• Sonuç bulunamadı

Vilayetin Taleplerine CHP’nin Yaklaşımı

Belgede Rize siyasi tarihi (1923-1950) (sayfa 91-103)

CHP, halkın dilek ve temennilerini dile getirmelerine büyük önem verirdi. Tek parti dönemi boyunca halk, isteklerini CHP Kurultayına “dilek sistemi” çerçevesinde duyurdu. Ocak ve bucak kongrelerinden başlamak üzere halkın sorunları derlenir ve il kongresine getirilirdi.346 Kongrede bulunan parti müfettişinin de katıldığı değerlendirme sonucunda bu dilekler şekillenirdi. Bu dileklerden mahalli teşkilatların çözebilecekleri, onlara havale edilir, diğer istekler Parti genel merkezine sunulurdu. Genel Merkez, kongrelerde dilek ve

343 BCA, 490.01/1521.193.1.

344 1949 yılı bilançosunun gider kısmına sonradan 2.781 lira 76 kuruş tutarında üç kalem daha gider eklenmiş ve denk bütçe yapılmıştı. Ancak 1950 yılı bilançosunda 2.781 lira 76 kuruş devreden bakiyenin görülmesi bahsi geçen üç kalem giderin yapılmadığını gösterir. Bk. BCA, 490.01/1521.193.1.

345 BCA, 490.01/1521.193.1.

77

isteklerin serbestçe ortaya konulmasına ve konuşulmasına büyük önem verirdi. Ayrıca bunun gözetilmesini müfettişlerden özel olarak isterdi.347

İstekler çoğunlukla ziraat, ekonomi, sağlık ve eğitim gibi konuları kapsardı. Rize açısından değerlendirildiğinde bunlara yol ve idari yapıda değişiklik taleplerini de eklemek gerekir.348

Rize’nin farklı tarihlerde, Parti genel merkezine ilettiği en önemli talepler şunlardır: 1927 yılında iletilen başlıca talepler349

 Rize’de bir lise açılması  Yolların yapılması

1935 yılında iletilen başlıca talepler350

 Rize’de bir lise açılması  Pazar’da bir ortaokul açılması  Rize-İspir yolunun yapılması

 Yeterli bir kadroyla vilayete bir hastane açılması 1936 yılında iletilen başlıca talepler351

 Rize’de bir lise açılması  Rize-İspir yolunun bitirilmesi

 Rize’deki hastanenin 75 yataklı olması  Of ilçesinin Rize’ye bağlanması  Çayeli nahiyesinin ilçe olması

347 BCA, 490.01/728.494.1; CHP 1936 İl Kongreleri, s.348. Dilek ve temennilere verilen önem müfettiş raporlarına bakıldığında net olarak görülür.

348 Bk. CHP 1940 Kongre Dilekleri, Ankara: CHP Genel Sekreterliği Yayınları, (t.y.); CHP 1941 Kaza

Kongre Dilekleri, Ankara: CHP Genel Sekreterliği Neşriyatı, 1942; CHP 1943 Kaza Kongre Dilekleri,

Ankara: CHP Genel Sekreterliği Neşriyatı, 1944.

349 Ankara Üniversitesi, “CHF’nin 1927 Kurultayının Öncesinde Toplanan İl Kongreleri”, SBF Dergisi, 36 (1), (1981), s.316, 326.

350 BCA, 490.01/493.1986.1.

78

 Ardeşen ve Fındıklı’nın352 birleştirilip ilçe haline getirilmesi ve Rize’ye bağlanması

 Pazar ilçesinde yapılmakta olan ortaokul için öğretmen kadrosunun ve ödeneğinin verilmesi

1939 yılında iletilen başlıca talepler353

 Rize’de bir lise açılması

 Rize-İspir yolunun devlet yollarına alınması

 25 yataklı olan hastanenin yatak adedinin 100’e çıkarılması  Of ilçesinin Rize’ye bağlanması

