• Sonuç bulunamadı

Avusturya Anayasasında Din Özgürlüğü

AVRUPA’DA DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN TARİHİ GELİŞİMİ

1.2. AVRUPA’DA DİN ve VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN GELİŞİMİ

1.2.2. Fransız Devriminden Sonra Avrupa’daki Gelişmeler

1.2.2.2. Avusturya’da Anayasal Din Özgürlüğü

1.2.2.2.2. Avusturya Anayasasında Din Özgürlüğü

Avusturya cumhuriyetinde, din ve vicdan özgürlüğünün temel dayanağı, 1867 tarihli devlet anayasasının 14. Maddesine kadar gider.373 1868 yılında kabul edilen din

368 Stefan SCHİMA, „Staat und Religionsgemeinschaften in Österreich – Wo stehen wir heute?

(Versuch eines Vergleichs mit der Zeit Konstantins, genannt „der Große“)“, içinde: C. Wagnsonner, K.-R. Trauner & A. Lapin (Hrsg.), Kirchen und Staat am Scheideweg? 1700 Jahre Mailänder Vereinbarung, Wien 2015, s.112-114.

369 Gesetz vom 20. Mai 1874, betreffend die gesetzliche Anerkennung von Religionsgesellschaften Reichsgesetzblatt 68/1874.

370 „Entstehung der Altkatholischen Kirche in Österreich“, https://www.altkatholische-kirche.at/geschichte/altkatholische-kirche-geschichte (Erişim 25.06.2018).

371 Israelitengesetz 1890.

372 „Judentum in Österreich“ https://religion.orf.at/lexikon/stories/2628989/ (Erişim 25.06.2018).

373 „Staatsgrundgesetz vom 21. Dezember 1867, über die allgemeinen Rechte der Staatsbürger für die im Reichsrathe vertretenen Königreiche und Länder“, Reichsgesetzblatt Nr. 142/1867.

68 ayrımcılığına karşı yasa (Interkonfessionellengesetz) ile Avusturya’da yaşayan/ikamet eden her kişi, serbestçe, hangi dini cemaat üyesi ya da hangi kilise üyesi olacağını serbestçe seçebilecek, serbest bir şekilde de bu dini cemaat üyeliğinden geri çıkabilecektir ya da hiç bir dini cemaate üye olmayacaktır.374

Bireysel din özgürlüğü, 1867 tarihli anayasanın 14.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; herkesin inanç ve vicdan özgürlüğü garanti altındadır. Vatandaşlık haklarının ve siyasi hakların kullanılması, dini inançla bağlı olmaksızın kullanılır. Fakat dini inanç ve vicdani kanaatler, vatandaşlık ödevlerinin yerine getirilmesine engel olamaz. Hiç kimse herhangi bir kilisenin ayinlerine ve törenlerine katılmaya zorlanamaz.375

Avusturya anayasasının 15. ve 16. Maddelerinde ise dini cemaatlerin din özgürlüğü, daha doğrusu kolektif din özgürlüğü düzenlenmiştir. Buna göre, kolektif din özgürlüğü açısından 1867 Avusturya anayasasında, kanunen tanınmış dini cemaatler ve kanunen tanınmayan dini cemaatler olmak üzere iki farklı statü düzenlenmiştir.

Anayasanın 15.maddesinde düzenlenen kanunen tanınmış dini cemaatler, kamuya açık alanlarında dini ibadetler ve ayinler düzenleyebilecekken, 16.maddede düzenlenen kanunen tanınmayan dini cemaatler ise kamuya açık alanlarda dini ibadetlerini ifa edemeyecekler ya da ibadet maksatlı ayinler düzenleyemeceklerdir.376

Avusturya anayasa hukuk sistemi içerisinde 1867 tarihli anayasanın bu saydığımız hükümleri yanında, yukarıda açıklanan ve dini cemaatlerin tanınmasına esas teşkil eden 1874 tarihli tanıma yasası ve 1998 tarihinde yürürlüğe giren ve kanunen

374 „Interkonfessionellengesetz“ Regelung der interkonfessionellen Verhältnisse der Staatsbürger vom 25. Mai 1868, RGBl. Nr. 49/1868.

375 Artikel 14. Die volle Glaubens- und Gewissensfreiheit ist Jedermann gewährleistet.

Der Genuß der bürgerlichen und politischen Rechte ist von dem Religionsbekenntnisse unabhängig;

doch darf den staatsbürgerlichen Pflichten durch das Religionsbekenntniß kein Abbruch geschehen.

