• Sonuç bulunamadı

İKİNCİ BÖLÜM DİL BİLGİSİ İNCELEMESİ

21) Z Korkmaz o (kalın puntolu) işaretini (Korkmaz, 1994b: 33) kullanırlar.

2.1.2.1 Yazı dilinde bulunmayan ünsüzler

Standart Türkiye Türkçesinde bulunmayıp da bölge ağızlarında varlığını tespit edebildiğimiz, gerek boğumlanma yerleri gerekse diğer özellikleri açısından yazı dilindeki ünlülere göre değişiklik arz eden ünsüzler şunlardır:

L ünsüzü:

Bu ses, “c-ç” arası bir yerde olup bölge ağızlarında seyrek karşılaştığımız bir ünsüzdür.1

baLLLLLLLLavış “başçavuş” M001/50, süLLLLLLLLü “sütçü” M006/14, süLLLLLLLLüye “sütçüye”

M006/14, ġaLLLLLLLLük “kaç yük” M006/32(2), beLLLLLLLLocuġ “beş çocuk” M007/30

Ç ünsüzü:

“ç-ş” arası, ağızda oluşan, titreşimsiz, yarı sürekli yarı süreksiz diş ünsüzüdür (Tok, 2002: 62). Yöreye özgü bir ses olup sözcük içinde veya sonunda karşımıza çıkmaktadır.2 Bölge ağızlarında görülen örnekleri şunlardır:

suÇlu “suçlu” M003/29, geÇler “gençler” M003/35, aÇlıķ “açlık” M005/18, geÇdi “geçti” M008/8, aÇtırmışlar “açtırmışlar” M009/177, ilaÇları “ilaçları” M023/9, erkeÇ “erkeç” M036/9, ġaÇ “kaç” M052/38, sādıÇ “sağdıç” M057/16, aÇlıġdan “açlıktan” M058/7, iÇme “içme” M095/18, babıÇ “pabuç” M106/65

F ünsüzü:

F ünsüzü, “f-v” arası bir ses olup ağızda oluşan, yarı titreşimli yarı titreşimsiz, sürekli, diş dudak ünsüzüdür. Bölge ağızlarında “f>v” değişiminin ara merhalesi olarak karşımıza çıkar ve yabancı kökenli sözcüklerde görülür.

şeFteli “şeftali” M021/14, şeFtāli “şeftali” M023/9, Filan “falan” M034/4, taraFından “tarafından” M064/56, seFer “sefer” M068/63, alternatiF “alternatif” M088/21, Faġad “fakat” M094/16

ġ ünsüzü:

Titreşimli, sürekli, ağızda oluşan art damak ünsüzüdür.3 Bölge ağızlarında yoğun bir biçimde rastladığımız bu ses, kalın ünlü bulunduran sözcük yapılarında ve

1 N. Demir, bu ünsüzü “Ç” işareti ile gösterir ve şu açıklamayı yapar: “Yarı tonlu, c ile ç arası ünsüzdür.

Katı, patlamalı, tonlu diş eti ünsüzü c ile katı, patlamalı, tonsuz diş eti ünsüzü ç arasında boğumlanan bir sestir.” (Demir, 2001: 78) M. Sağır ise bu ses için “katı-patlamalı-tonlu dişeti ünsüzü olan “c” ile yine katı-patlamalı-tonsuz dişeti ünsüzü “ç” arasında boğumlanan, bir bakıma “c” ile başlayıp “ç” ile tamamlanan müşterek boğumlanmalı bir ünsüz” açıklamasını yapar ve bu ünsüzü, “L” işareti ile gösterir

(Sağır, 1995a: 76).

2 N. Demir, bu ünsüzü ç işareti ile gösterir (Demir, 2001: 78).

3 Bu ünsüz için, Z. Korkmaz, E. Gemalmaz ve T. Gülensoy ġ işaretini kullanırlar ( Korkmaz, 1994a: VIII,

k>ġ, ķ>ġ ve g>ġ değişimleri ile karşımıza çıkar. Bu ünsüz, çalışma sahamızın karakteristik seslerinden birisidir.

