• Sonuç bulunamadı

Başbakan Erdoğan ın Bingöl Mitingi nde yaptığı konuşmanın tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Erdoğan ın Bingöl Mitingi nde yaptığı konuşmanın tam metni"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Erdoğan’ın Bingöl Mitingi’nde yaptığı konuşmanın tam metni

Mart 12, 2014 - 10:01:00

Sen milli iradenin şehrisin. Bingöl, sen dik duruşun, yiğitliğin, mertliğin şehrisin. İşte bugün bir kez daha tarih yazıyorsun Bingöl. Bugün yine hanım kardeşlerimle, beyefendilerle bir başkasın Bingöl, bugün bir başka coşkulusun Bingöl. Seni yürekten selamlıyorum ey Bingöl.

Adaklı, Genç, Karlıova; sizleri muhabbetle selamlıyorum. Kığı, Solhan, Yayladere, Yedisu; sizleri gönülden selamlıyorum.

Bize bu büyüklüğü yaşattığınız için, bizi böyle muhabbetle bağrınıza bastığınız için, ahdevefanız için sizlere tek tek teşekkür ediyorum.

Sivas’tan başladık, Marmara, Ege, İç Anadolu, Doğu, Güneydoğu Anadolu, 26 miting gerçekleştirdik, 26 miting oldu şu ana kadar, her şehirde muhteşem bir manzarayla karşılaşıyoruz.

Dün Ağrı böyleydi, Muş yağmurun altında böyleydi, rahmetle beraber bir başka rahmeti yaşadık. Her şehirde havalimanlarından yollara, caddelerden meydanlara, çok yoğun bir muhabbetle kucaklaştık.

Adıyaman’da, Malatya’da, Şanlıurfa’da adeta mahşeri yaşadık. Dün Muş’ta hakikaten görülmeye değer bir tablo vardı, ama o rahmete rağmen alan terk edilmedi ve bizi güzel bir uğurlamayla

uğradılar. Bugün Bitlis’te yine farklı bir heyecanı yaşadık, ama tüm samimiyetimle söylüyorum, Bingöl her zamanki gibi bambaşka. Sizin sevginiz başka, sizin sevginizde coşku var coşku. Sizin

samimiyetiniz bir başka, sizin güzelliğiniz çok ama çok başka. Siz bu kardeşinizi her zaman bağrınıza bastınız, ama bugünkü manzara gerçekten çok başka, Allah hepinizden razı olsun.

Rabbim kardeşliğimizi muhafaza etsin, Rabbim yol arkadaşlığımızı, uhuvvetimizi, muhabbetimizi daim etsin.

30 Mart seçimleri inşallah Türkiye için, aziz milletimiz için, Bingöl’ümüz için hayırlara vesile olsun.

Konuşmanın hemen başında bir kez daha buradan, dün gece şehit olan polis kardeşlerimize

Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Kırşehir’de çevik kuvvete ait bir otobüsümüzün devrilmesi sonucu 3 kardeşimizi şehit verdik, Abdullah Kılıç, Ömer Aktaş ve Resul Erdal Aydemir Hakk’a yürüdüler. Onlar da aslında Ağrı’ya, Muş’a geliyorlardı görevli olarak ve bu yolculukta maalesef onlar Hakk’a yürüdüler.

Rabbim inşallah şahadet makamında cennetiyle, cemaliyle onları …

Allah’tan ailelerine sabırlar niyaz ediyorum, emniyet camiamıza sabırlar diliyorum, milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Yakınlarını aradım, aileleriyle görüştüm, acılarını paylaştım. Bugün bir kez de buradan şehitlerimizin tekrar ailelerine, yakınlarına, emniyet camiamıza sabırlar diliyorum.

Kazada yaralanan kardeşlerimize de Rabbimden acil şifalar diliyorum.

Sevgili kardeşlerim, Bingöl’ün saygıdeğer güzel insanları, 24 Temmuz 2010’da Bingöl’e geldim, biliyorsunuz halk oylamasını startını buradan verdik, ilk toplantıyı burada yaptık, 1982’nin 7

Kasım’ında hayır diyen Bingöl’de bu kez Demokrasi’ye evet kampanyasını başlatmıştık. Burada sizler

(2)

ne yaptınız? Halk oylamasında da yüzde 95 oranında evet diyerek farkınızı ortaya koydunuz.

8 Haziran 2011’de Bingöl’e bir kez daha geldim, genel seçim mitingimizi yaptık, o seçimde de yüzde 67 oy oranıyla AK Parti dediniz, yine farkınızı ortaya koydunuz.

12 Temmuz 2013’te Bingöl’e bir kez daha geldim, Bingöl Havalimanını sizlerle birlikte açtık. Söz vermiştik, sözümüzü yerine getirdik mi? Bingöl’ü bu kez de havadan tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya bağladık.

