• Sonuç bulunamadı

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

B. Tarafların Uzlaşmaları Halinde Doğan Sonuçlar

VI. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Uzlaştırma kurumu yapısı, işleyişi, amaçları gibi birçok yönden geleneksel ceza muhakemesi ilkelerine aykırı yönleri olan kendine özgü bir kurumdur482. Bu sebepten olsa gerek ki, mevzuatımıza girdiği 01.06.2005 tarihinden bu yana maalesef ki henüz istenildiği ölçüde yaygınlaşamamıştır. Uzlaştırma kurumu ceza adalet sistemimize ilk girdiği dönemde oldukça sınırlı şekilde uygulanmış483, 5560 sayılı Yasa ile CMK’nın 253-254. maddelerinde yapılan değişikliklerle, kurumun önünü tıkayan; failin suçu kabul zorunluluğu, öncelikle faile uzlaşma teklifinde bulunma zorunluluğu, uzlaşma teklifinde bulunalacak tarafa ulaşılamaması halinde teklif yapılıncaya kadar tarafı arama zorunluluğu gibi birçok husus kaldırılmıştır. Yapılan değişiklikler uzlaştırmanın yaygınlaştırılması amacını gütmekle birlikte bu amacın tam olarak gerçekleştirilemediği görülmektedir.

Ülkemizde ceza muhakemesi makamlarının yoğun bir iş yükü altında oldukları göz önüne alınacak olursa uzlaştırma kurumu ceza adaleti sistemimiz açısından çok önemli faydalar sağlayabilecek bir kurumdur. Bu nedenle uzlaştırmanın ceza adalet sistemimizde daha yaygın şekilde kullanılabilmesi için bazı adımlar atılması gerekmektedir. Ancak elbette ki uzlaştırmanın yaygınlaştırılması için atılacak adımların kapsamlı bir çalışmadan sonra ve eksik hususlar iyi bir şekilde gözlemlenerek atılması gerekmektedir.

Uzlaştırma kurumunun yaygınlaşması için yapılması gereken yasal değişiklikler bulunmaktadır. Her şeyden önce uzlaştırma kurumu asıl olarak ayrı ve müstakil bir yasada ve daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmelidir. Böylelikle yeni bir kurum olan uzlaştırma daha iyi bir şekilde açıklanabilir ve kamuoyunda daha iyi anlaşılması sağlanabilir. Gerçi 5560 sayılı Yasa ile uzlaştırmayı düzenleyen CMK’nın 253. maddesi eskisine oranla çok daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Ancak yine

482 Hatta doktrinde, bu özelliğinden yola çıkılarak uzlaşma kurumunun İslam Hukukundaki ‘Diyet’ yaptırımını çağrıştırdığı ileri sürülmüş ve eleştirilmiştir: BAYRAKTAR, Köksal, “Ceza Kanununda Yapılan Değişiklikler ve Uzlaşma”, Cumhuriyet Gazetesi, 02.12.2006 t. bkz. İNCEOĞLU/KARAN, s. 46.

483 Nitekim, uzlaştırmanın yürürlüğe girdiği 01.06.2005 ile 15.01.2006 tarihleri arasındaki yaklaşık 7 aylık süreçte, İstanbul Barosu’ndan, 56’sı Cumhuriyet başsavcılıklarından 44’ü de mahkemelerden olmak üzere toplam 100 uzlaştırmacı görevlendirilmesi talebinde bulunulmuş, 100 başvurunun sadece ve sadece 3 tanesi uzlaşma ile sonuçlanmıştır. http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalHaberDetay&ArticleID=28.06.2009

de düzenlenmesi gereken pek çok husus henüz Kanunda bulunmamaktadır484. Uzlaştırma Yönetmeliği ile CMK’nın 253-254. maddelerinin eksiklikleri tamamlanmaya çalışılmış ise de yönetmeliklerin yalnızca kanun ve tüzüklerin uygulanışını göstermek üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabilmeleri nedeniyle yönetmelikle yapılabilecek düzenlemeler sınırlı kalmıştır. Tüm bu nedenlerle, uzlaştırma kurumunun yapısı, kapsamı, uzlaştırmacıların nitelikleri, uzlaştırmanın sonuçları gibi pek çok konuda ayrıntılı düzenlemeler içeren müstakil bir kanun çıkarılması zorunludur485.

Başta Birleşmiş Milletler belgeleri olmak üzere pek çok uluslarası belgede çocuk failler hakkındaki her türlü soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin yetişkinlerden ayrı yürütülmesi, çocuklara özel onları koruyucu tedbirler alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu durum çağdaş ceza adalet sistemlerinin bir gereğidir. Bu doğrultuda 5560 sayılı Yasa değişikliğinden önce mevzuatta çok doğru bir şekilde, çocuk failler hakkında uzlaştırma ile ilgili olarak farklı düzenlemelere yer verilmiş, çocuk failler açısından uzlaştırma kapsamındaki suçlar daha geniş tutulmuştu. Her nedense 5560 sayılı Yasa ile bu ayrıma son verilerek çocuk failler hakkında da CMK’nın uzlaşmayı düzenleyen hükümlerine atıf yapılmakla yetinilmiştir. Çocuk failler hakkında uzlaştırmanın uygulanışı yetişkinlerden farklı düzenlemelere tabi tutulmalıdır. Bu kapsamda uzlaştırma uygulanabilecek suçların kapsamı genişletilmeli, uzlaştırma uygulamasında çocuk failleri koruyucu düzenlemeler yapılmalıdır486. Uzlaştırma kapsamındaki suçlarda çocuklar bakımından, uzlaşma teklifi zorunluluk olmaktan çıkarılmalı, uzlaşmanın çocuk bakımından uygunluğu sosyal inceleme raporu dikkate alınarak değerlendirilmelidir487.

Mevcut düzenlemede aslında uzlaştırmanın başarıyla uygulanabileceği birçok suç kapsam dışında bırakılmıştır. Oysa uzlaştırmanın temel amaçlarından biri de

484 5560 sayılı Yasa ile CMK’nın uzlaşmayla ilgili maddelerinde yapılan değişikliklerin yeterli olmadığı yönünde bkz: ÖZBEK, Mustafa, Ceza Muhakemesi Kanununda Yapılan…, s. 153; ÇETİNTÜRK, Ekrem, Ceza Adalet Sisteminde Uzlaştırma, s. 560.

485 ÇETİNTÜRK, Ceza Adalet Sisteminde Uzlaştırma, s. 561.

486 Nitekim Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin R (99) 19 sayılı tavsiye kararının ekinde yer alan ilkelerde uzlaştırma sürecine katılan çocuk failler açısından özel düzenlemeler ve yasal güvencelerin uygulanması gerektiği düzenlenmiştir: Eğitim Materyalleri, s. 39.

mağdurun tatmini olduğuna göre özellikle mala karşı suçlarda488 uzlaştırmanın uygulanabilmesi gerekir. Bu doğrultuda uzlaştırma uygulanabilecek suçların kapsamını genişletecek yasal değişiklikler yapılmalıdır. Öte yandan uzlaştırma uygulanabilecek suçlar sayma yöntemi yerine belli bir kriter getirilerek tespit edilmelidir. Çünkü zaman içinde uzlaştırma uygulanmasına çok uygun olan yeni suç tipleri ortaya çıkabilir. Sayma yöntemi tercih edildiğinde bu suçlarda uzlaştırma uygulanamayacaktır. Oysa uzlaştırmaya tabi suçlar belli bir kriter getirilerek tespit edilirse, sonradan ortaya çıkan suçlar da kritere uygun olmak şartıyla uzlaştırmaya tabi olabilecektir. Bu bağlamda hürriyeti bağlayıcı cezalar için bir üst sınır belirlenerek bu sınırın altında kalan cezaları gerektiren suçlarda uzlaştırmanın uygulanacağı kabul edilebilir. Böyle bir düzenleme yapıldığı takdirde niteliği itibariyle uzlaştırma uygulanması doğru bulunmayan cinsel suçlar gibi bir takım suçlar sayma yöntemiyle kapsam dışı bırakılabilir.

Uzlaştırma uygulaması ile yapılması gereken en kapsamlı değişikliklerden biri uzlaştırmanın adliye dışında özerk kuruluşlar tarafından uygulanmasıdır. Uzlaştırmanın amaçlarından biri adliyenin iş yükünün azaltılması olmakla birlikte mevcut sistemde Cumhuriyet savcısına ve hâkime yüklenen yükümlülükler nedeniyle, bu kurum iş yükünü azaltmak şöyle dursun adeta iş yükünü attıran bir sebep haline gelmiştir. Dolayısıyla pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi489 bizde de uzlaştırmanın özerk kuruluşlar tarafından uygulanması, bu kurumun, iş yükünün azaltılması amacına daha iyi hizmet etmesini sağlayacaktır. Özerk kuruluşlarda çalışacak eğitimli ve uzman uzlaştırmacılar sayesinde uzlaştırma kurumu daha yaygın ve başarılı bir şekilde uygulanabilecektir. Bu nedenle uzlaştırma özerk kuruluşlarca uygulanmalı ceza adaleti makamları sadece denetleyici görev üstlenmelidir490.

