• Sonuç bulunamadı

Vergi, amme menfaati ve işlerinin mevzu bahis olduğu durumlarda, fertler tarafından ödenmesi gereken malî bir mükellefiyettir.1574

Osmanlı Devleti’nde vergiler, diğer Müslüman devletlerde olduğu gibi, şer‘î vergiler (tekâlif-i şer‘iyye) ve örfî vergiler (tekâlif-i örfiyye) olmak üzere iki kısma ayrılmaktaydı. Şer‘î vergiler, Kitab, sünnet ve hukuk kitaplarında cinsi, miktarı ve isimleri belirtilmiş olan vergilerdi. Zekât, harac, öşür ve cizye bu vergilerin başında gelmekteydi. Örfî vergiler ise, kaynağını örften alan ve baş gösteren malî sıkıntılar sebebiyle tarh edilen vergilerdi.1575 Söz konusu vergilerin isim ve oranları, vergi mükellefi olan kişinin Müslüman olup olmamasına göre değişiklik arz ettiği gibi, üzerinde yaşanılan ve gelirinden istifade edilen araziye göre de değişmekteydi.1576

İncelediğimiz yıllarda Rize halkından alınan vergilerden tesbit edebildiklerimiz, dellâliye resmi,1577 resm-i kısmet,1578 adet-i ağnâm resmi1579 ve öşür resminden ibarettir.1580 Kayıtlardan hareketle, bu vergilerle ilgili birtakım bilgilere ulaşmamız mümkündür.

Dellâl, alışverişte alıcı ile satıcı arasında vasıta olan, bir kimsenin satılacak malını nidâ ederek satan kimselere denilmektedir. Dellâliye resmi ise, dellâlın yaptığı hizmetler mukabilinde, hak ettiği ücrete verilen addır.1581 İncelediğimiz defterde yer alan dellâliye resmiyle ilgili talimata göre, bu vergi dört kısımdan meydana gelmektedir. Birinci kısmı, çarşı ve pazarlarda dellâl marifetiyle satılan eşyadan % 2,5 oranında

1574

Salih Tuğ, “İslamda Vergi Hukukunun Tekevvünü”, İslam Medeniyeti Mecmuası, I, sy.1, Tan Matbaası, İstanbul 1967, s.25.; Şafak, age, s.640.

1575

Kazıcı, Müesseseler Tarihi, s.443-445. Tekâlif-i şer‘iyye ve örfiyye ile ilgili geniş bilgi için bkz. Ziya Kazıcı, Osmanlı’da Vergi Sistemi, Bilge Yayınları, İstanbul 2005, s.86-220.

1576

Kazıcı, Müesseseler Tarihi, s.423-424.

1577

R.Ş.S.; 14a-b, 31a, 31b. Tesbit edebildiğimiz vergilerin tamamı, “resm” tabiriyle veya bunun çoğulu olan “rusûm” kelimesiyle ifade edilmiştir. Resm tabiri, eser, nişan, şekil, tertip, tasvir ve âdet gibi manalarının yanı sıra, herhangi bir maldan devlet adına tahsil edilen vergi yerine de kullanılmıştır. Bkz. Sâmî, age, s.663.; Kazıcı, Vergi Sistemi, s.61.

1578

R.Ş.S.; 5a, 5b, 5b-6a, 6a, 6b, 7b-8a, 8b, 9a, 10a, 10a-b, 10b, 10b-11a, 11a, 11a-b, 11b, 12b-13a, 14a-b, 2514a-b, 2814a-b, 31a, 3114a-b, 32a, 3614a-b, 38b-39a, 4314a-b, 4614a-b, 50a, 5014a-b, 5414a-b, 5714a-b, 66a-14a-b, 6914a-b, 71b-72a, 72a, 7214a-b, 81a, 82b, 84b, 85b, 87a, 96b, 98a-b, 99a, 99a-b, 99b, 100a-b, 100b, 101a, 103b, 105b, 106b, 107b, 109a, 109b, 110b, 111a-b, 112b, 115a, 115b, 119a, 119b, 120b, 124b, 125a, 125a-b, 126a, 127b, 129b.

1579

R.Ş.S.; 62a.

1580

R.Ş.S.; 31b.

1581

alınan vergidir. Bu vergi dellâl ve Daire-i Belediye’ye aittir. İkinci kısmı tahrir olunan terekelerden % 2 oranında alınan vergi olup, bunun % 0,5’i yine dellâl ve Daire-i Belediye’ye, % 1,2’si eytâm müdürüne, eytâm müdürü olmayan yerlerde ise Hazine’ye, % 0,3’ü de şer‘iyye mahkemelerindeki görevlilerinden biri olan hademeye aittir. Üçüncü kısmı, vâris bırakmadan vefat edenlerin terekelerinin tahriri sırasında alınan % 2 oranındaki vergidir. Bunun da yaklaşık olarak % 0,7’si dellâl ile Daire-i Belediye’ye, geriye kalanı da Hazine’ye aittir. Dördüncü kısmı ise, öşür vergisinin müzâyedesi sırasında mültezimin vermesi gereken yaklaşık % 6 oranındaki vergidir. Bu vergi de dellâllar ile Daire-i Belediye’ye ait olmaktadır.1582