ġarnıñ “karnın” M001/13, oraġ “orak” M006/41, ġardaşlarım “kardeşlerim” M010/110, ġonyaya “Konya’ya” M020/36, ġaldım “kaldım” M026/28, ġaldırır “kaldırır” M031/25, ġundē “günde” M032/18, ġaramandalar “Karaman’dalar” M035/8, ġırġ “kırk” M043/2, ġaÇ “kaç” M052/38, hududġārıdıķ “hudutkārdık” M065/7, ġullandım “kullandım” M086/2, ġırma “kırma” M107/6, ġaleye “kaleye” M114/3, ġumaşlara “kumaşlara” M121/21, ġan “kan” M123/38, ġorķardı “korkardı” M127/89, ġızını “kızını” M131/1

Bu ses, aynı zamanda, Arapçadan dilimize giren ve ön seste gayın (غ) sesini bulunduran sözcüklerde de karşımıza çıkmaktadır.

ġayrı “gayrı<Ar.ğayr” M006/53, ġurbete “gurbete<Ar.gurbet+T.e” M047/68, ġaybolur “kaybolur <Ar.ğayb+T.olur” M092/54

ĥ ünsüzü:

Ağızda oluşan, sürekli, hırıltılı, art damak ünsüzüdür.1 Genellikle “ķ>ĥ”, bazen de “h>ĥ” veya “k>ĥ” değişimi parelelinde görülen bir sestir. Kalın ünlüler ile kullanılan bu sesin geçtiği örnekler şunlardır:

doĥuzda “dokuzda” M001/46, bıraĥdılar “bıraktılar” M005/25, baĥalım “bakalım” M020/4, sulardıĥ “sulardık” M027/17, bulamadıĥ “bulamadık” M046/2, tabaĥ “tabak” M067/67, doĥanma “dokunma” M070/41, toĥuz “dokuz” M073/21, ĥap “kap” M77/10, yasaĥ “yasak” M083/7, yatacaĥ “yatacak” M083/13, baĥ “bak” M092/41, ķırĥı “kırkı” M099/11, ġaldıĥ “kaldık” M104/28, yaptıĥ “yaptık” M109/6, odunluĥdā “odunlukta” M123/16

Bu ünsüz, aşağıdaki sözcüklerde “h>ĥ” değişimi ile ortaya çıkmıştır. baĥarın “baharın” M053/2, allaĥım “Allah’ım” M082/21

“baĥça” sözcüğünde ise Standart Türkiye Türkçesindeki kullanıma göre “h>ĥ” değişiminden bahsetmek mümkündür.

baĥça “bahçe<bāğçe”M068/28, baĥçalı “bahçeli” M082/54

1 Bu ünsüz, A.B. Ercilasun ve T. Gülensoy tarafından ĥ işareti ile gösterilir (Ercilasun, 2002: 100,

Gülensoy, 1988: 48). E. Gemalmaz ve Z. Korkmaz ise bu ünsüzü ḫ işareti ile gösterirler (Gemalmaz, 1995a: 157, Korkmaz, 1994a: VIII).

Aşağıdaki sözcüklerde ise sözcüklerin Standart Türkiye Türkçesindeki kullanımlarına göre “k>ĥ” değişiminin olduğu görülmektedir.

askerlıĥ “askerlik” M029/1, faĥırıs “fakiriz” M082/4

“dahi” bağlacı Eski Türkçede “takı” şeklindedir (Gabain, 1995: 170). Ön seste “t>d”, iç seste ise “k>ĥ>h” değişmeleriyle bugün kullanılan şeklini almıştır. Bölge ağızlarında karşılaştığımız örnekler, bu değişiklikleri göstermektedir.

daĥı “daha” M044/10-M044/11

Bu ses, yabancı dilden giren birkaç sözcükte daha görülmektedir. Bunlar, aslında orijinal şekillerin devamından ibarettir.

