• Sonuç bulunamadı

2.1 Sürdürülebilir Turizmin Kavramsal Analiz

2.1.2 Sürdürülebilir Turizmin Tanımı

Günümüzde hızla büyüyen ve gelişen turizm sektöründe turistlerin beklentileri de değişmektedir. Turistler gittikleri ülkenin tarihsel ve kültürel kalıntılarını, yerel kültürünü, yaşam şekillerini, bozulmamış doğal çekiciliklerini, bitki ve hayvan türlerini yerinde orijinal haliyle görmek istemekte ve doğaya, kültüre, topluma duyarlı turizm anlayışının benimsenmesini talep etmektedir. Bu yeni turizm anlayışı maksimum kar sağlamak isteyen kitle turizmi yerine bireysel veya daha küçük turist gruplarını çekmeyi, turistik etkinlikleri daha uzun bir zamana ve daha geniş bir mekâna yaymayı, farklı turizm etkinliklerini geliştirmeyi tercih etmektedir. Doğal ve kültürel değerleri tahrip etmeyen, çevreyi ön plana çıkaran, sürdürülebilir kalkınmanın içinde yer alan sürdürülebilir turizm, turistik çekiciliklerin gelecek kuşaklara zarar vermeden aktarılmasını öngörmektedir (Emekli, 2004, 416; Soykan, 2005, 46).

Çevrenin bir destinasyondaki turistik tüketicilerin doğal kaynakları kullanım düzeyini kabul edilebilir değişim sınırları içinde karşılayamadığı noktada turizmin olumsuz etkileri ortaya çıkmaktadır. Kontrolsüz gelişen kitle turizmi tüm dünyaya doğal kaynaklara yönelik potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır. Bunun önüne geçebilmek için sürdürülebilir turizm yaklaşımı önerilmektedir (Küçükaslan, 2007, 57).

Sürdürülebilir kalkınmanın, dünyanın geleceği açısından öneminin kavranması, her sektörü kendi işi ile ilgili çözümler üretmeye itmiştir. Turizm de, yoğun çevresel etkileşimi ile bu çözüm ortamının doğmasına gerek duymaktadır (Kahraman ve Türkay, 2006, 95). Nitekim son yüzyıldır sürdürülebilir turizm kavramı turizm teorisyenleri ve uygulayıcıları arasında ilginin giderek arttığı bir odak noktası olmuş ve çoğu turizm ile ilgili organizasyonlar ve işletmeler sürdürülebilir turizm ile ilgili çeşitli planlar geliştirmişler ve bir dizi ilkeler belirlemişlerdir (Sharpley, 2000, 1).

Sürdürülebilir turizm gelişimi sürdürülebilir kalkınma ile paralellik göstermektedir ve sürdürülebilir kalkınma gibi bu kavramın da tanımlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi oldukça karmaşık ve zordur (Buckler, 1998, 10; Hornagold, 2004, 75; Gordon, 2005, 32; Aspinall, 2006, 20; Greenwood, 2006, 17; Akşit, 2007, 444; Sharpley, 2009, 60). Garrod ve Fyall (1998, 200) hem endüstri açısından hem de çevreciler açısından kavrama farklı yaklaşımlarda bulunulduğundan ve farklı tanımlandığından bahsetmiş ve bu nedenle kavramın değişkenlik içerdiğini belirtmiştir. Kavramın tanımı üzerinde değişiklik yapılmasından ziyade uygulanabilirliği üzerinde yoğunlaşılması gereğini vurgulamıştır. Ayrıca bu kavramın da sürdürülebilir kalkınma gibi koruma ve kalkınma kavramlarının birbiriyle tezatlık oluşturduğu bir kavram olduğunu, bir taraftan kaynakları sömüren kalkınma odaklı turizm kalkınmacıları; diğer taraftan kaynakları koruyan sıfır kalkınma odaklı korumacıların bir arada bulunduğu bir durum olduğunu ifade etmiştir.

Sürdürülebilir turizmin tanımı konusunda akademik anlamda bir uzlaşma olmamasına rağmen büyük çoğunluğu uzun vadeli kültürel, çevresel ve ekonomik yaşayabilirliği sürdüren ilkelere bağlı kalınması konusunda hemfikirdirler (Hornagold, 2004, 75).

