• Sonuç bulunamadı

Yapısı ve Bölümleri

4. GARÎBÜ’L-HADİS İLMİNİN ÖNEMİ

1.2. HATTÂBÎ’NİN HAYATI VE İLMÎ KİŞİLİĞİ

2.1.2. Yapısı ve Bölümleri

Garîbü’l-Hadis’te izah edilen her bir rivayet, kitabı istinsah eden raviler

tarafından eklenen “

نﻼﻓ ﺚﻳﺪﺣ ﻲﻓ نﺎﻤﻴﻠﺳ ﻮﺑأ لﺎﻗو

” cümlesi ile başlamakta ve müstakil

olarak ele alınmaktadır. Bu cümleden sonra, Hattâbî’nin rivayetle ilgili açıklamalarına yer verilmektedir. Garîbü’l-Hadis’teki konu işleyişi genel olarak; metin, senet,

açıklama ve hükümler sıralamasını takip etmiştir. Ancak hemen ifade edelim ki, eser

içinde hacim olarak en fazla ‘açıklamalar’ kısmı yer tutmaktadır.

Garîbü’l-Hadis’te yer alan rivayetler müsned metoduyla, yani ravi isimlerine

göre sıralanmıştır. Herhangi bir raviden gelen rivayetler, “

نﻼﻓ ﺚﻳﺪﺣ

” denilerek tek

başlık altında toplanmıştır. Ancak aynı ravi ismi altında yer alan rivayetlerin birbiri arasındaki sıralanmasında, herhangi bir sıralama kriteri tespit edilememiştir. Dolayısıyla eser içinde, konu olarak farklılık arz eden hadislerin art arda geldiği görülmektedir.

Hattâbî Garîbü’l-Hadis’e, içerisinde önemli bilgiler kaydettiği bir önsöz ve giriş yazmıştır. Önsöz kısmında; garîb lafızların ortaya çıkışı ve Garîbü’l-Hadis ilminin doğuşuna zemin hazırlayan sebepler, bu sahadaki müellifler ve kitabın telifi hakkında doyurucu bilgiler vermektedir.

Giriş bölümünde ilk olarak, Hadis sahasında gayret gösteren bir kimsenin

Arapça’yı bilmesinin lüzûmuna dikkat çeker. Rivayetlerde karşılaşılan tahrîf, tashîf ve hadisi yanlış algılama problemlerine çarpıcı örneklerle dikkat çeker. Bununla da yetinmeyen Hattâbî, ilk devirlerde yapılan lahn hataları, bu hatalara karşı verilen

112 Eserin yazma nüshaları hakkında geniş bilgi için bkz. Hattâbî, Garîbü’l-Hadis (Muhakkik Takdîmi), I,

tepkiler ve dilin doğru şekilde kullanımıyla ilgili faydalı bilgiler sunar. Bu genel bilgilerden sonra, Rasûl-i Ekrem (s.a)’in sahip olduğu fesâhati, garîb kelimelerin hadislerde bulunma sebeplerini maddeler halinde belirtmeye çalışır. Son olarak da, ‘garîb’ kelimesinin kökü ve ‘garîbü’l-hadis’ ıstılahının tarifi ile önsözü tamamlar. Hattâbî’nin önsöz ve giriş kısmında verdiği bu malumât, Garîbü’l-Hadis İlminin tarihî gelişimi ve edebî içeriğine ilişkin çok önemli bir ilk dönem kaynağı niteliğindedir.

Şimdi de, Hattâbî’nin önsözde belirttiği sıralamayı113 esas alarak, Garîbü’l-

Hadis’in bölümlerini tanıtmaya çalışalım:

Birinci bölüm: Garîbü’l-Hadis’in yarısına yakınını teşkil eden bu bölüm, Hz.

Muhammed (s.a)’den gelen rivayetlerden oluşmaktadır. Hattâbî bu bölümün sonunda sırasıyla, isnadını bulamadığı 22 ve esere sonradan ilave ettiği senetli 12 hadis daha kaydeder.

İkinci bölüm: Bu bölümde, sahabe tabakasından toplam 67 ravinin sözlerinde

geçen garîb ifadeler açıklanmaktadır. İlk önce aşere-i mübeşşere ve diğer sahabîlerin, son olarak da 4 hanım sahabenin rivayetlerine yer verilmektedir. Özellikle dört halifeden gelen rivayetlerin ve bunlarla ilgili açıklamaların geniş yer tuttuğu görülmektedir.

Üçüncü bölüm: Bu bölüm ise, tâbiûn neslinden toplam 55 raviye ait haberleri

içermektedir. İlk üç bölümdeki rivayetlerin büyük çoğunluğu isnadlıdır.

Dördüncü bölüm: Hattâbî bu bölümde; görüşleri huccet kabul edilen, adalet

sahibi dil ve hadis âlimlerinden aldığını ifade ettiği senetsiz 69 rivayet zikretmiştir. Bu bölümdeki hadisler için ‘mukatta'’ ıstılahını kullanmıştır.

