• Sonuç bulunamadı

Örgütteki tüm bireylerin ortaklaĢa inandığı ve paylaĢtığı temel değerler, kurum kültürünün önemli bir öğesidir (Güçlü, 2003). Öğrenen toplumlar yapısal ve içerik olarak ayrılmalarına rağmen bazı temel inanç ve değerleri paylaĢırlar. Eğitimciler birbirinden öğrenebilir fikrine dayanarak, eğitim birlikleri bireysel ve grup olarak iĢbirliğine, dürüst sohbetlere, geliĢmeye ve ilerlemeye yönelik bir öğrenme ortamı yaratıp devam ettirmeye çalıĢmaktadır (Lieberman, Miller, 2011).

Bir örgütün örgütsel ilkeleri ve davranıĢ kuralları ile yönetim biçimi değerlerle ifade edilir. Temel değerler kuruluĢun kurumsal ilkeleri ve davranıĢ kuralları ile yönetim biçimini ifade eder. Bir kuruluĢun temel değerlerini ortaya koymak stratejik planlama için önemlidir; çünkü kuruluĢun vizyon, misyon ve kurumsal kimliğinin gerisinde temel değerler ve inançlar bulunur (DPT, 2006).

Stratejik planlama için çok önemli olan temel değerler örgütün kararlarına, seçimlerine ve stratejilerine rehberlik eder. Temel değerlerin taĢıması gereken nitelikler temel ilkeleri ve inançları açık ve kesin bir dille ortaya koyması, çalıĢanların iĢlerini en iyi Ģekilde yapacakları Ģartlara iliĢkin temel düĢünceyi belirtmesi ve kuruluĢun vizyonunu gerçekleĢtirmesini sağlayacak sistem ve süreçleri desteklemesi Ģeklinde ifade edilmiĢtir (DPT, 2006; MEB, 2007a).

Okulda paylaĢılan değerler, okulun kurum kültürü olarak adlandırılabilir. Okul yöneticilerinin ve çalıĢanların, okul hedeflerini (eğitim-öğretim faaliyetlerini) gerçekleĢtirmeye yönelik çalıĢmalarını yürütürken onlara yol gösteren, tüm çalıĢanların benimsediği değerler, inançlar ve düĢünceler sistemi, o okulda paylaĢılan değerler (kurum kültürü) olarak kabul edilir (MEB, 2007a). Okul kültürünü oluĢturan bu değerlerin kalıcı bir yapıya sahip olması için; okul personeline değer verilmesi, öğrenci ve velilere nitelikli eğitim sunulması, iĢbirliğine önem verilmesi ve sosyal sorumluluk anlayıĢının benimsenmesi beklenmektedir.

Ġnsanın yaĢam çizgisini inandığı değerler belirler. Kendini yaĢamın akıĢına kaptırmaktan kurtaran insanlar, yaĢamlarının her anını inandıkları değerler doğrultusunda sürdürmeye gayret ederler (Özden, 2008). Eğitimli insan toplumun değerlerini inançlarını, taahhütlerini temsil etmektedir (Drucker, 1993).

Aktan (1998) bilginin değiĢen doğası sonucu oluĢan yeni küresel değerleri, ahlak, bilgi, düzen, barıĢ, uzlaĢma, kalite, özgürlük, refah, adalet ve hoĢgörü olarak ifade etmektedir (Akt: ġirin, 2010). Eğitim sistemleri yukarıda belirtilen değer kaymalarının ya da yeniden yapılanmaları yakından izlemesi hem toplum hem de eğitim sistemi açısından önemlidir. Çünkü toplumun ihtiyacı olan bireyin yetiĢmesi görevi genelde eğitim sisteminden özel de ise okul örgütlerinden beklenmektedir (ġirin, 2010).

Özden’e (2008) göre yeni değerler, okulların yapı ve iĢleyiĢini karakterize eden hiyerarĢik ve bürokratik yapının yerini, daha çok yerinden yönetilen ve profesyonel kontrolün egemen olduğu bir yapıya terk etmektedir. Bu yeni paradigma okulun yapısındaki “rol, iliĢki ve sorumluluklarda” temel bazı değiĢiklikler öngörmektedir. Bu değiĢiklikleri aĢağıdaki baĢlıklar altında özetlemiĢtir:

1. Okuldaki otorite akıĢının daha az hiyerarĢik olması bir zorunluluk haline gelmiĢtir. 2. Liderlik, pozisyonla değil, yapılması gereken iĢte baĢarılı olmakla iliĢkilendirilmeye

baĢlanmıĢtır.