Niemand kann zu einer kirchlichen Handlung oder zur Theilnahme an einer kirchlichen Feierlichkeit gezwungen werden, in sofern er nicht der nach dem Gesetze hiezu berechtigten Gewalt eines Anderen untersteht. Staatsgrundgesetz, Reichsgesetzblatt Nr. 142/1867.

376 Artikel 15. Jede gesetzlich anerkannte Kirche und Religionsgesellschaft hat das Recht der gemeinsamen öffentlichen Religionsübung, ordnet und verwaltet ihre inneren Angelegenheiten selbständig, bleibt im Besitze und Genusse ihrer für Cultus-, Unterrichts- und Wohlthätigkeitszwecke bestimmten Anstalten, Stiftungen und Fonde, ist aber, wie jede Gesellschaft, den allgemeinen Staatsgesetzen unterworfen.

Artikel 16. Den Anhängern eines gesetzlich nicht anerkannten Religionsbekenntnisses ist die häusliche Religionsübung gestattet, in soferne dieselbe weder rechtswidrig, noch sittenverletzend ist.

Staatsgrundgesetz, Reichsgesetzblatt Nr. 142/1867.

69 tanınmamış dini cemaatleri de kayıt altına almayı amaçlayan “dini cemaatlerin hukuki statülerini düzenleyen yasa”377 ile birlikte üçlü bir mekanizma oluşturmuştur.

1.2.2.2.3. 1912 Tarihli İslam Yasası

Avusturya hanedanının, 1878 yılında Bosna-Hersek’i işgali ve Avusturya topraklarına ilhakından sonra, Avusturya taabiyeti altına bir anda önemli bir sayıda Müslüman nüfus dâhil olmuştur.378 Bu sebeple 1912 tarihli İslam Yasasının özelliği tarihi olarak arka planı da olan bir tanıma yasasıdır.379 Bu noktadan hareketle, 1874 tarihli tanıma yasası kapsamında, 1912 yılında İslam’ın (Hanefi mezhebi usulleri) kanunen tanınması ile Avusturya’da İslam 3. Büyük din/mezhep olarak kabul edilmiştir.380 İş göçü ile Türkiye’den gelen Müslüman işçiler ile Avusturya’da yaşayan Müslümanların sayısı artmıştır. Avusturya İslam yasası, anayasa mahkemesinin “nach hanefitischem Ritus” yani “Hanefi mezhebi usullerine göre” ifadesini anayasaya aykırı bulması sebebiyle, 24 Mart 1988 de bu ifade yasadan çıkarılarak381 yasanın tüm İslami mezhepleri ve Müslümanları kapsamasının önü açılmıştır. İslam dininin tanınmasından sonra, başka din ve mezheplere mensup olanların 20. Yüzyıl sonunda Avusturya’ya gelmesi ile 1874 yılında çıkarılan dini cemaatlerin tanınması yasasına göre, bu yeni cemaatlerde tanınmıştır.

Avusturya’da yasal olarak İslam dininin tanınması, Avrupa çapında devlet tarafından tek taraflı çıkarılan yasal düzenleme ile bu açıdan tek örnek bir tanıma modelidir.

İki ana başlık ve birinci başlık altında sekiz maddeden oluşan 1912 tarihli Avusturya İslam Yasasının ilk başlığı, Avusturya İmparatorluğu altında temsil edilen tüm

377 Bundesgesetz über die Rechtspersönlichkeit von religiösen Bekenntnisgemeinschaften, BGBl. I Nr.

19/1998.

378 Richard POTZ, „Das Islamgesetz 1912 – eine österreichische Besonderheit“, SIAK-Journal – Zeitschrift für Polizeiwissenschaft und Polizeiliche Praxis, 1-2013, s.47; Anna STROBL, „Der österreichische Islam“, SWS-Rundschau (45.Jg.) Heft 4/2005, s.522; Alexander JANDA / Mathias VOGL, Islam in Österreich, Wien 2010, s.52; Mustafa YILDIZ, „Yeni İslam Yasası ve Toplumsal Katılımcılık Perspektifinden Avusturya İslam Toplumu“, Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 7, Cilt: 7, Sayı: 13, Bahar 2017, s.263.

379 Rijad DAUTOVİC / Farid HAFEZ, „MuslimInnen als BürgerInnen zweiter Klasse?“ içinde:

Jahrbuch für Islamophobieforschung 2015, s.30.

