• Sonuç bulunamadı

Kurumlar Vergisi Kanunu açısından tasfiyete giren sermaye şirketlerinin vergilendirilmesi ve muhasebeleştirilmesi üzerine örnek bir uygulama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kurumlar Vergisi Kanunu açısından tasfiyete giren sermaye şirketlerinin vergilendirilmesi ve muhasebeleştirilmesi üzerine örnek bir uygulama"

Copied!
151
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANABİLİM DALI

MUHASEBE FİNANSMAN BİLİM DALI

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN TASFİYEYE

GİREN SERMAYE ŞİRKETLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

VE

MUHASEBELEŞTİRİLMESİ ÜZERİNE

ÖRNEK BİR UYGULAMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Fahri KURŞUNEL

Hazırlayan

Güler MERGEN

044227032005

(2)

İÇİNDEKİLER GİRİŞ Birinci Bölüm

SERMAYE ŞİRKETLERİNDE TASFİYE

1.1. Tasfiye Tanımı ………. 1

1.2. Türk Ticaret Hukuku Açısından Sermaye Şirketleri………..…….…….. 4

1.2.1. Anonim Şirketler ……….………... 5

1.2.2. Limited Şirketler……….……. 6

1.2.3. Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler……..….….….. 8

1.3. Türk Ticaret Kanunu’nda Tasfiye ……….…… 9

1.3.1. İnfisah Kavramı ……….………..………... 10

1.3.1.1. İnfisah Sebepleri ………. 10

1.3.1.2. İnfisahın Hukuki Sonuçları……….. 11

1.3.2. Anonim Şirketlerin Tasfiyesi ……….. 12

1.3.2.1. Anonim Şirketlerde İnfisah………..……… 14

1.3.2.2. Münfesih Olma Halleri ……….…..…… 14

1.3.2.3. Özel Fesih Nedenleri ……….……..…... 17

1.3.2.4. Şirket Tüzel Kişiliği ve Ticaret Unvanı………..………. 17

1.3.2.5. Şirket Organlarının Durumu………. 18

1.3.2.6. Tasfiye Kararının Alınması, Tescil ve İlanı………….………. 18

(3)

1.3.2.8. Tasfiye İşlemleri ……….…….. 21

1.3.3. Limited Şirketlerin Tasfiyesi ………….………..……. 25

1.3.3.1. Genel Olarak ……….……... 26

1.3.3.2. Tasfiye İşlemleri ……….……. 27

1.3.4. Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketlerin Tasfiyesi …… 28

1.4. Kurumlar Vergisi Kanunu’na Göre Tasfiye ……….……… 29

1.4.1. Tasfiyenin Mahiyeti ……….…... 29

1.4.2. Tasfiye Hükümlerinin Uygulanması Açısından Tam Mükellefiyet 31

1.4.3. Tasfiye Hükümlerinin Uygulanması Açısından Dar Mükellefiyet … 31 1.4.4. Tasfiye Dönemi Esası ……….……….………. 33

1.4.4.1. Tasfiyenin Başlangıcı……….…….. 35

1.4.4.2. Tasfiyenin Sona Ermesi ……….. 37

1.4.4.3. Tasfiyeden Vazgeçilmesi………. 38

1.4.5. Tasfiye Karı……… 39

1.4.5.1. Servet Değerinin Mahiyeti………... 40

1.4.5.2. Tasfiye Dönemi Başındaki Servet Değeri……… 41

1.4.5.3. Tasfiye Dönemi Sonundaki Servet Değeri………... 45

1.4.6. Tasfiye Karının Hesaplanması………….……….… 46

1.4.6.1. Tasfiye Karının Hesaplanmasında Giderler………. 46

(4)

Devredilen veya Kurum Sahibine İade Olunan Değerler….… 47

1.4.6.3. Tasfiye Öncesi Normal Faaliyet Dönemine İlişkin Zararlar… 48

1.4.6.4. Tasfiye Öncesi Ayrılan Yenileme Fonu……….. 49

1.4.6.5. Aktifleştirilmiş Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri ile Peştamallıklar ……….. 49

1.4.6.6. Özel Maliyet Bedelleri………. 50

1.4.7. Tasfiye Kar/Zararının Beyanı……….…. 50

1.4.7.1. Kıst Döneme Ait Beyannamenin Verilmesi ……… 51

1.4.7.2. Tasfiye Dönemine Ait Beyannamenin Verilmesi……… 51

1.4.7.3. Tasfiye Sonucuna Göre Önceden Verilen Beyannamelerin Düzeltilmesi ………...…. 53

1.4.8. Tasfiye Karı Üzerinden Tarh Edilen Vergilerin Ödenmesi…….… 55

1.4.9. Tasfiye Halinde Geçici Vergi……….……….…. 56

1.4.10. Tasfiye Dönem Beyannamesinin Verilmemesi……….………… 58

1.4.11. Tasfiye Halinde Zamanaşımı……….……… 59

1.4.12. Tasfiye Memurlarının Sorumluluğu………..………. 61

1.4.12.1. Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Tasfiye Memurlarının Sorumluluğu………. 62

1.4.12.2. Vergi Usul Kanunu’nda Tasfiye Memurlarının Sorumlulukları……….….………. 66

(5)

1.4.12.3. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Uyarınca

Tasfiye Memurlarının Sorumlulukları………. 67

1.4.13. Tasfiye İşlemlerinin İncelenmesi ……….………….…… 68

1.4.13.1. İnceleme Talep Dilekçesinin Verilmesi ……….…….. 69

1.4.13.2. İncelemeye Başlanması ve Sonuçlandırılması………... 69

1.4.13.3. İnceleme Sonuçlarının Tasfiye Memurlarına Bildirilmesi…. 71 İkinci Bölüm SERMAYE ŞİRKETLERİNDE TASFİYE DÖNEMİ MUHASEBE İŞLEMLERİ 2.1. Tasfiye Döneminde Kullanılan Hesaplar ……..………...…….. 75

2.1.1. Karşılıklar……….……….…..…... 75

2.1.1.1. 119- Menkul Kıymet Değer Düşüklüğü Hesabı……….. 76

2.1.1.2. İştirakler, Bağlı Ortaklıklar ve Bağlı Menkul Kıymetler Sermaye Değer Düşüklüğü Karşılıkları Hesapları……..……. 77

2.1.1.3. 158- Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı Hesabı……….. 78

2.1.1.4. 294-Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar Hesabı 79 2.1.1.5. Şüpheli Alacaklar Karşılıkları Hesapları ……… 79

2.1.2. Vazgeçilen Alacak ve Ödenmeyecek Borçlar……….………. 81

2.1.2.1. Alacaktan Vazgeçilmesi Durumunda………... 82

(6)

2.1.3. Değersiz Alacaklar ……….……… 83

2.1.4. Alacak ve Borç Senetlerinde Reeskont ……….………. 84

2.1.5. Maddi Duran Varlıklar ………..……….…… 85

2.1.5.1. Amortismanlar ……….…………. 86

2.1.5.2. Maddi Duran Varlıkların Satılması ……….. 88

2.2. Tasfiye Dönemi Başlangıç Bilançosu ……….……… 88

2.3. Tasfiye Döneminde Yapılan İşlemler ……….……...…..… 89

2.3.1. Tasfiye Fazlası ve Tasfiye Noksanı ……….………... 92

2.3.2. Tasfiye İşlemlerine Ait Defterlerin Tutulması ………... 93

2.3.3. Eksik Kalmış İşlerin Tamamlanması ………. 93

2.3.4. Şirket Mallarının Paraya Çevrilmesi ……….. 93

2.3.5. Alacakların Tahsili ve Borçların Ödenmesi ………... 94

2.4. Tasfiye Döneminde Kullanılan Sonuç Hesapları ……….. 94

2.5. Tasfiye İşlemlerinin Muhasebesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar ………..……….. 96

2.5.1. Tasfiye Halinde Hesap Dönemi ……… 96

2.5.2. Tasfiye Karının Hesaplanması ………..……… 97

2.5.2.1. Tasfiye Dönemi Başındaki Servet Değeri ………..………… 97

2.5.2.2. Tasfiye Dönemi Sonundaki Servet Değeri ………... 99

(7)

2.6.1. Tasfiye Sürecinin Aynı Takvim Yılı İçinde Tamamlanması

Halinde ………..…… 100

2.6.2. Tasfiye Sürecinin Birden Fazla Dönemi Kapsaması Halinde …….. 100

2.6.3. Tasfiye Beyannamelerinin Doldurulması ve Ekleri………...… 102

2.6.4. Tasfiye Karı Üzerinden Tarh Olunan Vergilerin Ödenmesi……... 102

2.7. Tasfiye Halinde Katma Değer Vergisi Uygulaması ……….………. 103

2.8. Tasfiye Halinde Yenileme Fonu ……….…….. 104

2.9. Tasfiye Halindeki Kurumun Gelir Vergisi Tevkifatı Mükellefiyeti …... 104

Üçüncü Bölüm ÖRNEK UYGULAMA 3.1. Şirket Tanıtımı ………..…. 105

3.2. Tasfiye Nedenleri ………..… 105

3.3 Tasfiye Dönemi İşlemleri ………... 106

3.4. Muhasebe İşlemleri ……….……….……. 109

3.4.1. Kıst Dönemine İlişkin İşlemler ………..…….……. 110

3.4.2. Birinci Tasfiye Dönemine İlişkin İşlemler ……….….. 116

3.4.3. İkinci Tasfiye Dönemine İlişkin İşlemler ………... 123

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ………..……. … 132

(8)

GİRİŞ

Bir tüzel kişiliğin sona ermesi halinde, malvarlığının akıbetini düzenleyen işlem ya da işlemlerin tümüne tasfiye denilmektedir. Ticaret ortaklıklarında da her ortaklığın tasfiye biçimi ayrı ayrı olarak Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ayrıca tüzel kişiliği olmamasına rağmen, terekenin (miras bırakanın ölümü ile birlikte mirasçılarına geçen malvarlığı) de belli hallerde resmi tasfiyesi söz konusu olabilmektedir.

