• Sonuç bulunamadı

1.4. Bitlis’te Belediye

1.4.2. Belediye Meclisi ve Faaliyetleri

1871 tarihli Vilayet Nizâmnâmesi’nde vali, mutasarrıf ve kaymakam bulunan şehirlerde bir belediye meclisinin kurulacağı belirtilmiştir. Belediye meclisi bir reis, altı üye ile müşavir statüsünde birer mühendis ve tabip üyeden oluşmaktaydı. Meclis reisi, valinin onayıyla atanacaktı. Meclis üyeleri, mahalle ihtiyar heyetleri tarafından belirlenen adaylar arasından hükümetçe tayin edilecekti. Meclis üyelerinin yarısı her yıl

yenilenecekti. Böylece meclis üyelerinin yarısı iki yılda bir yenilenmiş olacaktı379.

375Bitlis Belediye Başkanı Şaban Efendi, vilayet idare meclisinin bu konuda açmış olduğu soruşmadan

beraat etmesine rağmen, İstinaf Mahkemesi’nin kararıyla bu suçtan dolayı bir aylık maaştan kesme cezası almıştır. BOA. DH. MTV. 36/36, 05 C 1330 (22 Mayıs 1912).

376 Bitlis Belediye Başkanı İbrahim Edhem Efendi, Bitlis’te şahsi vergilerini vermemek için dükkânlarını

kapatan esnafa destek verdiği iddiasıyla görevden alınarak Mamuratülaziz vilayetine sürgüne gönderilmiştir. Burada on dokuz ay kaldıktan sonra Bitlis’e geri dönmesine izin verilmiştir. Fakat geri dönmesine rağmen göreve iadesi yapılmamıştır. Sürgündeyken eşini kaybetmesi ve ailesinin diğer fertlerinin muhtaç duruma düşmesi ziyadesiyle onu etkilemiştir. Bundan dolayı otuzdan fazla dilekçe ile Sadarete ve Dâhiliye Nezareti’ne durumunu izah etmeye çalışmıştır. Nihayetinde suçsuzluğu ispat edilmesine rağmen yine de eski statüsüne geri dönememiştir. Sürgüne gönderilmeden önce Bitlis’te kaymakamlıktan maarif müdürlüğüne, mahkeme azalığından Bitlis vilayet gazetesi muharrirliğine kadar birçok kademede otuz yıldan fazla hizmeti olmasına rağmen Bitlis Valisi Ferid Paşa’nın isteği ve çabasına binaen sürgüne gönderilmekten kurtulamamıştır. Mamuratülaziz vilayetinde matbaa müdürlüğüne tayin edilmiş ise de maaş durumunun düşük olmasından dolayı başka göreve tayin istemiştir. İbrahim Edhem Efendi hakkında daha geniş bilgi için bkz.BOA. Y.A.RES. 138/32, 08 B 1324 (28 Ağustos 1906); BOA. DH. MKT. 1049/53, 31 Z 1323 (17 Ocak 1906); BOA. BEO 2963/222177, 29 L 1324 (16 Aralık 1906); BOA. BEO 2761/207057, 20 Z 1323(16 Ocak 1906); BOA. İ.DH.. 1450/38, 01 Za 1324 (17 Aralık 1906); BOA. DH. MKT. 2613/154, 12 Ş 1326 (9 Eylül 1908); BOA. ŞD. 1894/10, 8 Za 1326 (1 Ocak 1909); BOA . DH. MKT. 2679/8316, Za1326 (9 Ocak 1909).

377BOA. DH. MKT. 1429/72, 14 L 1304 (6 Temmuz 1887).

378 19 Nisan 1904 tarihli dilekçesine bakılırsa Kastamonu’da yirmi ay kadar sürgün kaldığını, bu süre

zarfında Bitlis’te kalan eşi ve çocuklarının çok sıkıntıya düştüğünü ve hatta eşinin vefat ettiğini çocuklarının sokaklarda sahipsiz kaldığını ifade ederek suçsuz olduğunu beyanla affını talep etmiştir. Dilekçesindeki diğer detaylar için bkz. BOA. BEO. 413/30912, 28 Za 1311 (2 Haziran 1894).

1877 tarihli Vilayet Belediye Kanunu’nun öngördüğü şekilde nüfusa göre 6-12 arasında üyeye sahip belediye meclisleri, halk tarafından tek dereceli, gizli oy esasına dayanan seçimle belirlenmekteydi. Ayrıca müşavir üye sıfatına sahip birer mühendis, tabip, baytar üye mecliste yer alıyordu. Kanunda belediye reisinin dışarıdan tayini uygulamasına son verilmiş, bunun yerine sadece belediye meclisi içinden reis tayini uygulaması getirilmişti. Meclis üyeliğinin temel şartlarına (30 yaşından büyük olmak, Türkçe konuşabilmek, bir seneden fazla hapis yatmamış olmak, belediyede çalışıyor olmak, Osmanlı tebası olmak gibi) ek olarak 100 kuruş emlak vergisi verme yükümlülüğü şartı da aranmıştı. Bu kanunda taşra belediyelerinde uygulanmak üzere bir de -vilayet/liva idare meclisi ile belediye meclisinin bir araya gelerek oluşturduğu- Cem’iyyet-i Belediye kurulmuştu. Cem’iyyet-i Belediye, bu yapısıyla merkezî

yönetimin belediyeler üzerinde denetimine de imkân sağlıyordu380 . Cem’iyyet-i

Belediye yılda iki defa toplanır ve vilayet bütçesini görüşüp karara bağlardı381.

