• Sonuç bulunamadı

Y ı l l ık B i r l ik i d a re h e y e ti r a p o ru

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Y ı l l ık B i r l ik i d a re h e y e ti r a p o ru"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y ı l l ı k B i r l i k i d a r e h e y e t i r a p o r u

Güzel Sanatlar Birliği Mimari şubesi yıllık idare heyeti raporunu, yer olmadığı için evvelki sayılarımızda neş- redememiştik. Kongrede genel yazgan Zeki Sayar tarafından okunan rapordan bazı parçaları bu sayıya koyduk.

Saygı deyer arkadaşlar.

Geçen sene ayni tarihte, umumi heyetinizin itimad ve reyi ile seçilen İdare heyetimiz. Mimarlık gayesi yo- lunda 934 yılı esnasında, çalışmalarının hulâsasını bu- gün umumi heyetinize arzetmektedir. Geçen faaliyet dev- resine başlarken, İdare heyeti kongreden bir çok mes- leki meselelerin hal ve neticelendlrilmesi ile vazifelendi- rllmişti. Geçen kongre mukarreratının en başında; An- karada mevcut Türk Mimarlar Cemiyeti ile birleşmek işinin intacı vardı.

21/1/934 tarihinde davetimizle Türk Mimarlar Ce- miyetinden iki murahhas İle İzmir mimarlarım temsil etmek üzere bir murahhas İstanbula birleşmek mesele- sini görüşmek üzere geldiler. İdare heyetimize ilâve et- tiğimiz bir kaç azamız, ve Ankara, İzmir murahhaslarile İstanbul Halkevinde - Türk mimarisinin bir kül olmala- rı idealimizin tahakkuku İçin toplantılara başladı. Dört içtimadan sonra, bir çok naktai nazar İhtilâfları neti- cesinde birleşmek İmkânı temin edilemedi. Akamete uğ- rıyan içtlmalardan sonra. İdare heyeti işi bırakmış de- ğildir. Ve evvelâ bunu kanunî yollardan temin etmeği karar altına almış; işin hukuki ve devlet muvacehesin- deki vaziyetini tesbit etmiştir.

Arkadaşlar, tetklkatımızm neticesinde. Güzel sanat- lar Birliği Mimari şubesi Ue, Türk Mimarlar Cemiyeti- nin, her biri ayrı birer teşekkül olduklarından kanunen birleşmelerine imkân olmadığı ve bu binada ayni za- manda Halkevi Güzel sanatlar Temsilî şubelerinin bu- lunması ve Halkevleri nizamnamelerinin ayni binalar- da, başka cemiyetlerin kanuni ikametgâh bulundurma- ları imkânı olmadığı anlaşıldıktan sonra, yapılacak bir tek hal sureti kalmıştır. Mevcut olan Güzel sanatlav birliği Mimari şubelerden tamamen ayrı bir şekilde, Türk M'marlar Cemiyetinin İstanbul şubesi kurmak.

İdare heyetimiz; geçen kongreden aldığı salâhiyet- le tarihte azamızdan yardımcı olarak davet ettiği bir kaç arkadaşın Utihakı (le, müessis sıfatile, Türk Mimarlar Cemiyetinin İstanbul şubesini açtı. Bu- gün kanuni formalitelerin tekemmülü ile uğraşılmak- tadır. Hepimiz için senelerdenberl tahakkuku bir ideal olan birleşme işi bu suretle neticelendirilmiştir. Bunun tahakkukundan doğacak iyi neticeleri hepimiz biliyoruz.

Türk mimarisinin bir vahdet halinde, mesleki yolunda çalışmalarını temin edecek ve kuvvetini arttıracaktır. Bu sayede, diğer dileklerimizin de meydana gelmesi kolay olacaktır.

