• Sonuç bulunamadı

ARKİTEKT M İ M A R L I K, Ş E H İ R C İ L İK VE B E L E D İ Y E C İ L İK D E R G İ Sİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ARKİTEKT M İ M A R L I K, Ş E H İ R C İ L İK VE B E L E D İ Y E C İ L İK D E R G İ Sİ"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARKİTEKT

M İ M A R L I K , Ş E H İ R C İ L İ K V E B E L E D İ Y E C İ L İ K D E R G İ S İ

Revııe t r i m e s t r i e l e D . a r c h ı t e c t u r e - A Quarterly publicatioıı oıı A r c h i t e c - A D r e i m o n a t s /. e i t s o h r i f t für D'urban.sme et des arts d e c o r a t i f s ^ ^ ture city planning and d e c o r a t i o n baukunst. staedtebau und d e k o r a t i o n

İ M T İ Y A Z S A H İ B İ V E B A Ş Y A Z A R I : Z E K İ S A Y A R . U. N E Ş R İ Y A T M Ü D Ü R Ü A B İ D İ N M O R T A Ş A D R E S : A R K İ T E K T A N A D O L U H A N No. 33 E M İ N Ö N Ü . İ S T A N B U L T E L E F O N : 2 2 1 3 0 7 KURULUŞU: 1931

Cild : 27 No. 295

A b o n e ş a r t l a r ı : Yıllığı 25.— T.L. Altı aylığı 15.— T.L. Bu sayı 8.— T.L. Yabancı memleketler için : 30.— T.L.

ARKİTEKT'in KOLLEKS1YONLARI: 1931 — 1935 beher cildi 25.— T.L. 1936— 1940 » » 25.— T.L. 1941 — 1945 » » 25.— T.L. 1946— 1958 » » 25.— T.L. İlân tarifemiz talep üzerine gönderilir. Yazı; foto; resim ve abone bedelleri ARKİTEKT'in adresine posta ile gönderil-melidir. Basılmıyan yazılar iade edilir. Adreslerini değiştiren abonelerin en geç iki ay içinde idarehanemizi haberdar etme-leri lâzımdır. Aksi takdirde kaybolan der-gilerden Müdürlüğümüz mes'uliyet kabul

etmez.

Pour tout payement et demande des ren-seignements; ainsi que pour tout envoi des documents, tels que photos, articles, annon-ces bibliographie â inserer, s'adresser â la

Direction.

Adresse: A R K İ T E K T No. 33 Anadolu Han, Eminönü

İstanbul 1 urquie

Ankara Mümessili Y. Mimar

Muzaffer VANLI

MESLEK POLİTİKASI

M E S K E N - P O L İ T İ K A

ve

B A R A K A - O K U L

ZEKI SAYÂR

Bütün memleketlerin sosyal haya-tında M e s k e n problemi birinci plânda yer alan bir konudur. Mesken bir memleketin, sosyal ve ekonomik seviye-sinin miyarı, ölçüsü haline gelmiştir.

Bir memleketin iktisaden gelişmiş veya geri kalmış olup olmadığını, sosyal seviye derecesini m e s k e n , lerine bakarak ölçmek kabil oluyor.

Bunun için siyasî partiler seçim kampanyalarında m e s k e n konusu-nu en kuvvetli şans olarak kullanmakta-dırlar. 2 nci dünya harbinden sonra, bir-çok memleketlerde partiler m e s k e n dâvası anlayışlarını vatandaşlarına en geniş imkânlarla programlarına aldık-ilân etmektedirler. Bu itibarla, m e s-k e n, milletlerin sosyal hayatında ol-duğu kadar politik hayatında da, ön safı almış bulunuyor.

Partiler siyasî doktrinleri ne olur-sa olsun, vatandaşlarına, hayat seviyeleri-ni yükseltmek vaidiseviyeleri-ni yaparken, e v 'i ön plâna alıyorlar. 1957 seçimlerinde mem-leketimizdeki partiler seçim program ve propagandalarında h e r a i l e y e b i r e v dövezini kullanmışlardı. Meskenin vatandaşın iyi beslenme, giyinme ihti-yaçyaçları kadar, mühim olduğu, artık anlaşılmıştır.

Şimdiye kadar her memleketin iç politikasında mühim bir unsur olan m e s k e n , bugün beynelmilel politi-kaya da tesir icra etmeğe başlamıştır.

Birkaç ay önce Moskova'da açılan Birleşik Amerika devletleri sergisinde teşhir edilen mütevazi büdçeli bir Ame-rikan vatandaşının e v 'i siyasî sahada fırtına kopmasına sebep olmuştur.

Rus idarecileri vasat bir Amerikan ailesinin oturdukları bu ev tipini bir tür-lü kabul edememişler, bir çok resmî kim-seler bunun bir propagandadan başka bir şey olmadığını iddia etmişlerdir (1). Buna mukabil Amerikalılar vasat gelirli Amerikan ailelerinin büyük bir nisbeti-nin buna benzer evlerde oturduklarını statistikler ve rakkamlar vererek isbata kalkmışlardır (2).

Bu olay, yukarıda dediğimiz gibi «halk için mesken» probleminin ne de-recede bir ehemmiyet kesbettiğini iç po-litikadan, dünya rejim politikasına ka-dar nasıl intikal ettiğini göstermekte-dir.

(2)

(Baş yazıdan devam) İdarecilerimiz yeni ders yılı başlarken 3 lü ve 4 lü öğretim buhranına çare ola-rak 300 kadar Amerikan askerî baola-raka- baraka-sı getirmişlerdir. Bu barakaların garni-zonlarda, muvakkaten barınacak asker-ler için yapılmış olduğu herkesçe ma-lûmdur. Okul buhranını muvakkaten bile olsa, kâfi olmayan barakalarla ge-çiştirmeğe çalışmak bir tedbir sayılamı-yacağı muhakkaktır.

Prefabrike plânşlardan ibaret bu ba-rakalarda, sınıflara lüzumlu ne ışık, ne de hava miktarı kâfidir. Küçücük pen-cereli ve alçak tavanlı bu barakalarda 40 kişilik sınıfların nasıl barınabilece-ğim bir an düşünmek, işin sakat taraf-larını daha fazla izaha lüzum bırakma-maktadır. Havasız ve ışıksız kovuşlara

40 - 50 kişilik sınıflar bölünerek ko-nulsa, bu defa da esasen kâfi olmayan öğretmen temini meselesi ortaya çıka-caktır.

Velhasıl, idarecilerin bir tedbir ola-rak buldukları baola-raka - okul, bilhassa şehirlerde dâvayı halletmek hattâ teh-vin etmekten çok uzaktır.

Nakil ve montajları için bir kaç milyon liraya ihtiyaç gösteren bu ba-rakalar yerine, her zaman tavsiye etti-ğimiz gibi basit inşa metodlarıyle kü-çük ilk okul binaları yapmaktan ne için çekindiğimiz bir türlü anlaşılamamak-tadır.

Bir çok memleketler, bilhassa ana ve ilk okulları için mahalle içinde kü-çük arsalarda 3 - 5 sınıflı basit mek-tepçikler yaparlar ve bunları çok ucuza mal ederlerken, bizim, elân bu yolu in-tihap etmememiz gariptir.

Her memlekette, işçi ve memur sı-nıfının kesif olduğu mahallerde ana ve babaların çalıştıkları düşünülerek, ev-lerinin hemen yakınlarında ilk okullar bulunması bugün bir zaruret olmuştur. İşinden dönen ana babanın evine yakın bir okuldan çocuğunu almalarını temin etmek her bakımdan yerinde olur.

Durum böyle iken, biz hâlâ 500 - 1000 talebelik ilk okullar grubu inşa etmek için gayret serfediyor ve maalesef ihti-yacı karşılıyacak kadar inşaat da yapa-mıyoruz. Evvelki yazılarımızda da

be-lirttiğimiz gibi, şehirlerimizin o k u l dâvasını ileri memleketlerin tatbik et-tikleri metodlara uygun olarak gözden geçirirsek, bir türlü programlayamadı-ğımız bu işi basite irca etmek kabil olacak ve barakalar yerine küçük ilk okullar inşa etmekle dâvayı halle imkân bulmuş olacağız.