380 “Islamgesetz” Die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft. Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

381 Avusturya Federal Anayasa mahkemesinin iptal kararı üzerine, hükümet kararı ile yasadan “hanefi esası” ibaresi çıkarılmıştır. Bkz. Avusturya Resmi Gazetesi BGBl. Nr. 164/1988.

70 ülkelerde geçerli olmak üzere, Hanefi mezhebi esaslarına göre, Müslümanlara tanınan hakları düzenlemektedir.382

İlk başlık altında düzenlenen yasanın birinci maddesinde, ilk olarak Avusturya İmparatorluğu çatısı altında yaşayan Bosna-Hersekli Müslümanların haklarının düzenlenmesinin düşünüldüğü, ancak bundan ayrı olarak dini maksatlı vakıf ve cami cemiyetlerinin kurulabileceği de ifade edilmektedir. Bu yasanın, geride tek bir cami cemiyeti kalsa bile yürürlüğünü sürdürebileceği belirtilmiştir.383 İkinci anabaşlık ise sadece yürürlük maddesini ihtiva etmektedir.384

İlk ana başlığın altında düzenlenen hususlarda, bilhassa imamların ve cemaat çalışanlarının Bosna-Hersek’ten seçilebileceği,385 dini ibadetlerin kamu düzenini tehdit etmesi halinde yasaklanabileceği,386 görev yapan imamların, genel ahlaka aykırı hareket etmeleri, kamu düzenini bozacak davranışlar içerisinde bulunmaları, hatta şans oyunlarından kaynaklı ahlaksızlıklar durumunda, imamların görevden alınacağı düzenlenmiştir.387

Yasa ile Avusturya imparatorluğu hâkimiyeti altında yaşayan Müslümanlara, evlilik, doğum ve ölüm sicillerinin kendileri tarafından tutulacağı, evlilik ile ilgili dini hükümlerin uygulanması açısından da Müslümanlara haklar tanınmaktadır.388 Bu

382 “Artikel I.

Den Anhängern des Islam nach hanefitischem Ritus wird in den im Reichsrat vertretenen Königreichen und Ländern die Anerkennung als Religionsgesellschaft im Sinne des Staatsgrundgesetzes vom 1.

Dezember 1867, R.G.Bl. Nr. 142, insbesondere des Artikels XV desselben, nach Maßgabe der folgenden Bestimmungen gewährt.“ Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft.

383 Artikel I. § 1, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft, Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

384 Artikel II.

Mit dem Vollzug dieses Gesetzes sind Mein Minister für Kultus und Unterricht, Mein Minister des Innern und Mein Justizminister beauftragt. “die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft“ Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

385 Artikel I. § 2, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft, Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

386 Artikel I. § 3, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft, Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

387 Artikel I. § 4, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft, Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

388 Artikel I. § 7, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft, Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

71 maksatla gerektiğinde görev yapacak olan Müslüman görevlilerin ayrı bir yönetmelik ile görevlendirilebileceği,389 yine 1912 tarihli İslam yasasında ifade edilmiştir.

Yasanın düzenlemesine göre, İslami cemaatler ve cemaat üyeleri, Hanefi fıkhı çerçevesinde dini ibadetlerini yerine getirmekte, öğretmekte ve bunun için kurumlar oluşturmakta serbesttirler. Bu kuruluşlar ve bu kuruluşlarda çalışan imam ve diğer görevliler devletin koruması altındadır.390 Ancak İslami cemaatlerin organlarının ve etki sahasının Hanefi fıkhı dışına çıkıp çıkmadığı devlet tarafından kontrol edilecek ve aykırılıklar tespit edildiğinde, cemaatin mal varlığı ile orantılı para cezaları uygulayabilecektir.391

1.2.2.2.4. 2015 tarihli İslam Yasası

Yukarıda ifade edildiği gibi, 1988 yılında Avusturya Federal Anayasa mahkemesinin kararı ile 1912 tarihli İslam yasasında bulunan “Hanefi mezhebi usullerine göre”

ibaresi yasadan çıkarılmış ve diğer İslami mezheplerin de İslam yasası çerçevesinde örgütlenebilmesine imkân tanınmıştır.