Televizyonlardaki reklamlarımızı seyrediyorsunuz değil mi? Ne diyor orada? Ben lafa değil… O kadar.

Ben lafa değil…

Bu millet enayi mi? Yıllar yılı aldattılar, laf laf laf, işte şimdi yine çıkmışlar bütün bu kafadarlar laf üretiyorlar, başka bir şey yok. Bunlara şunu söyleyin: Biz sizden eser istiyoruz eser. Eşekten bile bir eser kalıyor, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri; olay bu. Şimdi inşallah 30 Mart’ta ben inanıyorum ki sizler icraata bakmanın inşallah bedelini ortaya koyacaksınız.

Bingöl eser siyaseti üretene bakar, Bingöl hizmet üretene bakar, Bingöl dağları delerek inşa ettiğimiz tünellere, duble yollara, okullara, üniversitelere, hastanelere, barajlara bakar. Bingöl demokrasiye sahip çıkana, kardeşliğe sahip çıkana bakar. En önemlisi de, Bingöl lafa değil çözüm sürecine bakar.

Birileri çıkıyor, Kürt milliyetçiliği yapıyor, siyasi Kürtçülük yapıyor; bunlara karnımız tok. Niye? Ben Türk’ü Türk olduğu için sevmiyorum ki, ben Kürt’ü, Zaza’yı, Kürt, Zaza olduğu için sevmiyorum ki, ben Laz’ı Laz olduğu için sevmiyorum, Boşnak’ı, Roman’ı, Boşnak, Roman olduğu için sevmiyorum; ya?..

Beni yaratan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Onun için, biz bu millete efendi olmaya gelmedik, hizmetkar olmaya geldik; bizim farkımız bu.

Onun için yola çıkarken ne dedik? Tek millet dedik, Türk’üyle, Kürt’üyle, Zaza’sıyla, Arap’ıyla, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, aklınıza ne gelirse, tek millet; öyle mi?

İki; tek bayrak dedik. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi.

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandandır.

Üç; tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Yani batıya farklı, doğuya, güneydoğuya farklı, kuzeye farklı, güneye farklı, Marmara, hayır, 780 bin kilometrekare. Batıda ne varsa doğuda da o olacak, güneydoğuda da o olacak dedik ve bunları yaptık. Yapıyor muyuz? Bizden önce gelenler niye yapmadı ya? Bunların akılları neredeydi ya? Ama bakın biz bunların hepsini yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz, daha çok şeyler yapacağız.

Kardeşlerim, dördüncüsü; tek devlet. Ve biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devlet bu ülkede tanımıyoruz. Böyle bir şeye teşebbüs edenler karşılarında AK Parti iktidarını bulurlar, bizi bulurlar. Ne paralel yapı, ne paralel devlet, asla.

Ve şu anda da işte biz bu 4 adımla hareketimizi güçlendirerek devam ediyoruz.

Kardeşlerim, 30 yıl 81 vilayette, Bingöl’de bu topraklardaki acıya şahitlik ettik. 30 yıl tüm Türkiye’den ziyade sevgili kardeşlerim, Bingöl, Bingöl’ün dağları, ovaları akan kana, akan gözyaşına şahitlik etti.

Çok büyük acılar yaşadık, büyük kayıplar yaşadık, insanlarımızı çok genç yaşta yitirdik, Türkiye’nin enerjisini, Türkiye’nin kaynaklarını kaybettik, Türkiye’nin umudu, heyecanı, dinamizmi kayboldu. İşte biz bu acıyı dindireceğiz dedik, bu kanı durduracağız, bu gözyaşlarına son vereceğiz, Türkiye’yi 81 vilayetiyle ayağa kaldıracağız dedik ve gerekirse baldıran zehri de içeriz dedik, bu yola yüreğimizi koyduk, bu yola canımızı koyduk dedik, çok zorlu süreçlerden geçtik, çok engelle karşılaştık, ama hamdolsun, artık belli bir noktaya, umut verici bir noktaya geldik. Bir yıldır Türkiye’de, Bingöl’de, Doğu

(3)

ve Güneydoğu Bölgemizde terör nedeniyle artık acı haberler almıyoruz, artık güvenlik güçlerimiz terör nedeniyle şehit olmuyor, gençlerimiz dağlarda ölmüyor, artık ocaklara ateş düşmüyor, annelerin, babaların yürekleri yanmıyor, artık kepenkler kapanmıyor. Benim Bingöllü kardeşim artık korkusuzca, kaygısızca köyüne, mecrasına, dağlarına, göllerine, nehirlerine gidip gelebiliyor. Allah’a hamdolsun, artık inşallah hiç bitmeyen bir bahar yaşanıyor. Artık silahlar değil siyaset konuşuyor.

Siz demokrasiye sahip çıktığınız gibi, milli iradeye sahip çıktığınız gibi, çözüm sürecine de sahip çıktınız, siz dik durdunuz, siz dirayetli durdunuz. İnşallah bu süreci hep birlikte daha ileri taşıyacağız, bu süreci daha da güçlendireceğiz, daha ileri noktalara ulaştıracağız.