Turizm girişimcileri, planlamacıları ve araştırmacılar sürdürülebilir kalkınmanın; “gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamalarını tehlikeye atmadan günümüz ihtiyaçlarını karşılayan kalkınma” olan tanımını turizme adapte etmişler (Hinch, 1996, 95) ve sürdürülebilir turizmi; “turizm kaynaklarının tüketilmeden, kirletilmeden ve tahrip edilmeden gelecek nesillerin de kullanabilmesini sağlayacak şekilde kullanılışının düzenlenmesi” olarak tanımlamışlardır (Greenwood, 2006, 18; Avcıkurt, 2009, 145).

Turizm açısından sürdürülebilirlik kavramı, turizmin kaynağı olan doğal, tarihi, kültürel, sosyal ve estetik değerlerin korunup geliştirilerek çekiciliklerin devamının sağlanmasını ve bunlar arasındaki uyumu ifade etmektedir (Demir, 2002, 90; Timur ve Getz, 2002, 223; Tuna, 2007, 27). Sürdürülebilir turizm doğal ve kültürel mirası ve sosyo-ekonomik refahı göz önüne alırken (Butler, 1999, 10; Çıracı, Turgut ve Kerimoğlu, 2008, 91), aynı zamanda kültürel ve çevresel zararları minimuma indirmeyi ve ziyaretçi memnuniyetini optimize etmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır (Kaya, 1997, 25; Lane, 2005, 13).

Bramwell ve Lane, sürdürülebilir turizmi; “turizm endüstrisi, ziyaretçiler, çevre ve yerel halk arasındaki karmaşık etkileşimlerden doğan gerilimleri ve anlaşmazlıkları azaltmaya çalışan pozitif bir yaklaşım” olarak tanımlamaktadırlar. Sürdürülebilir turizm büyümeye karşı değildir, ancak bölgeden bölgeye ve yönetimlerin uygulamalarına göre sınırları vardır (Avcıkurt, 1996, 121; Eligh, Welford ve Ytterhus, 2002; 224; Demir ve Çevirgen, 2006b, 102; Sarkım, 2007, 3; Purvis, 2008, 7).

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (United Nations World Tourism Organization-UNWTO) sürdürülebilir turizmi tanımlarken, sürdürülebilirliği üç temel konuda (çevresel sürdürülebilirlik, sosyal ve kültürel

sürdürülebilirlik, ekonomik sürdürülebilirlik) ele almış (Henry ve Jackson, 1996, 18; Sprecher, 2000, 34; Welford ve Ytterhus, 2004, 411; Gordon, 2005, 33; Timur, 2005, 21; Güneş, 2008, 172; Hyslop, 2008, 11) ve sürdürülebilir turizm gelişimini; “gelecek için fırsatları arttırırken ve korurken, bugünkü turistlerin ve ev sahibi bölgelerin ihtiyaçlarını karşılamak” olarak tanımlamıştır. Bu bağlamda sürdürülebilir turizm; kültürel bütünlüğün, gerekli çevresel süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşam destek sistemlerinin devamlılığı sağlanırken, ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların karşılanabileceği şekilde tüm kaynakların korunması ve yönetilmesini sağlayan turizm olarak görülmektedir (Kaya, 1997, 25; Sprecher, 2000; 34; Eligh, Welford and Ytterhus, 2002, 224; Gürer, 2003, 32; Keleş, 2003, 21; Erdoğan, 2003, 100; Welford ve Ytterhus, 2004, 411; Unger, 2005, 15; Kahraman ve Türkay, 2006, 96; Demir ve Çevirgen, 2006, 103; Toprak, 2006, 148; Akşit, 2007, 443; Altıntaş, 2007, 755; Demiroğlu, Çetin ve İzgi, 2007, 156; Özen ve Yalçınkaya, 2007, 152; Saydan ve Küçükaslan, 2007, 109; Sarkım, 2007, 4; Kaypak, 2010, 96). Sürdürülebilir turizm ürünleri; turistik kalkınma ile zarar görmek yerine yararlı olan çevre, toplum ve kültürlerle uyum içinde işlenen ürünlerdir (Kocapınar, 2009, 10).

