• Sonuç bulunamadı

Ş e h i r c il i k : Yazan: Senatör R. Öelsner G. S. Akademisinde ve Teknik Üniversitede Profesör Çeviren: Adnan KOLATAN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ş e h i r c il i k : Yazan: Senatör R. Öelsner G. S. Akademisinde ve Teknik Üniversitede Profesör Çeviren: Adnan KOLATAN"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ş e h i r c il i k :

Yazan: Senatör R. Öelsner

G. S. Akademisinde ve Teknik Üniversitede Profesör Çeviren: Adnan KOLATAN

1 — Çok sık tesadüf edilen bir ev tipi. 3 — C e n u b A n a d o l u d a n bir ev t i p i . 1 — K ö y l e r i n k u r u l m a s ı n d a g ( ö z e t i l e c e k e n m ü h i m h u s u s a t ş u n l a r d ı r :

V a d i d e değil, jyüksekte, dağ y a m a c ı n d a k u -rulmalıdır:

Eski insanlar müteaddit sebepler dolayısile k ö y l e r i vadide k u r m a k t a n çekinmişlerdir. Her-şeyden önce vadideki m ü n b i t v e rütubetli top-raktan ziraat hususunda istifade etmeği düşün-müşlerdir. [Sonra, sıtma denilen âfetin müthiş teh-likesinden k a ç m a k istemişlerdir. Jeoloji bakımın-dan vadi d e m e k h e n d e k demektir, yani d e p r e m halinde en ç o k tehlikeye maruz yerdir. K ö y l e r i yüksekte, sağlam kayalık z e m i n üstüne bina et-mişlerdir. Buraları haricî düşmanlara karşı da da-ha masun idi. A n a d o l u ada-halisi ötedenberi sağlam v e kuvvetli bir insan zümresi olarak tanınmıştır. B u ahali, insiyaki bir surette, kendi bünyesini çe-likleştiren hareketli havaları v e b ö y l e yerleri aramıştır.

A r a z i n i n ş e k l i n e v e t e s v i y e m ü n h a n i l e r i n e m u t l a k a u y u l m a -l ı d ı r :

a — Şoseler b a k ı m ı n d a n :

B ü y ü k şose takriben u f k î bir surette vadiden geçer. K ö y ü bu şoseye bağlıyan bütün y o l -lar, yani y ü k s e ğ e d o ğ r u çıkan yollar yamaçtadn-, maildir. Y o l u n biraz uzun olması k ö y ü n araba gidiş - gelişi için t a m a m e n ehemmiyetsizdir, el-verir ki y o k u ş p e k dik olmasın. A z a m î m e y i l

r/r 10 olmalıdır! B u n d a n az olmasına i m k â n

aramak icap eder! Y a y a l a r ise uzun v e d o l a m b a ç -lı yollardan hoşlanmazlar. Plân imkân v e r m e s e bile yayalar kendilerine kestirme y o l l a r firarlar.

K ö y l ü Evi ve Bağçe G i r i ş i

B u sebeple, doğrudan d o ğ r u y a yayalara mahsus yokuşlar v e icap ederse m e r d i v e n l i yollar y a p -m a k lâzı-mdır.

b — Evler bakımından:

Basit v e ucuz ev tiplerinin r e v a ç bulabil-mesi bakımından y o k u ş ikamet yolları iyi

(2)

Dağ y a m n c ı n d a yanlış bir y e r seçimi: ( f a z l a y ü k s e k ) D o ğ r u bir seçim dir. Enliliğine mail vaziyette bir bahçenin ekilip

biçilmesi ve bakımı güçtür ve böyle bir bahçenin değeri düşüktür. Uzunluğuna mail bir bahçeyi ise icabında kademeler halinde tertiplemek mümkün olabilir. Bütün muhit kademeler halinde olur ve bu suretle hem vadiye bakış serbestler, hem de bol güneş temin edilir. Kademeler halinde tertip-lenmiş bir yer ise sadece bu tertip yüzünden bile insan üzerinde resim gibi güzel bir intiba bırakır. Kademelerin hepsi takriben ufkîdir. Yani, kolay ve ucuz inşaat yapılabilir.

