• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.1. Anlamın Tanımları, Anlam Alanı ve Anlam İlişkileri

2.1.7. Altanlamlılık ve Üstanlamlılık

2.1.7. Altanlamlılık ve Üstanlamlılık

Altanlamlılık (hyponymy) ve üstanlamlılık (hyperonymy) ilk kez 1996’da Greimas’ın eserinde kullandığı ve kısa süre içerisinde kabul gören terimlerdir (Tamba-Mecz, 1998: 101). Altanlamlılık ve üstanlamlılık ilişkileri, tıpkı eşanlamlılık ve zıtanlamlılık gibi kelimelerin anlam bakımından benzerlikler ve farklılıkları açısından tanımlanmaktadır (Murphy, 2003: 86).

Vardar (2002: 17) altanlamlılığı sözlük birimlerin arasında bulunan “anlamsal içerilme bağıntısı” olarak değerlendirmektedir. Karaağaç (2013: 124) daha genel bilgilere ad olan anlamların altında yer almanın ve daha dar bilgilere ad olmanın, altanlamlılık olduğunu dile getirmektedir.

Kavramlar arasındaki altanlamlılık ve üstanlamlılık ilişkisinin kısaca “içerme”

belirttiği söylenebilir. Aralarında belirli yönlerden ortaklık görülen daha genel anlamlı bir kavram olan üstanlamlılığın, daha dar anlamlı bir kavram olan altanlamlılığı içermesi durumunda oluşan ilişkidir. Burada dikkat edilmesi gerek husus, içermenin tek taraflı olmasıdır. Toklu (2003: 96) bu durumu aralarında anlamsal yakınlık bulunan veya aynı kavram alanına giren göstergelerin bir üst kavramın altında toplanması olarak izah etmektedir. Bu tek taraflı içerme ilişkisini, Hartmann ve James (1998: 70), kelimelerin veya öbeklerin ve onların üstanlamlarının üyeleri arasında anlam edinme ilişkisi olarak tanımlamaktadır. Altanlamlılık, üstanlamlılığa göre daha belirgin olduğu için daha tanımlayıcı özellik olarak nitelendirilmektedir.

Altanlamlılık ve üstanlamlılık kavramlarının “dâhil olma” (inclusion) kavramına götüren ve bir sınıfa atıfta bulunan kelimeler olduğu belirtilmektedir. Bu anlamda “lale” ve “gül”, “çiçek” kavramı içine dâhil edilmekte, böylece “sınıf üyeliği”

meydana gelmektedir (Palmer, 2001: 94).

29 Altanlamlılık ve üstanlamlılık ilişkisinden teknik terimlerin kavramsal hiyerarşiler içinde yer alabileceği tanımlarda ve terminolojide yararlanılmaktadır (Hartmann ve James, 1998: 70).

Bir sözlükbirimin parçacıl yapısı incelendiğinde tanım “tümü” kelimesi ile bittiği takdirde “tümü” kelimesinden önce yer alan kelimenin üstanlamlı olduğunu düşünmek mümkündür. Tanımda “bir çeşit” veya “bir tür” ifadesi bulunuyorsa bu ifadelerden sonra gelen kelimenin üstanlamlı olduğu anlaşılabilir.

30 3. BÖLÜM

TERİM

Yıllar boyu bilimle ilgilenen araştırmacıların değindiği, üzerine sayısız çalışma yaptığı ve tartışmada bulunduğu terimler (term) güncelliğini koruyan başlıca meselelerden biridir. Terimler, bir dildeki kelimelerin bütünü olan sözvarlığını14 (vocabulary) meydana getiren deyimler, atasözleri, ikilemeler, kalıp sözler vb.

katmanlar arasında önemli bir yer teşkil etmektedir.

Genel sözvarlığının çoğunlukla terimler için temel kaynak olduğu diğer bir deyişle terimlerin gelişimlerini genel sözvarlığı doğrultusunda gerçekleştirdiği ifade edilmektedir. Bununla birlikte özel dile ait iken yani önce terim olup ardından genel dile ait olan kelimelerin var olduğundan da söz etmek mümkündür (Şahin, 2006: 126).

Bilimin başlangıcı, başkaları için sıradan kabul edilebilecek herhangi bir şeye biri(leri)nin şaşırması ve uğraşacak kadar çok ilgi göstermesiyle ilişkilendirilmektedir (Porzig, 2011: 7). Bilimin yapı taşını ise terimlerin meydana getirdiğini söylemek yerinde olacaktır. Terimler, bilimle ilgili olan her türlü çalışmayı yani en genel ifadeyle bilgiyi iletme vasfına sahiptir. Terimler; herhangi bir alanda bilgi aktarımının sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesiyle birlikte bir dilin bilim dili olarak kullanılabilirliğinin ve anlaşılabilirliğinin artırılmasına büyük katkı sağlamaktadır.