Söz konusu verginin ikinci kısmı, H. 1286-1287 (M. 1869-1871) yılları arasında Rize’de vefat edip terekesi tahrir olunan şahısların sadece ikisinden, % 2 oranında alınmıştır.1583 Dellâliye resminin diğer kısımlarının Rize’de alınıp alınmadığına dair, incelediğimiz kayıtlarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

“Terekeden Alınan Harçlar” başlığı altında da ifade edildiği gibi, resm-i kısmet vefat eden kişilerin terekelerinin, vârislerine taksimi karşılığında alınan bir vergidir.1584 İncelediğimiz defterde tereke taksimiyle ilgili kayıtların tamamına yakınında, resm-i kısmete rastlanılmaktadır. Bu kayıtlarda görüldüğü üzere, söz konusu vergi, Rize’de vefat eden şahısların terekelerindeki mal varlığına bağlı olarak, 12 ilâ 500 kuruş arasında değişen miktarlarda alınmıştır.1585 Bu miktarları yüzde (%) olarak hesapladığımızda, resm-i kısmetin tahrîr olunan terekelerden yaklaşık olarak % 2.04 ilâ % 9.49 arasında değişen oranlarda alındığı görülmektedir. Dolayısıyla söz konusu dönemde, Rize’de vefat edenlerin terekesinden alınan resm-i kısmetler arasında, az da olsa bazı miktar farklılıklarının bulunduğunu söyleyebiliriz.

Adet-i ağnâm resmi, Osmanlı Devleti’nde ağnâm (koyun ve keçi) sahibi Müslüman tebaadan alınan bir vergidir. “Resm-i ğanem”, “resm-i meraî” ve “koyun resmi” gibi adlarla da anılan bu verginin miktarı, ağnâmın sayısına bağlı olmakla

1582 R.Ş.S.; 31b. 1583 14a-b, 31a. 1584

Pakalın, age, III, 30.

1585

birlikte, zamanla değişiklik arzetmiştir.1586 İncelediğimiz defterde bu vergiyle ilgili sadece bir kayıt bulunmakta olup, bu kayıttan hareketle söz konusu vergi hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamaktadır.

Öşür resmi, toprak mahsullerinden belli bazı oranlar dâhilinde alınan bir vergidir. Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde arazi, “arazi-yi öşriyye” ve “arazi-yi haraciyye” olmak üzere iki kısma ayrılıyordu. Bu dönemde diğer Müslüman devletlerde olduğu gibi, mülk olan arazi-yi öşriyyeden sadece öşür alınmaktaydı. Fakat XIV. yüzyılın son çeyreğinden itibaren bazı sebeplerden dolayı birtakım değişiklikler yapılarak, arazinin bir kısmı “emîriyye” olarak kabul edildi.1587

Öşür vergisiyle ilgili tesbit edebildiğimiz kayıttan anlaşıldığı üzere, incelediğimiz yıllarda Rize’de bu verginin açık artırmayla mültezimlere verilmesi ve iltizam yoluyla tahsili söz konusudur.1588 İltizam, devlete ait herhangi bir vergi gelirinin, belli bir yıllık bedel karşılığında toplanılması üzere, özel bir şahsa verilmesidir. Mültezim ise, bu görevi üzerine alan kimsedir.1589

Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren zabtedilen toprakların bir kısmı, tımar olarak sipahilere, bir kısmı ise “hass-ı hümâyun” olarak devlet uhdesine bırakılırdı. Devlete ayrılan yerlerin vergisi, “emin” adı verilen görevliler tarafından toplanırdı. Fakat birtakım malî sıkıntıların baş göstermesi ve paraya ihtiyaç duyulması üzerine, devlete ait yerlerin bir kısmı, bir veya daha fazla seneliğine iltizama verilmişti. Önceleri birkaç kalem hâsılat için uygulanan iltizam sistemi, zamanla yaygınlaşarak pek çok vergiye tatbik edilmeye başlandı. Öşür vergisi de bunlardan biriydi.1590

Öşür gelirleri genellikle köy köy iltizama veilmekle birlikte, daha büyük birikimler halinde ihale edilmeleri de mümkündü. Ürün türleri de dikkate alınarak,

1586

Kazıcı, Vergi Sistemi, s.147-148.

1587

Kazıcı, Vergi Sistemi, s.117.

1588

R.Ş.S.; 31a.

1589

Mehmet Genç, “İltizam”, DİA, TDV Yayınları, İstanbul 2000, XXII, 154.

1590

yıllık, iki yıllık ve beş yıllık iltizam olunanlar da vardı. Açık artırma çeşitli usûllerle kaza meclislerinde yapılmakta, en yüksek bedeli veren mültezim ihaleyi almaktaydı.1591

III. RİZE’NİN DÎNÎ HAYATI

Bu bölümde, Rize’nin dînî hayatında önemli bir yeri olan vakıf müessesesiyle, bu müessesenin yönetimi, görevlileri, görevlilerin tayini ve Rize’deki belli başlı vakıf eserleri hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır.