• Sonuç bulunamadı

1.1. Problem Durumu

1.1.3. Sosyal Bilimler ve Sosyal Bilgiler

Sosyal bilimler bilgi kategorisi, Sosyal Bilgiler ise program kategorisi şeklinde sınıflandırılabilir. Bu ayrımla sosyal bilimler, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, tarih, siyasal bilgiler, iktisat gibi bilim dallarını içerirken; Sosyal Bilgiler kapsamında ise tarih, coğrafya ve vatandaşlık bilgisi önemli yer tutmakta, felsefe, hukuk, mantık ve ahlak bilgisi gibi alanlara da temas edilmektedir. Aslında Sosyal Bilgilere, sosyal bilimlerin öğretim için seçilmiş olan ve değişmeyen bölümü olarak bakılmaktadır. Sosyal Bilgiler, sosyal bilimlerin bulgularına toplumda gerekli olan yönleriyle değinmekte, toplumu oluşturan kişilerin, sosyal ilişkileri, kültürü, diğer toplumlarla olan münasebetleri toplum içindeki yerini ve bu konulardaki ortak ve temel bilgilerin oldukça kapsamlı bir bölümünü oluşturmaktadır (Sözer, 1998:3).

Sosyal Bilgiler, 1916 sonrası Amerikan pragmatizmi ve toplumsal yapısından kaynaklanan ihtiyaçların karşılanması amacıyla ortaya çıkan bir derstir. Dersin oluşturulmasının, iki geçerli sebebi vardır. Birincisi, 1890’lı yıllarda bu ülkeye göç edenlerin iyi vatandaş olmalarını sağlayarak toplumla uyumunu hızlandırmaktır. Bir diğeri de, John Dewey ve arkadaşlarının derslerde işlenecek olan konuların öğrencilerin günlük hayatından ve ilgilerinden alınması gerektiği anlayışıdır (Şimşek, 2007, 3).

Sosyal bilimler, insan davranışlarını çeşitli yönlerden objektif bir yaklaşımla inceler. Bu bağlamda Sosyal Bilimlerin muhtevası, kendi aralarında bağlantılı ve karmaşık birçok insan hayatından esinlenmiştir. Sosyal Bilgiler programı ise vatandaş eğitimine ağırlık verir. Soysal bilgiler kapsamında ağırlık disiplinler arası ve bütünleştirilmiş bir eğitim programı yoluyla vatandaşlık kavramının geliştirilmesine verilmiştir (Barth ve Demirtaş, 1997, 5-6).

Genellikle Sosyal Bilgilere, Sosyal Bilimlerin öğretimi için seçilmiş ve okullarda 11-15 yaş grupları arasındaki çocukların programında yer verilir. Sosyal Bilimler ise daha akademik bir seviyede bilim disiplini anlayışıyla insan ilişkilerini inceler (Özbaran, 2003, 1)

Konu ve temaların öğretilmesinde, Sosyal Bilimlerden çok Sosyal Bilgilerden faydalanılır. Özellikle vatandaşlık eğitimine önem veren Sosyal Bilgiler ilköğretim çağında gerçekleşir. Sosyal Bilimler ise ayrı ayrı disiplinler şeklinde liselerde ve üniversitelerde öğretilir (Dönmez, 2003, 33).

Sosyal Bilgiler, gerçekte eğitim alanının oluşturduğu bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan, sosyal bilimler alanındaki, kuramsal ve bilimsel gelişmelerin eğitim süreci içinde ele alınarak kişinin sosyal olarak gelişmesini ve yetiştirilmesini amaçlar (Paykoç, 1991, 2).

Sosyal Bilimler insan ilişkilerini incelemekle ilgilenir. Sosyal Bilgiler ise bir okul programıdır ve demokratik sistemde vatandaşlık eğitimini amaçlayarak birey ilişkileri üzerinde durmaktadır. Yani Sosyal Bilgilerin temelini aslında Sosyal Bilimler oluşturur. Program yönünden ise Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilimlerden alınan içeriğe dayanarak oluşturulan üniteleri ihtiva eden programı belirtmek için kullanılır. Özet olarak Sosyal Bilgiler, okullarda öğretilmek amacıyla Sosyal Bilimlerden seçilerek sadeleştirilmiş konulardır (Dönmez, 2003, 33).