Belediye meclisi haftada en az iki defa toplanırdı. Reis istediği zaman meclisi toplantıya çağırma yetkisine sahipti. Reis yoksa en yaşlı üye başkanlık ederdi. Toplantının yapılabilmesi için yarıdan bir fazla üye şartı aranırdı. Üyelerden üç defa üst üste mazeretsiz toplantıya katılmayan istifa etmiş sayılırdı.

Bitlis’te belediye teşkilatının kurulduğu tarihten itibaren belediye meclisinin varlığı kayıtlara düşmeye başlamıştır. Bitlis’te dönem içinde görev yüklenmiş belediye meclisi üyeleri Ek 50’de gösterilmiştir. Tablo incelendiğinde şöyle bir durumun ortaya çıktığı görülmektedir: Meclis, ilk oluştuğu yıllarda sayısal olarak yeterli temsiliyete sahip olamamışken zamanla meclis üye ve görevlilerinde artış meydana gelmesiyle birlikte gayrimüslimler de bu hakka kavuşmuş ve meclisin temsiliyet alanı genişlemiştir. Bazı meclis üyeleri uzun bir süre göreve devam ederken bazıları da kısa süreliğine bu görevi yürütmeyi tercih etmişlerdir. Meclis azalarının bir kısmının meclis çalışmalarına düzenli olarak devam etmemesi, meclisin asli görevini yerine

getirmesinde sıkıntılara sebep olmuştur382. 1890 yılına gelindiğinde azaların bir kısmı

380 Okay, a.g.e., s.397, 398; Tümerkan, a.g.e., s.58.

381 İlber Ortaylı, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Yerel Yönetimler, Şehir ve Yerel Yönetimler, C.I, İstanbul

1996, s. 401.

382 Meclis azalarının çoğunlukla tüccar ve esnaf gibi vasıfları taşımalarından dolayı bu kişilerin asli

istifa etmiş, diğer bir kısmı da meclis çalışmalarına devam etmemiştir. Bu duruma çözüm olması adına belediye reisinin aza tayin etmesi de fayda sağlayamamıştır. Nihayetinde Bitlis Meclis-i İdare Azasından Cafer Ağa ile Başkâtip Rüşdi Efendi nezaretinde tekrar belediye meclisi için seçim yapılmış ve Müslüman ile Hristiyanların

eşit oranda temsil edildiği yeni bir meclis yapısı tesis edilmiştir383. Bu da gösteriyor ki

ancak vilayet idare meclisi himayesinde belediye reisi ve belediye meclisi azalarının seçilmesi mümkün olabilmiştir.

Belediye meclisi, genellikle reise danışmanlık hizmetinden öte bir görev icra edememiştir. Belediye reisi de validen habersiz iş göremediğine göre belediye meclisi, vilayet idare meclisinin aldığı kararlara uymak durumunda kalmıştır. 1892 yılına gelindiğinde meclisteki üç gayrimüslim azadan sadece birisinin görevine devam ettiği ve buna karşılık üç Müslüman azanın meclisteki çalışmalara katıldığı görülmektedir. Aslında bu durum, nüfus nispetindeki temsiliyet esas alındığında (1/3 oranında gayrimüslim nüfus olduğu varsayıldığında) adil bir dağılım olmuştur. Aynı yıl meclise önceki yıllardan farklı olarak tabip, sandık emini, kabile ve belediye müfettişi de dâhil

olmuşlardır384. Böylece hem meclisin çalışmaları denetim altına alınmış hem de dönem

içinde çok can alan salgın hastalıklara karşı meclisin desteği alınarak gerekli önlemlerin alınması sağlanmıştır. Belediye meclisinin teşekkülü ve kurumsallaşması, Bitlis yerelinde meclisli yönetim anlayışının yerleşmesine katkı sağlamıştır. Bu açıdan bakıldığında yerelden yönetim anlayışının yerleşmesi ve olgunlaşması bundan sonraki dönemde ve Cumhuriyet idaresine geçişte büyük kolaylık sağlamıştır. Yine belediye meclis yapısını tanımlayan yönetmelik ve kanunların, Cumhuriyet döneminde de uygulanmaya devam edilmiş olması, yapısal olarak bu dönemde hayata geçirilmiş olan yerel yönetim organizasyonunun Cumhuriyet yönetim biçimiyle de uyumlu olduğu algısını güçlendirmektedir.