• Sonuç bulunamadı

İKİNCİ BÖLÜM DİL BİLGİSİ İNCELEMESİ

21) Z Korkmaz o (kalın puntolu) işaretini (Korkmaz, 1994b: 33) kullanırlar.

2.1.2.9 Ünsüz türemes

2.1.2.9.2 İç seste ünsüz türemes

Karaman ili ağızlarında iç seste görülen ünsüz türemeleri, ön seste görülen ünsüz türemelerine göre daha zengin bir çeşitlilik gösterir. Bölge ağızlarında iç seste türeyen ünsüzler şunlardır: b, h, l, n, r, t, v, y.

Ø>-b-

cebboy “depo” M085/16, pambıġ2 “pamuk” M107/40

1 Bu örnek, metinlerimizde “ġıvır zıvır” biçiminde ikileme oluşturmaktadır. Bu sözcük grubu, Erzurum ve

Elazığ yörelerinde de aynı şekilde kullanılmaktadır. Bugün Türkçe Sözlük’te “ıvır zıvır” şeklinde yer alan bu ikileme, Türkçe İkilemeler Sözlüğünde “çok fazla önemi ve değeri olmayan şeyler” anlamında karşılık bulmaktadır (Akyalçın, 2007: 297). Sözcüğün Standart Türkiye Türkçesindeki yapısına göre ön seste ġ- türemesinden söz etmek mümkündür.

2 Bu sözcükte yazı dilindeki kullanıma göre “-b-” türemesinden bahsedilebilir. Ancak sözcüğün aslî

Ø>-h-

Bu ses olayı, bize, -ع->-h- değişmesini düşündürmektedir. Sözcüklerin aslî şekillerindeki ع sesinin, telaffuz zorluğundan dolayı “h”ye dönüştürüldüğünü söylemek mümkündür.

muhammer “Muammer<Ar.mu‘ammer” M024/3, ihtirazını “itirazını<Ar.i‘tirāz + T.ını” M081/20

Ø>-l-

çille “çile” M055/8, çilleli “çileli” M055/26, çilleler “çileler” M075/20 Ø>-n-1

caminiylen “cami ile” M047/48 Ø>-r-

arşısı “aşısı” M037/43, arşılamış “aşılamış” M037/46 Ø>-t-

ıstırır “ısırır” M017/28, ıstırġan “ısırgan” M029/19 Ø>-v-

Bu türeme olayı, dua (<Ar. du‘ā) sözcüklerinde görülmüştür. Örnekler bize, -ع- >-h- değişmesini düşündürmektedir. Sözcüklerin aslî şekillerindeki ع sesinin, telaffuz zorluğundan dolayı “v”ye dönüştürüldüğü kanaatindeyiz.

dovamız “duamız” M021/56, duvası “duası” M072/12, dovası “duası” M125/19 Ø>-y-

tayne “tane” M032/4, layn “lan” M125/39

Aşağıdaki örneklerde -ع->-y- değişmesini de düşünüyoruz. Sözcüklerin aslî şekillerindeki ع sesinin, telaffuz zorluğu nedeniyle “y”ye dönüştürüldüğü kanaatindeyiz.

cumaysınī “cumasını<Ar.cum‘a+T.sını” M013/39, ırābiyē “Rabia<Ar.Rābi‘a” M024/1, ısmayil “İsmail<Ar.İsmā‘įl” M040/3, cumaya “cuma<Ar.cum‘a” M047/196, musayit “müsait<Ar.müsā‘id” M048/32, cumayalıġ “cumalık<Ar.cum‘a+T.lık” M076/9, ayileniñ “ailenin<Ar.ā‘ile+T.nin” M102/13

1 Metin dışı derlediğimiz “fursant<fırsat” ve “mencilis<meclis”sözcükleri, bölge ağızlarında iç seste

Aşağıdaki örneklerde ise sözcüklerin aslî şekillerindeki (≠) sesinin, telaffuz zorluğu nedeniyle “y”ye dönüştürüldüğü kanaatindeyiz.

fiyat “fiat<Ar. f’āt” M027/47, vesāyitler “vesaitler<Ar. vesā’it+T.ler” M069/11, 2.1.2.9.3 Son seste ünsüz türemesi

Bölge ağızlarında son seste türeyen ünsüzler ise şunlardır: “h, k, m, n, t.” Ø>-h

nizāh “niza<Ar.Nizâ‘’” M104/140

Standart Türkiye Türkçesindeki kullanımına göre ünsüz türemesi olarak verebileceğimiz bu sözcükte aslında ع sesinin “h” sesine dönüştüğünü görmekteyiz. Ø>-k

Zaman zarfı olarak kullanılan bir sözcükte geçmektedir. Bu türemenin Eski Türkçede kuvvetlendirme edatı olarak gördüğümüz “oķ/ök” edatının bir kalıntısı olduğunu düşünmekteyiz.

şimdik “şimdi” M131/17 Ø>-m

oynarķanam “oynarken” M002/46, ondan kelim “ondan geri” M048/5, eñ iyisimi “en iyisi” M048/44, şimdikim “şimdiki” M057/7, ondan girim “ondan geri” M082/5, hindim “şimdi” M105/18, oysam “oysa” M123/18, ondan gērim “ondan geri” M127/1

Zarf ya da edat olarak kullanılan ve özellikle zaman anlamı taşıyan sözcüklerde görülen bu türeme, bize bunun teklik birinci iyelik eki “+m” olabileceğini düşündürmektedir. Çünkü iyelik ekindeki anlam, bu yapılarda da yer almaktadır. Bir bakıma yaşanılan zamanı, yapılan işi ya da durumu sahiplenme düşüncesi yatmaktadır.1 Ø>-n

köfün “küfe” M043/56, bāzın “bazı” M095/65

1 E. Gemalmaz, özellikle edat ve zarf olarak kullanılan isim cinsinden kelimelerin sonlarında görülen bu -

m türemesini iyelik eki teklik 1. şahıs ile ilişkilendirir (Gemalmaz, 1995a: 204). Ancak bir başka örnekte (megem<meger yme) ise bu türemenin Eski Türkçedeki yime/ime kuvvetlendirme edatının bir kalıntısı olabileceği ihtimalini dile getirir. (Gemalmaz, 1995c: 220). T. Günay da son seste meydana gelen -m türemesini Eski Türkçedeki yime/ime, Karahanlı Türkçesindeki -ma/me kuvvetlendirme edatı ile izah eder (Günay, 2003: 96).

Ø>-t

biskevit “bisküvi” M057/27 2.1.2.10 Ünsüz İkizleşmesi

Ünsüz ikizleşmesi, kısaca sözcük içinde iki ünsüzün tekrar edilmesi olayıdır. Eski Türkçe döneminden itibaren örneklerini gördüğümüz bu ses olayı, ilk hecesi ünlü ile biten iki veya üç heceli sözcüklerde ikinci hece başında bulunan ünsüzün, birinci hecenin sonunda da türeyerek ikizleşmesi ile oluşur. Bölge ağızlarında karşılaşılan ikizleşmelerin çoğu, vurgu sebebiyledir. Bazı örneklerde ise ses düşmesi, ses değişmesi, benzeşme gibi ses olayları sonucunda ünsüz ikizleşmelerinin oluştuğu görülmektedir.

Ünsüz ikizleşmeleri, bölge ağızlarında karşılaştığımız örneklerde hem Türkçe hem de yabancı kökenli sözcüklerde görülebilmektedir. İkizleşmelerin bir kısmı sözcük köklerinde bir kısmı da “kök+ek” birleşmesinde görülmektedir. Tespit ettiğimiz örneklerden bir kısmı şunlardır:

-bb- ikizleşmesi:

cebboyuñuz “deponuz” M085/15, cebboy “depo” M085/16(3) -cc- ikizleşmesi:

hacca “Hatice” M007/60, baccalardan “bahçelerden” M021/7, otobicci “otobüsçü” M02/25, güccükler “küçükler” M022/19, güccüklüğündē “küçüklüğünde” M037/33, ıccıġ “azıcık” M047/15, haccalı “Hatice Ali” M082/24, meccit “mescit” M106/56 -çç- ikizleşmesi: güççüglere “küçüklere” M094/33 -dd- ikizleşmesi: yẹdde “yedide” M005/13 -gg- ikizleşmesi: çöggeleg “çökelek” M101/43 -ll- ikizleşmesi:

-nn- ikizleşmesi:

yanna “yanına” M017/22, yannı “yanı” M047/173 -rr- ikizleşmesi:

bükerriz “bükeriz” M006/52, suloyorruz “sulayoruz” M100/39 -ss- ikizleşmesi:

os¶saat “o saat” M008/15, kessilirdi “kesilirdi” M019/30, assiya “Asiye” M047/70, nassıñız “nasılsınız” M089/1, issiden “ısıdan” M123/531

-şş- ikizleşmesi:

beşşig “beşik” M006/38, eşşē “eşeğe” M008/17, hoceşşe “Hoca Eşe” M060/37, ġuşşaġ “kuşak” M074/62, ġuşşanıñ “kuşanın” M074/62, aşşa “aşağı” M084/4, ġaşşıġ “kaşık” M091/1, aşşālara “aşağılara” M095/43, aşşā “aşağı” M120/71, aşşıķ “aşık” M130/3

-yy- ikizleşmesi:

b–yyerek “büyüyerek” M037/25, ġoyyum “koyayım” M047/30, sayyım “sayayım” M085/5

-zz- ikizleşmesi:

azzīnı “azığını” M001/8, yüzzük “yüzük” M47/102, āzzīmız “azığımız” M100/17 2.1.2.11 İkiz ünsüzlerin tekleşmesi

Türkçe sözcüklerde kökte aynı cinsten iki ünsüz yan yana bulunmaz. Ancak dilimize yabancı dillerden giren sözcüklerde sözcük köklerinde aynı cinsten iki ünsüzün yer aldığını görmekteyiz.

Bölge ağızlarında, kökünde aynı cinsten iki ünsüz bulunduran sözcüklerin söylenişinde ünsüzlerden birinin telaffuz edilmemesi ile oluşan ünsüz tekleşmesi örneklerine rastlamaktayız. Karşılaştığımız birkaç sözcükte “kök+ek” birleşmesinden

1 Eski Türkçede ısıġ~isig biçiminde gördüğümüz bu sözcük, bugün Türkiye Türkçesinde ısı şekliyle

kullanılmaktadır. Sözcük sonunda yer alan -g sesinin düşmesini telafi etme düşüncesiyle ağızlarda bu sözcükte ünsüz ikizleşmesi oluşmaktadır (Uygur, 2007b: 337). M. Mansuroğlu “Eski Osmanlıca” başlıklı yazısında Eski Anadolu Türkçesinde karşılaşılan ünsüz ikizleşmelerine örnekler verirken bu sözcüğü de söyler ve ikizleşmenin, assı “fayda”, ıssı “sıcak” gibi sözcüklerde istisnasız görüldüğünü kaydeder (Mansuroğlu, 1988: 254).

sonra, birkaç örnekte ise iki sözcüğün birbiriyle bağlanması durumunda aynı cins ünsüzlerden birinin düştüğünü gömekteyiz. Tespit ettiğimiz örnekler şunlardır:

-ff->-f- :

küfar “küffār” M066/10 -hh->-h- :

nuh¶üseyingil “Nuh Hüseyingil” M007/22, sıhıye “sıhhıye” M117/4, sıhıyeden “sıhhıyeden” M130/34

-ll->-l- :

eli “elli” M003/122, çili “çilli” M047/201, ķulanmayı “kullanmayı” M050/61, teveli “tevellüt” M058/1, tevelit “tevellüt” M068/3

-mm->-m- :

temusuñ “temmuzun” M097/25, temustā “temmuzda” M104/149, gẹdeyi mi “gideyim mi” M123/39

-rr->-r- :

kere “kerre” M041/18-M067/75, ġırat “kerrat” M043/37, abdıraman “Abdurrahman” M003/10-M114/2, getir¶eçel “getir reçel” M129/15

-tt->-t- :

çiftabak “çifttabak” M039/6 -vv->-v- :

evelki “evvelki” M001/56, evelcesi “evvelcesi” M041/11, evel “evvel” M051/5, evela “evvela” M104/87, ġuvetleştį “kuvvetleşti” M107/5, ġuvetli “kuvvetli” M125/8, ġuvesi “kuvveti” M130/10