• Sonuç bulunamadı

Tarifenin Konusu ve Kapsamı

Belgede Avukatın ücret hakkı (sayfa 126-129)

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, avukatın yapacağı bütün hukuki yardımlarda alması gereken en az ücreti belirlemektedir. Tarifede yargı yerlerinde yapılan işler için belirlenen ücret miktarlarının yanı sıra yargı yerleri dışında kalan işler için de ücret belirlemesi yapılmaktadır. Bu doğrultuda tarifenin kapsamı 1. maddede “Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran her türlü merci kararlarında ve ayrıca kanun gereği mahkemelerce karşı tarafa yükletilmesi gereken avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde, Avukatlık Kanunu ve işbu tarife hükümleri uygulanır.” şeklinde ifade edilmektedir325.

Tarifede, Avukatlık Kanunu md. 35/A uyarınca hazırlanacak uzlaşma tutanakları hazırlanması için öngörülen ücretin yanı sıra, arabuluculuk sürecinde ve tahkimde de avukatla temsil için asgari ücret belirlemesi yapılmaktadır. Keza kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel ve tüzel kişilerin sözleşmeli avukatlarına ödeyecekleri aylık avukatlık ücretinin alt sınırı da tarifelerde yer almaktadır. 04.12.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş olan tarifede ayrıca Bir avukat yanında ücretli çalışan avukatlar içinde asgari aylık ücret belirlenmesi yer almıştır. Ancak Danıştay 8. Dairesi bu düzenlemenin iptaline karar vermiştir326.

325 Söz konusu düzenleme 2014 ve 2015 yılları için yayınlanan tarifelerde md.1/1’de yer almakta olup,

önceki dönemlere ait tarifelerde “Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu tarife hükümleri uygulanır.” İfadeleri kullanılmıştır.

326 Dan. 8. Daire 06.12.2006 t. 2006/76 E. 2006/4896 K. sayılı kararı “…avukatlık ücretinin bir avukatın

hukuki yardımı karşılığı olan meblağı ve değeri ifade ettiği görülmekte olup vekâlet ücretinin doğabilesi için bir hukuki yardım veya vekâlet sözleşmesi bulunması esastır. Oysa iptali istenen düzenlemede yer alan bir avukat ve yanında bir avukat arasında, iş akdinden doğan, çalıştıran-yanında çalışan ilişkisi, bir başka deyişle istidam iliksi bulunmaktadır… Bu durumda, bir avukat yanında aylıkla çalışan avukatın aylık ücretinin avukatlık asgari ücret tarifesinde düzenlenebilecek bir niteliği bulunmadığından tarifede yer almasında mevzuata uyarlık görülmemiştir.” (Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları)

2.3.1. Maktu –Nispi Ücret Ayrımı

Avukatlık Asgari ücret tarifelerinde, iki türlü ücret belirlemesi yapılmaktadır. Konusu belli bir değerle ilgili bulunmayan davalarda avukatlık ücreti, maktu esasa göre; davanın konusu para veya para ile ölçülebilen bir değer olması durumlarında ise nispi esas göre ücret belirlenmektedir.

Bazı durumlarda da davanın veya hukuki yardımın konusunun değerinin önemi yoktur. Bu tür ücretler, davanın görüldüğü mahkemeye göre değişir ve o mahkemede görülen ve maktu ücrete tabi olan bütün davalar için aynı ücrete hükmedilir. Tarifenin ikinci kısım birinci bölümünde konusu para veya para ile ölçülebilecek bir değer olsa bile maktu ücret tabi olacak işler belirlenmektedir.

Konusu para olmayan ve para ile değerlendirilemeyen hukuki yardımlar için belirlenen maktu ücretler ise tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilmektedir.

Konusu belli bir para veya para ile ölçülebilen bir değere ilişkin olan davalarda avukatlık ücreti nispi tarifeye göre hesaplanır. Nispi ücret, görülmekte olan davanın değerine göre hesaplanan ve değere göre belirli oranlarda artıp azalan ücrettir. Hangi miktar için hangi oranda ücrete hükmedileceğine ilişkin nispi ücret oranları tarifenin üçüncü kısmında gösterilmektedir.

Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda, davanın tümden kabulü veya tümden reddedilmesi halinde nispi avukatlık ücreti dava konusu değer üzerinden hesaplanır. Davanın kısmen kabul, kısmen reddi halinde kabul edilen miktar için davacı yararına, reddedilen miktar üzerinden ise davalı yararına nispi avukatlık ücreti takdir edilir. Süre gelen tarifelerde, üçüncü kısma göre belirlenecek nispi ücretin davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenen maktu ücretin altında olamayacağı düzenlenmişti. Ne var ki, 03.12.2010 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren tarifenin konu ile ilgili 12. maddesi hükmü iptal ve yürütmeyi durdurma talebi ile yargıya taşınmış ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2011/21 YD itiraz no’lu kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Sonraki dönemlerde yayımlanan tarifelerde konuya ilişkin olarak maktu ücretlerdeki artış oranlarına göre bir belirleme yapılarak asıl alacak miktarının madde metninde gösterilen meblağdan düşük olan davalarda avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olacağı bunun da asıl alacağı geçemeyeceği düzenlenmiştir. Buna karşılık, 31 Aralık 2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren tarifede ilgili madde olan 13. Madde de isabetli şekilde değişiklik yapılarak nisbi ücretin alt sınırı yargılama sonucunda hükümle kabul veya reddedilen miktarı olarak belirlenmiştir.

Aynı şekilde, icra takiplerinde tayin edilecek avukatlık ücretinin alacak miktarının, maddede belirlenen miktarın altında kalması halinde ücretin tarifede öngörülen maktu ücret olacağı ve bunun da asıl alacak miktarını geçemeyeceği düzenlenmiştir327. 31 Aralık 2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren tarifenin 11. Maddesinin 1. fıkrasında konu ile ilgili düzenleme, İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki takip miktarı 2.083,33 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez, şeklindedir.

Dava değeri üzerinden belirlenecek nispi ücrette, davacının dava dilekçesinde talebine konu ettiği değer esas alınır. Ancak, yargılama sırasında davacının belirttiği değer dışında bir değer belirlenmiş ise ve bu değer davacının dilekçesinde belirttiği değerden fazla ise, davacının aradaki farka ilişkin harcı tamamlamış olması halinde, harcı tamamlanan bu değer esas alınarak nispi avukatlık ücretine hükmedilir. Örneğin, taşınmazın aynına ilişkin ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesi mümkün bulunan bir davada keşif ve bilirkişi incelemesi ile saptanan değerin, dava dilekçesinde gösterilen değerden fazla olması durumunda, fazla değerin noksan harcı tamamlatılmalıdır. Noksan harç bu şekilde tamamlatılırsa avukatlık ücreti de belirlenen bu yeni değer üzerinden takdir edilecektir. Buna karşılık noksan harcın tamamlatılması gereğine uyulmamışsa o zaman avukatlık ücreti dilekçede gösterilen değer üzerinden takdir edilmelidir328.Hükmolunan değere göre nispi ücretin belirleneceği durumlarda ise mahkemenin kararında hükmettiği değer üzerinden ücret hesaplanacaktır.

327 Söz konusu maddeye ilişkin olarak 29.12.2012 tarihinde ve 28.12.2013 tarihinde yayımlanan tarifelerde

takdir edilecek ücretin takip miktarını geçemeyeceği şeklinde düzenleme getirilmişse de Danıştay 8. Dairesinin önce 19.09.2013 gün ve 2013/215 Esas ve sonra 04.07.2014 gün ve 2014/898 Esas sayılı kararları ile anılan tarifelerin ilgili maddesinin yürütmesi durdurulmuştur.

(http://www.barobirlik.org.tr/dosyalar/duyurular/20131213183012356.pdf. erişim tarihi:16.03.2015) (http://www.danistay.gov.tr/upload/guncelkarar/16_09_2014_092422.pdf. erişim tarihi 16.03.2015)

328 Yarg. 1 HD. 18.11.2003 t. 2003/1048 E. 2003/1272 K. sayılı kararı “…keşfen saptanan dava değeri

üzerinden harç ikmal edilmediğine göre dava dilekçesinde belirtilen itirazsız değer gözetilerek davacı vekili yararına avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere ücret takdiri isabetsizdir.”(Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları); Aynı yönde, Yarg. 14. HD. 21.02.2007 t. 2007/546 E. 2007/1598 K. sayılı kararı “Davanın tapu iptali ve tescil davası olup, taşınmazın gerçek değerinin yapılan keşif neticesi 97.300.00 YTL. olarak belirlenip, bu değer üzerinden eksik harcın ikmal edildiği anlaşılmış olmakla; vekille temsil edilen davacı yararına nisbi tarife uyarınca Avukatlık Ücreti tayini gerektiği halde; maktu tarifeye göre 400.00 YTL. ücreti vekalet takdiri doğru olmayıp, bu yön bozma nedeni ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası)

Avukatlık Kanunu tasarı taslağı md. 53/4’de geçici hukuki korumalar, çekişmesiz yargı işleri hariç olmak üzere, parasal değer ifade eden veya mal varlığına yönelik olan davalara ilişkin avukatlık ücreti nispi olarak belirlenir, hükmüne yer verilmekte, böylece tarifenin genel esaslarından birinin Kanun güvencesi altına alınması öngörülmektedir.

Belgede Avukatın ücret hakkı (sayfa 126-129)