 Çayeli ve İkizdere nahiyelerini tam teşkilatlı olması  Fındıklı nahiyesinin ilçe yapılarak Rize’ye bağlanması 1940 yılında iletilen başlıca talepler354

 Rize’de bir lise açılması

 Rize’deki hastanenin 50 yataklı olması  Of ilçesinin Rize’ye bağlanması

 İkizdere nahiyesinin ilçe olması ya da tam teşekküllü nahiyeye çevrilmesi  Mısır ürününün azlığı nedeniyle, ekmeklik mısır sevkiyatı

 Rize’de ve Pazar’da birer halkevi, ayrıca Pazar’da bir hükümet konağının yapılması

1942 yılında iletilen başlıca talepler355

 Rize’de öğretmenleri askerde olduğu için kapanan okulların vekil öğretmenlerle tekrar açılması

 Rize’de hastaneye 10 yatak ilave edilmesi

352 Kaynakta Lice diye belirtilen bu yerin yazım hatasından kaynaklı böyle yazıldığı, gerçekte Viçe olması gerektiği düşünülerek, burada Fındıklı olarak belirtilmiştir.

353 CHP Büyük Kurultayına Sunulan Vilayet Kongreleri Dilekleri Hulasası, Ankara, 1939, s.17-61;

BCA, 490.01/496.1999.2; BCA, 490.01/698.375.1.

354 CHP 1940 Kongre Dilekleri, s.579-587; BCA, 490.01/512.2057.1; BCA, 490.01/699.376.1.

79

 Pazar’ın Dutha ve Melyat okullarına öğretmen gönderilmesi  Pazar’da bir eczane açılması

1943 yılında iletilen başlıca talepler356

 Ardeşen nahiyesinde belediye teşkili  Rize’de hastaneye 10 yatak ilave edilmesi

Anlaşılacağı üzere Genel Merkeze iletilen isteklerin başında; Rize’de bir lise açılması, Rize-İspir Yolu’nun yapılması, Of ilçesinin Rize’ye bağlanması ve hastanenin yatak adedinin artırılması gelmekteydi.

Vilayetlerden gelen talepleri yerine getirmek, partinin popülaritesi bakımından şüphesiz önemli bir etkendir. Rize’nin temel sorunları anlama ve CHP’nin bu sorunların ne kadarını çözdüğünü görmek için bahsedilen bu taleplere aşağıda geniş olarak değinilmiştir. CHP’nin vilayetin taleplerini ne ölçüde karşılayıp karşılamadığı sorusunun cevabı, partinin popülaritesi hakkında önemli bir fikir verecektir.

1.1.11.1. Eğitim

Eğitim alanında göze çarpan en belirgin istek Rize’de bir lise açılmasıdır. Vilayette bir lisenin olmayışı, ortaokul sonrası eğitim almak isteyenler için büyük bir sıkıntıydı. Raporlara göre 1940’larda Rize’deki ortaokullardan her yıl 100 kadar öğrenci mezun oluyordu.357 Lise eğitimi için en yakın yer Trabzon’du. Bu, eziyetinin yanında ayrıca büyük bir maddi külfet demekti. Aileler Trabzon’da çocuklarını ya yurda yerleştirmek ya da onlara ev tutmak zorundaydı. Bazı aileler ise çocuklarını İstanbul’a göndermekteydi.358

Yoksulluğun üst düzeyde olduğu Rize’de, eğitim almak için yaşadığı köyden ya da nahiyeden il dışına çıkan kişi sayısının parmakla sayılacak kadar az olduğu su götürmez bir gerçektir. Kaldı ki ortaokul okumak için bile pek çoğunun Rize’ye gelme ihtimali dahi yoktu. Gelenlerden ailelerinin durumu iyi olanlar kiralanan bir evde ya da otelde barınırken

