• Sonuç bulunamadı

Başbakan Erdoğan ın Tekirdağ Mitingi nde yaptığı konuşmanın tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Erdoğan ın Tekirdağ Mitingi nde yaptığı konuşmanın tam metni"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Erdoğan’ın Tekirdağ Mitingi’nde yaptığı konuşmanın tam metni

Mart 20, 2014 - 9:28:00

Buradan tüm Tekirdağ’a, Tekirdağlı tüm kardeşlerime selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum.

Çerkezköy, Çorlu, Hayrabolu, Malkara; sizleri gönülden selamlıyorum. Marmara Ereğlisi, Muratlı, Saray, Şarköy; sizleri yürekten selamlıyorum.

Tekirdağ’ın milletvekili şair Yahya Kemal’i rahmetle yad ediyorum. Tekirdağlı vatan şairi Namık

Kemal’i rahmetle, minnetle yad ediyorum. Tekirdağ’ın yetiştirdiği kahramanları, Ayaz Paşa’yı, Rüstem Paşa’yı, Gazi Hasan Paşa’yı rahmetle, minnetle yad ediyorum, hepsinin mekanları, tüm şehitlerimizle, tüm gazilerimizle birlikte inşallah Cennet olsun diyorum.

Kardeşlerim, bundan sadece 3,5 ay önce yine buradaydım; öyle mi? ("Evet" sesleri) 6 ve 7 Aralık tarihlerinde Tekirdağ’daydık, önce Valilik önünde değerli Tekirdağlı kardeşlerime hitap ettim,

merkezde 318 trilyon liralık eser ve yatırımı birlikte açtık. Çorlu’da 308 trilyonluk yatırımları hizmete açtık, Çerkezköy’de 376 trilyon liralık yatırım hizmete açtık.

Yalnız bak görüyorsunuz kızancıklar fena kızdı, sandıkları patlatacağız diyorlar. Öyle mi kızancıklar?

Eyvallah. Ve 30 Mart’ta inşallah bu sandıkların ben de aydınlanacağına inanıyorum.

O 2 gün içinde Tekirdağ ve tüm ilçelerinde toplam 1 katrilyon 200 trilyon liralık yatırımları hizmete aldık. İşte 3,5 ay sonra yine buradayım, 3,5 ay sonra çok daha muhteşem bir coşkuyla, daha büyük bir heyecanla Tekirdağ’la yeniden kucaklaşıyoruz.

Rabbim sizlerden razı olsun. Rabbim kardeşliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim eylesin.

30 Mart seçimleri ülkemiz için, milletimiz için, demokrasimiz için, en çok da Tekirdağ için hayırlara vesile olsun.

Kardeşlerim, sizinle bugün burada farklı bir sohbeti yapacağız. Dün Çanakkale’de hem 18 Mart Şehitler Gününü idrak ettik, hem Çanakkale Deniz Zaferi’mizin 99. Yıldönümünü kutladık. Şimdi buraya gelmeden önce Edirne’de muhteşem bir katılımla muhteşem bir miting gerçekleştirdik. Şimdi buradan mitingimizin akabinde inşallah Silivri’de de miting yapacağız, buradan Silivri’ye selam, yola devam, Silivri’de Silivrili kardeşlerimizle inşallah bir arada olacağız. Öyle zannediyorum ki 18:00-18:30 oraya vasıl oluruz.

Kardeşlerim, Çanakkale çok farklıydı, Edirne çok farklıydı, şu anda bakıyorum Tekirdağ çok ama çok farklı. Meydana sığmayanlar arkalarda bütün bakıyorum kafelerde vesaire bir araya gelmişler.

Türkiye oynanan oyunu görüyor, işte görüyorsunuz, şantaja, montaja, dublaja hayır diyor Tekirdağlı, her yer aynı şeyi söylüyor aslında. 81 vilayet, 77 milyon oynanan oyunu görüyor. Milletimiz Türkiye üzerinde, sandık üzerinde, demokrasi üzerinde oynanan oyunu görüyor ve bu oyuna itiraz ediyor, meydanlar bu çirkin oyuna itiraz ediyor. Şehirlere girişimizden mitingimizi yaptığımız yere kadar geçtiğimiz yollar, sokaklar, caddeler, balkonlar, pencereler bu kirli ittifaka itiraz ediyor.

Kardeşlerim, CHP de, MHP de artık iradelerini, artık akıllarını Pensilvanya’ya kiraya verdiler. Şimdi 30

(2)

Mart’ta benim milletim bu hesabı soracak. Ne diyecek biliyor musunuz? Ya arkadaş, senin Amerika’da ne işin var? Sen vatansever misin? Gel vatanına. Niye kaçtın gittin buradan; öyle mi? Eğer senin suçun filan yoksa niye Amerika’da yaşıyorsun? Sene 99-2014, 15 yıldır sen buralarda yoksun, ne yapacaksan gel burada yap? Niye oradan sen kalkıp Türkiye’mi karıştırıyorsun ya? Bakıyorsun ki, her kirli oyunun altından sen çıkıyorsun ya.

Ve ne diyor? Bakıyorsun, bugüne kadar susmuş, eee, 2-3 gün konuşmaya başlamış. Ya bedduaları kim yaptı, sen yapmadın mı? Ondan sonra geri vitese taktı, yok dedi, bu dedi Allah’ın gücüne gider dedi.