Beşinci bölüm: Hattâbî’nin bu bölümü yazmaktaki gayesi; rivayet esnasında

yapılan hataları göstermek ve birçok aslî kaynakta geçen hadislerdeki kelime yanlışlıklarını düzeltmektir. Böylelikle muhaddis ve râvilerin dikkati, bu rivayetlere çekilmiş olacaktır. Bu nedenle Hattâbî, beşinci bölümde senetleri zikretmeyip sadece hadislerin doğru ve yanlış şeklini tespite çalışmıştır. Ayrıca, yapılan hataların

sebeplerini maddeler halinde örneklendirmiş ve kelimenin birden fazla doğru okunuş şekli varsa, bunları ayrıca belirtmiştir.

Bazı kaynaklarda Islâhu Galati’l-Muhaddisîn adıyla Hattâbî’ye nispet edilen eser114, esâsen Garîbü’l-Hadis’in beşinci bölümünden ibarettir. Hattâbî bu bölüm için önsözde şu ifadeyi kullanmıştır: “… ve çoğu ravinin, sözün söyleniş gayesi açısından muharref ve melhûn olarak naklettikleri, çokça bilinen (meşhûr) hadislerin lafızlarını düzeltmek suretiyle kitaba son verdim”. Yine Hattâbî, ilgili rivayet hatalarını tespit ederek düzeltmekte büyük bir fayda ve gereklilik olduğu düşüncesindedir.115

Beşinci bölümdeki bazı ifadelere bakarak da, Islâhu Galati’l-Muhaddisîn adlı müstakil bir eserin var olmadığı sonucuna varabiliriz. Mesela Hattâbî, bir rivayette geçen “

ز زﺄﺑ ﻮه اذﺈﻓ ﺪﺠﺴﻤﻟا ﻰﻟإ ﺎﻨ ﻌ ﻓ ﺪﻓ

” cümlesiyle116 ilgili açıklamalardan sonra; “(Zikredilen) bu durumu, kitabın (ilgili) yerinde açıklamıştım” cümlesine yer vermiştir.117 Aynı şekilde, “

نﺎﺘﺠ ﻠ ﻤﻟاو ﺔﺠ ﻠ ﻤﻟا م ﺮﺤ ﺗ ﻻ

” hadisindeki118 altı çizili kelimelerin cîm yerine ha harfiyle de rivayet edildiğini belirttikten sonra; “(İlgili) kelimeyi, bu kitabımızda açıkladık” kaydını düşer.119 Hâlbuki bu rivayetlerin, ilk kez

Islâhu Galati’l-Muhaddisîn diye bilinen beşinci bölümde değil; bilakis, Garîbü’l- Hadis’in birinci bölümünde yer aldığı görülür.120 Dolayısıyla el-Islâh, müstakil bir eser olmayıp Garîbü’l-Hadis’in beşinci bölümünden ibarettir. Bütün bu söylenenlerle birlikte; el-Islâh’ın değişik isimlerle yapılan baskıları mevcuttur.

Garîbü’l-Hadis’in ilk dört bölümünde, rivayetin lafzen tespitinin yanı sıra,

mana tespiti ön plandadır. Yani bu bölümler, rivayetteki anlamı merkeze alan bir şerh

114 Yâkut er-Rûmî, Mu'cemü’l-Üdebâ, IV, 142; İbn Hallikân, Vefayâtü’l-A'yân, II, 214; İbnü’l-İmâd,

Şezerâtü’z-Zeheb, IV, 472.

115 Hattâbî, Garîbü’l-Hadis, I, 49.

116 Elimizdeki kaynaklarda, bu rivayete “ ز زﺄﺑ” lafzı ile ulaşamadık. Rivayetin, “ ز رﺎﺑ” lafzı ile geçtiği

kaynaklar için bkz. Ebû Davûd, “Salât”, 262; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 16; İbn Huzeyme, Sahîh, II, 325; İbn Ebî Şeybe, Musannef, II, 218.

117 Hattâbî, Garîbü’l-Hadis, III, 227. Ayrıca krş. Islâhu Ahtâi’l-Hadîsiyye, s. 27-28.

118 Abdürrezzâk, Musannef, VII, 469. “Ne bir, ne de iki kere emmek, haramlık (hürmet-i musâhere)

oluşturmaz”.

119 Hattâbî, Garîbü’l-Hadis, III, 257. Ayrıca krş. Islâhu Ahtâi’l-Hadîsiyye, s. 93.

120 Söz konusu rivayetler, yukarıda verilen sırayla ilk kez Garîbü’l-Hadis’in I. cilt 171-172 ve aynı cildin

muhtevasındadır. Ancak son bölümün telif gayesi ise, lafzın doğru şekilde tespitidir. Lafzın tespiti aşamasından sonra, mana açısından tespite nadiren yer verilir. Dolayısıyla

el-Islâh’ı, çokça hata yapılan kelimeler için yazılmış bir doğru-yanlış cetveli olarak

kabul edebiliriz. Yani hadisteki yazım, noktalama ve gramer hatalarına dikkat çekilmesi, anlama ara sıra değinilerek rivayetlerin senetsiz verilmesi gibi hususlar, belirttiğimiz durumu açıkça göstermektedir. İşte bu yapısal farklılıktan olsa gerek; beşinci bölüm, Islâhu Galati’l-Muhaddisîn ismiyle Hattâbî’nin müstakil bir eseri olarak algılanmıştır.

Sonuç olarak Hattâbî; girişte işlediği tahrîf, tashîf ve lahn konularını son bölümde detaylı bir şekilde örneklendirmiştir. Bunlara dair örnekler, tezimizin üçüncü bölümünde yer alacaktır.