• Sonuç bulunamadı

Avukatların, avukatlık görevinden veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilmektedir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz. (Av. K. md. 58)

Yukarıdaki hüküm uyarınca, avukatların görevlerinden kaynaklanan suç iddialarının muhakeme usulünün özel şartlara bağlandığı görülmektedir. Pek tabii avukatlar, görevlerinden kaynaklanmayan haksız fiillerinden ötürü, herkes gibi genel şartlara tabidir.

Bu gibi durumlarda yakalama, Adalet Bakanlığı’nın izni olmaksızın yapılacaktır Ç- ÇOCUKLAR

Kanaatimizce konuyu ilk olarak çocukların271 cezai sorumluluğu yönünden incelemek gerekmektedir. Buna göre, Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesinin ilk fıkrası uyarınca, kanunda belirtilen haksız “fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olan çocukların cezai sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamaz;

ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.”272. Yine aynı maddenin devam

269 Sözleşmeden faydalanan üç grup: Kuvvet Mensupları (asker kişiler), Sivil Unsurlar ve Yakınlardır.

DEMİRBAŞ, Genel Hükümler, (2018), s. 167.

270 HAFIZOĞULLARI/ ÖZEN, (2012), s. 52.

271 TCK’nın “tanımlar” başlıklı 6. maddesinde yer alan ifade ile “çocuk” deyiminden; “henüz on sekiz yaşını doldurmamış kişi”, ÇKK’nın 3. maddesine göre ise “çocuk” ifadesinden; “daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişi” anlaşılmaktadır. Konuya dair ayrıntı için bkz: AKBULUT, Berrin; “Ceza Muhakemesinde Çocuk ve Çocukların Yakalanması, Gözaltına Alınması”, Prof. Dr. Nur Centel’e Armağan, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C. 19, S. 2, Y.

2013, s. 541-586.

272 ÖZBEK/ KANBUR/ BACAKSIZ/ DOĞAN/ TEPE, (2018), s. 259.

fıkralarına göre, 12-15 ve 15-18 yaş aralığında bulunan çocukların ise işledikleri haksız fiillerden doğan cezai sorumluluğu, yetişkin bireylere nazaran hafifletilmiştir.

Yukarıdaki hüküm, TCK md. 33 kapsamında, 15 yaşını doldurmamış olan, sağır ve dilsiz çocuklar için de geçerlidir. 15-18 ve 18-21 yaş aralıkları için ise sağır ve dilsiz olmayan bireylere nazaran daha hafif düzenlemeler söz konusudur.

Yakalama ve gözaltına dair; Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nin 19. maddesi, çocuklarla ilgili özel hüküm içermektedir.

Bu maddeye; “...a) Fiili işlediği zaman on iki yaşını doldurmamış olanlar ile on beş yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler; 1) Suç nedeni ile yakalanamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanılamaz.” şeklinde ifade edilmiştir.

Bu durumun istisnası çocukların yalnızca kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalanması halidir. Dolayısıyla bu kişiler kimlik tespitinden hemen sonra serbest bırakılır.

Akabinde tespit edilen kimlik ve suç, mahkeme başkanı veya hakimi tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere derhal Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir273.

Konuyu 12 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını doldurmamış çocuklar için ifade etmek gerekirse: “On iki yaşını doldurmuş, ancak on sekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilirler. Bu çocuklar, yakınları ile müdafiye haber verilerek derhal Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilirler; bunlarla ilgili soruşturma Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır...” (YGAİY md. 19/b)

12 yaşını doldurmakla beraber 18 yaşını doldurmamış olan çocukların cezai sorumlulukları oldukları içindir ki yakalanmaları mümkündür274. Suça sürüklenen çocuk275 hakkındaki soruşturma, çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır. (ÇKK md. 15/1)

CMK ve ilgili yönetmelik uyarınca, çocuklara dair yapılacak usül işlemleri özal hükümlere tabidir. Çocukların psikolojik açıdan mağdur olmamaları, söz konusu

273 ÖZBEK/ KANBUR/ BACAKSIZ/ DOĞAN/ TEPE, (2018), s. 260.

274 CENTEL/ZAFER, (2010), s. 328.

275 ÇKK md. 3’e göre suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen kişidir.

hükümlerin icra edilmelerinin ardından topluma adapte olmaları ve çocukların tam anlamda ıslah olmaları açısından bu gibi özel hükümlerin varlığı zaruridir. Şöyle ki;

Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine bildirilir. Çocuğun kendi talebi olmasa bile çocuk müdafiden yararlandırılır, ana-baba veya vasisi müdafi seçebilir. Müdafi hazır bulundurulmak şartı ile şüpheli çocuğun ifadesi alınır.

Kendisinin yararına aykırı olduğu saptanmadığı veya kanuni bir engel bulunmadığı durumlarda, çocuğun ana-babası veya vasisi ifade alınırken hazır bulunma hakkını haizdir.

Çocuklar gözaltı hallerinde nezarethanelerde yetişkinlerden ayrı yerlerde tutulur.

ÇKK md. 17’ye göre, 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda yer alan suçlar, büyüklerle birlikte işlendiği takdirde soruşturma evresinde çocuklarla ilgili olan dosya ayrılır, bu kişilerin soruşturmaları ayrı ayrı yürütülür.

Yine konuyla alakalı bir diğer madde, “Çocuk kollukta bulunduğu sırada yanında yakınlarından birinin bulunmasına imkan sağlanır.” şeklindedir. (ÇKK md. 31/3)

Yukarıda, takibi şikayete bağlı suçlarda yakalama uslüne ilişkin kısımda ifade edildiği üzere suçun mağduru çocuksa, bunlara karşı işlenen suçüstü hallerinde, kovuşturulması suçtan zarar gören kimsenin şikayetine bağlı olan fiillerde şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikayet şartı aranmaz276.

Çocukların kimlikleri ve eylemleri mutlaka gizli tutulmak zorundadır. Çocuklarla ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir.

Aynı zamanda çocuklara kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak, zorunlu hallerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınabilir277. (YGAİY md. 19)

Bir görüşe göre278 söz konusu madde, bir yandan çocuğa kelepçe takılmayacağını ifade etmekte bir yandan da çocukların kaçmasını ve tehlikeyi önlemek için gereğinin yapılmasını emretmektedir. Bundan ötürü, hatalı ve çelişkili bir hükümle çözüm getirilmemiş, kolluğun işi daha da belirsizleşmiş aynı zamanda da zorlaşmıştır. Bize göre,

276 CENTEL/ZAFER, (2015), s. 281-282.

277 CENTEL/ZAFER, (2010), s. 328-329.

278 ÜNVER/ HAKERİ, (2014), s. 349-350.

“kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeler” üzerine kelepçe ile kelepçe benzeri aletler kullanılmaksızın, bu tehlikelere karşı alınacak “gerekli önlemler”in neler olduğu açık olmalı ve madde metnine eklenmelidir.

VII- YAKALAMANIN İCRASI

A- YAKALAMANIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ USULÜ