Çevre, sosyoloji ve ekonomi disiplinlerinin entegrasyonu ile sürdürülebilir turizm için “çevresel olarak sürdürülebilir ekonomik kalkınma” yaklaşımı ortaya atılmıştır ki, bu yaklaşım çevresel koruma, ekonomik verimlilik ve sosyal adalet kavramlarının eşit önemi olduğu ve hiçbirinin diğerinin önüne geçmediği bir yaklaşımdır (Buckler, 1998, 11).

Sürdürülebilir turizm uygulamaları çevresel, kültürel, sosyal, ekonomik, kurumsal ve estetik boyutta birçok uygulama ve politikaları içermektedir (Harris, 2005, 23; Saydan ve Küçükaslan, 2007, 109; Sarkım, 2007, 3). Bu bağlamda, yumuşak turizm, çevresel turizm, doğa turizmi, kırsal turizm gibi çeşitli tanımlamalar kullanılmaktadır (Godfrey, 1998, 213; Beyhan ve Ünügür, 2005, 80). Yine kitle turizminin bir alternatifi olarak gelişmesi nedeniyle bazı araştırmacılar tarafından alternatif turizm olarak adlandırılmıştır (Akşit, 2007, 444). Bunların yanı sıra yürüyüş, dağcılık, macera turizmi, rafting, kano, kayak, doğal yaşam incelemesi, kuş gözlemciliği, fotoğrafçılık, manzara

izlemek, küçük kasaba ve köy turları, kırsal festivaller, ırmak ve kanal yolculuğu, küçük ölçekli kongre ve konferanslar, çiftlik turizmi, yayla turizmi gibi kırsal turizm formları ile de aynı anlamda düşünülmektedir. Bütün bu turizm çeşitlerinin ağırlıklı olarak çevresel değerlere dayanmaları sürdürülebilir turizm kavramının bir turizm çeşidi gibi algılanmasına ve bu turizm çeşitleri ile birebir ilişkilendirilmesine neden olmaktadır. Oysa sürdürülebilir turizm, hangi turizm çeşidi olursa olsun, çevresel değerlerin turizmin temel öğesi olarak korunmasını, turizm faaliyetlerinin çevreye sorumlu bir şekilde yürütülmesini ve turizmin ekonomik kalkınması ile çevresel değerlerin korunması çabalarının eşgüdümle yürütülmesi gerekliliğini içermektedir (Kahraman ve Türkay, 2006, 97).

Turizm çevrelerinde bir diğer anlam karmaşası da özellikle sürdürülebilir turizm ve ekoturizm kavramlarında yaşanmaktadır. (Gordon, 2005, 32; Kahraman ve Türkay, 2006, 96; Akşit, 2007, 448). Ekoturizm doğayı temel alan turizm çeşidi olarak tanımlanmaktadır. Burada dikkatle üzerinde durulan doğayı temel alması, eleştiriye açıktır. Çünkü kitle turizmi olarak adlandırılan ve deniz, kum ve güneşle özdeşleşen turizm türü doğa üzerinde gerçekleşmiyor izlenimi doğurmaktadır. O nedenle sürdürülebilir turizm tanımlaması daha doğru olabilir. Ancak sürdürülebilir turizmin bundan ayrı olarak ekonomik ve sosyal yönleri de vardır. Bu yönden bakılırsa ekoturizmin sürdürülebilir turizm yerine kullanılmaktan ziyade sürdürülebilir turizme bir giriş niteliği taşıdığı ve sürdürülebilir turizmin bir aşaması olabileceği görülmektedir (Kahraman ve Türkay, 2006, 96; Akşit, 2007, 448). UNWTO de sürdürülebilir turizm ile ekoturizmi birbirinden ayırmış, ekoturizmin doğa temelli turizm türlerine odaklandığını belirtirken, sürdürülebilir turizmin turistik destinasyonlardaki tüm turizm türlerini kapsadığı ifade etmiştir (Gordon, 2005, 35). Şekil 1’de sürdürülebilir turizm ile diğer turizm türleri arasındaki ilişki görülmektedir:

Şekil 1. Sürdürülebilir Turizm ile Diğer Kavramlar Arasındaki İlişki Kaynak: Swarbrooke, John. (1999). Sustainable Tourism

Management. (2nd Edition), USA: Cabi Publishing, s.14.