Uzlaştırma uygulamalarının başarıya ulaşması için uzlaştırmacı olabilecek kişilerin hukuk öğrenimi görmüş kişilerle sınırlandırılması uygulamasından vazgeçilmelidir. Uzlaştırmacı olacak kişinin hukukçu olması şart değildir. Uzlaştırmacının daha çok, insan ilişkileri, ikna kabiliyeti, görüşme teknikleri gibi alanlarda eğitimli olması gerekir. Bu nedenle sosyal hizmet uzmanları, psikologlar,

488 “Uzlaşma mal aleyhine işlenen suçlarda çok daha kolay kabul edilebilir.” ÖZTÜRK/ERDEM, s. 1127.

489 Avusturya, İspanya, Fransa gibi ülkelerde uzlaştırma hizmetleri özerk veya bağımsız kuruluşlarca yürütülmektedir. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. CORONAS, s. 117 vd.

rehberlik uzmanları gibi kişilerin uzlaştırmacı olarak görev yapabilmeleri için gerekli yasal değişiklik bir an önce yapılmalıdır. Bu kişilerin hukuk bilgisinden yoksun oldukları ileri sürülebilir ise de, uzlaştırmacının hukuk bilgisine sahip olması çok da gerekli değildir. Uzlaştırmacının bilmesi gereken, tarafların süreç boyunca sahip oldukları haklar, uzlaştırmanın mahiyeti ve sonuçları gibi uzlaştırmacıya eğitim yoluyla aktarılabilecek konulardır. Nitekim uzlaştırmanın yaygın olarak uygulandığı Avusturya, İspanya gibi birçok ülkede psikologlar ve sosyal çalışmacılar uzlaştırmacı olarak görev yapabilmektedir491.

Uzlaştırmanın yaygın olarak kullanılmasındaki engellerden biri de soruşturma aşamasında uzlaşma teklifinin reddedilmesi veya müzakerelerin olumsuz sonuçlanması halinde kovuşturma aşamasında uzlaştırmanın uygulanamamasıdır. Mevcut sistemde uzlaşma teklifi çoğu zaman, taraflar arasındaki uyuşmazlık doğar doğmaz yapılmaktadır. Dolayısıyla taraflar o anki psikolojileri içinde çoğu zaman uzlaşma teklifini reddetmektedirler. Oysa aradan zaman geçtikten sonra tarafların aralarındaki sorunu çözmek istemeleri mümkün olabilir. Böyle bir durumda taraflara kovuşturma aşamasında da uzlaşma imkânı tanınmalıdır. Uzlaştırmanın kovuşturma aşamasında da uygulanabilmesi imkânının taraflara tanınması ceza muhakemesini uzatacağı endişesine sebep olabilir. Bu haklı endişeye mahal vermemek için soruşturma aşamasında uzlaşma teklifi reddedildikten sonra artık tarafların uzlaştırmacı nezaretinde tekrar bir araya getirilmeleri söz konusu olmaksızın en azından, kovuşturma aşamasında uzlaştıklarını gösteren belge ile mahkemeye müracaat etme hakkı taraflara tanınmalıdır. Bu imkânın tanınması halinde kötü niyetli tarafların uzlaştırmayı ceza muhakemesini uzatacak bir sebep olarak kullanmalarının da önüne geçilmiş olur.

5560 sayılı Yasa değişikliklerinden önce uzlaştırmanın yaygınlaşmasında oldukca önemli bir engel, uzlaştırmanın uygulanabilmesi için failin suçu kabul etmesi şartının öngörülmesiydi. 5560 sayılı Yasa değişiklikleri ile bu şart kaldırılmış, sadece failin uzlaşmayı kabul etmesi gereği vurgulanmıştır. Bu değişiklik önemli bir sorunu çözmüştür ancak yeterli olmamıştır. Faillerin olumsuz bir düşünceye kapılmadan rahatça uzlaşma teklifini kabul edebilmeleri için ek düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu doğrultuda tarafların özellikle de failin müzakereler sırasında

yaptıkları açıklamalar, ileri sürülen bilgi ve belgelerin soruşturma veya kovuşturma dosyasına girmemesi için Kanuna hüküm konulmalıdır. Bu hükmün konulması, özgür iradenin sağlanması ve uzlaştırmanın başarısız olduğu durumlarda Cumhuriyet savcısı ya da hâkimin önyargıdan uzak kalması konusunda önemli bir güvence oluşturacaktır.

