• Sonuç bulunamadı

Sarayburnu bölgesinden yeni buluntular

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sarayburnu bölgesinden yeni buluntular"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sarayburnu Bölgesinden

Yeni Buluntular

Alpay PASİNLİ'

Cihat S O Y H A N "

*A.Pas1nl1,Arkeolog(A.O.D.T.C.Fakültesi.Arkeoloji Bölümü) İstanbul Arkeoloji Müzeleri A sistanı. »•C.Soyban, Sanat T a rih ç is i(1.0.Ed.Fakültesi.Sanat Tarihi

Bölümü).İstanbul Arkeoloji Müzeleri A sistanı.

1.Çalışm aların Yapıldığı Alanın Krokisi

Sarayburnu ile Ahırkapı arasında ; antik Marmara S u rla rın ın Kemer Kapı (Dedirmen Kapı) ile İ n c i l i Köşk arasına isabet eden yerde, Cankurtaran yönüne d id işte demir yolunun solunda kalan sahada Devlet Demir Y o lla rı kazı işlemine b a şla m ıştı. Kazı sırasınd a b ir takım eski eser k a lın tıla r ın a ve mimari parçalara rastlandığı İ s ­ tanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğüne haber v e rild i. Müdüriyet tarafından görev - len d ırilerek derhal duruma müdahale edip, kontrolümüz altın a a İd#.. Devlet' Demin o lla r ı yet ! U l e r i ile görüştüğümüzde, söz konusu bu yerde, Sirk e ç i'd e yapılacak • • İ 'a - L Islielesir,e bağlanması planlanan yeni barınma h atların ın yapı lacağım öğrendik. Yerinde yaptığım ız inceleme sonucu, mermer sütun b a s lık la rın ın y ân ısıra bazı duvar k a lın t ıla r ın ın da çıkmaya başladığım gördük. Du durumda, bû: antik - Sa-

d e m le r in in , kontrolsüz yapılm asının sakıncalı o la c a ğ ın ı' ve; zaten a zb ı'r ¡II*™1. bahrıp edilmiş olan k a lın t ıla r ın daha da zarar görebileceğini y e t k ilile re

f dr ? Q n Neticede Devlet Demir Yollarından temin edilen 15 k ad ar'tş^ i iîe ! 3-15 tylul 19/6 ta rih le ri arasında kazı işlem leri kontrolümüz altında sürdürüldü ve ka­

lın t ıla r ın zarar görmeden kısmen açığa çıkartılm ası ve korunması sağlanmış oldu. Bu arada çok sayıda mimarı parça ve çanak-çömlek toplandı. Elde edilen bu arkeolo­ j ik buluntuların önemlilerine aşağıda değineceğiz. Fakat daha önce, İstanbul'un önemli b ir antik bölgesi içinde kalan bu alanın tarih ve arkeolojisine göz atmanın yerinde olacağı kanısındayız.

Sarayburnu ile İn c ili Köşk arasında kalan bu saha Geç-Antik çağda "Manganlar Böl- ? ? ? ' o tanı" l r - Mangan (Manganon) sila h deposu anlamına gelmekteydi. Burada 11.5.-sıl«h deposu imparator Buyuk Konstantin tarafından y a p t ırılm ışt ır . Şehirdeki öımız saravmâI ^ ef 1 bUrada saklaı?l y°rdu- B“ bölge, daha sonra kısaca tammlayaca- g mız saray, manastır, sarnıç gibi önemli Bizans y a p ıla rın ın bulunduğu b ir yerdir.

(2)

2.Açığa Ç ıka/tılan K a lın t ıla r ın Plan ve Kesiti

4 . Kemer Kapı (OeğirmMKKapı )

XI.yüzyıldan İstanbul'un fethine kadar, yani 400 y ı l bu Manganlar Bölgesi ve.yapı- la rın ın toplum hayatında önemli b ir yeri vardı. Latin is t ila s ın d a (13.yy.) bu böl­ ge fa z la sıy la tahrip edilm iş- Fakat P a la io lo g o sla r'ın son zamanlarında yeniden b ir c a n lılık görülüyor. Türkler İsta n b u l'u aldığında, Topkapı Sarayı kurulduktan sonra, Sultanlar burayı gül bahçeleriyle süslü yorlar. Bu sebeple askeri b ir isim olan "Mangan" ismi kalkıp bütün bu bölgeye gül s it e s i anlamına gelen "Gülhane" adı ve­ r iliy o r .

