• Sonuç bulunamadı

İlköğretim kurumlarında okulun değerleri, varlık sebebi ve geleceğine ilişkin paydaş görüşlerinin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlköğretim kurumlarında okulun değerleri, varlık sebebi ve geleceğine ilişkin paydaş görüşlerinin incelenmesi"

Copied!
206
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ANA BĠLĠM DALI

EĞĠTĠM YÖNETĠMĠ VE DENETĠMĠ BĠLĠM DALI

ĠLKÖĞRETĠM KURUMLARINDA OKULUN DEĞERLERĠ, VARLIK

SEBEBĠ VE GELECEĞĠNE ĠLĠġKĠN PAYDAġ GÖRÜġLERĠNĠN

ĠNCELENMESĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan

Mehmet Tufan YALÇIN

Ankara Haziran, 2013

(2)

T.C.

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ANA BĠLĠM DALI

EĞĠTĠM YÖNETĠMĠ VE DENETĠMĠ BĠLĠM DALI

ĠLKÖĞRETĠM KURUMLARINDA OKULUN DEĞERLERĠ, VARLIK

SEBEBĠ VE GELECEĞĠNE ĠLĠġKĠN PAYDAġ GÖRÜġLERĠNĠN

ĠNCELENMESĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan

Mehmet Tufan YALÇIN

DanıĢman: Prof. Dr. Servet ÖZDEMĠR

Ankara Haziran, 2013

(3)

iii

JÜRĠ VE ENSTĠTÜ ONAY SAYFASI

Gazi Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ne

…/…/…

Mehmet Tufan YALÇIN’ın “Ġlköğretim Kurumlarında Okulun Değerleri, Varlık Sebebi ve Geleceğine ĠliĢkin PaydaĢ GörüĢlerinin Ġncelenmesi” baĢlıklı tezi jürimiz tarafından Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalında YÜKSEK LĠSANS tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Adı Soyadı Ġmza

Üye: (Tez DanıĢmanı): ... ...

Üye: ... ...

(4)

iv ÖN SÖZ

Okul toplumun değerlerini genç kuĢaklara aktarma ve genç kuĢakları eğiterek toplumu geliĢtirme çabası içinde olan toplumsal yaĢamın önemli bir öğesi olarak kabul edilmektedir. Günümüz okulları 21. yüzyıldaki toplumsal ve teknolojik değiĢimler sonucu ortaya çıkan toplumun değiĢim hızının gerisinde kalmak ve öğrencilerin beklentilerine cevap veremediği yönünde ciddi eleĢtiriler almaktadır. Alan yazın incelendiğinde okula yapılan önemli eleĢtirilerden bir diğeri uygulanan öğrenim sürecinin monoton, sıkıcı, öğrencilerin beklentilerini karĢılamayan bilgilerin öğretildiği ve çocukların hayallerini geliĢtiremediği yönündedir.

Okullarımız kaybettiği güveni yeniden kazanmak, toplumu peĢinden sürüklemek istiyorsa yeni paradigmalar geliĢtirmesi ve yeniliklerle desteklenmesi gerektiği söylenebilir. Günümüzde teknoloji ne kadar önemli gibi görünse de öğrenmedeki öğrenmede en önemli etken değildir. En önemlisi, ülkemiz açısından okulun rolünü ve iĢlevini, amacını, değerlerini yeniden düĢünerek oluĢturulacak yeni bir okul teorisine ihtiyacı vardır. Bu araĢtırma da ilköğretim kurumlarının paydaĢlarının okulun değerleri, varlık sebebi ve geleceğine iliĢkin görüĢleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

AraĢtırma sürecinde pek çok kiĢinin desteğini aldım. Özellikle, liderliğiyle hayatımda çok önemli bir yeri olan bu konuda çalıĢmamı öneren tez danıĢmanım ve hocam Prof. Dr. Servet ÖZDEMĠR’e sonsuz teĢekkür ederim. Değerli görüĢleriyle ve yönlendirmeleriyle tezin tamamlanmasına anlamlı katkılarda bulunan hocalarım Doç. Dr. Ferudun SEZGĠN’e ve Doç. Dr. Bekir BULUÇ’a teĢekkürü bir borç bilirim. AraĢtırma için gerekli verilerin toplanmasında yardımcı olan tüm öğretmenlere, okul yöneticilerine, velilere, yardımcı personellere, öğrencilere ve yardımını esirgemeyen, burada adını sayamadığım tüm dostlarıma teĢekkürler. Her zaman desteğiyle bana güç veren sevgili anneme ve babama da teĢekkür ediyorum. Ayrıca bu çalıĢma, geleceklerini ve varlıklarını Türk varlığına armağan eden aziz Ģehitlerimize ve hayatlarındaki en değerli varlıklarını vatan ve inandığı değerler uğruna feda eden kıymetli ailelerine ithaf edilmiĢtir.

Mehmet Tufan YALÇIN Ankara, Haziran - 2013

(5)

v ÖZET

ĠLKÖĞRETĠM KURUMLARINDA OKULUN DEĞERLERĠ, VARLIK SEBEBĠ VE GELECEĞĠNE ĠLĠġKĠN PAYDAġ GÖRÜġLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ

YALÇIN, Mehmet Tufan

Yüksek Lisans, Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Servet ÖZDEMĠR

Haziran 2013, xvi + 190 sayfa

Bu araĢtırmanın amacı, resmi ilköğretim okullarının değerleri, varlık sebebi ve geleceğine iliĢkin okulun paydaĢlarının görüĢleri arasındaki benzerlik ve farklılıkları incelemektir. Çağımızdaki toplumsal ve teknolojik değiĢimler sonucu ortaya çıkan yeni ihtiyaç ve beklentiler ile değiĢimin öncüsü olması beklenen okulların, paydaĢları tarafından mevcut algılanıĢını belirleyerek gelecekte okulların ve paydaĢlarının üstleneceği rol ve görevlere iliĢkin görüĢleri belirlenecektir.

Bu araĢtırmada küçük insan grupları ya da durumlar hakkında zengin ayrıntılarla dolu bilgiler sunmasından dolayı nitel araĢtırma yöntemi uygulanmıĢtır. AraĢtırmada, veri toplama aracı olarak; yarı yapılandırılmıĢ görüĢmelerde kullanılmak üzere okulun paydaĢları için araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen açık uçlu sorulardan oluĢan görüĢme formları (Ek-1) oluĢturulmuĢtur.

AraĢtırma, pilot ve asıl uygulama olmak üzere iki basamakta gerçekleĢtirilmiĢtir. Pilot uygulama, 2012-2013 eğitim öğretim yılı 1. döneminin baĢında 1 yönetici, 1 öğretmen, 1 veli, 1 yardımcı personel ve 1 öğrenci ile yürütülmüĢtür. Asıl uygulama ise 1. dönemin sonunda Ankara’da eğitim veren bir resmi ilköğretim kurumundan amaçlı örnekleme yöntemlerinden tipik durum örneklemesi kullanılarak seçilen yönetici (n=3), öğretmen (n=15), öğrenci (n=13), veli (n=5) ve okul yardımcı personeli (n=3) ile yürütülmüĢtür.

GörüĢmeler sonucu elde toplanan veriler içerik analizi yoluyla tablolarla

kodlanarak, sınıflandırılarak okulun değerleri, varlık sebebi ve geleceği ile ilgili okulun paydaĢlarının görüĢleri belirlenmiĢtir.

(6)

vi

AraĢtırma sonucunda okulun paydaĢlarının okulun varlık sebebine iliĢkin tanım ve beklentilerinin geleneksel okulun değerlerine ve amacına yakın olduğu görülmüĢtür. Bununla birlikte okulun paydaĢlarının görüĢlerine göre mevcut okulun iĢleyiĢ ve yapısıyla geleneksel okulun amaçlarına da ulaĢamadığı görüĢü hâkimdir. Okulun paydaĢlarına göre mevcut durumda okulların fiziki yapısı ve teknolojik donanımlarının yetersiz olduğu vurgulanmaktadır. Okulun paydaĢlarının okulun değerlerine iliĢkin görüĢleri incelendiğinde paydaĢların doğruluk, dürüstlük, ahlaki, dini ve milli değerleri vurguladıkları belirlenmiĢtir. Bununla birlikte okulların stratejik planlarında belirlenen misyon, vizyon ve temel değerlerin okulun tüm paydaĢları tarafından paylaĢılmadığı belirlenmiĢtir. Okulun geleceğine iliĢkin paydaĢ görüĢleri incelendiğinde okulun gelecekte de var olacağı ve gerekli düzenlemeler yapılırsa olumlu bir geleceğinin olduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte araĢtırma sonuçlarında gelecekte okul ve sisteminin değiĢmeyeceği görüĢünün hâkim olduğu görülmüĢtür.

AraĢtırma sonuçları değerlendirildiğinde, okul sistem ve yapısının değiĢebilmesi için yeni bir okul teorisine ihtiyaç olduğu önerilmiĢtir. Okul teorisinde gelecek toplumla bugünkü toplumu birleĢtiren bir felsefe olması gerektiği söylenebilir. Demokratik değerlerin ağırlık kazandığı günümüzde toplumunun değerlerini kullanarak gelecek toplumda istenilen değerleri oluĢturan bir okul yapısı ve sistemi geliĢtirilmesi için sınıf ve okulların bu değerlere göre yeniden düĢünülmesi ve bu sebeple okulun fiziki yapı ve Ģartlarının da geleceğin okullarına göre tasarlanması gerektiği ifade edilebilir.

Anahtar Kelimeler: Okulun varlık sebebi, okulun değerleri, okulun geleceği, okulun paydaşları, nitel araştırma.

(7)

vii ABSTRACT

EXAM INING THE SCHOOL PARTNERS’ VIEWS ON THE VALUES, THE REASON FOR THE PRESENCE AND THE FUTURE OF THE SCHOOL AT

PRIMARY EDUCATION INSTITUTIONS

YALÇIN, Mehmet, Tufan

Post Garduate, Educational Administration and Supervision Thesis Advisor: Prof. Dr. Servet ÖZDEMĠR

June 2013, xvi + 190 pages

This study sought to examine the similarities and the differences in the school partners’ views about the values, the reason for the presence and the future of the official primary schools. This study investigated school partners' views on their roles and tasks in the future by determining the current perceptions of school partners about the schools which are expected to be agents of change in related to new needs and expectations raised as a result of the contemporary social and technological changes.

