• Sonuç bulunamadı

Adli Yardım Görevlendirmesi

Belgede Avukatın ücret hakkı (sayfa 39-42)

1.2. Avukatlık Sözleşmesi

1.2.6. Sözleşme Yapma Zorunluluğu

1.2.6.2. Adli Yardım Görevlendirmesi

Anayasamızın 36. Maddesinde güvenceye alınan adil yargılanma hakkının bir gereği olarak, 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile hukuki dinlenilme hakkı da yargılama hukukumuzun yazılı kuralları içinde yerini almıştır.

Ne var ki, mali boyutu nedeniyle, yargıya erişim ve avukatlık hizmetinden faydalanma, toplumun her kesimi için mümkün olamayabilmektedir. Avukatlık ücretlerini ve yargılama giderlerini karşılayacak ekonomik gücü bulunmayanların, yargı yoluna başvurmalarının önündeki engeller, adli yardıma ilişkin düzenlemelerle aşılmaya çalışılmıştır.

Bu bağlamda adli yardım; bireylerin hak arama özgürlüklerinin önündeki engelleri aşmak ve hak arama özgürlüğünün kullanımında eşitliği sağlamak üzere, avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanların, avukatlık hizmetlerinden yararlandırılmalarını ve yargılama giderlerinden muaf tutulmalarını öngören yasal düzenlemeleri içerir (TBB Adli Yardım Yönetmeliği md. 1/2 ).

Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun, müzahereti adliye başlığı altındaki 465 – 472’nci maddelerinde yer alan düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, dili sadeleştirilerek ve kısmen genişletilerek adli yardım başlığı altında 334 – 340’nci maddelerinde yer bulmuştur.

Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler (6100 sayılı HMK md. 334/1).

Buna göre, mahkemesince verilecek adli yardım kararı, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet ve yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet sağlayıp, ayrıca dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm

giderlerin devlet tarafından avans olarak ödenmesini ve davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat teminini de içerir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile 1086 sayılı Kanun’dan farklı olarak, geçici hukuki korunma talepleri de adli yardım kapsamına dâhil edilmiş ve kanun yollarında adli yardımdan yararlanabilme imkânı açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca, adli yardımdan yaralanabilecek kişiler arasına 1086 sayılı Kanun’da yer alan “hayır kurumları” kavramı yerine kamuya yararlı dernek ve vakıflar eklenmiştir.

Usul hukukuna ilişkin bu düzenlemelere paralel olarak ve aynı amaca hizmet etmek üzere, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 176-181 maddelerinde de maddi imkânı bulunmayanların bir avukat yardımından faydalanmasını sağlamaya yönelik düzenlemeler yer almakta buna bağlı olarak Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği ile de Barolar bünyesinde oluşturulan Adli Yardım Büroları’nın işleyişine ilişkin esaslar belirlenmektedir.

Buna göre; işin görüleceği yer Barosu Adli Yardım Bürosu’na iletilen adli yardım isteminin kabulü halinde; büro gerekli işlemleri yapmak üzere, avukatların mesleki faaliyet alanlarına ilişkin beyanlarını da dikkate alarak, adli yardım konusu dava veya icra takibi için, bir veya birkaç avukatı görevlendirir. Görevlendirilen avukat, görev yazısının kendine ulaşmasıyla, adli yardım başvurucusuna hukuki yardımda bulunma yükümlülüğü altına girer (Av. K. md. 179/1).

Bundan sonra artık, Adli Yardım Bürosu’nca görevlendirilen avukat, haklı bir sebebi yoksa görevin kendisine bildirildiği tarihten itibaren on beş gün içinde, ancak o işin tarifede belirlenen ücretini baroya ödeyerek, görevden çekinebilir (TBB Adli Yardım Yönetmeliği md.6-d). Bunun dışında, görevlendirilen avukat, adli yardım başvurucusundan kaynaklanan bir neden olmadıkça74 işi sonuna kadar takip etmekle yükümlüdür. TBB Adli Yardım Yönetmeliği md.7/son ile adli yardım görevini haklı nedenler dışında tamamlamayan avukata, aldığı ücretin iki katını baroya ödeme yaptırımı yüklenmiştir. Bunun dışında şartların oluşması halinde disiplin sorumluluğu da gündeme gelecektir.

Belirtmek gerekir ki, adli yardım görevlendirmesi avukata sadece üyesi olduğu Baroya adli yardım görevlendirmesini kabul edeceğine dair bildirimde bulunması veya adli yardım listesinde yer almak istemini iletmesi ile mümkün olur. Her baro kendi iç yönergesi ile bu prosedürün nasıl işleyeceğini düzenlemektedir.