Bu bölgede 1921-1923 y ılla rın d a Fransız işgal Kuvvetlerince k a zıla r yap ılm ıştır. Bu k a zıla rın sonuçları ve bölgenin a rk e o lo jisi R.Demangel - E.Mamboury tarafından “Le Quartier des Manganes, Paris 1939" adlı kitapta ne şredilm iştir. F ra n sız 'la rın yapmış olduğu çalışm alarla açığa ç ık a rtıla n ve te sb it edilen en önemli y a p ıla r

şu n lard ır :

1. CEPHANELİK : Bizans Akropolünün doğusunda, Marmara Denizi ile Topkapı Sarayı arasında b ir toprak şerid i uzanır. Sarayburnu'nun 300-400 metre güneyindeki bu sa­ hada Büyük Konstantin tarafından sila h depoları y a p t ırılm ış t ır . Daha sonraki de­ virle rde de bu bölgeden aynı maksatla faydam lm ıstır j Odun Kapı ile Değirmen Ka­ pı s ila h la r ın g i r i ş ç ık ıs ı iç in k u lla n ılm ıştır.

2. ST.GEORGE MANASTIRI : Cephanelik olarak k u llanılan kısmın güneyinde yer almak­ tadır. Bu manastır İstanbul'un en muhteşem manastırlarından b ir i id i. Yapımına imparator Konstantin Monomakos (1042-1055) tarafından başlanm ıştır. Daha sonraki İmparatorlar zamanında manastır ge n işle tile re k etrafı bahçe ile ç e v riliy o r ; has­ tane ve kütüphane kuruluyor.

3. MANGAN SARAYI : St.Georges M anastın 'm n güneyinde yeralmaktadır. İmparator I.B asi 1 ios (867-886) tarafından y a p t ırılm ışt ır . 5 k a tlı olarak y a p ıld ığ ı bilinen saray, Komnenoslar Devrinde imparatorluk sarayların ın Blachernae bölgesine ta şın­ masından sonra önemini y itire re k bakımsız kaldı. Daha sonraki imparatorlar yeni yaptıfcdıklan saraylarında Mangan S a ra y ı'n ın malzemesinden istifa d e e t t ile r ve ö- z e llik le süslem elerini alarak yeni yapılarında kullandılar. Böylece Mangan Sarayı X III.y ü z y ıld a İstanb u l'a gelen seyyahlar tarafından görülemeyecek kadar harap

(3)

du-5 . K a lın t ıla rın Genel Görünüşü

ruma geldi. Sarayın toprak altında kalan k ısım ları da 1865 de Sirke ci demiryolu döşenirken tahrip e d ilm iştir.

7.Kazıda Elde Edilen Mimari Elemanların Toplu Görünüşü

4. ST.SOTER MANASTIR VE AYAZMASI : Bugün sah il yolundan geçilerek. Cankurtaran1 dan sonra Sirkeci istikametine gid ild iğin d e . Deniz S u r la r ı'n ın üstünde cok ahenkli b ir mimari k a lın tı dikkatim izi çeker. OsmanlI s i v i l mimarisinin güzel örneklerin­ den b ir i olan bu yapı " İ n c i l i Köşk" dür. Burada bu güzel esere kısaca değinmeden geçemeyeceğiz. Bu nadide yapı XVI.yüzyıl sonlarında Sadrazam olan Koca Sinan Paşa tarafından y a p tırıla ra k Sultan III.M u ra d 'a hediye e d ilm iştir. Mimarı meşhur Davud Ağa1 d ır. Sinan Pasa Köşkü olarak da bilinen bu yapı saray binaları içinde en gü­ zel ve en zengini id i. Sultan III.M urad İn c ili Kösk'ü cok sevmı's ve son zamanları­ na kadar burada kalm ıştır. Bugün Topkapı S a ra y ı'n ın a lt tarafında ve sahil yolunun kenarında surlarda görülen muntazam kesme tastan yapılm ış k a lın tı İn c i li Köşk’ün bodrumudur. Mimarı Davut Ağa'nın adı y a z ılı b ir de çeşmesi vardır. Bu çeşme ile r i taşan ç ifte kemerin arasındadır. Bodrumun bitiminde konsollu b ir saçak uzanmaktadır, üstündeki esas ahşap köşkten bugün h iç b ir k a lın tı görülememektedir. Zira, 1863 de çıkan yangında kısmen yanmış bulunan köşkün ahşap kısmı 1865 de demiryolu döşenir­ ken ortadan k a ld ırılm ış tır.