Arkadaşlar geçen sene İdare heyetine verdiğiniz sa- lâhiyetle açılmakta olan Türk Mimarlar Cemiyetinin he- piniz tabii azasısınız. Sizi belki bu ay için Türk Mi-

marlar Cemiyetinin yıllık kongresine çağıracağız. Ve bu kongrede seçilecek (10) murahhas Ankaraya giderek Türk Mimarlar Cemiyetinin umumi kongresinin toplan- masına sebep olacaktır. Ve bu sayede, bizim ve Ankara- nm İntihap edeceği murahhaslar, daha hal ve neticelen- diremediğimlz, kanun, konkurlar nizamnamesi, 2243 nu- maralı Nafıa teşkilât kanunu ve Binalar talimatnamesi ve en son, Kültür bakanlığında kurulmakta olan - Gü- zel sanatlar Genel Müdüriyetinin teşkilâtında Mimari kolun teşkilâtı gibi bizim yaşamamız ve varlığımız için öz olan meseleleri intaca çalışacaktır.

Arkadaşlar; 934 çalışma devresinde, bize havale et- tiğiniz mühim işlerden biri de kanuni vaziyetimizin tes- bitidlr. Kültür bakanlığında (1035) numaralı Mühendis- lik ve Mimarlık kamınu yerine yeni bir yasa projesi ya- pılmakta olduğu azamızdan Şevki Ankarada bulunma- sı dolayısile öğrenildi. Bakanlıkta bir komisyon toplana- rak bunu hazırlamakta olduğu anlaşıldı. Bu komisyon- da Mühendislik mektebi dolayısile Bayındırlık bakanlı- ğını temsil eden mühendis azalar mevcuttu ta- rihinde birliğimiz kanun projesi müzakerelerine bir mu- rahhas göndermeği bakanlıktan diledi. Maalesef buna milsbet veya menfi cevap alamadık. Ayni zamanda An- karada Türk Mimarlar Cemiyeti ile temasa gelinerek bu mesele hakkında faaliyetleri soruldu. Komisyonun faa- liyeti neticesinde diğer unvanları (Mimar) kelimesinin (Arkitekt) olarak kabul edilmesi cereyanı mevcut oldu- ğu anlaşıldı. Talim ve Terbiye Heyeti makamı ile yapı- lan bir çok temaslar neticesinde unvanımızın diplomalı arkitekt olarak kabul edümesl muvafık görülmüştür.

Yine yapılan şifahi görüşmeler neticesinde bu kanu- nun mühendisler Ue müşterek olduğu ve ancak unvan- ların tesbltini hâvi olduğu anlaşıldı.

Arkadaşlar; (1035) numaralı kanun unvanımızı koruyor ve diplomamız olanlara Türkiye Cumhuriyeti dahilinde (Mimarlık) etmek salâhiyetini veriyor. Yalnız (Mimarlara) ait bir kanonun hazırlanması ve burada salâhiyetlerin de meslek haklarının da tesbit edilmesi- ni İstiyor.

Yukarıdaki meseleler cereyan ederken İdare heyeti- miz, Güzel sanatlar Akademisinden bu kanun projesi hakkmda malûmat İstedi. Kültür bakanlığında hazırla- nan bu kanun projesinden Akademinin resmen malû- matı olmadığı anlaşıldı. Bu müracaatımız neticesinde:

Akademi Mimari muallimler meclisinin kararı üze- rine muasır devletlerde mimari kanunlara ve mimarları himaye eden mevzuata uygun bir proje hazırlanmasına karar verildiğinden Birliğimizden bir murahhas iste- nildi.

(2)

7/9/935 tarihinde murahhasımızın da iştirakile top- lanan kanun projesi komisyonu bir ay muntazam faali- yet göstermiş ve neticede (9) maddeden ibaret bir yasa projesi hazırlamıştır. Bu yalnız (Mimarlık) yasasıdır.

Hazırlanan proje, Akademi müdürü Namık İsmail tara- fından Kültür bakanlığına götürüldü. Yasanın ruhu mimari hayat için miisaadekârdır. Ve ancak bunun ka- bulünden sonra mimarlar kanuni himaye ve salâhiyet- lere nail olacaklardır.

