A R K Î T E K T
M İ M A R L I K , Ş E H İ R C İ L İ K V £ E L L E D > ' Y E C İ I . İ K D E R G İ S İ
Revue Irimestriele D ' a r c h ı t e c t u r e - r"1 Qııarterly p u b l i c a t i o n on A r c h i t e c - J~J D r e i m o n a t s z e i t s c h r i f t fUr D'urban sme et des arts dAcoratifs ture c i l y planning and d e c o ı a t i o n baukunst, staedtebau und dekorution
İ M T İ Y A Z S A H İ B İ V E B A Ş Y A Z A R I : Z E K Î S A Y A R . U. N E Ş R İ Y A T M Ü D Ü R Ü A B İ D İ N M O R T A Ş A D R E S : A R K İ T E K T A N A D O L U H A N N o . 33 E M İ N Ö N Ü . İ S T A N B U L T E L E F O N : 2 2 1 3 0 7 KURULUŞU: 1931
Cild : 27 No. 297
A b o n e ş a r t l a r ı : Yıllığı 25.— T.L. Altı aylığı 15.— T.L. Bu sayı 8.— T.L. Yabancı memleketler için : 30.— T.L.ARKlTEKT'in KOLLEKSİYONLARI : 1931 — 1935 beher cildi 25.— T.L. 1936— 1940 » » 25.— T.L. 1941 — 1945 » » 25.— T.L. 1946 — 1958 » » 25.— T.L. İlân tarifemiz talep üzerine gönderilir. Yazı; foto; resim ve abone bedelleri ARKİTEKT'iıı adresine posta ile gönderil-melidir. Basılmıyan yazılar iade edilir. Adreslerini değiştiren abonelerin en geç iki ay içinde idarehanemizi haberdar etme-leri lâzımdır. Aksi takdirde kaybolan der-gilerden Müdürlüğümüz mes'uliyet kabul
etmez.
Pour tout payement et demande des ren-seignements; ainsi que pour tout envoi des docııments, tels que photos, articles, annon-ces bibliographie â inserer, s'adresser â la
Direction.
Adresse: A R K İ T E K T No. 33 Anadolu Han, Eminönü
İstanbul "1 urquie
Ankara Mümessili Y. Mimar Muzaffer VANLI
MESLEK POLİTİKASI :
ANTİKİTELERİN KORUNMASI
Mimar ZEKİ S A Y A R (G.S.A)
Gazeteler Antalya müzesi depesur-dar. çalman antik heykelcikler meselesi-ni günlerce yazdılar. Hırsızlar, tarih kıy-meti büyük bir kaç heykeli Antalja müzesi deposunda gece bekçisi bulun-mamasından faydalanara.k çalmışlar, ve ileride satabilmek için toprağa gömmüş-lerdi. Valinin ve diğer alâkalıların sıkı takibi sonunda heykeller ele geçirilmiş-miştir
Yurdumuz, antikite bakımından bir hazinedir. Yerleri belli olmayan ölü şe-hirler, belli olanlardan belki daha çok-tur. Buralarda yapılan kazılar, küçük, büyük bir çok eski eserleri meydana çı-karmaktadır. Bu itibarla yurdumuzda es-ki eser hırsızlığı yüz yıllardan beri ol-muş ve olmaktadır.
Eski eserlerle alâkalanmadığımız zamanlarda, çok kıymetli eserler mem-leketimizden kaçırılmıştı. Bunlar ara-sında politik yollarla verilenler de, var-dır. Alman hükümeti Abdülhamidin mü-saadesiyle arkeologlara Bergama mez-bahmı söktürüp sandıklarla Almanya'ya götürmüş, Fransa sefirinin de gayret-leriyle, Milos Venüsünii, «Louvre» a mal edilmişti.
Sonradan memleketimizde eski eser-lere karşı uyanan, alâka ve bilgi saye-sinde, bu gibi resmî yollarla yapılan yağmalar önlenmiş ise de, gayri resmî yapılan ve bilinmeyen hırsızlıklar
de-vam etmiş ve hâlâ da etmektedir. Son hâdise bunların bir misâlidir.
Anadolunun her köşesinde toprak al-tında sönmüş medeniyetlerin bakiye eserleri vardır. Yapılan kazılarda mey-dana çıkarılan bu eserler bulundukları yerlerde müze binalarının bulunmayışın-dan ötürü, depolarda muhafaza edil-mektedir. Maarif Vekâletinin bu çeşit depoları, müzelerinden daha çoktur. Es-ki eser depoları ekseriya bir tek memu-run hattâ bir bekçinin idaresine bırakıl-mış bir çok illerde ise, müze memuru kadrosu olmadığından, bu görev ekseri-ya bir öğretmene tevdi edilmiştir. Depo-lar ise çok yerde, Manavgat'ta olduğu gibi gece bekçisizdir.
Bu değerleri yüksek, antik sanat eserler tasnifsiz, bakımsız bir halde dur-maktadır. İşte Antalya - Manavgat de-posu da bunlardan biridir. Çalınan ese-rin değeri ise, maddeten milyonla ölçül-mektedir.
Antik eserler, el'an «Asarı Atika nizamnamesi» ve «Muhafazai Âbidat» ka-nunlariyle korunmaktadır. Bu eski mev-zuatın ne kadar yetersiz olduğu mey-dandadır. Bu mevzuatın çok hafif olan cezai hükümleri yerli, yabancı eski eser avcılarına cesaret vermektedir.
Bu hırsızlıklar Maarif Bakanlığının Müzsler ve Müze depolarının idare
1— Kubbeli mezar odalarına nazaran ay-rı bir durum arzeden bu nevi mezar odaları için bak.: A. M. Mansel: Trakya - Kırklareli Kubbeli mezar-ları ve sahte kubbe ve Kemer prob-lemi, 1943, sah. 23 ve d.
2— Mezar odası ve Koridoru ayrı ka-rakterde inşa edilmiş mezar anıt-ları için bak.: A.M. Mansel: Mudan-ya Mezar Odası, T.T.K. Belleten, 1946 sayı: 37 sah. 1 veya: M. Akok: Samsun ili Havza ilçesinin Ler-düge Köyünde bulunan Tümülüsler, T.T.K. Belleten, 1948, sayı: 48, sah. 835 ve d.
3— Madenî ve nebatî menşeli eserler tetkik, tedavi ve tanzim edilmek üze-re muvakkaten İstanbul'a getirilmiş-lerdir. Tohumları İstanbul Fen Fa-kültesi doçentlerinden Dr. M. R. Egemen, Sikkeleri Arkeoloji müze-leri nümizmatlarmdan C. Artuk tet-kik etmişlerdir. Elle tutulamıyacak derecede yumuşak ve parçalanır ha-le geha-len çeşitli ahşap malzemeyi ay-ni müesseseay-nin uzman kimyagerleri N. Akbulut ve H. Tamer tedavi ede-rek hayatiyetlerinin devamını sağ-lamışlar, yine ayni müessisenin hey-keltraşlarından M. Ertoran yüzlerce
parça halindeki altın eşyayı tertip ve tanzim etmiştir. Anıtın içinde ve vazolar üzerindeki kitabeleri de İs-tanbul Edebiyat fakültesi d o ç e n t lerinden 2. Taşlıklıoğlu incelemiştir. Çetin ve fakat başarılı mesailerinden dolayı sayın arkadaşlarıma teşekkürleri-mi tekrarlarım.
4— Troia hakkında bak.: R. Duyuran: Troia (İlion), Arkitekt dergisi, 1951, sayı: 3-4, sah. 60 ve d.
5— Dardanos şehrinin kısa tarihi hak-kında bak. : R. Duyuran: Tarihte Batı Anadolu, 1954, sah. 6 1 - 6 2 .
I i
(Baştarafı 131 nci sahifada) leriyle yeniden ilgilenmesini icap ettir-mektedir.
Memleketin antik varlıklarının ida-re ve idamesini üzerine almış olan ve-kâletin, vilâyetlerdeki müze depolarını tek memur ile muhafaza edemiyeceğini idrâk etmesi koruma ve bilhassa teşhir çareleri araması icap eder. Diğer taraf-tan yeniden ışığa çıkarılan sanat eser-lerini depolarda saklamağa da hakkımız yoktur.
Turizm ile ilgilendiğimiz bu, devir-de, onun icap ettirdiği yollara uymamız icap etmez mi? Maarif Vekâletinin bu işleri uygulaması için her şeyden önce büdçe ve kadro sıkıntısı çekmekte ol-duğunu tahmin ediyoruz. Maddî
yeter-sizlik, büdçenın arttırılmasiyle telâfi edi-lirse de, mütehassıs eleman meselesinin halli daha zordur. Sebep ne olursa ol-sun, Vekâletin bu mesele ile ilgilen-mesi, vilâyetlerdeki depoları başlangıç-ta birer küçük müze haline getirmesi, bunları muhafaza edecek olanların kad-rolarını arttırması, bilhassa bilgi bakı-mından yetiştirmesi lâzımdır.
Maarif Vekâletinin, müzeler, kazılar ve koruma işleriyle, bir çok sebepler-den dolayı lâyıkiyle alâkalanmaması, Hükümetin dikkatini çekmiş olduğun-dan, bu teşkilâtın bir Umum Müdürlük halinde Başbakanlığa bağlanması hakkın-da bir temayül bulunduğu ve bu husus-da çalışmalar yapıldığını memnunlukla öğrenmekteyiz.
Bu takdirde, Müzelerimiz idarî ba-kımdan belki daha iyi çalışmak imkân-larını bulacaklardır. Ancak Müzelerimi-zin ve açılmış antik şehirlerin ko-runması için en mühim noksanımız, ye-tişmiş eleman bulunmamasıdır. Milyon-larla ifade edilen değerleri, köy bekçi-lerinin muhafazasına bırakmak doğru olamaz. Bunların şimdilik hiç olmazsa kurslarda yetiştirilen bilgili elemanlar-la korunması lâzımdır. Bu sebeple anti-kiteleri koruyabilmek, hırsızlıkları ön-lemek için, böyle bir kadronun kurul-ması mutlaka lâzımdır.
Aksi takdirde, evvelce bilgisizlik yüzünden uğradığımız kayıblar şimdi de, ilgisizlikten tevalî edip gidecektir.