• Sonuç bulunamadı

2.4. Yeni Kamu Yönetimi (NPM)

2.4.6. Yeni Kamu Yönetimine Yöneltilen Eleştiriler

Yeni kamu yönetimi yaklaşımını eleştirenlerin öncelikle sorguladıkları nokta, yeni kamu yönetimi yaklaşımının neresinin “yeni” olduğudur. Bu görüşe göre, indirgemeci bir bakış açısına sahip olan ve yeni kamu yönetimi yaklaşımının tarihsel kökeninde yer alan yeni kamu yönetimi anlayışı, bugün için yeni kamu yönetimi yaklaşımının dile getirdiği her şeyi önceden dile getirmiştir. Burada “yeni” kelimesi sadece ve sadece yeni

kamu yönetimi yaklaşımına meşruluk kazandırmak için kullanılmaktadır.412

Yeni kamu yönetimi yaklaşımını savunanlar ise, yeni kamu yönetiminin “yeni kurumsal ekonomi” ve “kamu tercihi teorisi” aracılığı ile işletmecilik teknik ve değerlerinin yanında ekonomik değerleri de bünyesine kattığını, bu bağlamda “kamu işletmeciliği” yaklaşımından farklılaştığını ifade etmektedirler. Bunun yanında bu yaklaşımın bazı düşüncelerinin yeni olmasa da, günümüz koşullarında yeniden

düşünüldüğünü, yorumlandığını ve formüle edildiğini ifade ederler.413

Yeni kamu yönetimi’ne yöneltilen diğer bir eleştiri de, yeni kamu yönetimi’nin demokratik değerlerle bağdaşmadığı konusunda gelmektedir. Bu görüşe savunanlara göre, bu yaklaşım demokratik yönetimin klasik ilkelerinden radikal bir kopuşu simgelemektedir. Muhaliflere göre, profesyonel yöneticiliği öngören yeni kamu yönetimi yaklaşımında, kamu yöneticileri uzmanlaştıkça ve profesyonelleştikçe yönetilenlerin yönetime katılımları ve yönetimi denetlemeleri problemli bir hale gelmektedir. Başka bir deyimle, uzmanlaşmış, kendi iç dünyasında farklı teknik ve dilleri kullanan ve özerkleşen bir bürokratik yapının uzman olmayan kişiler tarafından denetlenmesi zordur. Bu ise, demokrasinin “hesap verebilirlik” özelliğinin tam olarak

gerçekleşmemesine neden olmaktadır.414

Yeni kamu yönetimi yaklaşımı en yoğun eleştirilere “yeni sağcı” politikalar ile olan yakın ilişkisi nedeni ile maruz kalmaktadır. 1970’lerde yaşanan ekonomik,

411 Yılmaz, a.g.k., s. 68-70 412 Parlak, Sobacı; a.g.k., s. 207

toplumsal ve idari krizlere bir çözüm olarak geliştirilen “yeni sağcı” anlayış, uluslar arası alanda yaşanan ekonomik ve mali krizlerden ancak ulusal ekonomilerin daha fazla dışa açılması ve serbest piyasa mekanizmasının temel değer ve ilkelerinin bütün ekonomik ilişkilerde hâkim kılınması yoluyla aşılabileceğine inanmaktadır. Tam bu noktada, yeni kamu yönetimi devreye girmekte ve “yeni sağcı” ideologları tarafından söz konusu inanış doğrultusunda bir araç olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında bazı yazarlar yeni kamu yönetimi’ni, küreselleşme ile ilişkilendirerek, ulusal ekonomilerin