2 — P l â n l a r :

Bir plânın yapüabilmesi için ilk şart, arazi-nin güzel bir topografya haritasını çıkarmaktır ve bu haritada tesviye münhanileri ve bütün taf-silât mevcut olmalıdır. Köyler için en güzel mik-yas şudur: 1 : 1000. Sadece şematik surette bir takım işaretlerle iktifa edilmiyerek tek ağaçların yeşillik çitlerin, meyva ağaçların, tabiî mahiyet-teki âbidelerin yerleri plânda gösterilmelidir. Büyücek mülklerin hudutlarını da göstermek lâ-zımdır. Ziraatin nevileri de belli edilmelidir.

3 — Memlekette arazi şekilleri pek değişik ve mütenevvi olduğu için köyler ve köylü evleri hususunda bir (tip) tâyin ve tesbit etmek imkân-sızdır. Trabzondan Antakyaya ve ondan Izrrrre kadar iklim ve arazi şekilleri arasındaki değişik-liklere pek büyüktür. Bununla beraber en mühim esasları aşağıda zikrediyoruz:

K ö y ü n t e z y i n a t ı n d a n : i h t i y a r ç ı n a r , sıra s ü t u n l a r ve (abide) taşı.

Her vücutta bir yürek vardır. Köyden ve ka-sabadan başlıyarak büyük şehre kadar her bir is-kân grupunun, her bir mahallenin de bir ortası, bir merkezi olmak lâzımdır. Organizmayı bir bü-tün haline getiren şey de işte bu or çadır, bu mer-kezdir. Bazan bir düzlük ortasında yükselen ko-caman bir ağaç bu işe yeter. Yahut gövdesinin et-rafı oturmağa mahsus tahtalarla koltuk haline mülktür. Bütün bunların yeniden yaratılması lâzımdır! Fakat herşeyden evel eskileri nmuha-fazasma uğraşmak icap eder! Ağaçlarla birlikte dereler, ırmaklar, nehirler, göller vesaire gibi su satıhlarım da göz önünde tutmalıdır.

Bu memlekette köyler şoselerin hemen knarına kurulmuyor, ki bu çok mükemmel bir e-sastır. Şoseden köylere kolayca ulaşmak kâfidir. Bu esas modern (şehir yapıcılık) zihniyetine ta-mamen uygundur. Fakat köy hususiyetlerini, ken-dine mahsus binalarını ve tesislerini herkese gös-termek ister ve köylülerimizin bu arzularını hak-lı buluruz. İyi düşünülmüş bir plânda köyün or-tası, yani merkezi şoseden görülebilecek şekilde yapılmalıdır, yahut ta hiç olmazsa şoseden ge-çenler bunu tahmin ve hisssetmelidir. Bu suretle memleketin eski ve asîl bir anîanesi olan misafir-perverlik tebarüz ettirilmiş olur. Aşağıda, şose-nin geçtiği vadide yapılacak bir çeşme, yanında gölge veren bir ağaç ve etrafında oturmağa mah-sus sıralar... Bu şoselerden geçenler minnettar kalırlar., otobüs veya hususî otomobili ile geçen, ler dahi bunu seyredip zevk duyarlar.

4 — İ n ş a b a k ı m ı n d a n e s a s l a r : Kullanılacak malzeme, mahallinde veya ci-varda bulunabilecek bir malzeme olmalıdır :

Köylü ancak bunu tedarik edebilir. Sonra, böyle hep ayni malzeme kullanılarak yapılmış bi-getirilmiş bir ağaç ta bu vazifeyi görebilir. Yahut bir pınar başında, bir kuyu başında yükselen bir ağaç ve etrafında oturmağa mahsus sıralar... Bunlara bir de çardak (Pergola) ilâve edebilir-siniz. Yahut da çardak yerine bir (Arcade). Bun-lardan sonra sıra binalara gelir: Halk odası, Köy odası, okul, cami, otel, han; pazar yeri, spor yeri vesaire...

