• Sonuç bulunamadı

2.2. KURUMSAL KİMLİK AÇISINDAN GÖRSEL KİMLİK

2.2.4. Amblem, Sembol ve Logo

Yazının icadından önceki dönemde var olan iletişim ihtiyacını karşılamak için oluşturulmuş sembollerle sağlanan işaretler amblem olarak tanımlanmaktadır. Kurumu çizgiler ve resimler yoluyla görsel açıdan temsil eden amblemler okur-yazar olmayan kişiler tarafından da tanınmayı kolaylaştırmaktadır (Özer, 2015: 15).

Amblem konusunu inceleyen birçok araştırmacı amblemin kurumun kimliği ile beraber kuvvetli bir bağ oluşturduğunu, kurum hakkında bilgi verdiğini ifade etmektedirler.

Amblem Becer’e göre: “Ürün ya da hizmet üreten kuruluşlara kimlik

kazandıran, sözcük özelliği göstermeyen; soyut ya da nesnel görüntülerle ya da harflerle oluşturulan simgelerdir” (2005: 194)

Kurumun simgesi konumunda bulunan amblem, kurumun kimliği, felsefesi, kültürü, kalite anlayışı hakkında bilgiler vermektedir. Kurumun sosyal anlamda sözcüsü olan amblem, bunu sözle değil semboller ve şekiller aracılığıyla sağlamaktadır (Atam, 2014: 19).

Amblemin ortaya çıkışı Betil’e göre ortaçağda İngiltere’de okur-yazar oranındaki düşüklük nedeniyle görsel simgeler barındıran tabelalar kullanılması zorunlu hale gelmesiyle olmuştur. Amblemlerin ilk örneklerinin ortaya çıktığı bu dönem aynı zamanda baskı ve kağıt tekniklerinin gelişimi adına da önemlidir (Betil, 1975: 14).

Kurumun hedef kitlesiyle ilk iletişim anını oluşturan amblem, oluşturulurken seçilen biçimlere, dokulara ve renklere görsel algıda etki yaratmak adına dikkat edilmelidir. Görsel araçların kullanılmasının sunduğu psikolojik etkileme gibi avantajlarla beraber hedef kitlenin bilinçaltına doğru etkiyi yaratacak mesajlar gönderilmelidir (Kahraman, 2011: 111).

Edell amblem içinde yer alan sembollerin etkisi üzerine sözleri şöyledir (1983: 59); “Sembol kullanımının en büyük yararı bilinirlik üzerindedir. Ürünle

bağdaştırılan bir sembolün sürekli olarak tüketiciye iletilmesi sonucu tüketicinin markayı tanıması ve hatırlaması kolaylaşacaktır. Yapılan araştırmalar resim ya da şekillerin kelimelerden daha kolay akılda kaldığını ve algılandığını ortaya koymuştur”

Sembol, bir kurumun görünen imajı ve tarzıdır. Kurumun özgünlüğü kalitesi ve bulunduğu sektörle ilgili bilgi vermektedir. Sembol bir şekil olarak tasarlanabileceği gibi markanın isminden yola çıkarak da oluşturulabilmektedir. İnsanlara markayı çağrıştıracak şekilde tasarlanmış her türlü şekil, imge, harf, kelime ya da bunların birleşiminden meydana gelen biçimlerle oluşturulabilmektedir. Genel anlatımla semboller kurumları insanların algılarında oluşturabilmek ve markayı tanıtmak adına oluşturulmuştur (Henderson ve Cute, 1998: 15).

“Doğadaki her nesneye insan bilinci tarafından ayrı bir anlam yüklenir.

renkler, şekiller birer semboldür. Çevredeki her şey taş, ağaç, dağ, nehir, deniz, hayvanlar, gökyüzü, ay, güneş, yıldızlar, gezegenler, takımyıldızlar düşündüğümüzden çok daha önemli anlamlar taşıyabilir. Bunların bilinçaltında yaptığı çağrışımlar temelde ortaktır, evren yaşamakta ve konuşmaktadır” (Bilgili,

2014: 9).

Genel bir ifadeyle amblem görsel kimliğin akılda kalıcı ve özgün oluşturulması için logo ile beraber biçimlendirilen bir semboldür demek mümkün olacaktır. Amblem ve logo ancak beraber kullanıldığında kurum kimliği yaratılabilmektedir. Bugün birçok ünlü markada olduğu gibi ‘Nike’ markasının da ambleminin olgunlaşması yaklaşık 20 yıl ve milyonlarca dolara mal olmuştur (Öztürk, 2006: 9)

Amblem ile logo karıştırılan ve bazen birbirlerinin yeri kullanılan iki ayrı kavramdır. Teker tarafından yapılan tanımla logo; kurumun kendini tanıtmak için harflerin tipografi kullanılarak biçimlendirilmiş sözcüklerle simgelere dönüşmesidir (Teker, 2009: 90).

Arıkan’ın amblem ve logo için yaptığı tanımlar şu şekildedir (Arıkan, 2009: 142);

“Amblem; sözcük özelliği göstermeyen; soyut veya nesnel görüntülerle ya da

harflerle yapılan biçimlendirme (stilize) veya simgesel grafik tasarım ürünüdür. Logo: Birden fazla harf karakterinin sözcük halinde okunacak biçimde bir araya getirilmesiyle oluşturulan ve bir ürün, kuruluş ya da hizmeti tanıtan amblem özelliği gösteren simgesel grafik tasarım ürünüdür”

Emre Becer ise logonun yalnızca tipografik bir karakter izlemediği aynı zamanda amblem gibi görsel imgeler içerebileceğinden bahsetmiştir. Aynı zamanda logonun amblemin tam tersi bir şekilde görülebilecek özelliğinin tipografik açıdan tasarlandığı için okur-yazar kitleye hitap ediyor olmasıdır. Bu nedenle amblemden ve diğer işaretlerden (petroglif, tamga) daha sonra ortaya çıktığından bahsetmiştir (Becer, 2005: 195).

Al ve Laura ise bu sözlerle paralellik gösterir şekilde logoyu tanımlamışlardır (2004: 131);

“Logo, markanın görsel sembolü olan bir amblem ile markanın isminin ayırt

edici biçimde bir araya gelmesiyle oluşur”.

Logo kurumun adını yansıtırken, amblem simgesel bir anlam barındırmaktadır diyebiliriz. Amblemin kurumun hedef kitlesinin bilinçaltında yer etmesini istediği kurum ilgili bilgiyi yansıtıyor olması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında kuruma kimlik kazandırılması ve psikolojik etki açısından amblem önemlidir. Logo ise kurumun farklılaşması ve fark edilebilirliği açısından önemlidir diyebiliriz (Kahraman, 2011: 111).

Birçok araştırmacı ve uzman logonun kurumun sahip olduğu değerleri yansıtması gerekliliği üzerinde durmuşlardır. Hedef kitleyle ilk ve ani iletişimi sağlayan logo, markanın mesajını uzun yıllar belleklerde kalacak etkiyle yansıtmalıdır. Nike markasında yapılan çalışma örnek gösterilmiştir. Logonun içeriğini oluşturan kanat sembolü ve nike yazısı tutarlı bir biçimde akla kazınmış ve zihinlerde özgüven, performans ve azim duygularını yıllardan bu yana oluşturmuştur. Bu nedenle logo taktiksel bir karar değil kurum stratejisi olarak değerlendirilmelidir (Vardar, 2004: 23).