• Sonuç bulunamadı

Yüksek Seçim Kurulu’nun Diğer Yetki ve Görevleri

1.2. Yüksek Seçim Kurulu

1.2.3. Yüksek Seçim Kurulu’nun Oluşumu ve Üyelerinin Hukuki Statüsü

1.2.4.3. Yüksek Seçim Kurulu’nun Diğer Yetki ve Görevleri

Yüksek Seçim Kurulu’nun seçimlerin yönetim ve denetimi kapsamında yer alan görev ve yetkilerini yukarıda ifade etmeye çalıştık. Seçim mevzuatı ile seçim mevzuatı dışında yer alan özel kanunlar, seçimlerin yönetim ve denetimine ilişkin düzenlemeleri ayrıntılarıyla ortaya koymakla beraber, Yüksek Seçim Kurulu’nun aşağıda değineceğimiz ve bazı karşılaştırmalı hukuk pratiklerinde yer alan seçim organlarının sahip olduğu farklı yetkiler açısından ise yeteri derecede bir netlik ortaya koyamamışlardır. Doktrinde Gönenç, bu konuda karşılaştırmalı hukuk pratiklerinden yararlanmak suretiyle, üzerinde tam bir netlik olmayan bu görev ve yetkilerin Yüksek Seçim Kurulu açısından tartışılmasının yerinde olacağını ifade etmiştir.146 Bizde bu tartışmanın, seçim pratiği açısından karşılaşılabilecek sorunların çözümlenmesi hususunda uygulamacıların işini kolaylaştıracağı kanaatindeyiz.

1.2.4.3.1. Yüksek Seçim Kurulu’nun Seçim Suçlarına İlişkin Yetkisi

Seçim faaliyetleri, seçim öncesi, seçim günü ve seçim sonrasına ilişkin olarak cereyan eden oldukça kompleks faaliyetlerdir. Birçok seçim aktörü, dönemsel olarak, bu faaliyetler kapsamında aktif ya da pasif şekilde yer almaktadır. Söz konusu faaliyetlerin, bir yanında iktidara talip siyasi partiler, diğer yanında siyasi

146

59 yapıyı verdikleri oy ile şekillendiren ve demokrasinin olmazsa olmazı insan unsuru seçmenler, öte yanında ise tüm bu faaliyetlerin kontrolünü ve nabzını elinde tutmaya çalışan ve gerektiğinde alacağı önlem ve uygulayacağı tedbirlerle müdahale eden Yüksek Seçim Kurulu ile diğer seçim kurulları bulunmaktadır.

Seçim faaliyetleri, nihayetinde seçim aktörlerinin bazıları için bir yarış anlamı taşımaktadır. Bu yarış, kimi aktörler için kısa mesafe koşusu anlamına gelirken, kimileri için ise uzun mesafeli bir koşudur. Bu yarışın sorunsuz işlemesi teorik olarak mümkün iken, pratik açıdan pek mümkün gözükmemektedir. Seçim faaliyetlerinin düzenini sağlamaya yönelik olarak bir takım önlemler alınmaktadır. Önlemler, seçim sonuçlarını sekteye uğratabilecek her türlü usulsüzlük ve hukuksuzluklara karşı alınmaktadır. Bu önlemler, yasal ve anayasal düzeyde koruma sağlamaktadır. Koruma amaçlı bu önlemler, genelde ülkelerin özel ceza kanunlarında düzenlenirken, istisnai de olsa bazen eyalet anayasalarında yer almaktadır147.

Seçim suçları, seçim mevzuatına aykırı fiil ve davranışların cezalandırıldığı özel suç tipleridir148. Suç kapsamında yer alan fiil ve davranışların en fazla yöneldiği ve hukuken korunması gereken yarar seçim hakkıdır. Kimi yazarlar bu özel suç tipinin genel ceza kanunlarına göre cezalandırılması gerektiğini ifade ederken, diğer bazı yazarlar ise bu suçlar için özel düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etmişlerdir149. Türk seçim mevzuatında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 114. maddesinde yer alan “siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi”ne ilişkin genel düzenlemenin150 ötesinde seçim suçları için özel düzenlemelere yer verildiğini

147

Nermin Abadan (çeviren), “Hessen Anayasası”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 2-4, s. 443.

148

Gönenç (b), s. 57. 149

Faruk Erem, “Siyasi Haklara İlişkin Suçlar”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 1, 1951, s. 79. ; Gönenç (b), s. 57.

