• Sonuç bulunamadı

EBU’L-FEREC İBNÜ'L-CEVZÎ

4. GARÎBÜ’L-HADİS İLMİNİN ÖNEMİ

4.3. EBU’L-FEREC İBNÜ'L-CEVZÎ

İbnü’l-Cevzî, h. 510 yılında Bağdat’ta dünyaya gelmiştir. Küçük yaşta başladığı ilim hayatında, iyi bir ilmî çevrede yetişmiş ve devrinin ünlü hocalarından istifade etme imkânı bulmuştur. Tefsir, Hadis, Fıkıh, Tarih ve Vaaz gibi sahalarda önde gelen âlimlerden biri olarak kabul edilen İbnü’l-Cevzî, aynı zamanda çok sayıda eser kaleme almıştır.582 H. 597 yılında, yine Bağdat’ta vefat etmiştir.

580 Bkz. s. 124-125.

581 Açıklamalar için, sırasıyla Zemahşerî’nin en-Fâik’i ve Hattâbî'nin Garîbü’l-Hadis’i gelecek şekilde

krş: III, 414 ve I, 274, 719. Sözü edilen tespitler için başka rivayetler de örnek verilebilir. Aynı şekilde karşılaştırarak bkz:

I, 56 ve I, 122. I, 314 ve II, 453. I, 341 ve I, 161-162. II, 298 ve I, 723. II, 368 ve I, 631.

III, 5 ve I, 245-246. III, 30 ve I, 203-204. III, 244 ve I, 237-238. III, 335 ve I, 716-717. III, 365 ve III, 123. III, 398 ve III, 126-127.

IV, 23 ve I,139-140. IV, 103 ve I, 210-211.

582 İbnü’l-İmâd, bu sayının 340’tan fazla olduğunu kaydetmektedir. Bkz. Şezerâtü’z-Zeheb, VI, 539.

Ayrıca Nureddin Boyacılar, İbnü’l-Cevzî’nin Hadisteki Yeri ve Metodu isimli doktora tezinde (bkz. s. 38-48), müellife ait olduğu belirtilen eserleri on farklı başlık altında sınıflandırarak 387 tanesinin ismini vermektedir.

4.3.1. Garîbü’l-Hadis ve Özellikleri

İbnü’l-Cevzî, selefi olan Herevî (v. 401)’nin başlattığı telif geleneğini takip etmiş; isnadları hazfederek, rivayetleri garîb kelimenin kök harflerine göre alfabetik bir biçimde sıralamıştır. İlgili metnin tamamını vermek yerine, sadece garîb kelimenin geçtiği cümle veya kısımları kaydetmiştir. Ayrıca, ele aldığı garîb lafızlara dair ulemâ görüşlerine de yer vermiştir. İbnü’l-Cevzî bu eseriyle, daha önce yapılan çalışmalara ihtiyaç bırakmayacak ölçüde kullanışlı, Hadis ilmiyle uğraşanlar için yararlı ve muhtasar bir saha çalışması ortaya koymayı hedeflemiştir.583

Diğer taraftan İbnü’l-Esîr (v. 606), İbnü’l-Cevzî’nin Garîbü’l-Hadis adlı eserini tetkik ettiğini ve neticede bu eserin, ismini verdiğimiz Herevî’ye ait Kitabü’l-

Garîbeyn’den yapılan bir ihtisar olduğunu söylemektedir. Ona göre İbnü’l-Cevzî, Kitabü’l-Garîbeyn’den yaptığı ihtisarın üzerine, sadece birtakım şâz kelimeleri ilave

etmiştir. Ayrıca İbnü’l-Cevzî’nin kendisinin ilave ettiği garîb kelimelerin sayısı, alıntı yaptığı kelimelerle kıyaslandığı takdirde oldukça azdır.584

4.3.2. Hattâbî ve Garîbü’l-Hadis’in Etkisi

Hattâbî’nin Garîbü’l-Hadis adlı eseri, İbnü’l-Cevzî’nin başvurduğu önemli kaynaklar arasındadır. İbnü’l-Cevzî ‘Hattâbî’ ismine ilk olarak, belli başlı garîbü’l-hadis müelliflerini sıraladığı mukaddimede yer vermektedir. Onun ifadesine göre Hattâbî, kendisinden önceki ulemânın gözünden kaçırdıkları garîb lafızları toplamış; ancak, kendisinin de fark edemediği kelimeler olmuştur.585

İbnü’l-Cevzî, eserinde yer alan garîb lafızların izahı için, “Hattâbî dedi ki” kaydını düşerek bu müelliften tekrarlar hariç toplam 66 kez alıntı yapmıştır. Ancak bu alıntılardan 13 tanesini, Hattâbî'nin Garîbü’l-Hadis’i içinde tespit edemedik. Bu rivayetlere baktığımızda, bunların çoğunun Buharî (v. 256) ve Ebû Davûd (v. 275)’un hadis eserlerinde geçtiğini görmekteyiz.586 Hattâbî’nin bu iki âlimin eserlerine şerh

583 İbnü’l-Cevzî, Garîbü’l-Hadis, I, 4.

