• Sonuç bulunamadı

Başbakan Yıldırım ın Artvin Evet Diyor Mitingi nde yaptığı konuşmanın tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Yıldırım ın Artvin Evet Diyor Mitingi nde yaptığı konuşmanın tam metni"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Yıldırım’ın Artvin Evet Diyor

Mitingi’nde yaptığı konuşmanın tam metni

Mart 15, 2017 - 6:56:00

Artvin, beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi söylediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey Artvin’i hatırlatıyor, bana her şey Türkiye’yi hatırlatıyor.Ey güzel Artvin, serhat şehri Artvin, seni yürekten selamlıyorum. Ardanuç, Arhavi, Borçka, Hopa, Murgul, Şavşat, Yusufeli, sizleri hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Bütün Artvin’i, bütün Artvinli kardeşlerimi gönülden kucaklıyorum.

Bahçesi var bağı var, elması var narı var, atamızdan yadigar Artvin’de atabarı var.

Artvin her zaman güzel ama, bugün bir başka güzel. Artvin bugün Çoruh olmuş coşuyor. Artvin bugün Karçal göğe yükseliyor. Artvin, bugün Kafkasör olmuş adeta kabına sığmıyor. Maşallah maşallah, bu coşkunuzu, bu heyecanınızı Allah daim eylesin.

"Amin" Rabbim kardeşliğimizi, birliğimizi, muhafaza eylesin. Rabbim Artvin’i, Artvinli kardeşlerimizi muhafaza eylesin. "Amin"

Sevgili Artvinliler, değerli kardeşlerim; ülke olarak, millet olarak son derece tarihi günden geçiyoruz, ülkemize yeni bir çığır açacak bir değişime hazırlanıyoruz. Şu vatan sevgisine bak, şu bayrağa bak, bu sevgi yaş dinlemiyor, bu sevgi kalptedir, bu sevgi yürektedir; tebrik ediyorum değerli amcam, tebrik ediyorum.

Milletimizin refahını, huzurun artıracak bir değişimin arifesindeyiz. 16 Nisan bu büyük değişimin, bu büyük reformun tarihi olacak. Biz siyasetçiler olarak, AK Parti, MHP olarak Mecliste bu değişikliği yaptık, üzerimize düşen görevi bitirdik, şimdi söz sizin, karar sizin, son sözü söyleyecek siziniz. Mühür elinizde, inşallah 16 Nisan’da sadığa gidiyoruz, Türkiye için beyaz alana, evet’e basıyoruz. Çünkü Artvin her zaman değişimden yana olmuştur, Artvin her zaman büyük Türkiye sevdasının arkasında olmuştur.

Değerli Artvinliler, Türkiye’de ilk çok partili siyaset 1950’de başladı, merhum Adnan Menderes’le başladı, o günden bugüne tam 67 yıl geçti. Peki, bu 67 yılda acaba Türkiye’de ne olmuş, başka memleketlerde ne olmuş bir bakalım.

İngiltere’de 67 yılda sadece 15 hükümet kurulmuş, Almanya’da 15 hükümet, Amerika’da 17 hükümet, Fransa’da 11 hükümet. Türkiye’de ne olmuş? 48 hükümet, 3 katı. Bu ne anlama geliyor? Bu

Amerika’da her 5 sene bir hükümet kuruluyor, İngiltere’de 4,5 senede bir hükümet kuruluyor ve Türkiye’ye gelince sadece 17 ayda bir hükümet kuruluyor. 17 ayda kurulan bir hükümetle ne

yapabiliriz? Ancak tebrikleri kabul edersiniz, brifingleri alırsınız, ondan sonra da valizinizi toplarsınız.