356 BCA, 490.01/512.2057.1.

357 BCA, 490.01/699.379.1.

80

fırın köşelerinde kalanlar da vardı.359 Bu konuda eşraf çocukları şanslıydı. Maddi imkânlarının nispeten iyi olması onlara farklı vilayetlerde lise ve üstü eğitim alma imkânı veriyordu. Ancak bazı öğrencilerin eğitim aldıkları ildeki yaşamlarının da etkisiyle dinden uzaklaştığı söylentisi, durumu iyi olan kimi ailelerin çocuklarını okutmamasına da neden olmaktaydı. 360

Halkın özellikle lise ve üstü eğitim durumuna dair fikir vermesi açısından aşağıda 1940-1945 yılları arası partiye kayıtlı üyelerin tahsil durumları verilmektedir:

Tablo 23: 1940-1945 Yılları Arası Rize İli CHP Üyelerinin Tahsil Durumu

Yıllar Yüksek Lise Orta İlkokul Mezunu ya da Okuma-Yazma Bilen Okuma-Yazma Bilmeyen Eğitim Durumu Bilinmeyen Toplam Üye Sayısı 1940 11 53 354 3.242 2.417 - 6.077 1941 11 59 406 3.538 2.588 - 6.602 1942 11 59 676 4.658 3.015 100 8.519 1943 11 66 828 4.978 3.096 100 9.079 1944 24 130 1.364 6.300 3.096 - 10.914 1945 24 130 1.403 7.242 3.131 - 11.930

Kaynak: BCA, 490.01/699.376.1; BCA, 490.01/699.377.1; BCA, 490.01/699.378.1; 490.01/699.379.1.

Anlaşılacağı üzere lise eğitim oranı vilayette çok düşük seyretmektedir. Her yıl ilk ve ortaokul mezunu üye sayısındaki artış hızı, vilayette lise olmaması nedeniyle lise mezunu üye sayısında yakalanamamıştır.

Rize vekillerinin 1940 yılında vilayetin sorunlarına dair hazırladıkları bir raporda lise açılmasının gerekliliği farklı bir açıdan da değerlendirilmiştir. Raporda, Rize’de kadınların tesettür dönemini andıran bir durumda olduğu, kız çocuklarının tahsili

359 “Sayın Valimizle Bir Röportaj”, Rize Kültür, 2, (1958), s.14.

360 Dönemin tanıklarından Hızır Erdoğan konuya dair şu bilgileri aktarır: “Okumayı gâvurluk olarak görenler vardı. Köyden okumak için Trabzon’a veya İstanbul’a gidenlerin bazılarının inançsız ya da dinden epey uzak olarak köye döndüklerini gören durumu iyi olan kimi aileler, çocuklarını lise ve üzeri okutmaya pek yanaşmadılar.” Hızır Erdoğan, 1921 doğumlu, Röportaj Tarihi: 25 Kasım 2015.

81

durumunun da aynı haleti rûhiyenin eseri olduğundan bahisle bir lisenin ve kız sanat okulunun açılmasının gerekliliği vurgulanmaktadır.361

Vilayetin eğitim konusundaki dilekleri tabii ki sadece liseden ibaret değildi. İlkokul ve ortaokulların yapılması da sık sık dile getirilen isteklerdi.362 Ayrıca ciddi bir öğretmen açığı vardı. Vilayetin 1940 yılındaki durumuna bakıldığında iki ortaokulu, 30’u köyde 5’i merkezde olmak üzere 35 ilkokulu vardı ve bunlardan 14’ünün binası kötü durumdaydı. Örneğin 26.000 nüfuslu 29 köylü İkizdere nahiyesinde sadece üç İlkokul bulunmaktaydı. Her bir okuldan beş altı köy istifade ediyordu. Arazinin engebeli oluşu, yolların olmayışı ve her köyde bir okul açma imkânın bulunmayışı gibi nedenlerden ötürü bazı dönem müfettiş raporlarında burada yatılı okul açmak gerektiği dile getirilmişti. Vilayetin ilkokullarındaki 64 öğretmenden 9’u görevde değildi.363 Buna mukabil tahsil çağındaki öğrenci sayısı 32.500 idi. Bunların ancak %18’i okula gidebiliyordu. Okula gidenlerin 5.274’ü erkek, 620’si kız öğrenciydi.364 Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 92’ydi.