Kardeşlerim, Türkiye’nin 81 vilayeti, Bingöl’ün yaşadığı bu bahar birilerini rahatsız etti. Büyüyen Türkiye, yeni Türkiye, kardeşlik iklimi birilerini rahatsız etti. Önce Gezi eylemleri dediler, ağaç bahanesinin, çevre bahanesinin ardına saklandılar, hem ekonomiyi, hem huzuru, hem de çözüm sürecini sabote etmek istediler.

Ardından 17 Aralık, 25 Aralık darbe girişimiyle bir kez daha Türkiye’de huzuru, istikrarı, büyüyen ekonomiyi, çözüm sürecini sabote etmek istediler. Fakat taviz vermedik, asla boynumuzu eğmedik.

Kardeşlerim, Türkiye’ye karşı kurulan bu tuzağa düşmedik. Yolsuzluk ve rüşvet kılıfı altında

demokrasiye, milli iradeye sabotaj yapılmasına izin vermedik. Yolsuzluk var iftirasıyla milli iradenin çalınmasına müsaade etmedik, etmediniz.

Şimdi bakın sevgili kardeşlerim, Pensilvanya’da malum bir zat var, bugün Bitlis’te de ifade ettim, güya Said-i Nursi’nin izinde ama, Said-i Nursi’yle tam ters istikamette. Said-i Nursi hayatı ilimle,

mücadeleyle, dik duruşla geçmiş bir insandır. Bu zat Said-i Nursi’yle bir kere karşı karşıya gelmiş değil ha, onu da bilin. Said-i Nursi hapislere rağmen, sürgünlere rağmen asla eğilmemiş bir insandı. Faniyim, fani olanı istemem diyordu, ruhumu Rahman’a teslim ettim, gayri istemem diyordu. Baki hakikatler fani şahsiyetler üzerine bina edilmez diyordu. Sadece Said-i Nursi değil, bizim tarihimizde hiçbir alim aynı zamanda holding patronu, holding CEO’su olmadı. Hiçbir alim ananaslarla, tespihlerle karanlık işlerin ve irtibatların içinde olmadı. Hiçbir alim mahremleri dinlemek, kaydetmek, röntgencilik yapmak gibi, bunlarla şantaj yapmak, tehdit etmek, haraç toplamak gibi edep dışı işlerin takipçisi olmadı.

Ne diyor? Gece yarısı alüfteyle diyor araştırdım, buluştum diyor, hemen haber gönderdim diyor. Ya senin ne işin var bu işle? Sen alimsin, fazıl bir insansın, sen ilimle uğraş, bu işlerle niye uğraşıyorsun?

Sonra bu işlerle uğraşanları senin bu işlerden caydırman lazım ya. İnsanın mahremine girenlere bir ilim adamı uğraşır mı? Bunun ne insanlıkta, ne bizim dinimiz İslam’da yeri var mı?

Şuna bakar mısınız, önce AK Parti’ye oy vermeyin, kime verirseniz verin diyor. Şimdi açık açık CHP’ye, MHP’ye, BDP’ye oy verin demeye başladılar.

Bakın burada, Bingöl’de hem bu Pensilvanya’nın, hem bu CHP’nin maskelerini bir kez daha düşürüyorum, bunların ne kadar samimiyetsiz olduklarını bir kez daha göstereceğim.

Şimdi biliyorsunuz, tabi ekranları başında bizi izleyen vatandaşlarımızın izlemesi çok önemli, biliyorsunuz bu Pensilvanya bize bir beddua etti; izlediniz mi onu? Şimdi ben sizlere aynı kişinin bu yaptığı bedduadan 5 ay önce, söylediği sözler, bunları biliyorsunuz, bu zat yaptığı bu bedduadan 5 ay önce 24 Haziran 2013’te bakın neler söylüyor, yerin dibine batın, kahrolsun, gitsinler, evlerine ateş düşsün, yolları kesilsin, yolları sarpa sarsın. Şimdi yeni bir şey daha duydum, yenisinde de diyor ki, bunlar diyor Allah’ın gücüne gider, bunlar yanlıştır diyor. Aynen, 3 kafadar var ya, şimdi Kılıçdaroğlu akşam başka, sabah başka demiyor mu? Onun ki 24 saatte değişiyor, bununki 5 ayda değişiyor, 5 ay önce öyleydi, 5 ay sonra böyle.

Değerli kardeşlerim, aynı kararlılıkla yolumuza sizlerle beraber devam edeceğiz ve bu yolda beraber

(4)

kefeni giydik, beraber yürüyeceğiz.

Kardeşlerim, benim Bingöllü kardeşim bu konularda hiçbir zaman taviz vermedi ve bundan sonra da vermeyeceğine olan inancım tam.

