• Sonuç bulunamadı

Kamu Denetçilerinin Karar Verme Sürecinde Görüş İstedikleri

5.2. Araştırmanın Analizi ve Tartışma

5.2.2. Kamu Denetçilerinin Karar Verme Sürecine İlişkin Görüşleri

5.2.2.8. Kamu Denetçilerinin Karar Verme Sürecinde Görüş İstedikleri

163 Sistemleri (EBYS) uygulamaya geçmektedir. Bu sistem, evrak üzerinden işleyen bir sistemdir. KDK’da ise kendi bilgi işlem biriminin geliştirdiği bir yazılım kullanılmaktadır. Bu da Şikâyet Yönetim Sistemi olarak adlandırılmaktadır. Bu sistem ise evrak bazlı bir yönetim sistemi değil, dosya bazlı bir yönetim sistemidir. Örnek verecek olursak, herhangi bir başvuru geldiğinde 2019 a 1573 esas sayısını aldı diyelim.

Ona ilişkin bir dosya açılmaktadır. Bu dosyayı açtığınız zaman evrak akışını ayrıca görebileceğinizi ifade etmektedirler. Bu bağlamda bilgilendirme/bilgi edinme kategorisi içerisinde yer alan dijital yazılı ve görsel veriler de önemlidir.

Teknolojiden yararlanma içerisinde diğer bir husus olarak değerlendirilen Elektronik Bilgi ve Belge Yönetim Sistemi kategorisi için ise iki adet kod önemli sayılmakta ve bu kodlar ele alındığında UYAP’ın dikkate değer bir konu olduğu görülmektedir. Bu görüşü belirten denetçilere göre, KDK diğer devlet kurumları ile her zaman internet ortamı üzerinden ilişki kurmaktadır. Bu bağlamda nüfusla olsun, tapuyla olsun, UYAP’la olsun bütünleşmiş bir durumda olduğu görülmektedir. Örneğin, KDK’da başvuru yapan kişinin aynı uyuşmazlık konusu ile ilgili daha önce mahkemeye gidip gitmediği durumu büyük önem taşımaktadır. Çünkü kurumun yasasında bu konu ile ilgili açık bir hüküm bulunmaktadır. Yani eğer bir konu yargıya intikal etmişse değerlendirmeye alınmamaktadır. Durum böyle olunca da KDK’nın bu tip devlet kurumları ile iletişim ağlarını etkin bir şekilde kullanmakta olduğunu ve devamlı bir iletişim halinde bulunduğunu ifade etmektedirler. Bu bağlamda Elektronik Bilgi ve Belge Yönetim Sistemi kategorisi içerisinde yer alan UYAP önemli sayılmaktadır.

Elektronik Bilgi ve Belge Yönetim Sistemi kategorisi içerisinde yer alan UYAP kavramını da MERNİS takip etmektedir. Bu görüşü söyleyen denetçilere göre, KDK’nın devletin UYAP, MERNİS gibi sistemlerini de bilgi edinme amacıyla kullandığını belirtmektedirler. Bu bakımdan Elektronik Bilgi ve Belge Yönetim Sistemi kategorisi içerisinde yer alan MERNİS’de dikkate değer önemli konular arasında bulunmaktadır.

5.2.2.8. Kamu Denetçilerinin Karar Verme Sürecinde Görüş İstedikleri Kurumlar

164 verilen yanıtlardan elde edilen frekans, yüzde, kod, kategori ve temalara ilişkin bulgular Tablo 5.9.’da verilmiştir.

Tablo 5.9. Kamu Denetçilerinin Karar Verme Sürecinde Görüş İstedikleri Kurumlar

Tema Kategori Kod Frekans %

Bilirkişi 5 83,333

Diğer Kurumlar 3 4 66,666

Görüş İstenilen Kurumlar

Kamu

Üniversite 3 50,000

Mevzuat/Kanun 3 50,000

İlgili İdare Yöneticisi 2 33,333 Mahkeme Kararları 4 2 33,333

Tanıklar 2 33,333

Bilirkişi 5 83,333

Özel Üniversite 3 50,000

İlgili İdare Yöneticisi 2 33,333

Tablo 5.9.’a bakıldığında, Kamu Denetçileri’nin bu soruya verdikleri cevaplar doğrultusunda “görüş istenilen kurumlar”a (f=31) ilişkin temanın olduğu, Kamu Denetçileri’nin görüş istenilen kurumları temelde iki kategoriye ayırdıkları ve bu kategorilerin de sırasıyla “kamu” (f=21) ile “özel” (f=10) şeklinde olduğu görülmektedir.