Eğitim için ayrılan bütçe yetersizdi. Örneğin 1940 yılına ait müfettiş raporunda o yılın eğitim bütçesinin 58.900 lira olduğu ve bu parayla bu kadar çocuğun okutulmasının imkânsız olduğu belirtilmektedir. Okulunu yapan köylere öğretmen verilememekteydi.365

Askerde bulunan öğretmenlerin yerine yenisinin gelmesi talebi, bütçe elvermediğinden kabul edilmemişti.366 1940 yılında Genel Merkezden Rize ve Pazar’dan yüksek tahsil yapan toplam 30 fakir öğrenciye burs istenmişti. Fakat hem böyle bir uygulamanın olmayışı hem de bütçe sıkıntısı nedeniyle bu istek kabul edilmedi. 367

Sonuç olarak tek parti döneminde vilayetin eğitim konusundaki istekleri ve sorunları temelde bütçe dar olduğu için giderilemedi. Pazar’daki ortaokul yapımı bu

361 BCA, 490.01/698.375.1.

362 BCA, 490.01/1206.229.1; BCA, 490.01/699.379.1.

363 BCA, 490.01/698.375.1. Kayıtlara göre bazı öğretmenlerin askerde olduğu anlaşılmaktadır. Bk. CHP

1941 Kaza Kongre Dilekleri, s.607; BCA, 490.01/699.378.1. 364 BCA, 490.01/698.375.1.

365 BCA, 490.01/699.376.1.

366 BCA, 490.01/512.2057.1; CHP 1941 Kaza Kongre Dilekleri, s.607.

82

nedenle yıllarca sürdü.368 İlin lise talebi, ülkedeki mevcut liselerin eksiklikleri giderilmedikçe yenisinin açılmayacağı kararıyla yıllarca reddedildi.369

1950 yılına gelindiğinde Karadeniz sahilindeki illerden sadece Rize ve Sinop’ta lise yoktu.370 Rize’de lisenin açılışı 1951’de Demokrat Parti döneminde gerçekleştirildi.371

1.1.11.2. İdari

Bu yöndeki en yoğun talep Of ilçesinin Rize’ye bağlanması olmuştur.

1936 yılında Çoruh vilayetinin lağvı ile Artvin ve Rize eskisi gibi müstakil vilayete dönüştürülmüş ancak önceden Rize’ye bağlı olan Hopa ilçesi Çoruh vilayeti adıyla kurulan Artvin’e bırakılmıştı. Böylece Rize, Merkez ilçe dışında sadece Pazar ilçesinden ibaret kaldı. Vilayetin bir kaza ile kalması hususi muhasebeyi sıkıntıya soktu. Rize Hususi Muhasebesi’nin geliri 205.386 liraydı. Bu paranın 172.667 lirası zorunlu masraflara aitti. Geri kalan 32.729 liradan şehirdeki işçi ücretleri için gerekli olan 29.371 lira çıkarıldıktan sonra mahallî imar işlerine 3.358 lira kalmaktaydı. Mülkiye Müfettişi Hayri Orhan aracılığıyla mahallinde yaptırılan teftişte, bütçe darlığı dolayısıyla bütün vilayet dâhilinde 61 öğretmen istihdam edilebildiği ve evvelce yapılmış olan sahil şosesinden başka yolun bulunmadığı belirtiliyordu. Sonuç olarak vilayetin eski borçlarının da ödenmekte olması nedeniyle vilayetin gelirlerinin artırılması için, Of’un Rize’ye verilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldı. Ayrıca Of, karayoluyla Trabzon Merkeze 53 km, Rize Merkeze 27.5 km ve Rize vilayet hududuna ise 7 kilometredeydi. Deniz yolu ile Trabzon’a 27 mil, Rize’ye 14 mil mesafeydi. Hem Of hem de Rize köylerinin arazileri de birbirine karışıktı.372