Kardeşlerim, burada özellikle bir şeyi söylemem lazım.

Bakınız, bir belge, 26 Mayıs 2008 ve bu bir soru önergesi, sadece bir kısmını okuyorum: “Yaklaşık 10 yıldan beri Amerika’da yaşayan ve Türkiye’de laiklik karşıtı yapılanmalar içinde olduğu istihbarat raporlarıyla tespit edilen malum zatın -ismini okumuyorum- İzmir’de Nil Basım Yayım Dağıtım Matbaacılık Ambalaj Sanayi Ticaret A.Ş’de reaktör olarak gösterilip sigortalandığı ve bu durumun müfettiş raporuyla saptandığı bazı basında yer almıştır.

Bir; yaklaşık 10 yıldan beri Amerika’da yaşayan bu zatın İzmir’deki söz konusu anonim şirketinde yasalara aykırı olarak sigortalandığı doğru mu?

İki; doğru ise bu zatın bu şirketteki sigortalılığı iptal edilecek mi, sahte ise işe giriş bildirgesi düzenleyerek malum zatın primlerini yatıran şirket hakkındaki yasal işlem yapılacak mı?

Ahmet Ersin İzmir Milletvekili.”

Ve bu CHP’nin başlıklı kağıdıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 26 Mayıs 2008.

Şimdi bir başvuru dilekçesi daha, 9 Mart 2005, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na verilmiş, bayağı uzunca. Meclis araştırması açılmasını istiyor. Ne diyor biliyor musunuz? Çok uzun, özet veriyorum.

Kimileri yazılarıyla, kitaplarıyla bu kuruluşların, yani malum okulların laikliğe ve öğretim birliğine aykırı eğitim yaptığını belirtmiş. Malum zat tarikatının buralarda militanlar yetiştirerek devlette kadrolaşmayı amaçladığın ifade etmiş. 2001 yılında malum zat hakkında laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasa dışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda

faaliyetlerde bulunmak gerekçesiyle bir dava açılmıştır. Dava olumlu, olumsuz bir sonuca bağlanmamıştır diye devam edip gidiyor.

İmza Mustafa Kazalcı CHP Denizli Milletvekili ve 69 arkadaşı.

Peki, bu arkadaşlar arasında kim var? Kemal Kılıçdaroğlu CHP İstanbul Milletvekili.

Şimdi kol kola, bak beraberler görüyorsunuz.

Belge üç; 23 Ağustos 2005, bir soru önergesi, “Milli Eğitim Bakanlığı’nca ortaöğrenim kurumlarına risale adlı bir ders konulmuştur.

İstanbul Bahçelievler Fatih Koleji’nde her gün, Cumartesi ve Pazar günleri de dahil Risale diye bir kitap okutulmaktadır? Bu kitap neyi öğretmeyi amaçlamaktadır?

İmza Kemal Kılıçdaroğlu CHP İstanbul Milletvekili.”

Bu arada, Risale’nin ne olduğu bilemeyecek kadar konunun uzağında, onu da söyleyeyim.

Kardeşlerim, bunlar tabi çark belgeleri, bunlar samimiyetsizliğin belgeleri. Kardeşlerim, bunlar birbirlerinden nefret eden tarafların, darbe için, AK Parti’nin, demokrasinin, milli iradenin yıpranması için nasıl ittifak ettiklerinin belgesi. CHP demek ne demektir? Ben gerçi burada, Bingöl’de CHP’yi boşuna anlatıyorum, o ayrı mesele, çünkü Kılıçdaroğlu Bingöl’ün adresini bilmez, haritada nerededir

(5)

diye sorsak gösteremez. Buraya hiç geldi mi bilemiyorum; geldi mi?

CHP demek, ezanın Türkçe okunması demektir. CHP demek, Kur’an’ın, dini eserlerin yasaklanması demektir. CHP demek, camilerin ahıra, depoya çevrilmesi demektir. CHP demek, Said-i Nursi’nin hem dirisine, hem ölüsüne zulüm demektir. İşte Pensilvanya bu CHP’yle ittifak yapıyor.

Onun için Pensilvanya’daki zata gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; nasıl olacak da siz hala bu anlayışla aranıza bir perde koymayacaksınız? Nasıl olacak da fanilerin peşinde baki bir dava için bu şekilde yürüyeceksiniz?

Kardeşlerim, bunların ablaları varsa, bizim ablalarımız burada. Onları ağabeyleri varsa bizim ağabeylerimiz de burada.

Şimdi kaç gün var? 19 gün var. 19 gün gece-gündüz çalışmaya hazır mıyız? Hazır mıyız? 30 Mart akşamı inşallah sandıkları tam aydınlatacağız, tam patlatacağız.