(3)

et-K ö y ü n a b i d e v î timsali « i h t i y a r ağacı» dır. K ö y ü n spor sahası

tirilmelidir. K ö y münferit büyük ağaçlardan sar-fınazar edemez. Her eve bir bahçe mutlaka lâ-zımdır. Bu, sadece güzellik bakımından değil, ik-tisat bakımından da pek mühimdir. Bahçe bakı-mı bu memlekette çok eski bir a n a n e d i r ve in-sanların vücutları ve ruhları için b ü y ü k bir değe-ri vardır. Orman ise kıymeti çok yüksek olan bir nalar köye karakteristik bir güzellik te verir ve bunu elde etmek için b ü y ü k bir zahmete lüzum olmaz. Mütevazi bir şekil ve surette bile olsa, yol-lara kaldırım kaplamak çok defa hayret verici bir tesir yapar, çok güzel bir intiba bırakır. Evle-rin önüne, yahut ufak bir meydana taş levkalar kaplamak suretile temizlik kolaylaştırılır v e in-sana köylülerin bakım ve sağlık duygularının iyi olduğunu gösterir.

E v l e r i n ş e k i l l e r i a n ' a n e h a -l i n e g e -l m i ş ş e k i -l -l e r d e n m o d e r n z i h n i y e t e d o ğ r u g i d e n b a s i t ş e -k i l l e r o l m a l ı d ı r :

Memlekette güzel tipte evler p e k çoktur. Bilhassa âbidevî tesir yapan bir tip var ki ona sık sık tesadüf ediyoruz. Bu tipler önümüzdeki sene-lerde herhalde toplanacaktır. İster şehirli, ister köylü evi olsun bu gibi evlerin rölövelerinin y e -pılmasmı Güzel Sanatlar Akademisine veya Tek-nik Üniversiteye teklif ediyorum. Bu suretle az zamanda bütün tipler toplanmış olur. Bu evlerde bazı esaslı noktaların gözönünde tutulması lâ-zımdır. Y e n i usuldeki dam örtülerile birlikte memleketin birçok yerlerinde damların meyilleri değişmeğe başlıyor. Bu doğru değildir. Kübiıc şeklin güzel yeknasaklığı imtizaçsızlıktan müte-essir oluyor. Bu sözüm sadece ehemmiyetsiz bir güzelleştirme kaygusundan ileri geliyor değildir. Meselâ garp memleketlerinde, pek ç o k olan âbi-deleri koruma dairelerinin bu koruyuşun en esas-lı meselesi olarak ele aldıkları dam ve dam örtü-leri mülâhazalarıdır. Bu bahsi etraflı surette tetkik etmeğe bu yazı müsait değildir. Bana kalırsa damın

meylini takriben (25) derece olarak tahdit etmek kâfidir. Bugün ise 33 - 45 dereceye kadar yükselt-meğe çalışılıyor. Pencerelerin de ehemmiyeti bü-yüktür. Memlekette çok tesadüf edilen 0,55X1.20

m ) eb'adındaki sürme pencereler, daha küçük eb-atta bile olsa, iskân mahalleleri ve köyler için mükemmeldir. Herhalde iyi işlenmemiş vasistaslı sıra pencereler usulünden çok daha ucuz, güzel ve maksada uygundur. Vasistasın ufkî kalın kay-dı ışığı en kıymetli yerden kapar. Kanatlardan birinin üst kısma küçük bir havalandırma kanadı koymak çok daha ucuz v e maksada uygun olur. İçeriden veya dışarıdan kepenkler koymak gerek hararetin muhafazası gerekse emniyet bakımla-rından lüzumludur. D e p r e m tehlikesine karşı da esas mesele bence şudur:

Mevcut konstrüksiyonu ne suretle ıslah et-melidir ki depreme dayanabilsin? Bilirsiniz ki bu iş herşeyden evvel temeller ve çatılar meselesi-dir. Bilhassa çöken damlar kurbanların çokluğu-na sebep olmaktadır. Kezalik hasıl olan yangınlar bütün etrafı tahrip etmektedir. Deprem bölgele-rinde yapılacak inşaata mütedair olarak

Vekâle-( K ö y odası) ve Vekâle-( H a l k odası) nın bir sıra, sütun ile b i r l e ş t i r i l m i ş şekli

(4)

timiz tarafından vazolunan ve teknik bakımdan m ü k e m m e l bulunan nizamlar köylülere bildiril-melidir.