mutfaĥ “mutfak <Ar. matbaĥ” M001/51, ĥızmet “hizmet<Ar. ĥidmet” M057/11, ĥarman “harman<Far.ĥirmen” M090/1, muĥtarıyım “muhtarıyım<Ar.muĥtār+T.ıyımM097/1, ĥalķ “halk<Ar. ĥalk” M097/8

J ünsüzü:

Ağızda oluşan, titreşimli, yarı sürekli yarı süreksiz, diş ünsüzüdür.1 Yöreye özgü bir ses olup “ş-j” arası bir merhalede ortaya çıkar. Birkaç örnekte tespit edilmiştir.

piJman oldum “pişman oldum” M028/19-M028/22 ķ ünsüzü:

Ağızda oluşan, titreşimsiz, süreksiz, art damak ünsüzüdür.2 Kalın ünlüler ile hece oluşturur. Bölge ağızlarında çok kullanılan ünsüzlerden biridir.

aķar “akar” M006/30, tuluķtan “tuluktan” M009/173, olduķ “olduk” M018/11, yalaķlāyoñ “yalaklıyorsun” M023/4, sulardıķ “sulardık” M027/16, yıķardıķ “yıkardık” M043/55, günaçıķ “günaçık” M044/7, ķoparır “koparır” M050/92, buçuķ “buçuk” M068/10, baķma “bakma” M071/30, ķatķıda “katkıda” M088/5, ķaya “kaya” M099/4, doķuz “dokuz” M108/3, fapliķadān “fabrikadan” M115/4, ķırķ “kırk” M121/11, yoķ “yok” M128/11

Bu ünsüzün, yöremizde bazı sözcüklerde ince veya yarı ince ünlülerle birlikte kullanıldığı tespit edilmiştir.

1 Bu ünsüz için N. Demir Ş işaretini (Demir, 2001: 17), T. Tok ise J işaretini (Tok, 2002: 63) kullanırlar. 2 Bu ünsüz için A.B. Ercilasun, Z. Korkmaz, E. Gemalmaz, G. Gülsevin ķ işaretini kullanırlar. (Ercilasun,

memleķát “memleketi” M005/21, ķóye “köye” M036/12, memláķatımız “memleketimiz” M037/56, bereķatı “bereketi” M071/33, ķópekler “köpekler” M100/7 ñ ünsüzü:

Damakta oluşan, titreşimli, sürekli art damak ünsüzüdür.1 İlgi hâli ekinde, fiillerin teklik I., II. ve çokluk II. şahıs çekimlerinde, “ben” ve “sen” kişi zamirlerinin yönelme eki almış yapılarında, iyelik teklik ve çokluk II. şahıs eklerinde ve kimi sözcüklerin aslî şekillerinde görülür. Bölge ağızlarında çok kullanılan bir ses olup Karaman ili ağızlarının karakteristik özelliklerinden birisini teşkil eder.

devreniñ “devrenin” M001/56, soñra “sonra” M005/19, seniñ “senin” M008/17, everecēñ “evereceğim” M018/7, eñ “en” M026/1, geldiñiz “geldiniz” M035/1, toplamañ “toplamayın” M036/22, göñlü “gönlü” M047/80, davarıñ “davarın” M054/6, dinlįceksiñiz “dinleyeceksiniz” M060/85, baña “bana” M067/70, alırsañ “alırsan” M070/71, gösterdiñiz “gösterdiniz” M075/100, nassıñīz “nasılsınız” M085/10, sañā “sana” M087/4, ismiñiz “isminiz” M104/64, añladırdı “anlatırdı” M105/57, öñ “ön” M107/9, dẹyeyiñ “diyeyim” M108/10, yalıñız “yalnız” M111/38, vẹriyoruñ “veriyorum” M115/4, nābacāñ “ne yapacaksın” M118/25, gidiñ “gidin” M119/19, olaydıñ “olaydın” M123/34, bunuñ “bunun” M126/26, eviñizi “evinizi” M130/22 ÿ ünsüzü:

Bu ses, tonunu kaybederek düşme durumuna gelmiş gevşek boğumlanmalı bir ünsüzdür.2 Ünsüz düşmesinden bir önceki aşamayı gösteren zayıf telaffuzlu bu sesin bölgedeki örnekleri azdır:

1

Bu ünsüz için ağız çalışmalarında ñ işareti kullanılmıştır. Bu ünsüz, bugün Batı Anadolu ağızlarında korunurken Doğu ve Kuzeydoğu grubu ağızlarında değişerek veya düşerek kaybolmuştur. Bu durum, Batı Anadolu ağızlarını Doğu ve Kuzeydoğu Grubu ağızlarından ayıran temel özelliklerin başında gelmektedir (Karahan, 1996: 19). E. Gemalmaz, bu ünsüzün Erzurum’un kuzey-kuzeydoğusunda seyrek olarak bulunduğunu, Eski Türkçeye bakarak Erzurum ağızlarında (n-g/ġ/g) olarak bölünüp ünsüzlerinden birini düşürdüğünü veya ikili ünsüz durumuna geçtiğini söyler (Gemalmaz, 1995a: 151). A.B. Ercilasun bu ünsüzün birçok kuzey-doğu Anadolu ağızlarında olduğu gibi Kars ve Ardahan-Pasof yerli ağzında kendisini muhafaza edemeyip n’ye, Hanak Türkmenleri ağzında kendisini muhafaza edemeyip ğ’ye dönüştüğünü, Kars Azerileri ve Terekemeleri ağzında ise muhafaza edildiğini dile getirir (Ercilasun, 2002: 99). T. Günay, bu ünsüzün Rize ili ağızlarında “añla-, diñle-” gibi birkaç sözcükte seyrek olarak görüldüğünü söyler (Günay, 2003: 77). N. Demir ise “ng” sesinin bölünüp başka seslere değişmesinden dolayı bu ünsüzün Trabzon ve yöresinde birkaç örnekte duyulduğunu belirtir (Demir, 2006b: 221). A. Buran da bu ünsüzün Elazığ yöresinde birkaç örnek (göñlü, deñizli, ķarañluġ) dışında kaybolduğunu ve “n”ye dönüştüğünü ifade eder (Buran ve Oğraş, 2003: 76).

2 Z. Korkmaz ve A.B. Ercilasun bu sesi

soÿ M016/4, geliÿce M050/8, onuÿ M050/89, soÿra M072/50 P ünsüzü:

“b-p” arası, ağızda oluşan, yarı titreşimli yarı titreşimsiz, süreksiz, çift dudak ünsüzüdür.1 “b>p”, “p>b” ünsüz değişiminin ara merhalesi olduğunu düşündüğümüz bir sestir.

hatıP “Hatip” M008/29, yapıP oturu “yapıp oturur” M019/9, ġıPleye “kıbleye” M027/68, orasPı “orospu” M033/5, ġıPrıs “Kıbrıs” M069/10, toPcu “topçu” M085/21, Püreler “pireler” M106/73, duluP “dulup” M120/44

» ünsüzü:

Tonunu kaybetmiş ve düşme durumuna yaklaşmış olan gevşek boğumlanmalı bir ünsüzdür. Bölge ağızlarında karşılaşılan örnekleri şunlardır. 2

bēni»señ “beğenirsen” M003/43, geli» “gelir” M008/35, çamı» “çamur” M008/37, a»ķadaş “arkadaş” M029/12, alı» “alır” M076/6, ulu»sa “olursa” M076/7, göndürü»dük “gönderirdik” M076/13, di»ler “derler” M093/3, he» “her” M100/36 r ünsüzü:

Bölge ağızlarında birkaç yerde örneğini tespit ettiğimiz bu ses için Ahmet Bican Ercilasun “titrekliği uzatılan r ünsüzü” açıklamasını yapar (Ercilasun, 2002: 102). Ahmet Buran ise bu ünsüzü “boğumlandığı sırada titrekliği biraz daha uzatılan ve üzerine basılarak söylenen r sesi” şeklinde tanımlar (Buran, 1997: 48).

