• Sonuç bulunamadı

TMS 19 ve TFRS 2 Standartları ile ilgili Vergi Uygulamaları Değişiklik

8. VERGİ MEVZUATI İLE TMS 19 VE TFRS 2 STANDARTLARININ

8.3. TMS 19 ve TFRS 2 Standartları ile ilgili Vergi Uygulamaları Değişiklik

Çalışanlara sağlanan standartların muhasebe uygulamaları ile vergi uygulamaları arasındaki uyumsuzlukları düzelterek finansal tabloların doğru sunumunu sağlamak için GVK, VUK, KVK ve MSUGT’de yapılması gereken değişiklik önerileri şunlardır:

I. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılması gereken değişiklikler: Vergi uygulamalarında çalışanlara sağlanan faydalar ödeme gerçekleştiğinde gider olarak kabul edilmektedir ve TMS 19 Standardıyla uyuşmamaktadır. GVK Madde 40’a ve KVK Madde 8’e “…kıdem tazminatı ve çalışanlara sağlanan diğer fayda karşılıkları gider olarak indirim yapılabilir…” fıkrası eklenmelidir.

167

TFRS 2 Standardına göre yapılacak ödemelerle ilgili olarak GVK’nın ücret tanımı ile ilgili 61. Maddesine “…pay senedi verilmesi ya da pay senedi satın alma hakkı tanınması …” ibaresi eklenmelidir. Ücretlere GVK’nın 103 ve 104. Maddelerindeki oranlara göre işveren tarafından stopaj yapılmaktadır. İlgili maddelere GVK tasarısındaki gibi “…Çalışana işveren tarafından pay senedi verilmesi durumunda ücret, bu pay senetlerinin hukuki ve ekonomik olarak tasarruf edilebilir olduğu tarihte, pay senedi alım hakkı verilmesi durumunda ise bu hakkın fiilen kullanıldığı tarihte elde edilmiş sayılır. Hakkın kullanıldığı tarihteki pay senedinin piyasa fiyatı ile hizmet erbabına maliyeti arasındaki fark, ücret olarak vergilendirilir. Hakkın kullanılmadan önce satılması durumunda ise satış fiyatı ile çalışana maliyeti arasındaki fark, ücret sayılır…” fıkraları ilave edilebilir.

II. Vergi Usul Kanunu’nda yapılması gereken değişiklikler: Karşılıklarla ilgili VUK Madde 288 TMS 19’a uygun olarak yeniden düzenlenmeli veya fıkralar eklenmelidir.

Çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar (iskonto edilmeyen) ve uzun vadeli faydalardan (iskonto edilen) kaynaklanan yükümlülükler için borç karşılıklarının hesaplanıp ilgili dönemlerde gider kaydedilmelidir. Uzun vadeli faydaların hesaplanması için Standardın belirttiği öngörülen yükümlülük yöntemi uygulanmalıdır.

III. Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerinde yapılması gereken değişikler: Muhasebe sistemi uygulama genel tebliği güncellenmeli ve ihtiyaçlara göre yeni hesap grupları ve hesaplar açılmalı, hesapların işleyişi muhasebe standartlarına uyumlu hale getirilmelidir. Tekdüzen muhasebe sisteminde talep edilen finansal tablo formatları standartlara uyumlu hale getirilmelidir (Akdoğan, 2016: 33).

168 Tablo 2. 2. Önerilen Kanun Değişiklikleri*

Mevcut Kanun Maddesi Değişiklik Önerisi

GVK Madde 40’a ve KVK Madde 8’e ek fıkra (İndirilecek giderler)

Kıdem tazminatı ve çalışanlara sağlanan diğer fayda karşılıkları gider olarak indirim yapılabilir.

GVK Madde 61’e ek fıkra (Ücretin tanımı)

Pay senedi verilmesi ya da pay senedi satın alma hakkı tanınması ücret olarak sayılır.

GVK Madde 108’e ek fıkra (Vergilendirme dönemi)

Çalışana işveren tarafından pay senedi verilmesi durumunda ücret, bu pay senetlerinin hukuki ve ekonomik olarak tasarruf edilebilir olduğu tarihte, pay senedi alım hakkı verilmesi durumunda ise bu hakkın fiilen kullanıldığı tarihte elde edilmiş sayılır.

Hakkın kullanıldığı tarihteki pay senedinin piyasa fiyatı ile hizmet erbabına maliyeti arasındaki fark, ücret olarak vergilendirilir. Hakkın kullanılmadan önce satılması durumunda ise satış fiyatı ile çalışana maliyeti arasındaki fark, ücret sayılır

VUK Madde 288’e ek fıkra veya yeni madde (Karşılıklar)

Çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin borç karşılıkları

1. İşletmeler, çalışanlarına kısa vadeli ya da uzun vadeli (çalışma dönemi sonunda sağlanan faydalar, diğer çeşitli uzun vadeli faydalar, çalışmanın sona erdirilmesiyle sağlanan faydalar gibi)çeşitli faydalar sağlar.Bu faydalar dolayısıyla ortaya çıkan yükümlülüklerin hesaplanıp dönemlere gider olarak kaydedilir.

