• Sonuç bulunamadı

İcra ve İflas Müdürlükleri ile İcra Mahkemelerinde Görülen İş ve Davalarda Avukatlık

Belgede Avukatın ücret hakkı (sayfa 154-156)

İcra ve İflas Müdürlüklerinde yapılan ve konusu para veya para ile ölçülebilen bir değer olan hukuki yardımlara ilişkin olarak alacaklı lehine işin konusu olan miktar üzerinden hesaplanacak nispi avukatlık ücreti doğmaktadır. İcra takiplerinde avukatlık ücreti takip miktarı üzerinden belirlenir. Ne var ki, takip miktarının az ya da çok olmasına göre avukatın emeği ile borçlunun hakkaniyete uygun olmayan bir yük altına sokulması arasındaki dengenin sağlanması için genel kuralara bir takım kayıtlar getirilmesi gerekmiştir. Bu bağlamda, tarifenin genel hükümler kısmında bir sınır meblağ belirlenerek bu meblağın altında kalan takip miktarları için doğacak avukatlık ücretinin tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücret olacağı benimsenmiştir. Tarifede ayrıca belirlenen bu maktu ücretin de asıl alacağı geçemeyeceği öngörülmüştür.

olmadığından, müdafi tercihi olumsuz yönde etkilenebilecektir. AİHM, Sözleşme’nin 6(3)(c) maddesinde öngörülen ücretsiz müdafi hakkının, ücretsiz tercüman hakkından farklı olarak, mutlak olmadığını ve yargılama sonunda bu haktan yararlanan kişiden avukat ücretinin alınmasına engel teşkil etmediğini ifade etmiştir (Croissant/Almanya, B.No: 13611/88, 25/9/1992, par. 38). Ancak, hemen belirtmek gerekir ki, AİHM genel anlamda yargılama sonunda kişilere yüklenecek yargılama giderlerinin bu kişilerin ödeme gücüyle orantılı olması gerektiğini, aksi takdirde adil yargılanma hakkının ihlal edileceğini sıklıkla vurgulamıştır. Doktrinde de Sözleşme’nin 6(3)(c) hükmünün “adli yardım verildiği sırada sanığın ödeme gücünden yoksun olması halinde, geri alınamaz, ücretsiz bir adli yardımdan yararlanma hakkı tanıdığı yorumu”nun yapılabileceği yönünde görüşler ortaya atılmıştır. (D.J.Harris, M.O’Boyle, E.P.Bates, C.M.Buckley, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Hukuku, Çev. M.Bingöllü Kılcı, U.Karan, (Avrupa Konseyi, 2013), s.321).” (http://www.kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Uploads/2013-121.doc 11.08.2015).

358 AYM 31.10.2013 t. 2013/9 E. 2013/121 K. sayılı kararı “5271 sayılı Kanun'a göre, yargılama sürecinde

hüküm kesinleşinceye kadar şüpheli veya sanıktan yargılama giderleri istenmemektedir. Hüküm kesinleştikten sonra ise kendisinden yargılama giderleri içerisinde müdafi, vekil ücreti ve mağdurların tanık olarak dinlenmesi sırasında hazır bulundurulan uzmanlara ödenecek olan ücret istenen kimse şüpheli veya sanık değil artık hükümlü sıfatını taşımaktadır. Yukarıda anılan düzenlemeler ile şüpheli veya sanığa adil bir şekilde savunma imkânlarının sağlanması ve silahların eşitliği ilkesi uyarınca mağdur haklarının güvence altına alınması amaçlanmaktadır. Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde bu imkânlar sağlandıktan sonra, yardım kapsamında ödenen ücretlerin yargılama gideri olarak hükümlüden tahsilinin öngörülmesinin adil yargılanma hakkına aykırı bir yönü yoktur.” (http://www.kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Uploads/2013-121.doc 11.08.2015)

Tarifenin icra ve iflas müdürlüklerinde kendini avukat ile temsil ettiren alacaklı lehine doğacak avukatlık ücretini düzenleyen 11. maddesinin 4. fıkrasında borçlunun itiraz süresi içerisinde borcunu ödemesi halinde tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçünün avukatlık ücreti olarak alınacağı düzenlenmektedir. Bu kural, maktu ücreti gerektiren işlerde de uygulanır.