Sermaye şirketlerinin sona ermeleri (tasfiyesi); infisah ve fesih olarak iki şekilde gerçekleşmektedir. Bu iki durumun sonucunda ise şirketler tasfiye sürecine girmektedir.

İnfisah; yasada veya esas sözleşmede öngörülen sebeplerden birinin gerçekleşmesi

ile, herhangi bir karar alınmasına veya ihbarda bulunulmasına gerek olmaksızın şirketin kendiliğinden sona ermesidir.

Fesih; yasada veya esas sözleşmede yer alan sebeplerden birine dayanarak bu yetkiye

sahip olanlar tarafından şirketin sona erdirilmesidir.

Tasfiye ise; şirketin malvarlığının paraya çevrilmesi, alacaklarının tahsil edilmesi,

borçlarının ödemesi ve olumlu bir bakiye varsa bunun tasfiye payı hükümlerince pay sahiplerine dağıtılması ve şirketin kaydının sicilden silinmesi işlemlerinin tümüdür.

Kurumlar, kuruluş işlemlerine başlarken belli bir amaç doğrultusunda ana sözleşmelerini hazırlar, bu durumu tescil/ilan ettirerek tüzel kişilik kazanır ve faaliyetlerine başlarlar. Çoğu zaman bu ticari amaçlar bazı nedenlerden dolayı gerçekleşmez veya kesintiye uğrar. Bu gibi durumlarda tüzel kişilik yetkili organlarınca ticari faaliyete son vermek için tasfiye kararı alınır. Mevzuatımızda bir sermaye şirketinin tasfiye işlemleri kimi zaman kuruluş işlemlerinden daha zor ve karmaşık olmaktadır. Bu nedenle bu tez çalışmamızda

sermaye şirketlerinin tasfiyesi ve vergilendirilmesi süreci açıklanmaya çalışılmıştır.

(9)

Çalışmanın birinci bölümünde tasfiye tanımlanarak, sermaye şirketlerinin tasfiye süreci Türk Ticaret Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu açısından değerlendirilmiştir.

İkinci bölümde, sermaye şirketlerinin tasfiye dönemi muhasebe işlemleri ele alınmış, özellikli bir dönem olması sebebiyle muhasebe kayıtlarının yapılması aşamasında dikkat edilmesi gereken durumlar irdelenmiştir.

Üçüncü bölümde ise tasfiye kararı almış olan örnek bir şirketin tasfiye döneminde yapmış olduğu işlemler ve bu işlemlere ilişkin muhasebe kayıtlarına yer verilmiştir.

Sonuç ve değerlendirme kısmında ise, mevzuatımızda tasfiye dönemi işlemlerine ilişkin yapılması öngörülen değişiklikler ile değerlendirmelerimize yer verilmiştir.

(10)

Birinci Bölüm

SERMAYE ŞİRKETLERİNDE TASFİYE

Türk Ticaret Kanunu’nda sermaye şirketleri olarak anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler yer almaktadır. Sermaye şirketlerinde karşılaşılan tasfiye işlemlerinin uzun bir süreci alması, kapsam ve işlem olarak özel bir durum ortaya koyması nedeniyle sermaye şirketleri ile tasfiye konusu bu bölümde incelenmeye çalışılacaktır.

1.1. Tasfiye Tanımı

Tasfiye, sözlükte; bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon olarak açıklanmaktadır1.

Bu anlamda tasfiye, işletmenin hukuki varlığının sona ermesidir. Hukuki varlığı sona eren işletme ve kuruluşların ekonomik faaliyetleri de sona erer. Ekonomik faaliyetlerin sona ermesi için işletme ve kuruluşların mevcutlarının satılması, alacaklarının tahsil edilmesi, borçlarının ödenmesi ve geriye bir değer kalırsa bununda ortaklara dağıtılması gerekir2.

Vergi hukuku açısından ise tasfiye, kurum tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi amacıyla borçların ödenmesi, alacakların tahsil edilmesi ve varlıkların ortaklara dağıtılmasını ifade eder3.

Muhasebe tekniği yönünden bakıldığında, işletme öz sermayesinin sıfıra indirgenmesi olarak ifade edilebilir4.

1 Türk Dil Kurumu, http://www.tdk.gov.tr/tdksozluk/sozara.htm., (20.01.2007)

2 Musa Örmeci, Kurumlar Vergisi Uygulama Esasları, Acar Matbaacılık, İstanbul: 1995, ss.646-657. 3 Osman Pehlivan, Vergi Hukuku, Derya Kitapevi, Trabzon: 2004, s. 297.

(11)

Diğer bir tanıma göre tasfiye; herhangi bir nedenle faaliyetine son veren, yönetim ya da sahip değiştiren bir teşebbüsün bütün hesaplarının kesin ve nihai olarak kapatılmasıdır5.

İktisadi açıdan yapılan bir tanımlamada ise bir teşebbüsü tasfiye etmek; aktifi paraya çevirmek, borçlarını ödemek demektir. Kişisel teşebbüslerde tasfiye bittiğinde, müteşebbis, elde kalan aktif elemanları teşebbüsünden alır. Topyekûn tasfiye bahis konusu olduğu zaman, çok defa elde kalan aktif elemanlar hazır varlıklardan oluşur. Bir ortaklık tasfiye edildiği zaman ise, tasfiye ortaklığın son bulması ve sonra da kalan değerlerin ortaklar arasında paylaşılması sonucunu verir6.

Kurumlar vergisi mükellefi olan kurumlar, Türk Ticaret Kanunu, Kooperatifler Kanunu, kendi özel kanunları veya belirli karara göre kurulurlar. Ortak özellikleri, hepsinin ticari bir işletme hüviyet ve karakteri taşımasıdır. Bunlardan her birinin kendi kanunları veya kuruluşları ile ilgili kararlarda, genellikle tasfiyeleri ile ilgili esaslara da yer verilir. Ancak ticari bir işletme niteliğini taşıdıklarından bu esaslar, temelde ticaret hukukunun tasfiye ile ilgili düzenlemesi ile paralellik gösterir. Bu nedenle, ticaret hukuku açısından yapılan tanımlamayı özellikle, vergi hukuku ile olan bağlantısı itibariyle, genel bir tanım olarak kabul etmek mümkündür7.

Ticaret hukukunda tasfiyenin tanımı aşağıdaki şekilde yapılmaktadır.

“Tüzel kişiliğe haiz ticaret şirketlerinin fesih ve infisahı üzerine, şirket mevcutlarının alacaklarının ve borçlarının tayin ve tespiti ile alacaklarının tahsil, mevcutlarının nakde tahvil edilerek borçların ödenmesi ve geri kalanın şeriklere kanun ve

5 M. Baudet, Comptabilite Des Societes Commercials Licet (Paris, 1964), s. 9.

6 Ali Canoğlu, “Sermaye Ortaklıklarında Tasfiye”, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog, Sayı 223, Kasım

2006, s. 5.

7 Yılmaz Özbalcı, Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları (Ankara: Oluş Yayıncılık, Ağustos

(12)

ana sözleşme hükümlerine göre dağıtılmasını temin eden muamelelere tasfiye denir8.” Yukarıdaki tanımı biraz daha genelleştirirsek tasfiye, ticaret şirketlerinin; yetkili organlarının kararı doğrultusunda faaliyetlerinin ve tüzel kişiliklerinin sona erdirilmesi amacına yönelik olarak tüm malvarlıklarının elden çıkarılması, alacaklarının tahsili, borçların ödenmesi ve nihayetinde şirket ile ilgili tüm kesimler ile olan ilişkilerin sona erdirilmesi amacına yönelik olarak gerçekleştirilen işlemler dizisi olarak tanımlanabilir9.

Yapılan bu tanıma göre, tasfiye işleminin ana unsurları şu şekilde belirlenmektedir. - Mevcut, alacak ve borçların tayin ve tespiti,

- Alacakların tahsili, - Borçların ödenmesi, - Kalan varlığın dağıtılması.

Kurumlardaki tasfiye hangi kanuna göre yapılırsa yapılsın, normal olarak yukarıdaki seyir içinde gerçekleştirilir10.

Şirketler; kendiliğinden feshini gerektiren nedenler, şirketin mahkeme kararıyla feshini gerektiren nedenler ile infisah eder veya feshedilirler11. Fesih olan şirket; diğer bir

şirketle birleşme, devir alınma vb. haller hariç tasfiye haline girer12. Tasfiye konusunu bir başka açıdan tanımlamak da mümkündür.

Kurumlar vergisinde mükellefiyet, bazı hallerde sadece ekonomik varlık itibariyle doğar. Kamu tüzel kişileri, dernek ve vakıflara ait tüzel kişiliği olmayan iktisadi işletmelerde, mükellefiyet ve vergileme, bu işletmeler bünyesinde doğan kazançla

8 Yılmaz Özbalcı, a.g.e., s. 643.

9 Gelirler Kontrolörleri Derneği, Tüm Yönleriyle Kurumlar Vergisi Rehberi, (İstanbul: 2005), s. 653. 10 Yılmaz Özbalcı, a.g.e., s. 644.