Tüm bunları değerlendiren Bakanlık, Of’un Rize’ye bağlanmasını uygun gördü ancak II. Dünya Savaşı sırasında oluşan şartlar nedeniyle bu birleşme ileri bir tarihe bırakıldı.373

368 CHP 1940 Kongre Dilekleri, s.587; CHP 1941 Kaza Kongre Dilekleri, s.608.

369 CHP 1940 Kongre Dilekleri, s.579, 585.

370 Zümrüt Rize, (14 Ekim 1950), sayı: 10.

371 Zümrüt Rize, (7 Eylül 1951), sayı: 17.

372 CHP 1940 Kongre Dilekleri, s.580; BCA, 30.10.70/463.23.

83

Vilayetin idari yönden diğer başlıca talepleri bazı nahiyelerin ilçeye, ilçe olamazsa tam teşekküllü nahiyeye çevrilmeleriydi. Özellikle İkizdere, Hemşin, Ardeşen gibi uzak nahiye halklarından bu yönde yoğun bir talep vardı. Çünkü en basit devlet dairesi işlemleri için vilayete gitmeleri gerekiyordu.374 Örneğin İkizdere’nin merkeze uzaklığı 64 kilometre ve yine İkizdere’ye bağlı bazı köylerin nahiye merkezine uzaklığı 60 km’ydi. Bir vatandaşın nüfus kağıdı almak, tapu ya da mahkeme işlemleri için Rize’ye gitmesi, ulaşımdaki yolsuzluk ve araçsızlık sıkıntıları da eklenince ciddi bir külfete dönüşmekteydi.375

1940 yılında, 28 köylü ve 26.320 nüfuslu İkizdere’nin ilçe olma talebi, yeterli nüfusu olmadığı, çevresinin dağlık olması nedeni ve komşu nahiye ya da ilçelerden de buraya köy eklemesi yapılamayacağı gerekçesiyle reddedildi. Fakat tam teşkilatlı nahiye talebinin, hazırlanmakta olan kanun layihasında dikkate alınacağı bildirildi.376

Genel Merkez Kalkandere ve Çayeli halkının aynı sıkıntılardan muzdarip olmasını haklı görmüş, onların da tam teşekküllü nahiyeye çevrilme taleplerini, hazırlanan kanun layihasında dikkate alacağını bildirmişti. Yine Derepazarı köyünün İsmet Paşa adıyla nahiyeye dönüştürülmesi talebi haklı bulunmakla birlikte bütçe elvermediğinden sonraya bırakıldı.377

Neticede tüm bu talepler temelde bütçe sıkıntısı yüzünden uzun süre gerçekleştirilemedi. Bu yüzden Çayeli’nin ilçe olması 1944’ü, İkizdere yerine Güneyce’nin ilçe olması 1945’i buldu. Ardeşen 1953 yılında378, Kalkandere ve Çamlıhemşin 1957 yılında379 yani DP döneminde ilçe oldular. Fındıklı 1948’de ilçe olmakla380 birlikte 1953 yılında Rize’ye bağlandı.381

374 BCA, 490.01/699.379.1; BCA, 490.01/698.375.1.

375 BCA, 490.01/698.375.1.

376 CHP 1940 Kongre Dilekleri, s.581.

377 BCA, 490.01/506.2033.3.

378 27.02.1953 tarih ve 6068 Sayılı Kanun, Resmi Gazete, (3 Mart 1953), sayı: 8349. Bilgi için bk. BCA, 030.11.1/237.9.9.

379 Bu iki nahiyenin ilçe yapılma kararı 1957 yılında alınmıştır. Ancak kararın geçerli olduğu tarih Kalkandere için 1 Nisan 1959, Çamlıhemşin için 1 Nisan 1960’dır. 19.06.1957 tarih ve 7033 Sayılı Kanun,

Resmi Gazete, (27 Haziran 1957), sayı: 9644.

380 5071 Sayılı Kanun, Resmi Gazete, (20 Aralık 1947), sayı: 6785.

