• Sonuç bulunamadı

Birinci ve İkinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

5.1. Sonuçlar

5.1.1. Birinci ve İkinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

Birinci ve ikinci alt problemde öğretmen ve öğrencilerin eylem planlarına ilişkin görüşleri, karşılaşılan problemler ve öğrencilerin görevleri tamamlama durumları incelenmiştir. Birinci ve ikinci alt problemlerden elde edilen bulgulara göre aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

Basamaklandırılmış ters yüz öğrenme modeli kapsamında ders sürecinde görevlerin basamaklandırılması ve öğrenciye istediği görevi seçme şansı sunulması, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarını karşılayarak öğrenme sorumluluğunun onlara bırakılmasına, derste daha etkili öğrenmelerine ve motivasyonlarına olumlu katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan araştırmalar da basamaklı öğretimin öğrencilerin derse karşı tutumlarını ve aktif katılımlarını olumlu yönde etkilediğini göstermektedir (Biçer, 2011; Duman ve Özçelik, 2017; Kılınçaslan ve Şimşek, 2015; Yılmaz, 2010). Çünkü öğrenci başarılarının ve motivasyonlarının artması için öğrencilere öğrenecekleri hakkında seçenekler sunulması, öğrencilerin görüşlerini özgürce açıklayabilmesi ve çoklu öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanılması oldukça önemlidir (Turner, 2011). Öğretmen öğrenme ortamında, öğrencilerin çevreleriyle daha fazla etkileşimde bulunmalarına, dolayısıyla zengin öğrenme yaşantıları geçirmelerine olanak sağlayacak etkinlikleri düzenlemelidir (Yeşilyurt, 2013). Çünkü öğrenci, öğrenme ortamıyla ne kadar iç içe olursa öğrenmenin etkililiği de o derece artar (Mclean, 2012). Bunun yanında öğrenmenin kalıcı hale gelebilmesi için, öğrenenin zihinsel yeteneklerini kullanmasının yanı sıra bu sürecin sorumluluğunu taşıması da oldukça önemlidir (Ev, 2010).

Öğrencilere görevlerini seçme şansı verildiğinde grup çalışmalarına yönelik görevleri tercih ettikleri, bu durumun da dersin eğlenceli geçmesine, aktif katılımın, motivasyonun ve öğrenciler arası yardımlaşmanın artmasına ve etkili öğrenmelerini gerçekleşmesine katkıda bulunduğu görülmüştür. İdeal bir sınıfta da tüm öğrenciler, diğer öğrencilerle birlikte çalışır, eğlence ve keyif için arkadaşlarıyla öğrenme sürecine katılır ve kendi bağımsız öğrenmesinin sorumluluğunu alırlar (Johnson, Johnson ve Smith, 2014). Grup çalışmasından, bireylerin ayrı ayrı çalışmasının toplamından fazlası ortaya çıkar ve bir konuyu başarmak için örgütlenerek bir araya gelen insanlar, hayatın her alanında başarılı olurlar. Öğrenciler de bu süreçte birbirlerinin başarması için örgütlenir ve ortak sorumluluk alırlar (Hendrix,1996: 333). Yapılan araştırmalar da öğrencilerin birbirleri ile çalışmalarını gerektirecek yöntemlerinin öğrenci başarılarını (Nam ve Zellner, 2011; Meral ve Şimşek, 2014; Özdoğan, 2008; Shy-Jong, 2007; Slavin, 1996; Yıldırım, 2010; Yıldız, 2012) ve motivasyonlarını (Arısoy, 2011; Yıldırım, 2010) arttırdığını göstermektedir. Bu durum bu araştırmanın sonuçlarının literatürle örtüştüğünü göstermektedir.

C basamağı görevlerinin konunun ve kelimelerin öğrenilmesini sağladığı; A basamağı görevlerinin ise kalıcılığı sağlamada ve konuşma becerilerinin gelişmesinde etkili olduğu görülmüştür. B basamağındaki eğitsel oyun (bingo, zar oyunları vb.) ve role play gibi etkinliklerin ise öğrencilerin cümle kurma, soru sorma ve cevaplama becerilerinin gelişmesine katkı sağladığı ve motivasyonlarını arttırdığı görülmüştür. Öğretim sürecinde oyunların kullanılması öğrencileri öğrenmeye motive eder ve sıkıcı olan görevlerden zevk almasını sağlar (Hanus ve Fox, 2015). Matsumoto (2016) tarafından yapılan araştırmada da oyunların ters yüz öğrenme modeline destek sağlayacağı ifade edilmektedir. Yapılan araştırmalar da eğitim ortamında farklı ve çeşitli oyunların kullanılmasının öğrenci başarısını (Sırakaya, 2017; Su ve Cheng, 2015), motivasyonunu (Sırakaya, 2017; Su ve Cheng, 2015; Yıldırım ve Demir, 2016) arttırdığı ve aktif katılım sağladığı (Sırakaya, 2017; Di Bitonto, Corriero, Pesare, Rossano ve Roselli, 2014) görülmektedir.