(1) Cumhuriyet Fred. J. Zusy'nin makalesinden:

«Bu yüzden «tipik» Amerikan evi-nin gürültüsü, sergi açılmazdan çok ev-vel, böyle bir evin teşhir edileceğinin açıklanmasiyle kopuvermişti. 9 nisan günü Tass Ajansı Rusyadaki okuyucu-larını aldatılmağa karşı «ikaz» etmeğe başlamıştı. Tass'ın Sovyet gazetelerinde yayınlanmak üzere New York'tan yolla-dığı «ikazname» de:

«Bu evin Amerikan işçisinin tipik evi, olduğunu iddia etmek, meselâ

Taj-Mahal'in Bombaylı bir tekstil işçisinin tipik evi, ya da Buckingham Sarayının bir İngiliz maden işçisinin tipik evi ol-duğunu iddia etmekten farksızdır» de-mişti.

(2) Cumhuriyet gazetesi, Fred. J. Zu-sy'nin yazısından:

Tartışmaya sendikalar da katılmış ve Amerikanın en büyük sendikalar gru-pu başkanı George Meany: «Ev konusun-da konuşmaktan Trud'un konusun-dahi kaçınması geregirdi» demiştir. «Birleşik Amerika-daki evlerin % 60 ından fazlası içinde oturanların malıdır. % 80 inden fazlasın-da bir ofazlasın-dafazlasın-da bir kişi yatmaktadır. Sov-yet hükümetinden muadil istatistiklerin neşrini bilhassa rica ederler. Ancak o za-man bütün dünya komünist diktatörlü-ğünün utanç verici neticelerini bilfiil görmüş olacaktır.

«Bizim dâvamız bütün insanlığın hürriyet ve refaha ulaşmasıdır.

f ğ İ

C

©

E L E K T R I K L İ

ŞOFBENLERİ

j FABRİKA:GÜNEŞ MADENİ EŞYA F. Beyoğlu, Yenişehir Yaya Köprü 28 Tel. 447252

t , SATIŞ YERIERİ : 6EK0 TİCARET A. Ş. BtjoJlu ER0K TİCARET LTD. ŞTİ Galata TOnel , * RUBİ,SERAMİK . TE0L0Û0S SijUant vt dijer bO(Bl galalarda

Referanslar

Benzer Belgeler

Belediyemiz, İstanbul'un dört yıllık imâr programını ilân etmemiş olduğu için, hemşehrilerin inşa ettirecekleri bü- tün binalar muvakkat inşaat kategorisi- ne

Nihayet imâr, is- kân ve mesken gibi, her biri birer dev mesele olan işlerle, müstakilen uğraşa- cak bir Vekâletin kurulmasını falihayır sayabiliriz.. Bu üç meselenin,

Velhasıl, gerek komitenin ziyaret programından anlaşılacağı, gerekse bu tetkiklere iştirâk etmiş Olan mimar- lar odası delegelerinin kısa raporlarında belirttikleri şu

Kabataş iske- lesi ile Beşiktaşdaki Hayrettin iskele- sinin, trafik meselesi bir kül olarak etüd edilmedikçe ve şehircilik mütehassısları bu problemi önce proje üstünde

Galata'da büyük bir İş hanı bir ban- ka tarafından bir sene önce, yarısı kadar fiyat bulunmadığı halde, 3,5 milyon lira- ya satın alınmıştır.. Akabinde, içindeki

Belediyemiz mesken için ayırdığı fonu, büyük caddelerde, orta sınıfın otu- rabileceği 3 ve 5 odalı dairelere hasre- decek yerde, bilhassa (gece kondu) ya-

Bir yapının, malzeme ihtiyaçlarının ancak % 10 veya 20 sini vererek, üst ta- rafı için, onu karaborsaya sevkedecek yerde, bir çok memleketlerin ikinci dün- ya harbinden

Eğer, yirmi beş yıl zarfında mimarlık, şehircilik, arkeoloji ve diğer sanat kolla- rında yayınladığımız eserler ve doküman- larla mimarlık arşivimize hizmet edebildiy-