11 Serdar Kuşcu, “5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Yer Alan Tasfiye Hükümlerinin 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile Karşılaştırmalı Olarak Açıklanması”, Vergi Raporu, Vergi Denetmenleri Derneği Yayını, Sayı 83, Ağustos 2006, s.62.

(13)

sınırlıdır13. Her ne kadar, tarhiyatın muhatabı olarak bunların bağlı olduğu tüzel kişiler alınırsa da, tüzel kişinin bütün gelirleri değil, sadece, iktisadi işletme bünyesinde doğan kazançları dikkate alınır. Dolayısı ile tasfiye hükümlerinin de yalnız iktisadi işletme bünyesinde uygulanması söz konusu olabilir. Vergi uygulaması yönünden tasfiye en geniş anlamı ile işletme varlıklarının, her ne şekilde olursa olsun işletme dışına aktarılması suretiyle ekonomik varlığın sona ermesidir14.

Kurumların tasfiyesi, tasfiyenin yapılış şekli ile ortaklar arası ilişki ve kurumların üçüncü kişiler arasındaki ilişkileri, uyulacak hükümler, özel hukuk da düzenlenmiştir. Olayın vergisel boyutu itibariyle Devletle tasfiye edilecek kurum arasındaki ilişkide uygulanacak kurallar ise Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer almaktadır. Bu itibarla bir kurumun tasfiyesinde hem özel hukuk hem de Kurumlar Vergisi Kanunu’nun hükümlerinin aşama aşama eş zamanlı olarak uygulanması gerekmektedir15.

Buna rağmen tasfiye işlemlerinin ne şekilde gerçekleştirileceğine ilişkin olarak Kurumlar Vergisi Kanunu’nda herhangi bir düzenleme bulunmamakta olup, söz konusu müessesenin işleyişine ilişkin usul ve esaslar Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir16.

1.2. Türk Ticaret Hukuku Açısından Sermaye Şirketleri

Türk Ticaret Kanunu17 uygulamasında şahıs ve sermaye şirketi ayrımına gidilmeksizin 136’nci maddesinde ticaret şirketlerinin nevileri sayılmış ve buna göre; kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerin ticaret şirketi olduğuna işaret edilmiştir.

13 Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2006, (İstanbul: Maliye Hesap Uzmanları Derneği Yayını, 2006), s. 435 14 Yılmaz Özbalcı, a.g.e., s. 644.

15 İsmail Hakkı Güneş, Anonim Şirketlerde Tasfiye ve Tekdüzen Hesap Planı Uygulaması (Ankara:

TESMER Yayınları, Yayın No: 21, 1999), s. 3.

16 Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2006, s. 707., Yılmaz Özbalcı, a.g.e., s. 643.

17 6762 sayılı T.T.K. 29.06.1956 tarihinde kabul edilerek, 09.07.1956 T. ve 9353 sayılı Resmi Gazete’de

yayınlanmıştır. Sami Karahan ve İbrahim Arslan, İçtihatlı Notlu Türk Ticaret Kanunu ve İlgili Mevzuat (Konya: Mimoza Yayınları), s. 32.

(14)

Sermaye şirketi ibaresi Türk Ticaret Kanunu’nda yer almamakla birlikte, bu deyimin ilk kullanıldığı yer mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu18 olmuş ve bahsi geçen yasanın 2’nci maddesinde sermaye şirketleri “Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar” olarak tanımlanmıştır19.

Daha sonra değişen ve yürürlükte bulunan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda “Sermaye şirketleri: 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir.” denilmek suretiyle sermaye şirketinin tanımında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır20.

Buna göre, Türk Ticaret Kanunu’nun ikinci kitabının dördüncü faslında yer alan anonim şirketler, beşinci faslında yer alan sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile yedinci faslında yer alan limited şirketleri sermaye şirketi olarak, diğer ticaret şirketlerinden ayrılmıştır21.

Yapılan bu sınıflandırma neticesinde, sermaye şirketlerinin Türk Ticaret Kanunu uygulamasında yer alan tanımları ve özellikleri kısaca aşağıda belirtilmeye çalışılmıştır.

1.2.1. Anonim Şirket

Anonim şirket, Türk Ticaret Kanunu’nun 269’uncu maddesinde şöyle tanımlanmıştır. “Anonim şirket, bir unvana sahip esas sermayesi muayyen ve paylara

18 5422 sayılı K.V.K. 03.06.1949 tarihinde kabul edilerek, 10.06.1949 tarih ve 7229 sayılı Resmi Gazete’de

yayınlanmıştır.

19 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu yeniden yazılmış, T.B.M.M. Genel Kurulunda 5520 Sayılı Kanun

olarak 13.06.2006 tarihinde kabul edilmiştir. Anılan Kanun 21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

20 Serdar Kuşçu, a.g.m. s. 63.

21 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, Şirketler Muhasebesi, Vergilendirilmesi, Hukuku ve Mevzuatı

(15)

bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mamelekiyle mesul bulunan şirkettir. Ortakların mesuliyeti, taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile mahduttur”22.

Bu tanımlamaya göre:

- Şirket bir ticaret unvanına sahip olacaktır,

- Şirketin esas sermayesi belirli olacaktır,

- Şirketin esas sermayesi paylara bölünmüş olacaktır,

- Şirketin borçlarından dolayı yalnızca şirket sorumlu olacaktır,

- Bu sorumluluk şirketin malvarlığı ile sınırlı kalacaktır,

- Ortakların sorumlulukları şirkete koymayı yüklendikleri sermaye ile sınırlı bulunacaktır,

- Şirketten alacaklı olanların, ortakların kişisel malvarlıklarından alacaklarını istemeye hakları olmayacaktır23,

anonim şirketin temel unsurları olur.

Anonim şirket kanunların yasaklamadığı her çeşit ekonomik amaç ve konular için kurulabilir24. Ancak ana sözleşmede şirketin faaliyet konusunun hududunun açık bir şekilde gösterilmesi gerekmektedir25. En az beş ortağa sahiptir. Ortaklar tarafından konulan sermaye nedeniyle hisse senedi çıkartılabilir.

1.2.2. Limited Şirket

Türk Ticaret Kanunu’nun 503’üncü maddesinde limited şirket şu şekilde tanımlanmıştır.

22 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 549.

23 M.Arif Savaç, Ticaret Şirketleri Uygulaması ve Muhasebesi, (İstanbul Temel Yayınları, 1987), s. 221. 24 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 551.

(16)

“İki veya daha fazla hakiki veya hükmi şahıs tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup ortaklarının mesuliyeti koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mahdut ve esas sermayesi muayyen olan şirkete limited şirket denir”.

Bu tanımdan hareketle limited şirketin unsurları da şöyle sıralanabilir:

- Şirket iki veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulacaktır.

- Şirketin bir ticaret unvanı olacaktır.

- Ortakların sorumlulukları koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı kalacaktır.

- Şirketin esas sermayesi belirli olacaktır.

- Ortaklıktan alacaklı olanların ortakların kişisel malvarlığından alacaklarını istemeye hakları olmayacaktır26.

Limited şirket bankacılık ve sigortacılık dışında, kanunların yasaklamadığı her türlü amaçlar ve konularda faaliyette bulunmak üzere27, en az iki ortaklı28 ve asgari beş bin Yeni Türk Lirası sermayeli ve her ortağın sermaye payı en az yirmi beş Yeni Türk Lirası ve bunun katları olması koşulu ile29 bir ticaret unvanı altında kurulurlar. Şirket ortaklarının sorumluluğu taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olmakla birlikte bu sorumluluk şirketin vergi borçları için sermaye payı oranları dahilinde şahsi sorumluluğu da içermektedir30.

Türk Ticaret Kanunu’nun 503’üncü maddesine göre ortaklar tarafından konulan sermaye nedeniyle limited şirketin hisse senedi çıkarması söz konusu değildir.

26 M. Arif Savaç, a.g.e., s. 413. 27 T.T.K. Md. 271 ve 503. 28 T.T.K. Md. 504.

29 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 252., T.T.K. Md. 507. 30 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 349.

(17)

1.2.3. Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin tanımı Türk Ticaret Kanunu’nun 475’inci maddesinde aşağıdaki şekilde yapılmıştır.

“Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya bir kaçı şirket alacaklılarına karşı bir kolektif şirket, diğerleri bir anonim şirket ortağı gibi mesul olan şirkettir.”

Yukarıdaki tanımın unsurları da şöyle açıklanabilir.

- Şirket bir ticaret unvanına sahip olacaktır.

- Şirketin esas sermayesi belli olacaktır.

- Şirketin esas sermayesi paylara bölünmüş olacaktır.

- Ortaklar alacaklılarına karşı sorumlulukları31

‐ Bir kısım ortaklar için sınırsızdır ve sadece bu ortaklar gerçek kişilerden meydana gelebilir.

‐ Bir kısım ortaklar için sorumluluk ise ortaklığa koymayı yüklendikleri sermaye ile sınırlıdır ve bunlar gerçek veya tüzel kişi olabilirler.

- Şirketin borçlarından dolayı yalnızca şirket sorumlu değildir. Şirketten alacaklı olanların komandite ortakların kişisel malvarlıklarına da müracaat hakları vardır32.

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler, kanunların yasaklamadığı her türlü faaliyeti icra etmek amacıyla33 bir ticaret unvanı altında ve en az bir komandit ve bir

31 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 219. 32 M. Arif Savaç, a.g.e., s. 453.