Avusturya’da son yapılan 2001 nüfus sayımına göre İslam dini 339 bin üyesi ile Roma-Katolik kilisesi ve Evangelistlerden sonra üçüncü büyük din olarak karşımıza çıkmaktadır.392 Günümüzde ise bu sayının 700 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir.393

60’lı yıllarda, iş göçü sebebiyle bilhassa Türkiye ve o tarihteki eski Yugoslavya’dan gelen Müslümanlarla, Avusturya’da Müslüman nüfus sayısı hızla artmıştır. Artan

389 Artikel I. § 8, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft, Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

390 Artikel I. § 6, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft, Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

391 Artikel I. § 5, die Anerkennung Anhänger des Islams nach hanefitischem Ritus als Religionsgesellschaft, Reichsgesetzblatt 159/1912 9.August.1912.

392 Religionen in Österreich, editör: Walter Reichel, Bundeskanzleramt Yayınları, Wien 2011, s.57;

Ayrc. bkz. Dorothee NEVE, „Politik und Religion“, Informationen zur Politischen Bildung, Band. 37, yıl. 2013, s.18-28.

393 Batı Avrupa ülkelerinde bilhassa müslüman sayıları ile ilgili belirli ve kesin rakamlar söylemek mümkün değil. Bizim anladığımız şekli ile tek tek nüfus sayımı Avusturya’da en son 2001 yılında yapılmıştır. Kiliseler gibi, ayrı bir sicil tutulmadığı için, müslümanların sayısı tahmini olarak ifade edilmektedir. Bu tahminler çoğunlukla resmi kurumlar tarafından yapılmaktadır. Aktuel müslüman sayısı için bkz. „Integrationsfonds: Zahl der Muslime in Österreich wächst“

https://derstandard.at/2000055891947/Zahl-der-Muslime-in-Oesterreich-waechst (ERİŞİM 19.04.2018).

72 Müslüman sayısına hizmet verebilmek maksadıyla, “Moslimischer Sozial Dienst”394 ismiyle bir dernek kurulmuştur. 1971 yılında bu dernek, 1912 tarihli İslam Yasası çerçevesinde dini cemaat olabilmek için müracaat etmiştir. 1979 yılında, Avusturya İslam Cemaati adıyla, İslam yasası çerçevesinde, Müslüman dini cemaat olarak tanınmış ve kamu tüzel kişliği kazanmışlardır.395 Bunun anlamı, sadece İslam dinini Avusturya’da yaşamak ve yaşatmanında ötesinde, Avusturya İslam Cemaatinin kendi iç işlerinde bağımsız hareket edebilmesini de sağlamıştır.

Avusturya İslam yasasının 100. yıl dönümünde toplanan Avusturya İslam Forumu396 değişen şartlar ve güncel ihtiyaçlar sebebiyle 1912 tarihli Avusturya İslam Yasasının değiştirilmesine ve yeniden düzenlenmesine karar vererek bir taslak üzerinde anlaşmışlardır. Yeni İslam yasası şiddetli tartışmalardan sonra 2015 yılında yasalaşarak yürürlüğe girmiştir.397

Yeni yasal düzenlemelerle ilgili ortaya atılan tartışma konuları; 1912 tarihli İslam yasasının Hanefi mezhebi esaslarına göre çıkarılmış olması ve bu sebeple bazı Müslüman cemaatleri kapsamadığı ve aynı şekilde İslami usullere göre defin ve imamların Avusturya’da eğitimleri gibi güncel tartışmalara artık cevap vermediği iddiaları olmuştur. Oysa hanefi mezhebine ilişkin esaslar 1988 yılında yasadan çıkarılmış ve 2010 yılında Alevi Cemaatlerin tanınmasına ilişkin Federal Anayasa mahkemesinin verdiği mahkeme kararında,398 1912 tarihli İslam yasasının Alevi cemaatlerin tanınmasına engel teşkil etmediği yönünde verdiği kararlar da göz ardı edilerek ısrarla 1912 tarihli yasanın yetersiz olduğu iddia edilmiştir. Bunun sonucu, yeni kabul edilen 2015 tarihli İslam yasası ile İslami cemaatler, Hrıstiyan ve Yahudi cemaatler seviyesinden aşağı çekilmiş, ikinci sınıf cemaat statüsüne indirilmiştir.

