• Sonuç bulunamadı

MİMAR AYLIK MECMUA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MİMAR AYLIK MECMUA"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H°\3

M İ M A R

A Y L I K M E C M U A

İ S T A N B U L - A N A D O L U H A N No. 21-22. T E L E F O N : 2 1 3 0 ? S E N E : 2 S A Y I 7-8 T E M M U Z - A Ğ U S T O S 1 9 3 2 S A Y I S I : 1 , A L T I A Y L I Ğ I 6 , S E N E L İ Ğ İ 1 2 L İ R A D I R E C N E B İ M E M L E K E T L E R İ Ç İ N S E N E L İ Ğ İ : 6 D O L A R D I R

San'atta Snobizm.

/

Yirminci asır daha nısfına varmadan cihanın baş döndürücü fikir inkılâbı, hayat istihalesi san'at sa- hasında dahi kendini göstermesi tabiîdir. Bununla beraber san'atkâr ve san'at mensupları hatta dene- bilir ki duyan ve hisseden insanlık tuhaf bir sno- b'.zm yapıyor. İlim âleminde de ihtimal ki ayni te- zahürat tecelli etmektedir.

Filhakika tarih sahîfe doldurmağa başladığı gün- denberi hep buna benzer istihaleler görmüş geçir- miş, beyaz sahifeleri böyle geçmişi anlatan satırlar- a dolmuş. Ancak hiç te samedani olmıyan bu be- -eri komedi bitmemiş; işte ezeli hikâyenin maba- di ayni musiki nağmelerinin varyasyonları gibi tizden pese ve peşten tize savrulup gidiyor.

Mimar: B. O. Celâl

Esen rüzgâra göre istikamet alan bu fena har- man şüphsiz ki hep böyle savrulup gidecektir.

Kim bilir hayatın realitesi de belki budur. Arzu- lardan ve zevklerden boşalan ve fikirlerin akümüle olmuş havasile dolan boşluklar içinde za - man zaman husule gelen bu tahü savruluş bir gün uzun merhaleler kateden yorgun ve bitgin yolcu- lar gibi bir müddet yine duracak ve kendini poze edecektir.

O zaman son merhaleye kadar varabilen kavi ve kahraman dispozisyonlann en bariz karakterle- ri, en sert izleri itina ile tetkik edilmiyecek mi?

San'at tarihi yazanlar, kritikler kanaatlerini tes- bit ederek bunlardan ahkâm çıkaracak, hulâsa ya-

A «litf KfftöPMSHf lj ^ M ^ h - A _

(2)

194 :

şadığımız devri okuyacak. Şimdi san'at sahnesi, beşerin bu sonu gelmez zevk dekoru, düşünüş ve yaşayış şeridi tıpkı yarı şeffaf sisler içinde görü- nen ve insanın muhayyelesini yoran manzaralara benzerler.

Asrın klâsikler mabadi arnuvo, modern, kübizm ve ilâh. isimleri altında kostüm değiştiren zevki menşurun müteaddit veçheleri gibi bir veçhesi ti- pik sâlhurdelerin ihtiyar ve komik zevklerini, baş- ka bir veçhesi şımarık çocukların heveslerini diğer bir cephesi vaktinden evvel bunamış genç uzviyet- lerin rabıtsız, münasebetsiz ifadelerini andırır. Ba- zı Veçheleri de iş adamı vasfını almış yalın kat bir zevk, mukavva bir his, bayağı bir makineleşme, lü- zumsuz bir maddecilik şeklidir.

Taşa, çimentoya, çeliğe, bronza, billûra, mermere zoraki lisan kudreti vermek istiyen senobist san'ati asırlarca sonra hyeroğlif gibi uzun tetkiklerle re- miz halledilir gibi halledilip okunacak. Sahrada sfenks'in grup zamanı zairin anlattiğı Firavun masalı gibi devrimizin eserleri de bütün düşünüşü- müzü, yaşayışımızı nesillerce sonra gelecek ahfada daha heyecansız bir sükûn içinde hikâye edecek.

Anlatan bütün telâkatile anlattığına, dinliyen de

— MİMAR derin saffetile anladığına kani gülünç bir metafi-

zik diskuru. Şu farkla ki biri güya samadani bir masalı, heşmetin ceberutun kalverini temsil diğeri ise daha aklî, daha beşerî ve insanî bir hikâyeyi rivayet eyliyor. Artık hikâyeden murat ne olursa ol- sun hangi bir düşünüş ve maksadı izaha matuf bu- lunursa bulunsun, yeter ki san'atkâr matyere bu kudreti, bu dispozisyonu verebilsin ve senobizm yapmadan sadece beğenilmek gibi boş ve bayağı arzulardan kendini kurtararak yalnız yaşanılan devrin, kültürün tam ve hakikî bir ifadesi, bir ki- tabesi olabilsin. ^Cihanın tefekkür hürriyeti, düşün- ce kabilieyti ne kadar genişlese hiç bir zaman millî karakterlerden, millî zevklerden vareste kalamaz, dnda muhakkak ki milliyetin bir şeması buluna- caktır. Binaenaleyh san'atkâr haricin görüşlerini, ihtiyaçlarını kopye ederek ve senobizm yapmaktan- sa biraz daha feragatle en doğru ve en tükenmez asil bir ilham kaynağı olan kendi ırkının, kendi öz kültürünün hakikî bir ifadesi ve zevk enmuzeci ol- ması lâzımdır. Bu bilhassa büyük, monümantal ve milli eserlerde daha ehemmiyetle teemmül edilme- si ve kavranılması lâzımgelen çok millî bir lüzum ve bir zarurettir.

s

Referanslar

Benzer Belgeler

Harabe- nin etrafa serilmiş taşları, bu kül rengi yer, b u kül rengi dağlar insanın kalbini

(Hoço) şehri.. Köşelerinde yuvarlak burçları vardır. Şimal kaidesinde burçların adedi altı ve cenupta burçların sayısı beş tanedir. Her iki tara- fın burçları

ğııııız gibi: taş ve tahtadan başka elinde inşaat malzemesi olmayan Yunanlının yine Allahma tapmak için yaptığı Akropolündün ve cihana azamet ve servetini

Muhakkak ki Rusyada inşa edi- lecek muazzam komünist saray ne, Seba melike d Belkısın sarayına, ııe de büyük Daranın ika- metgâhına benziyecektir, O halde san'atkârın

Yapıl- makta oldn inkilâp yalnız şehirlerde değil, doğrudan doğruya bir hars ve medeniyet inkı- lâbı olduğu için düşünüldüğü gibi, meselâ 12 inci ve 14 inci

Yapıl- makta oldn inkilâp yalnız şehirlerde değil, doğrudan doğruya bir hars ve medeniyet inkı- lâbı olduğu için düşünüldüğü gibi, meselâ 12 inci ve 14 inci

1 — Sür'atli nakil- vasıtalarile mesafe ve uzaklık mefhumunu ortadan kaldırmağa çalışmak. 2 — Kirası ucuz ve konforlu evler inşa ederek hal- kın buralara rağbetini

boşaltabilen şeydir. Sevilecek şeyler insanların dimağî inkişaflarına, asabî kudretlerine tâbidir. Muayyen ve cazip bir ideali olanlar için sevile- bilecek şeylerin kadrosu