• Sonuç bulunamadı

4.2. Nitel Verilerin Analizinden Elde Edilen Bulgular ve Yorum

4.2.11. Siyasetle İlgili Konuları Anlama/Anlamama Durumları

Öğrencilere “Siyasetle ilgili konuları anlıyor musun?” sorusu yöneltilmiştir. Cevaplar incelendiğinde öğrencilerin çoğunluğu siyasi konuları anladığını ifade etmiş ve konu ile ilgili çeşitli cevaplar vermişlerdir.

Tablo 4. 26. Siyasetle İlgili Konuları Anlama/Anlamama Durumları ve Nedenleri

Öğrenci Görüşleri f %

Evet

• Ailemle tartışma programlarını izlerken anlamadığım konuları ailem anlatıyor.

11 27,5

• Bu ülkenin nelere ihtiyacı olduğunu biliyorum. 9 22,5

• Gündemi takip ettiğim için anlıyorum. 7 17,5

• Anlamadığım konuları internette araştırıp anlıyorum. 5 12,5

• Sosyal Bilgiler öğretmenimle derste siyaset hakkında konuşuruz. 5 12,5

• Ülkemizde yaşanan olaylarla ilgili kitap okuyorum. 3 7,5

Toplam 40 100

Hayır

• Çünkü siyaseti anlaşılması güç olarak buluyorum. 13 34,21

• Her siyasetçi başka bir şey söylüyor; Kafam karışıyor. 9 23,68

• Anlamadığımda, anlamadığım şeyleri soracağım kimse yok. 7 18,42

• Arkadaşlarım ve ailem hiç siyaset konuşmuyor. 6 15,7

• Bazı kavramları bilmiyorum. 3 7,89

Toplam 38 100

Tablo 4.26’ya örneklem grubundaki çocukların, büyük bir bölümünün siyaset ile ilgili konuları anladıklarını ifade ettikleri görülmektedir. Çocukların, evet cevapları altı kategoriye ayrılmıştır. En yüksek düzeyli kategori “Evde ailemle de tartışma programlarını izlerken anlamadığım konuları ailem anlatıyor.”, en düşük düzeyli kategori ise “Ülkemizde

geçmişte yaşanan olaylarla ilgili kitap okuyorum.” cevabıdır. Tablo yorumlarına bakıldığında öğrencilerden hayır diyenlerin büyük bir çoğunluğu siyaseti hem içeriği gereği hem bazı temel kavramları gereği anlaşılması güç bir uğraş olarak gördükleri anlaşılmaktadır.

Bazı öğrenciler, siyasetle ilgili sorularında ailesinin kendisine yardımcı olmadığını vurgularken bazı öğrenciler de ailesi ile siyaset hakkında rahatça konuşabildiğini söylemektedir. Siyasetle ilgili konuları anlamada ailesinin kendisine yardımcı olduğunu anlatan Arzu, bu konudaki görüşünü şöyle dile getirmiştir:

Ailem, her akşam haberleri ve tartışma programlarını izler. Ben de onların yanında olduğumda bu programları izliyorum. Bazen siyasetçiler konuşurken başka kişilerden bahsediyorlar. Mesela falanca kişi başbakanlık yaptığında şöyle olmuştu deniyor. Ben bu kişi kim diye sorduğumda ailem bana o kişiyle ilgili bilgi veriyor. Babam, tabletten o kişiyle ilgili bir yazı açıyor ve benim okumamı istiyor.

Arzu, haberleri ve tartışma programlarını siyasetle ilgili önemli bir öğrenme aracı olarak görmektedir. Ancak yakın tarihe yönelik tanıyamayacağı kişilerle ilgili bilgileri ailesinden ve onlar aracılığıyla internetten edinmektedir. Arzu’nun, siyasetle ilgili konuları haber bültenleri, tartışma programları, ailesinin rehberliği ve gerekli durumlarda internet ortamındaki bilgilerden elde ettiğini belirtmesi; günümüzde çocukların siyaseti öğrendiği önemli aracıların aile, televizyon ve internet olduğunu bir kez daha göstermektedir. Bu cevap önceki cevaplarla da tutarlılık göstermektedir. Ayrıca Arzu’nun cevabı ile ailelerin, çocukların siyaset okuryazarlığı üzerindeki etkisi görülmektedir.

Ailesinin siyaset ile ilgili sohbetlerine dâhil olan Zehra, bu konudaki görüşünü şöyle dile getirmiştir:

Babam bazen Facebook arkadaşlarından birinin siyasetle ilgili bir konuda paylaştığı bir şeyi anneme okur. Annemin bu konuda ne düşündüğünü sorar. Birlikte o konu hakkında yorum yaparlar. Sonra benim o konuda ne düşündüğümü, bir bilgimin olup olmadığını sorarlar. Böylece benim de o konuyla ilgili bir fikrim olmuş olur.

