• Sonuç bulunamadı

1. YOKSULLUK VE SOSYAL TRANSFERLER N KAVRAMSAL

1.1. Yoksulluk Kavram

Çok boyutlu bir kavram olmas dolay s yla, yoksullu un birçok tan m mevcuttur. Genel anlamda yoksulluk, asgari (toplumda genel kabul görmü ) ya am standard na eri ememe veya temel gereksinimleri kar layamama durumu olarak tan mlanmaktad r. Ancak, bu tan m, ayn zamanda ya am standard n n veya temel gereksinimlerin ne anlam ifade etti i ve nas l ölçülece i sorular n da beraberinde getirmektedir. Ya am standard veya temel gereksinimler, ki iden ki iye, toplumdan topluma farkl l k gösterebilir. Belli bir refah düzeyine eri mek zengin toplumlar için kültürel faaliyetlerden, bilgi ileti im teknolojilerinden yararlanma gibi anlamlar ta rken, fakir toplumlarda ya am standard n yakalamak yaln zca açl ktan kurtulmak da olabilir.

Yoksulluk tan mlan rken, öncelikle parasal olan ve parasal olmayan yoksulluk kavramlar n n üzerinde durulmal d r. Yoksullu un yaln zca yetersiz gelir veya harcama ile de il, e itimsizlik, sosyal güvencesizlik, sosyal ili kilerdeki zay fl k, toplumsal faaliyetlerde yer alamama gibi durumlar olarak da tan mlanmas yoksullu un parasal olmayan boyutunu da içeren bir tan mlamad r. Bu ba lamda Adam Smith yoksul olmamay , “utanç duymadan insan içine ç kma imkan ” olarak tan mlamaktad r. Burada toplumun gerektirdi i asgari düzeydeki gereksinimleri gerçekle tirme ihtiyac vurgulanmaktad r. Smith buradaki zorunlulu u sadece hayat n devam için vazgeçilmez metalar olarak de il, ülke adetlerine göre asgari düzeydeki ihtiyaçlar gerçekle tirememenin en alt tabakadaki insanlar bile itibars z hale getirece i bir ey olarak ele almaktad r. Sen (2004:126) de, yoksullu u standart gelir azl ndan çok temel kapasitelerden yoksunluk olarak görmektedir. Di er bir deyi le, yoksullu a “yapabilirlik” kavram ile yakla maktad r. Yapabilirlik ise; açl k,

e itimsizlik, sa l ks zl k, sosyal güvencesizlik gibi insan n istemeyece i durumlardan kaç nabilme yetisi olarak tan mlanmaktad r. Kapasite yetersizli i olarak yoksulluk, di er bir ifadeyle yoksunluk, gelir azl n n olmad durumlarda da olabilir. Asl nda yeterli gelir yoksullu un sonu de il, sonu için bir araçt r (UNDP, 1990:10). Kapasite yetersizli i olarak yoksulluk ile gelir azl bu bak mdan birbiriyle ili kilidir. Çünkü; gelir, kapasite için önemli bir araçt r. Asl nda yetersiz gelir, yoksul ya am n güçlü bir önko uludur (Sen, 2004:126-131).

Yoksullu un kapasite yetersizli ini ifade eden tan m na ba l olarak AB’de özellikle 1990’l y llardan bu yana yoksullu un gelirle ilgili k sm n n yan s ra gelirle ilgili olmayan yan n da ifade eden “sosyal d lanma” kavram kullan lmaktad r. Sosyal d lanma, toplumdaki baz ki ilerin yoksulluk, bilgi ve yetenek eksikli i veya ayr mc l k gibi nedenlerle toplumla bütünle ememesi durumudur. Parasal yoksulluk ve sosyal d lanma ili kili kavramlar olmas na kar n, sosyal d lanma daha geni bir kavramd r. Yoksul ki i sosyal d lanmaya maruz kalabilir ancak sosyal olarak d lanmak için yoksul olmak gerekli de ildir (Dünya Bankas , 2007:4-5). Kapasite yetersizli i nedeniyle olu an yoksullu un boyutunu anlayabilmek için, di er bir ifadeyle söz konusu yoksullu u ölçebilmek için, temel gereksinimlere göre bir tak m parametreleri içeren endekslerin olu turulmas gerekir. Nitekim AB, sosyal d lanma alan nda üye ve aday ülkelerin AB hedeflerine yönelik geli melerini Leaken Göstergeleri ad alt nda 18 göstergeden olu an bir gösterge seti arac l yla izlemektedir. Bu göstergeler esas olarak; parasal yoksulluk, istihdam, e itim ve sa l k olmak üzere 4 ana ba l kta toplanabilir (Dennis and Guio, 2003:1). Bu göstergelerden, AB’nin yoksullu a çok boyutlu yakla t anla lmaktad r. AB’nin yan s ra 1990 y l ndan bu yana Birle mi Milletler Kalk nma Program taraf ndan y ll k olarak yay mlanan 4nsani Geli me Raporlar nda da 4nsani Geli me Endeksi hesaplanmaktad r. Söz konusu endeks de, gelir, e itim ve sa l k göstergelerini esas almaktad r.

Parasal yoksullukta (gelir yoksullu unda) ise, yoksullu un gelirle ilgili boyutu esas al n r. Parasal yoksulluk belirlenirken, ki ilerin veya hanelerin gelirleri ve/veya harcamalar tan mlanm belirli bir yoksulluk s n r ile kar la t r larak ki i veya hanehalk n n yoksullu una karar verilir. Gelir yoksullu unda yoksulluk s n r

sadece, gelire/harcamaya dayal d r. Bu çal mada yoksulluk, gelir azl olarak ele al nd ndan, söz konusu s n r n nas l belirlendi i biraz detayland r lacakt r. Gelir yoksullu unda, yoksulluk düzeyinin belirlenmesi için, mutlak yoksulluk, göreli yoksulluk ve öznel yoksulluk eklinde say labilecek üç yakla m kullan lmaktad r.

