• Sonuç bulunamadı

4.2. Nitel Verilerin Analizinden Elde Edilen Bulgular ve Yorum

4.2.4. Siyasetçilerin Amacı

Öğrencilere “Siyasetçi neyi amaçlar?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin cevapları, siyasetin amacı konusundaki cevaplarına paralel olarak “Toplumsal ve Kişisel Katkı” olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Bu iki konu alanındaki kategori sayıları aynı olmakla birlikte kişisel amaçlarla ilgili daha çok görüş belirtilmiştir.

Tablo 4. 19. Siyasetçilerin Amacı

Öğrenci Görüşleri f %

Kişisel Amaç

• Zengin olmak 17 21,79

• Her konuda güçlü olmak 15 19,23

• Seçimleri kazanmak 14 17,94

• Milletvekili olmak 13 16,66

• Yönetime dâhil olmak 11 14,10

• Kendi düşüncelerini anlatmak 8 10,25

Toplam 78 100

Toplumsal Amaç

• Toplumda huzur ve düzeni sağlamak 15 22,72

• Ülkesi için yararlı işler yapmak 14 21,21

• Ülkedeki çatışmaları azaltmak 13 19,69

• Ülkede adaleti sağlamak 9 13,63

• Fakirlerin ekonomik durumunu düzeltmek 8 12,12

• Terörü yok etmek 7 10,60

Toplam 66 100

Tablo 4.19’a, “Bir siyasetçi neyi amaçlar?” sorusuyla ilgili olarak öğrencilerin cevaplarının “Kişisel Amaç” ve “Toplumsal Amaç” alanlarına ayrıldığı görülmektedir. Bu açıdan sonuçlar Tablo 4.17 ve Tablo 4.18 ile paralellik göstermektedir. “Kişisel ve Toplumsal Amaç’ta 6’şar kategori bulunması, öğrencilerin siyasilerin toplumsal amaçlar kadar kişisel amaçlara da sahip olabildiklerini savundukları şeklinde yorumlanabilir. “Kişisel amaç” kategorisinde en yüksek düzeyli cevap, “Zengin olmak”, en düşük düzeyli cevap ise “Kendi düşüncelerini anlatmaktır”. Bu bulgular, çocukların eleştirel bakış açılarını göstermesi açısından dikkat çekicidir. Toplumsal amaçlarda en yüksek düzeyli

cevap “Toplumda huzur ve düzeni sağlamak” iken en düşük düzeyli cevap ise “Terörü yok etmek” tir. Siyasetin, güç kavramıyla bağdaştırıldığı ve siyasetten elde edilebilecek bir gücün var olduğu algısı öğrencilerde oluşmuştur. Siyasetle ilgilenen kişilerin daha güçlü konumlarda bulunduğu ve siyaset yapanların daha zengin olabileceği gerçeği öğrencilerin cevaplarından anlaşılmaktadır.

Siyasetle uğraşan kişinin güçlü ve zengin olacağına inanan Eylül, bu konudaki düşüncesini şöyle dile getirmektedir:

Bence insanlar zengin olmak için siyasetle ilgileniyorlar. Siyasetçilerin çok fazla parası, evi var. Çünkü siyasetçi olunca hem çok güçlü oluyorsun hem de istediğin şeyleri alabiliyorsun. Ayrıca siyasetçilerin maaşları da çok fazlaymış.

Eylül’ün kurduğu son cümlenin (Siyasetçilerin maaşları da çok fazlaymış.) –mış eki ile yapılmış olması, Eylül’ün bildiklerinin duydukları olduğunu göstermektedir. Yani Eylül’ün kurduğu bu cümle, Eylül’ün konu ile ilgili daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğunu düşündürmektedir. Eylül, “Siyasetçilerin Amacı” konu başlığında, zenginliğe ve güce sahip olmaya vurgu yapmış ve siyasetçilerin öncelikli amacının ülkeyi en iyi şekilde yönetmekten öte maddi ve manevi güce ulaşmak olduğunu belirtmiştir. Eylül’ün siyasetçilere yönelik sürekli zenginlik ve güç kavramları üzerinden yorum yapması, ailesinin siyasetle ilgilenmediğini söylemesiyle tutarlı görülmektedir. Ayrıca Eylül’ün önceki cevapları, ailesinin gelirinin yeterli olmadığını göstermektedir. Eylül’ün diğer yorumları da göz önünde bulundurulduğunda zengin olmayı çok istediği sonucu ortaya çıkmaktadır. Kendisi zengin olmak istediği ve siyasetçilerin de yüksek maaşlı olduğunu düşündüğü için insanların siyasetle ilgilenme nedenini kendinden yola çıkarak zengin olmak olarak nitelendirmiştir. Görüldüğü gibi çocukların eleştirel bakış açıları siyasetçilerin amacı başlığında da devamlılık göstermektedir.

Bazı öğrenciler siyasetin kişisel olarak güç edinme ediminden söz etmişlerdir. Siyasetçilerin toplumda etkin ve baskın rolleri olduğuna inanan Yusuf, bu konudaki düşüncesini şöyle açıklamaktadır:

Siyasetçiler, televizyonda konuştuğu zaman herkes onlara ilgi duyuyor. Onların ne demek istediğini anlamaya çalışıyor. Bazen onlara kızıyorlar bazen de onlarla aynı fikirde oluyorlar. Siyasetçilerin ayrı bir gücü var aslında. Mesela bir yerde yanlış bir şekilde davranılıyorsa siyasetçinin biri bunun yanlış olduğunu söylediğinde televizyonda hemen bu konuşuluyor. Ben de siyasetçi olsam beni de herkes olmasa bile çok kişi dinler aslında.

Yusuf, yaptığı yorumla erk sahibi olan kişilerin söylemde üstün olduğunu fark etmiştir. Buradan yola çıkarak kendisi için de durumun aynı olacağını söylerken aslında dinlenen kişinin niteliğinden ziyade statüsünün önemini ortaya koymaktadır. Yusuf,

“siyasetçi” etiketinin önemine ve “toplumun gündemini oluşturma gücü ”ne dikkat çekerek yaşına göre şaşırtıcı bir analiz özelliği ortaya koymuştur. Ailesinde siyasete ilgi duyan kimsenin olmadığını söylediğinden dolayı Yusuf’un bu durumu, aileleri tarafından ideolojik söylemlere maruz bırakılmayan çocukların siyaset algısında daha objektif davranabileceklerini düşündürmektedir. Ayrıca Yusuf, “Her Konuda Güçlü Olma” başlığına yönelik ifadesinde siyasetçi kimliğinin insanlar üzerinde önemli bir etki oluşturabildiğini ifade ederek Nasrettin Hoca’nın “Ye kürküm ye!” fıkrası misali siyasetçi kimliğinin sosyolojik etkisine atıfta bulunmuştur. Siyasetçileri toplumda önemli kararları alan kişiler olarak gören öğrenciler, siyasetçileri toplumda güçlü ve yetkili bireyler olarak algılamışlardır. Örneğin, Erdem, “Her Konuda Güçlü Olma” başlığında ele alınabilecek yanıtında siyasetin günlük hayattaki birçok konu hakkında söz sahibi olmayı gerektirdiğini belirtmiştir. Erdem da siyasetçilerin gücüne vurgu yaparak öğrenilen kavramları sıralamak yerine ailesinden örneklerle siyasetçilerin toplumsal hayatı düzenlemeye yönelik güçlerinden bahsetmiştir. Erdem da herkes tarafından dinleniyor olma durumundan imrenerek bahsetmiştir. Yüksek eğitim almamış bir aileden gelen ve siyasetçilere yönelik yorumunu günlük örneklerle dayanarak veren Erdem’in ailesinin siyasete ilgili olduğunu söylemesi, onlardan edindiği bilgilerin yorumlarına yansıdığını düşündürmektedir. “Toplumsal Amaçlar” kategorisinde belirtilenlerin geneline bakıldığında toplumsal huzur ve düzen, ülkenin yararı, çatışmaların azaltılması, ekonomik sorunlarla ilgilenilmesi ve terörle mücadele gibi Türkiye gündemindeki konu başlıklarının ifade edildiği ortaya konulmuştur. Erdem ve diğer çocukların yorumlarından gündemi takip ettiği çıkarılmaktadır. Erdem, bu konu ile ilgili tespitlerini şöyle açıklamıştır:

Siyasetçiler, bizim hakkımızda değişik kararlar alıyorlar. Benzine zam yapılmasından tutun da annemle babamın maaşlarının kaç lira olacağına kadar karar veriyorlar. Dayımın oğlunun çok askerlik yapmaması için verilecek paraya da siyasetçiler karar veriyormuş. Aslında siyasetle uğraşınca Türkiye hakkında kararlar alıyorsun. Bu ülkede gücün oluyor. Herkes seni dinliyor. Erdem de “Her Konuda Güçlü Olma” başlığında ele alınabilecek yanıtında siyasetin günlük hayattaki birçok konu hakkında söz sahibi olmayı gerektirdiğini belirtmiştir. Erdem da siyasetçilerin gücüne vurgu yaparak öğrenilen kavramları sıralamak yerine ailesinden örneklerle siyasetçilerin toplumsal hayatı düzenlemeye yönelik güçlerinden bahsetmiştir. Erdem da herkes tarafından dinleniyor olma durumundan imrenerek bahsetmiştir. Yüksek eğitim almamış bir aileden gelen ve siyasetçilere yönelik yorumunu günlük örneklerle dayanarak veren Erdem’in ailesinin siyasete ilgili olduğunu söylemesi, onlardan edindiği bilgilerin yorumlarına yansıdığını düşündürmektedir. “Toplumsal Amaçlar” kategorisinde belirtilenlerin geneline bakıldığında toplumsal huzur ve düzen, ülkenin yararı, çatışmaların

azaltılması, ekonomik sorunlarla ilgilenilmesi ve terörle mücadele gibi Türkiye gündemindeki konu başlıklarının ifade edildiği ortaya konulmuştur. Erdem ve diğer çocukların yorumlarından gündemi takip ettiği çıkarılmaktadır.

Bazı öğrencilerin ülke sorunlarında terörü siyasetçilerin çözmeleri gereken önemli bir sorun olarak algıladıkları ve siyasetin amaçları arasında saydıkları görülmektedir. Terörün ülkemize verdiği acıları ve olumsuz etkilerini anlatmaya çalışan Zehra, bu konudaki görüşünü şöyle dile getirmiştir:

Teyzemin oğlunu askerde teröristler öldürdü. Biz çok üzüldük, teyzem çok ağladı. Teröristler yüzünden teyzem gibi bir sürü anne ağlıyor. Siyasetin en önemli amacı, bu terör olayını çözmek olmalıdır. Teröristlerin olduğu yerlerde kavgalar çok oluyor ve insanlar bu duruma çok üzülüyorlardır. Bence en önemli sorunumuz budur. Ülkemizde terör olmasa silah satışları, kavgalar ve savaşlar da olmaz. Herkes daha mutlu yaşar.

Zehra’nın yorumuna, yaşadığı üzücü bir aile deneyiminin etkileri açıkça yansımıştır. Ayrıca acı bir tecrübe yaşamış olan ailesinin siyasete ilgili olduğu noktasından hareketle bu konu üzerinde evde yoğun bir ideolojik söyleme maruz kalmış olabileceği söylenilebilir. Zira diğer yorumlarında da “terör” kavramı dışında merkeze aldığı bir kavrama rastlanmamıştır. Zehra’nın cevabında ilk sıra gündemi olarak Türkiye’nin terörden nasıl etkilendiği vurgusu görülmektedir.

“Siyasetçilerin Amaçları” başlığında sunulan cevaplar incelendiğinde öğrencilerin yaşamlarından ve kitle iletişim araçlarından elde ettikleri bilgilerden yola çıkarak çıkarsamalarda bulundukları görülmektedir. Bununla birlikte öğrenciler eleştirel bakış açıları doğrultusunda siyasilerin idealizmden uzak bir şekilde kişisel çıkarlarıyla siyaset yaptıkları, büyük bir güce sahip oldukları için sorumluluklarının da büyük olduğunu ve terör gibi toplumsal problemlere çözüm üretmeleri gerektiğini belirtmişlerdir. Öğrencilerin görüşleri değerlendirildiğinde siyasilerin ekonomik ve toplumsal sorunların çözümü konusunda çalışmaları gerektiğine vurgu yaptıkları görülmektedir. Öğrencilerin “Siyasetin Amacı” temasına ait konuşmalarına bakıldığında ülke gündemiyle ilgili bilgi ve fikir sahibi oldukları görülmektedir. Çalışmadaki nitel veriler, “2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Seçimi” öncesine denk gelmektedir. Seçim öncesindeki yoğun gündemden kaynaklı olarak medyada belli konuların çok sık yer alması, çocukların verdikleri cevaplar üzerinde etkili olmuş olabilir.