• Sonuç bulunamadı

KAVRAMSAL ÇERÇEVEDE TOPLUM VE KURUM

1.5. TOPLUMSAL KURUMUN YAPISI VE ĠġLEVLERĠ

1.5.1. Toplumsal Kurumların ĠĢlevleri

Toplumsal kurumlar, “birer davranıĢ modelleri olmaları ve fertlere önceden tayin edilmiĢ sosyal rol ve iliĢki kalıpları sağlamaları sebebiyle, bireylerin davranıĢlarını kolaylaĢtırır, düzene koyar ve basitleĢtirir” (Zijderveld, 1985: 230).

Kurumlar, bir amaç istikametinde hareket ederler, amaçlarını yerine getirirken yoğun bir gayretin içinde hareket ederler. Toplumsal kurumlar, yapılaĢmasını daim sürdürmesi, aynı zamanda kurumlaĢmıĢ davranıĢ biçimleri ortaya koyması, insanın temel ihtiyaçlarını karĢılamayı amaçlaması toplumsal kurumların temel iĢlevlerindendir. Bu temel iĢlevler topluma faydalı bireyler yetiĢtirme, toplumsal düzenin devamını sağlama ve sosyal adaleti gerçekleĢtirmek maksatlıdır.

Toplumsal kurumlar, “toplumun istikrar, düzen ve devamı için kontrol mekanizması Ģeklinde hizmet görürler, toplumda süreklilik, istikrar, uyum ve dayanıĢma ancak kurumların varlığı sayesinde gerçekleĢir” (Fichter, 2009: 122).

Toplumsal kurumların toplumsallaĢtırıcı bir iĢlevi de vardır. Her doğan çocuk belli bir kültür ortamında neĢet eder. Bu kültürel ortam, toplumun hem zihinsel hem de

23 duygusal öğelerinin birbiriyle bütünleĢmesiyle oluĢmuĢtur. Bir bütün olarak kendini ifade eden bu kültürel değerler, ebeveyn tarafından ve diğer fertler vasıtasıyla genç nesillere aktarılır, fertlerde sosyo-kültürel bir kimliğin oluĢmasını sağlar. Bu da toplumsal kurumun ayrı bir iĢlevidir.

Toplumda ki tüm yapısal biçimler, bireyin, dolayısıyla toplumun ihtiyaçlarını karĢılamak ve bu anlayıĢa uygun düĢen bir iĢlevi üstlenmek için var olmuĢlardır.

Kurumsal yapı gerçeğinden hareketle, toplum yaĢamı boĢluk kabul etmez. Aile, din, ahlak, hukuk, ekonomi, siyaset ve eğitim gibi kurumsal yapılar ve onların örgütlenmiĢ somut biçimleri, belirli ihtiyaçların karĢılanmasına hizmet eden kurumsal yapılardır. Bir toplumun düĢünce yapısı, inanç yapısı ve bunlara bağlı olarak fiilleri, eylem biçimleri, davranıĢları, kiĢi henüz topluma katılmadan önce büyük ölçüde düzenli hale getirilerek toplumsal kurumlar tarafından planlanmıĢtır.

Bundan dolayıdır ki, toplumsal kurumlar, bireyin yaĢamını, davranıĢlarını, hareket kabiliyetini kolaylaĢtırırlar ve bu manada bireyi zahmetten kurtarırlar.

Fertler toplum hayatında karĢılaĢtığı durum karĢısında ve toplumsal hayatın devamı için önüne çıkan mevcut pozisyon karĢısında nasıl tavır takınacağını toplumda hazır olarak bulur. Toplum hayatında hadiseler karĢısında nasıl yaĢayacağını öğrenmek ve keĢfetmek için zaman ayırmak zorunda değildir. Zira fert bunu toplumda hazır olarak bulur. Fertlerin hadiseler karĢısında nasıl yaĢayacağını öğrenmek ve keĢfetmek için ona yardımcı olan ve bu ihtiyacı temin eden kurumlardır (Aydın, 1997: 16).

Toplumsal kurumlar, gerek bireyi gerekse de diğer toplumsal organ ve sistemleri de kontrol edebilme iĢlevi vardır. Kurumlar belli baĢlı kural ve davranıĢ kalıpları oluĢturduğu için, bir yandan normlarla çatıĢan tavır ve davranıĢları cezalandırırken, bireye gelen ve gelmesi muhtemel olan dıĢ baskılara karĢı bireyi koruma altına alır. Kurumların, kesin kuralları ve yaptırımları olmaları dolayısıyla fertlerin eylemleri üzerinde bir denetleme görevi görürler. Hayvanlar âleminde

davranıĢlar içgüdüler tarafından sevk edilirken, insan hayatında davranıĢlar kurumlar tarafından yönlendirilir ve kontrol edilirler (Fichter, 2009: 232).