584 İbnü’l-Esîr, en-Nihâye fi Garîbi’l-Hadis ve’l-Eser, I, 10.

585 İbnü’l-Cevzî, Garîbü’l-Hadis, I, 3.

586 Bu rivayetlerin geçtiği yerleri görmek için bkz. İbnü’l-Cevzî, Garîbü’l-Hadis, I, 20, 29, 229-230, 302-

yazdığı dikkate alınırsa, mezkûr 13 alıntının muhtemelen o şerhlerden yapıldığı sonucuna varırız. Şu halde İbnü’l-Cevzî’nin, başta Garîbü’l-Hadis olmak üzere,

A'lâmü’s-Sünen ve Meâlimü’s-Sünen adlı şerhlerden yararlandığını söyleyebiliriz.

Ayrıca, Garîbü’l-Hadis’ten olduğunu belirlediğimiz alıntılardan 11 tanesi Islâhu

Galati’l-Muhaddisîn olarak bilinen son bölümden yapılmıştır.587

Sözünü ettiğimiz alıntılar, garîb lafızların anlamını belirleme noktasında ağırlık kazanmıştır. Bunun dışında; kelime kökü ve vezin tespiti açıklamaları, i'lâl-ibdâl kuralları, hareke farklılıkları ve rivayet hataları ile birlikte az da olsa dilbigisi konularında, Garîbü’l-Hadis’in içeriğine başvurulmuştur.588 Bazen de Hattâbî’nin

izahları; Asmaî (v. 206), Ebû Ubeyd (v. 224), İbnü’l-A'râbî (v. 231), Şemir b. Hamdeveyh (v. 255), Ebu’l-Abbâs Sa'leb (v. 291), Ezherî (v. 370), Herevî (v. 401) ve Kuteybî gibi bilginler ile birlikte ayrı bir görüş olarak belirtilmiştir.589

İbnü’l-Cevzî, bazı garîb lafızları izah ederken Hattâbî’nin görüşleriyle iktifa etmiş590 ve onun yorumlarına karşı olumsuz bir tenkitte bulunmamıştır. Yine İbnü’l- Cevzî’nin ifadeleri, Hattâbî’nin Garîbü’l-Hadis’inde yer alan cümlelerle benzer ya da yakın anlamlıdır.

Hattâbî’ye kıyasla İbnü’l-Cevzî, teknik açıdan rivayetlerin isnadlarını düşürmüş; aynı zamanda, birden çok garîb kelime içeren hadisleri parça parça incelemiştir. Şöyle ki; Hattâbî herhangi bir hadiste birden fazla nadir lafız bulunması

587 Sırasıyla İbnü’l-Cevzî ve Hattâbî'nin Garîbü’l-Hadis’leri gelecek şekilde krş:

I, 29-30 ve III, 244. I, 63 ve III, 263. I, 103-104 ve III, 229. I, 331 ve III, 228. I, 418 ve III, 253. I, 488 ve III, 254.

II, 127 ve III, 235. II, 250 ve III, 241. II, 355 ve III, 234. II, 485-486 ve III, 250. II, 487 ve III, 241. İbnü’l-Cevzî bu örneklerin birinde (bkz. II, 127), söz konusu eseri Islâhu’l-Elfâzi’l-Merviyye ismiyle zikretmektedir.

588 Örnekler için, sırasıyla İbnü’l-Cevzî ve Hattâbî’nin Garîbü’l-Hadis’leri gelecek şekilde krş:

I, 22 ve I, 385-387. I, 63 ve I, 524. I, 73 ve I, 289. I, 279 ve II, 495-496. I, 331 ve III, 228. I, 488 ve III, 254.

II, 112 ve I, 727. II, 128-129 ve III, 214-215. II, 285 ve I, 383-385. II, 320 ve II, 472. II, 487 ve III, 241.

589 Örnekler için, sırasıyla İbnü’l-Cevzî ve Hattâbî’nin Garîbü’l-Hadis’leri gelecek şekilde krş:

I, 238 ve I, 498.

II, 120 ve I, 331. II, 206-207 ve II, 271. II, 284 ve I, 440. II, 320 ve II, 472. II, 334 ve I, 282.

590 Örnekler için, sırasıyla İbnü’l-Cevzî ve Hattâbî’nin Garîbü’l-Hadis’leri gelecek şekilde krş:

I, 459 ve I, 214. I, 515 ve I, 280-281. I, 611 ve I, 583.

durumunda, bunların hepsini bir arada açıklamıştır. İbnü’l-Cevzî ise bu lafızları, alfabetik olarak kelime kelime değerlendirmiştir. Dolayısıyla Hattâbî’nin bir hadis maddesi altında yer verdiği bilgilere, İbnü’l-Cevzî’ye ait Garîbü’l-Hadis’in muhtelif sayfalarında rastlamak mümkündür.