İslami cemaatlere diğer dini cemaatler gibi bağımsız hareket hakkı tanınması yerine, devlet kontrolü altına alınmaya çalışılmıştır. Müslüman Cemaatlerin kendi iç işlerinde

394 Müslüman Sosyal Hizmetler.

395 YILDIZ, s.266; Farid HAFEZ, „Muslimische Aggiornamenti und Denominationalismus in Österreich. Eine Analyse des Fallbeispiels Islamische Glaubensgemeinschaften) in Österreich“, içinde:

Jürgen Nautz, Kristina Stöckl, Roman Siebenrock (eds.). Öffentliche Religionen in Österreich.

Politikverständnis und zivilgesellschafliches Engagement, Innsbruck 2013, ss.211-224

396 Avusturya İslam Forumu, 2012 yılında toplanan Avusturya İslam Cemaati ile hükümet arasında oluşturulan kurumdur.

397 „Islamgesetz 2015“ Bundesgesetz über die äußeren Rechtsverhältnisse islamischer Religionsgesellschaften – Islamgesetz 2015, BGBl. I Nr. 39/2015; YILDIZ, s.261.

398 Avusturya Federal Anayasa Mahkemesinin 01.12.2010 tarih ve B 1214/09-35 sayılı kararı.

73 bağımsız olabilmesinin önüne geçilmiştir..399 2015 tarihli İslam yasası ve getiridği düzenlemeler aşağıda geniş şekilde ele alınacaktır.400

1.2.2.3. 1919 Almanya Weimar Anayasasında Din Özgürlüğü

Almanya’nın tarihi süreci içerisinde oldukça önemli bir dönem olan Otuz yıl savaşları, Avrupa nüfusunun üçte birinden fazlasını yok eden mezhep savaşlarıdır. Katolikler ve Protestanlar arasında geçen bu savaşta, mezhep farklılıkların yanı sıra, Kutsal Roma germen İmparatorluğu içerisindeki devlet sistemi de önemli bir sebep olarak karşımıza çıkmaktadır.401 Otuz Yıl savaşlarının, 1648 yılında imzalanan Vestfalya Anlaşması402 ile sona ermesi ile esasen anayasal bir temel hak olan bireysel din özgürlüğü ilk olarak bir hukuki metinde, Vestfalya anlaşması metninde ortaya konulur ve Otuz yıl savaşlarının en büyük sebei olan mezhep çatışması sona erdirilir. Vestfalya Anlaşması ile Katolikler ile Protestanlar eşit tutulur.

Otuz Yıl Savaşları esnasında Kutsal Roma İmparatoru II. Ferdinand’ın, birliği sağlama çabalarının sonuç vermemesi,403 Vestfalya Anlaşmasına rağmen devam eden mezhep farklılıkları ve Fransız ihtilalinin etkisi ile Kutsal Roma Germen İmparatorluğu dağılır.

1806 yılından itibaren, dağılan imparatorluğun yerine yeni oluşturulan birlikler, Avusturya, Preussen ve Rheinbund birliklerinin oluşmasında, din ve mezhep farklılıkları önemli rol oynar.404

Bir yandan 1806 ile 1866 yılları arasında, hâkim olan Rehinbund ve Almanya Birliği (Deutscher Bund) mevcudiyetini sürdürürken, öte yandan 1848 yılından itibaren Anayasalaşma çalışmaları ve Almanya birliğinin sağlanması yönündeki çabalar, 19.yy ortalarından itibaren Almanya tarihinde belirleyici bir rol oynar. Anayasa tartışmaları

399 DAUTOVİC/HAFEZ, s.54.

400 3.1.4.1. Avusturya’da Müslümanlar ve 2015 Tarihli İslam Yasası.

401“Der dreissigjährige Krieg (1618-1648)”, http://www.lehrer.uni-karlsruhe.de/~za146/barock/30krieg.htm (Erişim: 05.05.2017).

402 Westfälische Friede, 15 Mayıs ve 24 Ekim 1648'de Münster’de ve Osnabrück şehirlerinde imzalanan anlaşmaya verilen isimdir. Bu anlaşma ile Almanya tarihinde nüfusun üçte birinin yok olmasına sebep olan tarihte 30 Yıl Savaşları olarak bilinen savaşlar sona ermiştir. Bkz. Yukarıda 2) 30 Yıl Savaşları ve Vestfalya Barışı.

