• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı ile Düzenlenen Alanlar

AVRUPA’DA DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN TARİHİ GELİŞİMİ

1.3. AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNDA DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ Batı’da din ve vicdan özgürlüğü, 431 diğer temel hak ve hürriyetlerle birlikte, uzun ve

1.3.1. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde Din ve Vicdan Özgürlüğü

1.3.2.1. Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı ile Düzenlenen Alanlar

Değiştirilmiş ve yeniden düzenlenmiş haliyle, Lizbon sözleişmesiyle AB anlaşmasına dâhil edilen ve üye devletler için bağlayıcı hale gelen AB temel haklar şartı509 toplamda 54 madde ve başlangıç bölümü hariç, 7 bölüm halinde düzenlenmiştir. Temel haklar şartı bir başlangıç bölümünden sonra sırasıyla, İnsan Onuru başlığı altında, insan onuru, yaşam hakkı, vücut bütünlüğü gibi haklar düzenlenmiştir. Özgürlükler başlığını taşıyan ikinci bölümde510 ise, özgürlük ve güvenlik, özel ve aile hayatının korunması, kişisel verilerin korunması, iltica hakkı gibi hakların yanısıra, 10. Maddede

“düşünce, vicdan ve din özgürlüğü” başlığı altında din ve vicdan özgürlüğü ile düşünce özgürlüğü birlikte düzenlenmiştir.511

AİHS’den farklı olarak, AB temel haklar şartında “EŞİTLİK” başlığı altında hangi durumlarda AB vatandaşlarının eşit haklara sahip olacağı sayılmıştır. 20-26 maddeler arasında yapılan düzenlemelerde, Kanun önünde eşitlik, ayrımcılık yasağı, kadın erkek arasındaki eşitlik, çocuk hakları, yaşlıların hakları ve engellilerin hakları ve topluma uyumları konuları düzenlenmiştir. Bu konular haricinde, bildirgenin 22. Maddesinde, kültür, din ve dillerin çeşitliliğinin korunması düzenlenmiştir.512

Temel haklar şartının 27-38. maddeleri yardımlaşma başlığı altında, 39-46. Maddeleri Vatandaş hakları başlığında, 47-50. Maddeler arasında ise Adli Haklar başlığı altında düzenlenmiştir.

508 TANGÖR, s.124.

509 Charta der Grundrechte der Europaischen Union, Amtsblatt der Europäischen Union, 30.03.2010 C 83/389.

510 AB Temel haklar şartı, 6-19. Maddeler.

511 Madde 10 Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü

1. Herkes, düşünce, din ve vicdan özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, din veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve din veya inancını tek başına veya topluluk halinde, aleni veya gizli olarak ibadet etme, öğretme, uygulama ve gereklerine uyma şeklinde açığa vurma özgürlüğünü içerir.

2. Bu hakkın kullanılmasına ilişkin ulusal mevzuata uygun olarak dini nedenlerle askerlik görevini yapmayı reddetme hakkı tanınmaktadır.

512 Madde 22 Kültürel, dini ve dilsel çeşitlilik: Birlik, kültürel, dini ve dilsel çeşitliliğe saygı gösterecektir.

96 1.3.2.2. AB Temel Haklar Şartında Din ve Vicdan Özgürlüğünün Düzenlenmesi ve Kapsamı

AB temel haklar şartının pek çok hükümleri, AİHS sözleşmeleri ile benzerlikler gösterirken, AB temel şartında, din özgürlüğü çok farklı bir biçimde ele alınmıştır.

AİHS sözleşmesinde, din özgürlüğü temel haklar bağlamında ve birey merkezli doğrudan ele alınarak, AİHS hükümlerine pararlel bir düzenleme ortaya konmuştur.

Ancak, AİHS sisteminden farklı olarak, pratikte usuli bir fayda sağlayacağı düşüncesiyle, AB’nin tüm dinlere saygı göstereceği ifade edilmiştir. Aynı şekilde AİHS sisteminde olduğu gibi, ne 10. Madde hükmünde, ne de 22. Madde hükmünde

“DİN” kavramının tanımı yapılmamıştır.513 Ancak, uygulamaya yönelik olarak böyle durumlarda, temel haklar şartının 52. Maddesinin 3. Fıkrası gereği,514 AİHS sitemi ile AB temel haklar şartının benzer düzenlemeler getirmesi durumunda, hakların anlamı ve kapsamı aynı şekilde yorumlanacaktır.515 Fakat temel haklar şartının 22.

maddesindeki düzenlemelerde yer alan, “Kültür”, “Din” ve “Dil” gibi kavramlar AİHS’den farklı biçimde geniş düzenlemeler getirirken, birbirinden ayırt edilmesi zor kavramlar olarak ortaya konmuştur.