74 TBB Adli Yardım Yönetmeliği md.6-b/2 “Görevlendirilen avukatın yükümlülüğü, istek sahibinin hizmetin

görülebilmesi için gerekli belge ve bilgiler ile avukatlık ücreti dışındaki zorunlu yargılama giderlerini vermemesi veya vekâletname vermekten kaçınması ile sona erer. Görevlendirilen avukat, bu durumu gecikmeden, kendisini görevlendiren adli yardım bürosuna ya da temsilciliğine bildirir.”

Adli yardım görevlendirmesi nedeniyle, avukat ile iş sahibi konumunda olan adli yardım başvurucusu arasında bir avukatlık sözleşmesi kurulmakta ancak iş sahibinin avukatını seçme hakkı bulunmadığı gibi avukatın da işi ve iş sahibini seçme hakkı bulunmamaktadır. Ayrıca gerek avukat gerekse iş sahibi olan adli yardım başvurucusu birbirlerine karşı avukatlık sözleşmesinden kaynaklı sorumluluklar altına girmenin yanı sıra baroya karşı da sorumluk yüklenmektedirler.

Her ne kadar iş sahibinin avukata karşı ücret ödeme borcu olmasa da işin gerektirdiği masrafları peşinen ödeme borcu mevcut olup, avukata gerekli bilgi ve belgeleri de temin etmesi ve uyuşmazlık hakkında doğru şekilde bilgilendirme yapması gerekmektedir. Diğer yandan adli yardım geçici bir yardım olup, görevlendirme konusu iş tamamlandıktan sonra başvurucunun lehine bir sonuç oluşmuşsa, ilam da belirlenen harca esas değerin yüzde beşi ile başlangıçta başvurucu için görevlendirilen avukata ödenen ücret Baro tarafından alınır (Av. K. md. 180/1-e). Keza, iş sahibi başvurucu işin tamamlanamamasına sebebiyet verirse, görevlendirilen avukata ödenen ücreti Adli Yardım Bürosuna ödemek zorunda kalacaktır.

Görevlendirilen avukat adli yardım başvurucusuna karşı Avukatlık Kanunu’nun öngördüğü tüm yükümlülükleri borçlanır. Ayrıca, Adli Yardım Bürosuna da bilgi vermek ve sonuçtan haberdar etmek yükümlülüğü altındadır. Bunun dışında avukata ödenen ücretin yüzde onu da Kanun gereği Adli Yardım Bürosuna aittir.

Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği’nin 7. maddesinin birinci fıkrası,28.12.2011 tarih ve 28156 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, TBB Adli Yardım Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilmiş ve Adli yardımla görevlendirilen avukata, görevlendirmeye konu iş için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde gösterilen maktu ücretin peşin ödeneceğine dair düzenlemeye ilaveten, yargılama sırasında avukatın, harcayacağı emek ve mesai ile davanın önem ve özelliğine göre, talep üzerine, baro yönetim kurulunca asgari ücret tarifesinde gösterilen maktu ücretin bir katına kadarının ödenmesine karar verilebileceği düzenlenmiştir.

Buna göre, görevlendirilen avukata başlangıçta görevlendirme konusu iş için, asgari ücret tarifesinde gösterilen maktu ücret ödenecek. Sonradan, örneğin yargılama sırasında sarf edilen emek ve mesainin normalin üstünde olması halinde, görevlendirilen avukat işin önem ve özelliğini açıklar şekilde talepte bulunarak ilave ücret isteyebilecektir. Baro yönetim kurulunca, bu talep haklı görülürse, görevlendirilen avukata, görevlendirmeye

konu iş için asgari ücret tarifesinde gösterilen maktu ücrete kadar daha ilave ücret ödenmesine karar verilebilecektir.

Avukatlık Kanunu tasarı taslağının on birinci kısmında “Adli Müzaheret” başlığı altında düzenlenen adli yardım “Avukatlık Hizmet Yardımı” yardımı olarak tanımlanmış ve bir yandan Kanun’un 6100 sayılı Kanun’la uyumlu hale getirilmesi amaçlanırken, bir yandan da 6100 sayılı Kanunda yer alan adli yardımın farklı bir müessese olduğu vurgusu yapılmıştır.

Yürürlükteki Kanun’un adli yardımdan yararlanma kıstası olarak belirlediği “avukatlık ücretlerini ve diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmama” hali, taslağa 6100 sayılı kanunda yer alan “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin avukatlık ücretlerini karşılayamama” olarak yansıtılmıştır. Yürürlükteki Kanun’un adli yardım bürolarına ilişkin düzenlemeleri çoğunlukla korunarak “Avukatlık hizmet yardımı bürolarının” esasları ve TBB tarafından çıkarılacak yönetmeliğin esasları belirlenmiştir. Tasarı taslağında ayrıca, görevlendirilen avukatın, ücretini ödemek suretiyle görevi iade edebileceği süre iki hafta olarak değiştirilmiştir.

Belgede Avukatın ücret hakkı (sayfa 39-42)