dünya ekonomi ile bütünleşmesini sağlayan bir araç olarak algılamaktadırlar.415

Bu bağlamda değinmek icap ederse yeni kamu yönetimi’nin kökeni ve içeriği açısından Yeni Sağcı politikalarla yakınlığı bariz olması nedeni ile indirgemeci bir yaklaşımla, yeni kamu yönetimi’nin Yeni Sağcı ideolojinin basit bir parçası olarak görülmesi de doğru değildir. Çünkü yeni kamu yönetimi Avustralya, Yeni Zelanda, Britanya, ABD gibi birçok ülkede sadece muhafazakâr hükümetler tarafından değil, sosyal demokratlar ve işçi partili hükümetler tarafından da benimsenmiştir. Bu nedenle, Yeni Sağcı politikalarla ilişkisi gözden kaçırılmamak kaydıyla yeni kamu yönetimi söz konusu ideolojinin ötesine geçerek, kamu yönetiminde yaşanan dönüşüm ve değişim sürecinin simgesi haline gelmiş ve özellikle kırtasiyecilik, verimlilik, hantallık ve etkinsizlik sorunlarına karşı bir çözüm olarak (toplam kalite yönetimi, stratejik yönetim ve performans yönetimi gibi yönetim tarzlarının kamu yönetiminde uygulanması

örneğinde olduğu gibi) dünya çapında kabul görmüştür.416

Diğer bir görüşe göre yeni kamu yönetimini Avrupa’da ve Amerika’da kamu kesiminin genişlemesine karşı çıkıp, devletin küçültülmesinden yana olan görüşlerin iktidara gelmesiyle yaşanan gelişmelerdir. Bu gelişmeler ülkemizi de etkilemiştir. 24 Ocak 1980’le başlayan ve daha sonra Özal hükümetleri ile devam eden süreç, kamu kesiminin daralmasını, devletin sınırlandırılmasını ve rolünü yeniden tanımlanmasını amaçlayan bu politikalar başta özelleştirme programları, kamu personel sayısının ve

hukuksal düzenlemelerin azaltılmasını amaçlamaktadır.417 Güler418’e göre Dünya

414 Parlak, Sobacı; a.g.k., s. 208

415 Ömürgönülşen, “Kamu Sektörünün…”, s. 25 416 Parlak, Sobacı, a.g.k., s. 209

Bankası öncülüğünde yürüyen devleti yeniden yapılandırma, kamu sektörünün KİT’lerle başlayan tasfiye süreci olmuştur. Kamu sektörü, sosyo-ekonomik kalkınmada öncülük pozisyonundan alınmıştır. Yeni modelde öncülük özel sektöre verilmiş, kamu sektörü artçı olarak yeniden tanımlanmıştır. Küreselleşmeye paralel olarak özel sektör “ulusal” değildir; yerli-yabancı şirket ayrımının hızla ortadan kaldırıldığı bu dönemde özel sektör “küresel”dir.

Yeni kamu yönetimine yöneltilen eleştiriler karşısında yeni kamu yönetimi düşüncesinin radikal savunucularının kendilerince buldukları makul cevapları şöyle

özetlemek mümkündür419; Yeni kamu yönetimi, aslında hem muhafazakâr hem neo-

liberal hem de sosyal demokrat yönetimlerce öne sürülmüş bir düşüncedir. İkinci olarak yeni kamu yönetimi, sözleşmeciliği içermektedir. Yeni kamu yönetiminin amacı rekabetçi sözleşmeciliği sağlayarak kamu kuruluşlarının fonksiyonlarını etkinleştirmektir. Üçüncü olarak yeni kamu yönetimi, gerçek bir fenomendir. Yeni ve teknik içerikler taşımaktadır. Sembolik değildir. Dördüncü olarak yeni kamu yönetimi, bir yönetim teorisidir. Eski Taylorizmin daha geliştirilmiş halidir. Kamu tercihi teorisinin basit bir uzantısı değil birçok teorinin bir sentezidir. Beşinci olarak yeni kamu yönetimi, kamu yönetimine mikro ekonomik bir bakış getirmez. Standart mikro ekonomik bakış, klasik maliyet-kar yaklaşımını içerir. Yeni kamu yönetimi ise ekonomide yeni görüşler ortaya koymakta, bunu da kamu yönetimi ile yaşadığı gerçek tecrübelerle ve reformlarla yapmaktadır. Son olarak yeni kamu yönetimine göre modern temsili demokrasinin üç temel sorumluluk sorunu bulunmaktadır. Bunlar: politik sorumlulukla yönetimsel sorumluluk arasındaki kurumsal ve örgütsel bağların yitirilmesi; politik süreçlerin amaçları genelleştirmemesi ve yönetimsel sorumluluğun tarafsız olması için gerekli kriterleri sağlayamaması ve örgütsel yapının, politikacılara karşı sorumlu olan yöneticiler için faaliyetlerini savunabilmelerine, buna karşın hizmet sağlayıcılarının performanslarını savunamamalarına neden olmasıdır.

