• Sonuç bulunamadı

USÛLİ SÖZLEŞMELER VE GENEL OLARAK UYUŞMAZLIKLARIN ALTERNATİF ÇÖZÜMÜ SÖZLEŞMESİ

§ 5 TÜRK HUKUKUNDA USULE İLİŞKİN SÖZLEŞMELERİN YAPILMASINDA SERBESTLİK, UYUŞMAZLIKLARIN ALTERNATİF

I- USÛLİ SÖZLEŞMELER VE GENEL OLARAK UYUŞMAZLIKLARIN ALTERNATİF ÇÖZÜMÜ SÖZLEŞMESİ

Bir dava ile ilgili olarak, davanın açılmasından yargılamanın sonuçlanmasına kadar mahkemece ve taraflarca yapılan, usulün yürüyüşünü inşa veya tayin eden işlemlere usulî işlemler denir253. Usul sözleşmesi ise, görülmekte olan veya görülecek bir davada bir usulî ilişkiyi kurmayı, değiştirmeyi veya ortadan kaldırmayı amaçlayan ya da usulî bir edimin ifasını veya ondan kaçınılmasını içeren, etkilerini doğrudan yargılama hukukunda gösteren iki taraflı bir usul işlemidir254.

Usul hukukunda sözleşme yasağı değil, sözleşme serbestisinin esas alındığı görüşü benimsenmiştir. Bu serbestinin iki sınırı olduğu ifade edilmiştir: Birincisi ilgili usul kuralının tarafların o hususta iradelerine açıkça izin vermemiş olsa dahi açıkça yasaklamamış, tarafların arzusuna açık bırakmış nitelikte olmasıdır. İkincisi ise, medeni usul hukukunun kendi içinde geliştirdiği yargılama ilkelerini ihlal etmemesi gerektiğidir255.

Uyuşmazlıkların alternatif çözümü sözleşmesi, taraflar arasındaki asıl borç ilişkisinden doğmuş veya ileride doğacak bir uyuşmazlığın tarafsız üçüncü kişi aracılığıyla ve alternatif çözüm yöntemleriyle çözümünü içeren sözleşmedir256.

253 Karslı, Abdurrahim, Medeni Usul Hukukunda Usuli İşlemler, İstanbul 2001, s. 11. 254

Taşpınar, Sema, Medeni Usul Hukukunda İspat Sözleşmeleri, Ankara 2001, s. 73; Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 697; Karslı, s. 224.

255 Karslı, s. 236; Usul sözleşmeleri, maddi hukuk sözleşmelerinden farklı olarak asli etkilerini

doğrudan doğruya usul hukuku alanında meydana getirirler. Bunların en önemli örnekleri, yetki sözleşmesi, delil sözleşmesi ve tahkim sözleşmesidir (Karslı, s. 237); Delil sözleşmesi davanın ispatı için hangi vasıtalardan yararlanılacağı konusunda davanın tarafları arasında yapılan anlaşmadır Taraflar iddia ve karşı iddialarını hangi delillerden yararlanarak ispat edeceklerini çeşitli şekillerde kararlaştırabilirler İşte delil sözleşmesi usul hukukunda istisnai de olsa taraf iradelerine tanınmış serbestinin bir sonucudur Medeni usul hukukunun kamu düzeniyle yakından ilgili olması sebebiyle esas olarak taraf iradelerine değer verilmiyorken burada taraf iradelerinin değer verilmesinin sebebi, o alanın kamu düzeninden ziyade taraf menfaatleriyle daha yakından ilgili olmasıdır (Ateş, s. 245); Usul sözleşmesi kavramı, hakem yargılamasında da mevcuttur ve bu sözleşmelerin gerek şartları gerek meydana gelmeleri maddi hukuka değil usul hukuku hükümlerine tabidir. Bununla hakemler önündeki yargılamada yapılan usul sözleşmelerine de örneğin rıza fesadının sonuçları hakkındaki medeni usul esaslarının uygulanamayacağı açıklanmış olmaktadır (Bilge, s. 98).

256

İlk derece ve temyiz mahkemelerinde dava sayısının azaltılarak aşırı iş yükünün ortadan kaldırılmasının ve daha verimli bir adalet dağıtımının gerçekleşmesinin en etkili yolu uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemlerini geliştirmektir257.