Kamu (f=21) için yedi adet kod belirlenmiştir. Bu kodlar analiz edildiğinde, bilirkişi kavramı (f=5, %83,333) ön plandadır. Bunu diğer kurumların (f=4, %66,666) takip ettiği, üniversite ve mevzuat/kanun kavramlarının (f=3, %50,000) oranında olduğu, ilgili idare yöneticisi, mahkeme kararları ve tanıkların (f=2, %33,333) ise bu süreçte önemli olduğu çıkarımı yapılabilmektedir. Elde edilen bu sonuçlara ilişkin örnek kamu denetçi görüşleri aşağıda sunulmuştur:

K5: “Bir karar verilme aşamasındaki dosyalar uzman arkadaşlarımızın uhdesinde iken çoğu zaman, konu daha farklı teknik bilgiler gerektiriyorsa, birkaç tane kurumdan görüş alınmasını gerektiriyorsa bu konuda derinlemesine bir araştırma yapılıyor ve ilgili kurum uzmanlarıyla temas edilerek gerekirse bilirkişi heyetleri oluşturuluyor.”

K3: “Kamu Denetçiliği Kurumu olarak karar verme sürecinde üniversitelerden ya da dosyadaki ihtiyaca göre bilirkişilerden bilgi soruyoruz. Bunun dışında kendi alanımızda ilgili olarak Belediyeler Birliği, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü gibi devletin diğer kurumlarından da bilgi sorduğumuz oluyor.”

3 STK, YÖK, ÜAK, DPB, Adli Tıp Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Belediyeler Birliği, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı kurumlar, Maliye Bakanlığı’na bağlı kurumlar vb.

4 Anayasa Mahkemesi, Danıştay kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları

165 K1: “Karar verme sürecinde Kamu Denetçilerinin görev alanına göre gerektiğinde YÖK, ÜAK, DPB, Üniversiteler, Adli Tıp Kurumu vb. kurumlar ile konuyla ilgili alanda faaliyet gösteren STK’lardan görüş alınmakta ve kararlarda yer verilmektedir.”

K5: “Yani, sadece orada en sonunda kendi kanaatimizi verdiğimiz kararı ortaya çıkarıyoruz ama öncesinde bildiğiniz gibi kararlarımızda varsa anayasa hükmü, ilgili kanun hükmü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin varsa ilgili hükümleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, Anayasa Mahkemesi kararları, varsa Danıştay içtihatları bunların tamamını konuyla ilgili sıralamak suretiyle, kararımıza gerekçe etmek suretiyle hatta doktrindeki önemli görüşleri esas alarak kararlarımızı o şekilde oluşturmaya çalışıyoruz.”

K4: “Ne tür bilgiler gerekiyor, ne tür bilgi belgeler gerekir, bu dosyayı sonuçlandırmak yani hakka ve hukuka uygun bir şekilde sonuçlandırmak için o ilgili kurumdan, ilgili idareden şu soruların madde madde yazılıp cevaplandırılması ve bu cevaplar verildikten sonra da ilgili kurumun en üst yöneticisinin görüşü de talep edilir. Yani bu husustaki neden böyle karar verdiniz veya bu ihtilafın sebebini ve sonuçlarını ve hangi kanaatle bu sonuca ulaştınız da böyle karar verdiniz şeklinde ilgili idarenin yöneticisinin de görüşü istenir.”

K5: “Mevzuat açısından ve Anayasa Mahkemesi, Danıştay kararları gibi kararlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi vermiş olduğu kararları da etkin bir şekilde arkadaşlarımız, uzmanlarımız ciddi bir şekilde kullanmaktadır.”