2. Kısa vadeli faydalar, çalışanın sunduğu hizmete karşılık ödenmesi beklenen faydalardır. Ücretler, SGK işveren payları, izin ücretleri, hastalık izinleri, ikramiyeler vs gibi faydalar kısa vadeli faydalardır.Bunlar iskontoya tabi tutulmadan kayıtlı değerleriyle ölçülür ve ait olduğu dönemde gider kaydedilerek ödenmemiş olsalar dahi finansal tablolarda (borç) yükümlülük olarak gösterilir.

Kullanılmamış izin ücretleri de bu kapsamda dikkate alınmalıdır.

3. Kıdem tazminatı karşılıkları ve diğer uzun vadeli faydalar iskontoya tabi tutularak bugünü değerleriyle ölçülür.

4. Kıdem tazminatlarının hesabında, bir personelin hizmet süresi sonunda şirkete getireceği yükümlülüğünün (toplam kıdemi), bugüne kadar olan kısmının (şimdiki kıdemi) net bugünkü (şimdiki )değeri dikkatte alınır.Kişinin bugüne kadar olan yani hak ettiği kıdemine; gelecekteki çalışmasından elde edeceği yani hak edeceği kıdemi eklenerek toplam kıdeme ulaşılır.

5. Kıdem tazminatının hesaplanmasında, demografik ve finansal varsayımlar aktüeryal varsayımlar olarak

* Akdoğan, Nalan; (2016), “ VUK Yasası’nın Muhasebe Standartları İle Uyumlu Hale Gelmesi İçin Yapılması Gereken Değişikliklere İlişkin Öneriler”, http://www.ankaraymmo.org.tr/#/anasayfa makalesinden faydalanılmıştır.

169 dikkatte alınır.

Demografik Varsayımlara örnek olarak; çalışma sırası ve sonrasındaki ölümler,çalışanların işten ayrılmaları,erken emeklilik, malülen emeklilik,yasal mevzuat gereği (Askerlik, kadınlarda evlilik)işten ayrılmalar örnek verilebilir.

Finansal varsayımlar ise, çalışanların gelecekteki maaşları ve bugünkü değere indirgenecek iskonto oranlarının belirlenmesidir.

İskonto oranları olarak devlet iç borçlanma senetlerinin ya da merkez bankası reeskont faiz oranları kullanılabilir.

6. Kıdem tazminatlarının ve diğer uzun vadeli faydaların tutarının hesabında isteyen mükellefler gelecekte ödenecek tutarın iskontolu tutarını değil, içinde bulunulan hesap dönemindeki verilere göre hesaplanmış tutarı dikkate alabilir.

Bu durumda, ilgili bulunduğu hesap dönemi sonu itibarıyla kıdem tazminatı yükümlülükleri tahmin edilir ve bu tahmin nedeniyle cari dönemde ortaya çıkan kıdem tazminatı yükümlülük artışları hesaplanarak giderleştirilir. Kıdem tazminatı yükümlülükleri iş gücü devir hızı, önceki yıllara ilişkin kıdem tazminatı gerçekleşmeleri gibi etkenler de dikkate alınarak, çalışanların ilgili döneme ilişkin kıdeme esas ücreti üzerinden hesaplanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ÇALIŞANLARA SAĞLANAN FAYDALARIN MUHASEBE STANDARTLARI VE MEVZUAT AÇISINDAN

MUHASEBELEŞTİRİLMESİ İLE İLGİLİ BİR UYGULAMA ÖRNEĞİ

1. UYGULAMANIN KONUSU AMACI YÖNTEMİ VE VARSAYIMLAR

Muhasebe ve finansal raporlamanın temel amacı, işletme yönetimine, yatırımcılara, kreditörlere ve kamuya, işletmenin faaliyetleri hakkında, doğru, şeffaf, güvenilir, kolay anlaşılabilir, belgeli ve karşılaştırılabilir bilgiler sağlamaktır. Ülkemizde uygulanmaya başlanan TMS ve TFRS’lerle birlikte muhasebe uygulamalarının ve finansal raporlamanın uluslar arası düzeyde ortak bir kavramsal çerçeveye ve dile sahip olması hedeflenmektedir. Yerel mevzuatla standartlar arasında uyuşmazlıklar ve yetersizlikler olması kaçınılmazdır. Bu bölümde yapılan uygulama çalışmasıyla, çalışanlara sağlanan faydalarla ilgili standartlarla, vergi mevzuatı ve muhasebe uygulamaları arasındaki uyan ve çelişen konuların belirlenmesi ve çelişen konularda çözüm üretilmesi amaçlanmaktadır.