Tahkim sözleşmesi ve hakem sözleşmesi gibi, uyuşmazlıkların alternatif çözümü sözleşmesi de tarafların iradesine dayanmaktadır258. Taraflar oluşturdukları ve birbiriyle uyumlu olan bu iradeyle hukuk düzeninin tanımış olduğu sözleşme serbestisi ilkesinden yararlanarak uyuşmazlığı, uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemleriyle çözebilirler.

Sözleşme serbestisi ilkesi, sözleşme yapıp yapmama, sözleşmenin türünü, tarafını, içeriğini belirleme özgürlüğüdür259. Bu özgürlük şüphesiz sınırsız bir özgürlük değildir ve kanun koyucu bunun sınırlarını çizmiştir. Sözleşme özgürlüğünün kamu düzeni kavramı ile sınırlandırılabilmesi için kamunun çıkarlarının tehdit altında olması ve çıkarlarının daha üstün bir çıkar olarak belirtilmesi gerekir260. Tasarruf edilmek istenilen konu, yargılama hukukunun genel ilkelerine ve korumayı hedeflediği amaçlara aykırı olmadığı sürece, sözleşme yapılmasına bir engel yoktur261.

Taraflar, asıl sözleşmeye şart koyabilecekleri gibi bağımsız bir sözleşmeyle de, mevcut veya ileride ortaya çıkacak uyuşmazlığın alternatif çözüm yöntemleriyle çözümünü sağlayabilirler262.

257 Özbek, s. 348; Doktrinde, sulh kültürünü yargıya yeniden yerleştirmek için uzlaştırma bürolarının

ülkemizde kurulması gerektiği ifade edilmiştir (Ildır, Alternatif, s. 126).

258 Akıncı, Milletlerarası Tahkim, s. 25; Hakem sözleşmesiyle ilgili geniş bilgi için bkz. Taşkın,

Alim, Hakem Sözleşmesi, Ankara 2000, s. 13 vd; Rosenberg, s. 722; Yetki sözleşmesi, delil sözleşmesi ve tahkim sözleşmesinden farklı olarak uyuşmazlıkların alternatif çözümü sözleşmesi usul kanununda düzenlenmeyen sözleşmelerdendir (Ildır, Hak Arama, s 390).

259

Özbek, s. 359; Taşkın, s. 9; Karayalçın, Yargıtay Denetimi, s. 40; Turan, Çetin, Sözleşme Özgürlüğü, Küreselleşme ve Uluslar arası Tahkim, Yargı Reformu 2000 Sempozyumu, İzmir Barosu, İzmir 2000, s 251.

260

Taşpınar, s. 108; Sözleşme özgürlüğü ile denk tutulabilecek ve onun gibi özel hukuk sisteminin temelini oluşturan değerlerden birinin ihlal ediliyor olması durumunda, karşılıklı menfaatlerin tartılması ve dengelenmesi gerekecektir. Hukuk düzeninin, üzerine kurulu olduğu bu ilkeleri ve hukuki kurumları tehdit eden bir sözleşmenin var olması durumunda ise, bu sözleşmeye geçerlik tanınmayacağı açıktır. (Taşpınar, s. 108).

261 Taşpınar, s. 108; Yargılama hukukunda irade özerkliği ilkesi doğrudan değil, bu alanda egemen

olan taraflarca hazırlama ve tasarruf ilkeleri ve yargılamanın amacından çıkmaktadır. Tarafların yönlendirdiği bir maddi hukuk ilişkisine karşın, yargılama hukukunda irade özerkliğine yaşam alanı tanınmaması, büyük bir çelişki olurdu. Maddi hukuk ve yargılama hukuku arasındaki işlevsel bütünlük, maddi hukuktaki irade özerkliğinin kural olarak yargılama hukukuna da taşınmasına imkân tanımaktadır. (Taşpınar, s. 108).