Hizmet nerede, yollar nerede, hastaneler nerede? Yavuz Sultan Selim Köprüsü nerede? Marmaray nerede? Avrasya Tüneli nerede? Hızlı tren nerede? Barajlar nerede? Böyle bir ortamda büyüme olmuyor, çünkü istikrar yok, ekonomi büyümüyor, refah artmıyor, sorunlarımız torunlara havale

edilmeye devam ediyor. Şu anda AK Parti iktidarda, 14 yıldır sizin desteğinizle yetkiyi bize verdiniz, biz Türkiye’yi yönetiyoruz, ama 14 yılda bir Türkiye’nin yanına 3 Türkiye daha koyduk, 3 kat büyüttük Türkiye’yi. 6 bin kilometre bölünmüş yolumuz vardı, 25 bin kilometreye çıkardık. 26 havalimanımız vardı, 56’ya çıkardık. Yetmedi, hızlı tren hayalini gerçeğe döndürdük, denizin altından trenleri geçirdik,

(2)

yetmedi Avrasya Tüneliyle denizin altından arabaları da geçirdik. Biz Fatih’in torunlarıyız.

Fatih 21 yaşında İstanbul’u fethederken gemileri karadan Haliç’e indirdi, onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve biz trenleri denizin altından, arabaları da denizin altından geçirdik; size, bize de yakışan bu olur.

Kılıçdaroğlu diyor ki, 21 yaşında milletvekili olur mu canım? Nasıl İstanbul fethediliyor da milletvekilliğini 21 yaşındaki, 24 yaşındaki, 18 yaşındaki gençlerimize çok görüyorsun? O

beğenmediğin gençler Çanakkale’de 7 düvele dur dediler. O beğenmediğin gençler 15 Temmuz’da göğüslerini siper ettiler, 16 gencimiz şahadet şerbetini içti. Bu gençler Türkiye’nin geleceği. Sen ister milletvekilliğini layık gör, ister görme. Türkiye’yi, bu güzel vatanı emanet edeceğimiz gençlere biz sonuna kadar güveniyoruz.

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM- Geleceğim geleceğim, şu konuşmayı bitireyim geleceğim.

Evet değerli kardeşlerim, şimdi Türkiye zayıf hükümetler döneminde ortalama son 60 yılda yüzde 4 büyüdü. Eğer tek başına iktidar olsaydı AK Parti gibi, bu büyüme oranı yüzde 6’nın üzerinde olacaktı.

Niye söylüyorum? Hatırlayın, Ahmet Necdet Sezer’le rahmetli Ecevit birbiriyle anlaşamadılar, bir anayasa kitabı fırlattı, ondan sonra olan millete oldu. Bir gecede 23 banka battı. Yetmedi, faizler yüzde 7500’e çıktı. Yetmedi, 46,5 milyar dolar para uçtu gitti. 14 sene boyunca AK Parti iktidarı olarak hem memleketin ihtiyacı olan işleri yaptık, hem de onlardan devraldığımız borçları ödedik, tam 638 milyar lira ödedik, dolar olarak 192 milyar dolar. Eğer böyle bir borç olmasaydı ne olacaktı biliyor musunuz?

315 tane Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılacaktı.

Artvin’den Ardahan’a, oradan Erzurum’a kadar 10 tane tünel yapılırdı, tünel tamamen yerin altından.

Yazık değil mi bu ülkeye?

2002 Türkiye’nin milli geliri 230 milyar dolar, bugün 720 milyar dolar. Faiz oranları 2002’de yüzde 69, şimdi 8-10 arasında gidiyor. Görüyorsunuz, istikrar, güçlü iktidar ne anlama geliyor? Büyüme,

ekonominin büyümesi, yollar, köprüler, hastaneler, gençlere iş; güçlü hükümetlerin farkı bu.