Tamam da, o kasetleri, onları ne yapacaksın, nereye saklayacaksın? Kendi televizyonların bile bunları yayınladı ya.

Ya sen değil misin Savaş Ay’la mülakatı yapıp Savaş Ay’a, ben bugüne kadar bir oy kullandım, şu anda Hazreti Cebrail gelse, parti kursa ben onun partisine bile oy vermem diyen sen değil misini ya?

Hiç endişeniz olmasın, dik duracağız dikleşmeyeceğiz, hiç endişeniz olmasın. Ve biz Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmedik ve bundan sonra da eğilmeyeceğiz. Hiçbir güç, Allah’ın izniyle…

Kardeşlerim, sen biçim hocasın ya? Türkiye’den kaçıp gidiyorsun istifaen, emekli filan değil ha, bir de kendisine o paralel yapı pasaport tezgahlıyor, o pasaportu da alıyor, o pasaportla beraber Amerika.

Bakalım ne kadar orada kalabilecek? Öyle yok, oradan sen ülkemi karıştıracaksın, biz de seni bırakacağız, yok öyle 25 kuruşa simit, yok.

İşte benim için diyor ya, yani sizin diyor beddualarınız tutmadı diyor. Ameliyat oldu, eğer sizin

beddualarınız tutsaydı bu gitmişti diyor benim için. Dediği ne? Uzun adam, uzun adam gitmeliydi. Ya biz öyle dualar alıyoruz ki, şu kardeşlerimin duaları, şu Türkiye’de tüm kardeşlerimin duaları, hele hele Sudan’dan, Suriye’den, Libya’dan, Myanmar’dan, Mısır’dan, Filistin’den, dünyanın her yerinden

hamdolsun gelen dualar bize yeter. Bizi halkımız yeter, bize Hakk yeter Hakk.

Kardeşlerim, bu iki parti zaten ruh ikiziydi, şimdi Pensilvanya’ya iltihak ettiler. Şunu unutmayın kardeşlerim: 30 Mart seçimlerine artık şurada 12 gün kaldı.

Ben ne diyorum biliyor musunuz, bunların ablaları varmış, sizin kapıları da çaldılar mı? Bunları şunu söyleyin: Ya sizde zerre kadar insaf yok mu, sizde utanma yok mu, sizde ar yok mu, sizde haya yok mu? Ya sizin o Hocanız bizim kızlarımızın başını açtırtan değil mi? Başörtüsü füruattır diyen değil mi?

Bu nasıl Hoca ya? Sizin Hocanız Kestanepazarı’nda imamken başka konuşuyordu, ama 28 Şubat oldu başka konuşmaya başladı, bu ne iş ya diye sorun. Ve ondan sonra da, Hoca söyleyin de partisini kursun, kendisi de buraya gelsin, boyunun, postunun ölçüsünü alsın.

Fakat, enteresan olan şu: CHP Genel Başkanı bununla ilgili Parlamentoya acayip şekilde vermiş olduğu bunun soru önergesi var ve bu önergeyle beraber kendisinin hakkında çok çok olumsuz şeyler

soruşturuyordu, hatta milletvekilleri aynı şekilde. Değerli kardeşlerim, şimdi dostluk arttı.

Bakıyorsunuz MHP, okyanus ötesi diyor, verip veriştiriyordu, ama şimdi dostluk arttı. Ve tek düşmanları var şimdi 3’ünün de, AK Parti. Kardeşlerim, bize dost olarak Allah yeter.

Kardeşlerim, biz sabrettik, siz sabrettiniz, ne oldu? Okullarımıza kızlarımızı başörtülü olarak almıyorlardı, öyle mi? İmam hatiplerin orta kısımların kapatmışlardı; öyle mi? Devlet dairelerine sokmuyorlardı. Şimdi geçenlerde çıkmış Kılıçdaroğlu ne diyor? Diyor ki, başörtü sorununu ben çözdüm diyor. Güler misiniz, ağlar mısınız? Bunda her numara var, takiye var, yalan var, iftira var, fitne var, fesat var, her şey var.

Ya önce evinin adresini öğren. İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı oldu, geldi Kağıthane’ye kaydını yaptırdı, Kağıthane’den aday, Kağıthane’de ikameti. Sordular kendisine, nerede oturuyorsun?

(3)

Kağıttepe’de dedi.

Bak bununla da bitmedi iş, seçim günü oyunu dahi kullanamadı. Bu ne demek biliyor musunuz? Buna 3 tane koyun verin kaybedip gelir.

SSK’yı, Sosyal Sigortalar Kurumu hastanelerini batıran bu, yolsuzluklarla batırdı. Hatırlıyorsunuz o günleri değil mi? Ah ah, hastanenin kapısına giderdik, kuyrukta bekle, o gün muayene oldun oldun, belki yarına da kalırsın. Doktor bey ilaç verir, inersin oradaki eczaneye, eczaneden ilacı istersin, eczacı 2 tanesini verir, 2’si yok. Ve nereden alacağım deyince, paranla git dışarıda eczaneden al derdi. Kimdi Genel Müdür? Kılıçdaroğlu. Bu ya, bu adamın cemaziyülevveli bu.