150

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 114. maddesi, “(1) Bir kimseye karşı; a) bir siyasi partiye

üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya,

b) Seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya, Zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”.

Aynı suçun nitelikli halinin ortaya konulduğu Ceza Kanunu’nun 119. maddesi, “(1) Eğitim ve

60 görmekteyiz. Bu özel hükümlerin, seçimlerin yönetim ve denetimine kılavuzluk eden 298 sayılı Kanunda düzenlenmektedir. Kanun’un 179. maddesi seçim suçunun tanımını151 yapmak suretiyle, bu konuda hangi fiil ve davranışların seçim suçu oluşturacağına açıklık getirmiştir. Seçim suçu tanımına giren fiil ve davranışların neler olduğu ise Kanun’un 133. maddesi ile 172. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Suçların soruşturma ve kovuşturmasına ilişkin usul ve esaslar ise 173. madde ile 180. maddeler arasında yer almaktadır.

Seçim suçları, seçimlerde görev alan daimi ve geçici statüye haiz seçim personelinin fiil ve davranışları açısından geçerlidir. Aynı şekilde söz konusu fiil ve davranışların, 298 sayılı Kanuna aykırı davranan seçim personeli dışındaki kimseler açısından da aynı sonuçları doğuracağı ifade edilmiştir. 298 sayılı Kanun’un öngördüğü seçim suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması, dünya pratiklerine152 paralel olarak genel yargı organları içerisinde yer alan ceza mahkemeleri tarafından ceza hukuku ilkelerine göre yürütülmektedir. Görüleceği üzere, karşılaştırmalı hukuk pratiklerindeki ilgili seçim kurulları gibi Yüksek Seçim Kurulu da seçim suçlarına ilişkin olarak herhangi bir ayrıcalıklı yetkiyle donatılmış değildir.

faaliyetlerinin engellenmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarının;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, İşlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(2) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır”.

151

298 sayılı Kanun’un 179. maddesi seçim suçunu şu şekilde tanımlamaktadır: “Bu kanuna göre seçim suçundan maksat, seçim işlerinde bu kanun hükümleri uyarınca görevlendirilmiş bulunan kimselerin bu görevleri dolayısiyle işlemiş oldukları fiil ve hareketlerle her kim tarafından işlenirse işlensin bu kanuna aykırı bulunan fiil ve hareketlerdir”.

152

Benzer uygulamalar, Honduras, İspanya, Venezuela, Arnavutluk ve Almanya gibi ülkelerin seçim yasalarında da yer almaktadır. Ülke örnekleri aşağıda ayrıntılı olarak incelenecektir.

61

1.2.4.3.2. Yüksek Seçim Kurulu’nun Seçim Kararı Alma, Seçim Tarihini Belirleme ve Erteleme Yetkisi

Demokratik dünya pratiklerinde, seçim kurullarının, seçim kararı alma, seçim tarihini belirleme ve yapılacak olan seçimlerin, olağanüstü sebepler haricinde, ertelenmesine karar verme yetkileri yoktur. Çünkü seçimlerin yönetim ve denetiminden sorumlu kurulların yetki ve sorumlulukları sadece yasama organı tarafından alınan seçim kararına binaen, söz konusu seçimlerin doğru ve adil bir şekilde gerçekleştirilmesi için gerekli her türlü önlem ve tedbirleri alarak seçimlerin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını ve seçmen iradesinin sorunsuz bir şekilde tezahürünü sağlama görevi vardır. Aksine bir durumun varlığı, seçim kurullarının, yasama organı yerine geçerek karar alması anlamına gelecektir. Diğer bir ifadeyle, seçim kurullarının, anayasal olarak tanımlanmış ve yasama organının görev alanına giren bir konuda karar alıp işlem yapması, yasama organı aleyhine “fonksiyon gaspı” anlamına gelecektir153.