In this study, the qualitative research method has been conducted in order to present detail-packed information about small groups of people or situations. In the study, as data collection instrument, interview forms of open-ended questions have been formed to use in semi-structured interviews. These forms (Appx. 1) have been developed by the researcher for each of the school partners.

The research has been conducted in two steps, including the pilot and the main study. The pilot study has been carried out with one administrator, one teacher, one parent, one auxiliary staff and one student, at the beginning of first term of academic year 2012-2013. The main study has been carried out with administrators (n = 3), teachers (n = 15), students (n = 13), parent (n = 5), and school auxiliary staff (n = 3) selected from an official primary school in Ankara at the end of the first term, via typical situation sampling, as one of the purposive sampling methods.

(8)

viii

The data collected through interviews have been coded and classified at tables by content analysis and so school partners’ views about the values, the reason for the presence and the future of the school have been determined.

Results revealed that school partners’ definitions and expectations about the reasons for school’s presence were close to values and aim of the traditional school. However, the view that the traditional school could not reach its goals in current progress and structure were common in the school partners. By the school partners, it is emphasized that the physical structure and the technological equipment of school are insufficient in the current situation. From the analysis of the school partners’ views on the school values, it is defined that the partners has emphasized integrity, honesty; moral, religious and national values. However, it is determined that the mission, the vision and the core values determined at the strategic plans of the schools are not shared by the school partners. From the analysis of the partners’ views on the future of the school, it is stated that school will be in the future, and it will have a positive future if the necessary arrangements are made. However, at the results of the research it is seen that the view that school and its system will not change in the future is prevalent.

The results of the research were evaluated and it is suggested that we need a new school theory in order to change the system and the structure of school. We can say it should be a philosophy in the school theory that combines today's society and the future’s society.

Today, in which democratic values gain importance, we can state that classes and schools should be re-designed according to these values in order to develop a school system and structure which create the desired values in the future’s society by using the values of the society and for this, the physical structure and conditions of school should be designed according to the future’s schools.

Key words: The reason for the presence of the school, the values of the school, the future of the school, the school partners, a qualitative research.

(9)

ix ĠÇĠNDEKĠLER

JÜRĠ VE ENSTĠTÜ ONAY SAYFASI ... iii

ÖN SÖZ ... iv

ÖZET ... v

ABSTRACT ... vii

ĠÇĠNDEKĠLER ... ix

TABLOLAR LĠSTESĠ ... xii

KISALTMALAR ... xvi BÖLÜM I ... 1 1. GĠRĠġ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. AraĢtırmanın Amacı ... 7 1.3. AraĢtırmanın Önemi ... 7 1.4. Varsayımlar ... 8 1.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları ... 8 1.6. Tanımlar ... 9 BÖLÜM II ... 10 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 10

2.1. Sosyal Bir Kurum Olarak Okul ... 10

2.2. Okulun Vizyonu ve Misyonu ... 13

2.3. DeğiĢen Toplum ve Okul ... 18

2.4. Okula EleĢtiri... 24

2.5. Yöneticinin Rolü ve Görevleri ... 26

2.6. Öğretmenin Rolü ve Görevleri ... 32

2.7. Öğrencilerin Rolü ve Görevleri ... 36

2.8. Velilerin Rolü ve Görevleri ... 38

2.9. Eğitimci Olmayan Personelin Rolü ve Görevleri ... 39

2.10. Değerler ... 40

(10)

x

BÖLÜM III ... 44

3. YÖNTEM ... 44

3.1. AraĢtırmanın Modeli ... 44

3.2. ÇalıĢma Grubu... 45

3.3. Veri Toplama Aracının GeliĢtirilmesi ... 45

3.4. Verilerin Toplanması... 46

3.5. Verilerin Analizi ... 46

BÖLÜM IV ... 54

4. BULGULAR VE YORUM ... 54

4.1. Okulun PaydaĢlarının Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Bulguları ... 54

4.1.1.Yöneticiler Ġçin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Bulgular ... 54

4.1.2. Öğretmenler Ġçin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Bulgular ... 68

4.1.3. Veliler Ġçin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Bulgular ... 86

4.1.4. Yardımcı Personel Ġçin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Bulgular ... 100

4.1.5. Öğrenciler Ġçin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Bulgular ... 113

4.2. Okulun PaydaĢlarının Okulun Geleceğine ĠliĢkin Bulguları ... 127

4.2.1. Yöneticiler Ġçin Okul Personeli ve Veliler Ġçin Okulun Geleceğine ĠliĢkin Bulgular ... 127

4.2.2. Öğretmenler Ġçin Okul Personeli ve Veliler Ġçin Okulun Geleceğine ĠliĢkin Bulgular ... 132

4.2.3. Veliler Ġçin Okul Personeli ve Veliler Ġçin Okulun Geleceğine ĠliĢkin Bulgular ... 138

4.2.4. Yardımcı Personeller Ġçin Okul Personeli ve Veliler Ġçin Okulun Geleceğine ĠliĢkin Bulgular ... 143

4.2.5. Öğrenciler Ġçin Okulun Geleceğine ĠliĢkin Bulgular ... 147

4.3. Okulun PaydaĢlarının Okulun Değerlerine ĠliĢkin Bulguları ... 158

4.3.1. Yöneticiler Ġçin Okulun Değerlerine ĠliĢkin Bulgular ... 158

4.3.2. Öğretmenler Ġçin Okulun Değerlerine ĠliĢkin Bulgular ... 160

4.3.3. Veliler Ġçin Okulun Değerlerine ĠliĢkin Bulgular ... 162

(11)

xi

4.3.5. Öğrenciler Ġçin Okulun Değerlerine ĠliĢkin Bulgular ... 165

BÖLÜM V ... 167

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 167

5.1. Sonuçlar ... 167

5.2. Uygulayıcılar Ġçin Öneriler ... 173

5.3. AraĢtırmacılar Ġçin Öneriler ... 175

KAYNAKÇA ... 176

EKLER ... 183

Ek-1. Veri Toplama Araçları ... 183

(12)

xii TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1. Yönetimde Vizyon ve Misyon ... 17

Tablo 2. Geçen Yüzyılda YaĢanan Değer DeğiĢimleri ... 20

Tablo 3. Yönetici DavranıĢlarındaki DeğiĢimler ... 28

Tablo 4. Eski ve Yeni YaklaĢımların Eğitim Kurumuna BakıĢları ... 43

Tablo 5. AraĢtırma Kapsamında Okul Personeli ve Veliler Ġçin OluĢturulan Tema Ve Kategoriler ... 47

Tablo 6. AraĢtırma Kapsamında Öğrenciler Ġçin OluĢturulan Tema ve Kategoriler ... 47

Tablo 7. AraĢtırma Kapsamında Okul Personeli ve Veliler Ġçin OluĢturulan Temalar . 49 Tablo 8. AraĢtırma Kapsamında Öğrenciler Ġçin OluĢturulan Temalar ... 50

Tablo 9. Yöneticilerinin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Tanımlamaları ... 55

Tablo 10. Yöneticilerin Devletin ve Velilerin Eğitime Niçin Destek Yaptıklarına ĠliĢkin GörüĢleri... 58

Tablo 11. Yöneticilerin Okulun Rakiplerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 59

Tablo 12. Yöneticilerin Okulda Öğrenciye Nasıl Bakıldığına ĠliĢkin GörüĢleri ... 60

Tablo 13. Yöneticilerin Mevcut Durumda Okul ve ĠĢlevine ĠliĢkin GörüĢleri ... 62

Tablo 14. Yöneticilerin Mevcut Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 66

Tablo 15. Öğretmenlerin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Tanımlamaları ... 69

Tablo 16. Öğretmenlerin Devletin ve Velilerin Eğitime Niçin Destek Yaptıklarına ĠliĢkin GörüĢleri ... 72

Tablo 17. Öğretmenlerin Okulun Rakiplerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 74

Tablo 18. Öğretmenlerin Okulda Öğrenciye Nasıl Bakıldığına ĠliĢkin GörüĢleri ... 76

(13)

xiii

Tablo 20. Öğretmenlerin Mevcut Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 83

Tablo 21. Velilerin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Tanımlamaları ... 86

Tablo 22. Velilerin Devletin ve Velilerin Eğitime Niçin Destek Yaptıklarına ĠliĢkin GörüĢleri ... 89

Tablo 23. Velilerin Okulun Rakiplerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 91

Tablo 24. Velilerin Okulda Öğrenciye Nasıl Bakıldığına ĠliĢkin GörüĢleri ... 92

Tablo 25. Velilerin Mevcut Durumda Okul ve ĠĢleyiĢine ĠliĢkin GörüĢleri ... 94

Tablo 26. Velilerin Mevcut Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 98

Tablo 27. Yardımcı Personelin Okulun Varlık Sebebine ĠliĢkin Tanımlamaları ... 100

Tablo 28. Yardımcı Personelin Devletin ve Velilerin Eğitime Niçin Destek Yaptıklarına ĠliĢkin GörüĢleri ... 103

Tablo 29. Yardımcı Personelin Okulun Rakiplerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 104

Tablo 30. Yardımcı Personelin Okulda Öğrenciye Nasıl Bakıldığına ĠliĢkin GörüĢleri ... 105

Tablo 31. Yardımcı Personellerin Mevcut Durumda Okul ve ĠĢleyiĢine ĠliĢkin GörüĢleri ... 107

Tablo 32. Yardımcı Personellerin Mevcut Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 111

Tablo 33. Öğrencilerin Okula Gelme Sebebine ĠliĢkin Tanımlamaları ... 113

Tablo 34. Öğrencilerin Okulun Eksik Yönlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 115

Tablo 35. Öğrencilerin Okulun Hayatlarındaki Önemine ĠliĢkin GörüĢleri ... 117

Tablo 36. Öğrencilerin Devlet ve Velilerin Eğitime Niçin Destek Yaptıklarına ĠliĢkin GörüĢleri ... 118

(14)

xiv

Tablo 37. Öğrencilerin Okula Gitmek Yerine Yapmak Ġstedikleri Faaliyetlere ĠliĢkin

GörüĢleri ... 119

Tablo 38. Öğrencilerin Okulda Öğrenciye Nasıl Bakıldığına ĠliĢkin GörüĢleri ... 121

Tablo 39. Öğrencilerin Mevcut Okul ve ĠĢleyiĢine ĠliĢkin GörüĢleri ... 124

Tablo 40. Yöneticilerin Okulun Geleceğine ĠliĢkin GörüĢleri ... 128

Tablo 41. Yöneticilerin Gelecekteki Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin Değerlendirmeleri ... 130