Hamdolsun güçlü bir Hükümet var, çünkü arkasında millet var, siz varsınız. Diyoruz ki; şimdi bunu sürekli hale getirelim, yani şansa bırakmayalım. Onun için bu hükümet sistemini değiştiriyoruz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geliyor. Ne demek biliyor musunuz? Sevgili Artvinliler; iki tane sandık gelecek 2019’da önünüze. Birinci sandıkta cumhurbaşkanını seçeceksiniz, ikincisinde milletvekillerini seçeceksiniz. Seçim bittiğinde, oylar sayıldığında artık 5 yıllığına Türkiye’yi kimin yöneteceği belli oluyor, çünkü siz karar veriyorsunuz… Teknik arıza olabilir, insanlık hali değil mi?

Evet, neyse. İşte bu arızaları gidermek için bu değişiklik şart, tamam mı? İstiyoruz ki bizim çektiğimiz çileleri çocuklarımız, torunlarımız çekmesin. Türkiye’de sürekli istikrar, güçlü hükümetler için 18 maddelik bu değişikliği getiriyoruz. Bu değişiklik Türkiye’de artık seçimden seçime tek başına iktidar çıkaracak. Artık çok parçalı iktidara lüzum yok. Her seferinde tek başına iktidar olacak, çünkü kararı millet veriyor. Sandıktan iktidar çıkıyor, 5 yıl, 5 yıl sonra beğeniyorsanız bir 5 yıl daha seçersiniz.

Beğenmiyorsan, hadi güle güle, Allah selamet versin. İşin özü, esası bu. Yetki de sizde, güvenoyu da sizde. Sizin seçtiğiniz hizmet edecek.

Gücünü milletten almayan hiçbir hareket bu ülkeye istikamet veremeyecek, çeteler, cuntalar, FETÖ’ler asla ve asla ülkenin kaderiyle oynayamayacaklar.

Değerli kardeşlerim, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ekonomi daha da büyüyecek, daha hızlı büyüyecek, yatırımlar artacak, sanayileşecek, çiftçi, işçi, emekli, memur, genç-yaşlı, kadın-erkek büyüyen ekonomiden payını alacak, herkes kararını daha uzun vadeli verecek. Allah izniyle yatırımlar daha çok artacak, üretim daha çok artacak, daha fazla iş alanı açılmış olacak.

(3)

Bu reformla beraber terörle mücadele de güç kazanacak. Terör örgütleri bakın ne diyor? PKK bölücü terör örgütü diyor ki, aman hayır çıkması için gece gündüz çalışın, sakın evet çıkmasın. FETÖ de, kol kola girmişler, baş başa vermişler, hayır çıkması için gece-gündüz çalışıyorlar. Ne yaparsanız yapın, evet çıkacak, sizin de defteriniz dürülecek.

Sevgili Artvinli kardeşlerim, bu yeni hükümet sistemiyle ilgili olarak milletin kafasını karıştırmaya çalışanlar var, yalan-yanlış söyleyenler var.

Efendim, tek adam rejimi kurulacakmış. Evet, tek adam; iki tane cumhurbaşkanı mı seçelim senin hatırın için Kılıçdaroğlu, iki tane mi olsun? İki tane mi belediye başkanı seçelim? İki tane vali mi? iki tane kaymakam mı? O kafayı takmış, bugünlerde HDP de çok mesai yapıyorlar, haşır neşir oluyorlar, onların yavaş yavaş eşbaşkanlık tercihine doğru bir eğilimleri var. Şimdi tek adam olacak, ama patron millet olacak, patron millet olacak. Görevi vereceksin, yapınca devam et diyeceksin, yapmayınca yolcu edeceksin; işte bu kadar. Seçim olan yerde diktatörlük olmaz.

Efendim bir de diyorlar ki, bu iş Tayyip Erdoğan için yapılıyor. Bakın buradan, Artvin’den söylüyorum, bu sistem Tayip Erdoğan için değil, her doğan içindir. Cumhurbaşkanını seçtik, Meclisi seçtik,

cumhurbaşkanı memleketin işlerini yapacak bakanlarıyla, hükümetiyle, Meclis de onları denetleyecek, kanunları çıkaracak, herkesin işi ayrı olacak. Şimdi öyle mi? Meclisin işine Hükümet de karışıyor, Hükümetin işine Meclis de karışıyor, bu sefer bir didişme, ortada iş yok, zaman geçiyor, hayal kırıklığı.

