• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Kamu Denetçiliği Kurumu’na Yapılan Başvuruların

4.2. Türkiye’de Kamu Denetçiliği Kurumu

4.2.7. Türkiye’de Kamu Denetçiliği Kurumu’na Yapılan Başvuruların

132 sonuçlandırılması söz konusu olmayacaktır. Bekletilen şikâyet başvurusu hakkında kesinleşen dava sonucuna göre kurum, inceleme ve araştırmasını sonuca bağlayacaktır (Şimşek, 2013: 22).

4.2.7. Türkiye’de Kamu Denetçiliği Kurumu’na Yapılan Başvuruların

133 Şikâyet başvurusu üzerine kurum tarafından gerçekleştirilen inceleme ve araştırma sırasında şikayette bulunan kişinin başvurudan cayma hakkını kullanması, gerçek ya da tüzel kişiliğinin son bulması, idarenin talep edilen işlemi tesis etmesi veya şikayet konusunun yargıya taşınması durumunda kurum inceleme ve araştırmayı bitirerek “karar verilmesine yer olmadığına dair karar” vermektedir (Yönetmelik, 2013:

md.34).

Dostane Çözüm Kararı; KDK’nın amaçlarından birisi dostane bir biçimde ve en ekonomik usullerle var olan problemlere çözüm bulmaktır. Bu bağlamda KDK Kanunu’nun ilgili yönetmeliğinde “dostane çözüm kararı” seçenekler arasında yerini almıştır (KDK Yıllık Raporu, 2017: 134). Böylece kurumun arabuluculuk yapması ya da tavsiye kararı vermesinden önce idarenin şikayete konu olan işlemi düzeltmesi nedeniyle “karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde değerlendirilmekteydi. Ancak idarenin talebi yerine getirmesi durumunda ya da tarafların sorunun çözüldüğünü kuruma iletmesi halinde “dostane çözüm kararı” alınmaya başlandığı söylenebilir (Yönetmelik, 2013: md.33).

“Ret kararı”, başvuruyu yapan kişinin haksız bulunması ya da idarenin yapmış olduğu işlemin hukuka uygun olduğunun tespitiyle verilen karardır. Yani yapılan şikâyet başvurusu üzerine, başvurunun ön inceleme şartlarını taşıması nedeniyle ön inceleme aşamasını geçip inceleme ve araştırma safhasına geçildikten sonra, inceleme ve araştırma sonucunda kurum tarafından şikâyetçinin şikâyetinin yerinde bulunmaması halinde ret kararı verilmektedir (Şimşek, 2013: 14). Verilen ret kararı, idarenin haklı olduğunu ortaya koyan bir karardır.

“Tavsiye Kararı”; incelemeler ve araştırmalar neticesinde şikayetçinin haklılığı yönünde kanaatin oluşması durumunda kurum tarafından verilmektedir. Verilen tavsiye kararının içeriğinde şu unsurlara yer verilmektedir (Yönetmelik, 2013: md.32):

 Yapılan işlemde hatalı davranıldığının kabul edilmesi,

 Meydana gelen zararın tanzim edilmesi,

 Kanuni değişikliklerin yapılması,

 Tesis edilen işlemin geri alınması, kaldırılması veya değiştirilmesi,

 Uzlaşmaya gidilmesi,

 Tedbir alınması.

134 Fakat burada sayılan tavsiyeler bunlarla sınırlı değildir. Bunların yanı sıra başka tavsiyelerde de bulunabilmektedir.

Verilen tavsiye kararının kamu idaresine tebliğ edilmesinden sonra, idarenin verilmiş olan karara uyup uymayacağını yazılı bir şekilde kuruma bildirmesi gerekmektedir. Kurumun tavsiyeleri ya da çözüm önerileri tekliflerinin uygulanamayacağı noktasında bir görüş hakim olduğunda gerekçeleri ile birlikte otuz gün içerisinde kuruma bildirilir (KDK Kanunu, 2012, md.20/3). Böylece, kurumun tavsiye ettiği karar önerisinin idare tarafından yerine getirilip getirilmediği görülecektir.

Karar önerisi yerine getirilmemiş ise gerekçesine bakılarak şeffaf bir yönetim anlayışı da sağlanmış olacaktır.

Söz konusu şikâyete ilişkin iddiaların bir kısmının yerinde olduğu, bir kısmının ise yerinde olmadığı kanaatine varılması durumunda ise “kısmı tavsiye kısmi ret kararı”

verilmektedir (KDK Yıllık Raporu, 2017: 134).

Başdenetçilik, kararın verilmesinden sonra sonucu etkileyebilecek nitelikteki bilgi ve belgelerin ortaya çıkması durumunda ise şikâyet konusu hakkında tekrar inceleme ve araştırma gerçekleştirebilmektedir (KDK Yıllık Raporu, 2013: 70).

