• Sonuç bulunamadı

2.4. Yeni Kamu Yönetimi (NPM)

2.4.2. Yeni Kamu Yönetimi Anlayışının Tanımı ve Kuramsal Temelleri

Yeni kamu yönetimi anlayışı, önce İngiltere ve ABD’de 1980’lerde iktidarda olan muhafazakâr hükümetler tarafından yürütülen politikaların ve uygulamaların gözlemlenerek, daha sonra teorik temellerinin geliştirildiği bir yaklaşımı ifade etmektedir. Bu bakımdan yeni kamu yönetimi anlayışının gelişmesine, öncelikle uygulamanın rehberlik ettiğini söylemek mümkündür. Başka bir deyişle yeni kamu

349 Coşkun, “Kamu Reformları…”, s. 133 350 Kapucu, a.g.k., s. 288

yönetimi anlayışı, teoriden hareket edilerek değil tek tek örneklerden yola çıkılarak oluşmuş ve teorik gelişmesini sürdüren ve teorik temellerini sağlamlaştıran bir düşünce ve idari reform metodudur ve bu anlayış ve teknikleri, yeni teknolojik yapı ve toplumsal

aşamayla uyum içindedir ve esnek bir nitelik göstermektedir351.

Hood352’a göre yeni kamu yönetimi anlayışının temelinde ilk olarak savaş

sonrasında oluşan kamu tercihi ve maliyet teorileri yatar. Bu teorilerden rekabet, kullanıcı tercihi, saydamlık vb. idari reformlara kaynaklık eden çeşitli doktrinler geliştirilmiştir. İkinci temel olarak da özel sektör benzeri işletmecilik anlayışını

görüyoruz. Aucoin353’e göre hükümetler, kendi politikalarına hizmet etmeleri beklenen

bürokrasi karşısında güç kaybetmişlerdir dolaysıyla bürokrasi karşısında takviye edilmeleri gerekir. Bu da birçok yetkinin merkezde yoğunlaşması ile olur.

Diğer yandan işletmeci anlayışın da güçlü bürokratik yapıyı sarsıcı yönleri vardır. İşletmecilik anlayışı bir yandan decentralisation (desantralizasyon-âdem-i merkeziyetçilik), deregulation (deregülasyon-devletin bir takım kamu hizmetlerinden

çekilmesi) ve delegation (yetki devrini) teşvik ederken 354, kamu tercihi anlayışı

merkeziyetçilik, koordinasyon ve denetimi öne çıkarır. Bu iki anlayışın sonuçları ülkeden ülkeye değişse de kamu sektörü reformlarının temel özelliği merkezileşmiş desantralizasyondur. Başka bir ifade ile yeni kamu yönetimi tarzı reformların temelinde bir yandan kamu tercihi anlayışı ile işlem-maliyet teorileri, öbür yandan da özel sektör işletmecilik deneyimleri vardır. Kısaca işletmecilik anlayışı ile serbest piyasa, performans ölçümü, kontrol, denetim, kalite, bilgi sistemi, yetki devri vb’ne dayanan piyasa temelli anlayış yeni kamu yönetiminin temel taşları olarak karşımıza çıkmaktadır355.

Yukarda da değinildiği gibi yeni kamu yönetiminin “managerialism” (işletmecilik/yönetimcilik) ve “yeni kurumsal ekonomi” (girişimcilik) olmak üzere iki

351 Eryılmaz, Bürokrasi ve…, s. 234; Mathiasen, a.g.k., s. 91; Hamza Ateş, “İşletmeci, Girişimci ve

Verimli: Yeni Bir Kamu Yönetimi ve Devlet Anlayışına Doğru”, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler

Fakültesi Dergisi, Sayı: 25, 2001, s. 51 352 Bilgiç, a.g.k, s. 32

353 Bilgiç, a.g.k. s. 32

ana fikir akımına sahip olduğu söylenebilir356. Bunlardan birincisi kamu sektörüne özel sektörün yönetim prensiplerini ve uygulamalarını getirirken ikincisi “kullanıcı tercihi”, “rekabet edebilirlik” ve “girişim yapıları” gibi fikirler üzerine kurulu idari doktrinlerin

ortaya atılıp uygulanmasına yardımcı olmaktadır357.

Yeni kamu yönetimi, daha çok özel sektör tarafından kullanılan toplam kalite yönetimi, stratejik yönetim, performans yönetimi gibi bazı yeni yönetim modellerinin kamu yönetiminde uygulamalarının gündemde olduğu bir anlayış olarak tanımlanabilir. Başka bir deyimle yeni kamu yönetimi kamu tercihi teorisi, örgütsel değişim ve gelişim yaklaşımları, kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması, toplam kalite yönetimi gibi yaklaşımları kapsayan şemsiye bir terim durumundadır.

Yeni kamu yönetimi özel sektör yönetim anlayışı ve pratiklerini kamu sektörüne uyarlamaktadır. Geleneksel bürokratik yapılanmanın birçok unsurlarından vazgeçilerek, yerine “yenileri” getirilmektedir. Kamu yönetimindeki değişiklikler genellikle yönetim işlevini yerine getirmenin eski ve yeni yöntemleri şeklinde listelenmektedir. Yeni kamu

yönetimi anlayışının savunucularından Flynn358’a göre yeni kamu yönetimi “bütçe ve

girdilere odaklı olmaktan sonuçlara odaklı olmaya veya bürokratik süreçlerden aktif yönetime, kontrolden yetki genişletmeye, tekelden rekabete, bireylere sunulan standart hizmetlerden ihtiyaca göre şekillenen hizmetlere veya organizasyon merkezli olmaktan hizmet kullanıcıları merkezli bir anlayışa doğru bir hareket”tir.