Yargı daha bağımsız olacak, aynı zamanda tarafsız olacak. Siz değil misiniz yargı bağımsız olsun, tarafsız olsun diyen? Böyle bir değişiklik getiriyoruz, niye hayır diyorsunuz? Verin cevabını; veremezler.

Bunlar hayatı boyunca istemezük tayfasından olmuş. Hayır’dan hayır gelmez, evet’te bereket vardır.

Değerli kardeşlerim, Amerika’da bir tane Başkan var, tek adam rejimi mi? Fransa’da tek başkan var, diktatörlük mü? Tek adam rejimi asıl CHP’de var CHP de, defalarca seçim kaybedip koltuğuna bırakmıyorsa tek adam orada var demektir.

Değerli kardeşlerim, bir de diyorlar ki, rejim değişecek. Hayyalessalah, nereden çıktı kardeşim?

Kurtuluş Savaşı’nı dedelerimiz yaptı mı? "Evet" Ondan sonra Cumhuriyeti kurdular mı? "Evet" Rejimin adı Cumhuriyet, onlar bize emanet etti, biz de bizden sonrakilere, çocuklarımıza, torunlarımıza emanet edeceğiz. Rejimin adı Cumhuriyet’tir, 1923’te kurulmuştur, kimsenin de bunu değiştirmeye gücü yetmez, eğer yeltenirse en başta Artvinlileri bulur karşısında, sizi bulur. Dolayısıyla bu yapılan değişiklik sadece Artvinliler, bir hükümet sistemi değişikliğidir, parlamenter sistemden

cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiştir.

Başka bir deyişle, yeni değişen sistemle Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı birleştiriliyor. Çünkü mevcut durumda ikisinde de çok yetki var, yetki paylaştırıldığı zaman yönetmek zorlaşıyor. Bir işi beş kişi yaparsa o işten hayır gelmez. Bir şey anlatılır, bir yumurtayı 12 askere taşıtmışlar, gederken yolda düşürüp kırmışlar, bunun gibi bir şey. Onun için kimin ne yapacağının belli olması lazım. İşi kime verdiniz, yetkiyi kime verdiniz, hesabı kimden soracaksınız baştan bileceksiniz, bu sistem onu getiriyor.

Efendim, bir başka yalan, hâkimler, savcılar Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Peki kardeşim, cumhurbaşkanını kim seçiyor? Millet seçiyor millet, milletin seçtiğine güvenmeyeceğiz de memurların kendi aralarında atamalarına mı güveneceğiz? Dört üyeyi Cumhurbaşkanı seçecek. Şimdiye kadar bakın Meclis hiçbir hâkim, savcıyı atayamıyordu, yargı bürokrasisi kendi arasında seçiyordu. Şimdi bunu kaldırıyoruz, diyoruz ki 7 tane üyeyi de Meclis seçecek, çünkü Meclis milleti temsil ediyor, milli egemenliği temsil ediyor, Meclisin seçtiği işte yanlış olmaz.

Bir başka kocaman yalan, efendim, cumhurbaşkanı canı sıkılırsa Meclisi feshedecek, külliyen yalan, kuyruklu yıldızlı yalan, o kadar açık söylüyorum. Bir kere, bu gelen sistemde Meclisi feshetme diye bir şey yok. Ne var? Meclisin seçimlerinin yenilenmesi var. Bu da nasıl oluyor? Aynı hak hem

(4)

cumhurbaşkanında var, hem Mecliste var. Meclis seçimi yenileme kararı alınca cumhurbaşkanı da otomatik olarak seçime gidiyor veya cumhurbaşkanı seçime götürme kararı alırsa otomatik Meclis de gidiyor; niye? Çünkü sistemde iki seçim de aynı günde olur diyor, Meclis seçimi de, cumhurbaşkanı da aynı günde, biri yazın, biri kışın değil, ikisi de aynı tarihte. Milletin işi gücü yok, zırt- pırt seçim. Millet seçimle mi uğraşacak, geçimle mi uğraşacak?