Tablo 42. Öğretmenlerin Okulun Geleceğine ĠliĢkin GörüĢleri ... 132

Tablo 43. Öğretmenlerin Gelecekteki Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin Değerlendirmeleri ... 136

Tablo 44. Velilerin Okulun Geleceğine ĠliĢkin GörüĢleri ... 139

Tablo 45. Velilerin Gelecekteki Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin Değerlendirmeleri ... 142

Tablo 46. Yardımcı Personelin Okulun Geleceğine ĠliĢkin GörüĢleri ... 143

Tablo 47. Yardımcı Personellerin Gelecekteki Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin Değerlendirmeleri ... 145

Tablo 48. Öğrencilerin Okulların Nasıl Olmaları Gerektiğine ĠliĢkin GörüĢleri ... 147

Tablo 49. Öğrencilerin Gelecekte Okulların PaydaĢlarında Nasıl Bir Fark Yaratacağına ĠliĢkin GörüĢleri ... 149

Tablo 50. Öğrencilerin Okulun Geleceğine ĠliĢkin GörüĢleri ... 151

Tablo 51. Öğrencilerin Gelecekteki Okul ve ĠĢleyiĢine ĠliĢkin GörüĢleri ... 153

Tablo 52. Öğrencilerin Okulların Gelecekte Mükemmel Yapması Gereken ĠĢe ĠliĢkin GörüĢleri ... 155

Tablo 53. Öğrencilerin Gelecekteki Okul Sistemi ve ĠĢlevlerine ĠliĢkin Değerlendirmeleri ... 156

(15)

xv

Tablo 54. Yöneticilerin Okulun Değerlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 158

Tablo 55. Öğretmenlerin Okulun Değerlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 160

Tablo 56. Velilerin Okulun Değerlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 162

Tablo 57. Yardımcı Personellerin Okulun Değerlerine ĠliĢkin GörüĢleri ... 164

(16)

xvi KISALTMALAR

AASL: American Association of School Librarians AB: Avrupa Birliği

DPT: Devlet Planlama TeĢkilatı

EBRD: European Bank for Reconstruction and Development LYS: Lisans YerleĢtirme Sınavı

MEB: Milli Eğitim Bakanlığı SBS: Seviye Belirleme Sınavı TED: Türk Eğitim Derneği

TÜSĠAD: Türkiye Sanayici ve ĠĢadamları Derneği YGS: Yükseköğretime GeçiĢ Sınavı

(17)

BÖLÜM I

1. GĠRĠġ

Bu bölümde araĢtırmanın problem durumu, problem cümlesi, araĢtırmanın önemi, sınırlılıkları, araĢtırmada kullanılan kavramlar ve tanımlar üzerinde durulacaktır.

1.1. Problem Durumu

Ulusların geliĢmiĢlik ve kalkınma seviyesini belirleyen en önemli etkenlerden biri eğitimdir. Devletler, eğitim sistemleri yoluyla bireylerin gereksinim duydukları bilgi ve becerileri kazanabilmelerini ve mutlu bireyler olarak yaĢamalarını hedefler. Eğitim büyük bir sektör olmanın yanında, çok boyutlu çok aktörlü bir yapı olarak da karĢımıza çıkmaktadır. Öğrencilerin, velilerin, devletin ve iĢ piyasasının eğitimden beklentileri zaman zaman aynı olabilirken, bazen de farklı yaklaĢım ve beklentilere kaynaklık etmektedir. Farklı paydaĢların eğitimden olan beklentilerini karĢılamak ve eğitimin temel öznesi olan öğrenciyi kaybetmeden eğitim örgütlerinin iĢleyiĢ ve yapısını düzenlemek büyük önem arz etmektedir.

Eğitim kurumlarının temel bir anlayıĢ ve felsefe çerçevesinde sürdürülmesi gerekmektedir. Bu süreç çok dinamik ve karmaĢıktır. Bilgi toplumunun insanlarının ne tür bilgi ve beceriler ile donatılacağı, okulların tasarımı, öğretmen ve yönetici yetiĢtirme, medya okul iliĢkisi, okul toplum iliĢkisi, sınavlar, okullarda teknoloji kullanımı tüm tarafları meĢgul eden tartıĢma konuları olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Eğitim sistemi var olmadan önce de toplumda eğitsel iliĢkiler vardı. Toplumsal eğitim kurumu, okulsuz bir toplumda, anne babaların ve toplumun üyelerinin birbirlerine bildirdiklerini öğretmeye baĢlamasıyla oluĢmuĢtur. Toplumsal eğitim kurumu, zamanla okulumsu örgütleri, ardından okulları ve okullardan oluĢan eğitim sistemini doğurmuĢtur (BaĢaran, 2008).

Tarihi süreç içinde okul sisteminin değiĢik unsurları değiĢik zamanlarda oluĢmuĢtur. Örgün eğitim kurumlarının ana özellikleri olan program, sınıf, dershane,

(18)

ders kitabı, öğretim metodu gibi unsurlar ortaçağda oluĢmuĢtur. Sanayi devriminden sonra bu unsurlara laboratuvar, sınav ve iĢyeri uygulaması da katılmıĢtır. Ġlkokul ve üniversiteler ortaçağın; ortaöğretim ve mesleki-teknik öğretim sanayi devriminin ürünüdür (Ergün, 1989, Akt. Genç ve Eryaman).

19. yüzyılda üç önemli faktör eğitim kurumlarını değiĢmeye zorlamıĢtır. Bunlar: EndüstrileĢme, ĢehirleĢme ve göçtür (Tye ve Tye, 1992, akt: Özdemir, 2000). Bu üç önemli faktörün etkisinde kalan eğitim kurumu iĢleyiĢini bu faktörlere dayalı olarak 20.

yüzyıla kadar sürdürmüĢtür. 20. yüzyılda otomobil, hava taĢımacılığı, kitle iletiĢim

araçları gibi unsurlar eğitim kurumunu yeni değiĢimlere zorlamıĢtır (Özdemir, 2000). Toplumsal ve ekonomik değiĢme ile birlikte eğitimin ve eğitim kurumunun da rolleri değiĢmektedir. Eğitim, toplumdaki değiĢimlerden etkilenir ve bu değiĢmelere göre kendini yeniden düzenleme gereği duyarken, toplumun yenileĢmesine de öncülük etme durumundadır. Bu durum eğitim ve değiĢme arasında çift yönlü bir etkileĢim söz konusu olduğunu göstermektedir (Özdemir, Yalın ve Sezgin, 2012).

Günümüzde ise bilgi toplumuna geçiĢle birlikte eğitime olan talep de nitelik değiĢmektedir. Yeni geliĢen örgüt ve yönetim yaklaĢımları da okulu etkilemektedir

(Özdemir, 2000). Ġçinde bulunulan bilgi çağında, toplumsal yapılarda meydana gelen

inanç, değer ve tekniklerin geliĢmesi sonucu yeni beklenti ve gereksinimlere göre Ģekillenen eğitim kurumu olarak okulun iĢlev ve görevleri üzerine yazarlar tarafından farklı görüĢler sunulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sına göre okulun amacı ve görevi; Atatürk ilke ve devrimlerine, laik, sosyal hukuk devletinin ilkelerine uygun ve öğrencinin eğitim gereksinimini karĢılayan bir öğretim yapmaktır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz (1982 Anayasası, Md. 42).

BaĢaran’a göre okul, öğrencilerine önceden tasarlanmıĢ eğitsel amaçlara ulaĢmak için gereken davranıĢı (bilgi, beceri ve tutumu) planlı bir süreç içinde belli bir sürede kazandıran örgüttür (BaĢaran, 2009). ġirin (2010) ise okulu, eğitim sisteminin genel ve özel amaçlarının temel ilkelere bağlı kalınarak öğrencilere aktarıldığı eğitim kurumu olarak tanımlamaktadır.

Okulun varlık sebebi ve iĢleviyle ilgilide farklı görüĢler mevcuttur. Okul; bütün öğrencilerin öğrenmelerini sağlamak, onların bilgili, becerili ve kendine güvenen

(19)

bireyler olarak yetiĢmesine fırsat tanımak ve onlara 21. yüzyılın geliĢen gereksinimlerine yanıt verebilecek beceriler kazandırmak için vardır (Ada ve Küçükali, 2009). Taymaz’a (2007) göre, eğitim sistemi içinde okulun iĢlevi, öğrencilerine istenilen davranıĢları kazandırma belli öğrenme yaĢantılarının öğrencilerle yaĢanmasını sağlamak için çevreyi gerekli biçimde düzenlemektir. Ayrıca okullar, öğretme ve öğrenmeye adanmıĢ hizmet örgütleridir. Okulun nihai amacı öğrenci öğrenmesidir. Aslında, okulun varlığı bu hizmet üzerine kurgulanmıĢtır (Hoy ve Miskel, 2010). Bursalıoğlu (2005) okulun görevlerinin aslında eğitimin görevleri olduğunu ve bu görevlerin;

 Okulun sosyal görevi, çocuğu sosyalleĢtirmek, yani çocuğa kültürü aĢılamak,

 Okulun politik görevi, yetiĢtirdiği kuĢağın toplumdaki devlet sistemine

bağlılık göstermesini ve liderlik yetenekleri olan öğrencilerin seçilmesi ve eğitilmesini gerçekleĢtirmek,

 Okulun ekonomik görevi ise ekonominin beyin gücü ve insan gücü

gereksemesini karĢılamak olarak tanımlamıĢtır.

Drucker (1996) yeni toplum düzeninin de okulların sorumluluklarını değiĢtirdiğini ve bu sorumlulukların; yüksek düzeyde okur-yazarlık sağlama, her düzeydeki öğrencilere öğrenme motivasyonu ve öğrenmeye devam etme isteğinin aĢılanması, hem yüksek düzeyde eğitim almıĢ insanlara hem de zamanında, eğitim olanaklarına ulaĢamamıĢ insanlara açık olması, bilgiyi hem içerik hem de süreç olarak aktarması, tüm topluma nüfus etme ve her türlü kuruluĢtan yararlanması gerektiği biçiminde ifade edilebileceğini savunmaktadır.