Yasa üç anadan ibarettir:

Birinci kısım: Türkiye Cumhuriyeti hudutları için- de yüksek mimarî tahsil ve unvanlarım tesbit eder.

İkinci kısım: Diplomalı mimarların iş salâhiyetleri- ni korur. (Evvelki kanunda bu yoktur). Diplomalı mi- mar tahsili yaptığı müddetçe diğer meslekler gibi Kül- tür bakanlığına bağlıdır.

Arkdaşlar; hayat sahasında devlet nezdinde şimdi- ye kadar mimarı koruyan bir bakanlık yoktur. Bayındır- lık bakanlığı mühendislerin hâmisi, Sıhhat ve İçtimaî Muavenet bakanlığı doktor ve sıhhat mesleklerinin koru- yucusu, Adliye bakanlığı hukuk mensuplarının koruyu- cusudur.

Resmi müesseselerde, devlet nezdinde, belediye teş- kilâtında, mimar (makamsız) dır. Belediyelerde mimarı Belediye meclisi vazifelendirir ve vazifesizlendirirler. Bu- nun bir çok zararlı neticelerini gördük ve mutazarrır ol- duk. Belediyelerde ve vilâyetlerde çalışan arkadaşlar mesleki faaliyetlerinde lüzumsuz müdafaalara uğrıyor- lar. Ve hiç bir memuriyette; bütçe, anlaşamamazlık, mi- mrı kabul etmemek gibi sebeplerden uzun zaman çalı- şamıyorlar. Daima memuriyet değiştiriyorlar. Arkadaş- lar; bir doktoru, bir adliye memurunu, bir mühendisi ne belediyesi ne de vali tayin etmez. Bu meslek erbabı yu- karıda dediğimiz gibi bir bakanlığa merbuttur. Buradan tayin, nasb ve azil olunur. Bizde bu şekilde bir bakan- lığa bağlanmamızı istiyoruz. İşte bu mimarın devlet nez- dindeki vaziyetinin tesbitidir. Hazırladığımız kanun pro- jesinin ikinci kısmı bunu bize temin edecektir. Belediye- lerin hususi idare bütçelerinin ve bütün idari işlerin tâ- bi olduğu İçeri işleri bakanlığında böyle bir teşkilâta bağlanmamız bize yakın geliyor. Esasen Ankara İmar müdüriyetinin mevcudiyeti ve bütün Türkiye plânları iş- lerinin buraya bağlı olması bu teşkilâtın genişlettirile- rek bütün mimari faaliyeti başarmasına yarayabilir.

Bu vaziyet karşısında, 2243 numaralı Nafıa kanu- nunun ve Binalar talimatının bize faydalı olup olmadı- ğı bana sorabilirsiniz. Ve Nafıa teşkilâtına dahil edilme- miz muvafıktır diyebilirsiniz.

Arkadaşlar; Birliğimiz de Nafıa teşkilât kanununu ve Binalar talimatnamesini tetkik etmiştir. Tatbik edil- mekte olduğu geçen hazirandanberi - Kültür bakanlığı Fen heyetinden maada - bütün Vekâletler, Fen heyetleri, dolayısile bina işleri Bayındırlık vekâletine merbut ol- muştur. Bu teşkilât kanun mucibince önümüzdeki hazi- randan sonra vilâyetler, belediyeler inşaat işlerini de ve Maarif vekâleti Fen heyeti teşkilâtını lâğvettirerek eli- ne alacaktır.

Nafıa teşkilât kanununda (mimarlar) a yer veril- miştir. Fakat o kadar az ve kifayetsiz ki Binalar tali-

matnamesinde, bir çok şeyler mimari işler hakkında bir çok ahkâm vardır, bu da kifayetsizdir.