Değerli kardeşlerim, bunlar maalesef boş konuşuyorlar, hoş konuşuyorlar, ama boş konuşuyorlar. Belli ki bunlar zahmet edip bu değişikliği bile okumamışlar. Hayır diyorlar ama, neye hayır dedikleri belli değil, böyle bir şey.

Kılıçdaroğlu ne diyor? Evlere şenlik. Diyor ki, şimdi diyor cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz zaman cumhurbaşkanıyla başbakan anlaşamazsa ne olacak diyor? Adam okumamış. Biz bu kadar anlatamıyoruz, onun kadar güzel anlatamadık. Biz diyoruz ki, işte böyle bir sıkıntı olduğu için bunları birleştiriyoruz, başbakan yok, cumhurbaşkanı var, yardımcısı var, bakanları var; adam okumamış.

Bizim o kadar uğraşıp anlatamadığımızı bir cümleyle anlattı. Şimdi Kılıçdaroğlu’na düşen, bu kadar işten sonra kararını değiştirip evet demesidir, ondan beklenen de budur.

Geçen sefer sandığı bulamadı, oy da kullanamadı, doğru.

Değerli kardeşlerim, sevgili Artvinliler; cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine kimin karşı çıktığına, kimin hayır dediğine çok dikkatli bakmanızı istiyorum. CHP yöneticileri hayır diyor, HDP yöneticileri hayır diyor, PKK hayır diyor, FETÖ hayır diyor, DEAŞ hayır diyor. Kandil’den açıklamalar geliyor art arda, evet çıkarsa biz biteriz. Bu ne demek? Eğer bu terör örgütleri hayır diyorsa, bunun karşısında evet demek bu ülkeyi seven herkesin görevidir. Ben CHP’ye gönül vermiş, MHP’ye gönül vermiş, MHP zaten evet kararı aldı, efendim Saadet Partisine görül vermiş, AK Partiye gönül vermiş, Büyük Birlik Partisine gönül vermiş bütün vatandaşlarımızın bu tarihi değişikliğe evet diyeceğine yürekten inanıyorum. Onların parti yöneticileri ne derse desin, ama vatandaşlarımız kendi gelecekleri için, çocuklarının geleceği için, torunlarımızın geleceği için doğru kararı verecekler ve 16 Nisan’da büyük bir ekseriyetle, büyük bir çoğunlukla evet’le inşallah bu sistem hayata geçecek.

Şimdi bir de kim karşı çıkıyor? Avrupa karşı çıkıyor Avrupa. Avrupa, işine bak sen işine, Türkiye’nin işlerine burnunu sokma, bu millet müsaade etmez. Hollanda çıkmış bakanlarımızı içeri almıyor, onları durduruyor, onları karşılayan soydaşlarımızın üzerine atları, itleri sürüyor.

Değerli kardeşlerim, işte bunlar bizim için önemli bir sebeptir. Bunlar karşı çıkıyorsa, Avrupa karşı çıkıyorsa, demek ki biz doğru yoldayız, doğru bir iş yapıyoruz. Onun için 16 Nisan’da kararımız…

"EvetKararımız… "Evet" Kararımız… "Evet"

Bak buradan Avrupa’yı uyarıyoruz, İslamofobya, İslam düşmanlığı yapılıyor, ırkçılık yapılıyor ve ırkçı partilere çok fazla yüz veriliyor. Şu anda Avrupa’nın başının derdi marjinal ırkçı, Türk düşmanı, Müslüman düşmanı siyasetin yükselmesidir. En son

Fransa’da iş yerlerinde başörtü takmasını yasakladılar, aynen bizim 28 Şubat gibi. Biz bütün yasakları kaldırdık kaldırdık kaldırdık, şimdi onlar başladılar. Türkiye demokrasinin kalitesi, standardı

yükselirken, Avrupa da kalite düşmeye devam ediyor.