Okullara yüklenen bu sorumluluklara rağmen, Bursalıoğlu’na (2005) göre bizim okullarımızın görevlerine iliĢkin bilimsel değerlendirmeler yok denecek kadar azdır. Buna karĢılık ise okullarımıza ve eğitim sistemimize yönelik eleĢtiriler her geçen gün artmaktadır. Türkiye Sanayici ve ĠĢadamları Derneği’nin (TÜSĠAD) 7 bölge, 32 il ve 78 ilçede yaptırdığı 2416 kiĢilik örneklemli Kamu Reformu AraĢtırması (2002) sonuçlarına göre Türk kamuoyu bugünkü koĢullarda devletten beklentileri öncelikli olarak üç alanda hizmetlerin iyileĢtirilmesini ve reformize edilmesini istemektedir (TÜSĠAD, Kamu Reformu AraĢtırma Raporu, 2002). Bu araĢtırma sonuçlarında görülmüĢtür ki ülkemizde gerekli görülen üç reformdan biri eğitim reformudur, dolayısıyla da okul reformudur.

(20)

Ayrıca yakın zamanda yapılan, Avrupa ve Orta Asya bölgesinde 29 ülkeyi kapsayan bir araĢtırmaya (EBRD, 2011) göre Türk vatandaĢlarını endiĢelendiren en önemli konu eğitimdir.

Bursalıoğlu (2005) okulların görevlerine iliĢkin eleĢtirilere de değinmiĢ “Bu eleĢtiriler kalıplaĢmıĢ olup, her memlekette hemen hemen aynıdır.” demiĢtir (Bursalıoğlu, 2005). Godin (2012) "Rüya Çalmayı Bırakın. Okulların Ne İçindir?" isimli manifestosunda endüstri kurumlarından okullara uyarlanan teorilerin günümüzde geçerliliğini yitirdiğini ifade etmektedir. Illich “Okulsuz Toplum” kitabıyla okulu bireylere yerleĢik düzeni benimsetmeye çalıĢan kurum olarak eleĢtirmiĢtir. Illich’e göre (2010) okullar ideolojik ve otoriteye bağlı bireyler yetiĢtirir. Illich diğer bir eleĢtirisinde okulların sadece sertifika ve diploma dağıtan kurumlar olarak belirtmektedir (Illich, 2010). Howard Gardner (2008) ise günümüz dünyasında, 21. yüzyılın dünyasında, beĢ farklı çeĢit zihin geliĢtirmemiz gerektiğini ve dünyanın büyük bölümünde eğitimin insanları içinde bulunduğumuz yüzyıla ve geleceğe hazırlamadığını düĢünüyor. Tam aksine, okullarda verilen eğitim, çocukları ve gençleri içinde bulunduğumuz yüzyıla değil, 19. yüzyılın tarım hayatına ve 20. yüzyılın endüstriyel hayatına hazırladığını söylemiĢtir (TED, 2008).

Özden’e (2008) göre, bugün Türk Eğitim Sisteminin önündeki sorun,

cumhuriyetin baĢlangıcında (20. yy. için) ortaya konan eğitim hedeflerini 21. yüzyıliçin

yenileme sorunudur. Dolayısıyla, eğitim sistemindeki temel sorun, sistemin baĢlangıçta amaçlanan görevleri yerine getirmemesi değil, yeni gereksinimleri karĢılayacak yapı ve iĢleyiĢin oluĢturulmamasıdır.

Günümüzde değiĢen teknoloji ve küreselleĢme sonucu bireylerin sahip olmaları beklenen nitelikler değiĢmiĢtir. Bundan az bir zaman öncesine kadar okuryazarlık okuma-yazma ve aritmetik bilmek olarak tanımlanıyordu. Teknoloji ve zenginleĢen kaynaklar bu tanımı çok daha karmaĢık hale getirmiĢtir. Okuryazarlık bilgiye ulaĢmanın çok ötesinde dijital, görsel, yazılı ve teknolojik kanalları kullanarak bilgiye ulaĢmak, bilgiyi yaymak ve yeni durumlara uydurmak olarak ifade edilmeye baĢlanmıĢtır (AASL, 2007).

Okul toplumsal bir sistemdir. Kendine özgü bir kültürü, amacı ve yapısı vardır. Okullar, ham materyallerden standart araçlar üreten fabrikalar değildir. Okul, her kim

(21)

gelirse onu almak zorundadır, oysa fabrikalar kullanacakları malzemeyi seçerler. Okulların gelen müĢteriyi seçmek gibi bir hakları yoktur (Özdemir vd., 2012). Bu sistem, temel kabullenmeleri, değerleri ve mevcut yapılanması ile en verimli Ģekilde çalıĢsa bile, yetiĢtirilebileceği en iyi mezun, iyi bir devlet memurudur. Sistemin üzerine oturtulduğu mevcut değerler giriĢken bireyler yetiĢtiremez (Özden, 2008).

Schlecthy’e (2011) göre, bir örgütün kendini yenileme hızı örgütün değiĢiminden yavaĢ ise, o örgütün var olma sebebini sorgulamalıyız. Teknolojideki baĢ döndüren değiĢim ve geliĢim sonucunda sanayi toplumu artık yerini bilgi toplumuna bıraktığı bununla birlikte sanayi toplumuna göre Ģekillendirilen okullarda bilgi toplumunun ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldiği belirtilmektedir. Bu sebeple de dünyada birçok ülke okul reform çalıĢmaları baĢlatmıĢtır. Özden’e (2008) göre sorun, yaptığını doğru Ģekilde yapamamakta değil, doğru olanı yapmamaktadır. Daha önceden

yapılanları yapmak, en iyi Ģekilde de yapılsa, sorunları çözmekte yetersiz kalmaktadır.

ġimdiye kadar yapılanların bugün için doğru olup olmadığının sorgulanması ve bugün için doğru olanın ne olduğunun belirlenmesi gerekiyor. Öz bir ifadeyle sorun, eğitimde "bugünün doğrularını" dolayısıyla bugün yapılması gerekenleri bulmaktadır (Özden, 2008, s. 4).

Özden’e (2008) göre, yeni bir eğitim vizyonunun çizilebilmesi için her eğitimci okulun amacını ve varlık nedenini sorgulamak ve kendi cevabını bulmak zorundadır. Ayrıca eğitim sisteminin yapısı ve iĢleyiĢi konusundaki temel değerlerin de ortaya konması gerekmektedir. Özellikle örgütsel yapının üç öğesine iliĢkin değerlerin tartıĢılması ve açıklığı kavuĢulması gerekir: kurallar, roller ve iliĢkiler.

1. Kurallar: Okuldaki öğrenci, öğretmen ve personel davranıĢlarını yönlendiren bütün mevzuat.

2. Roller: Okuldaki öğrenci öğretmen ve personel davranıĢını biçimlendiren yükümlülük ve beklentiler.

3. İlişkiler: Bir rolün diğerine göreli konumlanması ve hangisinin ast, hangisinin üst olduğunun belirlenmesi (Özden, 2008).

Eğitimin amacı ve okulun varlık nedeni ile ilgili değerler okulun yapısını da belirleyecektir. Esasen yeniden yapılanma da yukarıda sıralanan üç öğenin yeniden

(22)

tanımlanmasıdır. Çünkü bir kurumu Ģekillendiren, yönlendiren ve yöneten etmenler o kurumdaki kural, rol ve beklentilerdir (Özden, 2008).

Geleneksel anlamda okul, gencin yetiĢkin olarak oynayacağı rolü kabullenmesinde, genci meĢgul etmede, iĢ alanına girmeye hazırlamada, toplumun sosyal ve kültürel değerlerinin kazandırılmasında, toplumsallaĢmada, geleneklerde, inançlarda, toplumda yaĢamak için gereken yetenekleri geliĢtirmede ve genci gerekli konumlara getirmede, onu çeĢitli iĢ kollarında mesleğe yönlendirmede bir araç olarak görülmüĢtür (Özdemir ve diğerleri, 2012). Günümüzde ise okulun farklı görülmesi gerektiği, farklı bir yapı ve iĢleve sahip olması gerektiği vurgulanmaktadır. Yeni okul için oluĢturulacak yeni bir teorinin; ortak amaçlar, değerler, inançlar, arkadaĢlık iliĢkileri ve meslektaĢ iliĢkileri boyutlarını mutlaka kapsaması gerekmektedir (Sergiovanni, 1996).

Eğitim sistemimizin kuruluĢundan bu yana hızla geliĢen teknoloji ve diğer nedenlerden dolayı eğitim sistemindeki mevcut eğitimin amacı, bilginin doğası ve kurumların iĢleyiĢi dâhil olmak üzere birçok alandaki temel değerler değiĢtiği söylenebilir. Özdemir ve diğerlerine (2012) göre ülkemizde 1946 yılında çok partili

hayata geçiĢle baĢlayan demokratikleĢme hareketinin eğitim halkası

tamamlanamamıĢtır. Eğitim sistemimiz, çağdaĢlaĢma ve demokratikleĢme yolunda köklü bir değiĢikliğin gerçekleĢmesini ve çağdaĢ Türk insanının yetiĢmesini amaçlayan bir anlayıĢla yeniden düzenlenmesi gerektiği Ģeklinde yorumlanabilir. Drucker (1994) teknoloji ne kadar önemli, ne kadar göze çarpan bir Ģey olursa olsun, okulun ve okul öğretiminin değiĢmesinde yine de en önemli etken değildir. En önemlisi, okulun rolünü ve iĢlevini, içeriğini, odağını, amacını, değerlerini yeniden düĢünmektir. Türk Eğitim Sistemi’ndeki bu değer değiĢikliklerinin eğitimin amacına, okulların yapısına, öğretmen ve yönetici rollerine, velilerin ve öğrencilerin konumuna iliĢkin çizdiği yeni resimler, öngördüğü yapılanmalar vardır. Bu çalıĢmanın amacı okulun paydaĢlarına göre bu resimleri ve beklentileri belirlemektir. Bu durum çalıĢması okulun paydaĢlarına göre okulun varlık nedeni, geleceği ve değerlerinin mevcut algılarını nitel veriler ıĢığı altında araĢtırarak eğitim sisteminin tıkanıklığından rahatsızlık duyan ve çözüm üretmek isteyenlerle paylaĢmaktır.

(23)

1.2. AraĢtırmanın Amacı

Bu araĢtırmanın amacı, “Ġlköğretim kurumlarında okulun değerleri, varlık sebebi ve geleceğine iliĢkin paydaĢ görüĢleri nelerdir?” sorusuna cevap aramaktır. Bu araĢtırmanın alt amaçları ise Ģöyledir;

1. Okulun paydaĢlarına göre okulun varlık sebebi nasıl değerlendirilmektedir? 2. Okulun paydaĢları, okulun geleceğini nasıl görmektedir?