Şimdi istediğin hastaneye gidiyor musun kardeşim? İstediğin eczaneden ilacın alıyor musun kardeşim?

Ayrım var mı? Benim başörtülü bacım, artık okullarınızın orta kısmı açıldı mı? Artık istediği

üniversiteye imam hatipli, meslek liseli gidebiliyor mu? Katsayı kalktı mı? Başörtülü bacılarım devlet dairelerine çalışabiliyor mu? Ya ayrım ortadan bizimle kalktı, normalleşme bu. İşte benim şimdi başı açık, başı örtülü kardeşlerim hepsi bir arada. Mesele bu, birlik bu, beraberlik bu, kardeşlik bu, Türkiye bu. Biz buralara durur dururken gelmedik, rastgele gelmedik.

Kardeşlerim, benim Tekirdağ’a bugün bir hitabım var; nedir o biliyor musunuz? AK Parti olarak biz Türkü’yle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Roman’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle Arnavut’uyla, Boşnak’ıyla, aklınıza ne gelirse tek milletiz, tek millet.

İki; tek bayrak.

Ama ben şunu söyleyeyim: Ben Türk’ü Türk olduğu için sevmiyorum, Kürt’ü Kürt olduğu için sevmiyorum, Roman’ı Roman olduğu için sevmiyorum, beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız bu.

Bakın, BDP’ye bakıyorsun kardeşlerim, siyasi Kürtçülük yapıyor, MHP'ye bakıyorsun siyasi Türkçülük yapıyor; öyle mi? Birisi Kürtçülük, birisi Türkçülük. CHP’ye bakıyorsun, o da diyor ki ben de kumsalların partisiyim. Biz 77 milyonun partisiyiz, biz 780 bin kilometrekarenin partisiyiz; farkımız bu, farkımız bu.

Kardeşlerim, ikincisi; tek bayrak, işte bu. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin simgesi. Ne diyor Mithat Cemal, -Allah rahmet etsin- bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

Şimdi bizim reklamı izliyorsunuz değil mi? Dalgalar sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal. Bak, şu dalgalanışı görüyor musun, şu güzelliği görüyor musun? Mesela bu. Bunun uğruna her şey feda.

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Onun için ne diyoruz? Tek vatan diyoruz, 780 bin kilometrekareyle.

En batıda ne varsa en doğuda da, güneydoğuda da o olacak, en kuzeyde ne varsa en güneyde de o olacak, ayrım yok.

Kardeşlerim, Allah için soruyorum, ya 10 yıl önce, 15 yıl önce denseydi ki, ağrıda havalimanı olacak, Iğdır’da hava limanı olacak, Kars’ta hava limanı olacak, Şırnak’ta havalimanı olacak, inanır mıydınız?

Şimdi var. Hakkari’yi de yapıyoruz. Hakkari biraz gecikti, niye biliyor musunuz? Bölücü terör örgütüne rağmen, onlarla olan mücadele sebebiyle. Biz böyle gidiyoruz.

Kardeşlerim, utanmadan, sıkılmadan bu Kılıçdaroğlu ikide bir şunu söylüyor: Yolsuzluk da yolsuzluk, yolsuzluk da yolsuzluk. Kılıçdaroğlu, aynaya bak, aynaya, yolsuzluğun bir numarası sensin. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış, sen busun, yavuz hırsızsın sen. Sen bunu Rahşan Affıyla yırttın, Rahşan

(4)

Affıyla.

Ve bir klasörün önüne, yolsuzluk klasörünün önüne geçtin poz verdin, o hakkında yolsuzluk klasörünü hazırladığın kişiyi partiden ihraç ettiniz, şimdi de o kişiyi İstanbul’a Büyükşehir Belediye başkan adayı yaptın ya; sen busun.

Kardeşlerim, yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunlarınki yatsıya kadar bile yanmadı, erken söndü, bunda çok hayırlar var, çok hayırlar var.

İnşallah İstanbul’da da derslerini alacaklar, İstanbul’da da derslerini alacaklar ve istiyorum ki Tekirdağ’da derslerini alsınlar. İşte Tekirdağ Büyükşehir oldu, bunlar karşı çıktı, CHP karşı çıktı.

Kardeşlerim, ya hangi yüzle bu adam geldi de burada konuşuyor? Tekirdağ’ın Büyükşehir olmasına karşı çıkıyor, ondan sonra gelip burada oy istiyor.

Şimdi ben buradan Tekirdağlı tüm kardeşlerime sesleniyorum, senin Büyükşehir olmanı istemeyen bir parti liderine veya Genel Müdürüne veya o partiye oy verecek misin? Ya istiyor ki sen yine öyle küçük bir belediye olarak kal. Buna dersi vermek lazım.

Kaldı ki kardeşim, bunlar belediyecilikten anlamaz, bu iş bizim işimiz. İşte bu kardeşiniz İstanbul’u biliyorsunuz CHP Belediyesinden aldı. O zaman İstanbul -yanı başınızda biliyorsunuz- susuzdu, İstanbul’da hava kirliliği vardı, İstanbul’da çöp dağları vardı, 2 yılda çöp dağlarından temizledik, susuzluğunu giderdik. Nereden? Istranca Dağları’ndan İstanbul’a 180 kilometre dağları deldik, İstanbul’a su götürdük. Hava kirliliği, aynen giderdik.