262 Barıkan, Aziz, Tahkim, Sistem ve Tatbikatı, ABD, 1949, C.5, S.60, s. 2; Kuru/Arslan/Yılmaz, s.

961; Akıncı, Milletlerarası Tahkim, s. 71; Dayınlarlı, İç Tahkim, s. 21; Dayınlarlı, Domestic Arbitration, s. 8; Sarısözen, s. 21; Koral, Tahkim, s. 1042; Ekşi, s. 372; Koral, Yeni ve Eski, s. 17; Seviğ, s. 5; Kalpsüz, Milletlerarası Ticaret, s. 4; Öztürk, Direnme, s. 954; Yılmaz, Tahkim, s. 271; Bilge, s. 88; Aybar, s. 372; Özsunay, s. 582; Gürdoğan, s. 629; Yeğengil, s. 116; Alangoya, Tahkim, s. 102; Ertekin/Karataş, s. 48; Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 697.

Taraflar, uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemlerinden, uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra dava yoluna başvurmadan önce yararlanabilecekleri gibi, dava yoluna başvurduktan sonra yapacakları bir anlaşmayla da bu yöntemlerden yararlanabilirler263.

Taraflar arasında yapılan bir sözleşmede bulunan ve sözleşmenin tarafları arasında ortaya çıkacak uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemleriyle çözülmesini öngören şartların bağlayıcılığı konusunda görüş birliği yoktur, bu konu doktrinde tartışmalıdır264.

Bu konuda savunulan birinci görüşe göre; ileride ortaya çıkabilecek olan uyuşmazlıkları, alternatif çözüm yöntemlerine götürme konusunda anlaşıldıktan sonra, uyuşmazlıkların alternatif çözümü şartlarının bağlayıcı kılınarak kararlaştırılan sonucun zorla yerine getirilebilmesi mümkündür. Bu konuda yapılacak yasal bir düzenlemeyle, sözleşmelere konulan arabuluculuk ve diğer uyuşmazlıkların alternatif çözüm şartları tüketilmeden dava yoluna geçilemeyeceği yönünde açık hüküm getirilmelidir. Bu yol tüketilmeden dava açılmışsa, dava açmanın uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemlerini geçersiz kılacağından bahisle yargılamanın durdurulması için itiraz edilebilecektir265.

Savunulan diğer görüşe göre, uyuşmazlığın alternatif çözüm yöntemleriyle çözümü için bir sözleşme olmasına rağmen, uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemlerine başvurulmadan doğrudan yargıya başvurulması mümkündür. Ortada bir zorunluluk var ise alternatif bir yoldan bahsedilemez266. Aynı görüşe göre, Türk Hukukunda uyuşmazlıkların alternatif çözümü sözleşmesinde çıkan karar bağlayıcı değildir. Uyuşmazlık taraflarından birinin yargıya başvurması uyuşmazlıkların alternatif çözüm sözleşmesinin zımni olarak ortadan kalkmasına sebep olacaktır267. Bu görüşe göre, dava yolunun her aşamada açık tutulması uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemlerinin genel prensibidir. Uyuşmazlık taraflarından birini bu yöntemleri uygulamaya zorlamak, istenilen çözüme tarafları ulaştıramayacaktır268.

263

Özbek, s. 315.

264

Bu konudaki geniş tartışmalar için bkz. Özbek, s. 322 vd.

265 Özbek, s. 344; Uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemi tüketildikten sonra eğer taraflar hâlâ bir

çözüme ulaşamamışlarsa, dava sürecini başlatabileceklerdir (Özbek, s. 345).

266

Ildır, Alternatif, s. 66.

267 Doğar, s. 56; Ildır, Alternatif, s. 65.

268 Doğar, s. 115; Bu görüş eleştirilmiş ve dava yoluna başvurmanın uyuşmazlıkların alternatif çözüm

şartını kendiliğinden geçersiz kılacağını kabul etmek yerine uyuşmazlıkların alternatif çözüm şartının uygulanabilirliğini üstün tutmak gerektiği ifade edilmiştir (Özbek, s. 344).

Kanaatimizce, uyuşmazlıkların alternatif çözüm sözleşmesinin bağlayıcı olup olmadığına her sözleşmede tarafların iradesine, sözleşmeye konulan ifadelere bakarak karar vermelidir. Yukarıda ifade edildiği gibi genel bir öngörüde bulunmak ve uyuşmazlıkların alternatif çözüm sözleşmesinin varlığına rağmen yargıya başvurmanın bu sözleşmeyi zımni olarak ortadan kaldıracağını söylemek yanlış olacaktır.