3. Okulun paydaĢlarının okulun mevcut değerlerine iliĢkin algıları nasıldır?

1.3. AraĢtırmanın Önemi

Bu çalıĢmanın yoğunlaĢtığı nokta yeni yüzyılda bireylerin ihtiyaçlarını karĢılayabilecek bir okulun felsefi, bilimsel ve uygulama ilkelerine ıĢık tutmaktır. Bunun için öncelikle değiĢen okul, öğretmen, öğrenci ve yönetici kavramlarının incelenmesi gerekmektedir. Son yıllardaki bilim ve teknolojideki hızlı geliĢimin toplumsal yaĢamı etkilemesi okulun toplum yaĢamdaki yerinin ve öneminin arttığı söylenebilir. Ġlköğretimde ülkenin tümüne yakın katılımı gerçekleĢtiren Türkiye, Ģimdi de eğitimin kalitesini arttırma gereğini duymaktadır.

Bu durum çalıĢması, ilköğretim kurumlarında okulun paydaĢlarının okulun değerleri, varlık sebebi ve geleceğine iliĢkin mevcut algılarını nitel veriler ıĢığı altında araĢtırarak ilgili durum tespiti ile okullarımızdaki reform çalıĢmalarının etkililiğini artırmada eğitim liderlerine rehberlik sağlayabilir. Bu çalıĢma ile ilköğretim kurumlarının temel aktörleri olan okul personeli, veli ve öğrencilerin görüĢlerinin incelenerek okulun yapısı ve iĢleyiĢine iliĢkin fikir verebileceği söylenebilir. Bu çalıĢmadan elde edilecek sonuçların aynı zamanda uygulayıcıları, okullarda stratejik planların baĢarısının artırılması ve öğretim ve öğrenmenin geliĢtirilmesini sağlayacak uygulamalar hakkında bilgilendirmesi beklenmektedir.

(24)

1.4. Varsayımlar

AraĢtırmacı tarafından araĢtırmanın okul personeli, veli ve öğrencilerin görüĢlerine göre ilköğretim kurumlarında okulun değerleri, varlık sebebi ve geleceğine iliĢkin tanımlamalarını incelemek amacıyla kullanılan veri toplamak için araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formu araĢtırma verilerini elde etmek için yeterlidir. Ayrıca hâlihazırdaki ve eski öğrenciler aldıkları eğitim ve okulları ile ilgili değerlendirmeler yapabilirler.

1.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları

Bu araĢtırma 2012-2013 eğitim öğretim yılının birinci döneminde Ankara ili merkezinde bulunan bir ilköğretim okulunun paydaĢları içerisinden alınan katılımcıların görüĢleri ve araĢtırmacının ulaĢabildiği kaynaklardan elde edilen verilerle sınırlandırılmıĢtır. Bu bağlamda, Türkiye kapsamına genelleme yapmak mümkün değildir, fakat okulun değerleri, varlık sebebi ve geleceğine iliĢkin görüĢmelerden elde edilen sonuçlar daha sonra yapılabilecek çalıĢmalara alt yapı oluĢturması açısından önem taĢıyabilir. Buna ek olarak, yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formu dıĢında farklı veri toplama araçlarına baĢvurulmamıĢtır.

(25)

1.6.Tanımlar

Okul: En basitten en karmaĢık olanına kadar çeĢitli bilgi, beceri ve alıĢkanlıkların belli amaçlara göre düzenli bir biçimde öğretildiği ve kazandırıldığı yer (Alaylıoğlu ve Oğuzkan, 1976).

Okulun paydaĢları: Okuldaki yönetici, öğretmen, öğrenci, veli ve yardımcı personeli ifade etmektedir.

Okul personeli: Okuldaki yönetici, öğretmen ve yardımcı personeli ifade etmektedir.

Değer: Bir sosyal grup veya toplumun kendi varlık, birlik iĢleyiĢ ve devamını sağlamak ve sürdürmek için üyelerinin çoğunluğu tarafından doğru ve gerekli oldukları kabul edilen ortak düĢünce, amaç, temel ahlâkî ilke ya da inançlar (Özgüven, 2011).

(26)

BÖLÜM II

Bu bölümde, araĢtırmanın kavramsal çerçevesine, temel kavram ve terimlerin açıklanmasına yer verilmiĢtir. Bu amaçla, araĢtırmayla ilgili temel kavram ve terimlerin açıklaması yapılarak, alanyazın taramasına bağlı olarak ilgili araĢtırmalara değinilmiĢtir.

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Sosyal Bir Kurum Olarak Okul

Okul, eğitim ve öğretimi meslek edinmiĢ kiĢilerin, belirli yaĢ ve nitelikteki öğrencileri, belirli bir program ve amaçlar doğrultusunda yetiĢtirdikleri, kendileri ve toplum için yararlı bireyler haline getirmeye çalıĢtıkları mekânlardır. Bir bakıma, bir sistem dâhilinde, kuramın uygulamaya geçirildiği ve aynı zamanda kuramlara kaynaklık eden alanlardır (Özmen, 2004). Okul mevcut yapısıyla açık sistem özelliği göstermektedir. Açık sistem, girdilerini çevreden alan, çıktılarını çevreye veren böylece çevresine ürün vererek yaĢamını sağlayan sistemlerdir (Kayıkçı, 2007).

Okul, açık bir toplumsal sistem olarak çevresinden ve bir alt okuldan girdiler alır, bunları iĢleyerek çevreye ve üst okullara verir (Yalçınkaya, 2002). Yalçınkaya’nın (2002) açık sistem özelliğini okula uyarlaması incelendiğinde açık sistem özelliğine sahip okulun girdileri arasında, insan (öğrenci, öğretmen/öğretim elemanı, öğretime yardımcı personel, yönetici, idari personel vs.), bilgi (amaçlar, ilkeler, değerler, programlar vs.), teknoloji (bilgisayar, görsel-iĢitsel araçlar, makineler, diğer öğretim araç-gereçleri vs.), finansman (genel ve özel bütçeden devlet katkıları, yardım, bağıĢ, vakıf, döner sermaye vs.) bulunmaktadır. Açık sistem okulunda ĠĢleme

(değiĢim/dönüĢüm) Sürecini İnsan (öğretmen/öğretim elemanı, öğretime

yardımcı personel, rehber öğretmen, sosyal hizmet uzmanı vb., yönetici, idari personel), yapı (sınıf düzeyleri, bölümler, örgütsel hiyerarĢi, vs.), yönetim (yönetim görevleri, süreçleri, iĢlemleri vs.), eğitim öğretim süreçleri, fiziki yapı ve teknoloji (binalar, sınıflar, laboratuvarlar, atölye/iĢlikler, resim-müzik-spor salonları, kütüphane,

(27)

bilgisayar, görsel-iĢitsel araçlar, makineler ve diğer araç ve gereçler, vs.) oluĢturduğu görülmektedir.

Açık sistem özeliğine sahip okulun çıktılarının ise eğitilmiş öğrenciler, ürünler (gazete, dergi, kitap, malzeme vs., hizmetler (proje, toplantılar-panel, sempozyum vb.) vs., para (vakıf, döner sermaye vs.) olduğu görülmektedir.

Bir toplumsal kurum ve açık bir sistem olarak okul, içinde yer aldığı toplumdan soyutlanması düĢünülemez. Bir açık sistem olarak okul girdi-iĢleme-çıktı doğrusal çizgisinden sonra çıktılar için enformasyona ihtiyaç duyar. Bunu da dönüt (geri bildirim, geri besleme) yoluyla sağlar. Okul aldığı dönüt yolu kendisi besleyerek, daha baĢarılı olacak ve böylelikle varlığını geliĢtirerek sürdürecektir (Yalçınkaya, 2002).

Okulların yalıtılmıĢ bir Ģekilde iĢlediği bir zaman olduysa bile bu zaman uzun süre önce kaybolmuĢtur. ġimdi, öğretilenleri, kime öğretildiği ve nasıl öğretildiğini Ģekillendirmek noktasında söz sahibi olmak ve eğitim aĢamasında önde olmak isteyen birçok etken ve oyuncu var. Bazılarının diğerlerine göre daha büyük geçerlikleri olacak ama hiçbiri kendi baĢına önderlik edemeyecek (Riley ve Louis, 2003).

Okulların çevreyle olan iliĢkileri bütün toplumlarda farklılıklar göstermektedir. Bazı toplumlarda okul çevre iliĢkileri uyumlu iken, bazılarında da genellikle bir çatıĢma durumu ortaya çıkmaktadır (Kıncal, 2006). Toplumlar bürokratik bir örgüt haline getirdikleri ve eğitim hizmetlerini sunmak için seçtikleri bu kurumlara pek çok görevler yüklemiĢlerdir. Okulların bu görevlerini de yasal düzenlemelerle belirlemiĢlerdir. Bu amaçlar dikkatle incelendiğinde temel olarak dört boyutta ele alınabilir, iyi insan, iyi yurttaĢ, iyi üretici ve iyi tüketici yetiĢtirmek (Aydın, 2010). Downey, Seager ve Slage (1960) Amerikan eğitiminin amaçlarını, dolayısı ile kamu okullarından beklentileri entelektüel boyut, toplumsal boyut, kiĢisel boyut ve verimlilik boyutu olarak belirlemiĢlerdir. Entelektüel boyutunun bilgi sahibi olma, bilgiyi iletiĢimle paylaĢma, bilgi yaratılması ve bilgiyi isteme alt boyutlarından, toplumsal boyutunun insandan insana, insandan devlete, insandan ülkeye ve insandan ülkeye alt boyutlarından, kiĢisel boyutunun fiziksel, duygusal etik ve estetik alt boyutlarından, verimlilik boyutunun da mesleki rehberlik, mesleki hazırlama, ev-aile ve tüketici alt boyutlarından oluĢtuklarını ileri sürmektedirler (Lipham, Rankin ve Hoeh, 1985, Akt: Aydın Ġ., 2010).