İn c i li Kösk'ün kuzey tarafında ve hemen yakınında s u rla rın içine yapılm ış, tuğla süslemeli b ir yapı görülmektedir. Bu yapı Soter M anastırının k ilis e s id ir . Aİeksies Komnenos (1081-1118) zamanında y a p t ırılm ışt ır . Sotar K ilis e s i'¡ ıin çephesi tamamen tuğla malzemeden y a p ılm ıştır. Bu tu ğlalar süslü b ir şekilde y e r le ş t ir ilm iş t ir ; ç e ş it li rozetler, meandr s u la r ı, kalpler gib i dekorasyonlar görülmektedir. K ilis e 3 n e fli olup, orta nefe yüksek b ir kemerli kapıdan girilm ektedir. Bugün k il is e özel b ir firma tarafından meşrubat deposu olarak kullanılm aktadır. Depo açık olduğu za­ mana ra stla n ırsa k ilis e n in içine girme olanağı vardır. Orta nef gayet yüksek beşik tonozludur. Yanlardaki küçük neflere kemerli açıklıklardan girilm ektedir. Gayet sağlam b ir vaziyette olan bu mekanların arkası molozlarla dolu olup görülememekte­ dir.

Soter K i li s e s i 'n i n çok meşhur b ir ayazması vardı. Ayazmanın su la rın ın b ir çok has­ ta lığ a ş if a verdiği bilinmekteydi. Bugün bu ayazma İn c i li Kösk'ün altında kalmış -

(4)

8 . Dördüz Sütun B a şlığ ı

(5)

l.Bu yerde bize çalısaa olanağı sağlayan ve ç a lıs a a la n bizzat g e lip görerek f ik ir le r iy l e b iz i aydınlatan İstanbul Arkeoloji NUzelerl Müdürü Sayın Necati Dolunay‘a ve NUdUn Yardımcısı Sayın LUtfl T u ğ ru l'a ,ç alı san la r sırasınd a ge­ rekli yardım ve k o la y lığ ı sağlayan Devlet Demir Y o lla n y e tkilile rin d e n Y.MUh.Bahadır Anafarta*ya.Yazinin hazır­ lanmasında k a tkısı olan meslekdasımız Sevinç P a s ln ll'y e . ve planı çizen Halil B alk an lı'ye teşekkürü b ir borç b llIrN z