3. Okul yönetiminde aĢırı kontrolün yerini öğretmen ve diğer personele daha çok yetki ve sorumluluk verilmesi almıĢtır.

4. Yöneticinin, mevzuatın uygulayıcısı değil, iĢlerin kolaylaĢtırıcısı; öğretmeninde müfredatı yerine getirmekle sorumlu memur değil, sınıfın lideri olması, eğitimde kalitenin vazgeçilmez Ģartı olmuĢtur.

Yeni değerler, eğitim programlarının hedeflerinde, içeriklerinde, eğitim-öğretim durumlarının düzenlenmesinde ve değerlendirme yaklaĢımlarında köklü değiĢmeler öngörmektedir. Bu değiĢikliklerin arkasındaki temel değer “herkesin öğrenebileceği ve eğitilebileceği” görüĢünün yaygınlaĢmasıdır (Özden, 2008).

Güçlü’ye (2003) göre yenileĢme ve geliĢme sürecindeki örgütlerin bünyelerindeki kültürlerini, geliĢme ve yenileĢmeye paralel olarak değiĢtirmeye ihtiyaçları vardır. Bir konumdan baĢka bir konuma geçiĢ diyebileceğimiz bir süreçte, eğitim sistemi, yönetim tarzı ve felsefesi, sosyal yapı, çalıĢanların tutumları, tahminleri ve beklentileri de değiĢimden etkilenecektir. Okullarında bu değiĢimden etkileneceği söylenebilir. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiĢ sürecinde bilgi toplumunun gerekleri dikkate alındığında, eski ve yeni yaklaĢımların bilginin doğasına ve eğitimde kullanıĢına iliĢkin bakıĢ açıları, Tablo 4’te özetlenmiĢtir.

Tablo 4

Eski ve Yeni Yaklaşımların Eğitim Kurumuna Bakışları (Akt: Özdemir vd, 2012)

Eski Yaklaşımlar Yeni Yaklaşımlar

 Bilgi kesindir.  Bilgi geçicidir.

 Eğitim ansiklopedik bilgi

kazandırmak için verilir.  Bilgi, yeni bilgi üretmek için verilir.

 Bilginin yayıcısı olarak

öğretmen

 Öğrenme etkinliklerinin düzenleyicisi

olarak öğretmen

 Sınıfta tek karar verici olarak

öğretmen

 Kararlar diğer öğretmenlerle birlikte

verilmektedir.

 Normal dağılıma göre öğrenci

değerlendirme  Tam öğrenmeye yönelik değerlendirme

 Kontrol edici olarak öğretmen  Düzenleyici, lider, öğrencinin ihtiyaçlarına

eğilen ve iĢi yapan kiĢi olarak öğretmen

 Öğretmen merkezli  Öğrenci üzerine odaklanmıĢ

 Tek kitap üzerine program

temelli

 YetiĢkin hayatın sorumlulukları üzerine

odaklaĢmıĢ ve tanımlanmıĢ yeterlikler

 Kontrol edici olarak yöneticiler

 Düzenleyici, lider öğrencinin

ihtiyaçlarına eğilen ve iĢi yapan kiĢi olarak yönetici

Tablo 4’ de verilen eski ve yeni yaklaĢımların eğitim kurumlarına bakıĢ açıları incelendiğinde bilginin doğasındaki değiĢimin kazandırılmak için verilen kesin bilgiden, yeni bilgi üretmek için verilen geçici bilgiye olarak değiĢmektedir. Öğretmene yönelik yeni yaklaĢımlar bilginin yayıcısı, kontrol edici ve sınıfın tek karar vericisi olan öğretmenden öğrenme etkinliklerinin düzenleyicisi, lider, öğrencinin ihtiyaçlarına eğilen ve meslek iĢbirliği yaparak kararlar alabilen öğretmene değiĢmektedir. Öğrenciye yönelik yeni yaklaĢımlar normal dağılıma göre değerlendirme ve öğretmen merkezli yaklaĢımdan tam öğrenme ve öğrenci üzerine odaklaĢmıĢ yaklaĢıma değiĢmektedir. Yeni yaklaĢımlarda yöneticiler kontrol edici olmaktan ziyade düzenleyici, lider öğrencinin ihtiyaçlarına eğilen ve iĢi yapan kiĢi olarak değiĢim göstermektedir. Yeni yaklaĢımlarda tek kitap üzerinden program temelli öğretim yerini yetiĢkin hayatın üzerine odaklaĢmıĢ ve tanımlanmıĢ yeterliklere odaklanmıĢ eğitime bırakmıĢtır.