Uzlaştırmanın yaygınlaştırılması hususunda yasal değişiklik gerektirmeden atılabilecek adımlar da mevcuttur. Her şeyden önce uzlaştırmanın önündeki en büyük engellerden biri aradan geçen süreye rağmen, gerek uygulayıcılar gerekse de toplum tarafından henüz tam olarak bilinememesidir. Dolayısıyla uzlaştırma kurumunun topluma ve uygulayıcılara iyi anlatılması, sağlayacağı faydalara dikkat çekilmesi gerekmektedir. Uzlaştırmanın yaygınlaşması hususunda kamuoyu oluşturulması için tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda uzlaştırma kurumunu anlatan rehber kitapçıklar ve broşürler bastırılmalı, hatta görsel ve yazılı medyada kurumun reklâmları yapılarak toplumun dikkati çekilmeye çalışılmalıdır. Uzlaştırmanın faydaları taraflara iyi anlatıldığı, kurum iyi tanıtıldığı takdirde uzlaştırmanın taraflarca kabulü ve yaygın şekilde uygulanması elbette ki daha kolay olacaktır.

Hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile uzlaştırmacı olarak görev yapacakların uzlaştırma hususunda eğitimli olmaları uzlaştırmanın yaygın şekilde kullanılması ve uygulamaların başarı yüzdesinin artması için oldukça önem taşımaktadır. Uzlaştırmacı olarak görev alabilecek kişilere belirli aralıklarla uzlaştırma konusunda eğitim verilmelidir. Uzlaştırmacıların eğitimi müzakere usulünün gerekli kıldığı özel hünerleri ve yöntemleri geliştirmeyi amaçlamalıdır. Böylelikle uzlaştırmacıların yeterli düzeyde eğitim almaları, bu konularda yeterli bilgi ve birikime ulaşmaları sağlanmalıdır. Uzlaştırmada çok önemli rol üstlenen hâkim ve Cumhuriyet savcılarının eğitimi de uzlaştırmanın yaygınlaşmasında büyük önem taşımaktadır. Bu eğitim sayesinde uygulayıcılar, uzlaştırmayı angarya bir iş olarak görmekten kurtulabilir ve uzlaştırmanın yaygınlaşması için önemli roller üstlenebilirler. Uygulayıcılara öncelikle uzlaştırmanın ortaya çıkış sebepleri, amaçları, yaygın olarak kullanılması halinde sağlayabileceği faydalar gibi konularda eğitim verilmelidir. Uzlaştırmanın aslında ceza yargılamasının kısaltılmasında önemli bir araç olabileceği eğitimler yoluyla uygulayıcılara

aktarılmalıdır492.

Aslında ceza yargılamasını kısaltacağı düşüncesiyle ceza adaleti sistemimize dâhil edilen uzlaştırma kurumu, mevcut uygulama şekliyle tam tersine yargılamayı uzatan bir sebep haline dönüşmüştür493. Bu nedenle hâkim ve Cumhuriyet savcılarının kişisel kariyer endişesiyle uzlaştırmayı uygulamaktan kaçınmaları söz konusu olabilmektedir494. Bu sakıncanın önlenebilmesi için özellikle iş yoğunluğu olan büyük şehirlerde uzlaştırma kapsamındaki dosyalar için ayrı bir büro kurulması, uzlaştırmaya tabi dosyalarda uzlaştırma işlemlerinin bu büroda görevli Cumhuriyet savcısı veya savcılarınca yürütülmesi faydalı olacaktır495. Bu sayede Cumhuriyet savcılarının

uzlaştırma işlemi süresince dosyanın elde kalacak olmasından duyabilecekleri endişe ortadan kaldırılmış olacaktır. Öte yandan Cumhuriyet savcılarının uzlaştırmayı etkin şekilde uygulamalarını temin etmek için Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak, uzlaştırma uygulamalarında başarı gösteren hâkim ve Cumhuriyet savcılarına artı puan verilmesi faydalı olacaktır496.

Son olarak uzlaştırmanın daha yaygın şekilde uygulanması için en büyük görevin uygulayıcılara düştüğü söylenmelidir. Bu nedenle hâkim ve Cumhuriyet savcılarının kurum hakkında bilgi ve birikim sahibi olmaları, kişisel kariyer endişesiyle uzlaştırma kurumunu gözardı etmekten özenle kaçınmaları halinde, uzlaştırmanın mevcut duruma göre çok daha fazla uygulanacağını söylemek mümkündür. Elbette ki gerek hâkim ve Cumhuriyet savcılarının gerekse de uzlaştırmacıların bu konuda eğitilmeleri, uzlaştırmanın kamuoyunda tanıtılması için gerekli adımların atılması, devlet açısından bakıldığında ciddi bir ekonomik kaynak gerektirmektedir. Ancak eğer devlet uzlaştırma kurumundan beklediği faydalara ulaşmak istiyorsa bu kaynağı