403 DOĞAN, s. 3.

404 Karş. MURATOĞLU, s.298; Devletlerin kendilerine yakın olan mezhepleri tercih etmeleri ve tebalarını da bu tercih edilen mezhepler konusunda takip etmeleri konusunda ayrc. bkz. Dietmar WILLOWEIT, „1848“ “Die Wurzeln des modernen Staates: Deutsche Verfassungsgeschichte vor 1848 Fünfzehn Merksätze”, http://www.bpb.de/geschichte/deutsche-geschichte/grundgesetz-und-parlamentarischer-rat/39181/verfassungsgeschichte-vor-1848 (Erişim: 20.04.2017).

74 ile ortaya çıkan Prusya İmparatorluğu, sonrasında liberal ve demokratların siyasi tartışmalarda öne çıkmasıyla, 1871 yılında Otto von Bismarck tarafından başlatılan hareketle, üniter ve ulus devlet yapısında federal bir Almanya’nın kuruluşu 1919 da Weimar Cumhuriyeti ile gerçekleşir. İlginç olan, tüm beklentilerin aksine, Almanya’da yaşanan ve Weimar Cumhuriyetine götüren süreç, Fransız devrimi gibi kanlı ve sancılı bir şekilde gerçekleşmez ve İmparatorluk çok yumuşak bir şekilde yıkılır.405 Ekim 1918’de başlayan süreç, 9 Kasım 1918’de Berlin’de büyük gösterilerin yaşanması, halkın pek çok devlet kurumunu işgal etmesiyle en üst noktasına ulaşır.

Alman Parlamentosu önünde toplanan halka konuşmak için Pencereye gelen Philipp Scheidemann, Hohenzollern hâkimiyetinin sona erdiğini ve Cumhuriyetin ilan edildiğini duyurur. Scheidemann, o zaman Şansölye olan Friedrich Ebert’in yeni Cumhuriyetin ilk hükümetini kuracağını ilan eder. Ebert, itiraz etse de halk bu konuşmayı büyük bir sevinçle karşılar. Böylece Cumhuriyete giden yol açılır.406 Cumhuriyetin ilanı ile günümüzde temel haklar ve özgürlükler açısından örnek gösterilen bir Anayasa olarak, 1919 tarihli Weimar anayasası yürürlüğe girer.407 1919 yılında Weimar Anayasası ile ilk defa, bireysel din özgürlüğü, kolektif din özgürlüğü ve dini cemaat gibi kavramlar geniş şekilde ele alınmış408 ve anayasa hukuku açısından temellerini sağlamlaştırarak, 2. Dünya Savaşı sonrası yenilenen Alman Anayasası'nda da kendini bulmuştur. Negatif din özgürlüğü kavramı anayasaya girmiş, devlet ile kiliseler arasına mesafe konulmuştur. Ancak, devlet ile dini cemaatler arasındaki kaçınılmaz işbirliğini düzenleyen hukuki kurumlara da ihtiyaç duyulmuştur. Bu açıdan Alman anayasal sisteminde, dini cemaatlerle işbirliğini düzenleyen, devlet sözleşmeleri düzenlenmiş ve bir hukuki kurum olarak, Alman hukuk sisteminde yer almıştır.

Weimar Anayasasının 31 Temmuz 1919 da kabul edilmesi, Alman siyasi tarihinde derin etkileri olan bir olay olarak karşımıza çıkar. Weimar Cumhuriyeti’nin ilanı ve anayasanın kabulü ile Alman monarşisi yıkılmış, parlamenter demokrasiye geçilmiştir.

405 Lothar MACHTAN, „Der Untergang von Monarchie und Bundesfürstentum“, içinde: Die vergessene Revolution von 1918/19, hrg. Alexander Gallus, Göttingen 2010, s.52.

406 Reinhard STURM, „Vom Kaiserreich zur Republik 1918/19“, Informationen zur politischen Bildung, S.261, Yıl:2011, s.7 vd.

407 Günter WOLLSTEIN, “Von der Paulskirche bis zur Verfassung von 1871”,

http://www.bpb.de/geschichte/deutsche-geschichte/grundgesetz-und-parlamentarischer-rat/39184/1848-1871.