AB temel haklar şartı 22. maddesindeki Dini Çoğulculuk516 kavramına vurgu yapılması, üye ülkelerin anayasalarında yer alan devlet kiliseleri ile ilgili kavramları koruma maksatlı olup, bu açıdan üye ülkelerin anayasal düzenlerine dikkat etmek amaçlıdır.517 Dinler haricinde kalan, dünyevi inanç kavramının ise nasıl düzenleneceği, AB temel haklar şartında ele alınmamıştır.

513 AB temel şartlarında din kavramının tanımı yapılmamış olmakla beraber, ABAD, 14 Mart 2017 tarihinde verdiği kararında, AB hukuk normları içerisinde din kavramının tanımının yapılmadığını, ancak, temel haklar şartının 10. Maddesinin AİHS 9.madde hükmü ile benzer düzenlemeleri getirdiğini, AİHS’de garanti altına alınan hakların, Temel haklar şartının 52. Maddesinin 3. Maddesi gereği, temel haklar şartındaki hakların korunması anlamında aynı ağırlıkta olduğunu, bu sebeple, “din özgürlüğü”

denilince, temel haklar şartının 10. Maddesinin hem forum internum hem de forum externum anlamında din özgürlüğünü kapsadığını ifade etmiştir. Bkz. ABAD, Asma BougnaouiundAssociation de défense des droits de l’homme (ADDH) / Micropole SA, 14.03.2017, C-188 /15 Esas.

514 Madde 52 Teminat altına alınan hakların kapsamı...

(3) Bu Bildirge’nin, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi ile teminat altına alınmış olan haklara tekabül eden hakları içermesi durumunda söz konusu hakların anlamı ve kapsamı, söz konusu Antlaşmada belirtilenlerle aynı olacaktır. Bu hüküm, Birlik hukukunun daha kapsamlı koruma sağlamasını engellemez.

515 MOLTHAGEN, s.89.

516 Religionsvielfalt.

517 Sven HÖLSCHEİDT, „Titel III, Gelichheit: Artikel 20 bis 26“ içinde: Jürgen Meyer, Charta der Grundrechte der Europäischen Union, 2.Auflage, Baden Baden, 2006, s.298.

97 Gerek konumuzla ilgili olarak din özgürlüğü ile ilgili hükümlerin nasıl ele alınacağı, gerekse de diğer haklarla ilgili düzenlemelerin nasıl uygulanacağı, 51. Maddeden itibaren yer alan Genel Hükümler Başlığını taşıyan 7.bölümde kendisini göstermektedir. Buna göre, AB temel şartları, AB organları ve kurumları ve bunlara bağlı olarak, AB hukukunun uygulanması ile ilgili olarak üye ülkeleri bağlamaktadır.518 Buradaki düzenlemeden hareketle, AB organları ve bağlı olarak AB hukukunun uygulanması konusundaki ifadeleri geniş yorumlamak gerekmektedir. AB temel haklar şartındaki bu düzenleme ile ABAD’ın yargı gücü genişletilerek, ABAD, sanki AB temel haklar şartının koruyucusu gibi bir pozisyona sokulmuştur.519

Din ve Vicdan özgürlüğü ile ilgili korunan haklara dair düzenlemeler, temel haklar şartı haricinde AB krucu sözleşmelerinde yer almaktadır. Diğer yandan, Dinin Avrupa’da bir yeri olması için AB’nin bu konuda düzenleme yapma yetkisi tartışılmayacak kadar açıktır. AB’nin görevi insanlara özgürlüklerini gerçekleştirebilecekleri bir yaşam alanı sağlamak olması sebebiyle, AB hukuku kapsamında da din özgürlüğünün garanti altına alınmasını normal karşılamak gerekir.520

AB temel değerleri etrafında oluşturulan temel haklar şartı çerçevesinde bir Din özgürlüğünden söz ederken, AB kurucu sözleşmelerinde de teme alınan dört ana prensibe dayanılmaktadır. Bunlar;521 Tarafsızlık (Neutralitaet), hoşgörü (Toleranz), eşitlik (Gleichheit), millilik ya da bölgesellik (Regionalitaet) tir.

Bu prensiplerden en önemlisi hiç kuşkusuz “tarafsızlık” prensibidir. Bu anlamda, genel kabul AB üyesi ülkelerde ve AB’nin genelinde hâkim olan “Hrıstiyan”

geleneğine dayalı bir yaşam biçiminin göz ardı edilemeyeceği gerçeği, AB anayasası tartışmaları etrafında, AB’nin bir “Hrıstiyan Kulübü” olduğu gerçeğini ve diğer dinlere yaşam alanı bırakmama gibi bir meseleyi tartışılır hale getirmiştir.522 Diğer taraftan,

“Yahudi” dini ve kültürünün Avrupa kültürü üzerindeki etkisi, AB içerisinde her

518 Julia MOLTHAGEN, Das Verhältnis der EU- Grundrechte zur EMRK: Eine Untersuchung unter besonderer Berücksichtigung der Charta der Grundrechte der EU, Dissertation, Hamburg 2003, s.11.