Alçak ve birbirlerine dayanan, iskelet inşa sistemi (Fachwerk) tarzında yapılmış evler,

sağ-lam temeller, deprem halinde dışarıya doğru çö-ken çatılar ve kabil olduğu kadar kayalık zemin üzerine inşa etmek suretile tedbirler alınmalıdır ve pencerelerle kapılar gibi boşluklar pek b ü y ü k olmamalıdır. Birçok tedbirlerle depreme karşı emniyetli olarak tertip edilen binalar hep pahalı şeylerdir. Bunlar Anadolu köylüleri için ancak pek müstesna hallerde tatbik edilmek imkânı gös-terebilirler.

E v b a h ç e l e r i :

Evlerin duvarları birbirlerinden en az 12 metre uzakta bulunacakları için önlerinde birer bahçe nasıl olsa temin edilebilir. Bilhassa köy ev-leri şose kenarında bulunduğu zaman bu bahçele-re mutlak bir lüzum vardır. Bu takdirde derinlik-leri en az (5) metre olmalıdır. Rasyonel bir suret-te sebze veya çiçek tarhları suret-tesis edilebilmesi için bahçe kâfi derecede geniş tutulmalıdır. Tip olarak takriben şöyle denilebilir: Orta y o l 1,50 m e t -re, beheri (1) metrelik iki kenar, komşuya mü-cavir (1) metrelik çalı yemişleri çiti. Bu suretle takriben 4,5 metre uzunlukta iki sıra tarh kalır. Demek ki bahçenin büyüklüğü takriben 15X15 m olacaktır. Yeni köylerle birlikte yeni bir bahçe sevgisi yaratmak, daha doğrusu eski sevgiyi canlandırmak m ü m k ü n olursa buna güzel bir m u -vaffakiyet demek icap eder. Bir noktayı tebarüz ettirmek isterim: Memleketteki köye benzer sied-lung'ları şehircilik bakımından hoşa giden yerler haline getiren şey bilhassa bahçelerdir. Bir köy v e y a iskân mahallesinde bahçesiz ev olamaz. Bahçe daima rüzgâra karşı mahfuz olmalıdır. Du-varlar, çitler yapmak veya çam ağaçları dikmek suretile bu temin edilebilir. Bu takdirde bahçe-nin verimi de birkaç misli artmış olur. Nebatî çitler ziraat için bir bereket kaynağıdır. Nebatatı rüzgârdan korurlar. Güzel öten kuşların yuvala-malarını m ü m k ü n kılarlar. Tarlalar arasındaki hudutları ve ayrılıkları temin ederek ileri bir zi-raat arazisi peyzajını tevlit ederler.

T e k a ğ a ç l a r , s ı r a a ğ a ç l a r v e o r m a n l a r ı n d ik i l m e s i :

Tek ağaç dikmek çok ucuz bir iştir. M e m l e -ketin iklimi pek müsait olduğundan birkaç sene sonra küçücük fidan büyük bir ağaç haline gelir. Meselâ Adanada bir okaliptüs dikiniz, birkaç sene içinde bir dev olur ve bir âbide gibi semaya yük-selir. Hangi ağaçların daha iyi geliştiğini anlamak için mevcut eski ağaçlara bakmalıdır. Okaliptüs, çinar, kavak, söğüt veya, memleketin âdeta

kü-çük bir kahramanı mevkiinde bulunan akasya di-kilebilir. Akasya ağaçları kuraklığa, toprağın fa-kirliğine ve güneşin kızgınlığına karşı yiğitçe da-yanıyor ve yerlerinde duruyorlar. Bunlar memle-ket için hakikî birer berememle-kettir. Fakat ilk saydık-larımızı da unutmamalıdır. Daima şurasını dü-şünmek lâzımgelir: Bir ormanın mutlaka kenar-larında kesif çalılıklar teşkil edilmek suretile ku-rutucu rüzgârlardan muhafaza edilmesi icap eder.