B basamağı görevlerinin öğrencileri diğer basamaklara göre daha fazla zorladığı görülmüştür. Ancak bu durumun öğrencilerin görevi yarım bırakmalarına neden olmadığı aksine öğrenmeleri üzerinde olumlu katkı sağladığı sonucuna

ulaşılmıştır. Çünkü öğrencilere zorlayıcı görevler, başarılması mümkün ve anlamlı etkinlikler sağlanması ve onların çabalarının desteklenip cesaretlendirilmesi, öğrencilerin kendi inisiyatiflerine dayanan sağlam bir başarı duygusu geliştirmelerini sağlar (Pajares, 2007, 134).

“Dart Oyunu”nda öğrenciler arası iletişim problemi yaşanması ve etkinliğin çok uzun süremesi sonucunda “Dart Benim” etkinliği geliştirilmiştir. Bu uygulamada geliştirilen “Dart Benim” etkinliğinde öğrencilerden grup halinde bir dart hazırlamaları ve darta koydukları sayı kadar soru hazırlamaları istenir. Daha sonra grupların dartları ve soruları değiştirilir. Her grup kendine denk gelen dartı oynamaya başlar. Belli sayıda soru cevaplandığında oyun bitirilmiş olunur. Bu şekilde öğrencilerin işbirlikli çalışmaları sağlanmış ve konuyu öğrenerek konuşma becerilerinin geliştirilmesine katkıda bulunulmuştur.

Tamamlanan görevlerin değerlendirilmesi, görev kağıtlarının imzalanması ve ders sürecinde çalışma gruplarının oluşturulmasının öğrencilerin birbirlerini beklemelerine ve sınıf yönetimi konusunda sıkıntılara sebep olduğu görülmüştür. Grupların derse girmeden önce öğrencilerin kendileri tarafından oluşturulmasının ise sınıf yönetimini kolaylaştırdığı, zamanı etkili kullanmayı, planlamaya uygun etkinliklerin yürütülmesini ve öğrenciler arasında uyumlu çalışmayı sağladığı görülmüştür. Literatürde de ters yüz öğrenme modelinin uygulandığı sınıflarda sınıf yönetimi ve zaman yönetimi konusunda sıkıntılar yaşanabileceği (Danişman, vd. 2017; Boyacı, vd. 2017) ve öğrencilerin görevlerini yerine getirme hızları eşit olmadığı için bazı öğrencilerin projelerini yetiştiremeyeceği bazı öğrencilerin ise projelerini erken bitirerek sınıfta beklemekten sıkılabilecekleri (Danişman, vd. 2017; Boyacı, vd. 2017; Thoms, 2012) ifade edilmektedir.

Yeni bir sistem olduğu için alışma süresinin gerekli olduğu, bu sürede rehberliğe daha fazla zaman ayırarak hızlı ve kısa sürede dönüt sağlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin çoğunun 7. haftada yeni uygulamaya alışabildikleri ve bu durumun da daha az rehberlik ve dönüt ihtiyacı hissedilmesini, öğrencilerin görevlerini zamanında tamamlamasını ve sınıf yönetimini kolaylaştırdığı görülmüştür. Gençer (2015) ve Turan ve Göktaş (2015) da yaptıkları çalışma sonucunda bazı öğrencilerin alışmış oldukları sistemin dışına çıkmayı

benimsemelerinin zaman aldığını ve sistemi tanıma ve işleyişi ile ilgili bazı öğrencilerin önyargılı olabildiğini ifade etmiştir.

Teknolojik problemlerin, görev sayısının fazla olmasının, grupların derste oluşturulmasının ve yeni göreve başlanmak için öğretmenin beklenmesinin öğrencilerin görevlerini zamanında bitirmelerine engel olduğu görülmüştür. Bu sebeple basamaklandırılmış ters yüz öğrenme modelinde görevlerin çok fazla olmaması gerektiği, grupların önceden belirlenmesinin, yeni göreve başlamak için öğretmenin beklenmesinin önüne geçilmesinin ve farklı teknolojilerin de alternatif olarak kullanılmasının görevlerin tamamlanması ile ilgili sıkıntıları çözdüğü sonucuna ulaşılmıştır. Literatürde de ters yüz öğrenme sürecinde görevlerin fazla olmasının ve teknolojik araçların eksikliğinin öğrenme sürecini olumsuz etkilediği ifade edilmektedir (Akgün ve Atıcı,2017; Musib, 2014; Turan ve Göktaş, 2015).