519 Martin BOROWSKY, „Titel VII, Allgemeine Bestimmungen über die Auslegung und Anwendung der Charta: Artikel 51 bis 54, 26“ içinde: Jürgen Meyer, Charta der Grundrechte der Europäischen Union, 2.Auflage, BadenBaden, 2006, s. 537.

520 Gerhard ROBBERS, „Europäische Verfassung und Religion“, Politische Studien, Sonderheft 1/2003, Jahrgang 54, Februar 2003, s.76.

521 ROBBERS, s.72.

522 ROBBERS, s.73.

98 zaman kabul görürken, aynı şekilde günümüzde sayıları 25 milyonu aşan523 AB içerisindeki Müslüman nüfusun da görmezden gelinmemesi ve Avrupa üzerindeki etkisi ve katkısı tartışılmazdır.524 Ancak tartışmalar siyasi açıdan bitmemiş, Avrupa sathında, AB değerlerine uyum sağlamış bir İslam dini ve buna bağlı bir cemaat yapısının elde edilmesi halinde, İslam, Avrupa’da din olarak daha rahat ve ön yargısız kabul ve görünür olabilecektir. Bu çerçevede özellikle tmel haklar şartının 22.

Maddesinde yer alan, “dini çoğulculuk” kavrımı oldukça önem arzetmekedir.

Yukarıda da ifade edildiği gibi, din özgürlüğü AB Hukuku açısından, şartlar kapsamında 10. Madde ve 22. Maddede düzenlenen hükümlerden ibaret değildir.

Burada, 10. Madde ile özgürlükler kapsamında din özgürlüğü düzenlenirken, 22.

Maddede AB kurumları açısından din özgürlüğünün kapsamı ve hukuki uygulamalara yönelik çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır.

Temel şartın 10. Maddesinin ilk fıkrasında AİHS sistemine benzer şekilde İnanç özgürlüğü ve bu bağlamda negatif din özgürlüğü, başka bir ifadeyle inanmama özgürlüğü düzenlenmektedir. Aynı şekilde, ibadet, din dersleri, gelenek ve dini uygulamaların korunması, başka bir ifade ile bağlı olduğu dinin emrettiği şekilde, o dinin hükümlerine göre, dinini yaşama ve ibadet özgürlüğü maddenin 2. Fıkrasında düzenlenmektedir. Temel şartın 10. Maddesi maddesi 1.fıkrası bağlamında, din özgürlüğü ile birlikte ilahi olmayan dünyevi inanç özgürlüğü525 de, aynı düzeyde koruma altına alınmaktadır.526

Temel haklar şartı çerçevesinde, Din özgürlüğü hakları korunanlar sadece gerçek kişiler değil, aynı zamanda kişi toplulukları ve tüzel kişiliklerin de hakları korunmaktadır.527 Ancak vicdan özgürlüğü, karekteristik özelliği sebebiyle sadece gerçek kişileri ilgilendirmektedir.528

523 „Anteil der Muslime in Europa: 4,9 Prozent“, http://www.islamiq.de/2017/11/30/anteil-der-muslime-in-europa-49-prozent/ (Erişim 05.12.2017).

524 ROBBERS, s.70.

525 Weltanschauung.

526 Norbert BERNSDORFF, „Titel II, Freiheiten: Artikel 6 bis 19“ içinde: Jürgen Meyer, Charta der Grundrechte der Europäischen Union, 2.Auflage, Baden Baden, 2006, 188 vd.

527 VACHEK, s.231.

528 BERNSDORFF, s.191-192.

99 Temel şartın, AİHS sisteminden farklı olarak getirdiği düzenleme 10. Maddenin ikinci fıkrasındaki hükümdür. Buna hüküm ile529 inancı gereği askerlik yapmak istemeyenlere karşı ulusal mevzuatta düzenleme olması halinde, askerlik yapmama hakkı tanınmaktadır. Bu husus AİHS sisteminde bu şekliyle düzenlenmemiştir. Her ne kadar, AİHS sisteminde bu husus sözleşmenin 4.maddesinde “Vicdani Ret” şeklinde düzenlenmişse de buradaki düzenleme inanç ve dini sebepler açısından ele alınmamıştır. Temel Şartların burada getirdiği düzenleme ile AB üyesi ülkeler, kendi ulusal geleneklerine göre anayasa ve yasal düzenlemelerle, inancı sebebiyle askerlik yapmama veya bunu başka bir şekilde yerine getirme imakanına sahip olacaktır. Bu bağlamda, Alman anayasasının 4. Maddesinin 3. Fıkrasında530 düzenlenen, inancı gereği silahlı askerlik eğitimine alınmama isteği, buna en güzel örnektir.

1.3.2.3. AB Temel Haklar Şartı Çerçevesinde Din ve Vicdan Özgürlüğünün