her yer ibadet için kullanılabilir. Her üç dinde de ibadeti din adamları yönetir.375 Alevilikte de din adamı olan dedeler Tanrı ile insanlar

arasında aracı bir konumdadır. Yapılan niyazlarda “Hakk’a” denilmesi ifadesi bu durumun bir göstergesi olarak kabul görmüştür.376 Hristiyanlıkta buna benzer bir durum söz konusudur. İsa için Tanrı ile insanlar arasındaki sözü ileten kişi olarak belirtilmektedir.377

Cem ibadetinin cuma akşamı yani perşembeyi cumaya bağlayan akşam yapılmasının gerekçesi Kur’an’ı Kerim’de şu ayete dayandırılmaktadır: “Ey inananlar,

Cuma günü toplu yakarış için çağrıldığınız zaman hemen Hakk’ı anmaya koşun ve işlerinizi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha iyidir.”378 “Ey inananlar” ifadesi ile

cem ayininin topluca yani; kadın erkek birlikte yapılması gerektiğinin bir göstergesi olarak kabul edilmiştir.379 Cem ibadetinin toplu bir şekilde yapılması, Menakıbu’l-

Kudsiye ve Menakıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli’de geçmiştir. Baba İlyas’ın Amasya yakınlarında bulunan Çat Köyü’nde yetmiş iki bin müridi olduğu, bu müritlerin erkek ve kadın bir arada ibadet ettikleri ve birbirlerine karşı herhangi bir kötü niyet beslemedikleri belirtilmektedir. Başka bir rivayette ise Rum erenlerinin, bacı denilen kadın velilerle bir arada oturdukları bilinmektedir. Anadolu Aleviliği’ndeki Ayin’i Cem ile Eski Türklerdeki şu iki olayda benzerlik göstermesi açısından önemlidir: Özellikle kurban törenlerinde kadınların bu ayin için bir çadır hazırladıkları, akşamında da bir ateş yaktıkları bilinmektedir. Bu ayini yönetmek için törene önce şamanın daha sonra da eşleriyle erkeklerin geldikleri belirtilmektedir. Benzer başka bir törende de Altaylı Türkler erkek ve kadın bütün yetişkinler akşam bir evde daire halinde oturmaktadır. Yakutlarda bu ayine Isı-ah adı verilir. Bu ayin sırasında orada bulunanlar birbirlerinin ellerinden tutup bir daire meydana getirmekte ve daha sonra “hu hu” diyerek raks etmektedirler. Yapılan törenlerin bir bölümünde de şaman yalnız dans etmektedir. Sonrasında dokuz erkek ve dokuz kadının kendisine eşlik ettiği belirtilmektedir. Bu uygulama ve inanışlar İslam dininin kabul edilmesinden sonra göçebe Türkler arasında

374 Erdoğan Çınar, Aleviliğin Gizli Tarihi, s. 108. 375 Ahmet Güç, Dinlerde Mabed ve İbadet, s. 278-279. 376 Ali Selçuk, Tahtacılar, s. 104.

377 James L. Cox, a. g. e., s. 153. 378 Cuma Suresi, 9.ayet.

değişiklik gösterip tarihi süreç içerisinde Ayin’i Cem şekline dönüşmüştür.380 Şaman

ayinlerinde ateş ve ocak ön plandadır. Buradan hareketle Alevilikte ateş kültünün ortaya çıktığı görülmektedir. Cem törenlerinde çerağ uyandırılmadan (ateş) tören sonlandırılmamaktadır.381

Hıristiyanlıktaki vaftiz ile cem töreni öncesi alınan abdestin şekil olarak birbirlerinin aynısı olduğu belirtilmektedir.382 Hıristiyanlıktaki vaftiz genel olarak

Hıristiyan olacak olan kişilere papaz tarafından yapılan bir giriş ritüeli olarak kabul edilmektedir. Bu ritüelde su serpme, bedeni kısmen veya tamamen yıkamak şeklinde bir uygulama vardır.383

Yörede yapılan cem törenlerinde bağlama önemli bir yer teşkil etmektedir. Anadolu Aleviliği’nde de olduğu gibi bağlama “telli Kur’an” anlamında kullanılmaktadır. Bağlama olmadan cem törenleri icra edilmemektedir. Bağlama çalan bu kişiye de “zakir” denilmektedir. Zakir aynı zamanda on iki hizmet sahiplerindendir. Yörede yapılan törenlerde başta Görgü Cemi bağlama ve zakir olmadan icra edilmemektedir. Eski Türk tarihine baktığımızda Anadolu Aleviliği’ndeki bağlamanın yerini kopuz almaktadır. Eski Yenisey Kırgızları’nın düzenledikleri şaman ayinlerinde saz çaldıkları bildirilmektedir. Günümüzde Kırgız Kazak baksıları hala kopuz kullanılmaktadır. Oğuzlarda, İslam dinini kabul etmelerinden sonra ozanlar kopuzu kutsallaştırmıştır. Bunun en güzel örneği Dede Korkut’un ad verirken, meydana çıkarken ve alkış (yani dua) ederken kopuz çalmasıdır.384

Anadolu Aleviliği’nde cemlerde yapılan bir başka uygulama da semahtır. Semah ritüeli geleneksel Türk çalgısı olan bağlama (saz) eşliğinde dönülür. Bu ibadette Tanrı’ya ulaşma ön plandadır. Haşr suresinin 24. ayeti semah dönülmesine delil olarak gösterilmektedir.385 Bazı Alevi yazarları semahın kaynağının eski Türk kültürü

olduğunu belirtmişlerdir. Eski Türklerdeki raks alışkanlığının İslami dönem sonrası değiştirilmiş hâli olarak görülmüştür.386 Bu bağlamda Göktürklerin bir top üstünde

durarak kollarını yana kaldırıp diğer ayakla döndükleri belirtilmiştir. Bu şekildeki bir

380 Ahmet Yaşar Ocak, Alevi Bektaşi İnançlarının İslam Öncesi Temelleri, s. 175-179. 381 Ali Tayyar Önder, a. g. e., s. 143.

382 Nejat Birdoğan, Alevilik Anadolu’nun Gizli Kültürü, s. 445.

383 Suat Yıldırım, Mevcut Kaynaklara Göre Hıristiyanlık, Din İşleri Yüksek Kurulu, Ankara 1987, s.

144-145.

384 Abdulkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm Materyaller ve Araştırmalar, s. 93.

385 Alper Çağlayan, “Alevilikte Semah Olgusu”, Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, S: 14, Ankara

2000.

81

uygulamanın Çin’de ortaya çıkarılan bir mezar duvarındaki tasvirlerden anlaşılmıştır. Göktürklerin davul eşliğinde yaptıkları dansın aynısının (Kengere rakslarının) Çin saraylarında da yapıldığı kaynaklarda ifade edilmiştir.387 Anadolu Aleviliği’ndeki

semah ile Mevlevi ayinindeki sema birbirine benzerlik göstermektedir. Günümüz Çin Uygurlarının törenlerde yapmış oldukları figürler ile Arguvan yöresindeki cemlerde dönülen semah çoğu yönden aynı özellikleri taşımaktadır.388