Yeni kamu yönetimi yaklaşımı ile piyasa modeli içinde merkeziyetçilikten uzaklaşmaya vurgu yapılırken, kamu kesiminde eşgüdüm gereksiniminin ihmal edildiği, özelleştirme ile demokratik değerler ve kamu yararı arasındaki zıtlığın ve kamu

418 Güler, “Devletin…”, s. 8 419 Özer, Yeni Kamu…, s. 302-303

girişimciliğinde işletme yönetimi tekniklerinin adalet, eşitlik, temsil ve katılım gibi demokratik ve anayasal değerleri yok etme tehlikesi taşıdığının göz önüne alınması gerekmektedir.420

Sonuç olarak, kamu yönetimini değişime zorlayan etkenler üç ana eksenden

gelmektedir. Birincisi kamu harcamalarının bütçe üzerine getirdiği yük ve bütçe açıklarının mali sistemde yol açtığı sıkıntılardır. İkincisi, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı değişimdir. Üçüncüsü toplumsal talepler karşısında kamu

kesiminin performansının yetersiz kalmasıdır.421 Kamu yönetimi reformu da bu

nedenlere paralel olarak iki ana temel üzerine yapılandırılmaktadır. Birincisi devletin rolü diye ifade edilen kamu yönetiminin görev alanının ne olacağıdır. İkincisi bu görevlerin nasıl yapılacağıdır.422

Yeni yönetim paradigması, esasını Weber’in formüle ettiği yasal rasyonel bürokrasi modelinden alan klasik kamu yönetimi anlayışını, piyasa tipi mekanizmalar, esnek ve adem-i merkeziyetçi örgütlenme, çıktılara yönelmiş vatandaş (müşteri) tatminini esas alan yönetim anlayışı ve teknikleriyle ikame etme amacı güder ve Weberyen gayri şahsi, hiyerarşik, merkeziyetçi ve biçimsel, dışa kapalı, devletin doğrudan mal hizmet üreticisi konumunda olduğu bir örgüt modelini başarısız görür. Başka bir ifade ile yeni kamu yönetimi anlayışı bürokrasi temelli rasyonellik anlayışı

yerine piyasa merkezli rasyonellik düşüncesini ikame etmeye çalışmaktadır.423

Yeni kamu yönetiminin ortay çıkmasında yeni sağ anlayışı ile 3E’s olarak kısaltılan iktisat, etkinlik ve verimlilik (economy, efficiency and effectiveness) ile parayı yerinde ve gereği gibi kullanma (value for money) ilkelerinin önemli işlevleri olmuştur. Yeni kamu yönetimini, bir yandan kurumsal ekonomik yapılar, öte yandan özel sektör işletme anlayışı biçimlendirmiştir. Diğer yandan yeni kamu yönetimi tarzı uygulamaların hayata geçirilmesi birden değil ihtiyaç ve koşullara paralel olarak adım

420Arif Erençin, “Yerel Yönetimler ve Yeni Kamu Yönetimi Tartışmaları”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, TODAİE, Cilt: 11, Sayı: 4, 2002, s. 27