Kurumsal yapının bir diğer iĢlevi, birey, içinde bulunduğu kurumun, kimin, nerede, ne yapacağı, nasıl bir rol üstleneceği önceden tayin edildiği için, bireyin rahat adım atmasını temin eder, deneme yanılmalarla hareket etmesini ve zaman kaybını önler. Aile, din, hukuk, eğitim gibi kurumlar, bireyin ortaya koyacağı davranıĢlardan zarar görmemesini ve ceza almamasını önemli ölçüde engeller.

Buradan hareketle birey davranıĢlarından dolayı cezayı hak etmemesi için, birey bu davranıĢ kalıpları ile hareket etmeli ve istenilen davranıĢ biçimlerini sergilemelidir (Akyüz, 2008: 47).

Kurumların bir diğer iĢlevi, fertleri kontrol etmenin yanı baĢında, birbirlerini de gözetleme ve denetleme özelliğine sahiptir. Toplumsal kurumlar, insan davranıĢlarını sistemli bir Ģekilde kontrol etmesinin yanında, toplumun ideal düzeydeki beklenti ve ihtiyaçlarına sınırlar koyar. Kurumlar, “bireyin rastgele, keyfi ve baĢkaları için tehlikeli olabilecek davranıĢlarını denetlemek suretiyle toplumda sosyal kontrolü sağlar” (Zijderveld, 1985: 237).

Toplumsal yapının ihtiyaçlarının giderilebilmesi için çeĢitli kurumlar toplumsal ihtiyacın niteliğine uygun olarak kurumlar görevlendirmiĢtir. Toplumsal kurumlar sorumluluk alanlarıyla ve iĢlevleriyle, toplumsal yapının ihtiyaçlarını karĢılamaya çalıĢır. Herhangi bir kurumda zaman içerisinde toplumun bu ihtiyacının karĢılanmasında bir zaman kaybı olursa ya da iĢlev kaybı olursa, toplumsal yapı yönelen iĢlevi karĢılamak için o kurumun yapısında düzenlemelere gidebilir, (gitmeli) ya da bu iĢlevi yüklenecek ikinci bir kurumun oluĢumunu gündeme getirerek yeni bir kurumlaĢmaya yönelebilir (Akyüz, 2008: 48). Toplumsal kurumun temsil etmesi gerekli olan kurallar bütününde yaĢanılacak olası problem alanlarını, toplumsal yapıda ortak bir bilinç oluĢturmak suretiyle veya yeni bir kurumun varlığıyla ya da kurumlar arası diyalogla aĢılabileceğini ifade etmeye çalıĢtık.

25 Kurumların bir diğer iĢlevi ise bireyi ve toplumu geliĢtirme ve yetiĢtirme iĢlevidir. Toplumun kendine has düĢünce yapısının yanında, duygusal öğelere de sahip bir yapısı vardır. Fakat bütün bu toplumsal yapıyı oluĢturan faktörler mevcudiyetini kurumlar vasıtasıyla sürdürürler. Kurumlar bu özelliğindendir ki;

bireyi koruyucu ve geliĢtirici özellik taĢır. Bireyin getirdiği çeĢitli değiĢim isteklerini zamana ve Ģartlara göre olgunlaĢtıran, toplumsal bir değer haline getiren kurumlardır. Bir değiĢim kalıbı birey için çekici olabilir, ama her değiĢim kalıbı toplum ve fertler için olumlu sonuçlar vermeyebilir. Ġster toplumsal kurumlar olsun isterse de toplumu oluĢturan fertler olsun “değiĢelim de ne olursa olsun” demesi tehlikeli sonuçlar doğurabilir (Akyüz, 2008: 50).

DüĢünülmeden atılan adımlar daha sonra düĢünmeye sebep olabilir.

DüĢünmeden atılan adımlar tıpkı, sümüklü böceğin yerde bıraktığı kir gibi kir bırakır, kurumsal kirlilik olur. Objektiflikten uzaklaĢmadan Ģunu ifade edeyim, kurumlar fiili durumun gerçekliğini göz ardı etmeden hareket eder ve etmelidir. Bu da kurumların iĢlevlerinden bir diğeridir. Toplumsal kurumlar iĢbirliği ve eĢ güdüm sağlama iĢlevleri de vardır. Kurumlar iĢlevlerini ve amaçlarını yerine getirirken, kendine benzer, aynı yönde hareket eden, bu yönde eylemde bulunan kurumlarla ve toplumsal oluĢumlarla iĢbirliği yapmak ve eĢ güdüm içinde çalıĢmak zorundadır Kurumların amaçları ile toplumun beklentilerinin aynı yönde hareket ediyor olması bir eĢgüdümün ve iliĢki ağının bir göstergesidir. Yani kurumlar toplumun beklentileri yönünde eylemde bulanabilmesi onun iĢlevinin gereğidir. Toplum kendini var eden bu yapı ile barıĢık olabilmesi ihtiyaçlarının karĢılanmasını temin eder. Kurumların kendi aralarında gösterdikleri eĢgüdüm, uyum, iĢbirliği, toplumsal yapının ve toplumsal sistemin sağlıklı iĢlediğini gösterir.