• Sonuç bulunamadı

2. Seçim Teşkilatının Geçici Organları

2.1. Sandık Kurulları

Sandık kurulları, seçim kurularını düzenleyen 298 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yer almıştır. Bu düzenlemeye göre sandık kurulları, “seçim bölgelerine konulacak her sandık için bir sandık kurulu…” oluşturulmasını öngören ve ilçe seçim kurulunun seçimlerin yönetimi görevleri arasında sayılan 298 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasının vermiş olduğu yetkiye göre kurulurlar. Bu konuda Yüksek Seçim Kurulu’nun genelgeleri, kanunu yorumlama yoluna giderek, sandık kurullarının oluşumunun ilçe seçim kurulu başkanının yetkisi kapsamında olduğunu

192

Gönenç (b), s. 63. 193

82 ifade etmektedir194. Sandık kurullarının oluşumu ve üyelerinin hukuki statüleri ise aynı Kanun’un 21 ila 27. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Sandık kurulları, 298 sayılı Kanun’un 21. maddesine göre, sandık kurulu başkanı ile 6 asıl ve 6 yedek üyeden oluşmaktadır. Kurul toplantılarını asıl üyelerinin katılımı ile gerçekleştirmektedir. Kanun maddesinin 2234 sayılı Kanunla değişmeden önceki halinde üye sayısı, bir başkan ve dört üyeden oluşacağını öngörmekteydi195. 2234 sayılı Kanun’la birlikte bugünkü halini almış oldu.

Sandık kurulları, birden fazla aktörün rol aldığı kısa metrajlı seçim filminin tek gösterim olarak yayınlandığı sinema salonlarıdır. Bu salonların kurucusu, 298 sayılı Kanun’un 24. maddesine göre Yüksek Seçim Kurulu’dur. Sandık kurulları, Yüksek Seçim Kurulu’nca tespit ve ilan edilen tarihte kurulurlar. Bu tespit ve tarihe göre oluşturulan sandık kurullarının, seçim zamanında kurulması, başkan ve üyelerinin nitelikleri ve Kanundaki düzenlemesi gibi yönleriyle diğer seçim kurullarına göre farklılıkları olan bir kuruldur. Sandık kurulları, seçmenle birebir temas eden geçici seçim kurullarından biri olma özelliğine de sahiptir.

Sandık kurulu başkan ve üyelerinin seçimi, 298 sayılı Kanun’da, diğer daimi ve geçici seçim kurullarının başkan ve üyelerinin seçiminden farklı düzenlenmiştir. Sandık kurulu başkanının seçimi, Kanun’un 22. maddesinde196

194

Yılmaz, s. 111. 195

5545 sayılı Kanun’un 70 ve 71. maddelerinin hükümlerine göre sandık kurulları şu şekilde,

“Madde 70 — Sandık kurulu bir başkan ve dört üyeden meydana gelir”. “Madde 71 — İlce seçim kurulu toplanarak seçim bölgesindeki veya dışındaki seçmenler arasından iyi şöhret sahibi olmakla tanınmış, okuryazar kimselerden kurula bağlı seçim bölgelerindeki sandıklardan her biri için ikişer kişiden mürekkep bir liste tertip eder. Kurul, bunlardan birini aleni kur 'a ile sandık başkanlığına seçer. Sandık kurulu başkanının vazifesi basma gelmemesi halinde, yerine kurul üyelerinden en yaşlısı başkanlık eder” (Resmi Gazete, 21.2.1950-7438, s. 17806).