(18)

komanditer ortak olmak üzere en az iki ortaklı olarak kurulabilir34. Komandite ortak gerçek kişi olması yanı sıra, şirketin borçlarından dolayı kişisel malvarlığı ile sorumlu olur ve bu ortakların üçüncü şahıslarla olan hukuki münasebetleri ve bilhassa şirketi idare, temsil, vazife ve salahiyetleri yönünden Türk Ticaret Kanunu’nun komandit şirketlere ilişkin hükümleri uygulanır. Diğer hususlarda ise anonim şirket hükümleri tatbik olunur 35. Komanditer ortağın sorumluluğu ise, bir anonim şirketin ortağı gibi şirkete koyduğu veya koymayı taahhüt ettiği sermaye ile sınırlı olacaktır. Bu ortağın gerçek kişi yada tüzel kişi olması mümkündür36.

Bu şekilde Türk Ticaret Kanunu’nda sayılan sermaye şirketleri ayrı ayrı ele alınmış ve bunların sona ermeleri ile ilgili hükümlere de kendi ayrımları içinde yer verilmiştir.

1.3. Türk Ticaret Kanunu’nda Tasfiye

Sermaye şirketleri belli bir ekonomik amacı gerçekleştirmek üzere kurulmalarına37 karşın, bu amacın gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi yada amacın gerçekleştirilmesi, kuruluşta belirlenen faaliyet süresinin bitmesi, sermayesinin 2/3’sinin yitirilmesi, ortaklık sayısının yasada belirtilen sayının altına düşmesi, şirketin iflasına karar verilmesi gibi nedenlerle infisah eder veya feshedilir38.

Sermaye şirketlerinde tasfiye öncesi bir ön işlem olarak tanımlanan infisah kavramı, infisah sebepleri ve infisahın hukuki sonuçları kısaca aşağıda ele alınacaktır.

33 T.T.K. Md. 271 ve 476.

34 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 220.

35 T.T.K. Md. 476, Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 230. 36 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 231.

37 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1.

38Ahmet Kavak, Sermaye Şirketlerinin Tasfiye, Birleşme, Devir ve Bölünme İşlemleri (Ankara: Maliye

(19)

1.3.1. İnfisah Kavramı

İnfisah, sözlük karşılığı, bozulma, hükümsüz kalma anlamını taşımaktadır39. Hukuki anlamda infisah; kanunda ve/veya ana sözleşmede öngörülen sebeplerden birinin gerçekleşmesi ile bir karar alınmasına ya da bir ihbarda bulunulmasına gerek olmaksızın ortaklığın kendiliğinden sona ermesi40, fesih ise kanun ve/veya ana sözleşmede yer alan sebeplerden birine dayanarak, bu yetkiye sahip olanlar tarafından şirketin sona erdirilmesi olarak tanımlanmaktadır41.

Türk Ticaret Kanunu’nda ise infisah, feshi de içerir biçimde kullanılmaktadır.

1.3.1.1. İnfisah Sebepleri

İnfisah sebepleri iradi, iradi olmayan ve mahkeme kararı ile infisah olmak üzere üç ana başlık halinde ele alınacaktır42.

i- İradi İnfisah Sebepleri: Ortakların veya ortaklardan birinin şirketin feshini

istemesi ile gerçekleşebilir. Bu irade beyanı şirketin feshi sonucunu beraberinde getirir. Örneğin anonim şirket genel kurulu anonim şirketin infisahına karar verebilir43.

ii- İradi Olmayan İnfisah Sebepleri: Yasada veya sözleşmede öngörülen

sebeplerden birinin doğması halinde, şirketin kendiliğinden sona ermesidir44. Görüleceği gibi burada ortakların fesihle ilgili herhangi bir şekilde iradeleri söz konusu değildir. Örneğin; şirket kuruluş sözleşmesinde öngörülen sürenin dolması halinde şirket kendiliğinden infisah eder.

iii-Mahkeme Kararı ile İnfisah: Yasalarda öngörülen bir kısım sebeplerin varlığı

halinde ortaklığın mahkeme kararı ile infisahı mümkündür. Örneğin, şirket sermayesinin

39 Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, (Aydın Kitapevi), s. 522.

40 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, Ortaklıklar Hukuku, 2. Cilt, 2. Baskı, (Filiz Kitapevi), s. 106. 41 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, a.g.e., s. 106.

42 Ahmet Kavak, a.g.e., s. 28.

43 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1473. 44 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1470.

(20)

2/3’ünü yitirmiş olması halinde, alacaklıların talebi üzerine mahkeme o şirketin infisahına karar verebilir45.

1.3.1.2. İnfisahın Hukuki Sonuçları

İnfisahın hukuki sonuçları tasfiye hali ve tasfiyesiz infisah olarak iki başlık halinde özetlenebilir.

i- Tasfiye Hali: İnfisahın en önemli hukuki sonucu şirketlerin tasfiyeye girmesidir.

İnfisah halinde şirketin sözleşmede yazılı amaçlar ile ortaklarına kar sağlamak amacı yerine şirketin tasfiyesi amaçlanır.

Bu cümleden olarak infisah, şirketin tüzel kişiliğini ortadan kaldırmaz, tasfiyesi için hukuki bir neden olur. Bu sebeple, şirket tüzel kişiliği tasfiye sonuna kadar devam eder ve şirket unvanının başına “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenir46.

Tasfiye, tüzel kişiliği haiz ticaret şirketlerinin infisahı veya iflasları üzerine şirket mevcutlarının, alacaklarının ve borçlarının takip ve tespiti ile alacaklarının tahsil edilmesi, mevcutların nakde çevrilmesi ve borçların tediyesi, geri kalanın da kanun ve anlaşma hükümlerine göre şirket ortaklarına dağıtılmasını sağlayan işlemler bütünüdür47.

Tasfiyenin sona ermesi ve şirket unvanının ticaret sicilinden silinmesi, tasfiye memuru tarafından ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi ile mümkün olacaktır48.

ii. Tasfiyesiz İnfisah Halleri: İnfisah eden şirketlerin tasfiyeye girmesi asıl

olmakla beraber, kanunun öngördüğü bazı hallerde tasfiyesiz infisah söz konusu olur.

45 Ahmet Kavak, a.g.e., s. 28.

46 Salter Uçar, Tüm Şirketlerde Fesih ve Tasfiye, (İstanbul: Kazancı Matbaacılık, 1996), s. 255.

47 Selahattin Paklar, Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları (İstanbul: 1982), s. 337., Mehmet

Bingöl, Özel Hukuk ve Vergi Hukuku Açısından Tasfiye, Devir ve Birleşme, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Yeterlilik Etüdü, H.U.K. İstanbul Grup Kitaplığı, (İstanbul: 1983), s. 4.

(21)

Birleşen veya katılan ortaklığın malvarlığı, tasfiyeye lüzum kalmaksızın bütün halinde yeni kurulan veya katılınan ortaklığa geçmektedir49.

Tasfiye, şirket tüzel kişiliğinin malvarlığını dağıtmak suretiyle sona ermesi anlamına geldiğinden, şirketin infisahı, bu anlamda tasfiyeyi de içeriyorsa bu tür infisaha “tasfiyeli infisah” da denilmektedir. Şayet infisah sadece şirketin infisahını içeriyorsa, malvarlığının dağıtılmasını öngörmüyorsa buna da “tasfiyesiz infisah” denilmektedir50. Örneğin “birleşme”de şirketin infisahı ve sona ermesi yine söz konusudur. Ancak malları tasfiye edilmeksizin, yeni kurulmakta olan veya mevcut bulunan bir şirkete devredilmektedir51.

Kurumlar vergisi mükellefi olan anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar Türk Ticaret Kanunu’nun 434-454’üncü maddeleri arasında, limited şirketlerin tasfiyesi ise anılan Kanunun 549-555’inci maddeleri arasında düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere Türk Ticaret Kanunu’nun anılan hükümleri uyarınca anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar aşağıdaki şekilde olacaktır.

1.3.2. Anonim Şirketlerin Tasfiyesi

Anonim şirket, birleşme, limited şirkete dönüşme veya kamu tüzel kişiliği tarafından devir alınması dışındaki bir nedenle infisah ederse tasfiye haline girmiş olur52.

Tasfiye anonim şirket malvarlığının paraya çevrilmesi, alacakların tahsil edilmesi, borçların ödenmesi ve olumlu bir artık varsa bunun tasfiye payı hükümleri uyarınca pay sahiplerine dağıtılması ve şirketin kaydının sicilden silinmesi işlemlerinin tümüdür53.

49 Billur Yaltı, Kurumlar Vergisi Kanunu Açısından Sermaye Şirketlerinde Tasfiye, Birleşme, Nevi Değiştirme, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mali Hukuk Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, (İstanbul: 1987), s. 10.

50 Ahmet Kavak, a.g.e., s. 29.

51 Yılmaz Ulusoy, Anonim ve Limited Şirketlerde Kar Dağıtımı ve Değerlendirme, s.577, Billur Yaltı,

a.g.t., s. 10.

(22)

Tasfiye halinde; şirketin infisah ettiği ticaret siciline kaydolunur. Anonim şirketin dağıtması iflastan başka bir nedenle olursa yönetim kurulu, bu dağılmayı tescil ve ilan ettirir. Ticaret sicilindeki ilanlar en çok birer hafta ara ile üç kez yapılır. İlana şirket alacaklılarının belgeleriyle beraber bir yıl içinde başvurmaları gerektiği yazılmalıdır54.