Önceki bölümlerde tahliye davaları için belirlenen, avukatlık ücretinin bir yıllık kira bedeli üzerinden hesaplanması kuralı, tahliyeye ilişkin icra takiplerinde de benimsenmiş ve 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren tarife md.11/5’de tahliyeye ilişkin icra takiplerinde bir yıllık kira bedeli tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısım gereğince bir yıllık kira bedeli tutarı üzerinden üçüncü kısmında yer alan oranlara göre avukatlık ücreti hesaplanacağı düzenlenmişse de Danıştay 8. Dairesi 2015/787 Esas sayılı karraı ile ilgili hükmün yürütmesini durdurmuştur. Bu nedenle, tahliyeye ilişkin icra takiplerinde maktu ücret takdir edileceği benimsenmiştir.

Konusu para olmayan, bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilamların icrası, çocuk teslimi, kişisel ilişki kurulması gibi takiplerde alacaklı lehinde tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, yer alan maktu avukatlık ücreti doğar.

İcra ve iflas müdürlüklerinde yapılan hukuki yardımlar için öngörülen avukatlık ücreti takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemleri kapsar, ancak takip devam etmekteyken, borçlu hakkında aciz vesikası düzenlenmesi takibi sonuçlandıran işlemlerden olarak kabul edilmektedir.

İcra Mahkemeleri, icra ve iflas müdürlüklerince yapılan işlemlere karşı şikâyetleri ve itirazları inceleyen (2004 sayılı İİK md 4) hukuk mahkemelerine göre dar yetkiye sahip mahkemelerdir. İcra mahkemelerinde görülen ve konusu para ile değerlendirilemeyen davalar sonunda verilen kararlarda, davanın duruşmalı ya da duruşmasız olmasına göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki maktu ücretlere hükmedilir. İcra mahkemelerinde görülen, icra ceza davaları, çocuk teslimi, kişisel ilişki kurulması gibi bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilamların icrasından doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalar yanında, konusu para ile değerlendirilebilir olmasına karşın, nafaka ve tahliyeye ilişkin takipler nedeniyle açılan davalarda, gecikme zammının ödenip ödenmeyeceğine ilişkin davalarda, haczedilmezlik şikâyetleri359, ihalenin feshi davaları360,

359 Yarg.12. HD. 7.4.1980 t. 1980/1779E. 1980/3210. Sayılı kararı (Uyar, 1991: 418).

360 Yarg. 12. HD 25.04.2013 t 2013/11479 E. 2013/15713 K. sayılı kararı (Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları) .

sıra cetveline yönelik şikâyetlerde361 mahkemece kurulan hükümle birlikte kendisini avukat ile temsil ettiren ve haklı çıkan taraf lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilir362.

Buna karşılık, İstihkak davalarında dava değeri takip konusu alacağın miktarı ile haczedilen eşyanın değerinden hangisi azsa ona göre belirlendiği gibi, dava sonucunda hükmedilecek nispi avukatlık ücretine esas alınacak değer de aynı yöntemle belirlenmektedir363. Tarife md.11/3’de istihkak davalarında nispi avukatlık ücretine hükmedileceği açıkça düzenlenmiştir.

Diğer yandan, istihkak davaları dışında da icra mahkemelerinde görülen ve konusu para ile değerlendirilebilen davaların pek çocuğunda uyuşmazlık konusunun değeri üzerinden nispi avukatlık ücretine hükmedilmektedir. Örneğin, İtirazın kaldırılması istemlerinin kabul ve reddi halinde, itiraz konusu alacak miktarı üzerinden364, faiz miktarına” ilişkin itirazlarda, faiz miktarı üzerinden365; sadece kira alacağının tahsili için yapılan takiplerden kaynaklı uyuşmazlıklarda, alacak miktarı üzerinden nispi avukatlık ücretine hükmedilir.

İcra mahkemelerinde görülen bazı davalar tarafların yapılan başvuruya neden olup olmadıklarına göre değerlendirme yapılarak avukatlık ücretine hükmedilmemesi de söz konusu olmaktadır. Özellikle, münhasıran memur hatasından kaynaklı şikâyetlerde, şikâyeti kabul edilen taraf lehine avukatlık ücretine hükmedilmemektedir. Yine, takibi yürütmek imkânına sahip alacaklının gereksiz yere yaptığı başvurularda, borçlu tarafından yapılıp da duruşmasız olarak reddedilen şikâyetlerde avukatlık ücreti ile birlikte yargılama giderleri talepçi taraf üzerine bırakılmaktadır.

Belgede Avukatın ücret hakkı (sayfa 154-156)