Ve kardeşlerim, süratle bakın bizim iktidarımıza kadar İstanbul’da 52 bin aileye doğalgaz gelmişti, göreve geldim, 4,5 senede 1 milyon 200 bin aileye doğalgaz getirdik; aramızdaki fark bu ya. Bunlar belediyeciliği bilmez, anlamaz, bunların derdi de yok. Onun için diyorum ki, biz şimdi Tekirdağ’da ilçelerimizle beraber şöyle bir devrim yapalım, Tekirdağ’ı AK Parti’ye teslim edelim ve Tekirdağ şöyle gerçekten modern bir şehir haline her yönüyle getirelim. Biz bunun için hizmetinizdeyiz, her şeye varız.

Ama oy sizde, yetki sizde, karar sizin, siz bu kararı verdiğiniz takdirde her şey hallolur.

Kardeşlerim, bu telefon dinleyenlere aldanmayın. Bir Başbakanın telefonunu dinlemek yasaktır, ama bunlar maalesef sahtekar, bunlar korsan. Bunlar kardeşlerim, casusluktan yargılanacaklar,

casusluktan, çünkü bu casusluk suçuna girer, sıradan bir olay değil bu. Sen Cumhurbaşkanını,

Başbakanını, Meclis Başbakanını, bakanları dinleyeceksin, ondan sonra bunu uluslararası bazı yerlere bunu aynı şekilde bildirmediğinin garantisi var mı? Bunlar boşuna yasaklanmıyor. Bunun hesabını sormak bizim görevimiz değil mi? Soracağız bunun hesabını. Ve bunlara yardım-yataklık yapan kimler varsa, hepsine bunların hesabını soracağız.

Değerli kardeşlerim, bunlar bu ülkede birçok şeylerin istismarını yaptılar, zekat topladılar, ama zekat yerine verilmedi, kurban topladılar, kurbanlar kesilmedi.

Değerli kardeşlerim, ben Tekirdağ’a sesleniyorum; bunların dershanelerinde yavrularınız varsa çekin alın, çekin alın. Bakın size açık söylüyorum, biz hafta sonlarında takviye kursları açacağız, Milli Eğitim olarak ücretsiz olarak yavrularınıza takviye kursunu biz vereceğiz.

Bunların okullarında okuyan çocuklarınız varsa alın, devletin okulları bize yeter. Kardeşlerim, ben devletin okullarından geldim, imam hatipte okudum, çocuklarımın 4’ü de imam hatipte okudu, hepsi de oradan yetiştiler, elhamdülillah, hiçbirisi sokakta kalmadı.

Kardeşlerim, şimdi biz sizlere… Bazı haberler alıyorum, evlerinden atıyorlarmış, yurtlarından atıyorlarmış, bunlar yaparlar, bunlar zalimdir, yaparlar. Ama bak ben size şunu söylüyorum: Gece beddua seansları düzenliyorlar, Başbakana beddua. Yahu 12 sene önce aklınız neredeydi? 12 sene

(5)

önce bu Başbakan iyiydi, bu Başbakana methiyeler düzülen kitaplar geliyordu, tespihler geliyordu, son 2 sene, 3 sene ne oldu da bu Başbakan kötü oldu? Beddualar geliyor şimdi. Menfaatinize mi dokunduk?

Ne oldu, ananasların yolunu mu kestik? Rafineriyle ilgili ihalelere mi bir şeyler oldu? Dert başka, rant rant, korkunç rant vardı, bu rant kesilince… Diyor ki, bir ceketim var diyor. Sevsinler senin bir ceketini.

Şu yalana bak ya, bir ceketim var, eee, saraylar ne olacak? Amerika’da Pensilvanya’da devasa bir çiftlikte oturacaksın, gelen gidene de orada bir yer yatağı göstereceksin, işte bak böyle yatıyor, böyle bir hayat yaşıyor, çok da münzevi bir hayat yaşıyormuş, Amerika’da inzivaya çekilmiş. Türkiye’de inzivaya çekilecek yer yok muydu? Madem suçun yok, herhangi bir sıkıntın yok, sen de burada

inzivaya çekilseydin. Bak, Said-i Nursi Sibirya’ya sürüldü, Sibirya’dan fırsatını buldu hemen Türkiye’ye döndü ve ben vatanımda öleceğim dedi. Hani sen Said-i Nursi’yi seviyordun ya? Takiye, yalan, her numara var.

Değerli kardeşlerim, ne olursa olsun biz doğru olanı yapacağız, biz doğru olanı yapacağız. Onların tuzakları varsa, halkın da, Hakk’ın da bir tuzağı vardır, bunu unutmayın. İşte 30 Mart bunun tarihi.

Şimdi 30 Mart’ta ben diyorum ki, ablalarımız var bizim burada, siz bizim ablalarımızsınız, tamam.

Onların ablaları varsa, bizim de ablalarımız var. Şimdi ben ablalarımdan bir şey rica ediyorum, 12 gün, bugün gitti sayılır ama, buradan sonra da, kapı-kapı dolaşmaya var mıyız? Ama durmak yok ha, yorulmak yok, çok çalışacağız, Tekirdağ merkez, tüm ilçeler, çok çalışacağız ve 30 Mart akşamı sizden müjde bekliyorum.

Ağabeyler, siz ne alemdesiniz? Çok çalışacağız çok. Durmak yok… Aman ha, kapı-kapı.

Bunların iftira dolu dağıttıkları gazeteler var, broşürler var. Ya artık bunlar tamamıyla kayış attılar, her türlü yalan bunlarda var, iftira var, her şeyi yapabilirler. Ama biz yolumuza devam edeceğiz, çünkü yeni bir dönem başlayacak. Ya eski Türkiye diyeceğiz, ya yeni Türkiye diyeceğiz. Kardeşlerim, biz yeni Türkiye’ye evet diyoruz.

Kardeşlerim, artık Tekirdağ Büyükşehir, geliri artıyor, imkanları artıyor. İnşallah Tekirdağ’ımıza da bir şehir hastanesi kazandırıyoruz, 480 yataklı bir şehir hastanesi kazandırıyoruz. Kamu-özel ortaklığıyla yapacağımız bu şehir hastanesinin içerisinde inşallah yok-yok. Kardeşlerim, burada ne ararsanız bulacaksınız ve bu hastaneye girdiğiniz zaman kendinizi bir başka dünyada hissedeceksiniz.

İstanbul-Tekirdağ, Kırklareli-Edirne hızlı tren projesini hazırladık, yatırım programın aldık, yakında İstanbul’a kadar gelecek olan yüksek hızlı tren Tekirdağ üzerinden Edirne’ye kadar uzatacağız.

40 yıl sonra Türkiye’de bir ilimizi demir yollarına, demir yolları aracılığıyla Türkiye’ye ve Avrupa’ya bağladık. Tekirdağ-Muratlı hattını kim tamamladı? Biz tamamladık, biz.

Ah kardeşlerim, yetmez dedik, Tekirdağ’ın kara yolunu nasıl bölünmüş yol haline getirdiysek, demir yolunu da bölünmüş yol haline getirelim dedik ve getirdik. Bu yolun bir ucunda ne var biliyor musunuz?

Marmaray var, bu Marmaray’la bütünleşiyor. Diğer ucunda 12 bin kilometrelik Türkiye demir yolları var, Avrupa’dan gelen yükler veya Avrupa’ya giden yüklerin dağıtımı artık Tekirdağ üzerinden yapılıyor.

Şimdi şu Tekirdağ Limanını bir iç liman olmaktan çıkardık, bir Avrupa limanı haline getiriyoruz.

Kardeşlerim, Marmaray sadece İstanbul’un değil, aynı zamanda Tekirdağ’ın da bir projesidir.

Bakınız, 2 yıl sonra yük trenleri gündüz Tekirdağ-Muratlı hattından Derince ve Bandırma limanlarına ulaşarak Avrupa bağlantısını sağlayacak, gece saatlerinde ise Marmaray’dan geçecek.

150 yıldır yenilenmeyen Rumeli demir yolunun Tekirdağ kısmının tamamını yeniledik, hat üzerindeki

(6)

tarihi istasyonları aslına uygun olarak restore ettik. Tekirdağ’a tabi yeni bir gar yaptık, Avrupa’ya taşınan ve Avrupa’dan gelen yükler için Tekirdağ’da modern bir yük toplama merkezinin yapılması için de projeyi hazırlıyoruz. Trenlerin yükleme ve boşaltması için limanın kapak ve yollarını da yeniden dizayn ettik.

Kardeşlerim, yılda 2 milyon ton yük kapasitesi olan Çorlu’dan Martaş Limanı bölgesine 30 kilometrelik demir yolu bağlantısının projelerini hazırladık, şimdi sıra bunun inşasına geldi.

Kardeşlerim, bizim Tekirdağ’a şu ana kadar yaptığımız yatırım ne biliyor musunuz? 7 katrilyon. Bakınız, gıda, tarım ve hayvancılıkta 1 katrilyon 600 trilyonluk yatırım yaptık Tekirdağ’a. İller Bankası olarak yaklaşık 1,5 katrilyonluk yatırım yaptık. Ulaştırma ve haberleşmede 1,5 katrilyon, eğitimde, üniversite dahil, 544 trilyon, aile ve sosyal politikalarda 335 trilyon, orman ve su işlerinde 307 trilyon, adalette 270 trilyon, sağlıkta 210 triyon yatırım yaparak Tekirdağ’ın çehresini değiştirdik.

Kardeşlerim, eğitimde 2329 yeni derslik inşa ettik, Türkiye genelinde Cumhuriyet tarihinin derslik sayısının yarıdan fazlasını 205 bin derslikle biz yaptık. Şimdi FATİH Projesi geliyor Tekirdağ’a, 946 etkileşimli tahtayı sınıflarımıza yerleştirdik, 870 adet tablet bilgisayar dağıttık yavrularımıza.

Kardeşlerim, kitapları ücretsiz olarak alıyor muyuz? ("Evet" sesleri) Alıyoruz.

Üniversite, biz geldiğimizde burs ne alıyordu biliyor musunuz? 3 ayda 45 liracık. Şimdi kardeşlerim, bakın şu anda gelinen nokta, ayda 300 lira veriyoruz ve 200 lira da Kredi Yurtlar’da kalıyorsa beslenme yardımı veriyoruz, 500 lira; farkımız bu ya, farkımız bu.