Bu süre üçüncü ilan tarihi ile başlar. İflas nedeni ile dağılmada ise İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanır, bunun sonucu olarak da ilan, iflas dairesince yapılır55. İnfisahın tescili için Ticaret Sicil Memurluğuna verilecek belgeler56 de ticaret unvanının başına “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenir. Anonim şirketin tüzel kişiliği devam eder ve tasfiye dışı işlemler şirketi bağlamaz57. Üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmeler, görülmekte olan davalar ve takipler ve ayni haklar ile şirket organlarının hukuki varlıkları devam eder58. Organlar ancak tasfiyenin gerçekleşmesi için zaruri olan ve fakat mahiyetleri icabı tasfiye memurlarınca yapılamayan muameleleri yapabilirler59.

Tasfiye memurları tasfiyede yetkili olur. Tasfiye özel bir organ tarafından yürütülür60. Ancak anonim şirketin iflası nedeniyle infisah etmiş olması durumunda tasfiye iflas dairesi tarafından İcra ve İflas Kanunu61 hükümlerine göre yapılır62.

Şirket ortaklarına ve kara iştirak eden diğer kimselere kar dağıtımı yapılmayacağı

53 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, a.g.e., s. 745 54 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1475.

55 Gönen Eriş, Açıklamalı-İçtihatlı Uygulamalı Anonim Şirketler Hukuku, (Ankara: Seçkin Yayınevi,

1995), s. 718.

56 Ticaret Sicil Memurluğuna verilecek belgeler, bir adet dilekçe, iki adet genel kurul kararı, iki adet tasfiye

memuru veya memurlarına ait imza beyannamesi, bir adet pay sahipleri cetvelidir.

57 Ahmet Kavak, a.g.e. s. 34.

58 Nizam İpekçi, Ticaret Şirketleri Tatbikatı T.T.K. Şerhi (Barış Yayınevi) s. 694.

59 Tuğrul Ansay, Anonim Şirketler Hukuku, 6. Baskı (Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma

Enstitüsü), s. 296.

60 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, a.g.e., s. 746.

61 2004 sayılı İ.İ.K. 09.06.1932 tarihinde kabul edilerek, 19.06.1932 Tarih ve 2198 sayılı Resmi Gazete’de

yayınlanmıştır.

62 Sema Küçüktop, Tasfiye, Devir, Birleşme, Nevi Değiştirme ve İşletmelerin Birleştirilmesinin Türk Ticaret Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Borçlar Kanunu ve Vergi Kanunları Karşısındaki Durumlarının Değerlendirilmesi, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Yeterlilik Etüdü, H.U.K. İstanbul Grup Kitaplığı, (Ankara: 1995), s. 23, Mehmet Bingöl, a.g.etd., s. 38.

(23)

gibi, tasfiye payına mahsuben de olsa avans mahiyetinde ödeme yapılamaz63.

1.3.2.1. Anonim Şirketlerde İnfisah

Bir anonim şirket sicilden silinince sona erer. Şirketin sona ermesi işleri infisah ile başlar64. Şirket infisah ettikten sonra tasfiye muamelelerine girişilir65.

Anonim şirketlerin sona ermeleri infisah ve fesih olmak üzere iki şekilde gerçekleşmekte, bu iki durumda şirketler tasfiye sürecine girmektedir66.

Anonim şirketlerin infisah sebepleri T.T.K.’nun 434’üncü maddesinde belirtilmiştir67. Buna göre, anonim şirketler kendi iradeleri ile tasfiye sürecine girebilecekleri gibi, T.T.K.’nda belirtilen nedenlerle de tasfiye sürecine başlanabilir68. T.T.K.’nun 552’nci maddesinde anonim şirketlerde tasfiye memurlarının tayin ve azilleri, tasfiyenin icrası, ticaret sicilindeki kaydın silinmesi ve ticari defterlerin saklanmasına ilişkin hükümlerin limited şirketler hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır69.

1.3.2.2. Münfesih Olma Halleri

Anonim şirketlerin hangi durumlarda münfesih olacağı Türk Ticaret Kanunu’nun 434’üncü maddesinde hüküm altına alınmış olup söz konusu nedenler şunlardır70:

i. Müddetin Sona Ermesi: Belirli bir süre ile kurulan anonim şirketler genel kurul

tarafından müddetin bitmesinden önce şirketin devamına karar verilmemiş olması durumunda sürenin sona ermesi ile infisah ederler71. Sürenin dolmasına rağmen faaliyete devam edilmesi, sürenin uzaması ya da şirketin belirsiz süreli duruma gelmesi sonucunu

63 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, a.g.e., s. 746. 64 Ahmet Kavak, a.g.e., s. 30.

65 Tuğrul Ansay, a.g.e., s. 296. 66 Salter Uçar, a.g.e., s. 255.

67 Orhan Nuri Çevik, Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması (Ankara: Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi

Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Matbaası, 1971) 2. Baskı, s. 1287.

68 Nizam İPEKÇİ, Ticaret Şirketleri Tatbikatı T.T.K. Şerhi, Barış Yayınevi, s. 687. 69 Ahmet Kavak, a.g.e., s. 35.

70 Gelirler Kontrolörleri Derneği, Tüm Yönleriyle Kurumlar Vergisi Rehberi, (İstanbul: Şubat 2005),s.654 71 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1470.

(24)

doğuramaz72. Bu nedenle sürenin geçmesine rağmen şirketin faaliyetine devam etmesi isteniyorsa ana sözleşmede değişiklik yapılmalıdır. Aksi takdirde Ticaret Bakanlığı tarafından şirketin feshi davası açılabilir73.

ii. Şirket amacına ulaşılması veya ulaşılmasının imkânsızlığı: Şirket ana

sözleşmesinde belirtilmiş amaçlar varsa bu amacın elde edilmesi veya bu amaca varmanın imkansız hale gelmesi ile şirket kendiliğinden sona erer74.

Amacın gerçekleşmesi durumunda, şirketin kendiliğinden dağılmış olması gerekir, bu nedenle yönetim kurulunca tasfiye işlemlerine başlanılır75. Ayrıca genel kurulun fesih ve tasfiye kararı almasına ihtiyaç bulunmamaktadır76.

iii. Anonim şirket sermayesinin T.T.K. 324’üncü maddesi gereğince karşılıksız kalması: T.T.K. 324’üncü maddesi, şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran

emarelerin mevcut olması durumunda yönetim kurulunun aktiflerin satış fiyatlarını esas almak suretiyle bir ara bilanço tanzim eder. Bilanço da esas sermayenin üçte ikisinin karşılıksız kaldığının anlaşılması ile genel kurulun bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye ile iktifaya karar vermemesi durumunda şirketin feshedilmiş sayılacağı hüküm altına almıştır77.

Anonim şirketlerde asgari sermaye sınırı 50 bin Yeni Türk Lirasıdır. Bu miktarın altında sermayeye sahip olunması, Ticaret Bakanlığı’nın şirketin feshini mahkemeden isteme hakkını doğurur78.

iv. Pay sahiplerinin beş kişiden aşağı düşmesi: T.T.K. 277’nci maddesinde, bir

72 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, Ortaklıklar Hukuku, 2. Cilt, 2. Baskı, (İstanbul: Filiz

Kitapevi), s. 110.

73 Tuğrul Ansay, a.g.e., s. 296.

74 M. Refik Görgülü, Açıklama ve Uygulamaları ile Anonim, Limited ve Holding Şirketlerinin Kuruluşu ve Faaliyet Rehberi, (İstanbul: Maliye Serisi No:2, 1991), s. 630.

75 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1470.

76 Yılmaz Ulusoy, Mukayeseli Sermaye Şirketleri, (İstanbul: 1974), s. 580. 77 Gelirler Kontrolörleri Derneği Yayını, a.g.e., s. 654.

(25)

anonim şirketin kurulması için şirkette pay sahibi en az beş ortağın bulunmasının gerektiği hüküm altına alınmıştır. Anonim şirketlerde pay sahibi sayısının beşten aşağıya düşmesi durumunda, anılan şirket, mezkur Kanun’un 434’üncü maddesinin 4 numaralı bendi hükmü uyarınca infisah etmiş sayılır79. Bu durumda, pay sahipleri, şirket alacaklıları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın mahkemeden şirketin feshine karar verilmesini talep etmeleri gerekir80.

v. Şirket alacaklılarının talebi: Türk Ticaret Kanunu’nun 436’ncı maddesi hükmü

uyarınca şirket alacaklıları esas sermayenin üçte ikisini kaybeden anonim şirketin feshini talep edebilirler81. Alacaklıların fesih davası açma hakkının doğabilmesinin koşulu, şirket sermayesinin üçte ikisinin kaybıdır.

vi. Ana sözleşmede bulunan fesih sebebi veya sebeplerinin tahakkuku: Türk

Ticaret Kanunu’nun 279’uncu maddesinde anonim şirket ana sözleşmesinin yazılı bir şekilde yapılması ve bütün kurucuların imzalarının noterce tasdik edilmiş olması gerektiği ve ana sözleşmede yer alacak hususların neler olduğu hüküm altına alınmıştır82. Yine ana sözleşmede şirketin fesih edilmesine neden olacak durumların da belirtilmesi mümkündür, söz konusu nedenlerin gerçekleşmesi de söz konusu şirketin feshedilmesini gerektirir83.

vii. Şirketin diğer bir şirketle birleşmesi: Türk Ticaret Kanunu’nun 434’üncü

maddesinin 7 numaralı bendinde anonim şirketlerin diğer bir şirketle birleşmesinin infisah sebebi olduğu hüküm altına alınmıştır 84.

viii. Şirketin iflasına karar verilmesi: Türk Ticaret Kanunu’nun 18’inci

maddesine göre tacir sayılan anonim şirketler iflasa tabidirler. Bu nedenle anonim şirket

79 Orhan Çelik ve Hakan Ay, Şirket Birleşmeleri ve Tasfiye-Devir-Bölünme-Hisse Değişimi, (Ankara:

TESMER Yayın No: 57, 2003), s. 65.