Ormanın zeminindeki hava durmalıdır. Rüzgâr bu havayı alıp götürmemelidir.

Suların nasıl bir muameleye tâbi tutulacağı-nı da düşünmek ayrı bir meseledir. (Göl, dere, ır-mak, çay gibi). Durgun sular sıtma yaptığı için sulara ise iyi bir akış temin etmelidir. Fazla su-ları küçük bentlere depo etmek suretile su bas-kınlarını önlemek lâzımdır. Bunlar tabiî b ü y ü k baraj tesisatı değildir. Binaenaleyh Köylüler bun-ları kendileri yaparlar. Çayırbun-ları kurutmamak ve dolayısile de manzaranın güzelliğini bozmamak icap eder.

S a r m a ş ı k n e v i nd e n n e b a t l a r : Bir iskân mahallesini güzel göstemek için sarmaşık nebatları dikmek kadar ucuz bir çare yoktur. Memlekette bunların çok güzelleri m e v -cuttur: Salkım İstanbuldan ayrılırken veya Bur-sada çok görülür. Filbahar, Japon üzümü denilen sarmaşık nevi, Antalya ve Adanada gayet güzel manzaralar yaratan menekşe renginde çiçekler

(Bougainvillia) sarmaşığı vesaire... Bu hususta tam bir malûmat alınabilecek m ü k e m m e l bir yer vardır: Büyükderedeki, Üniversiteye mensup yüksek enstitüler ve istanbul belediyesinin Bü-yükderede ve Beykozdaki m e y v a ve y o l ağaçları fidanlığı.

Ş o s e l e r v e y o l l a r :

Şoseler köylerin vazifeleri dışında kalır. Fa-kat bir anayol teşkil etmek icap eder. Bu yolun sağlam ve takriben (6) metre genişlikte olması ortası şose, kenarları 50 santim genişlikte kal-dırımlanmış hendeklerle tertip edilmiş bulunması lâzımdır. Bunu yanında kül veya emsalile kaplan-mış 1.5 metre genişlikte bir banket bulunur. Hen-dek kısmı içine geniş çevreli ağaçlar dikmeli. Di-ğ e r yollar için en basit şekil kâfidir. Fakat

herhal-de yolun sathı inşa edilmeli ve bakımlı bulundu-rulmalıdır. Suları akıtmağa mahsus tertibat da lâzımdır. Bakımlı kısmın genişliği mümkün oldu-ğu kadar az olmalıdır. Bu takdirde bakım herhal-de temin edilir. Enine meyil kâfi herhal-dereceherhal-de olursa 4,5 metre genişlikte şose gibi bir yol güzel bir köy yolu teşkil eder.

M e y d a n l a r :

(5)

bu-luıımaz. Bu meydanı büyük değil, m ü m k ü n mer-tebe küçük tutmalıdır. Fakat su birikmez ve m ü m k ü n olduğu kadar düz bir meydan olmalıdır. Ağır ve güç işlerle yorulan köylülerin gönlüne feraklık verilmesi bakımından bu meydanın b ü -y ü k bir kı-ymet ve ehemmi-yeti vardır. Yerli hal-kın eğlenceleri ve halk dansları böyle meydanlar sayesinde daha iyi muhafaza edilip geliştirilebi-lirler.