Kardeşlerim, bununla kalmadık, daha önemli adımlar atıyoruz, eğitimde inşallah okullarımızı bir

taraftan çoğaltmaya devam ediyoruz, bunlar süratle devam edecek, hem okul ihtiyacımızı karşılayalım, hem öğretmen ihtiyacımızı karşılayalım istiyoruz.

2006 yılında Tekirdağ’da Namık Kemal Üniversitesi’ni kim kurdu? Biz kurduk, biz. Ah kardeşlerim, CHP’ye gönül veren kardeşlerim, MHP’ye gönül veren kardeşlerim; bunların burada dikili ağacı yok, dikili ağacı. Bunları biz yaptık ya. Marifet iltifata tabi, ben de diyorum ki Tekirdağlı kardeşlerime, bize güç verin, çok daha farklı bir şekilde Tekirdağ’ımıza hizmet verelim, çok daha farklı. Çünkü Tekirdağ Büyükşehir olarak çok daha büyük hizmetlere layık, bunun yapılması gerekiyor. Bunları yapacağız, öyle de olsa, böyle de olsa yapacağız, ayrı mesele, ama yerel yönetimle eğer merkezi yönetimi birleştirirsek bu ayrı bir güç olur.

Kardeşlerim, bütün bunların yanında üniversitemize bir tıp fakültesi kazandırdık, 8 fakülte, 11 meslek yüksekokulu, 3 yüksek okul ve 3 enstitü açtık ve şu anda Namık Kemal Üniversitesi’nde hamdolsun 23 binden fazla öğrenci var.

Ve Tekirdağ’a 832 kişi kapasiteli 3 yükseköğrenim yurdu açtık, bunları artıracağız.

Üniversite öğrencilerine toplamda 73 trilyon burs ve kredi verdik.

Kardeşlerim, sağlığa gelince, insan odaklı sağlık politikalarımızda yeni hastaneler inşa ettik, tıbbı cihaz, araç-gereç, personel ihtiyaçlarını giderdik. Çorlu’ya, Çerkezköy’e, Malkara’ya, Saray’a, Marmara

Ereğlisi’ne toplamda 530 yataklı devlet hastanelerini biz kazandırdık.

200 yataklı Çerkezköy devlet hastanesi ve Tekirdağ ağız, diş sağlığı merkezimizin yapımı süratle devam ediyor.

75’şer yataklı Malkara ve Saray’a, 30 yataklı da Şarköy’e devlet hastaneleri yapacağız, ihalesi tamamlanır tamamlanmaz bunların yapımına başlıyoruz.

(7)

Bitmiyor, Çorlu’ya da ağız ve diş sağlığı merkezi kuruyoruz.

Kardeşlerim, bunu biz yaparız, CHP bunu yapamaz. Ne bunların böyle bir derdi var, ne böyle bir aşkı var.

Toplu konutta 5386 konut inşa ettik, sahiplerine teslim ettik.

Kardeşlerim, 2020 yılına kadar Tekirdağ’a yapılan bölünmüş yol neydi biliyor musunuz? 87 kilometre, 79 senede 87 kilometre bölünmüş yol yaptılar, biz 12 yılda 226 kilometre bölünmüş yol yaptık;

farkımız bu.

Ayrıca değerli kardeşlerim, KÖYDES’le köyleri, BELDES’le beldeleri destekledik.

Belediye Başkanımız diyorum artık, Belediye başkan adayımız demeyeceğim, Mustafa Yel kardeşimiz Özel İdare Genel Sekreteri olarak bunları adım adım takip etti, bunları kovaladı ve en ücra köylere bu hizmetlerin gitmesini sağladı. Şimdi de Mustafa Yel kardeşimizle istiyoruz ki Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Tekirdağ’ın tüm ilçelerine, artık köy yok, mahallerine, beldeler de mahalle, bütün hizmetleri büyük bir ufki bakışla inşallah Tekirdağ’ımızın geneline yaysın. Ve biz de merkezi yönetim olarak yanında yer alarak, milletvekillerimizle inşallah Sağlık Bakanımız Edirne Milletvekiliyle, aynı şekilde Kırklareli Milletvekilimiz hep birlikte Trakya’yı adeta bir şehir gibi ele alalım ve Trakya’nın genelini ayağa kaldıralım istiyoruz.

Sevgili kardeşlerim, Ergene Havzası sorununu da biz çözüyoruz. Havzanın bütün kenarlarında CHP belediyeleri var. Bütün pislikleri oraya döküyorlar, bütün atık suları oralara akıtılıyor. Yapmadılar, ne yazık ki en ufak bir şey de yapamazlar. Bunların belediyelerinde kanalizasyon sokakta akar, ama bunu biz yapacağız. Şimdi biliyorsunuz Orman ve Su İşleri Bakanlığımız bununla ilgili Ergene ile buna

yönelik Trakya Gelişim Projesini devreye soktuk ve bununla Ergene Havzasını da inşallah pırıl pırıl yapacağız ve tüm Trakyalı kardeşlerimizin emrine sunacağız.

Kardeşlerim, Tekirdağ’a 6 adet biyolojik arıtma tesisini biz inşa ediyoruz. Bizim görevimiz değil aslında, bunu Belediyenin yapması gerekiyor, yapmadı, yapamadı, biz üstlendik ve onu da biz yapıyoruz. Niye?