Bölge ağızlarında yansıma sözcükler ile belgisiz sıfat olarak kulanılan bir sözcükte görülür. Örnekler şunlardır:

hēr gün “her gün” M089/21, ġırt “gırt” M096/42, ġır “gır” M096/43

1 Bu ünsüz için T. Gülensoy, Z. Korkmaz, G. Gülsevin ve A. Günşen P işaretini kullanırlar (Gülensoy,

1988: XIX, Korkmaz, 1994a: VIII, Günşen, 2000: XVI, Gülsevin, 2002: 19).

2 Bu ünsüz için S. Olcay r işaretini (Olcay, 1995a: 21), M. Sağır ṙ işaretini (Sağır, 1995a: 79), T.

Gülensoy ve E. Boz ŗ işaretini (Gülensoy, 1988: 49, Boz, 2002: 38) kullanırlar. Z. Korkmaz ise bu ünsüz için tonsuz r terimini kullanır ve bu sesi » işareti ile gösterir (Korkmaz, 1994a: IX). A.B. Ercilasun da Z. Korkmaz ile aynı işareti kullanır (Ercilasun, 2002: 101).

S ünsüzü:

“s-z” arası, ağızda oluşan, yarı titreşimli yarı titreşimsiz, sürekli dişeti ünsüzüdür.1 “z>s” ya da “s>z” değişimlerinin bir sonucu olan bu ünsüz ile ilgili olarak bölge ağızlarında tespit ettiğimiz örnekler şunlardır:

'otuS “otuz” M007/3, alıyoruS “alıyoruz” M022/14, boS “boz” M026/11, Sōrā “sonra” M028/39, aS “az” M050/37, çıķarıS “çıkarız” M097/5, kiraS “kiraz” M125/3, neySe “neyse” M129/13, ġīS “kız” M130/24

T ünsüzü:

“t-d” arası, ağızda oluşan, yarı titreşimli yarı titreşimsiz, süreksiz bir ünsüzdür. Ağız araştırmalarında genellikle büyük T harfi ile gösterilen bu ses, “t>d”, “d>t” ünsüz değişmelerinin ara merhalesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Mukim Sağır, “Anadolu Ağızlarında Ünsüzler” başlıklı makalesinde bu ünsüzün benzeşme nitelikli bir ses olarak “t” ünsüzünün patlamasını kaybedip tonsuzlaşmaya yönelmesiyle oluştuğunu belirtir (Sağır, 1995b: 406).

TaTlı “tatlı” M003/59, yaTTıķ “yattık” M010/12, işāreTTir “işarettir” M011/73, duT “dut” M030/22, duTTu “tuttu” M047/130, muTTan “Mut’tan” M062/3, duTTular “tuttular” M075/23, aT “at” M086/2, duTTurmaķ “tutturmak” M091/8, oķuTTurduķ “okutturduk” M104/18, yuTTum “yuttum” M106/104, eTremitte “Edremit’te” M117/2, zirāT “ziraat” M119/52

’ ünsüzü:

Metinlerimizde (’) işareti ile gösterilen bu ses, dilimizde olmayan fakat çeşitli ses değişiklikleri sonucunda ortaya çıkan bir ünsüzdür. Bu ünsüz, bölge ağızlarında -k- >-’-, -k>-’, -ķ->-’-, -ķ>-’ değişiklikleri ile görülmektedir.

e’me’ “ekmek” M001/9, be’ledim “bekledim” M001/19, ķope’ “kopek” M001/29, ba’ “bak” M005/7, pe’ “pek” M007/14, yō’ “yok” M010/85, yō’ “yok” M017/11, yẹme’ “yemek” M021/5, yoķlu’ “yokluk” M021/6, çoaldı’çā “çoğaldıkça” M023/11, yo’ “yok” M067/63, yọ’ “yok” M070/32, e’me’ “ekmek” M098/21, e’me’den “ekmekten” M098/21