381 Fındıklı, Çoruh vilayetine bağlı bir ilçe iken 27 Kasım 1953 tarih 6190 Sayılı Kanun’la Rize’ye bağlanmıştır. Resmi Gazete, (4 Aralık 1953), sayı: 8574.

84

1.1.11.3. Ekonomi

Bu konuda en çok dile getirilen istek Rize-İspir yolunun biran önce yapılmasıdır. Bu yolla iktisadi açıdan zayıf olan Rize’ye ciddi bir artı kazandırması arzulanmıştır.382

1932 yılında Rize vekili Fuat Bulca’nın:383 “Bu memleketin iki derdi olduğunu anladım. Biri mektep, diğeri Rize-İspir yoludur”384 demesi, Rize’nin bu yola verdiği önemi göstermesi açısından önemlidir. 1939 tarihli bir müfettiş raporu bu önemi şu cümlelerle dile getirmektedir:

Rize’nin en başta istediği ihtiyaçlardan birisi yoldur. Ciddi anlamda yol sorunu vardır. Dağlık, alanı dar, nüfusu çok ve iklim şartları sert olan vilayetin hinterlandı ile bağlantısız kalması iktisadi faaliyetlerin durgunluğuna ve geçim güçlüğü neticesi halkın gurbetçiliğine sebep olmaktadır. Buna idari teşkilatın yetersizliği ile her yıl yolları bozup köprüleri götüren sürekli yağmur ve sellerin tahribatı ilave edilirse, Rize’de yol ihtiyacını birinci plana çıkaran coğrafi ve iktisadi zaruretler açığa çıkmış olur. Bu hususta talep edilen iki istek vardır: Rize-İspir yolunun yaptırılması, yağmur ve sellerin götürdüğü köprüler ve harap ettiği yolların esaslı tamir ve inşası. İl Özel İdare’nin kendi gelirleriyle bunları yapmaya gücü yoktur.385

O yıllara ait pek çok müfettiş raporunda gerekliliği vurgulanan Rize-İspir yolunun inşasına 1930 yılı sonbaharında başlanmış ve tüm Rize topyekûn seferber olmuştu. Yolda, iki yıllık dönem sonunda mahallinden gidenler hariç 4.200 küsur kişi gönüllü ve 3.058 kişi ücretli çalışmıştı.386 Halkın gayretleri, kısıtlı vilayet bütçesi ve bağışlar yetmediği için pek çok dönem Genel Merkezden yardım talep edilmiş, hatta bir zaman sonra devlet karayolları kapsamına alınıp yaptırılması istenmişti. Genel Merkez, Rize ve İspir açısından büyük öneme sahip olan bu yol için kısıtlı da olsa zaman zaman maddi destek sağlamış 387

fakat ne yazık ki iktidarı kaybettiği 1950’ye kadar bu çalışmayı sonlandıramamıştır. Ekonomik açıdan bir başka önemli konu, vilayetin yemeklik mısır unu ihtiyacıdır. Ekim alanı darlığından dolayı üreticiye de yetmeyen mısır; özellikle çay, fındık ve narenciye dikiminin çoğalmasıyla birlikte büsbütün sıkıntı haline gelmişti. Kayıtlara

382 BCA, 490.01/493.1986.1; Rize, (7 Temmuz 1932), sayı: 47.

383 Kısa biyografisi için bu çalışmanın “Ahmet Fuat Bulca” başlığına bk.

384 Rize, (7 Temmuz 1932), sayı: 47.

385 BCA, 490.01/698.375.1.

386 Rize, (2 Şubat 1933), sayı: 77.

387CHP Büyük Kurultayına Sunulan Vilayet Kongreleri Dilekleri Hulasası, s.39; 1940 Kongre Dilekleri, s.582; BCA, 490.01/698.375.1; BCA, 490.01/699.376.1; BCA, 490.01/699.379.1; BCA,