MHP bunların yanında, bunlar 3 kafadar. Bitlis’te karar almışlar, CHP, MHP, BBP, DSP, DP, birleşelim demişler. Kardeşlerim, toplam oyları yüzde 7, kırık çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz. Daha düne kadar Pensilvanya hakkında en ağır ifadeleri kullanan MHP, ş anda Pensilvanya’nın … Yavru muhalefet olmayı bıraktı, yavru telekulak oldu. Milli güvenliğimize saldırı yapılıyor, devlete saldırı yapılıyor, özel hayata, mahremiyete saldırı yapılıyor, CHP de, MHP de adeta 3 maymunu oynuyor.

İnşallah 30 Mart’ta Bingöl bunlara, 3 kafadara da gereken hesabı soracak. 30 Mart’ta Bingöl tüm ilçeleriyle, beldeleriyle başka partilere değil, AK Parti’ye oyunu verecek, ben buna inanıyorum, bu tablo bana bunu gösteriyor. Bir kez daha demokrasiye, bir kez daha büyük Türkiye hedefine sahip çıkacak.

Kardeşlerim, hükümetlerimiz döneminde ülkemizin diğer 80 vilayetiyle birlikte Bingöl’e de çok büyük eserler kazandırdık.

Bingöl’e doğalgaz getirmek için çalışıyoruz, iletim hattını yaptık, doğalgaz arzını sağlamasıyla ilgili diğer çalışmalarımız da devam ediyor. İnşallah çok geçmeden en kısa sürede buradaki yatırımcı firmayı da bulmak suretiyle Bingöllü kardeşlerimin evlerine doğalgazı getirmiş olacağız.

Bingöl’de 1 Mayıs 2003 tarihinde meydana gelen depremde evleri zarar gören depremzede

kardeşlerimiz için TOKİ kanalıyla 108 trilyon lira maliyetle 2432 konut inşa ettik, hak sahiplerine teslim ettik. Biliyorsunuz, adeta yeni bir Bingöl inşa ettik depremden sonra, 1 yıl içinde bitirdik bunu, 1 yıl.

Düzce depreminde, hatırlayın, Sakarya depreminde, hatırlayın, Kocaeli’nde, hatırlayın, DSP, yavru CHP’dir, MHP, ANAP ne yaptılar? Hiçbir şey yapamadılar, yarım yamalak bıraktılar ve hükümeti de terk edip gittiler, 3,5 yıl. Biz geldik, yeni Sakarya, Düzce, Kocaeli, bütün oraları hamdolsun süratle yaptık, bitirdik.

Burada da 1 yılda, Van depreminde 1 yılda yeni Van’ı inşa ettik. Kütahya Simav’da 1 yılda inşa ettik.

Niye? Kardeşlerim, biz dertliyiz, biz bu millet aşığız, bizim derdimiz, sevdamız başka.

Kentsel dönüşüm kapsamında Bingöl’de 1681 konut inşa ettik, hak sahiplerine teslim ettik. 12 yılda hak sahiplerine teslim ettiğimiz toplum konut sayısı Bingöl’de ne oldu biliyor musunuz? 4113. Şu anda işte arka planda 1333 konutun yapımı da sürüyor, çünkü burası da beni rahatsız ediyordu, burada da bir kentsel dönüşüm yapalım dedik, bunları yıkın dedik, yıkıldı ve şimdi de inşaatları kentsel

dönüşümle devam ediyor, çünkü çok daha güzel bir Bingöl, bunun peşindeyiz. Ve böylece burası da bittiğinde 5446 konutu Bingöl’ümüze kazandırmış olacağız.

(6)

Değerli kardeşlerim, Bingöl-Erzurum ve Bingöl-Diyarbakır kara yollarındaki yatırımlarımız süratle devam ediyor. İnşallah GAP’ı, Güneydoğu Anadolu Projesini Karadeniz Bölgesi’ne Bingöl üzerinden bağlıyoruz.

Çapakçur’a yeni bir köprü yapmak için kolları sıvadık, ihalesi yapıldı, çevre yolunun tamamlanmasının akabinde yapımına başlıyoruz.

Bingöl’ün simgesi olan Çapakçur Vadisi’ni ıslah edip Bingöl’e yakışır bir rekreasyon alanı oluşturacağız;

tamam.

Düzağaç bölgesinin tapu sorunun çözdük, vatandaşlarımız tapuları kavuşuyor. Aslında bu bölgedeki sorun 2-B kapsamına girmiyordu, biz kanunu çıkartırken Bingöllü kardeşlerimiz için oraya ilave bir madde koyduk, bu sayede meseleyi çözdük; tapularınız hayırlı olsun.

12 yılda Bingöl’e ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 5 katrilyon. Orman ve su işlerinde 1,3 katrilyon, ulaştırma ve haberleşmede 741 trilyon, eğitimde, üniversite dahil, 390 trilyon, toplu konutta 681 trilyon, aile ve sosyal politikalarda 363 trilyon, sağlıkta 193 trilyon, gençlik ve sporda 123 trilyon yatırım yaptık.