Mutlak yoksulluk, hanehalk veya bireyin asgari ya am standard n n gerektirdi i temel gereksinimleri kar layamama durumudur. Mutlak yoksullu un ortaya ç kar lmas , bireylerin ya amlar n sürdürebilmeleri için gerekli olan asgari tüketim ihtiyaçlar n n belirlenmesini gerektirir. Bu de erler üzerinden yoksulluk s n r hesaplan r. Mutlak yoksulluk s n r , ki inin sa l kl bir ya am sürdürebilmesi için gerekli kalori ihtiyac göz önüne al narak hesaplanabilir. Bunun için, söz konusu kalori ihtiyac n kar layacak g dalar n maliyeti yoksulluk s n r olarak belirlenir. Bunun yan s ra, yoksulluk s n r g da d harcamalar (konut, giyim gibi) da dikkate alabilir. Bu durumda ise, g da maliyetine g da d harcamalar n maliyetleri eklenerek bir yoksulluk s n r hesaplan r (Bejakovic, 2005:113-114). Yoksulluk s n r belirlendikten sonra, bu s n r ile bireyin (veya hanenin) gelir (veya tüketim) düzeyi kar la t r larak, bireyin (veya hanenin) yoksul olup olmad na karar verilir.

Göreli yoksulluk ise, toplumun ortalama refah düzeyinin belli bir oran n n alt nda olma durumunu ifade etmektedir. Göreli yoksullukta genel olarak yoksulluk s n r , ortalama gelir düzeyinin (ortanca veya aritmetik ortalama) belli bir yüzdesi (yüzde 50, yüzde 60 gibi) olarak belirlenmektedir.

Yoksulluk düzeyinin belirlenmesindeki üçüncü yakla m olan öznel yoksulluk ise, insanlar n “ya am n z devam ettirmek için gerekli olan asgari gelir düzeyi nedir?” sorusuna verdikleri cevaba ba l olarak tan mlanmaktad r. Buna göre, geliri/harcamas , kendi beyan etti i asgari gelir düzeyinden daha az olanlar yoksul olarak belirlenir (Ravallion and Pradhan, 1998:3).

Kutu 1.1. Yoksulluk s n r seçimi: Göreli yoksulluk mu, mutlak yoksulluk mu?

Mutlak ve göreli yoksulluk yakla mlar aras ndaki temel fark, yoksulluk s n r n n belirlenmesi a amas nda ortaya ç kmaktad r. Mutlak yoksullukta, bireylerin ya amlar n sürdürebilmek için gerek duydu u minimum ihtiyaçlar üzerinden yoksulluk s n r belirlenirken, göreli yoksullukta toplumun ortalama gelir düzeyi esas al narak yoksulluk s n r belirlenmektedir.

Göreli yoksullu un, yoksulluktan ziyade, gelir e itsizli inin yakla k bir ölçütü oldu una dair birçok görü bulunmaktad r. Göreli yoksulluk s n r alt nda ya ayan ki iler, yoksul olarak nitelendirilmekten çok, dü ük gelirli ki iler olarak nitelendirilebilir. Çünkü, bu ki iler, toplumun ortalama refah düzeyinin gerisinde kalm ki ilerdir. Nitekim, göreli yoksulluk oran n kullanan EUROSTAT “yoksulluk oran ” ifadesi yerine, “yoksulluk riski oran ” ifadesini kullanmaktad r. Ayr ca, göreli yoksullukta, yoksulluk s n r belirlendi inde, bu s n r ifade eden gelirin hangi ihtiyaçlara kar l k geldi ine veya bu gelirle ne gibi bir ya am sürdürülebilece ine dair bir bilgi yoktur (Sucur, 2005:34).

Temel gereksinimler ülkeden ülkeye de i iklik gösterebilir. Dolay s yla, ne kadar geli mi olursa olsun her toplumun kendi yoksullar oldu una dair görü ler mevcuttur. Buradaki temel felsefe, ya am için gerekli olanlar n sabitlenmi eyler olmad d r. Asl nda, ya am için gerekli olan eyler toplumdaki de i imlere uyum gösterip, de i irler (Townsend, 1979:17-18).

Göreli veya mutlak yoksulluktan hangisinin kullan laca karar yap lan analizin içeri i ile yak ndan ili kilidir. Yoksullu u azaltma politikalar n n etkilerini de erlendirmek ve zaman içinde yoksulluktaki de i imleri kar la t rmak için yap lan bir analizde kullan lmas gereken yoksulluk ölçütünün mutlak yoksulluk oldu una dair de bir görü birli i mevcuttur. Göreli yoksulluk ölçütü ise, özellikle ülkeleraras kar la t rmalar yap l rken kullan lmaktad r. Çünkü, tüm ülkeler için geçerli olabilecek bir mutlak yoksulluk s n r bulmak oldukça güçtür. Günlük 1 dolar, 2 dolar gelire sahip olma gibi yoksulluk s n rlar olsa da, bu s n rlar baz ülkeler için önemini yitirmi tir. Bu nedenle, her ülkeyi kendi geliri çerçevesinde de erlendiren göreli yoksulluk ölçütü bu anlamda daha uygundur.