(28)

Bu ifadeler ıĢığında hemen hemen her toplumun okul denilen kurumdan beklentilerinin bu boyutlardan oluĢtuğu söylenebilir. Diğer taraftan farklı eğitim akımları da okullardan farklı amaçları gerçekleĢtirmesini beklemektedir. Okuldaki uygulamalardan kaynaklanan ve bazı olgulara tepki olarak ortaya çıkan eğitim kuramlarını dört baĢlık altında toplayabiliriz. Bu eğitim kuramları arasında; Essesializm (Özcülük, Temelcilik), Perennenializm (Daimicilik), Progressivizm (Ġlerlemecilik) ve Sosyal-Yeniden Yapılandırmacılık (ĠnĢaacılık) ele alınmıĢtır (Özdemir vd., 2012). Bu akımların okulun amaçlarına iliĢkin görüĢlerini Ģu Ģekilde ortaya koymuĢlardır:

Özcülük: Her yerde ve her zaman geçerli, belirli bir okul ve müfredat yoktur. Öğrenciye sert ve baskıcı bir disiplin anlayıĢına yer verilmektedir. Okulda sistemli bir öğrenmenin gerçekleĢmesi için disiplinin gerekli olduğunu, bununla birlikte öğrenmede öğrencinin dikkatinin ve çabasının da gerektiğini vurgulamaktadır. Okulun temel görevi ise kültürün temel unsurlarını aktarmak ve kültürel öğeleri korumaktır.

Daimicilik: Eğitimin amacı, insanın doğasını açıklamak ve bu doğaya iliĢkin evrensel özelliklere dayanan bir eğitim programı oluĢturmaktır. Ġnsan doğası değiĢmediği için temel eğitim modelleri de değiĢmez. Eğitim kurumu akıl yetilerini geliĢtirmeye yardım etmeli ayrıca değiĢmez ve evrensel olan bilginin öğrenilmesine yardım etmelidir.

Ġlerlemecilik: Okul sosyal reformun önemli bir parçasıdır. Her Ģey sürekli bir değiĢim içindedir eğitim süreç ve etkinliklerinin de sürekli değiĢim içinde olması gerekir. Eğitim, toplumsal değiĢimin temel dinamiği olarak toplumu değiĢtiren ve yenileyen güçtür. Okul ve sınıf ortamında, yarıĢmaya dayalı bir etkileĢimden çok, iĢ birliğine, grup çalıĢmasına ve paylaĢıma dayalı bir anlayıĢ hâkim olmalıdır.

Sosyal-Yeniden Yapılandırmacılık: Eğitim, geleceğin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Bu nedenle okul yeni bir toplumun yaratılmasında kullanılması gereken önemli bir güçtür. Okullar, kültürel krizlere yol açan önemli sosyal problemler belirlemeli ve bu problemlerin çözümü için gereken yeterlik ve davranıĢlara da zemin hazırlamalıdır. Okul geleceğe yönelik olmalı ve yeni bir

(29)

düzenin geliĢmesine yol açacak biçimde öğrencilerin zihinlerini ve karakterlerini eğitmelidir.

Görüldüğü gibi tüm yaklaĢımlar okul denilen kuruma farklı amaçlar yüklemektedir. Okulun bu amaçlardan hangisini baĢaracağı toplumların tercihlerine göre tamamen değiĢmektedir. Günümüz dünyasında eğitim alanında bilginin üretilmesi, kullanılması ve aktarılmasında çok hızlı bir değiĢim ve dönüĢüm yaĢanmaktadır.

Okulların küreselleĢme sonucu artan rekabet ortamında hızla değiĢen çevre, teknoloji ve beklentilere uyum sağlayabilmek için değiĢmesi ve değiĢim sürecini kurumsal olarak içselleĢtirmesi kaçınılmazdır. Bu değiĢimleri gerçekleĢtirip kurumların benimsemesini sağlayabilmek için okulun temel değerlerini, misyonlarını ve amaçlarını yeniden belirleyerek bir araya getirmelidir. Bu bilgiler ıĢığında toplum ve paydaĢlarıyla paylaĢtığı vizyon oluĢturulmalıdır.

Kamu idarelerinin planlı bir hizmet sunumu gerçekleĢtirebilmeleri için stratejik planlama yapmaları gerekmektedir. DPT (2006) tarafından hazırlanan Kamu idareleri için stratejik planlama hazırlama kılavuzunda “Nereye gitmek istiyoruz?” sorusunun cevabı ise; kuruluĢun varoluĢ nedeninin öz bir biçimde ifade edilmesi anlamına gelen misyon; ulaĢılması arzu edilen geleceğin kavramsal, gerçekçi ve öz bir ifadesi olan vizyon; kuruluĢun faaliyetlerine yön veren ilkeler; ulaĢılması için çaba ve eylemlerin yönlendirileceği genel kavramsal sonuçlar olarak tanımlanabilecek amaçlar ve amaçların elde edilebilmesi için ulaĢılması gereken ölçülebilir sonuçlar anlamına gelen hedefler ortaya konularak verilir.

2.2. Okulun Vizyonu ve Misyonu

Eğitimin amacı ve okulların iĢleyiĢini yeniden tanımlamanın bir zorunluluk haline gelmesinin temelinde toplumsal yapıdaki “inanç, değer ve tekniklerin” değiĢmesi vardır (Genç ve Eryaman, 2007). Okulların ne oldukları, yapmaları gereken iĢler ve gelecekte nasıl olması gerektiğini değerlendirmek gerekmektedir. Öğretim lideri olarak okul yöneticisi, okulun varlık nedenini ve eğitim-öğretim politikasını açık ve net bir Ģekilde ifade eden bir vizyon geliĢtirmeli ve bu vizyonu okulun tüm personeline aktarabilmelidir (Özdemir ve Sezgin, 2002).

(30)

Vizyon, kelime anlamıyla görüĢ, görme kuvveti, geleceği kestirebilme gücü ve hayal gücü gibi anlamlara gelmektedir (Çelik, 1995). Vizyon geleceği yorumlamak veya önceden kestirmek değil, aldığınız kararlarla geleceği oluĢturmaktır. Vizyon olanaksız hayaller kurmak demek de değildir. Vizyon, kendiliğinden gerçekleĢmeyecek ancak gerekli çabaların harcanması göze alınırsa baĢarılabilecek bir ideali tanımlamaktadır (Doğan, 2007).

Okulların geleceğinin Ģekillenmesinde önemli etkisi olan bir vizyonun üç önemli fonksiyonu vardır (MEB, 2007b):

İlhâm verme: Vizyonun temel fonksiyonu; okul/kurum mensuplarına ilhâm vermek, heyecanlandırmak ve motive etmektir. Bunu sağlayabilmek için okul/kurum paydaĢlarının vizyon geliĢtirme sürecine katkısı gerekir.

Karar zinciri oluşturma: Karar alma süreçlerinde vizyonun ektisi vardır. Vizyon okul/kurumdaki herkese nasıl karar verileceği ve ne yapılacağı konularında yol gösterir.

Takım Düzeni oluşturma: Okul/kurumdaki herkesi ortak bir noktada birleĢtirmek ve takım ruhu oluĢturarak geliĢmeyi çabuklaĢtırmaktır. Ortak hedefe ulaĢmak için yapılan takım çalıĢması, vizyona ulaĢmada etkili bir araçtır.

Vizyon, liderler tarafından izleyicilerin etkilenmesi, değiĢimlerin kabul ettirilmesi anlamında en etkili araç olmasının yanında liderlik model ve anlayıĢlarının da vizyon içeriği üzerinde etkileri bulunmaktadır (Sosik ve Dinger, 2007). Kotter ise küreselleĢme sürecinde değiĢimin hızını artıracak, etkili bir vizyonun özelliklerini büyük ölçekli değiĢiklikler yapılmasını kolaylaĢtırmak ve insanların belirli bir düzen içinde çalıĢmasına ve böylece motivasyon düzeyi yüksek çalıĢanların hareketleri arasında oldukça etkili bir eĢgüdüm sağlanmasına yardımcı olmak olarak özetlemiĢtir (Akgemci, Çelik, Ertuğrul, 2008).

Özdemir’e (2000) göre eğitim yöneticisinin kendisinden beklenen görevleri etkin olarak yerine getirebilmesi için vizyon sahibi olması gerekmektedir. Eğitim yöneticisini geliĢtirmesi gereken güçlü bir vizyonun yürekten gelen, idealist, örgüte aidiyeti belirgin, özgün ve örgüt içinden olan ve olmayan kiĢilerin ilgisini çeken, çekici, özelliklere sahip olması gerekmektedir (DPT, 2006).

DPT (2006) iyi ifade edilmiĢ bir vizyon bildiriminin kısa ve akılda kalıcı, ilham verici ve iddialı, gelecekteki baĢarıları ve ideal olanı tanımlayıcı gibi özellikleri taĢıması

(31)

gerektiğini belirtmiĢtir. Kurumların gelecekteki baĢarılarının belirlenmesinde önemli bir yeri olduğu ifade edilen vizyonun belirlenme sürecinin de önemli olduğu söylenebilir. Etkili ve güçlü bir vizyon oluĢturabilmek için doğru soruların sorulması önemlidir. Keskinkılıç’a (2011) göre okul/kurum vizyonunun belirlenmesinde;

 Ġsteklerimiz ve ideal geleceğimiz nedir?

 BaĢarmak istediklerimiz nedir?

 Bırakmak istediğimiz miras nedir?

 Toplum tarafından nasıl bilinmek istiyoruz?

 Okul/kurumumuzun gelecekteki yeri nasıl olmalıdır?

sorularının cevabı aranmalıdır.

BeĢinci Disiplin adlı kitabında Senge (2000) vizyonun ne olduğundan ziyade ne yaptığının önemli olduğu, vizyon tutkusunun bize özgür irade konusunda yeni bir anlayıĢ kazandıracağını söylemektedir. Vizyon kuruluĢun ideal geleceğini sembolize eder. KuruluĢun uzun vadede neleri yapmak istediğinin güçlü bir anlatımıdır. Vizyon bir kuruluĢun farklı birimleri arasında birleĢtirici bir unsurdur. Bundan dolayı, birçok iĢlevi yerine getiren kuruluĢlarda daha da önemli bir role sahiptir (DPT, 2006). Okulda, stratejik planlama süreci baĢlatıldığında yapılması gereken iĢler arasında vizyon geliĢtirme çalıĢmaları öncelikli olarak yer alır. Bu aĢamada Ģu soru sorulmalıdır. “Tercih ettiğimiz geleceğimiz nedir?” Bu soruyu cevaplarken öncelikli olarak değerler, misyon ve örgüt iklimini belirleme, gelecekte ne görmek istediğinizi tanımlama, ayrıntılara inmekten kaçınmama, olumlu düĢünme, sistemin her zaman bugünkü gibi kalamayacağını unutmama ve pek çok Ģeyi değiĢtirmeye ve farklı gözle bakmaya hazırlıklı olma önerilir (MEB, 2007a).