85

bakıldığında CHP Merkezinin bu talebe her zaman öncelik verdiği görülür.388 Talepler ve stoklar doğrultusunda, bölgeye mısır sevkiyatında bulunulur ve uygun fiyata satılırdı. Ucuz satıldığı dönemler halkta ayrı bir memnuniyet belirirdi.389 Bazen bu durumu suistimal eden görevliler olurdu. O yıllara tanıklık eden bir vatandaş bu konuyla ilgili şöyle bir hatırasını aktarır:

İkinci Dünya Savaşı döneminde açlık had safhada. Devlet 2 okka mısır dağıtmakta. Birgün 6 okka mısır vereceği haberi yayılmış. Mısırı muhtarlar alıp köylüye dağıtıyor. Kıbledağı390

muhtarı mısırı almaya şehre gitti. Mısırı biran önce almak isteyen halktan onlarcası da peşinden gitti. Muhtar, Karadeniz Otelinde başka muhtarlarla kağıt oynuyor. Köyün halkı dışarda muhtarın mısırları dağıtmasını beklemekte. Kimse muhtara soramıyor. Evinde tadilat yapan bir usta ona biraz yakın olduğundan köylü ondan rica ediyor. “Git muhtara sor, ne zaman mısırları dağıtacak”. O da cesaret edip soramıyor. Millet aç. Köyde, çoluk çocuğu bırakıp gelenler var. Meğerse muhtar 6 okkalık mısırın 4 okkalık kısmını İspirlilere satmış. Parasını da kendisi almış. Geri kalan mısırı gündüzden dağıtmak istememiş. Belki birileri Valiye şikâyete gider diye. Millet saatlerce bekledikten sonra köyün yolunu tuttu. Muhtar da 2 okkalık mısırı akşam evlere tek tek gidip dağıttı.391

Sevkiyatın aksadığı ya da gönderilen mısırın yetmediği dönemlerde ciddi sıkıntılar yaşanırdı.392 Böyle zamanlarda fiyatlar yükselir ve halk kahrolurdu.393 Bazen yüksek fiyatla bile olsa alacak mısır bulunamazdı.394 Mısır sıkıntısı çeken bazı aileler değirmende un çok olsun diye fındıkkabuğunu da öğütür ve mısır ununa karıştırırdı.395 Bu tür sıkıntılar çay, narenciye ve fındık dikimi yapan bazı kişilerin bahçelerini tekrar mısırlığa dönüştürmesine neden oldu.396

Vilayetin bir başka önemli sorunu alınan yol vergisiydi. 19 Ocak 1925 tarihinde çıkartılan Yol Mükellefiyet Kanunu kapsamında vatandaşların bulundukları vilayette yılda 6-12 gün yol çalışmalarında bizzat bulunmaları gerekiyordu. Kanun, 18-60 yaş arası erkekleri kapsamaktaydı.397 Ancak isteyenler yol vergisini nakdi olarak ödeyebilirdi. Fakat meblağın yüksek oluşu iktisadi durumu genel olarak zayıf olan Rize halkında ödeme

388 CHP 1941 Kaza Kongre Dilekleri, s.604.

389 BCA, 30.0.10/70.463.23; BCA, 30.0.10/71.464.18; BCA, 30.0.01/84.528.2.

390 Günümüzde Güneysu ilçesine bağlı bir köy.

391 Hızır Erdoğan, Röportaj Tarihi: 25 Kasım 2015.

392 BCA, 30.0.10/71.464.18; CHP 1941 Kaza Kongre Dilekleri, s.604.

393 Koçak, Umumi Müfettişlikler 1927-1952, s.197.

394 BCA, 30.0.01/84.528.2.

395 Hızır Erdoğan, Röportaj Tarihi: 25 Kasım 2015.

396 CHP 1941 Kaza Kongre Dilekleri, s.604.

397 Geniş bilgi için bk. Nuray Özdemir, “Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Yol Vergisi” Tarih Araştırmaları Dergisi (TAD), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü, 32 (53),

