• Sonuç bulunamadı

EKOTURİZM AKTİVİTELERİ

2.2.9 Ekoturizmde Yer Alan Aktörler

2.2.9.6 Uluslararası Kuruluşlar

Uluslararası kuruluşların ekoturizmin gelişmesine katkıları; bilgilendirme, finansman sağlama ve teknik yardımlar gibi çeşitli alanlarda olmaktadır. Bu kuruluşlardan özellikle BM ve UNWTO ekoturizmin dünya çapında gelişmesinde önemli rol üstlenmişlerdir (Demir ve Çevirgen, 2006a, 105). BM’in 2002 Yılını “Uluslararası Ekoturizm Yılı” olarak ilan etmesi hem kendisinin ekoturizm alanında önemli bir rol aldığını göstermiş (McLaren,

2003, 115), hem de ekoturizmin küresel anlamda öneminin anlaşılmasını sağlamıştır (Demir ve Çevirgen, 2006a, 105).

UNDP, ekoturizm ile ilgilenen bir diğer uluslararası kuruluştur. Kuruluş, uluslararası kalkınma yardımı programı ile ekoturizm girişimlerini geliştirmek amacıyla ülkelere yardım etmektedir (Halpenny, 2001, 480). Bu kuruluşlar dışında UNESCO, Dünya Mirası ve Biyosferi Stratejisi ile kendi stratejileri arasında sürdürülebilir turizme de yer veren uluslararası bir kuruluştur (McLaren, 2003, 115).

Bu organizasyonlardan başka, ekoturizme özellikle finansal açıdan destek veren çeşitli kuruluşlar da mevcuttur. Bunlar; ya birçok devletin katılımıyla oluşturulmuş ya da iki ülke arasındaki anlaşmalarla ekoturizme katkı sağlayan uluslararası kuruluşlardır. Çok taraflı anlaşmalarla destek veren belli başlı uluslararası kuruluşlar (Wood, 2002, 49);

 Dünya Bankası (World Bank),

 Avrupa Komisyonu (European Comission),

 Inter Amerikan Kalkınma Bankasıdır (InterAmerican Development Bank-IDB).

İkili anlaşmalarla çeşitli fonlar sağlayan kuruluşlardan bazıları ise (Wood, 2002, 49; McLaren, 2003, 114);

 Alman Ekonomik Kalkınma Bakanlığı (German Ministry of Economic Development-GTZ),

 Amerika Uluslararası Kalkınma Örgütü (U.S. Agency for International Development-USAID),

 İngiltere Uluslararası Kalkınma Departmanı (United Kingdom’s Department for International Development-DFID),

 Norveç Kalkınma İşbirliği Örgütü (Norwegian Agency for Development Coorperation-NORAD)

 Kanada Uluslararası Kalkınma Örgütü’dür (Canadian International Development Agency-CIDA).

Bu organizasyonların çoğu geçmişte yoksullukla mücadele için destek vermiş olup, 1990’lı yılların başından itibaren biyolojik çeşitliliğin kaybolması ve çevresel tahribatları önlemek için oluşturulan çeşitli projelere desteklerini arttırmışlardır. Bu projelerin küçük bir oranı ekoturizm gibi alternatif sürdürülebilir gelişme girişimleri için oluşturulmuştur. Bu organizasyonlardan GTZ ekoturizme özellikle teknik yardım sağlarken, diğerleri yerel halkta ölçülebilir faydalar yaratmak ve korumacılığa yönelik faydalı projeler üretmek için fonlar ve çeşitli yardım programları oluşturmaktadırlar (Wood, 2002, 49).

Sözü edilen uluslararası kuruluşlar günümüzde aşağıda belirtilen konularda ekoturizmin gelişmesine finansal destek sağlamaktadırlar (Wood, 2002, 49):

 Gelişmekte olan ülkelerde “yeşil” işletmeciliğe yönelik fonlar.

 Gelişmekte olan ülkelerde turizmi en önemli mali kaynak olarak geliştirmek için verilen fonlar.

 Turizmin çevresel ve sosyal ilkelere uygun olarak geliştirilmesi bilincine ulaşmış gelişmekte olan ülkelere destek sağlayan fonlar.  Brezilya Amazonları gibi çok hassas ekosistemlerdeki biyolojik

çeşitliliğinin korunmasına katkı sağlamak için, gelişme çabası içindeki gelişmemiş bölgelere sağlanan fonlar.

 Küçük ölçekli işletmelerin gelişmesine katkı sağlayacak yardım programları.

 Korunan alanlarının yönetimi ve biyolojik çeşitliliğinin korunmasına destek olacak yardım programlarıdır.