Seyahat özgürlüğünü engelliyorlar. Gösteri ve yürüyüşleri engelliyorlar. İnsanların fikirlerini söylemesini engelliyorlar. Basın özgürlüğünü engelliyorlar. O gün Hollanda’da ne kadar çok methettikleri, çok böbürlendikleri Avrupa değeri varsa hepsini ayakaltına aldılar. Bunların sicili Bosna’da belli, Bosna’daki katliamdan biliyoruz bunları. Bunlar Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanını alaşağı eden darbecilerin yanında yer aldılar. Bunlar 15 Temmuz’da FETÖ darbesinde sus-pus oldular, ağızlarını açmadılar. Bunların sicili kalabalık. Bunların çifte standartlı ikiyüzlülükleri bir sanat haline

(5)

gelmiş. Almanya’ya, Hollanda’ya hayır kampanyası yapanlar gidecek, elini kolunu sallayarak istediğini yapacak, PKK’nın yandaşları, FETÖ’nün yandaşları istediği gibi cirit atacak, onlara ses yok, vatanını seven, bayrağını seven, ülkesini seven bu ülkenin onurlu-şerefli vatandaşlarına yasak getirecekler, engel getirecekler. Bunun cevabını 16 Nisan’da en güzel şekilde benim milletim verecek. Ne yaparsa yapsınlar, bu gidişatı, bu kutlu yürüyüşü durduramazlar. Yaptıkları bu çirkinliklerin bedelini mutlaka görecekler. Soğukkanlı olacağız, sakin olacağız, aklımızla hareket edeceğiz, duygularımızın eseri olmayacağız. Ama yapılan bu hukuksuzluğu da onların yanına asla bırakmayacağız.

Sevgili kardeşlerim; terör örgütleri ve bazı Avrupa devletleri Türkiye’nin güçlenmesini istemiyor. Biz ama biz onları rahatsız etmeye devam edeceğiz. 16 Nisan’la birlikte daha güçlü büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Demokrasimiz daha da gelişecek, özgürlükler daha da güçlenecek. Ekonomi çok daha hızlı büyüyecek. Yeni yollar, yeni fabrikalar, yeni köprüler, yeni tüneller, evvel Allah ülkemizi 2053’e, 2023’e taşıyacak o büyük projeler birer birer hayata geçecek.

80 milyon hep beraber bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, birlikte Türkiye olacağız. Onun için 16 Nisan çok önemli. Bu bir partilerin seçimi değildir, bu bir referandumdur.

Burada AK Partililer değil MHP’liler değil CHP, HDP, hepsi gidip oy verecek, Türkiye’nin geleceğine karar verecek. 16 Nisan Türkiye’nin geleceği için önemli bir gündür. 16 Nisan gençler için, geleceğimiz için, çocuklarımız için önemli bir gündür. 16 Nisan’da 80 milyon için aydınlık bir Türkiye’nin kararını vereceğiz.

Şimdi sevgili Artvinliler, biraz da Artvin’i konuşalım, Artvin’le ilgili konuşalım. Artvin’e ne yaptık, Artvin’e ne müjdelerimiz var, biraz da onu konuşalım oldu mu hanımefendiler?

Güzel Artvin’imizin güzel insanları; 15. yılındayız iktidarın, 15 yılda Türkiye’yi karanlıktan aydınlığa çıkardık, tabii sizin desteğinizle. Yüksek enflasyonu, yüksek faizi aşağıya indirdik, ekonomide istikrarı sağladık. Bugün itibariyle ekonomimiz dünyada 16, Avrupa’da 6. sıraya yükseldi. Ülkemizin doğusunu, batısını, kuzeyini birbirinden ayırmadık. Her iline, her ilçesine, her köyüne aynı hizmeti götürdük.