Seçim kurullarının, seçim kararı alma, tarihini belirleme ve erteleme gibi görev ve yetkilere sahip olmadıkları yönündeki dünyadaki genel kabule rağmen, birkaç dünya pratiğinde çok istisnai durumlarla sınırlı olarak, seçim kurullarına genel seçim154 ve ara seçim kararı155 alma yetkisi tanınmıştır. Bunun dışında seçim kurulları seçimlerin yönetim ve denetimi faaliyetleri kapsamında kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanırlar. Türkiye’de ise seçim kararı alma yetkisi, şartları oluştuğunda Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı’na hasredilmiş bir yetkidir. Dolayısıyla Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim kararı alma, tarihini belirleme

153

Gözler (a), s. 692. 154

Örneğin, Rusya Federasyonu Başkanlık Seçimi Kanunu’nun 5. maddesinin 3. fıkrası hükmünce, Rusya Federasyonu Federal Meclisinin Federal Konseyi tarafından seçim kararı alınmaz ise Anayasal olarak Rusya Başkanlık seçim kararı, Rusya Federasyonu Federal Meclisinin Federal Konseyi tarafından alınmaktadır. Seçim kararı oylama gününden önceki 90 günden geç ve 100 günden önce alınmalıdır. Yine 5. maddenin ikinci fıkrası hükmünce, “Merkez Seçim Komisyon

tarafından seçime kararı alınır.

http://www.legislationline.org/download/action/download/id/3711/file/RF_President%20law%20 2003_am2011_en.pdf (25.10. 2013).

155

Örneğin, Yemen seçim kurulu ara seçimlere ilişkin olarak seçim kararı alma yetkisine sahiptir: Gönenç (b), s. 58.

62 ve erteleme yetkisi bulunmamakta, Kurul’un bu konuya ilişkin yetkisi sadece seçim takvimini belirleme ile sınırlı kalmaktadır156.

Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan biri de, seçim kararı alma yetkisi bulunmayan Yüksek Seçim Kurulu’nun şartları olgunlaştığında acaba Yemen uygulamasında olduğu gibi ara seçimler157 için seçim tarihi belirleme yetkisinin mevcut olup olmadığıdır. Kanaatimizce bu soruya evet cevabı vermemiz mümkün değildir. Çünkü 1982 Anayasası’nın 78. maddesinin158 bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni yetkili kılmaktadır159.

Yüksek Seçim Kurulu’nun seçimleri erteleme yetkisi de bulunmamaktadır. Seçimlerin ertelenmesi ancak savaş haliyle sınırla kalmak üzere sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne tanınmıştır. Ancak Kurul 1961 Anayasası döneminde verdiği 1976/11 sayılı kararında, mücbir sebepler olarak kabul edebilecek maddi imkansızlıklar hallerinde seçimlerin ertelenip ertelenmemesi yetkisinin kendisinde olduğunu ifade etmiştir160.

1.2.4.3.3. Seçim Kanunlarında Değişiklik Önerme Yetkisi

Seçimlerin yönetim ve denetimi modellerinden olan ve aşağıda inceleyeğimiz Bağımsız Seçim Kurulu modelini benimseyen Honduras, Kosta Rika, Uruguay gibi Latin Amerika ülkeleri ile Anayasasında sadece seçimlerin yönetimine yer veren Güney Afrika Cumhuriyeti gibi aynı seçim yönetim ve denetimine ilişkin esasları benimseyen ülkelerde, seçim kurulları kendilerini ilgilendiren yasal düzenlemeler söz konusu olduğunda, seçim kanunlarında doğrudan değişiklik önerme yetkisine sahiptirler. Bunun yanında Kanada gibi ülkelerde ise seçim

156

Gönenç (b), s. 58. 157

Erdal Onar, Levent Gönenç, “1982 Anayasası’na Göre Ara Seçim”, Ankara Üniversitesi

Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 51, Sayı: 4, 2002, ss. 1-40.

158

1982 Anayasası’nın 78. maddesinin 3. fıkrası, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde

boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir”.

159

Gönenç (b), s. 59. 160

63 kurullarının yasama organına tavsiyede bulunma yetkisi söz konusudur161. Honduras gibi bazı ülkelerde de, öncelikli çözüm gerektiren seçim meselelerine ilişkin olarak seçim kurullarından yasa teklifi önerisi gelmediği durumlara ilişkin olarak, yasa koyucunun söz konusu kanunu çıkartabilmesi nitelikli çoğunluk şartına bağlanmıştır162. Yüksek Seçim Kurulu ise bu anlamda bir yetkiye sahip değildir. Diğer bir ifadeyle, Kurul’un, gerek seçim mevzuatını gerekse kendisini ilgilendiren konularda ne yasa değişikliği teklifinde bulunabilme ne de yasa yapımı sürecine katılma gibi herhangi bir fonksiyonu ve görevi bulunmamaktadır163.