Hepiniz bilirsiniz kl Avrupa devletlerinde, mimarî teşkilât tamamen ya Güzel sanatlar Vekâletine, Güzel sanatlar Vekâleti yoksa Müşavirliklere veya İç işleri ba- kanlığına bağlıdır. Bunun böyle olması idare olduğun- dan ziyade mimarî işlerin, bir sanatta olduğudur. Mi- marî de maksadı inşaat kadar ve sanat vasıflı işler çoktur.

Binaenaleyh bugün Nafıa kanunu ve Binalar tali- matnamesi bizi tatmin eder şekilde değildir. Mimari İş- ler bugün Avrupada ihtisaslara ayrılmıştır. Onun için Kültür bakanlığı fen heyeti, Kültür mimarisi, İç işleri fen heyetleri Devlet işleri mimarisi Ue meşgul olacak- tır. Bu da çok büyük bir teşkilâtın vücudu ile kabildir.

Size şunu da söyliyebllirim ki Devlet makamları nez- dine göndereceğimiz murahhas heyetin faaliyeti netice- sinde mimari teşkilâtın hangi bakanlığa bağlanacağı anlaşüacaktır. Kanunun diğer analarından biri de - pro- jesini senelerdenberi hazırlayıp ta, kanunsuzluk yüzün- den tatbik edemediğimiz - Mimar Odalarını - kurmak- lar.

Mimarlar odaları kanunen resmiyete konmasından sonra açılacaktır. Daha doğrusu Türk Mimarlar Cemi- yeti Mimar Odalarına tahavvül edecektir. Odalar ni- zamnamesi ahkâmını hepiniz bilirsiniz. Bu sayede arka- daşlar serbest çalışanlarımızın hukuk, mesleki himaye ve inkişaflarım temin etmiş olacağız.

Kanunun üçüncü anası da; her gün inkişaf eden ve her gün yeni mevzuatın hazırlanması istenilen ve Türk mimarlığının kültür işlerini ve çalışmalarım tanzim ede- cek olan yüksek bir Mimarlık Akademi heyetinin mimar yetiştiren müessese de, Güzel sanatlar Akademisinde kurulmasını temin edecektir. Bu heyet hepsinin üstün- de, ve bilim, kültür ve sanat nâzımı mahiyetindedir, A - kademik bir heyettir.

Arkadaşlar; yine geçen sene İdare heyetine verdi- ğiniz işlerden müsabakalarda namzed bulunacak jüri azaların seçimi, vazife, hukuk, ve salâhiyetlerinin tayini hakkında bir etüd hazırlanması vardır

Jüri azaları için (13) maddelik bir tez İdare heyeti üyelerinden Şevki tarafından hazırlanmış ve bugün ka- bul edeceğimiz nizamnameye ithali için heyeti umumi- yenize arzedilmiştir. Geçen sene Akademi muallimlerin- den Arif Hikmet tarafından hazırlanan ve komisyonca kabul edilen, Güzel sanatlar müsabaka şartnamesinde bunlar daha sarahatli vardır. Fakat ne yazık kl bu ni- zamname hâlâ daha resmiyete konulamamıştır. Bunu Maarif bakanlığından bekliyor ve bu hususta Ankaraya göndereceğimiz murahhas heyeti orada faaliyet yapa-

934 yılı zarfında yine bir kaç büyük müsabaka ya- pılmıştır. Size memnuniyetle söyliyebiliriz, bu müsaba- kaların neticeelrinin ekseriyeti bizim için şeref verici ol- muştur. Yapılan müsabaka şunlardır:

— Akay idaresinin Yalova oteli;

Birinci ve ikinciliği azamız olan Sedat ve Hüsnü ka- zandılar.

(3)

— İnhisarlar ve ĞümrOklar Vekâleti müsabakası;

Beş derecenin beşini de yine üyemiz olan mimarlar kazandılar. Sıra ile Sedat, İhsan, Hüsnü, A f f a n Niza- meddin, Seyfeddin.

— Sümer Bank merkez binası müsabakası. Uluslar- arası idi. Bunu da üyemiz Seyfi Erkan ve Broyhavz na- mında bir Alman meslekdaş kazandılar.

En son ve mühim ve hakikaten uluslararası olan İs- tanbul Konservatuvar müsabakası projesinin neticesi de yine bizim için çok şereflidir. Bu müsabakaya (76) pro- je iştirak etti. Uluslararası olan bu projenin;

Birinciliği Prof. Pölzig, ikinciliği Mimar Hellmayr, üçüncülüğü Prof. Arif Hikmet ve dördüncülüğü Mimar Rükneddin kazandılar.

En mühim bir müsabaka olan Konservatuvardan iki uluslararası şöhretli olan profesörlerin yanında Profe- sör Arif Hikmet ve Mimar Rükneddinin muvaffakiyet- leri göğsümüzü kabartacak mahiyettedir. Burada şunu da zikretmek isterim ki şimdiye kadar yapılan müsabakala- rın içinde en doğrusu ve güzel programı hâvi olan Kon- servatuvar müsabakasıdır. Burada şehir plânında bizi ih- mal eden Belediye, birliğimizden bir murahhas İstemiş ve tarafımızdan Mimar Zühdü gönderilmiştir. Bu prog- ramın konkurlar nizamnamesine uygun hazırlanması se- bepsiz değildir. Bunun tanziminde mimar arkadaşların tesiri olmuştur. Saydığım müsabakalarda birliğin rolü ne olduğunu sorabilirsiniz; Arkadaşlar birliğin otoritesi içinde imkân olanı yapmıştır. Bazısı iyi, bazısı kötü ne- tice vermiştir. Fakat birlik hepsine tevessül etmiştir.

Akay ve Gümrükler müsabakalarında müracaat et- tiğimiz halde murahhas göndermemiz kabul edilmedi.

Yalnız Gümrükler Vekâletine Ankara cemiyetinden bir murahhas iştirak etti ve diğer mimarlar vardı. Sümer Banka müracaatımız memnuniyetle kabul edildi. Tara- fımızdan Mimar Zühdü gönderildi Son İki müsabakala- rın jüri raporları maalesef birliğimiz elân alamamıştır.

Zühdü ise elân kendi raporlarını vermemiştir. Bunu ver- mesini Zühdüden bekliyoruz.

Arkadaşlar görüyorsunuz ki memleketimizde müsa- bakalar (Uluslararası) dır. Hattâ bazıları, (sonumak) ol- madıkları halde. Yine hepiniz bilirsiniz ki bütün dünya memleketlerinde mimari müsabakalar (Ulusal) dır. Ve o dereceye kadar kl Almanyada bu İş şehirler arasında bile mimarî bir nevi inhisara girmiştir. Fransa müstem- lekelerindeki müsabakalar müstemlekelerde çalışmaya müsaadeli Fransız mimarları arasındadır. Bazan da u- luslararası olan müsabakalar da yok değildir, fakat bun- lar pek azdır. Bundan da anlaşılıyor ki uluslar eserleri- ni, kendi sanat adamlarına yaptırmak istiyorlar. Bundan da (Ulusal mimari) mefhumu meydana geliyor. Milli- yetçilikte mimarî bariz surette göze çarpar. Biz de bu endişede haklıyız. Evvelce mimarî âbidelerimizin, büyük devlet binalarının yabancı mimarlara yaptırılmaması hakkında mücadele yapıyorduk. Muvaffak olduk, konkur açmak usulünün konulmasına saik oldu. Şimdi de bu mü- sabakaların bir müddet sonra - çok feragat ve sanat se- verlik göstererek - (ulusal) millî olmalarını dileyeceğiz.

Hiç olmazsa uluslararası müsabaka küşadı hakkım yal-

nız Heyeti Veklleye terketmek lâzımdır. Bu bizim hakkı- mızdır.