80 A.Bumin Doğruöz ve Mehmet Somer, Ticaret Şirketleri Uygulama Rehberi Cilt 1, Anonim Şirketler,

(İstanbul: İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yayın No:4), s. 211.

81 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1471.

82 Korkut Özkorkut, A.Ü. SBF Şirketler Hukuku Basılmamış Ders Notları, 1996. 83 Gelirler Kontrolörleri Derneği Yayını, a.g.e., s. 654.

(26)

İcra İflas Kanunu’nda öngörülen yollarla iflas ettirilebilir85.

Türk Ticaret Kanunu’nun 434’üncü maddesinin 8 numaralı bendi hükmü uyarınca şirketin iflasına karar verilmesi durumunda şirket kendiliğinden infisah eder.

ix. Genel kurulca şirketin feshine karar verilmesi: Türk Ticaret Kanunu’nun

388’inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarına uygun olarak genel kurul tarafından fesih kararı alınması durumunda şirket infisah eder86.

x. Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca şirketin feshinin istenmesi: Türk Ticaret

Kanunu’nun 274’üncü maddesi hükmü uyarınca anonim şirketlerin muameleleri, bir tüzük ile tayin olunacak şekilde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri tarafından denetlenir87. Yapılan denetimler sonunda Kanuna, ana sözleşme hükümlerine veya kamu düzenine aykırı işlemler ve faaliyetlerde bulunduğu anlaşılan şirketler aleyhine özel kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca fesih davası açılabilir88.

1.3.2.3. Özel Fesih Nedenleri

Türk Ticaret Kanunu’nun 435-437’nci maddelerinde anonim şirketlerin feshine ilişkin olarak özel düzenlemeler yapılmış bulunmaktadır. Buna göre anonim şirketlerin pay sahipleri sayısının düşmesi veya organların eksikliği, esas sermayenin üçte ikisinin kaybı ve iflası özel fesih nedenleridir89.

1.3.2.4. Şirket Tüzel Kişiliği ve Ticaret Unvanı

Tasfiyeye girilmiş olması şirket tüzel kişiliğini ortadan kaldırmamaktadır. Şirket tüzel kişiliği tasfiye işlemlerinin sonuna kadar devam eder ve tasfiyenin bitiminde tasfiye memurları tarafından şirketin ticaret sicilinden sildirilmesi ile son bulur. Ticaret unvanı ise,

85 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, a.g.e., s. 115.

86 Korkut Özkorkut, A.Ü. SBF Şirketler Hukuku Basılmamış Ders Notları, 1996. 87 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1472.

88 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku, 7. Baskı,

(İstanbul: Beta Basım Yayım, 1997), s.739 - 741.

(27)

“tasfiye halinde” ibaresi eklenmek suretiyle kullanılır. Yani, tasfiye haline giren şirket, tasfiye amacıyla sınırlı olarak tüzel kişiliğini korur.

1.3.2.5. Şirket Organlarının Durumu

Tasfiye sürecine girilmekle birlikte, anonim şirketlerin tüzel kişilikleri sona ermediğinden genel kurul, yönetim kurulu ve denetçilerden oluşan şirket organları varlığını sürdürür. Bu organların görev ve yetkisi, tasfiyenin yapılabilmesi için zaruri olan fakat niteliği gereği tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemlere inhisar eder90. Diğer taraftan, tasfiyeye girilmesi halinde, ortaklığı temsile yetkililerin bu yetkileri kısıtlanır ve tasfiye gayesiyle sınırlı olarak ortaklığı temsile tasfiye memurları yetkili olur91.

1.3.2.6. Tasfiye Kararının Alınması, Tescil ve İlanı

Tasfiye halinde, anonim şirketlerde genel kurulun, kanunla öngörülmüş toplantı ve karar nisaplarıyla alacağı tasfiye kararıyla girilir92. Türk Ticaret Kanunu’nun 438’inci maddesi hükmü uyarınca iflastan başka bir sebeple meydana gelen infisah, anonim şirketlerin idare meclisi tarafından ticaret siciline tescil ve en fazla birer hafta arayla üç defa ilan ettirilir. Söz konusu ilanda şirket alacaklılarının vesikalarıyla beraber bir yıl içinde müracaat etmeleri gerektiği belirtilir93. Şirket alacaklılarının müracaat etmelerini sağlayabilmek için üçüncü ilanın yapıldığı tarihten itibaren bir yıllık süre verilir94.

1.3.2.7. Tasfiye Memurlarının Tayini

Tasfiyeye giren şirketlerde, tasfiye işlemleri tasfiye memurları tarafından yürütülür95. Tasfiye memurlarının atanması Türk Ticaret Kanunu’nun 441 ve 442’nci

maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeler uyarınca tasfiye memurları; ana sözleşme

90 Gönen Eriş, Açıklamalı İçtihatlı Türk Ticaret Kanunu Ticari İşletme ve Şirketler, 2. Baskı (İstanbul:

1992), s. 1362.

91 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1476

92 Tamer Balcı, “Anonim ve Limited Şirketlerde Tasfiye-1”, (Maliye ve Sigorta Yorumları), Sayı 445, s. 139. 93 Gelirler Kontrolörleri Derneği, a.g.e., s. 656.

94 Tamer Balcı, a.g.m. s. 140.

(28)

veya genel kurul ya da yönetim kurulu kararı veyahut da mahkeme kararı ile atanır96. Tasfiye işlerinin yönetimi ve bu sürede ortaklığın temsili tasfiye memurlarına aittir. Tasfiye memurunun yetkileri, tasfiyeyi gerçekleştirmek ve gerekli her türlü işlemin yapılmasını kapsar97. Tasfiye memurları, tasfiye halinde bulunan şirketin bütün mal ve haklarının muhafazası için basiretli bir iş adamı gibi hareket ederek gerekli tedbirleri almak ve tasfiyeyi mümkün olan en kısa zamanda bitirmekle yükümlüdürler98.

Şirket sözleşmesi ile tasfiye memuru tayin edilmemesi ve genel kurul tarafından da tasfiye memuru seçilmemesi halinde tasfiye işlemlerini anonim şirketlerde yönetim kurulu, limited şirketlerde ise müdürler tarafından yürütülür. Bununla beraber, ortaklardan birinin talebi üzerine mahkeme tarafından haklı sebepler dolayısıyla tasfiye halindeki şirket için bir veya birkaç tasfiye memuru tayin olunabilir. Gerek ortakların seçecekleri gerekse mahkemenin tayin edeceği tasfiye memurları, pay sahiplerinden veya şirket ortağı olmayan üçüncü kişilerden olabilir99.

Yönetim kurulu tasfiye memurlarını ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Tasfiye işlerinin yönetim kurulunca yapılması halinde de bu hüküm uygulanır. Sözleşme ile veya genel kurul kararı ile tayin edilmiş olan tasfiye memurlarının tescil ettirilme zorunluluğu da yönetim kuruluna aittir100. Ancak, mahkeme kararınca azledilmiş olan tasfiye memurları yerine yine mahkemece tayin edilmiş olan tasfiye memurlarının tescili mahkemeye aittir. Bunun dışında yönetim kurulunun mevcut olmaması halinde genel kurul başka bir kişiyi tescil görevi için seçmedikçe veya toplanamaması halinde tasfiye memurlarının tescilini istemek tasfiye memurlarına düşer 101.

96 Gelirler Kontrolörleri Derneği, a.g.e., s. 656.

97 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu, Ortaklıklar Ders Kitabı, 5. Bası, (İstanbul: Beta Yayınevi,

1993), s. 199.

98 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1471. 99 Türk Ticaret Kanunu, Md. 212/3, 450.

100 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1471. 101 Gelirler Kontrolörleri Derneği, age. s. 656.

(29)

Şirket ana sözleşmesi veya genel kurul kararı ile tayin edilmiş olan tasfiye memurları yahut bu görevi ifa eden yönetim kurulu üyesi genel kurul tarafından her zaman azil ve yerine yenileri tayin olunabilir. Pay sahiplerinden birinin talebiyle mahkeme dahi haklı sebepler dolayısıyla tasfiyeye memur kimseleri azil ve yerlerine yenilerini tayin edebilir102.

Türk Ticaret Kanunu’nun 219 ve 450’nci maddeleri uyarınca tasfiye halinde bulunan şirketi mahkemelerde ve hariçte temsil yetkisi tasfiye memurlarına aittir. Bu kapsamda olmak üzere tasfiye memurları, şirket için faydalı gördükleri takdirde sulh, feragat, kabul ve tahkime ve hakem seçmeye de yetkilidirler103. Tasfiye halinde bulunan şirket namına tanzim olunan bütün evrak ve senetlerin “tasfiye halinde bulunan ….. şirketin tasfiye memurları” ibaresi ilave edilmek suretiyle tasfiye memurları tarafından imzalanması şarttır. Diğer taraftan Türk Ticaret Kanunu’nun 225’inci maddesi hükmü uyarınca tasfiye memurları, tasfiye halinde bulunan şirketin bütün mal ve haklarının muhafazası için basiretli bir iş adamı gibi gereken önlemleri almak ve tasfiyeyi mümkün olan en kısa zamanda bitirmekle yükümlüdür104.