Çocuklarını siyasi konularda tartışmalarına dâhil eden Zehra’nın ailesinin, bu tür tartışmalarda çocuklarının da bir fikri olabileceğini düşündüğü görülmektedir. Ailenin bilinçli veya bilinçli olmadan Zehra’nın siyasetle ilgili düşüncelerinin gelişimine katkı sağladığı görülmektedir. Bu bakımdan Zehra’nın siyasetle ilgili bilgi edinme yolunun bilinen bilgi aracılarından çok aile yakınlarının ve ailesinin görüşleri üzerinden şekillendiği görülmektedir. Dolayısıyla ileriki zamanlarda Zehra’nın da siyasetle ilgili fikirlerini ailesine katılarak ya da ailesini eleştirerek ifade edeceği düşünülmektedir. Zehra, sosyal medya ve aile içi iletişimin siyasi konuları tartışmayı, yorumlamayı ve anlamayı sağladığını belirtmiştir. Bu noktada Zehra’nın cevabı Arzu ile örtüşmektedir. Ayrıca

Zehra’nın bu cevabı, sosyal medyanın siyasetle ilgili konuları paylaşmada bir araç olduğunu ve Zehra’nın da bunun farkında olduğunu göstermektedir. Çocukların aileleriyle siyasetle ilgili konularda etkileşim halinde bulunması, değişen Türk aile yapısında siyasetin çocuklarla konuşulabilir konular arasında olduğunu ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Çalışmanın diğer bulgularıyla örtüşen diğer iki bulgu da öğrencilerin, siyasetle ilgili sosyal medyadan bilgi aldığını ve gündemi takip ettiğini gösterir.

Demokratik bir ortamda büyüdüğü düşünülen Mustafa, bu konudaki görüşünü şöyle dile getirmiştir:

Mesela şu an Türkiye’nin gündeminde seçim var. Dolayısıyla her parti lideri konuşmalar yapıyor, tartışma programlarına katılıyorlar. Akşamları bu programları izlerken babam ve annem o liderin söylemlerini konuşuyorlar. Bazen onun gibi düşünmediklerini bazen de onun gibi düşündüklerini söylüyorlar birbirlerine. Sonra benim fikrimi soruyorlar. Oy verecek olsam kime oy vermek istediğimi ve nedenini anlattırıyorlar bana.

Mustafa da diğer öğrencilerde yoğun olarak görüldüğü gibi kitle iletişim araçlarında gördüklerinden yola çıksa da siyaset bilgisini temel olarak ailesiyle yaptığı veya onları dinlediği konuşmalardan edinmektedir. Kendi fikirlerinin dikkate alındığı bir ailede yaşıyor olması Mustafa’nın diğer görüşlerinde de kendini ifade ediş şeklinden anlaşılmaktadır. Mustafa, Arzu ve Zehra gibi kitle iletişim araçlarından siyaseti takip ettiğini ve ailesiyle siyaset konusunda fikir alışverişinde bulunduğunu belirtmiştir. Öğrenciler, gündemden haberdar olduklarını çeşitli sorularda verdikleri yanıtlarla ortaya koymuşlardır. Cevapların geneline bakıldığında öğrencilerin genel olarak siyaset ve ülke gündemiyle ilgili haberlere daha çok ilgi duydukları söylenebilir. Gelişim özellikleri gereği spor ve magazin gibi konulara ilgi duymanın yanı sıra siyaset ve ülkeye ait gelişmelere de duyarsız kalmadıkları belirtilebilir. Tablo 4.33’de siyasi konuları anlayamadığını ifade eden çocukların beş kategoriye ayrılan cevaplarında en çok belirtilen “Çünkü siyaseti anlaşılması güç olarak buluyorum.”, en az belirtilen ise “Bazı kavramları bilmiyorum.” olmuştur. Cevaplar içerisinde “Her siyasetçi başka bir şey söylüyor, “Kafam karışıyor.” siyasi ortamın eleştirilmesi; “Anlamadığımda, anlamadığım şeyleri soracağım kimse yok.” cevabı ise çocukların zaman zaman güvenilir kaynaklar bulamadıklarını belirtmesi açısından dikkat çekicidir.

Siyasetle ilgilenmek için küçük olduğunu düşünen öğrenciler de bulunmaktadır. Bu öğrencilerden bazıları ailelerinin kendilerine siyasetle ilgili sorular sormak yerine derslerine çalışması gerektiğini söylediğini belirtmişlerdir. Ayrıca yaşlarının küçük olduğu için siyasetle ilgili konuları ileriki zamanlarda anlayabileceğini söyleyen ailelerin de olduğununu belirten öğrenciler bulunmaktadır. Ailesinin siyasetle ilgili konularda bu tür bir tutumu olan Yağmur, bu konudaki görüşünü şöyle dile getirmiştir:

Bazen siyasetle ilgili haberleri görüyorum ve anlamıyorum. Sonra o haberde ne anlatılmak istendiğini anneme ya da babama soruyorum fakat ailem benim yaşımın küçük olduğunu, siyasetle ilgilenmemem gerektiğini söylüyor. Ben de zaten anlamıyorum.