Arkadaşlar; 934 yılı esnasında İstanbul şehri plânı- nı tetkik için bir jüri toplandı. Bu jüride birliğimizi, do- layısile Türk diplomalı mimarlarını temsil eden kimse yoktu. Birlik bir vazife telâkki ederek bizden de bir mu- rahhas alınması fikrini ileri soktu. Mesele gazetelere ak- setti ve hâdise şekline sokuldu. Bizim tarafımızdan ve Belediye tarafından yapılan müteaddit beyanat neşre- dildi. Birliğin rolü bu meselede evvelce bir fermî ma- hiyette olmuştur. Ve yapılan beyanat Ue Türk mimarlı- ğının İstanbul gibi beynelmüel bir kıymeti olan şehrin plân eksizi münakaşa edilirken rey ve sanat sözü hak- ları olduğu bildirilmiştir. Maalesef İstanbul jürisinde Türk mimarı yoktur ve alınmamıştır. Birliğin yaptığı haklı itirazla son sözünü söyUyerek vazifesini yapmıştır.

Arkadaşlar; geçen sene, umumî heyetiniz tarafmdan kabul edUen şubemiz iç nizamnamesi vardır. Ve bUâha- re vilâyetle yaptığımız temasta bunun da kongreden ka- nunî formalitelerle geçirilmesi ve vUâyetin de tetkik na- zarından geçerek tasdiki ve sonra neşri lâzım geldiği öğ- renUdi. Birazdan bu nizamnamenin kabulü için İdare he- yeti size tekrar arzedecektir. Bu nizamnameye ilâve o- larak haysiyet divanı teşkili mukarreratı ile yukarıda bahsettiğim müsabakalara jüri azasımn takyid ve on- ların salâhiyetleri hakkında tez de Uâve edilerek kabu- lü lâzım gelmektedir.

Size; birlik teşkilâtı ve bunun yürüyüşü hakkında bazı malûmat veriyoruz. Geçen yıl (110) olan üye adedi bu yıl (140) a çıkmıştır. Bu suretle aza adedimiz de (30) adet çoğalış vardır. Bunların (15) ini bu sene Akademi- den mezun olan genç mimarlar teşkü ediyor. Diğerleri şimdiye kadar teşekkül haricinde kalmış diplomalı mi- marlardır. Üye adedimizin çoğalması teşkilâtımızın, yıl- dan yüa kuvvetlendiğine alâmettir.

Arkadaşlar; Çok iyi bilirsiniz ki bir çok işlerin para ile görülebümesi kabildir. Kasasında lüzumlu işler için para mevcut olamadığından sarfedemiyen bir birlik zayıf bir teşekküldür. Dikkatinizi şuna da çekerim ki:

934 senesi hasUatı birlik teşekkül tarihindenberi en yük- sek dereceyi almış oluyor. İdare heyetleri bütün üyeler- den yıl başında tahmin edUen hasılat yekûnunun ta- hakkuku için alâka beklemektedir. Bu mesele hakkında İdare heyeti arkadaşlarınız görüşlerini umumi heyete arzedeceklerdir.

Diplomalı Türk mimarlarını memleket içinde ve dı- şında temsil eden birliğimiz 934 yüı zarfında yaptığı fa- aliyetle mimarlığa taaUûk eden bütün hareketlerle alâ- kadar olmuş ve bunların bir çoğundan birlik ve mimar- lık lehine mümkün olan neticeyi almıştır. Menfi netice veren teşebbüslerde ise lâzım olan enerjisini göstermiş, ancak kanunî himayesizlik mimarlığa karşı memleketin umumî kanaat ve bünyesi, lehimize netice vermesi lâzım olan bir kısım işleri muvaffakiyetslz bırakmıştır.

Şüphesiz ki bunlar kadro ve zaman meseleleridir.