Özelde ise (f=10) için üç adet kod ortaya çıkarılmıştır. Bu kodlar değerlendirildiğinde, bilirkişi kavramı (f=5, %83,333) ön planda yer almaktadır. Bunu üniversitelerin (f=3, %50,000) takip ettiği, ilgili idare yöneticisinin de (f=2, %33,333) bu süreçte önemli olduğu görülmektedir. Ulaşılan sonuçlara ilişkin örnek kamu denetçi görüşleri aşağıda sunulmuştur:

K6: “Bunun dışında tanık dinleyebilir, bazı durumlarda bilirkişi incelemesi talebinde bulunabilir, dosya teknik bir bilgi gerektiriyorsa, bilirkişiye gönderilmesine karar verebilir, bilirkişinin görüşünü alıp bunu da karara tercih edebilir.”

K2: “Kamu Denetçiliği Kurumu olarak karar verme sürecinde üniversitelerden ya da dosyadaki ihtiyaca göre bilirkişilerden bilgi soruyoruz. Bunun dışında kendi alanımızla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi devletin diğer kurumlarından da bilgi sorduğumuz oluyor.”

K5: “Gerek Ombudsman gerek Başombudsman, gerekse bazen bir kişi olarak bütün devlet işleyişi ile ilgili teknik ve detaylı bilgi sahibi olmamız söz konusu olamayabiliyor. Bu nedenle gelen şikâyetlerle ilgili söz konusu idarelerden bilgi ve belge temin etme yoluna gidilmektedir.”

Araştırmada yer alan sekizinci soru değerlendirildiğinde, KDK’da karar verme sürecinde görüş istenilen kurumlar konusu detaylı bir şekilde analiz edilmiş ve bu doğrultuda “görüş istenilen kurumlar” adı altında bir tema oluşturulmuştur. Bu tema kendi içerisinde “kamu” ve “özel” şeklinde kategorize edilmiştir. Kamu adı altında yedi adet kod ön plana çıkmıştır. Bu kodlar incelendiğinde bilirkişi kavramı ön sırada yer almaktadır. Bu görüşü ifade eden denetçilere göre, KDK’da uzmanların uhdesinde olup karar verilme aşamasında olan dosyaların çoğu zaman farklı teknik bilgiler gerektirdiği durumlar söz konusu olabilmektedir. Böyle durumlarda birkaç tane kurumdan görüş

166 alınması gerekebilir, konu hakkında derinlemesine araştırma yapılıyor olabilir ve yine ilgili kurum uzmanlarıyla temasa geçilme durumu söz konusu olabilmektedir. Hatta gerekli olduğu durumlarda bilirkişi heyetlerinin de oluşturulduğunu ifade etmektedirler.

Bu açıdan kamu kategorisi içerisinde yer alan bilirkişi kavramı önemlidir. Kamu kategorisi içerisinde yer alan bilirkişi kavramını ise diğer kurumlar takip etmektedir. Bu görüşteki denetçilere göre, KDK’nın karar verme sürecinde üniversitelerden veya dosyadaki ihtiyaca göre bilirkişilerden bilgi istedikleri görülmektedir. Bunun dışında kurumda yer alan ilgili denetçilik biriminde Belediyeler Birliği, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü gibi devletin diğer kurumlarından da bilgi aldıkları durumlar söz konusu olabilmektedir. Ayrıca bunlar dışında STK, YÖK, ÜAK, DPB, Adli Tıp Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı kurumlar, Maliye Bakanlığı’na bağlı kurumlar gibi kurumlardan da görüş ve bilgi alındığını belirtmektedirler. Bu bakımdan kamu kategorisi içerisinde bulunan diğer kurumlar kavramı da önemli olmaktadır. Kamu kategorisi içerisinde yer alan diğer kurumlar kavramını ise üniversiteler izlemektedir. Bu görüşü anlatan denetçilere göre, karar verme sürecinde olan dosyalar Kamu Denetçilerinin bulundukları görev alanlarına göre gerekli olduğu durumlarda YÖK, ÜAK, DPB, Üniversiteler, Adli Tıp Kurumu vb. kurumlar ile konuyla ilgili alanda faaliyet gösteren STK’lardan da görüş alınmakta ve kararlarda bu görüşlere yer verildiği ifade edilmektedir. Bu açıdan kamu kategorisi içerisinde yer alan üniversiteler önem arz eden bir husustur. Kamu kategorisi içerisinde bulunan üniversiteler kavramını ise mevzuat/kanun takip etmektedir. Bu görüşteki denetçilere göre, KDK nihai olarak kendi kanaatinin oluşturduğu kararı vermeye çalışmaktadır.