Türk Ticaret Kanunu’nun 230’uncu maddesi hükmü uyarınca tasfiye memurları, şirketin devamı zamanında başlamış olup da henüz neticelendirilmemiş olan iş ve muameleleri tamamlamaya, şirketin borç ve taahhütlerini yerine getirmeye, şirketin alacaklarını tahsil ve mevcutlarını paraya çevirmeye kısaca net mevcudu elde etmeye yarayan her türlü muameleleri yapmaya mecburdurlar105. Anılan Kanun’un 231’inci

maddesi hükmü uyarınca tasfiye memurları, tasfiye icaplarından olmayan yeni bir muamele yapamazlar. Aksi takdirde bu türlü muameleden dolayı ortaklara karşı müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak tasfiye memurları, şirketin mevzuunu teşkil eden

102 Gelirler Kontrolörleri Derneği, age. s. 657. 103 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1478. 104 Ahmet Kavak, a.g.e., s. 40.

(30)

muamelelerde, her halde ortakların ittifakıyla, feshe mahkemece karar verilmiş olan hallerde ortaklar ittifak etmezlerse mahkemenin onayını alarak devam edebilirler106.

Tasfiye memurlarının görev sürelerine ve niteliklerine ilişkin olarak TTK’nda belirleyici bir hüküm yer almamaktadır. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan gerçek ve tüzel kişiler tasfiye memuru olabilirler107.

Tasfiye ile görevlendirilen kimseler ana sözleşme veya atama kararında aksi belirtilmiş olmadıkça mutad bir ücrete hak kazanırlar. Tasfiye memurlarının ortaklardan seçilmesi halinde, açıkça şart koşulmadıkça ücret ödenmez108.

1.3.2.8. Tasfiye İşlemleri

Tasfiye ile görevlendirilen tasfiye memurları aşağıda belirtilen işlemleri gerçekleştirmek suretiyle tasfiyeyi sonuçlandırır.

i. Vergi Dairesine Bildirim: Tasfiyeye giren şirketlerde tasfiye memurları, tasfiye

kararını, Vergi Usul Kanunu’nun 162’nci maddesi uyarınca bir ay içinde vergi dairesine; 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usul Hakkında Kanun’un 33’üncü maddesi gereğince de tasfiyenin başladığını üç gün içinde ilgili tahsil dairelerine109 bildirmek

mecburiyetindedir.

ii. Başlangıç Envanteri ve Bilanço: Tasfiye memurları görevleri başlar başlamaz

şirketin tasfiyenin başlangıcındaki durumunu inceleyerek buna göre envanter ve bilançosunu düzenler ve genel kurulun onayına sunar110. Açılış bilançosu ve envanterinin düzenlenmesinden maksat, tasfiyeye giriş tarihinde, şirketin hal ve mali durumunu tespit etmek, yani şirket varlıklarının borçları karşılayıp karşılayamadığını, borçlunun iflas

106 Gelirler Kontrolörleri Derneği, a.g.e., s. 657. 107 Orhan Nuri Çevik, Anonim Şirketler, s. 1308. 108 Tamer Balcı, a.g.m., s. 139.

109 İlgili daire, alacaklı amme idarelerinin 6183 sayılı Kanunu uygulamakla görevli dairesidir. 110 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1476.

(31)

talebiyle mahkemeye müracaat etmek zorunluluğunun bulunup bulunmadığını ve henüz ödenmemiş sermayenin tahsiline gerek olup olmadığını tayin etmektir111. Bu gibi konuların anlaşılabilmesi ise, şirkete ait mal ve haklarla, borç ve yükümlülüklerinin piyasa değeriyle değerlendirilmesiyle mümkündür112. Bir diğer ifadeyle, ilk envanter ve bilançonun çıkarılmasının amacı, ortaklığın mal varlığı durumunun saptanması ve muhtemel satış fiyatlarına göre değerinin ortaya konulmasıdır. Bilanço günü olarak sona erme günü esas alınmalı, başka bir deyişle, ortaklık ne zaman feshedilmişse ya da infisah etmiş sayılıyorsa o gün bilanço günü olarak kabul edilmelidir113.

Tasfiye memurları, envanter ve bilançonun hazırlanmasında gerekirse, şirket mallarına değer biçmek için bilirkişilere de başvurabileceklerdir114.

iii. Aktiflerin Paraya Çevrilmesi ve Alacakların Tahsili: Genel kurul tarafından

aksine yönde bir karar verilmiş olmadıkça, tasfiye memurları şirketin aktiflerini açık artırmaya gitmeden pazarlık suretiyle satabilirler115. Ancak aktiflerin toptan satılabilmesi için genel kurul kararı gereklidir116. Diğer yandan, tasfiye memurları pay bedellerinin henüz ödenmemiş olan kısımlarını icabı halinde tahsil etmek zorundadır. “İcabı hal” ile kastedilen, ortaklığın aktiflerinin borçlarını ödemeye yetmemesidir. Aktifler borçları ödemeye yetiyorsa pay bedellerinin bakiyeleri için çağrı yapılmaz117. Tasfiye memurları, tasfiye sırasında elde edilen paraların bin Yeni Türk Lirasından fazlasını, Merkez Bankasına veya Merkez Bankası bulunmayan yerlerde muteber bir bankaya şirket adına yatırmaya mecburdurlar118.

111 Ahmet Kavak, a.g.e., s. 40.

112 Hayri Domaniç, Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması T.T.K. Şerhi II (İstanbul: 1988) s.1195. 113 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu a.g.e., s. 796.

114 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1471.

115 Orhan Nuri Çevik, Anonim Şirketler, s.1324, Aktiflerin satışına kadar bu aktiflerin kiraya verilmesi

olanaklıdır. Yargıtay 11. HD. 25.03.1980, E.1496/K.1545, Gönen Eriş a.g.e., s. 1376.

116 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1471.

117 Ünal Tekinalp, Reha Poroy ve Ersin Çamoğlu a.g.e., s. 805. 118 Türk Ticaret Kanunu, Md. 235, 450.

(32)

iv. Alacaklıların Daveti ve Borçların Ödenmesi: Alacaklı oldukları şirket

defterleri veya diğer belgelerden anlaşılan ve ikametgâhları bilinen şahıslar taahhütlü mektupla; diğer alacaklılar ise, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve aynı zamanda ana sözleşmede belirtilen şekilde ilan edilerek şirketin infisahından haberdar edilir ve alacaklarını beyana çağrılırlar119. Şirket borçlarının ilk tasfiye bilançosu ve alacaklıların beyanı sonucunda şirket mevcudundan fazla olmaması durumunda, tasfiye memurları bu borçları ödemekle mükelleftir. Şirket borçlarının şirket malvarlığından fazla olması halinde tasfiye memurları, durumu mahkemeye bildirir ve mahkeme iflasın açılmasına karar verir120. Bunun amacı, alacaklıların alacaklarını eşit şartlar altında tahsil etmeleri sağlanmaktadır. Tasfiye memurları haksız olarak ödedikleri paralardan dolayı TTK.’nun 224’üncü maddesi hükmünce sorumludur. Dolayısıyla şirket borçlarının ödenmesi, şirket mal varlığının bunların tamamını karşılaması halinde mümkündür.

Şirket borçlarının ödenmesinde, öncelikle, vadesi gelen veya yakın olan borç ve diğer yükümlülüklerin ödenerek şirketin geç ödeme nedeniyle doğabilecek temerrüt faizi, dava ve takip masraflarından kurtarılması; ikinci sırada, vadeli borçların vadesinden evvel iskontolu olarak ödenmesi basiretli olarak hareket etmenin doğal sonucudur. Şirket kayıtlarına veya başka delillere göre alacaklı olduğu bilinen ve ilan süresi içinde müracaat etmeyen alacaklıların hakları notere tevdi edilir121. Alacaklılarla şirket arasında ihtilaflı olan borçları karşılayacak miktarda bir paranın yine notere tevdii gerekir122.

v. Ara Bilanço Düzenlenmesi: Tasfiye memurları tasfiyenin uzun sürmesi halinde,

her yılsonu için bir “Ara Bilanço” düzenleyerek anonim şirketlerde genel kurula sunarlar. Tasfiyenin devamı sırasında her yıl hazırlanacak bilançoların genel kurula normal hesap dönemi sonundan itibaren ilk üç ay içinde sunulması gerekir. Bu itibarla, tasfiyenin

119 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1477. 120 Türk Ticaret Kanunu Md. 445,446.

121 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1477. 122 Hayri Domaniç, a.g.e., s. 1199-1200.

(33)

uzun sürmesi halinde tasfiye memurlarının her yıl genel kurulu hesap dönemi sonundan itibaren ilk üç ay içinde toplantıya çağırması şarttır 123.

vi. Son Bilançonun Düzenlenmesi ve Tasfiye Karının Dağıtımı: Tasfiye

memurları, tasfiye sonunda dağıtmaya geçmeden önce düzenleyecekleri son ve kat’i bilançoyu genel kurula sunarlar124. Bilanço genel kurulca kabul ve tasdik edilmeden tasfiye memurları bir dağıtım yapamazlar125. Pay sahiplerine tasfiye bakiyesinden bir ödeme yapılabilmesi için, kat’i bilançonun genel kurulca onaylanması gerekir. Bu bilanço şirketin bütün borçları çıktıktan, alacakları tahsil olunduktan sonra, elde kalan ve pay sahiplerine tahsis edilen miktarı gösteren bilançodur126.

Tasfiye halinde bulunan şirketin borçları ödendikten sonra kalan mevcut, ana sözleşmede aksine bir hüküm olmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılır127. Alacaklıları üçüncü defa davetten itibaren bir yıl geçmedikçe kalan mevcut dağıtılamaz. Alacaklılar için bir tehlike mevcut olmadığı takdirde mahkeme bir yıllık süre geçmeden de dağıtıma izin verebilir128. Ana sözleşme ve genel kurul kararında aksine hüküm bulunmadıkça, dağıtım ayni olarak değil, para olarak yapılır129. Mal ve haklar satış yoluyla ortaklara devredilebilir.

vii. Şirket Unvanının Sicilden Terkini: Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait

ticaret unvanının sicilden terkini tasfiye memurları tarafından sicil memurluğundan talep olunur130.