S p o r y e r l e r i :

Bir stadyom tesisine bittabi en büyük köyün bile parası yetişmez. Fakat bir oyun yeri olsun yapmalıdır. 50X80 metre kâfi bir ölçüdür. Eğer daha büyük yapılacaksa futbol sahası ölçüsünü almalıdır: 70X105. Meydanın etrafına ağaçlar di-kilebilir. Bu takdirde birkaç sene sonra insanın üzerinde güzel, büyük bir meydan tesiri yapar. Uzunluk istikametinde olmak üzere (60) santim genişlikte (3) basamak yapmak ta mümkündür ve bunu köylülerin kendileri de yapar. Böylelikle meydan âdeta mimarî bakımdan çerçevelenmiş bir mahiyet alır. Spor meydanı köyün şosesinin kenarına rastlamalıdır. Çünkü vadide böyle bir düzlük bulmak mümkündür. Fakat şoseye m ü v a -zi olmalıdır. Eğer cihet tâyini bakımından buna imkân yoksa şose ile arasına yeşil saha yapmalı-dır.

K ö y e a i t h â t ı r a l a r :

Köylüler vatanın yeni zamanlara ait

tarihi-ne ve vatan büyükleritarihi-ne saygı göstermek isterler. Bilhassa vatan tarihinde mühim hâdiselerin cere-yan etmiş olduğu yerlere yakın bulunan köyler böyledir. Kıymetli malzemeden bir heykel v e y a hattâ bronzdan bir büst yapmağa köylülerin ke-sesi elvermez. Köylüler vatan sevgilerini ve yeni tarihlerinin iki büyüğüne karşı duydukları saygı ve sadakati ifade edecek işaretler bulmakta güç-lük çekmezler. Kocaman, fakat işlenmiş bir ka-ya... Bu kaya uydurma halı örneği bir çiçek tarhı üzerine değil de çok renkli veya tek renkli tabiî çiçekler ortasına konmalıdır. Kayanın yüzüne bil-işim kazılmalıdır. Bu isim bronz harflerle de ko-nabilir. Kocaman bir ağaç ve gövdesi etrama gü-zel tahtadan veya taştan, oturmağa mahsus sıra-lar. Bronz bir levha üstünde isim ve tarih... Gü-zel şekillede bir çeşme ve üstünde yazılar... Y o l üstünde bir üzeri örtülü, bir istirahat yeri., yolcu buraya oturup gölgesinde dinlenir. Güzel yazj ile yazılmış yazıları minnettarlıkla okur. Yolun ke-narında dik bir kaya yükselmektedir. Bu kaya üs-tünde bir yer kazılıp düzeltilir. Güzel harflerle

üstüne yazı yazılır. Yüreğin saydığı ve sevdiği in-sanların hâtırasına yapılacak âbide için binbir şekil bulunur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu şekilde, yapı- cısının ölümünden yüz yıl sonra, her bö- lümü Viollet-le-Duc tarafından yapılmış azrak yapıtlarından biri, Fransız mimari- sinin baş

esnaf ve sanatkârlar dernekleri birliğinin Küçük Çamlıca eteklerine is- kân dışı saha olarak ucuz fiyat İle alınan ve belediyenin ısrarı ile nazım plân ta- rafından

Sokak ve caddelerin yeni baş- tan inşa edilmesi (rekonstruksyon) ile trafik problemi, genel olarak ve bilhassa şehrin merkez kesiminde, yeteri kadar so- mut bir surette,

— Bu konuda; özellikle, hakiki bina- larda yapılan «gerçeğe yakın yangın de- neyleri» sırasında çekilen fotoğraf ve filmler; ya da yerleştirilen aygıt ve gös- tergeler,

Orada, pek fazla sokak hareketine sahne olan, kalabalık ve geniş sokaklara, dar, bazan eğri ve çok kere de çıkmaz olan yan sokaklar bitişir.. Bu yan sokaklardaki ev- ler vaya,

Basit fakat geniş bir tek yol, kenar taşlarıyle ve icap ettirdiği istimlâk külfetiyle büyük masraf- ları olan iki sıra yoldan çok daha ucuzdur?. Tek yo- lun estetik tesiri de

Bir şehrin bakımlı görünmesi için en mühim olan şey şüphesiz sokak ve cadde işleridir.. Bir ma- hallenin temiz tutulması ancak oradaki cadde ve sokakların orta ve

Baumcisterdeıı, ıvslın Das