İlk ifadesinden anlaşıldığı gibi Yağmur da siyasetle ilgili bilgi edinme aracı olarak öncelikle haberleri göstermektedir. Yağmur’un siyasetle ilgili bilgi edinme isteğine de ailesi tarafından ket vurulduğu görülmektedir. Burada ailesinde siyasetle ilgilenen birinin olmadığını söylemesi de dikkate alınmalıdır. Mustafa, Arzu ve Zehra’dan farklı olarak Yağmur’un ailesi ile siyasi konularda konuşamadığı açıkça görülmektedir. Bu durum, bazı ailelerde okulda olduğu gibi siyasetin konuşulmaması gereken konular içinde kabul edildiği söylenebilir.

Bazı öğrenciler çevresinde siyaset konuşacağı kimseler olmamasından yakınmıştır. Örneğin Anıl, çevresinde siyasetle ilgili konuları konuşacağı kimsesinin olmadığını yakınır dille şöyle anlatmıştır:

Duyduğum ve siyasetle ilgili olduğunu zannettiğim bazı sorularım oluyor ve bu soruları sorabileceğim kimsem yok. Annem ve babam bilmediğini söylüyorlar. Arkadaşlarım, hep maç konuşuyor. Birkaç öğretmenime sorduğumda da onlara sormamam gerektiğini ve okulda böyle şeylerin konuşulmadığını söylediler.

Anıl’ın önceki görüşlerinde ailesinin siyasetle ilgilenmediğini ifade etmesi ve ailesine siyasetle ilgili soru sorduğunda bilmedikleri cevabını alması, onun siyaset konusunda bilinçlenme konusunda çevresinden yeterli destek alamadığını gösteriyor. Ayrıca çocukların söylemlerinden bu yaş grubunun öğretmenlerinde genel olarak çocukları siyaset konuşmaya teşvik etmedikleri yorumu çıkarılmıştır. Ancak bu durum çocukların siyasete yönelik ilgisini azaltmanın dışında onları farklı kaynaklara (İnternet, ilgili kitaplara başvurma) yöneltebileceği için dikkat çekmiştir. Anıl, Erdem gibi okulda; Yağmur gibi aile içinde siyasetin konuşulmasının çok da teşvik edilmediğini belirtmiştir. Bu noktada Anıl için en dezavantajlı durum siyasetle ilgili soru sorabileceği kimsenin olmadığını ifade etmesidir.

Tablo 4.16 ve 4.17’deki ailelerin çocuklarının siyasetle ilgilenmelerini istemedikleri yönünde bulgular ortaya konulmuştur. Tablo 4.26’da da ailelerin olumsuz etkisi, “Arkadaşlarım ve ailem hiç siyaset konuşmuyor.” cevabında yerini bulmuştur. Bu noktada araştırmanın bulguları arasındaki tutarlılık sürerken bazı ailelerin çocuklarının siyasetle ilgilenmesini istememesinin yanı sıra onlarla siyasetle ilgili konuşmadığı da ortaya konulmaktadır. “Arkadaşlarım ve ailem hiç siyaset konuşmuyor.” cevabındaki akran faktörü, örneklem grubundaki yaş grubu açısından beklenilen bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Nitekim ön ergenlik ve ergenliğe denk gelen bu yaş grubundaki

çocukların ilgilerinin akran gruplarına ve kendilerine yönelik olmaları gelişim döneminin bir sonucudur. Bu dönemdeki çocuklar kendi aralarında da akranları, dış görünüşleri, magazin haberleri gibi konularda konuşmayı daha çok tercih edebilmektedirler. Ayrıca bu bulgu Tablo 4.25’teki “Öğrenilen Haber Türleri”ndeki cevaplarla da örtüşmektedir.

“Siyasetle İlgili Konuları Anlama Durumları” ile ilgili sunulan öğrenci cevaplarında kitle iletişim araçları ile aile içi etkileşimin çocukların siyaseti anlamasına önemli katkılar sağladığı görülmektedir. Ayrıca okullarda siyasetin konuşulmaması yönünde katı kuralların olduğu, bazı ailelerin de çocuklarıyla siyasetle ilgili paylaşımlarda bulunmak istemedikleri dikkat çekmektedir. Öğrenci görüşlerine göre ailelerin çocuklarının siyaset okuryazarlığında okullara göre daha etkili bir role sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu da ailesiyle siyaset konularını konuşamayan öğrencilerin bilgi alabilecekleri kaynaklardan da uzaklaşabilecekleri sonucunu beraberinde getirmektedir.