Artvin’de -dikkat edin- özel sektörün yaptığı barajları falan saymıyorum. Onlar hariç sadece devlet olarak 15 milyar, 15 katrilyon üzerinde yatırım yaptık. 600 yeni derslik inşa ettik. Okullarımıza

bilgisayar sınıfları gönderdik, internet bağlantıları yaptık. 4 bin tablet öğrencilere dağıttık. 312 konut, 23 spor tesisi yaptık. 2007’de Artvin Çoruh Üniversitesini kurduk mu? "Evet" Bugün 10 bin öğrencisi var mı? "Evet" 7 devlet hastanesini hizmete aldık, Borçka Devlet Hastanesi de bu yıl bitiyor. Hatila Vadisi Milli Parkın da 6,5 kilometrelik yolu parkeyle kapladık, cam teraslar yaptık. Çoruh Nehri üzerine Muratlı ve Borçka Barajlarını inşa ettik.

Sınıfında dünyanın 6. büyük barajı olan Deriner Barajını yapıp hizmete aldık. Baraj açıldığı günden bu tarafa devlete, millete 1.3 milyar liralık bir katkı sağladı.

54 dere ıslahı gerçekleştirdik, 270 metre yüksekliğinde Türkiye’nin en yüksek barajı Yusufeli’ni yapıyoruz, önümüzdeki sene tamamlanıyor. Yusufeli’nin yerini değiştirdik, ilçeyi aldık bir başka yere taşıyoruz. Baraj, Çin ve Gürcistan’da bulunan barajlardan sonra dünyanın 3. en yüksek barajı.

2002’de sevgili Artvinliler, Artvin’de sadece 22 kilometre bölünmüş yol vardı. Bugün 45 kilometreye çıktı. Artvin-Rize arası 87 kilometrelik sahil yolunu tamamladık. Hopa-Borçka-Artvin Yolunu Türkiye’nin en uzun tüneli olan Cankurtaran Tünellerini bitirdik. O tünellerin dili olsa da anlatsa, ne kadar orada canlar gitti, ne kadar hayatlar, ocaklar söndü. Şimdi her biri 5500 metre iki tünel, buradan

giriyorsunuz Hopa’dasınız dakikalarla. Yol ve tünelle Artvinli kardeşlerimiz kış mevsiminde buzlu yollarda rahatlıkla seyredebilecekler. 10 farklı güzergahta Artvin’de yol çalışmalarımız devam ediyor.

Hopa’ya bir balıkçı barınağı yapıyoruz. Arhavi’ye organize sanayi yapıyoruz. Üniversiteden şehir merkezine teleferik kuruyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla yapıyoruz, teşekkür ediyorum. O da sizin hemşehriniz. Ama şimdi ona bir görev daha veriyoruz, Kadir Beye diyoruz ki;

(6)

Artık Artvin’in bu kadar barajı var, bu barajlara deniz uçaklarıyla yolcu taşıyalım, Trabzon’dan

taşıyalım, Samsun’dan taşıyalım, İstanbul’dan taşıyalım, güzel olur değil mi? "Evet" Tamam mı Başkan?

Kadir Başkan bu projeyi de gerçekleştirecek. Memleketine büyük hizmetleri var, bunu da sizin için yapacak. Ama yapmışken gelin şunu tam yapalım, bir de Tarım Bakanından şuradaki barajlara 3-4 tane balıkçı teknesi, gezinti teknesi isteyelim, olur mu? "Olur" Tamam mı

Faruk Bey? Faruk Bey de duydu. Buraya taka getirecek. “Ama bedava ha” Bedava canım, bedava, parayla herkesten alırız.

Havanızdan da geçilmiyor, yıllık 3 milyon kapasiteli Artvin-Rize Havaalanını yapıyoruz, denizin içine yapıyoruz, denizin içine. Avrupa’da yok, Türkiye böyle bir memleket. Türkiye evvel Allah bu millet için ne lazımsa onu yaparız.