86

zorluğuna sebep olduğundan, bu vergi daha çok bedenen yollarda çalışarak ödendi.398 Beş çocuğu olanlar vergiden muaftı.399 Bu yüzden yol çocuğu400 olarak adlandırılan beşinci çocuklar ayrı bir sevilirdi.401 Ciddi bir ödeme zorluğuna neden olan yol vergisine vilayette tepki büyüktü.402 Gurbette çalışanlar, kendilerinden talep edilen yol vergisini zamanında ödeyemediklerinde bu para %50 zamla kendilerinden istenilmekte, veremeyenlerin evlerine haciz gitmekteydi. 1939 yılında partililer, Genel Merkezden bu cezanın kaldırılmasını istemişti.403

Ekonomiye dair diğer bir başka talep Pazar’da elma, pirinç, fındık fabrikalarının yapılmasıdır.404 Bu taleplerden elma kurutma fabrikasına 1939’da başlanmış ve 1942’de bitirilerek hizmete açılmıştı. Açıldığı yıl 165 ton kuru elma üretildi. Ancak sonraki yıllar istenilen düzeyde üretim gerçekleştirilemedi. Her türlü bakımdan yoksun olarak yetiştirildiği için bu elma ağaçları her yıl meyve vermiyordu. İyi bir inceleme ve fizibilite çalışması yapılmadan açılan bu fabrika, ürün devamlılığının olmayışı, yüksek maliyetli üretim ve bundan doğan pazarlama sıkıntısı gibi nedenlerden ötürü kısa bir süre sonra kapatıldı.405

Bunların dışında fazla para gerektirmeyen daha ufak çaplı ve dönemlik istekler olan yunus balığı avcılığı için malzeme, meyve sandıkları için çivi ve fırtınalar nedeniyle ürünleri zarar gören çiftçilerin kooperatif kredilerinin ertelenmesi gibi talepler, Genel Merkez tarafından mümkün mertebe karşılanmıştır.406

398Hızır Erdoğan: “Yol vergisi çok yüksekti. Bir ustanın günlük yevmiyesi 25 kuruştu. Yol vergisi ise yıllık 12 liraydı. Bir keresinde köyde, vergiyi verecek parası olmayanları toplayıp götürdüler. Kalkandere’de yol yapım çalışmasında 12 gün çalıştırıldılar.” Hızır Erdoğan, Röportaj Tarihi: 25 Kasım 2015.

399 Bunun yanında sakatlığı tespit edilen fakirler, askerler ve öğrenciler de yol vergisinden muaftı. Bk. Özdemir, a.g.e., s.218.

400 Özdemir, a.g.e., s.222.

401 Süleyman Türüt, 1933 doğumlu, Röportaj Tarihi: 26 Nisan 2015.

402 Muhittin Bilsel, 1917 doğumlu, Röportaj Tarihi: 21 Aralık 2015; Hızır Erdoğan, Röportaj Tarihi: 25 Kasım 2015; Tunçay, a.g.e., s.199.

403 BCA, 490.01/698.375.1.

404 BCA, 490.01/698.375.1.

405 Kapatılan bu fabrika daha sonra çay atölyesi, ardından da çay fabrikası haline getirildi. Asım Zihnioğlu,

Bir Yeşilin Peşinde, 6. Basım, Ankara: TÜBİTAK Yayınları, 2008, s.31-32; Zümrüt Rize, (14 Ekim 1950),

sayı: 10.

87

1.1.11.4. Sağlık

Bu alanda en yoğun talep Rize’deki hastanenin yatak adedinin artırılması, hatta mümkünse yeni bir hastane yapılmasıdır.

1935 yılında Rize Hastanesi, tek doktorlu ve 25 yataklıydı.407 1939 tarihli bir raporda, hastanede yer olmadığından doktorların sadece ayakta muayene yapabildiği ve ağır hastaların yer olmadığından geri gönderildiği yazılıdır.408 1943 tarihli bir başka raporda ise hastanede esaslı aletler ve tesisler bulunmadığı, acil ihtiyaçlara dahi cevap

Belgede Rize siyasi tarihi (1923-1950) (sayfa 91-103)