Tavsiye ve ret kararları, Kamu Denetçisinin önerisi üzerine, bizzat Kamu Başdenetçisi tarafından verilmektedir. Kamu Başdenetçisi, başvuru konusu şikâyete ilişkin olan bütün bilgi ve belgeleri, gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirmekte ve hakkaniyet boyutunu da göz önüne alarak idareye tavsiyelerde bulunmaktadır. KDK Kanunu, bütün kararların Kamu Başdenetçisi tarafından verilmesini öngörmektedir. Fakat Kamu Başdenetçisi, bürokratik iş ve işlemlerin azaltılıp verimliliğin arttırılmasını sağlamak amacıyla, Tavsiye ve Ret kararları haricinde olan diğer kararların (İncelenemezlik, Gönderme ve Başvurunun Geçersiz Sayılmasına ilişkin Karar, Birleştirme ve Şikâyet Kaydının Kapatılmasına İlişkin Karar, Karar Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar) Kamu Denetçileri tarafından verilmesini, İmza Yetkileri Yönergesi çerçevesinde yetki devri yoluyla uygun görmüştür. Bu kararlar zaman zaman Kamu Başdenetçisi tarafından denetlenmektedir. Kamu Başdenetçisi bu kapsam dahilinde devrettiği yetkilerini ihtiyaç duyulan durumlarda geri alabilmektedir (KDK Yıllık Raporu, 2013: 70).

Şikâyet başvurusu üzerine gerçekleştirilen araştırma ve inceleme neticesinde kurumun vereceği kararlar ilgili mercii ve şikâyetçiye tebliğ edilmektedir. Şikâyet

135 başvurusu ile ilgili olarak şikâyet edilen kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişileri hakkında tavsiye kararı verilmesi durumunda ise verilen tavsiye kararları denetim ve gözetimden sorumlu olan bakanlığa ya da kamu kurum ve kuruluşuna da gönderilebilmektedir.

4.2.7.2. Kamu Denetçiliği Kurumu Müzakere Toplantısı

Daha önceki kısımlarda bahsedildiği üzere KDK, çalışma usul ve esasları neticesinde gelen şikâyetlerin belirli bir süre içerisinde karara bağlanmasını öngörmektedir. Bu bağlamda müzakere toplantısı, KDK’ya gelen şikâyetlerin nihai olarak karara bağlandığı bir toplantıdır. Kuruma gelen şikâyet başvuruları, kuruma ilk ulaştığı andan itibaren titizlikle değerlendirilerek, gelen şikâyetlerin niteliğine ve içeriğine göre ilgili uzman birime yönlendirilir. Orada kurumun çalışma esasları ve mevzuatı doğrultusunda söz konusu şikâyete ilişkin incelemeler ve araştırmalar yapılarak görev alanına giren denetçiye sunulur. Akabinde nihai karar almak üzere, düzenli olarak yapılan ve genellikle haftanın son iş günü Başdenetçi’nin başkanlığında müzakere heyetine sunulmak üzere toplanılır.

Araştırma süresince yapılmış olan yüz yüze görüşmeler neticesinde Başdenetçi Sayın Şeref Malkoç beyefendinin müsaadeleriyle kuruma yapılan başvurularla ilgili olarak inceleme, araştırma ve karar yazım süreçlerine ilişkin uygulamayı yerinde görmek amacıyla müzakere toplantısına katılıp kurumun karar alma süreci hakkında yakından inceleme ve gözlem yapma fırsatı bulunulmuştur. KDK’nın, vatandaşların şikâyetlerine bakış açısı, karar örneklerinin müzakere aşaması, çözüm arayışları ve çözüm yöntemleri uygulamalı olarak yerinde incelenmiştir. Böylece başvuruların esastan incelenmesinin nihai aşaması olarak müzakere sürecinde Başdenetçi tarafından kararların onaylanmasını yerinde gözlemleme imkânı elde edilmiştir.

Sabah dokuzda başlayan müzakere toplantısına Başdenetçi başkanlığında, Başdenetçi danışmanı, Başdenetçi koordinatörü, görev ve ihtisas alanlarına göre belirlenmiş denetçilerin koordinatörleri ve birim uzmanları katılmıştır. Gelen başvurunun tarihi esas alınarak sırasıyla şikâyetler Başdenetçiye sunulmuştur. İlgili uzman gelen şikâyetin mahiyeti hakkında kısa bir brifing vermiştir. Daha sonra yine o birimle ilgili koordinatör tarafından, şikâyete ilişkin yapmış oldukları araştırma ve inceleme süreci Başdenetçiye aktarılmıştır. Gerek sunulan belgeler, gerek ilgili

136 kurumlardan alınan görüşler ve mevzuat çerçevesinde şikâyete ilişkin varmış oldukları hüküm Başdenetçiye arz edilmiştir. Başdenetçi kendisine sunulan bilgiler doğrultusunda ilgili koordinatörlerin de görüşlerini alarak son nihai kararı vermektedir.

Başdenetçi gelen şikâyete ilişkin kararını açıkladıktan sonra sorumlu denetçiye kararı yazmak üzere gönderir. Alınan karar ilgili kurum ve şikâyetçiye tebliğ edilir.

Tavsiye kararı verilmesi durumlarında ise denetim ve gözetimden sorumlu bakanlığa veya kamu kurum ve kuruluşlarına da gönderilir.

Katılmış olduğum müzakere toplantısı ana hatlarıyla bu şekilde gerçekleştirilmiştir. Toplantı boyunca ele alınacak şikâyetler aynı usul ve yöntemlerle Başdenetçiye arz edilerek nihai karara varıldığı tarafımca gözlemlenmiştir.