Şirket kaydının silinmesi için Ticaret Sicili Memurluğuna verilecek belgeler aşağıda belirtilmiştir:

123 Orhan Nuri Çevik, Limited Şirketler Hukuku ve Uygulaması, 4. Baskı, 2003, s.534. 124 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1478.

125 Orhan Nuri Çevik, Anonim Şirketler, s.1327.

126 Yılmaz Ulusoy, Mukayeseli Sermaye Şirketleri, 1974, s. 603. 127 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1479.

128 Sakıp Şeker, Dönem Sonu İşlemleri, Cilt I, (Ankara: Yaklaşım Yayınları, 1999), s. 49. 129 Türk Ticaret Kanunu Md. 447.

(34)

a) Dilekçe

b) Genel Kurul Kararı

c) Hazirun cetveli

d) Tasfiye sonu bilançosu

e) Mal beyannamesi

Yukarıdaki belgeler memur tarafından incelenerek gerekli terkin kayıt işlemleri yapılır ve durum Ankara’da yayınlanan Türkiye Sicili Gazetesinde ilan olunur131.Bu terkin işlemi yapıldıktan sonra, ortaklığın tüzel kişiliği sona erer.

viii. Defterlerin Saklanması: Tasfiye memurları tasfiye işlemlerinin sağlıklı olarak

yürütülebilmesini sağlamak amacıyla gereken defterleri tutmakla mükelleftir132.

Dolayısıyla, tasfiye memurları, işletmede tutulması gereken defterlerin dışında tasfiye işlemlerini ve tasfiye sonuçlarını gereği gibi yansıtacak, kendisinin de lüzumlu gördüğü defterleri de tutacaktır. Tasfiye sonucunda işletmenin kanunen tutmakta olduğu defter ve belgeler ile tasfiye memurlarınca tutulmasına lüzum görülen defter ve belgelerin, T.T.K.’nun 68’inci maddesi hükmü çerçevesinde 10 yıl süreyle saklanması mecburiyeti bulunmaktadır133.

Dağıtmadan sonra şirketin defter ve belgeleri, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki görevli mahkeme tarafından saklanmak üzere pay sahiplerinden birine veya notere tevdii olunur134. Noter harç ve ücreti şirket mevcudundan ödenir135.

1.3.3. Limited Şirketlerin Tasfiyesi

Anonim şirketlerde olduğu gibi, limited şirket, sicilden silindiği anda sona erer136.

131 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 1480. 132 Türk Ticaret Kanunu Md. 227, 448.

133 Yılmaz Ulusoy, a.g.e., s. 603. 134 Türk Ticaret Kanunu Md. 448/68

(35)

İnfisah eden veya feshine karar verilen limited şirket tasfiye haline girer137. Bu durumdaki limited şirket ana sözleşmesinde belirtilen ticari faaliyetini durdurur. Bundan sonraki ekonomik ve hukuki faaliyeti tasfiye döneminin amacıyla sınırlıdır138.

1.3.3.1. Genel Olarak

Limited şirketlerin hangi durumlarda tasfiye haline gireceği Türk Ticaret Kanunu’nun 549’uncu maddesinde hüküm altına alınmış olup, anılan madde uyarınca limited şirketlerin tasfiye haline gireceği durumlar şunlardır139;

- Şirket sözleşmesinde yazılı sebeplerin gerçekleşmesi,

- Sözleşmede aksine açık hüküm olmadıkça, esas sermayenin dörtte üçüne sahip olan ortakların dörtte üçünü teşkil eden bir ekseriyet tarafından verilecek bir kararla,

- Şirketin iflasına karar verilmesiyle,

- Ortaklardan birinin talebi üzerine ve muhik sebeplerden dolayı mahkeme kararıyla,

- Kanunda yazılı sair hallerin mevcudiyeti,

Beşinci bentte ifade edilen sona erme sebepleri kanunun muhtelif maddelerinde yer almaktadır. Bunlar ortaklardan birinin icra veya iflas yoluyla takip edilmesi140, haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklardan birinin şirketin feshini isteyebilmesi141, şirket sermayesinin 2/3 oranında kaybı, şirket borcunun alacaktan fazla olması, ortakların sayısının sonradan bire inmesi veya şirketin zaruri organlarından birisinin mevcut

136 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 540. 137 Ahmet Kavak, a.g.e., s. 43.

138 M. Refik Görgülü, a.g.e., s. 653.

139 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 511. 140 TTK. md.522.

(36)

olmaması halleridir142.

İnfisahın tescilinden önce, TTK.’nun 523’ncü maddesi hükmünde belirtilen şartlardan birinin gerçekleşmesi halinde şirketin infisahı önlenebilir. Bu şartlar aşağıda belirtilmektedir143.

- Şirket veya ortaklar, iflas masasının veya takibatta bulunan alacaklının haklarını öderse,

- Payın iflas idaresi veya icra idaresi marifetiyle ve açık arttırma yoluyla satılmasına ve pay kendisine ihale olunan kimsenin yeni bir ortak olarak şirkete girmesine diğer bütün ortaklar muvafakat ederlerse,

- Pay, bütün ortaklarla iflas idaresi veya icra dairesinin muvafakatıyla başka bir ortak veya üçüncü şahıs tarafından devralınırsa,

- Esas sermayenin çoğunluğunu temsil eden ortakların, sayı itibariyle çoğunluk aleyhinde takibat yapılan ortağın koymuş olduğu sermayenin cari değerini alarak şirketten çıkarılmasına karar vermesidir.

1.3.3.2. Tasfiye İşlemleri

İnfisahın söz konusu olması halinde, ortaklar genel kurulunda durum görüşülerek karara bağlanır. Sona erme iflastan başka bir sebeple meydana gelmişse müdürler, olayı ticaret siciline tescil ve en çok birer hafta ara ile üç defa ilan ettirirler. İflas durumunda ise tescil ve ilan yükümü iflas dairesine aittir.

Ticaret Kanununun 552’nci maddesinde; “Anonim şirketin tasfiye memurlarının tayin ve azilleri, tasfiyenin icrası, ticaret sicilindeki kaydın silinmesi ve ticari defterlerin saklanması hakkındaki hükümleri limited şirketlerde dahi uygulanır.” hükmü yer almakta

142 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 511. 143 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 512.

(37)

olup, bu konularda anonim şirketin tasfiyesi ile ilgili bölümde detaylı açıklamalar yapıldığından tekrardan kaçınmak amacıyla konu burada bitirilecektir.

1.3.4. Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketlerin Tasfiyesi

Türk Ticaret Kanunu’nun 476’ncı maddesinde bu şirketle ilgili olarak uygulanacak hükümler yer almakta olup; “Komanditerlerin gerek birbirleriyle gerekse komanditerlerin heyeti umumiyesi ve üçüncü şahıslarla olan hukuki münasebetleri ve bilhassa şirketi idare ve temsil vazifesi ve salahiyetleri ve şirketten çekilmeleri, komandit şirketlerdeki hükümlere tabidir. Birinci fıkrada gösterilen hususların dışında, aksine hüküm olmadıkça, anonim şirket hükümleri tatbik olunur.” şeklinde belirleme yapılmıştır. Yapılan bu yollama gereği anonim şirketlerin sona erme ve tasfiyesiyle ilgili hükümler sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde de uygulanacaktır144.

Ancak sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde ortaklardan bir kısmı sınırsız sorumlu (komandite) bir kısmı ise sınırlı sorumlu (komanditer), anonim şirketlerde ise bütün ortaklar sınırlı sorumludur. Bu nedenle anonim şirkette söz konusu olmayan bazı özellikler paylı komandit şirketlerde önem arzeder. Bunlar;

- Anonim şirkette şirket sermayesinin üçte ikisinin ziyaı şirketin sona ermesini gerektirir . Oysa paylı komandit şirkette en azından ortakların bir kısmı sınırsız sorumlu olduğu için onlara başvurmak mümkün olacağından, esas sermayedeki bu eksilme paylı komandit şirketin devamını etkilemez.

- Herhangi bir şekilde ortaklar arasındaki farklılığın ortadan kalkması şirketi sona erdirir. Yani şirkette ortak olarak sadece komandite veya komanditerlerin kalması halinde şirket sona erer. Çünkü komandit şirketlerin en önemli özelliği iki farklı ortaklık ilişkisini beraberinde bulundurmasıdır. Bu farklılık ortadan kalkarsa şirket sona erer145.

144 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 238. 145 Şükrü Kızılot ve Saygın Eyüpgiller, a.g.e., s. 238.

Referanslar

Benzer Belgeler

4) İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi. Yurt

213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinde yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, hakkında soruşturma

3) Yurt dışı iştirak kazancının kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi

1) İştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 10’una sahip olması, 2) Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla iştirak

a) İştirakin toplam gayrisafî hasılatının % 25 veya fazlasının faaliyet ile orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya

- Ortak veya - Ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında ortağı bulunduğu veya oy veya kar payı hakkına ya da hisselerine sahip olduğu bir kurum

Yurt dışı iştirak kazancının elde edildiği kurumun bulunduğu ülkede en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergi yükü taşıması.. İştirak edilen

Ortakla ilişkili kişi nasıl tanımlanmış, ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az yüzde 10 oranında ortağı bulunduğu ya da kar ya da oy hakkına sahip olduğu kurumlar ile