Çünkü geçen seneleri göz önüne getirirsek memlekette mimarın biraz daha tanındığı, mimarî müsabakaların açılmağa başladığını ve en son Kültür bakanlığında Gü- zel sanatlar Genel müdüriyeti teşkilâtı kurulmakta ol-

(4)

duğunun b : • gelecek yılların daha milsaadekâr olaca- ğını göstı '

Ark: .ar; İdare heyetiniz bütün yıl zarfında olan

işlerin bilânçosunu önünüze komakla vazifesini bitiri- yor. Bu işler ve meseleler hakkında, arkadaşların sorgu- larına amade olduğunu arzederek sözümü bitiririm.

D u y u m l a r

Y e n i çimento f a b r i k a s ı :

Sümer B a n k ı n kuracağı yeni fabrikalar a - rasında Anadoluda bir çimento fabrikası bulun- maktadır. Bu fabrika, n a k l i y a t dolayisile diğer yerlerden gelen çimentoların pahalıya m a l ol- dukları bir m ı n t a k a d a tesis edilecektir. Başka t a r a f t a n bu hususta tetkikat yapılmaktadır.

Y e n i Mülkiye mekebi.

Ankarada yeni bir mülkiye mektebi binası yaptırılmasına karar verilmiştir. B u bina (400,000) lira değerinde bir yapı olacaktır. P r o - jeler, profesör Egli t a r a f ı n d a n yapılmıştır.

Y e n i K a m u t a y binası: Bakanlıklar m a h a l l e s i n - de ayrılan sahaya; yeni bir K a m u t a y binası yaptırılmasına karar verilmiştir. Bunun Türk m i m a r l a r ı arasında ulusal bir müsabaka ile y a p - tırılmasını düiyoruz

Arkitektlerin X I I I üncü Uluslararası kongrası:

İ t a l y a n A r k i t e k t l e r millî sendikası t a r a - f ı n d a n tedtip edilen X I I I üncü Uluslar arası A r - kitekler toplantısının 22 - 28 Eylül 1935 de R o - m a d a yapılacağı istihbar olunmaktadır. K o n - graya iştirak edecek Arkiteklere bu münasebetle î t a l y a d a k l yapı, şehircilik ve san'at f a a l i y e t l e r i hakında esaslı m a l u m a t vermek gayesile komi- te t a r a f ı n d a n gerek R o m a d a gerekse İ t a l y a n ı n muhtelif şehirlerinde ve yeni Littoria, Sabaudia merkezlerinde tetkik ziyaretleri ve tenezzühleri tertip olunacaktır.

Ziyaretçilerin İ t a l y a d a k i misafiretlerini hoş ve r a h a t geçirmek i ç i n komite her türlü i h t i y a - catı teshil edecek ve bu meyanda tenzilâtlı şö- m e n d ö f e r t a r i f e l e r i n d e n istifade edilecekt?r.

K o n g r a mevzuları m e y a n ı n d a :

1 — Y e n i yapı malzemelerinin istimal suretleri v e alınan neticeler.

2 — Şehir p l a n l a n , resmî devair umumî binalar, köprüler, gar ve r ı h t ı m l a r ilâ... mevzuları üze- rinde mübahase ve münakaşalar..

3 — Aradaki lüzumsuz mütevassıtlara hacet kal- maksızın, halkın doğrudan doğruya A r k i t e k t l e - rin ihtisasına müracaatların temini çareleri...

4 — Müşterek evlerde tek tip

5 — Y e r altı inşaat nakliyat ve m u h a f a z a t e ş - kilatı..

6 — P l a n m e f h u m u ve inşa işlerinde m i m a r l a r ı n hukuku..

7 — ( K o n k u r l a r ) veya müsabakalar ilâ...

Raporlar ve mutıralar nihayet 15 T e m m u z 1935 terihine kadar kongra kâtibi umumiliğine g ö n - derilmiş olmalıdır.

K o n g r a n ı n mufassal programı bilâhare neşr olunacaktır.

Her türlü m a l û m a t için kongra umumi kâ- tipliğine m ü r a c a a t olunabilir.