Bu kısa b ilgile rd e n sonra sim di, elde edilen buluntulara değinelim. Çalışmalarımı;; neticesi kısmen ortaya ç ık a rıla ra k korunmasını sağladığım ız bazı duvar ve tonoz k a lın t ıla r ı mevcuttur. Bu k a lın t ıla r Soter K i l i s e s i 'n i n batı kısmında arka ta ra fı­ na isabet etmektedir, öyle a n la ş ılıy o r ki- bu kısım Fra n sızla rın yapmış olduğu kaJ z il arda meydana ç ık a rtılm ış olup, sonradan zamanla üze rleri kapanmıştır. Böylece manastır kompleksine a it olduğu anlaşılan bu kısım ik in c i defa tarafımızdan açığa ç ık a rtılm ış oluyor. Fakat bundan daha önem lisi, Demangel-Kamboury'ın n e şriy a tla rın ­ da kazılmamış tfısım olarak göste rilen ve Soter kopleksinin kuzey-batıtında yeralan sahanın açılması sıra sın d a elde ettiğim iz mimari parçalar ve diğer küçüR b u lu n tu - la rd ır. Bu buluntular arasında değişik tipte Korint ve kemeraltı b a ş lık la r ı, 1 adet dördüz b a şlık , sütun ta nb urları, ü s t y a p ı süsleme parçaları, kabartmalı korkuluk levhaları ve çok sayıda Bizans çanak-çömlek parçaları ile b ir kaç parça da XVI.yüz­ y ı l OsmanlI çin i parçası s a y ıla b ilir . Ayrıca, buluntular arasında 1 adet de mermer kabartma parçası va rd ır ( ik i k ır ık parça halinde "olup, ö lçü le ri : yük.34 cm, gen. 52 cm, k a l.28 cm.dir). İk i taraftan görülebilecek şekilde yapılm ış olan bu eserin- ön yüzünde, ik i sütun arasında ayakta duran uzun e lb is e li b ir erkek figürünün a lt kısmı görülüyor. Bu insan ta s v iri yüksek kabartma karakterindedir. Arka yüzde ise alçak kabartma şeklinde, dünya üzerinden çıkan b ir haç ta sv irin in yan k o lla rı gö­ rülmektedir. Ost kısmı noksandır. Kabartma bu h a liy le dini b ir eser karakteri gös­ termektedir.

Yukarıda, kısaca anlattığım ıç^ve kontrolümüz altında devam eden çalışm alar sonucun­ da, İstanbul'un a r k e o lo j ik s it sahası içinde kalan ve gayet önemli b ir antik yapı topluluğuna a it olan b ir kısım k a lın tı açıjğa ç ık a rtıla ra k tahrip olması önlenmiş - t ir . Bunun yanında bölgenin ark e o lo jisi iç in önemli olan b ir çok küçük buluntu e l­ de e d ilm iştir. Tarihi çevre korunmasında müzelerin önemli rolü olduğu bu örnekle b ir kez daha görülebilmektedir. ı

Ş1EU.IY0GRAFYA ÖEMANGEL,R.-E.MAMBOURY, DIRIWTEK1N.F., EYICE.S., GOLERSOY.Ç., BOYD.H.S.-J.FREELY, I Le Quar ti er des Manganes, ParİS 1939.

Fetihten önce Ma rmara Surları, İstanbul 1953. " İn c i l i Köşk" maddesi; Türk Ansiklopedisi, C .20,

s .125-126. v

a Guide to Istanbul, İstanbul 1973.

Stro ll in g Through Istanbul, Istanbul 1973.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir yapının, malzeme ihtiyaçlarının ancak % 10 veya 20 sini vererek, üst ta- rafı için, onu karaborsaya sevkedecek yerde, bir çok memleketlerin ikinci dün- ya harbinden

Eğer, yirmi beş yıl zarfında mimarlık, şehircilik, arkeoloji ve diğer sanat kolla- rında yayınladığımız eserler ve doküman- larla mimarlık arşivimize hizmet edebildiy-

Caddeye nazır cephesindeki balkon- lara verilen şekil ve istikamet cepheye hareket vermektedir.. Keza cephede duvarlarla pencerelerin dolu ve boşluk teşkil etmesi bu

Bir müddet sonra Eski Saray ismini alan bu saray şimdiki Üniversitenin yerin- de olup Süleymaniye camii sahasına kadar ulaşmakta idi.. Bir müddet son- ra (1458) Eyüp camii

Mesken üzerine kredi açan yegâne malî müessesemiz, Emlâk Kre- di Bankası, kurulduğundan 1950 sene- sine kadar, (78) milyon lira kredi ver-.. mişken, 1950-1952 senesi yarısına

Şehir ve' kasabaların imâr plânlarının tanzimi, imar saha ve hudtlarının tayini ve şehirlerin müstakbel inkişafları için ihtiyat sahaları tesbit ve tâyini hakkında

Zemin mesahasının kadem karesi başına maliyet şöyle olmuştur: Takviye ve sütun ayakları için çelik 3 pens; kazı, kemer ve ayak inşaatı üzerinde mü- teahhidin

Sokak cephesinde kabul kısmı ile servis toplanmış ve arka cephe üze- rine yatak odaları konulmuştur.. Binanın ortasında büyük bir aydınlık