Kardeşlerim, eğitimdeki okul sayısını 360’dan 562’ye yükselttik, 5 bin adet bilgisayar gönderdik, 246 okula internet bağlantısı yaptık, 141 bilişim teknolojisi sınıfı kurduk.

Şimdi FATİH Projesi, 302 sınıfa etkileşimli tahtayı monte ettik, 563 tablet bilgisayarı Bingöllü

yavrularımıza gönderdik. Türkiye genelinde FATİH Projesinin başladığı günden bugüne toplam 163 bin tablet bilgisayar dağıttık, inşallah bu ay 675 bin tablet bilgisayar dağıtacağız, önümüzdeki 18 ay içinde de 350 bin akıllı tahtayı, yani etkileşimli tahtayı okullara monte edeceğiz.

Kardeşlerim, Bingöl’de her yıl 29 bin öğrencimize destek veriyoruz, anneleri aracılığıyla kızlara, erkeklere eğitim yardımı veriyoruz.

2007 yılında Bingöl Üniversitesi’ni kim kurdu? Biz kurduk, 6 fakülte, 3 yüksekokul, 5 meslek yüksekokulu, 4 enstitü kazandırdık.

Bingöl Üniversitesi’nde şu anda ne kadar öğrenci var biliyor musunuz? 7 bin öğrenci var. Bu, hem buradan göçü engelliyor, hem de buraya bir ekonomi kazandırıyor.

Değerli kardeşlerim, biz göreve geldiğimizde Türkiye genelinde öğrencilere verilen burs neydi

biliyorsunuz musunuz? Sadece 45 liracık, 3 ayda bir veriliyordu. Kardeşlerim, biz şu anda ne veriyoruz?

300 lira burs veriyoruz, 200 lira da beslenme yardımı veriyoruz, 500 lira; biz buyuz.

Şimdi soruyorum, bu ülkede yolsuzluk var diyen Kılıçdaroğlu, yolsuzluk var diyen Bahçeli, yolsuzluk var diyen BDP, şimdi soruyorum ben bunlara, yolsuzluğun olduğu bir ülkede 230 milyar dolardan milli geliri alıp da 820 milyar dolara nasıl çıkarıyorsunuz ya?

Göreve geldik, milli gelirimiz neydi biliyor musunuz? 230 milyar dolar, 79 senede buraya gelmişler. Biz bunu kardeşlerim, 11 senede bunun üzerine 590 milyar dolar ilave ettik, şu anda 820 milyar dolar.

Göreve geldik, 79 senede Türkiye’de yapılan bölünmüş yol 6100 kilometreydi, şimdi biz 11 sene 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık; fark ortada. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede bunları nasıl yaparsınız?

Kardeşlerim, Türkiye’nin borcu neydi biliyor musunuz? 100 liranın 73 lirası borçtu, şimdi 100 liranın 35 lirası borç. Bakınız, nereden nereye geldik.

(7)

Devlet yüzde 63 faizle borçlanıyordu, şimdi tek haneliye indi. Nereden nereye…

Enflasyon neydi? Yüzde 30, şimdi yüzde 8. Bu aradaki farklar kimin cebinde kalıyor? Benim Bingöllü kardeşimin cebinde kalıyor.

Kardeşlerim, bunlar IMF’ye verdiler veriştirdiler. Peki IMF’e kim borçlandı? MHP, yavru CHP, DSP, ANAP.

23,5 milyar dolar borçla bize bıraktılar, ödedik ödedik ödedik, geçen 14 Mayıs’ta bitirdik, şu anda bizim IMF’ye borcumuz yok, şimdi bizden onlar borç istiyor.

Milliyetçiyiz derler, Merkez Bankası’nın kasasında ne vardı biliyor musunuz? 27,5 milyar dolar, şimdi kardeşlerim, tırmanmaya başladı, 130 milyar dolara doğru ulaştı. 27,5 milyar dolar nire, 130 milyar dolar nire? Aramızdaki fark bu ya.

Benim köylü, çiftçi kardeşim, Ziraat Bankası yüzde kaç faizle sana kredi veriyordu, hatırla? Yüzde 59.

Şimdi yüzde 5. Kim zulmediyordu çiftçiye, köylüye? Bu halkçıyım diyenler.

Halk Bankası kardeşlerim, esnafa yüzde 46 faizle kredi veriyordu, yüzde 46, şimdi yüzde 5. Bak nereden nerelere geldik. Daha iyi olacak, daha güzel günler var önümüzde.

Anneler, okullarda sıraların üzerinde kitapları ücretsiz alıyor muyuz? Alıyor muyuz? Ücret filan yok.

Değerli kardeşlerim, artık istediğin hastaneye gidiyor musun? İstediğin eczaneden ilacını alıyor musun?

Kardeşlerim, bunlar bu incelikleri hiçbir zaman yakalamadılar, ne sağlığıyla uğraştılar vatandaşımın, ne de eczanede ilacıyla.

Bu Bay Kılıçdaroğlu Genel Müdürdü SSK’da, o Genel Müdürken Sosyal Sigorta Hastanelerinde kuyruklarda çok çile çektirdi bize, çok vicdansız bu ya, çok çile çektirdi çok. Rahmetli anam beni gönderirdi Okmeydanı SSK’ya, sadece numara alırdım, ondan sonra anacağımı beklerdim. Doktor verirdi reçeteyi, inerdik eczanesine hastanenin, ilacın yarısı var, yarısı yok. Şimdi böyle bir sıkıntı var mı? Bu modern Türkiye’nin geldiği noktadır işte. Onlar bunu yapmadılar.

İnanın, bu Kılıçdaroğlu’nun da, Bahçeli’nin de, diğerlerinin de eline 3 tane, 5 tane koyun verin, kaybedip gelirler ha.

Zaten geçen seçimlerde İstanbul’da belediye başkan adayı oldu, belediye başkan adayıyken gitmiş İstanbul’un Kağıthane ilçesinden kaydını yaptırmış. Sormuşlar, nereden adaysın diye. Kağıttepe’den demiş. Ya Kağıttepe diye bir ilçe yok, Kağıthane var.

Ve ne oldu biliyor musunuz? O seçimde İstanbul’da oy kullanamadı, kendine oy kullanamadı. Ya siyasette kendine oy kullanamayan nasıl olacak da bu ülkeyi yönetecek?

Değerli kardeşlerim, bunların durumu acınacak haldeler, acınacak haldeler.

Fakat, ben Bingöl’de başka bir şeyi özlüyorum şu anda, Bingöl’de inşallah bu BDP’nin sandıklarda demokrasi dersi alması gerekiyor; bu dersi benim Bingöllü kardeşlerim inşallah BDP’ye verecek.

İnanın Rahşan Affı çıkmasaydı içerideydi zaten, evet, Rahşan Affı çıkmasaydı içerideydi, Rahşan Affı’yla kurtardı. Onun için de Rahşan Hanımı devamlı yayında taşıyor, vefa borcu.

Değerli kardeşlerim, Bingöl Üniversitesi’ne bağlı olarak biliyorsunuz bir şifa kapısı Ilıcalar’da termal tesis ve uygulama otelini tamamlayarak hizmete aldık.

1500 seyirci kapasiteli bir spor salonunu, gençlik merkezini, atletizm pisti, futbol sahaları gibi birçok

(8)

yatırımı Bingöllü gençlerimizi buluşturduk.

Sağlıkta Bingöl’e inşallah 100 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesini kazandırdık.

Solhan’a, Karlıova’ya ve Genç ilçemize 50’şer yataklı devlet hastanelerini yaparak hizmete aldı.

Aynı şeklide Bingöl’e ağız ve diş sağlığı merkezi, aile sağlığı merkezlerini kazandırdık.

Şimdi Bingöl Merkez Devlet Hastanesi’ne 300 yataklı bir ek blok yapıyoruz.

2002 yılına kadar Bingöl’de MR, tomografi cihazları yoktu, biz hastanelerimizin MR, tomografi, ultrason, diyaliz gibi tıbbi cihaz ihtiyaçlarını giderdik.

Hastanelerimizde koğuş sisteminden artık içerisinde banyosu, tuvaleti olan otel konforunda oda sistemine geçtik.

Bingöl’e, burası çok önemli kardeşlerim, çok önemli burası, 2002 yılına kadar Bingöl’e ne kadar

bölünmüş yol yapıldı biliyor musunuz? 5 kilometre. Biz şu 10 senede, bakın 79 senede 5 kilometre, biz 11 sene 127 kilometre bölünmüş yol yaptık.

Ayrıca değerli kardeşlerim, 1781 kilometre asfalt yol, 20 adet köprü yaptık, hep Bingöl.

Türkiye genelinde ne kadar tünel yaptık biliyor musunuz? 2002 yılında Türkiye’nin 83 adet, toplamda 50 kilometre tünelimiz vardı, biz 10 yılda 122 adet toplamda 117 kilometre tünel yaptık. Bugün 167 kilometre uzunluğunda 205 adet tünelle hizmet veriyoruz.

Ve Bingöl-Muş demir yolunun baraj altında kalan 110 kilometre uzunluğundaki yeni demiryolunu da yapıyoruz.

Bingöl’ün hasretini çektiği Gülbahar Barajı’nı Bingöl’e biz kazandırdık, biz. Harabe ve … ovalarında bulunan yaklaşık 16 bin dönüm araziyi sulayacak Gülbahar Barajı’nın sulama tesislerinin inşasına da yakında başlıyoruz.