Özdemir’e (2012) göre vizyon oluĢturma sürecinde okullarda vizyon oluĢturmak adına; okulun temel amacının tespiti, temel değerlerin ortaya konma sürecinin tamamlanması, büyük ve zorlu hedeflerin oluĢturulması, hedefler doğrultusunda strateji ve taktik kavramlarının gündeme alınması, hedefler için canlı tanımların yapılmasının alıĢkanlık haline getirilmesi çalıĢmaları yapılmaktadır.

Özden’e (2008) göre vizyon arzulanan dünyanın habercisidir. Vizyonun birden bire net bir Ģekilde ortaya çıkması gerekmez. Vizyon baĢta dağınık yaratımlar olarak

(32)

ortaya çıkan ve yararları çok sonra anlaĢılabilecek üstün düĢ kurma yeteneğinin bir sonucudur. Kısaca vizyon, okulun gelecekte yazmayı düĢündüğü ve yazacağı Ģiiridir (MEB, 2007a).

Vizyon oluĢturma süreci incelendiğinde okul ya da kurumları temel amacının tespitinin vizyon oluĢturma adına önemli olduğu görülmektedir. okul yada kurumların temel amaçları ise misyon ifadeleri ile belirlenmektedir.

Misyon ise kelime anlamı olarak bir kiĢi veya topluluğun üstlendiği özel görev demektir. Misyon ifadesinin ne olduğuna iliĢkin çok farklı görüĢler ifade edilmektedir. Bu konudaki görüĢlerin bazıları aĢağıda verilmiĢtir.

 Misyon, bir iĢletmenin kendine özgün karakterini ve örgütsel kimliğini

açıklayan ifadedir (Whetten, 1985; Akt: Köseoğlu ve Ocak, 2010).

 Misyon bir kuruluĢun varlık sebebidir; kuruluĢun ne yaptığını, nasıl yaptığını ve

kimin için yaptığını açıkça ifade eder (DPT, 2006; MEB, 2007a).

 Misyon, her örgütte “varlık nedenimiz nedir”, “ne yapmak istiyoruz”,

“malımızın veya hizmetlerimizin üstün ve ayrıcalıklı tarafları nelerdir” sorularına anlamlı ve tutarlı yanıtlar verilmesini gerektirir (Dinçer, 1998).

 Misyon herhangi bir örgütün varoluĢ sebebidir ve onun stratejik amaçlarına nasıl

ulaĢacağını belirleyen çerçeveyi oluĢturmaktadır (Doğan, 2007).

Bu Ģekilde misyon ifadeleriyle ilgili ifadeleri artırmak mümkündür. Özetle misyon örgütün varlık nedenini, vizyona ulaĢmak için gerekli ilkeleri ve ortak değerler içeren bir belgedir. KuruluĢun sunduğu tüm hizmet ve etkinlikleri kapsayan bu kavram örgütün ne yaptığını, nasıl yaptığını ve kimin için yaptığını ifade eder (DPT, 2006).

Okulların misyonu öğrenme ortamı yaratmaktır, fakat öğrenme artık ömür boyu sürecek bir faaliyet olarak algılandığı için okullarda ömür boyu öğrenme kavramına göre tekrar kurgulanmak durumundadır. Diğer bir ifadeyle, okulların "açık sistemlere" dönüĢmesi günümüz koĢullarında kaçınılmazdır (Özdemir ve Kılınç, 2012). Okulun misyon bildirimi, okulun çalıĢma alanını (ilköğretim, ortaöğretim gibi.), hizmet sunduğu gruplara (öğrenci, veli gibi) karĢı sorumluluklarını, benimsediği yönetim, eğitim ve öğrenim yaklaĢımlarını ve değerlerini tanımlayan kalıcı bir açıklamadır (MEB, 2007a).

(33)

açık ve çarpıcı Ģekilde ifade edilen, hizmetin yerine getirilme sürecini değil, hizmetin amacını tanımlayan, örgütün üretim ve hizmet alanı belirten, örgütün hizmetleri tanımlayan, paydaĢları motive edebilen, örgütün çalıĢmalarıyla gurur duyacakları anlamlı bir iddia ön plana çıkartması gösterilmektedir (Akgemci, 2007; DPT, 2006).

Belirlenen ve açıklanan misyon, okul/kurumun yaptığı planlarda ve karar verme süreçlerinde temel unsur olur. Okul/kurum misyon ifadesini oluĢtururken mevzuatla kendine verilen görevleri ve değiĢen çevre faktörlerini göz önünde bulundurur (MEB, 2007b).

Vizyon ve misyon, bir örgütün geçmiĢte ve Ģimdi düĢünülmemiĢ ya da baĢarılamamıĢ olan, gelecekte baĢarılması hedeflenenlerle ilgili açıkça ifade edilen okula ait düĢüncelerdir (MEB, 2007a).

Tablo 1

Yönetimde Vizyon ve Misyon (Akt. Özdemir, 2000)

Vizyon Misyon

 Maddi-manevi tüm değiĢkenleri içine

alır (Holistik), misyonu içerir.

 Örgütün bir bölümünü geliĢtirmeyi

hedefler, sınırlıdır.

 Örgütün geleceği üzerine odaklaĢır.  Örgütün bugünkü ihtiyaçları ön

plandadır.

 Ġçseldir (Internal) personele örgütün

misyonu ve nereye gittiği konusunda bilgi verir.

 DıĢsaldır, personele müĢterinin

ihtiyaçları hakkında bilgi verir.

 Örgütün fonksiyonlarını ve örgütsel

iliĢkileri geleceği düĢünerek

geliĢtirerek hazırlar.

 Örgütün günlük eylemlerinin müĢteri

ihtiyaçlarını temel alarak tanımlar.

 Personeli motive etmek için gelecek

temelli açık amaçlar geliĢtirir.

 Personelini günün Ģartlarına göre iĢini

en iyi yapması istenir.

 Biz ne olmak istiyoruz? Nereye

gidiyoruz sorusu sorulur.

 Biz Ģu anda ne yapıyoruz? Neye

inanıyoruz sorusu sorulur.

Belirlenen misyon kurumun varlık nedenini ortaya koyarken, vizyon geleceği düĢleyerek, bu düĢü gerçekleĢtirmek için, bugünden yapılması gerekenlerin planlayıp, eyleme dönüĢtürülmesini sağlar (Argüden ve Ilgaz, 2006). Özden’e (2008) göre vizyon gelecekle ilgili tahminler yapmak değil, kararlar almaktır. Bundan dolayı vizyon, içinde bulunduğumuz koĢullarla uzun vadeli amaçlarımızı birleĢtirerek yapabileceğimizin en

(34)

iyisini yapmamızı sağlar. Gelecekte ulaĢmak istenilen hedeflerin düĢlerini kurmaktır. Altındağ (2008) ise vizyonu, gelecekte yapılması düĢünülen tüm faaliyetlerin değerlendirilmesi, tanımlanması, açıklanması ve paylaĢılması süreci olarak tanımlamaktadır.

Bir okulun vizyon ve misyonunu, okulun içinde yer aldığı yer aldığı toplumsal bağlamdan ayrı düĢünmek mümkün değildir. Okul müdürü, okulun vizyon ve misyonunu açıkça tanımlanmasını sağlamakla kalmayıp, bunun öğrenci, öğretmen, veliler ve toplum tarafından da paylaĢılmasını sağlaması gerekir (ġiĢman, 2004). Vizyonu paylaĢmak sadece, iyi bir fikir üzerinde anlaĢmak değildir; bu, bir birey veya organizasyon için neyin önemli olduğuna dair belirgin bir zihinsel görüntüdür (Harris, Muijs, 2005). Bir okulun vizyonu, sonradan bir Ģekilde, bu kiĢisel vizyonların birincil sızıntısından ortaya çıkmalıdır. Aksi takdirde ortak vizyon cansız olur: Okul binasının sakinleri, okulun vizyonuna razı olabilirler ama ona bağlılık göstermezler (Barth, 2001).

2.3.DeğiĢen Toplum ve Okul

Toplumsal değiĢme; toplumların yapı ve yaĢayıĢlarında, sosyal kuruluĢların yapı ve iĢleyiĢlerinde meydana gelen köklü değiĢmeler ve yeni durumlardır (Ada ve Küçükali, 2009). Toplumların geliĢme aĢamalarını değiĢik Ģekillerde sınıflandırmak mümkündür. Örneğin, üretim biçimlerine göre: Avcılık-Hayvancılık-Tarım-El Sanatları-Sanayi- Ticaret; Mübadele tipine göre: Takas Ekonomisi- Para Ekonomisi- Kredi Ekonomisi; Ekonomik büyüklüğe göre Ev veya Köy Ekonomisi- ġehir

Ekonomisi- Ulus Ekonomisi- Dünya Ekonomisi Ģeklindeki sınıflamalarla

karĢılaĢılmaktadır (Erkan, 1993; Akt: Özdemir, 2000). Bir baĢka sınıflandırma ise: Ġlkel toplum, köleci toplum, feodal toplum, kapitalist toplum, sosyalist toplum Ģeklindeki

mülkiyet iliĢkilerini esas alan sınıflandırmadır (Özdemir, 2000). Aktan (2003),

değiĢimin boyutlarını; ekonomik, siyasal, teknolojik, sosyo-kültürel, ekolojik,

demografik ve organizasyonel olmak üzere yedi ana baĢlıkta toplamaktadır.

Hangi sınıflandırma esas alınırsa alınsın, bir toplumun bulunduğu geliĢim aĢaması ile o toplumda uygulanan eğitim arasında sıkı bir iliĢki olduğu görülür. BaĢarılı okul sistemlerinin bireyin ihtiyaçları ile toplumun ihtiyaç ve beklentileri arasında bir denge kurması beklenmektedir (Özdemir ve Kılınç, 2012). Okul ve toplum sistemleri

(35)

toplumların sosyal yapısını yaratırlar. Tarihi süreç içerisinde eğitimde Ģu uygulamalar görülmüĢtür (Ada ve Küçükali, 2009):

Paralel Hatlar Sistemi: Sosyal yapıda zümreleĢme olayları sosyal sınıfları

doğurmuĢ ve sınıflar arasında sosyal hareketliliğin olmaması gibi sebepler okulları da birbirinden kesin hatlarla ayırmıĢ ve aralarındaki geçitleri kaldırmıĢtır.