Yine İbnü’l-Cevzî’nin muhtasar ve kullanışlı bir eser yazmayı hedeflediği

yukarıda belirtilmişti. Onun bu bakış açısı, başta Hattâbî’nin eseri olmak üzere, başvurduğu diğer kaynaklarda yer alan bilgileri özet halinde aktarmasına yol açmıştır. Bu tutumun iyi tarafları olmakla beraber, araştırmacının asıl kaynağa inerek orada bulunan geniş bilgiden yararlanması daha isabetli olur. Daha açık bir ifadeyle, İbnü’l- Cevzî’nin Hattâbî’nin ifadelerini asıl kaynağa ihtiyaç bırakmayacak bir biçimde özetlediği örnek rivayetler bulunmakla birlikte, bunların sayısı diğerlerine oranla daha azdır. Çünkü Hattâbî’nin bolca kullandığı özellikle şiir istişhâdları, etimolojik tahliller ve konuyu açıklamak için verdiği örnekler, ihtisar düşüncesinden olsa gerek, çoğu kez zikredilmemiştir.591 Aynı şekilde, Hattâbî’nin garîb lafızların anlamına yönelik belirttiği bazı anlam vecihleri yazılmamıştır.592

Söylenen bu hususlara ilave olarak, Hattâbî’nin Ebû Ubeyd (v. 224) ve İbn Kuteybe (v. 276)’nin kelime tahlillerine yönelik değerlendirmelerine yine rastlanılmamıştır. Bu tespitleri daha iyi görebilmek adına, daha önce üzerinde durduğumuz ve Hz. Ömer (r.a)’in İmru’l-Kays için söylediği “

ﺮ ﻌ ﺸﻟا ﻦ ﻴﻋ ﻢﻬﻟ ﻒ ﺴﺧ

ﺮ ﺼ ﺑ ﺢ ﺻأ رﻮ ﻋ نﺎﻌ ﻣ ﻦﻋ ﺮﻘ ﺘﻓاو

” rivayetini inceleyebiliriz.593

Bu rivayetle ilgili Hattâbî’nin İbn Kuteybe’den aldığı kelime açıklamaları, aynı biçimde İbnü’l-Cevzî’nin eserinde de bulunmaktadır. Fakat İbnü’l-Cevzî, Hattâbî’nin yukarıda altı çizili terkip hakkında İbn Kuteybe’ye yaptığı itirazına değinmemiştir. Yine Hattâbî’nin söz konusu rivayet ve terkiple ilgili söylediği etimolojik tahlil, şiir istişhâdı,

591Örnekler için, sırasıyla İbnü’l-Cevzî ve Hattâbî’nin Garîbü’l-Hadis’leri gelecek şekilde krş:

I, 50 ve II, 339-341. I, 63 ve I, 524. I, 222 ve I, 291. I, 324 ve I, 253-255. I, 331 ve I, 164. I, 432 ve II, 40; I, 459 ve I, 214.

II, 112 ve I, 724. II, 243 ve I, 372. II, 276 ve I, 654-658. II, 348 ve I, 247-248.

592 Örnekler için, sırasıyla İbnü’l-Cevzî ve Hattâbî’nin Garîbü’l-Hadis’leri gelecek şekilde krş:

I, 22 ve I, 385-387. I, 303 ve II, 84-86.

II, 6 ve I, 271. II, 118 ve I, 46-49. II, 257 ve II, 434.

teşbîh ve darb-ı mesel örnekleri ile İmru’l-Kays’ın Arap şiirindeki konumunu belirten ifadelerine yer vermemiştir.594 Kısacası İbnü’l-Cevzî’nin iktibasları daha çok, sözlük anlamın tespit edilmesi düzeyinde olmuştur.

Son olarak; İbnü’l-Cevzî’nin iktibaslarında yer alan bazı kelimelerin, Hattâbî’nin eserindekiler ile örtüşmediği görülmüştür. Mesela İbnü’l-Cevzî, Hattâbî’nin

ة ءﺎﺿأ

” biçiminde yer verdiği kelimeyi “

ةﺂﺿإ

” diyerek kaydetmiştir.595 Yine Hattâbî’nin “

اوﺮ أو

” şeklinde yazılmasını doğru bulduğu emir fiil, İbnü’l-Cevzî

tarafından “

اوﺮ ﻳا

” diye aktarılmıştır.596 Bu farklılıkların ortaya çıkmasında, istinsah hataları ve nüsha farklılıkları gibi durumların etkili olduğu düşünülebilir.