2.2.9.7 Ekoturistler

Tüm bu hizmet sağlayıcılarının ve ekoturizm paydaşlarının yanı sıra ekoturizm pazarında yer alan ekoturistlerin de gerek doğal çevreye karşı gerekse yerel halka karşı uymaları gereken bazı sorumlulukları ve görevleri bulunmaktadır. Amerika Seyahat Acentaları Birliği (ASTA) 1991 yılında ekoturizmi teşvik etmek amacıyla ekoturistlerden bazı kurallara uymalarını

istemiş ve bir dizi kural yayınlamıştır. “Ekoturizmin On Kuralı” adıyla anılan bu kurallar şunlardır (Swarbrooke, 1999, 326; Altan, 2006, 85; Banerjee, 2007, 76; Nayir, tez, 2009, 21):

 Ekosistemin hassasiyetine saygı gösterin. Eğer hepimiz ekosistemin korunmasına yardım etmeye çalışmazsak, gidilen güzel yerlerin gelecekte burada olmayacağını anlamalıyız.

 Gidilen yerde sadece ayak izlerinizi bırakın. Sadece resim çekin, resim çizmeyin ve etrafı kirletmeyin. Tarihsel ve doğal alanlardan hatıra olsun diye bir şeyler almayın.

 Seyahatinizi daha anlamlı yapmak için, gideceğiniz yerin kültürü, davranışı, gelenekleri, coğrafyası hakkında kendinizi eğitin.

 Yerel halkın özel hayatına ve onuruna saygı gösterin. İnsanların fotoğrafını çekerken onlara sorun.

 Tehlike altındaki hayvanlar ve bitkilerden yapılmış ürünleri satın almayın.

 Gidilen yerde sadece belirtilen patikayı takip edin. Hayvanları, bitkileri ve onların doğal habitatlarını rahatsız etmeyin.

 Çevreyi korumaya çalışan kuruluşları ve programları öğrenin ve destekleyin.

 Mümkün olduğunca motorlu araç kullanmayın, bunun yerine yürüyün. Arabanızı park edince motoru durdurun.

 Çevre koruma faaliyetlerinde bulunan konaklama, ulaştırma işletmeleri ile tur operatörleri ve seyahat acentalarını kullanın.

 Rehberleri çevre kuruluşlarına üye olmaları için teşvik edin.

Genel olarak bir ekoturistin aşağıdaki hususlara riayet etmesi beklenmektedir (Raju, 2009, 42; Kaypak, 2010, 101);

 Milli park, doğal koruma alanı, vb. ilan edilmiş bölgelerde, ilgili kurumlarca konulmuş kurallara uymalıdır.

 Kamp yapılması yasak olan ya da kısıtlamalı bölgelerdeki yasaklara uymalıdır.

 Gezilen ve kamp yapılan yerlerde gezi rotalarına ve doğa rehberlerinin uyarılarına uymalıdır.

 Flora ve faunaya asgari zarar verecek şekilde hareket etmelidir.

 Gezi faaliyeti sırasında çevreye atık ve doğada silinemeyecek izler bırakmamalıdır.

 Özellikle nesli tehlikede bulunan hayvanların bulunduğu bölgelerde gürültü, vb. kirlilik yaratmamalıdır.

 Flora ve faunanın korunmasına özel önem verilen yerlerde tur rotalarını, koruma ilkelerini gözeterek değiştirmelidir.

 Otantik kültürlerin, ahlaki değerlerin bozulmadan yaşandığı bölgelerde bu değerlere saygı göstermelidir.

 Yerel dokuyla uyuşmayan modern mimari ürünler yerine, koruma altına alınmış otantik yapılarda hizmet veren konaklama tesislerini tercih etmelidir.

 Kılık-kıyafet konusuna özen göstermeli, dini ve ananevi değerlere saygılı davranmalıdır.

 Yerel yeme-içme ve eğlenme gibi gelenek ve göreneklere uyumlu davranmalı ve mümkün olduğunca yerel aktivitelere ve faaliyetlere katılmalıdır.

 Maddi kültür eserlerine saygılı davranmalıdır.

 Tutamayacağı sözler vermemelidir (örneğin yerel halktan biri/birileriyle çektiği fotoğrafı ona/onlara göndereceği konusunda söz vermesi ve sözünü tutmaması gibi).

 İnsanların özel alanlarına saygı göstermeli ve bu alan sınırlarını aşmamalıdır. Yerel halktan izin almadan onların özeli ile ilgili fotoğraf çekmemelidir.

 Yerel halka bahşiş vermekten kaçınmalı, onun yerine ufak hediyeler alarak onlara olan ilgisini ve verdiği değeri göstermelidir.

 Eğer hediye alınması planlanıyorsa bireysellikten ziyade tüm halka yararlı olabilecek (örneğin okul için) hediyeler alınmasına özen göstermelidir.