Peri Suyu üzerinde inşa ettiğimiz dev bir enerji projesi olan 173 metre yüksekliğinde Kığı Barajı ve HES’iyle Bingöl enerjisini kendi üretecek. Bu baraj için bugüne kadar ne harcandı biliyor musunuz? 1 katrilyon 285 trilyon liralık yatırım yaptık, büyük bölümü tamamlandı, inşallah kalanını da süratle tamamlayacak ve hizmete alacağız.

Kardeşlerim, göletler, barajlarla devam ediyor bu süreç.

Tarım ve hayvancılıkta verdiğimiz destekler ortada, teferruatına girmeyeceğim.

Et ve Süt Kurumu Bingöl kombinesini yeniledik, modernize ettik.

KÖYDES projesiyle verdiğimiz destekler ortada, 147 trilyon destek verdik ve Bingöl’ün köylerindeki su sorununu büyük ölçüde hallettik.

Köylerimiz için toplam 2668 kilometre asfalt ve beton yol yaptık.

Kardeşlerim, Bingöl Merkez Organize Sanayi Bölgesi’ni tamamladık, burada halen 16 firma üretim yapıyor, 350 kişiye istihdam sağlanıyor.

Aynı şekilde Genç ve Solhan ilçemize sanayi siteleri kazandırdık. Bugün bu iki sanayi sitesinde toplam 128 iş yeri üretim yapıyor.

(9)

Bingöl kültür merkezini yaparak sizlerin hizmetine sunduk.

Bingöl hep yanımızda oldu, inanıyorum ki 30 Mart’ta da yanımızda olduğunu gösterecek. Desteğinizi daha güçlü bir şekilde ortaya koyacağınıza, verdiğimiz mücadelede bizi yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum.

Belediye başkanlığında bir nöbet değişimi yaptık, böyle gerekiyordu, yaptığımız kamuoyu

araştırmalarında Bingöl dedi ki, evet, burada bir nöbet değişimi gerekiyor, biz de nöbet değişimini yaptık ve bu nöbet değişimiyle sizlere Yücel Barakazi kardeşimizi aday olarak takdim ediyoruz. Kendisi çok iyi yetişmiş bir kardeşimiz, zengin birikimini belediye başkanı olarak Bingöl’e en iyi şekilde

aktaracağına inanıyorum. Mütevazı bir şekilde, ama çalışarak, gayretle inşallah Cevdet Yılmaz kardeşimle birlikte el ele verecekler, el vereceğiz Bingöl’ümüzü daha modern bir kent haline getireceğiz.

30 Mart’ta Bingöl’de çıkacak sonucun tüm bölgeye, tüm Türkiye’ye örnek olmasını bekliyorum.

Daima millet…

Büyük medeniyet yolunda, insan, demokrasi, şehir, ilkemiz bu. Önce insan, yanında demokrasi, ardından modern şehir.

Kardeşlerim, sizleri sevgiyle saygıyla selamlarken, hazır mıyız? Ama biraz sanki yoruldunuz gibi bir hal var.

Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda, bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey Bingöl’ü hatırlatıyor, bana her şey Türkiye’yi hatırlatıyor.

Gününüz hayırlı olsun, 30 Mart yeni bir milat olsun inşallah.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

19 gün durmak yok… Durmak yok… Durmak Yok… Kalın sağlıcakla.

Referanslar

Benzer Belgeler

İnşallah şu anda konuyla ilgili etüt proje çalışmaları devam ediyor, inşallah Yozgat’ımızı da bu noktada artık yurt dışındaki akrabaların gidişi-gelişi, her şeyi

Ve değerli kardeşlerim, şu anda bakın sadece iki kalem 17 katrilyon, bunu da biz ödedik.. Bütün bunlar yolsuzlukların oldukları bir iktidarda

Ben şimdi yeni bir şey söylüyorum, daha önce de söylemiştim, dedim ki; bakın 30 Mart’ta eğer AK Parti sandıklardan birinci olarak çıkmazsa, çünkü siyasette liderlerin

Ona şöyle bir baktığımızda şunu görüyoruz: Gıda tarımda yaklaşık 1,5 katrilyon, orman su işlerinde 1 katrilyon 300 trilyon, İller Bankası olarak 765 trilyon,

Kardeşlerim, biz gelene kadar Zonguldak’a ne kadar bölünmüş yol yapıldı biliyor musunuz..

Şimdi de Mustafa Yel kardeşimizle istiyoruz ki Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Tekirdağ’ın tüm ilçelerine, artık köy yok, mahallerine, beldeler de mahalle,

Şimdi bizim iktidarımıza bu tür çamuru atan Kılıçdaroğlu, soruyorum sana; 12 yıl önce 230 milyar dolar milli geliri olan Türkiye, şu anda 820 milyar dolar milli gelire

Değerli kardeşlerim, şimdi 30 Mart seçimlerine Büyükşehir Belediyesi olarak giriyoruz, inşallah 30 Mart akşamı bu işin sahibi belli olacak ve 31 Mart’tan itibaren artık