196

“İlçe seçim kurulu başkanı, ilçe seçim kuruluna siyasi partiler dışından getirilen asıl üyelerle

görüşerek sandığın kurulacağı seçim bölgesi içindeki veya dışındaki seçmenler arasından iyi ün sahibi olmakla tanınmış, okur - yazar kimselerden, kurula bağlı seçim bölgelerindeki sandıklardan her biri için birer kişi olmak üzere bir liste düzenler. Kurulun, siyasi partilerden seçilmiş asıl üyelerinden her biri de, ilçe seçim kurulu başkanınca belirlenecek süre içinde, yukarıdaki fıkrada gösterilen nitelikte birer liste düzenleyerek başkanlığa verir. Belirlenen süre içinde liste vermeyen parti temsilcisi, bu hakkından vazgeçmiş sayılır. Yukarıdaki fıkralar gereğince düzenlenen listelerde her sandık için adı önerilen başkan adayları arasında ad çekilerek sandık kurulu başkanları belirlenir. Şu kadar ki, 648 sayılı Siyasi Partiler Kanununa göre partilere üye olamayacak kimseler ile köy muhtarları, görev yaptıkları köylerde sandık kurulu başkanı olamazlar. Sandık kurulu başkanının görevi başına gelmemesi halinde, yerine kurul üyelerinden en yaşlısı başkanlık eder”.

83 düzenlenmiştir. İlçe seçim kurullarının siyasi ve sivil kanadının önerileri sonucunda belirlenecek listelerden her sandık için ad çekme suretiyle belirlenecek sandık kurulları başkanları, sandık alanlarında seçimlerin düzen içerisinde yürütülmesinden ilk derecede sorumlu kişilerdir.

Sandık kurulu üyeliklerinin seçimi ise aynı Kanun’un 23. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, sandık kurulunun 6 asıl ve 6 yedek üyesinden 5 asıl ve yedeği siyasi partilerden, geri kalan bir asıl ve yedeği ise sandığın bulunduğu köy ve mahalle ihtiyar heyeti ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyelerinden ad çekme suretiyle belirlenmektedir. Sandık kurullarının oluşturulmasından sorumlu ilçe seçim kurulu başkanı, o seçim çevresinde seçime katılan ve o ilçede seçim teşkilatı bulunan siyasi partilerden son milletvekili genel seçiminde o ilçede en çok oy almış olan beş siyasi partiye, her sandık için birer asıl ve birer yedek üye adını beş gün içinde bildirmelerini tebliğ eder. Bu süre içerisinde eksik bildirim söz konusu olduğu takdirde, aynı şartları taşıyan diğer siyasi partilerden, aldıkları oyların büyüklük sırasına göre, aynı usulle tamamlanır. Tüm bunlara rağmen, siyasi partiler tarafından 5 asıl ve yedeği üyelerin tümü belirlenemez ise o ilçede seçime katılan ve teşkilatı bulunan diğer siyasi partiler arasında ad çekmek suretiyle her halükarda eksik sandık kurulu üyelikleri doldurulur.

2.1.1. Sandık Kurullarının Görev ve Yetkileri

Sandık kurullarının görev ve yetkilerinin, Kanun’un seçim kurullarını ve seçim kurullarının görev ve yetkilerini düzenleyen sistematiğinden ayrıldığını görmekteyiz. Kanun koyucu, diğer seçim kurullarını ve bu kurulların görev ve yetkilerini birbirini takip eden maddelerde düzenlemeyi öngörürken, sandık kurulunun görev ve yetkilerine ilişkin düzenlemeyi, sandık kurulunun oluşumunu öngören düzenlemelerden ayırarak, 298 sayılı Kanun’un “Seçim Günü İşleri” başlığını taşıyan dördüncü bölümünde yer alan 71. maddesinde düzenlemiştir. Bu madde kapsamında, diğer seçim kurulları gibi sandık kurullarının da seçimlerin yönetim ve denetimine ilişkin görev ve yetkileri bulunmaktadır. Sandık kurulunun seçimlerin yönetimine ilişkin görev ve yetkileri şunlardır:

 Sandık alanı içinde seçimin düzenle geçmesi için gereken tedbirleri almak ve oy verme işlerini yürütmek.

84  Sandık alanında, sandığın konulacağı yeri tayin etmek ve sokak başlarına bu yeri göze çarpacak surette gösterir işaretleri koymak veya alışılmış araçlar ile duyurmak.