Ama bu kararı vermeden önce varsa Anayasa hükmü, ilgili kanun hükmü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili hükümleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, Anayasa Mahkemesi kararları, Danıştay içtihatları bunların tamamını konuyla ilgili sıralamak suretiyle verilecek karara gerekçe göstermek şartıyla hatta doktrinde yer alan önemli görüşleri de esas alarak kararları o şekilde oluşturmaya çalıştıklarını ifade etmektedirler. Bu nedenle kamu kategorisi içerisinde yer alan mevzuat/kanun kavramı önemlidir. Kamu kategorisi içerisinde yer alan mevzuat/kanun kavramını ise ilgili idare yöneticisi kavramı izlemektedir. Bu görüşü söyleyen denetçilere göre, kurumda başvurusu yapılan dosyayı hakka ve hukuka uygun bir şekilde sonuçlandırmak için

167 öncelikle ne tür bilgiler gerekmektedir ona bakılmaktadır. Daha sonra ilgili kurumdan, ilgili idareden bazı soruların cevaplandırılması istenmektedir. Hatta bu cevaplar verildikten sonra ilgili kurumun en üst yöneticisinin görüşü de talep edilmektedir. Bu hususta neden böyle karar verdiniz ya da bu ihtilafın sebep ve sonuçlarını belirtiniz şeklinde sorular ile ayrıca hangi kanaatla bu sonuca varıp bu şekilde karar aldıkları noktasında ilgili idare yöneticisinin de görüşü alınmaktadır. Bu sebeple kamu kategorisi içerisinde yer alan ilgili idare yöneticisi de önemli sayılmaktadır. Kamu kategorisi içerisinde yer alan ilgili idare yöneticisi kavramını ise mahkeme kararları izlemektedir.

Bu görüşteki denetçilere göre, KDK uzmanlarının dosya incelendikten sonra karar verme aşamasında mevzuat açısından ve Anayasa Mahkemesi kararları, Danıştay kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları gibi verilmiş olan kararların da etkin ve ciddi bir şekilde kullanıldığını belirtmektedirler. Bu açıdan Kamu kategorisi içerisinde yer alan mahkeme kararları da önemlidir. Kamu kategorisi içerisinde yer alan mahkeme kararları kavramını ise tanıklar takip etmektedir. Bu görüşü söyleyen denetçilere göre, KDK’da karar verme sürecinde gerektiğinde tanık dinlenebilmektedir.

Bazı durumlarda bilirkişi inceleme talebinde de bulunulması da söz konusudur. Dosya eğer teknik bir bilgi gerektiriyorsa, dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilebilmektedir. Bilirkişinin görüşü de alındıktan sonra karara varılmaktadır.

Dolayısıyla kamu kategorisinde bulunan tanıklar da önemlidir.

Görüş istenilen kurumlar içerisinde diğer basamak olan özel kategorisi için ise üç adet kod öne çıkmakta ve bu kodlar içerisinde bilirkişi ön sırada bulunmaktadır. Bu görüşteki denetçilere göre, KDK’da genel olarak karar verme sürecinde üniversitelerden veya dosyadaki ihtiyaca göre bilirkişilerden bilgi istenilmesi söz konusudur. Bunun dışında kurumda kendi alanı ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi devletin diğer kurumlarından da bilgi almalarının söz konusu olduğunu söylemektedirler. Dolayısıyla özel kategorisi içerisinde yer alan bilirkişi kavramı da önemlidir. Özel kategorisi içerisinde ilgili idare yöneticisi de önemli sayılmaktadır. Bu görüşü ifade eden denetçilere göre, KDK’da yer alan gerek Ombudsman, gerek Başombudsman, gerekse bazı durumlarda bir kişi olarak devletin bütün işleyişi ile ilgili teknik ve detaylı bir şekilde bilgi sahibi olunması mümkün olmamaktadır. Bundan dolayı kuruma gelen şikâyetlerle ilgili olarak söz

168 konusu idarelerden bilgi ve belge temin edilmesi yoluna gidildiğini belirtmektedirler.

Bu açıdan özel kategorisi içerisinde yer alan ilgili idare yöneticisi kavramı da önemlidir.