Adres:

Secrötariat G6n6ral du congr6s, Lun gotevere T O R D İ N O N A , 1

R o m e K a p a k müsabakamız:

( A R K İ T E K T ) adını alan m e c m u a m ı z ı n ka- pak tertibini Güzel san'atlar akademisi talebe- leri arasında yaptığımız bir müsabaka ile elde ettik. Birinciliği A r k i t e k t şubesinden Orhan S a - van, ikinciliği K e m a l Söylemez oğlu ile E - m i n Necip, üçünücülüğü K e m a l A h m e t , dördün- cülüğü de A f i ş şubesi mezunlarından A r m e n ka- zanmışlardır.

T a y i n . » e İnhisarlar vekâleti A n t a l y a vilâyeti müdür-

lük binası inşaatı kontrol m i m a r l ı ğ ı n a Dipl.

arkitekt İsmet Hüsnü Barutçu, A n k a r a imar müdüriyeti fen heyetine Dipl. ark. L f f a n H a y a - ti; N a f i a Bakanlığı A n k a r a binalar şubesine D i - pl. ark. B a y a n M ü n e v v e r t a y i n edilmişlerdir.

Heykel müsabakası:

Denizli vilâyetinde dikilecek olan A t a t ü r k heykeli müsabakaya konulmuştur.

K a i d e s i Denizli vilâyet m i m a r l ı ğ ı t a r a f ı n d a n yapılacaktır. Müsabaka müddeti 10/5/1935 gü- nü akşamına kadar uzatılmıştır.

Y e n i eserler:

İstanbul Belediyesi t a r a f ı n d a n , büyük bir İstanbul rehberi neşr edilmiştir. Bu rehber ş i m - diye kadar çıkanlardan çok mütekâmil bir şekil- dedir. Rehberde İstanbul sokakları ve belediye teşkilâtı hakkında en u f a k m a l û m a t bile m e v - cuttur. Nahiyelerde a y r ı ayrı hudutları ile h a r i - t a vardır. Bundanbaşka İstanbulun umumî şek-

Referanslar

Benzer Belgeler

Belediyemiz, İstanbul'un dört yıllık imâr programını ilân etmemiş olduğu için, hemşehrilerin inşa ettirecekleri bü- tün binalar muvakkat inşaat kategorisi- ne

Nihayet imâr, is- kân ve mesken gibi, her biri birer dev mesele olan işlerle, müstakilen uğraşa- cak bir Vekâletin kurulmasını falihayır sayabiliriz.. Bu üç meselenin,

Velhasıl, gerek komitenin ziyaret programından anlaşılacağı, gerekse bu tetkiklere iştirâk etmiş Olan mimar- lar odası delegelerinin kısa raporlarında belirttikleri şu

Kabataş iske- lesi ile Beşiktaşdaki Hayrettin iskele- sinin, trafik meselesi bir kül olarak etüd edilmedikçe ve şehircilik mütehassısları bu problemi önce proje üstünde

Galata'da büyük bir İş hanı bir ban- ka tarafından bir sene önce, yarısı kadar fiyat bulunmadığı halde, 3,5 milyon lira- ya satın alınmıştır.. Akabinde, içindeki

Belediyemiz mesken için ayırdığı fonu, büyük caddelerde, orta sınıfın otu- rabileceği 3 ve 5 odalı dairelere hasre- decek yerde, bilhassa (gece kondu) ya-

Bir yapının, malzeme ihtiyaçlarının ancak % 10 veya 20 sini vererek, üst ta- rafı için, onu karaborsaya sevkedecek yerde, bir çok memleketlerin ikinci dün- ya harbinden

Mesken üzerine kredi açan yegâne malî müessesemiz, Emlâk Kre- di Bankası, kurulduğundan 1950 sene- sine kadar, (78) milyon lira kredi ver-.. mişken, 1950-1952 senesi yarısına