Şimdi daha önemli bir şey söylüyorum; Artvin’in ulaşımını ve ekonomisini daha da büyütecek Sahara Tünelini yapıyoruz, 11 kilometre, buradan doğru Artvin’e, çok kısalacak yol. Oradan Ardahan’a, oradan isterseniz Erzurum’a, isterseniz Kars’a, isterseniz benim memlekete, Erzincan’a geleceksiniz. Bu tüneli yapınca Ardahan-Şavşat arası 1,5 saatten dikkat edin 20 dakikaya düşecek, 20 dakika. Güzel değil mi?

"Evet" Mevcutta 49 kilometre olan Şavşat-Ardahan arası 15 kilometre düşecek, 34 kilometreye inecek, hiç merak etmeyin.

Son müjde; Artvin’e doğalgaz geliyor, doğalgaz geliyor. 27 Mart’ta ihale yapılıyor, hayırlı uğurlu olsun, Artvin’e hela olsun.

Şimdi bütün bunları kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Sizler her şeyin en iyisine, en güzeline layıksınız.

Değerli kardeşlerim, geldik sözün sonuna, şimdi sizden bir söz almak istiyorum. 16 Nisan’a 32 gün kaldı, sayılı gün tez biter, çok çalışacağız değil mi? "Evet" Kapı-kapı dolaşacağız. "Evet"

Hemşehrilerimizle kucaklaşacağız. Evet için çalışacak mıyız?

"Evet"

Şimdi Artvin, 16 Nisan’a hazır mı? "Evet" Kapı-kapı dolaşmaya var mısınız? "Evet" Köy-köy, yayla-yayla dolaşacak mıyız? "Evet" Artvin evet diyor mu? "Evet" Gücümüz millet, kararımız… "Evet" Davamız millet, kararımız… "Evet" Önce millet, tabii ki…

"Evet" Değişime… "Evet" Yükselişe… Dirilişe… "Evet" Tüm kalbimle… "Evet"

Allah sizden razı olsun. Sofranız, haneniz bereketli olsun. “Amin” Allah yar ve yardımcımız olsun.

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, Allah’a emanet ediyorum.

Referanslar

Benzer Belgeler

İşte onun için 30 Mart seçimlerinin startını Sivas’ta veriyoruz, bugün Sivas’tan başlıyoruz ve bugün Sivas’tan ya Allah bismillah diyoruz?. Bugün Sivas’tan bir kez

Kardeşlerim, Kütahya her zaman olduğu gibi bizim gururumuz.. Kütahya, bu aziz milletin

İnşallah şu anda konuyla ilgili etüt proje çalışmaları devam ediyor, inşallah Yozgat’ımızı da bu noktada artık yurt dışındaki akrabaların gidişi-gelişi, her şeyi

Ve değerli kardeşlerim, şu anda bakın sadece iki kalem 17 katrilyon, bunu da biz ödedik.. Bütün bunlar yolsuzlukların oldukları bir iktidarda

Sevgili kardeşlerim, Bingöl’ün saygıdeğer güzel insanları, 24 Temmuz 2010’da Bingöl’e geldim, biliyorsunuz halk oylamasını startını buradan verdik, ilk toplantıyı

Ben şimdi yeni bir şey söylüyorum, daha önce de söylemiştim, dedim ki; bakın 30 Mart’ta eğer AK Parti sandıklardan birinci olarak çıkmazsa, çünkü siyasette liderlerin

Ona şöyle bir baktığımızda şunu görüyoruz: Gıda tarımda yaklaşık 1,5 katrilyon, orman su işlerinde 1 katrilyon 300 trilyon, İller Bankası olarak 765 trilyon,

Kardeşlerim, biz gelene kadar Zonguldak’a ne kadar bölünmüş yol yapıldı biliyor musunuz..