421 Yılmaz, a.g.k., s. 91 422 Yılmaz, a.g.k., s.91 423 Demirel, a.g.k., s. 117

adım olmuştur. Önceleri israfın önlenmesi ve verimlilik üzerinde durulmuş, daha sonra

piyasa tipi mekanizmalar devreye sokulmuştur.424

Yeni kamu yönetiminde reform arayışlarına yol açan nedenlerin derecesi her ülkede farklı olmakla birlikte, temelde benzer koşullar sonucunda ortaya çıktığı görülmektedir. Bunlardan ilk üçü bazen üç açık diye ifade edilen olgudur. İlk açık bütçe

açığıdır. İkinci açık iç güven açığıdır. Üçüncü açık ise performans açığıdır.425 Genel

olarak mali, ekonomik ya da performansa dayalı bir kriz havasının duyumsandığı ortamlarda reform daha kolay uygulamaya konulmaktadır. Çeşitli ülkeler kriz ortamını

kamu yönetimi reformunun başlangıcı için bir fırsat olarak değerlendirmişlerdir.426

Günümüzde artık kamu sektörünün de etkin ve verimli çalışması gerektiği konusunda genel bir uzlaşı söz konusudur. Yeni kamu yönetimi gerçekten, gelişmekte olan ülkelerin kamu yönetimlerinin bazı sorunlarına çözüm olabilecek anlayış ve politikaları bünyesinde barındırmaktadır ve klasik kamu yönetiminin yaşadığı bazı sorunları çözebilme potansiyeline sahiptir. Bu, yeni kamu yönetimi’nin topyekûn benimsenip, doğrudan kamu yönetimi alanında uygulanabileceği anlamına gelmez. Çünkü kamu yönetiminde hâkim olacak ilkeler ve uygulanacak anlayışların, kamu yararı, kamu hizmeti, sosyal fayda, kamusal fiyat gibi kamu yönetiminin kendine has

ilke ve değerlerini de gözetmesi gerekir.427 Kamu sektöründe mükemmellik

yakalanacaksa özel sektörün üstünlükleri olarak kabul edilen düşük maliyet, yüksek

kalite ve rasyonel yönetim gibi unsurların kamu yönetimine aktarılması gerekir.428

Yeni kamu yönetimi anlayışının birçok olumlu yanı olduğu bir realitedir. Kamu örgütleri artık etkinliği ve üretkenliği daha fazla vurgulayarak maliyetleri ve rasyonelliği ön planda tutmaya başlamışlardır. İkinci olarak, kamu yönetimleri hizmetten yararlananlara daha fazla yanıt verir bir anlayışı benimseme eğilimine girmişlerdir. Bununla beraber sunulan hizmetle, harcamalarla ve kaynaklarla ilgili daha fazla bilgiyi kullanıcılarla paylaşmaya başlamışlardır. Üçüncü olarak kamu görevlilerinin klasik yetkilerinde kısıntıya gidilerek daha profesyonel bir anlayışla hesap

424 Bilgiç, a.g.k., s. 36 425 Altıntaş, a.g.k., s. 18 426 Altıntaş, a.g.k., s. 18

427 Parlak, Sobacı; a.g.k., s. 210 428 Bilgiç, a.g.k., s. 33

verebilirlik ön plana çıkarılmıştır. Son olarak da daha esnek bir yapıyla daha yenilikçi ve olasılıklara kolayca adapte olan bir dinamizm yakalanmaya çalışılmıştır.

Yeni kamu yönetimi, geleneksel kamu yönetimi anlayışını, piyasa tipi mekanizmalar, esnek ve âdem-i merkeziyetçi örgütlenme, çıktılara yönelmiş, vatandaş (müşteri) tatminini temel alan yönetim anlayış ve teknikleriyle ikame etme amacını

gütmektedir.429 Yeni kamu yönetimi anlayışı, ekonomik ve siyasal ortamın karışıklık,

belirsizlik ve gittikçe hızlanan bir değişim tarafından belirlenmesi, vatandaşların taleplerinin farklılaşıp karmaşık hale gelmesi ile daha çok geçerlik kazanmıştır. Günümüzde kamu yönetiminde çok popüler olan yeni kamu yönetimi’nin, gelişmekte olan ülkelerin kamu yönetimlerinin sorunlarını çözüp çözemeyeceğini zaman gösterecektir.430