 Bu kanundaki esaslara göre sandığa atılmış olan oy pusulalarını saymak, dökümlerini ve sonuçlarını tutanağa geçirmek ve bunları seçim işlerine ait diğer evrak ile birlikte, derhal ilçe seçim kuruluna teslim etmek.

Sandık kurullarının seçimlerin denetimine ilişkin görev ve yetkileri ise şunlardır:

 Sandık alanı içinde seçimin düzenle geçmesini sağlamak için denetlemek.

 Oy verme işleri hakkında ileri sürülecek itirazları incelemek ve bir karara bağlamak ve kararlarını tutanak defterine geçirerek altını imzalamak.

 Bu kararlardan itiraza uğrayanları derhal ilçe seçim kuruluna göndermek.

Sandık kurullarının, diğer seçim kurulları gibi yol gösterici, açıklayıcı ve yorumlayıcı kararlar alıp uygulayabilme görev ve yetkisinin olmadığını söylemeliyiz. Bunun nedeni olarak ise seçim mevzuatında sadece, seçim organları arasında danışma mekanizmasının işletilebileceği esası kabul edilmiştir. Seçmenlerden gelebilecek danışma mahiyetindeki soruları ancak ilçe seçim kurullarına yönlendirmek suretiyle dolaylı olarak yol gösterici, açıklayıcı ve yorumlayıcı karar alma görevini yerine getirmiş olacaktır197.

2.1.2. Üyelerinin Hukuki Statüsü

Sandık kurullarının başkan ve üyeliklerinin seçimleri ile sahip oldukları niteliklerinin belirlendiği esaslar yukarıda ifade ettiğimiz gibi birçok yönüyle diğer seçim kurullarından oldukça farklıdır. İlk göze çarpan farklılık, sandık kurulu üyelerinin hiç birinin hakimlik mesleği mensubu olmamasıdır. Bu durum fiili bir imkansızlık neticesinde ortaya çıkmaktadır. Ülke genelinde, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun güncel istatistiklerine göre, adli ve idari yargı mensubu toplam 13.666 hakim ve savcı bulunmaktadır. Buna göre, ülke genelinde 8.960 hakim görev

197

85 yapmaktadır198. Bu rakamlarla beraber, ülke genelinde 52.695.831 seçmenin, 194.310 sandıkta oy kullanacağı gerçeğini de göz önüne aldığımızda,199 rakamların dili bize bu konudaki her şeyi pek fazla tevile yer bırakmadan anlatmaktadır. Sandık kurullarının hakimlerden oluşmaması, seçimleri iktidarı elinde bulunduran siyasi parti ya da partilerin müdahalelerine açık hale getirdiği yönündeki eleştirilere rağmen, bu konudaki karşılaştırmalı hukuk örneklerini de dikkate aldığımızda, seçim gibi ülke insanının tamamını ilgilendiren önemli bir konuda, seçim kurullarının siyasi parti temsilcilerinden oluşması, sandık kurullarında bir denge unsuru olarak görülmelidir. Sandık kurulu başkanının seçmenler arasından belirlenmesi de ayrıca bir başka denge unsuru olarak işlev görmektedir. Fakat sandık kurulu başkanı için Kanun maddesinde öngörülen kriterler, günümüz dünyasında geçerliliğini kaybetmek üzeredir. Şöyle ki, sandık kurulu başkanının seçmenler arasından, iyi ün sahibi olmakla tanınan ve okuryazar olanlardan seçilmesinde, iyi ün sahibi olmakla tanınma kriterinin tespitinin zorluğu ve muğlaklığı ve kim tarafından belirleneceğine ilişkin belirsizliklerin varlığı, bugün bu hükmün özellikle de büyük şehirlerde tam olarak uygulanmasını zorlaştırmıştır. Bugün artık genel uygulama, kamu çalışanlarının sandık kurulu başkanı olması yönündedir. Ayrıca sandık kurullarının, katılımcı ve eşit sayıda belirlenmesi yoluyla oluşturulmasının olumsuz yönlerinden korkulmamalı aksine demokrasiye ve ülke insanının ferasetine güvenilmelidir.