Diğer bir ifade ile yeni kamu yönetimi, yaşanmakta olan küreselleşmenin güzel bir örneğini oluşturmaktadır. Bu yönetim anlayışı güçlü bir teknoloji ihtilalinin doğmasına yardımcı olmuş, ulusal, uluslar arası, yerel ve bölgesel yönetimlerin sunduğu kamu hizmetleri arasında belirli değerlerin yayılmasını sağlamıştır. Yönetimin bütün alanlarında, kamu yönetiminin yapısını yeniden şekillendirerek, kamu yönetiminin bir meslek ve akademik bir disiplin olduğu görüşünü kabul ettirmiştir. Devlet ve sivil toplum arasındaki güç dengelerini değiştirdiği gibi kamu yönetimi içerisindeki güç

355 Bilgiç, a.g.k., s. 33 356 Bilgiç, a.g.k., s. 33 357 Gözel, a.g.k., s. 200 358 Gözel, a.g.k., s. 195

dengelerinin de değişmesini sağlamıştır. Yeni kamu yönetimi, günümüzde

küreselleşmenin yönetim anlayışı üzerindeki etkisini açıkça ortaya koymaktadır359.

Yeni kamu yönetimi anlayışı, politika ve yönetimi, güçlü bir biçimde özel sektör yönetim tekniklerine, girişimci hizmet prensiplerine ve piyasa ekonomisi yönetim mekanizmasına göre düzenlemeyi amaçlayan yeni bir yönetim felsefesi olarak da tanımlanmaktadır. Yeni kamu yönetiminde amaç, tamamen özelleştirme değil, özelleştirme ile birlikte aynı zamanda devletin de güçlendirilmesidir. Kısaca yeni kamu yönetimi anlayışı bir taraftan devlet görevlerinin ne şekilde anlaşılması ve nelerin devletin görevleri olması gerektiğini sorgulayıp yeni öneriler getirerek, kamusal hizmetlerin yerine getirilmesinde yüksek performansı amaçlayan diğer taraftan bunu gerçekleştirebilmek için yönetimin süreç, yapı, kültür ve personeline ilişkin içyapısal

düzenlemeleri ortaya koyan yeni bir modeldir360.

Yeni kamu yönetiminin temel hedefleri; verimliliği sağlamak, siyasal, yönetsel sistemi daha iyi çalışır hale getirmek, sınırlı kontrol, yönetsel özerklik, daha çok açıklık, yetki devri ve sözleşmecilik aracılığı ile de sistemde önemli değişiklikler yapmak olarak

sıralanmaktadır361. Öte yandan yeni kamu yönetimi, devletin asli görevleri ile ilgili

olmayan alanlardan tamamen çekilmesi, faaliyette bulunduğu alanlarda ise hangi mal ve hizmeti ne miktarda üreteceği, üretim standartlarının ve kalitesinin ne olacağı ve bunlardan kimlerin hangi şartlarda yararlanacağının belirlenmesidir. Başka bir deyişle yeni kamu yönetimi, devletin sunacağı karlılık, verimlilik ve rekabet ilkeleri çerçevesinde piyasa mekanizmasınca belirlenmesidir devletin terk ettiği alanlardaki hizmetlerin özel sektör kuruluşları veya gönüllü kuruluşlar eliyle yerine getirilmesi

359 Recep Kızılcık, “21. Yüzyılda Yönetişim ve Kamu Yönetimi, Yeni Eğilimler ve Yeni Teknikler”, Türk İdare Dergisi, Yıl: 75, Sayı: 438, 2003, s. 185

360 Veysel Eren, “Kamu Yönetimi Disiplininde Yeni Paradigma”, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Sayı: 25, 2001

361 M. Akif Özer, Yeni Kamu Yönetimi: Teoriden Uygulamaya, Platin Yayınları, 1. Baskı: Ankara,

yaklaşımının belirlenmesi, düzenleyici ve piyasa sürecine dayalı devlete yönelişi ifade etmektedir362.

Yeni kamu yönetimi tamamen aşağıdakiler hakkındadır363: Kamu örgütlerinin

tepesine hesap verebilirlik için yeni yaklaşımlar; sivil memurlar için daha çok esneklik, inisiyatif ve sorumluluk; kar getirici veya gönüllü olabilen örgütlerin çoğu için, kurallara uymadan daha çok yeni yapıları ve kurumları teşvik etme; müşteri veya alıcılara odaklılık ve nicel olarak ölçülmesi mümkün olan çıktılara veya sonuçlara konsantre olma.

Aksoy’a göre yeni kamu yönetimi, devletin, kamu yönetiminin, kamu faaliyet alanının özellikle ekonomik içerikli olanlarından başlayarak küçültülmesi, daraltılması ve daraltılan bu alanda kamu faaliyet ve örgütlerinin özel işletmecilik anlayışı çerçevesinde yeniden yapılandırılması ya da doğrudan özel girişim katkılarıyla

işletilmesidir364. Başka bir ifade ile yeni kamu yönetimi, girişimci devlet anlayışının

önemli bir parçasıdır ve çağdaş kamu yönetiminde ortaya çıkan yeni bir paradigmadır.