3.1. Tanımı ve Özellikleri

Eskiden ıstılah kelimesiyle karşılanan, çokluk biçimi ise ıstılahat olan

“terim”in kökeni üzerine bazı görüşler yer almaktadır. “Terim” kelimesi “sınır, son”

anlamındaki Latincede bulunan terminus kelimesine benzetilip “derle-” fiilinin eski biçimi olan “ter-” fiiline -im biçimbirimi eklenerek oluşmaktadır (Zülfikar, 1991: 20).

“Terim nedir?” sorusunu yanıtlamaya çalışan araştırmacıların çoğu -biçimce birtakım farklılıklar gösterse de- genel itibarıyla içerik bakımından birbirine yakın ifadeler kullanmışlardır. Dilâçar (1957: 207) terimi tarif etmenin zor olmadığını söylerken “terim”in sözlüklerde genellikle basmakalıp şekilde tanımlandığının görülme olasılığının yüksek olduğuna işaret etmektedir.

14 Alanyazında kelime hazinesi, sözcük hazinesi ve söz dağarcığı terimleri ile de ifade edilmektedir.

31 Özdemir (1973: 11) bilim ve sanat ile ilgili özel kavramların karşılığı olan terimlerin sınırlı ve kesin bir anlam taşıdığını yani kişiden kişiye değişiklik göstermediğini belirtmektedir.

Korkmaz (1992: 149) terimi çeşitli uzmanlık alanlarındaki –örneğin bilim, teknik, sanat, spor, zanaat vb.- kavramlara verilen sınırlı ve özel anlamdaki isim olarak tanımlamaktadır. Vardar (2002: 192) özel bir bilgi alanına, bir bilim veya uzmanlık dalına ait kelime olarak açıkladığı terimin alan uzmanları arasında etkili iletişim için temel öge olduğunu belirtmektedir. Kültüral (2009: 384) da terimlerin ait olduğu alanın özel kavramlarını karşılayan kelimeler olmasına değinip çeşitli alanların uzmanları arasında anlaşmayı sağlayan kelimeler olması ile ilgili yönüne dikkat çekmektedir.

TSE ISO 1087 sayılı çalışmada15 terim “özel bir konu alanında bir genel kavramın sözlü belirtimi16” olarak tanımlanmaktadır.

COTSOES (2002: 13-14)’e göre terimler, daha genel anlamdaki somut veya soyut nesneleri açık bir şekilde gösteren özel atamalar olarak tarif edilmektedir. Ayrıca uzmanlık alanlarındaki kavramların (specialised concepts) ifade edilmesini mümkün kılan dilsel semboller olduğu da belirtilmektedir. Oxford İngilizce Sözlüğü (Oxford English Dictionary “OED”) “bir şeyi ifade etmek veya bir kavramı belirtmek için, özellikle belirli bir dil veya çalışma dalında kullanılan bir kelime veya ifade”17 şeklinde tanımladığı terimin bir kelimeden oluşabileceği gibi bir kelime grubundan da oluşabileceğini izah etmektedir. OED’deki bu bilginin hemen hemen aynısı COTSOES (2002: 14)’te de yer almaktadır.

Hartmann ve James (1998: 138) de terimin bir kavramı temsil eden özel bir bilim dalında kullanılan bir kelime ve ifade olmasına ek olarak abecesayısal sembol (alphanumeric symbol) de olabileceğini dile getirmektedir.

Felber (1984: 1) terimi herhangi bir konu alanında (subject field) tanımlanan bir kavramı temsil eden sembol olarak değerlendirmektedir. TSE ISO 1087 sayılı çalışmada18 terimlerin sembolleri içerebileceği ve değişik heceleme biçimlerine sahip olabileceği ifade edilmektedir.

15 bk. TSE Türk Standardı, TS 1198-1 ISO 1087/1, 2003, m. 3.4.3

16 TSE ISO 1087 sayılı çalışmada belirtimin “sembol, isim ve terim” olmak üzere üç tip olduğundan söz edilmektedir.

17 https://en.oxforddictionaries.com/definition/term adresinden erişilmiştir. (Erişim tarihi: 20.03.2018)

18 bk. TSE Türk Standardı, TS 1198-1 ISO 1087/1, 2003, m. 3.4.3