Benim Tekirdağ’da yaşayan vatandaşım, ben onun da hizmetkarıyım, onun için yapacağız. Ve Çerkezköy’e, Çorlu’ya, oralara da aynı şekilde atık su arıtma tesislerini biz inşa edeceğiz, biz. Öyle veya böyle.

Kardeşlerim, bakınız Naip Köyü Barajının yapımı süratle devam ediyor. Bu dev tesis, Tekirdağ’ın içme ve kullanma suyu ihtiyacını inşallah bununla sağlıyoruz. Tekirdağ İçme Suyu Arıtma Tesisinin yapımı hızla devam ediyor. Tesis ile Tekirdağ 2045 yılına kadar inşallah içme ve kullanma suyu ihtiyacını gidermiş olacağız.

Kardeşlerim, bugüne kadar Tekirdağ’ına hayvancılıkta biz göreve geldiğimizde 2002’de yapılan destek neymiş biliyor musunuz? 2,5 trilyon. Biz 25 kat artırarak sadece 2013 yılında 54 trilyon destek verdik;

biz buyuz. Onun için de diyorum ki, biz Tekirdağ’ın tüm ilçelerinde yaşayan kardeşlerimin desteğine ihtiyacımız var.

Kardeşlerim, Tekirdağ doğalgaza kiminle ulaştı? Doğalgaza bizimle ulaştı değil mi? Hanım kardeşlerim, nasıl doğalgazın mutluluğu? Ah ah, kömürle ne çileler çektik değil mi? Külü, kokusu, sadece bir odayı ısıtıyorsun, diğer odalar soğuk. Ama şimdi basıyorsun butona, bütün daireler ısınıyor mu? Mutfakta sıcak su var mı? Banyoda sıcak su var mı? Hani ya bu CHP moderndi? İnanın bu CHP var ya, dört dörtlük gericidir gerici, gericidir. Bunların ufku yoktur. Bunlarda modernite yoktur, bunlar modern yaşamı farklı anlıyorlar. Yani, vatandaşın evinde sıcak su var, vatandaşın evi sıcak-soğuk böyle bir dertleri yok. Ama bizim derdimiz var. Kardeşlerim, daha güzel olacak, bakınız şu anda Tekirdağ

(8)

merkez nüfusun yüzde 83’ünden fazlasının evinde doğalgaz var.

Kardeşlerim, tarihi eserlerimizi yeniledik Tekirdağ’da. Rüstempaşa Camiinden Malkara Gazi Ömerbey Camiine, Şarköy Mürefte Kebir Camiinden Tekirdağ Orta Camiye kadar 15 eserimizi restore ettik.

Kardeşlerim, şimdi size bazı rakamlar vereceğim, anacığım bazı rakamlar, gençler bazı rakamlar vereceğim. Benden aldığınız rakamları tüm arkadaşlarınıza, tüm komşularınıza lütfen iletin. Çünkü ciddi saptırmalar var. Bunların yüzüne bunu vurun, varsa onlar inkar etsin. Biz göreve geldik, Türkiye’nin milli geliri 230 milyar dolardı. Ama şimdi 820 milyar dolar, nereden nereye? 230 milyar dolar nire, 820 milyar dolar nire?

Kardeşlerim, bu MHP, ondan devraldık biz 230’la. Bu MHP var ya bu MHP, o CHP’nin yavrusu DSP var ya, o CHP bunlar hep aynı. Kardeşlerim, 230 milyar dolardan devrettiler bize. Şimdi 820 milyar dolar.

Kardeşlerim, 79 senede Cumhuriyet tarihinde yapılan bölünmüş yol neydi biliyor musunuz? 6100 kilometre, 79 senede. Biz 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. 79 senede Cumhuriyet tarihinde bunlar 82 tünel açabildiler. Biz 12 senede 122 tünel açtık, farkımız bu.

Kardeşlerim, bakın çok daha enteresan; bu MHP, bu DSP Hükümeti bize devrederken IMF’e olan borç neydi? 23,5 milyar dolar. Şimdi sıfır, bütün borçları ödedik.

Kardeşlerim, bu 23,5 milyar dolar borcu biz ödedik. Kim borçlandı? MHP, DSP, biz ödedik. Ve şimdi de biz IMF’e 5 milyar dolar borç verebilir duruma geldik.

Merkez Bankası bizim milli bankamız değil mi? Bu MHP ne diyor? Biz milliyetçiyiz. Sevsinler senin gibi milliyetçiyi. Bunlar kafatası milliyetçisi. Bunlar milleti, vatanı sevme milliyetçisi değil. 27,5 milyar dolarla bıraktılar bize. Şu anda Merkez Bankası’nın kasasında ne var biliyor musunuz? 128 milyar dolar var. 27,5 milyar dolar nire, 128 milyar dolar nire?