Çatal Sistemi: Okul kuruluĢ sisteminde demokratikleĢme izlerinin yavaĢ yavaĢ görülmeye baĢlandığı sistemdir. Çünkü ilkokul her sosyal sınıftan çocuğun okuduğu öğretim kademesidir ve buradan mezun olan öğrenciler orta öğretime devam edebilirler.

Merdiven sistemi: Bu sisteme göre kurulan okullar demokratik toplumların

modelidir. Bu okullar yapı ve kuruluĢ olarak milli ve demokratik özellikler gösterirler; belirli bir sınıf veya zümrenin okulu değildirler.

Schlechty (2011) geçmiĢ 50 yıl boyunca, okulların içinde bulunduğu toplumun yapısında büyük değiĢimlerin meydana geldiğini ve sismik değiĢimler olarak adlandırdığı bu büyük değiĢimlerin okulların yapı ve iĢleyiĢine temel olan geleneksel varsayımlara meydan okumaya baĢladığını söylemektedir. Drucker’a (1994) göre, 1965-1973 arası bir tarihte, “Önümüzdeki yüzyıla” girilmiĢ ve yeni bir toplumsal geliĢim aĢamasına geçilmiĢtir. Ġki yüzyıl politikayı biçimlendirmiĢ olan inançlar, taahhütler ve bağlantılar geride bırakılmıĢtır. Bu Ģartlar eğitim örgütlerini de etkilemektedir. Sanayi toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenen eğitim kurumları artık fonksiyonlarını yerine getiremez olmuĢlardır (Özdemir, 2000). Günümüzde yaĢanan değiĢimler ve geliĢmeler sonrası artık eğitimin ağırlık merkezi bilgi iĢçiliğine kaymıĢtır. Bütün geliĢmiĢ ülkeler bilgi toplumu haline gelmektedir. Eğitim sisteminden, önceleri tarım toplumu, daha sonraları sanayi toplumu için insan yetiĢtirmesi beklenmekteyken bugün ise eğitim sisteminden bilgi toplumu için gerekli donanım ve kapasiteye sahip mezunlar vermesi beklenmektedir (Özden, 2008). Günümüz okullarının bilgi iĢçisi yetiĢtirebilmesi için Schlechty (2011) okulların geleceği ile ilgili bütünsel değiĢimi göz önüne alarak aĢağıdaki sekiz değiĢimi çözümlemiĢtir:

 Yalnızca elit ve zeki çocukların yüksek düzeyde akademik baĢarı

sağlayabileceğine inanan toplumdan, bütün öğrencilerin baĢarılı olacağına inanan topluma geçiĢ.

 Velilerin çoğunlukta olduğu ve bu çoğunluğun etnik ve ırk yapısının açık ve

anlaĢılır olduğu bir toplumdan, velilerin azınlıkta olduğu ve çoğunluğun etnik ve ırk yapısının belirgin olmadığı bir topluma geçiĢ.

(36)

 Yerel kurumlar olarak toplum hayatının merkezine yerleĢmiĢ okullarda, eyalet ve ulusal güçler tarafından kontrol edilen ve yönetilen hükümet birimlerine dönüĢen okullara geçiĢ.

 Toplum bilincinin kiĢinin yaĢadığı yerle yüksek oranda iliĢkili olduğu bir

toplumdan, toplum bilincinin daha çok kiĢinin ait olduğu ilgi grupları, çalıĢtığı yer, ırk ve etnik kimliği tarafından belirlendiği bir topluma geçiĢ.

 Gençlerin toplum hayatıyla bütünleĢtiği toplumdan, yetiĢkin toplumunun önemli

boyutlarından soyutlandıkları ve yetiĢkinlerle anlamalı etkileĢimlerde bulunmaksızın bir hayat kurmaya yöneldikleri bir topluma geçiĢ.

 Ġki velili aile yapısından, tek veya çok velili aile yapısına geçiĢ.

 Okulların çocukların kalpleri ve akılları için daha az rekabetle karĢı karĢıya

olduğu toplumdan, çocukların dikkatlerini okul çalıĢmalarından dağıtmak pahasına kendi mallarına çekmenin yollarını arayan güçlü ticari ilgilerin bulunduğu bir topluma geçiĢ.

 Verimlilik ve standartlaĢmanın değer verildiği toplumdan kalite, tercihler ve

bireyselleĢmenin temel değer olduğu bir topluma geçiĢ.

Bu sekiz sismik sosyal değiĢim faktörüne ek olarak eğitimcilerin, yeni teknolojilerin etkilerini de anlamaları gerekir (Schlechty, 2011). Tarım Toplumu, Sanayi Toplumu ve Bilgi Toplumu’nun itici güçleri ve temel fonksiyonlarını karĢılaĢtırmalı olarak aĢağıdaki tabloda verilmiĢtir (Özden, 2008).

Tablo 2

Geçen Yüzyılda Yaşanan Değer Değişimleri (Özden, 2008)

İtici Güç Temel Fonksiyon

Tarım Toplumu Toprak Emek

Sanayi Toplumu Makine ĠĢgücü

Bilgi Toplumu Bilgi Beyin gücü

Ergün’e (1992, 1995, 1997) göre sanayileĢme tam mükemmel olarak gerçekleĢmese bile, Türk toplumu çok çeĢitli yönlerden sanayi toplumlarının birçok özelliklerini gösteriyor, onun karĢılaĢtığı sorunlarla ilgilenmek zorunda kalmaktadır. Sanayi toplumunda okuldaki sosyalleĢme birçok yönlerden okul dıĢındaki kiĢileri de ilgilendirmektedir.

Alıç’a (1990) göre çevre sistemlerdeki politik, ekonomik ve teknolojik değiĢimlerin toplumsal yapıya uyum yoluyla eğitim kurumlarının örgütsel amaç,

(37)

örgütsel yapı, insan iliĢkileri, kullanılan teknoloji ve örgüt-çevre iliĢkileri boyutlarını değiĢmeye zorlamaktadır. Okullar, genellikle bilgi ve becerilerin karakterize edildiği kültürel sistemin yenileĢmesini ve sürdürülmesini kurumlaĢtırma, içinde bulundukları toplumların sosyal yapılarını yenileĢtirerek devam ettirme ve toplumsal bütünleĢmenin ve kaynaĢmanın bir aracı olarak kendi dıĢındaki büyük ana toplumu yenileĢtirmek ve hayatını sürdürmek zorundadır (Ergün, 1992, 1995, 1997).

Günümüzde her an katlanarak artan bilgi ve geliĢen teknoloji insanlara oldukça fazla imkânlar sunarken bu bilgiye ve imkânlara ulaĢmayı da temel sorunlardan biri haline getirmiĢtir. Toplumsal yapı ve iĢleyiĢteki bu değiĢimler sonucunda geliĢmiĢ ülkelerin uygulamaya koydukları alternatif eğitim biçimleri içinde eğitimin bireyselleĢtirildiği, okula bağımlılığın azaldığı ve okul dıĢı eğitimin öneminin arttığı bir sistemin yerleĢmeye baĢladığı görülmektedir. Günümüz toplumunda kullanılan bazı alternatif eğitim biçimleri:

1. Okulsuz Toplum: Illich “Okulsuz Toplum” kitabıyla okula eleĢtirilerini ortaya koymuĢtur. Okul kaldırılmalı, onun yerine öğrenim ağları denilen hizmet birimi getirilmelidir. Okullar ideolojik ve otoriteye bağlı bireyler yetiĢtirmektedir. Okullar diploma ve sertifika dağıtan kurumlardır. Oysa öğrenmelerin çoğu informal olarak okul dıĢında oluĢmaktadır.

Illich’ın önerdiği eğitim sistemi; toplumdaki herkesin, ister çocuk ister yetiĢkin yaĢamın her alanında gereken bilgilere ve uzmanlara ulaĢabileceği bir sistem olmalıdır. Öğrenmeyi belli bir zamana sıkıĢtırmak yerine yaĢama yayıldığı bir sistem olmalıdır (Illich, 2010).

2. Bireysel Eğitim: BireyselleĢtirilmiĢ eğitimde öğrenci hedeflerini kendisi belirler ve seçer. Öğrencinin istediği gibi kendi kendine güdülenmesine olanak sağlanır. Öğrenme stratejilerini kendileri belirler, sahip olduğu performansı uygun olarak geliĢtirir ve kendi kendini değerlendirir. Öğretim programlarında etkinlikler, kurallardan çok öğrenci ve öğretmene göre tasarlanır. Öğretmen öğrencinin geliĢmesine yol göstermektedir.

3. Açık Okul: Açık okul sisteminde öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri dikkate alınarak öğretim programları hazırlanır. Bu sistemde öğrencilerin ihtiyaçları ve

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğrencilerin sınavlarda kısa cevap gerektiren soruların kullanılmasının en sakıncalı tarafına ilişkin görüşleri okul türü açısından incelendiğinde, devlet

Bu çalışmada, Çanakkale ili, Kalkım beldesi güneyinde işletilmekte olan Pb-Zn cevher zenginleştirme tesisine ait atık depolama rezervuarının temel zemini ile

Bize göre Manas Destanındaki Türkler için kullanılan ve onların dört atadan türeyerek dört boydan oluşan halk olduğunu gösteren tört ata / tört uruk epitetleri işte

Bu çalıĢmanın temel amacı, hazır giyim ve tekstil sektörünün Dünyada ve Türkiye'de mevcut durumunu tespit etmek, somut bir ekonomik kriz tanımından yola çıkarak,

The results collected so far are very encouraging and indicate that, even when all the overheads incurred by dynamic compilation are included, the proposed approach still

Bu çalışmanın amacı trigonometri, denklem ve geometri konularından hazırlanmış bir soru setinden elde edilen problem çözme süreçlerinde problem çözme hakkında ki

Fakat kafatası kırıklarının bulunup bulunmaması Türk Ceza kanunu’na göre cezanın tayininde belirleyici bir unsur olduğundan ve horizontal kırıkların BT kesitlerinde

Bunlar; Nodopthalmidium antillarum (Cushman), Spiroloculina antillarum d’Orbigny, Triloculina fi chteliana d’Orbigny, Euthymonacha poli- ta (Chapman), Coscinospira