408 MUNSONIUS, s.11.

75 Şüphesiz bu bir anda olmuş bir olay değildir. Yukarda ifade ettiğimiz gibi, Fransız devrimi bir devrim yaşanmamakla birlikte, sürecin başlangıcı 19. Yüzyılın başına kadar gider. Weimar Cumhuriyetinin ilanı ve anayasamnın kabulü bu anlamıyla kolay bir süreç olarak görülmemelidir.409

Weimar Anayasasının özellikle din özgürlüğüne ilişkin hükümleri günümüzde de uygulanmaktadır. Din özgürlüğüne götüren tarihi ve siyasi süreçlerde, Avrupa’da yaşanan tüm gelişmeler esasen, Almanya’da yaşanmış ya da yaşanan olayların pek çoğu Almanya merkezlidir. Özellikle Weimar Anayasasından kaynaklanan ve halen yürürlükte olan uygulamaların neler olduğu ve nasıl uygulandığı gerek ikinci bölümde, gerekse de üçüncü bölümde geniş şekilde ele alınacaktır.

1.2.2.4. 1949 Federal Almanya Anayasasında Din Özgürlüğü410

İkinci Dünya savaşını sonunda yenilen Almanya, 8 Mayıs 1949 yılında, kurucu parlamento tarafından (Parlamentarischen Rat) 12 red oyuna karşılık 53 evet oyuyla yeni Almanya Anayasası kabul edilir. Anayasa kabul edilmeden önce 1948 yılında Londra’da yapılan konferansta, Almanya’nın ikiye bölüneceği belirlenmiştir. 1949 Anaysası, o dönem Batı Almanya kısmında kalan 11 eyaletten Bavyera eyaleti hariç, diğer 10 eyaletin eyalet parlamentolarında onaylanarak, eyaletler açısından da geçerlik kazanmıştır.411

1949 tarihli Alman anayasası hazırlanırken, geçmişte yaşananların bir daha olmaması için oldukça uğraşılmış, iyi niyetli Weimar Anayasasının doğurduğu sonuçların bir daha olmaması için bütün tedbirler alınmıştır.

Din özgürlüğü açısından baktığımızda, anayasada yeni hükümlerin yanı sıra, oldukça ilginç bir şekilde, kolektif din özgürlüğüne ilişkin hükümlerde, 1919 tarihli Weimar

409 Klaus TANNER, Die fromme Verstaatlichung des Gewissens, Göttingen 1989, s.14.

410 Anayasa (das Grundgesetz) 23 Mayıs 1949 tarihinde Almanya Resmi Gazetesinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. (BGBl. S. 1).

411 Bunun için bkz. Manfred GÖRTEMAKER, “Von den Londoner Empfehlungen zum Grundgesetz”,

http://www.bpb.de/geschichte/deutsche-geschichte/grundgesetz-und-parlamentarischer-rat/38975/kurzueberblick?p=0 (Erişim: 20.04.2017).

76 Anayasasının hükümlerinin uygulanacağı açıkça bir atıf ile yeni anayasaya monte edilmiştir.412 Bu konu da aşağıdaki bölümlerde geniş şekilde ele alınacaktır.

1.2.2.5. 1992 Tarihli İspanya İslam Yasası

İspanya İslam yasası ya da asıl ismiyle İspanyol-Müslüman işbirliği anlaşması413 modern Avrupa’nın din özgürlüğü açısından ortaya koyduğu en güzel örneklerden biridir.

Bilindiği üzere İspanya 711 yılında Tarık bin Ziyad tarafından fethedilmiş414 ve 24 Nisan 1492’de yeniden Hrıstiyanlar tarafından alınana kadar İslam hâkimiyetinde kalmıştır. Yaklaşık 800 yıl süren bu süre zarfında, bugünkü İspanya topraklarını içine alacak şekilde kurulan Endülüs Devleti, tarihi, kültürel, ilim ve felsefe ve yaşantı açısından Avrupa tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bugün dahi İspanya’da, üzerinden 500 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen İslam kültürünün izlerinin silinemediği bir hâkimiyet döneminin izlerini bulmak mümkündür.415

Dönemin İspanya Kralı, daha doğrusu İspanya’yı fetheden Kral Ferdinand von Aragon tarafından 1492 yılının başında alınan kararla Müslümanlar Endülüs’ten dışarı atılmışlar, Endülüsü terketmeyenler ise kılıçtan geçirilerek katledilmişlerdir.416 Bugün, Endülüs’ün Hrıstiyanlar tarafından fethedilişinden 500 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, İspanya’da İslam’ın izleri silinmemiş ve Müslümanların sayıları

412 Wolfgang BOCK, „Der Islam in der aktuellen Entscheidungspraxis des Öffentlichen Rechts“, NVwZ

412 Wolfgang BOCK, „Der Islam in der aktuellen Entscheidungspraxis des Öffentlichen Rechts“, NVwZ