492 Nitekim Adalet Bakanlığı ceza adalet sistemimizde uzlaştırmanın yaygınlaştırılması amacıyla Birleşmiş Milletler ile ortak olarak “ Ceza Adalet Sisteminde Uzlaştırmanın Yaygınlaştırılması Projesi” adı altında bir proje başlatmıştır. Şubat 2008-Nsan 2010 tarihleri arasını kapsayan proje çerçevesinde özellikle hâkim ve Cumhuriyet savcılarına uzlaştırma konusunda eğitim verilmesi, kurumun yaygınlaştırılması için gerekli çalışmaların yapılması hedeflenmektedir. Proje hakkında detaylı bilgi için bkz: www.undp.org.tr/Gözlem2.aspx?WebSayfaNo=1889

493 Nitekim Adalet Bakanlığı’nın anketinde hâkim ve Cumhuriyet savcılarının % 70’i uzlaştırmanın iş yükünü arttırdığı düşüncesinde olduklarını belirtmişlerdir: Çalıştay Raporu, s. 22.

494 ŞAHİN’e göre uzlaştırmanın savcı ve hakim açısından da uygulanmasının cazip hale getirilmesi, bunun için, uyuşmazlığın uzlaşma ile sonuçlandırılmasının, mesleki kariyerlerinde katkı sağlayacak şekilde not ve benzeri yollarla ödüllendirilmesi gerekmektedir., ŞAHİN, Cumhur, Gazi Şerhi, s. 780. 495 Aynı yönde, bkz. İNCEOĞLU/KARAN, s. 65.

496 ALBAYRAK, Mustafa, “Son Yasal Düzenlemeler Işığında Uzlaşma Kurumu Üzerine Düşünceler”, Terazi Hukuk Dergisi, Haziran 2007, S. 10, s. 143.

ayırmak durumundadır. Kaldı ki uzlaştırmanın ceza adalet sisteminde yaygın şekilde kullanılması halinde devletin elde edeceği fayda, kurumun yaygınlaşması için gözden çıkarması gereken ekonomik maliyetten daha fazladır.

KAYNAKLAR

AKINCI SOKULLU, Füsun :“Onarıcı Adalet ve Yeni Türk Ceza Kanunu”, Güncel Ceza Hukuku ve Kriminoloji Çalışmaları, Beta Yayınevi, İstanbul 2005.

ALBAYRAK, Mustafa :“Son Yasal Düzenlemeler Işığında Uzlaşma Kurumu Üzerine Düşünceler”, Terazi Hukuk Dergisi, Haziran 2007, S. 10.

BALO, Yusuf Solmaz :Teori ve Uygulamada Çocuk Ceza Hukuku, Ankara- 2005.

BAYRAKTAR, Köksal :“Gene Uzlaşma Üzerine”, Güncel Hukuk Dergisi, Temmuz 2005, S. 19.

CAN, Cahit :“Yapısalcılık Hukuk İlişkileri Üzerine Bir Deneme”, Çağdaş Hukuk Felsefesi ve Hukuk Kuramı İncelemeleri, Haz: Hayrettin ÖKÇESİZ, İstanbul, 1997. CENTEL, Nur/

ZAFER, Hamide :Ceza Muhakemesi Hukuku, 6. baskı, İstanbul, 2008. CORONAS, Clara Casado :“Mağdur Fail Arabuluculuğu Hizmetlerinde İyi

Uygulamalar”, Onarıcı Adalet, Mağdur-Fail Arabuluculuğu ve Uzlaşma Uygulamaları: Türkiye ve Avrupa Bakışı, İstanbul 2008.

ÇETİNTÜRK Ekrem :Onarıcı Adalet, Ankara 2008.

ÇETİNTÜRK, Ekrem :Ceza Adalet Sisteminde Uzlaştırma, Ankara 2009. DANİŞMEND, İ. H. :Eski Türk Seciye ve Ahlakı, İstanbul, tarihsiz.

DOĞRU, Osman :İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi İçtihatları, Ağustos 2003, C. 1.

DÖLLİNG, Dieter :“İşlenen Suç Nedeniyle Suç Failleri ve Mağdurları Arasında Arabuluculuk (Mediation)”, Özet Çev: DÖNMEZER, Sulhi Ceza Muhakemesinde Uzlaşma, Yenisey, Feridun, İstanbul, 2005.

DÖNMEZER, Sulhi