1.1.4. Sosyal Bilgiler Dersinin Önemi

Biyolojik ve sosyal bir varlık olan insan, toplum dediğimiz örgütlenmiş gruplar içinde dünyaya gelir ve her toplumun kendine özgü davranış biçimleri, değerleri, ahlak anlayışına sahiptir. Toplumların sürekliliğini sağlaması, bu değerlerin yeni nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılmasına bağlıdır. Her toplum, var olan kültürel değerlerini devam ettirebilmek için, bunları alt nesillere kazandırmak ve o toplumu oluşturan kişileri kendi amaçları doğrultusunda yetiştirmek ister (Öztürk ve Dilek, 2004, 17; Sönmez, 1999: 20).

Bu noktada eğitim, kültürün aktarılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu kültür aktarımı, aile, sokak, işyeri vb. her türlü ortamda olabilir. Eğitimin bu türüne informal

eğitim denirken; okulda, belli amaçlar doğrultusunda önceden hazırlanmış programlara göre yapılanına ise formal eğitim denir (Fidan ve Erden, 2001, 3-4).

Sosyal kurum, kuruluş ve ilişkilerin basit olduğu toplumlarda, insanlar toplumsal davranışları yaşayarak, ailesinden ve çevresinden aldığı eğitim sayesinde öğrenmesi mümkündür. Fakat bu kurum ve ilişkilerin geliştiği ve çeşitlendiği günümüz toplumlarında, bireyin; insan ilişkilerini, insanların birbirinden farklı olduğunu, toplumdaki formal ve informal gruplar ile bu grupların işlevlerini sistemli bir eğitimden geçmeden alması mümkün değildir. Çocuğun, aile ile başlayan ve devlet gibi geniş örgütlere kadar uzanan bu toplumsal kurumları ve işlevlerini öğrenmesi için aile ve çevresinin yanında eğitim kurumlarına da ihtiyaç vardır (Erden, tarihsiz, 4).

Toplumun karmaşık yapısı arttıkça yeni nesilleri eğitecek özel bir konum oluşturma zorunlu hale gelmektedir (Dewey, 1996). Bu sebepten gelişmiş ve örgütlenmiş toplumlarda formal eğitim önemli bir yer işgal eder. İnsanoğlu, sosyal bir varlık olma gereği yaşadığı topluma uyum çabası içine girmektedir. İnsanlar sosyal bir çevrede yaşamak zorundadır; belirli bir toplumda yaşamak, o toplumun değerleri, inançları, alışkanlıkları kısaca yaşam tarzını öğrenmeyi kaçınılmaz olarak beraberinde getirir. Bu aşamada eğitim devreye girer ve eğitim de, bireylerin sosyalleşmesine yardımcı olur. Rocher’e (1998) göre toplumsallaşma, insanın, tecrübelerinin ışığında kişiliğinin doğal yapısı ile yaşadığı toplumun sosyo-kültürel öğelerini, yaşamı sırasında içselleştirdiği ve insani kişiliğinin farkına vardığı, bunun yanı sıra anlamlı toplumsal görevlerle, yaşamak zorunda olduğu toplumsal çevreye uyumunu sağlayan bir süreçtir (Akt., Doğan, 2004: 75). Yeni yetişen kuşağın toplumun değerlerini kazanma sürecine toplumsallaşma denir. Toplumsallaşmanın amacı, toplum üyeleri arasındaki birliği koruyarak, toplumun devamını sağlamaya yardımcı olmaktır (Öztürk ve Dilek, 2004: 17).

Bireylerin doğumu ile başlayan ve uzun yıllar süren toplumsallaşmasında, ilköğretimin önemli bir yeri vardır. Okulun ilk yılları çocukların tutum ve inançlarının geliştiği en önemli yıllardır. Başkalarına değer vermeleri ve diğer insanların fikirlerine açık olmaları, ilk dönemlerde geliştirmeleri gereken davranış modelleridir (Barth ve Demirtaş, 1997, 1). Eğitim kurumları, bu davranış ve değerleri bireylere kazandırıp çocuğun sosyalleşmesini sağlarken, aynı zamanda toplumun da devamını sağlar. Türkiye’de öğrencilere bu bilgi ve becerilerin önemli bir kısmı ilköğretim birinci

devrede hayat bilgisi, ikinci devrede Sosyal Bilgiler dersi yoluyla kazandırılmaya çalışılır. Bundan dolayı Sosyal Bilgiler dersi, bireylerin toplum içinde faal vatandaşlar olarak hayatlarını sürdürmede büyük bir öneme sahiptir (Erden,tarihsiz; Barth ve Demirtaş, 1997, 1).

Her devlet halkını oluşturan bireylerini kendi felsefesi ve belirlemiş olduğu hedefler doğrultusunda yetiştirmek ister. Netice itibariyle bizi ilgilendiren bizim kendi toplumumuz ve kendi kültürümüzdür ( Reboul, 1995) Milli Eğitim ise bu hedeflere ulaşma konusunda devletin en temel kurumudur. Milli Eğitimin hedeflerine bakıldığında ise bu gayenin gerçekleşmesinde Sosyal Bilgiler dersi çok önemli bir yer işgal eder. Bugün ilköğretim 4., 5., 6. ve 7. Sınıflarında okutulan Sosyal Bilgiler dersi; çocukların çevrelerini tanımalarına, yurt sevgisini kazanmalarına, demokratik bir Türk genci olarak tüm hak ve ödevlerini bilerek yerine getirmelerine ve onların demokratik toplum hayatına entegre olmalarına yardımcı olan en önemli derslerden birisidir. Ayrıca Sosyal Bilgiler dersi, her öğrencinin imkânını en iyi şekilde geliştirecek yaşantılara fırsat vererek kendini tanımasına katkıda bulunur. Bağımsızlık, işbirliği ve kültürün düşünme, inanç ve davranma üzerindeki etkileri gibi insan ilişkilerini kavramak için gerekli olan kavram ve genellemelerin oluşturulup geliştirilmesi Sosyal Bilgiler dersi vasıtası ile gerçekleşebilir. Bu ders, insanın bitmeyen isteklerini karşılamak için var olan kaynakları kullanmasına ilişkin kavram, beceri ve tutumları geliştirecek türde yaşantılar hazırlayarak bireyin yeterlilik kazanmasına yardım eder ve vatandaşlık sorumluluğuna büyük önem verir (Sağlamer, 1997, 3).

Günümüzde, etkili, üretken ve demokrasiyi benimsemiş yurttaşlar yetiştirmek eğitimin en önemli amaçları arasındadır. Sosyal Bilgiler direk hayata yönelik bir ders olduğu için demokratik hayatın esasını oluşturan, anlayış tutum ve idealleri geliştirme hususunda öğrenciler için en müsait derstir. Öğrencilerin, bir vatandaşlık eğitimi programı olan Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler derslerinde vatandaşlık ve demokrasi ile alakalı ilk temel bilgi ve becerileri kazanmaları umulur (Doğanay ve Karakuş, 2003, 278).

Demokratik bir toplumun oluşmasında okul önemli bir işleve sahiptir. İnsanlar yaptıkları ve yaşadıkları şeyleri daha iyi öğrenirler. Demokratik değerlerle yetişecek bilinçli vatandaşlar, toplum kararlarına etkili bir şekilde katılıp, hak ve sorumluluklarını yerine getirerek demokrasinin gelişmesine katkıda bulunabilirler. Okul, gerçek hayatta

öğrencinin karşılaşabileceği her türlü durumu öğrencilerine sunmalıdır. Bu anlamda toplumu etkileyen siyasi sistemlerle de öğrenciyi tanıştırmalıdır. Okul, öğrencileri gerçek hayata hazırlayan bir kurum olarak demokratik ilkelerin uygulamalar yolu ile kavratılması rolünü de üstlenmiştir. Toplumda demokratik düzenin sağlanmasında sınıftaki demokratik uygulamaların önemi büyüktür (Arabacı, 2005). Nitekim Pang ve Gibson (2001)’ e göre öğretmenlerin vatandaşlık ve demokrasiye bakışı daha çok ırkçılık, sosyal karar, vatandaşlık sorumlulukları ve sosyal sınıf kavramlarıdır ve bu kavramlar sınıf ortamında tartışılmaktadır.

Sosyal Bilgiler dersi alan öğrenciler zaman içinde değişen dünyayı, sosyal olayları ve kavramları, diğer disiplinlerden çıkarımlar yaparak, okuyarak, düşünerek, yazarak ve tartışarak aktif olarak yaşarlar (NCSS, 2009)

Demokratik değer, bilgi ve inanışlarla beceriler Sosyal Bilgiler dersinin evrensel amaçları olarak ele alınabilir. Sosyal Bilgiler dersi vasıtasıyla öğrencilere kazandırılmaya çalışılan bu bilgiler insanın hayatı daha iyi anlamlandırmasına yardımcı olur. Sosyal Bilgiler dersinde kullanılan pek çok beceri bilgiyi işlemek, tutumları ve değerleri analiz etmek ve sosyal faaliyetlerde katılımcı rol almakla ilgilidir (Öztürk ve Dilek, 2002, 53).

İyi vatandaş yetiştirmede Sosyal Bilgiler dersinin demokratik değer ve inanışlara yönelik amaçları etkili rol oynar. Bu değer ve inanışlar evrensel düzeyde olmaları sebebiyle dünya vatandaşlığının da temellerini de oluşturur (Öztürk ve Dilek, 2002, 53). Bunlar demokratik devlet anlayışı ve insan hakları evrensel beyannamesi gibi bildirgelerde belirgin olmuş demokratik ilke ve değerler olup; hürriyet, adalet, eşitlik, insan onuru, doğruluk, sadakat, insan hakları, hukukun üstünlüğü şeklinde belirlenmiştir. Bu demokratik değerler insanı en yüce değer olarak gören toplumlarda gelişir. (Öztürk ve Dilek, 2002, 53).

Çağımız insan hakları çağı olma özelliğinden dolayıdır ki, ülkelerin gelişmişlik seviyesi insan haklarına verdikleri değerle ölçülmektedir (Çetin, 2003, 196). İnsanların birbirleriyle ve tolumla olan ilişkileri Sosyal Bilgilerin en çok üzerinde durduğu konulardandır (Gökkaya, 2003, 9). Ülkemiz eğitiminin en önemli sorunlarından biri de bugün, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, kendini ve çevresini geliştiren, demokratik tutum ve davranışlara sahip bireyler yetiştirememesidir (Altıntaş, 2004, 138) Bireylerin insan haklarının farkında olmaları, haklarını koruma ve kullanabilmeleri, ancak eğitimle

mümkündür. Ancak bu bilinç kadar önemli bir olgu bu hakları gerçek hayatta uygulayabilmektir (Türk, 2003, 133). Günümüzde Sosyal Bilgiler dersinin en önemli amacı etkili demokratik vatandaş eğitimidir (Öztürk ve Dilek, 2002, 53). Öyle ki İçinde yaşadığımız çağ insan hakları ve demokrasi alanında ulus devletlerin hakimiyet sınırlarını dahi zorlamaktadır (Duman, 2003, 125). O halde Sosyal Bilgiler dersi demokratik politik sürecin gelişmesine de katkı sağlar. (Öztürk ve Dilek, 2002, 53).

Sosyal Bilgiler dersinde çocuk, içinde yaşadığı yakın ve uzak toplumsal çevresini, geçmişi, bugünü ve geleceği yakından tanıma imkanına sahip olur. Bireyin sosyal kişiliğinin oluşturulmasında ve geliştirilmesinde Sosyal Bilgiler dersinin çok önemli sorumluluğu vardır (Can, Yaşar ve Sözer, 1998, 11).

Sosyal Bilgiler, bireylerin istikbaldeki hayatlarında, karşılaştıkları sorunları etkili şekilde çözmeleri, hayatlarını kolaylaştıran doğru kararlar almaları ve bu kararları uygulamaları için gerekli bilgi ve becerileri kazandırır (Karaoğlu, 1998, 4).

Ferreti ve Okolo (1996, 451), Sosyal Bilgilerin ilgi alanlarının çocuğun kritik bilgisinin yapılanmasını geliştirmek için neredeyse sonsuz fırsatlar sunduğunu belirterek Sosyal Bilgilerin önemini şu üç madde de açıklamıştır;

Sosyal Bilgiler eğitiminin temel hedefi öğrencileri bilgili ve eleştirel vatandaşlığa hazır bir biçimde yetiştirir.

Sosyal Bilgiler Programı çocuklara ayrıntılı, derin, sıkıca birbiriyle ilişkilendirilmiş bilgi sağlar ve bu bilgiler modern toplumlardaki sorunların çözümüne temel teşkil ederler. Bu da bireylerin uzmanlıklarını geliştirmeleri ihtimalini arttırabilir.

Sosyal Bilgiler insanların hayatta karşılaşabilecekleri her türlü problemi tanıtarak çözümler sunmayı amaçlar.

İlköğretim çağındaki çocuklara bu becerileri ve yukarda sayılan özellikleri kazandırması bakımından Sosyal Bilgiler dersi oldukça önemlidir.

Devletler kendilerinden beklenen sosyal sisteme uygun işgücü yetiştirme görevini Sosyal Bilgiler dersi vasıtasıyla sağlamaktadırlar. Sosyal Bilgiler, çocuğun içinde bulunduğu toplumsal hayatla ilişkili olduğundan birey içinde bulunduğu sosyal hayatı yakından tanıma fırsatı bulacaktır. Sosyal Bilgiler dersinin temel amacı da, bireylere sosyal becerileri kazandırarak onların sosyalleşmesine yardımcı olarak onları iyi birer vatandaş olarak yetiştirmektir. Bu bakımdan Sosyal Bilgiler, ilköğretim okulu

programında yer alan en kapsamlı ve temel derslerden biridir ( Deveci ve Çengelci, 2005, 140).