Ah benim işçi kardeşim, memur kardeşim; medya bunları da kaydetsin, zorunlu tasarruf adı altında 13,5 katrilyon kestiler benim işçimden, memurumdan. Kim ödedi? Biz ödedik, biz. Yolsuzlukların iktidarı bunu ödeyebilir mi? Konut edindirme yardımı adı altında 3,5 katrilyon kestiler, fazlası var azı yok. Makbuzlar geldikçe ödüyoruz. 3,5 katrilyonu da biz ödedik. Bunları nereye koyacağız, bunları biz hallettik. Onun için diyorum ki; yerelde zaten bu CHP Türkiye’de iktidar olamaz, bu millet bunların ne olduğunu çok iyi biliyor. Ama yerelde de bunlara böyle bir fırsat, böyle bir imkan verilmesin.

Tekirdağ’ın büyükşehir olmasına karşı çıkan bu CHP’ye, bu MHP’ye biz 30 Mart’ta evet dememeliyiz.

İnşallah biz bütün imkanlarımızla ve artan imkanlarıyla Tekirdağ’a potansiyeline, imkanlarına, gücüne uygun şekilde büyükşehir yaptık, büyükşehir Tekirdağ’a inanıyorum ki büyük hizmetler yakışır. Ama onu da buranın hizmetkarı olacak bir arkadaşımızla yapmamız lazım. Çünkü bizim anlayışımız hizmet siyaseti. Ne diyoruz biz? Daima millet… Büyük medeniyet yolunda insan, demokrasi, şehir; anlayışımız bu. Tekirdağ’ın kıyılarının temizlenmesi gerekiyor. Ekilebilir arazilerinin suyla kavuşturulması gerekiyor.

Tarihi evlerinin restorasyonu gerekiyor. Tüm bunları Hükümet ve büyükşehir belediyesi el ele verip inşallah gerçekleştireceğiz.

Kardeşlerim, Tekirdağ’da zaten tanıdığınız, Büyükşehir Belediye Başkan adayımız inşallah Mustafa Yel kardeşimiz. Fakat benim sizden isteğim; 12 gün kapı-kapı dolaşarak inşallah sandıkları… Kardeşlerim, inşallah 30 Mart’tan sonra… Bak ne yazıyor; Mustafa Yel ile kazanalım, Tekirdağ’da destan yazalım.

Kızancıklar, çok çalışacağız ha, tamam? Edirne’nin Kızancıklarına da haber verin ha, bak Edirne’de de biraz çalışsınlar, orayı yanlışa kurban etmeyelim, Edirne’yi de almamız lazım. Kırklareli’ne haber gönderin, orayı da almamız lazım. Tamam, el ele vereceğiz. Tüm Trakya’da Kızancıklar el ele vereceğiz, bu işi bitirmemiz lazım, tamam? Bu defa Romanlar destan yazması lazım, ona göre.

Şimdi Mustafa Yel kardeşimiz projeleriyle, enerjisiyle, birikimiyle Allah’ın izniyle bu işin üstesinden

(9)

gelir. Çünkü şu ana kadar yaptığı iş zaten bir yerde buydu, çünkü Özel İdare’nin genel sekreteri olarak yaptığı iş buydu. Ama diğerlerinin bu işten haberi yok. Onlar bu işin çok çok dışında. Ben diyorum ki, inşallah şu 12 gün bizim ablalarımız var çalışacağız, bizim abilerimiz var çalışacağız, kapı-kapı dolaşacağız. Ben Yel’i, Mustafa’yı sizlere emanet ediyorum. Müjde bekliyorum sizlerden.

Şimdi hazır mıyız? Çünkü Silivri bekliyor, oraya da yetişeyim.

Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda, bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey Tekirdağ’ı hatırlatıyor, bana her şey Türkiye’yi hatırlatıyor.

Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.

Kalın sağlıcakla.

Referanslar

Benzer Belgeler

İnşallah şu anda konuyla ilgili etüt proje çalışmaları devam ediyor, inşallah Yozgat’ımızı da bu noktada artık yurt dışındaki akrabaların gidişi-gelişi, her şeyi

Ve değerli kardeşlerim, şu anda bakın sadece iki kalem 17 katrilyon, bunu da biz ödedik.. Bütün bunlar yolsuzlukların oldukları bir iktidarda

Sevgili kardeşlerim, Bingöl’ün saygıdeğer güzel insanları, 24 Temmuz 2010’da Bingöl’e geldim, biliyorsunuz halk oylamasını startını buradan verdik, ilk toplantıyı

Ben şimdi yeni bir şey söylüyorum, daha önce de söylemiştim, dedim ki; bakın 30 Mart’ta eğer AK Parti sandıklardan birinci olarak çıkmazsa, çünkü siyasette liderlerin

Ona şöyle bir baktığımızda şunu görüyoruz: Gıda tarımda yaklaşık 1,5 katrilyon, orman su işlerinde 1 katrilyon 300 trilyon, İller Bankası olarak 765 trilyon,

Kardeşlerim, biz gelene kadar Zonguldak’a ne kadar bölünmüş yol yapıldı biliyor musunuz..

Şimdi bizim iktidarımıza bu tür çamuru atan Kılıçdaroğlu, soruyorum sana; 12 yıl önce 230 milyar dolar milli geliri olan Türkiye, şu anda 820 milyar dolar milli gelire

Değerli kardeşlerim, şimdi 30 Mart seçimlerine Büyükşehir Belediyesi olarak giriyoruz, inşallah 30 Mart akşamı bu işin sahibi belli olacak ve 31 Mart’tan itibaren artık