Sürdürülebilir turizm, turizm sisteminin pek çok elemanını içeren geniş bir kapsama sahiptir. Aşağıda yer alan Şekil 2’de sürdürülebilir turizmin kapsadığı alan görülmektedir:

Şekil 2. Sürdürülebilir Turizm Kapsamı

Kaynak: Swarbrooke, John. (1999). Sustainable Tourism

Management. (2nd Edition), USA: Cabi Publishing, s.16.

Kirlilik - Hava - Su - Gürültü - Görsel Kaynak Kullanımı - Su - Toprak - Yiyecek Koruma Politikaları ve Uygulamaları - Kırsal Alanlar - Kent Alanları - Yaban Hayatı Kamu Sektörü Politikası

- Maddi Kaynak Desteği - Yasalar - Planlama Yaban Hayatı - Safariler - Avlanma - Hayvanat Bahçeleri - Doğal Yaşam Alanı

Turizm İşletmelerinin Uygulamaları - Geri Dönüşüm - Satın Alma - Atık Yönetimi - Enerji Tasarrufu Endüstri - Düzenlemeler

- Yerel toplumla ilişkiler - Sürdürülebilir Turizm girişimleri - İstihdam politikaları Turist - Turistlerin İlgileri - Turistlerin Davranışları Yerel Halk - Turizmin yararlarının dağıtımı - İç turizm üzerindeki kontrol düzeyi Sürdürülebilir Turizm Sürdürülebilir Turizm Ekoturizm Çevreye Duyarlı Turizm Alternatif Turizm Sorumlu Turizm Yumuşak Turizm Minimum Etki Turizmi

Müller 1994 yılında yaptığı çalışmasında sürdürülebilir turizm ile ilgili bir beşgen oluşturmuş ve sürdürülebilir turizmde dengeli ve nitelikli büyümenin sağlanması için bu beşgende yer alan beş temel element arasında pozitif iletişimi en üst düzeyde gerçekleştirmenin gerekliliğinden bahsetmiştir (Selimoğlu, 2004, 4; Harris, 2005, 23; Richardson, 1997, 24; Miller ve Twining-Ward, 2005, 36; Sharpley, 2009, 60). Arttırılması mümkün olmayan kaynakların daha az kullanımı, çevrenin ve insanların daha az olumsuz etkilenmeleri ile elde edilecek her türlü yaşam kalitesi artışı, turizmde nitelikli büyüme olarak ifade edilebilir. Turizmde nitelikli büyüme ya da dengeli bir turizm gelişimi için Şekil 3’te görülen “sihirli beşgen” önerilmektedir (Kaya, 1997, 36; Richardson, 1997, 24; Miller ve Twining- Ward, 2005,36; Avcıkurt, 2009, 144; Sharpley, 2009, 60):

Şekil 3. Turizmde Nitelikli Büyümenin Sihirli Beşgeni

Kaynak: Kaya, İsmet. (1997). Sürdürülebilir Turizm Kalkınması ve

Ülkemiz Açısından Bir Değerlendirme. Yayınlanmamış Doktora Tezi,

Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Balıkesir, s.36.

Şekil 3’te görüldüğü gibi turizmin gelişmesiyle hiçbir köşe ağırlıklı duruma gelmemekte, dönüşümlü ilişkiler birbirini karşılıklı olarak daha verimli kılmakta ve daha az olumsuz etkilenme sağlanmaktadır. Çevre ve sosyal uyumlu turizm bu “sihirli beşgeni” uyumlaştırmaktadır. Böylece, özellikle doğa ve kültür üzerinde olumsuz etkiler en aza indirilirken, şekildeki tüm boyutlar arasındaki ilişkiler artırılmaktadır (Avcıkurt, 2009, 145).

Subjektif Rahatlık Doğal kaynakların korunması Sağlıklı kültür Ekonomik Refah Ziyaretçi İhtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanması