• Sonuç bulunamadı

3 — SINIFLAR ABASI MUKAYESE :

Belgede Neleri Öğrenmek İstiyorlar? (sayfa 51-65)

Şiddetli İlgi Uyandıran Konular u)

3 — SINIFLAR ABASI MUKAYESE :

Crenel kalkınma probleminin, 1) ilgi çevresi, 2) ilgi şiddeti bakı­

mından çeşitli sınıflardaki durumu aşağıda gösterilmiştir : Sınıf : ilgi Çevresi : ilgi Şiddeti (Puanı)

I % 70 % 15.84 H % 72 % 18.09 IH % 36 % 8.44 IV % 52 % 13.50

Birinci sınıftan son sınıfa doğru, Kalkınma problemine duyulan ilgi, gerek çevre gerek şiddet bakımından nisbî bir azalma kaydetmek­

tedir.

Kanaatımızca, tek bir sondajla netice çıkarmak doğru olmamakla beraber, bu gibi anketlerle aynı durum tekerrür ettiği takdirde şu hükme varmak doğru olur :

1 — Müfredat etkisi : Yukarı sınıflara çıkan öğrenci, birçok yeni dersler görmüştür. Birçok konuları kendi spesifik adları ile ta­

nımış ve ankette bunları asıl adları ile sormuştur. Eğer bunlar kal­

kınma ile ilgili değilse, tasnif sırasında taşıdıkları adlara göre, ait oldukları diğer sütunlara dercedilmişlerdir. Hâlbuki, ilk sınıflardaki öğrenciler, birçok konuları, ancak müphem bir şekilde teşhis ederek genel bir kavram olan «Kalkınma» ile ilgili sanmış ve bu ad ile ifade etmiş olabilirler ki bu takdirde, ilk sınıflardaki toplamların içinde öğrencilerin tavsif zaafından dolayı fazla fiş bulunmakta olduğuna hükmetmek gerekecektir, ve bu, son sınıf lehine bir puan olacaktır.

Bundan başka son sınıf öğrencisi, yeni ve değişik dersler sayesinde birçok konuları öğrenmiş ve tecessüsünü doyurmuş bulunabilir ki bu da soru sayısını azaltır.

2 — Meslek tutkusu : Belirli bir meslekle fazla meşguliyet, he­

men her meslek sahibini, kendi meşguliyet sahası dışındaki konulan az önemli sayma hatasına sevkeder. Son sınıfa doğru gelen öğrencide de bu tutku başlar ve öğrenci birçok kültürel ve sosyal konulardan uzaklaşır : Ya kendi mesleği ile ilgili, ya da hemen bütün toplum için son derece mühim, hattâ sansasyonel sayılacak konularla ilgile­

nir. Daha doğrusu, bütün ilgilerini bu iki çeşit konu tipi arasında pay­

laştırır. Bu son sınıfların aleyhime bir puvandır.

Anketimizdeki durumu aydınlatacak verilere gelince :

33

Üçüncü ve dördüncü sınıfa gelmiş öğrenciler «Ekonomi dersleri»

ni, dörde gelenler ayrıca Maliye ve Vergi Hukuku ile Hukuk Felsefesi, Hukuk Sosyolojisi derslerini görmüş bulunmaktadırlar. Birinci ve ikinci sınıftaki öğrencilerin bu alanlara giren birçok konulan «genel kalkınma» problemi içinde kabul etmeleri ve bu terim ile ifade etmiş olmaları kabildir.

Bundan başka, bazı konularda, yukarı sınıf öğrencileri, tecessüs­

lerini doyurmuş olabilirler.

Ancak, hemen işaret edelim ki, yaptığımız ayrıntılı tasniflerde, biz, son sınıftaki nisbî ilgi azalışım, daha ziyade ikinci sebeple, yani meslek tutkusu ile izah etmenin daha doğru olacağı kanısına vardık : Her konunun ayrıntılı iç konulan nazara alınınca, son sınıfın pek az aynntılı konu içinde kaldığını, konu çeşitlerinin küçük sınıflarda da­

ha çok olduğunu gördük. Demek ki tecessüs alanları, küçük sınıflar­

da daha geniştir. Bunu ana konuların çeşitlerinde ve ilgilerin dağı­

lışında da müşahade ettik. Meselâ, pek zayıf ilgi duyulan konuların listesi, hiçbir sınıfta son sınıfdaki kadar zengin olmamıştır. Diğer sınıflar 18 konudan ancak 6-7 sine pek zayıf ilgi duyduklan halde, son sınıf bunlardan 9 konuya pek zayıf ilgi duymaktadır ve hiçbir sınıfta olmayan bir hâl, yani «Genel Kültür ve Aktüalite» konularına pek zayıf ilgi duyma hali yalnız bu sınıfta görülmektedir!

Bununla beraber, kötümser olmayı, müteakip anketlerin sonuçla­

rına kadar erteliyebiliriz ve bir saatlik düşünce kesitini bütün bir sınıf karakterine teşmil etmekte tereddüt edebiliriz.

4 — FAKÜLTELER - AKASI MUKAYESE :

Ankette Hukuk Fakültesinin bütün sınıfları, Hacettepe Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesine bağlı yüksek okulların ise yalnız Birinci ve ikinci Sömestr öğrencilerinin Sosyoloji dersine devam edenleri da­

hil bulunduğundan, arada yapılacak mukayese, ancak Hukuk Fakül­

tesinin Birinci Sınıflı ile Hacettepenin Birinci ve İkinci Sömestrleri toplamı arasında caizdir. Zira her iki Fakültede de yaklaşık olarak aynı yaş ve kültür kategorisini bu sınıflarda bulmak mümkündür.

Bunun içindir ki, mukayese için, Hacettepe Fakültesinin cetvel-lerindeki Toplam sütunu ile, Hukuk Fakültesi cetvellerinin Birinci Sınıf sütunları karşılaştırılmakla yetinilmiştir. (Cedvel : 3).

34

Ancak hemen şuna işaret etmemiz yerinde olacaktır : Yukarıda belirttiğimiz gibi, anket, yapıldığı saatte mevcut bütün öğrencilere uygulandığından, Hukukun Birinci Sınıfı ile, Haccttepenin iki sö-metsrinin mutad öğrencilerinin hepsine teşmil edilmiştir. Neticede her iki Fakültedeki mütekabil sınıfların mevcutları arasındaki fark, zarurî olarak, bakî kalmıştır. Hukukta Birinci Sınıfta 628 öğrenci ankete katılmışken, Hacettepede ancak 125 öğrenci katılmıştır. Ger­

çi, yüzde hesapları yapılmakla t u farkın matematik önemi kalmamış­

tır. Ancak, biri, ötekinden hemen hemen beş kat fazla olan iki kemi­

yette vardığımız yüzde orantılı sonuçlar arasındaki farklara pek kesin bir anlam vermemek gerektiği kanısındayız. Zira, sayıca tutarı küçük olan guruplardaki % oranları, daima daha yüksek, daha kaba­

rık görünecektir.

Aynı kemiyet farkı, Hukukun Birinci Sınıfı ile Dördüncü sınıfı arasında da vardır. Bunu, katlanılması zarurî bir mahzur olarak al­

mamız gerekecektir. Zira bizim, asıl amacımız, mümkün olduğu ka­

dar çok öğrencinin gerçeğe yakın olarak arzularının, ilgilerinin tes-biti gibi pratik bir hedefti. Ancak, sayıca daha küçük olan bir gurup­

ta tesbit edilen, ilgilenme yüzdesi, aynı konu hakkında, sayıca pek büyük bir sınıftakinden daha da küçük veya ona eşit ise, küçük sı­

nıftaki ilgi kıtlığına rahatça hükmedilebilir.

Bu mülâhazalar bakî kalmak şartı ile, aşağıdaki analizlere geçe­

biliriz :

Genel Kalkınma Konusu, Hukuk Fakültesinin, I, II, ve IV. sınıf­

larında «pek şiddetli», üçüncü sınıfında da «oldukça şiddetli» ilgi uyandırdığı halde, Hacettepe toplamında ancak «yeterli» derecede ilgi uyandırmıştır, ilgi çevresi bakımından, Hukukun Birinci Sınıfında öğrencilerin % 70,5 ni alâkadar etmiş, Hacettepede ise ancak % 29,6 smı. Burada Hacettepedeki gurubun ilgi azlığı kesindir.

Ayrıntılı konularda ilgi yoğunluğu, tıpkı Hukuktaki gibidir ve bütün alâka, hemen hemen, «Kalkınmayı sağlayan âmiller, tedbîrler, yollar» konusu üzerindedir.

Hukuk : 163 öğrenci (•% 26.0) Hacettepe : 18 öğrenci (% 14.4)

Bundan sonra, Turizmin kalkınmadaki rolü konusu biraz ilgi çekmiştir.

35

Hukuk : 95 öğrenci {% 15.) Hacettepe : 5 öğrenci (% 4.)

Nihayet 4 öğrenci, kalkınmada gençlere düşen hizmetleri sor­

muştur ki (% 3.2) Hukukta bunu soran 37 kişidir. (% 6.) Aynı mik­

tar öğrenci de Doğu Bölgelerinin Kalkınmasını konu edinmiştir ki, Hu­

kukta bu konu ile ilgili sayı daha da azdı^r : % 1 1 Bunun dışmda, birçok ayrıntılı konulara Hacettepede değinilmemiş, değinilenler de ancak bir iki ilgi çekebilmiştir.

Görülüyor ki «Genel Kalkınma Problemi» Hukuk öğrencilerinin imtiyazlı konusu hükmündedir!

Fakat, Hacettepe Fakültesinin tamamına anketi uygulasaydık, nasıl bir sonuç alacağımızı bilmemekteyiz. Bunun içindir ki Hacette-penin ancak bir kısım öğrencileri hakkında vardığımız yargılan bu Fakültenin tamamına teşmil etmemekteyiz.

5 — KIZ ÖĞRENCİLER İLE ERKEK ÖĞRENCİLERİN ÇO­

ĞUNLUKTA OLDUĞU SINDJLAR ARASINDAKİ FARKLAR :

Bu farkı, tesadüfi bir imkândan faydalanarak belirtmek istiyo­

ruz : Hacettepenin ikinci sömestir Sosyoloji derslerinde kahir bir çoğunluğu (% 76.6) kız öğrenciler teşkil etmektedir. Halbuki aynı Kurumun 1. inci sömestrinde kız öğrenci % 31.4, Hukukun birinci sınıfında ise bu oran (% 13,5) dur.

Birçok konularda, bu durumun, sonuçları şartlandırdığına hük­

metmek eğiliminden kendimizi alamadık. Ancak, bunun başka anket­

lerle tahkikinden evvel kesin bir sonuç gibi kabul edilmemesi gerek­

tiğine de işaret etmemiz gerekir; bundan başka, kız öğrencilerin ha­

kim durumda olduğu ikinci sömestr öğrencileri 36 kişidir. Halbuki erkek öğrencilerin çoğunlukta olduğu sınıf (89) kişidir. Yakla­

şık olarak iki buçuk katı. Bu toplam farklarının da orantıları manâ-landırmakta nazara alınması gerekmektedir. Genel ükle, küçük top-lamlardaki yüksek oranlan ihtiyatla karşılanmalıdır

Bu mülâhazalarla birlikte, Genel Kalkınma Konusunda Kız öğ­

rencilerin sınıfında, erkek öğrencilerin sınıfına nazaran (ki hepsi er­

kek olmamakla beraber) göze çarpan bir ilgi yoğunluğu müşahade

edilmektedir : , 36

Bu sınıfın % 44.4 ü konu ile ilgili olduğu halde, erkek öğrencile­

rin hakim olduğu sömestrde ilgi ancak % 23.6 oranındadır.

Böylece, kalkınma konusu, Birinci sömestrde ancak «yeterli de­

recede* ilgi toplayan konular arasındayken, ikinci sömestrde iki ba­

samak daha yukarıya çıkmış ve «şiddetli ilgi uyandıran konular» ara­

sına girmiştir. Bütün bunlardan kız öğrencilerin, genel kalkınma problemi ile daha yakından ilgili olduklarma hükmedebilir miyiz! Ke­

sinlik iddiasında bulunmamak şartıyla : evet!

37

H — E K O N O M İ V E S O S Y A L P O L İ T İ K A K O N U L A R I

Topladığı ilginin şiddeti itibariyle, ikinci sırada gelen bu konu­

lar, Hukuk Fakültesi Birinci sınıfında «Pek Şiddetli»; Son sınıfında

«Şiddetli», ikinci ve üçüncü sınıflarla Hacettepe T.S. Fakültesi 1. sö­

mestrinde «oldukça şiddetli» ilgi uyandırmaktadır.

Çevre itibariyle, Hukuk Fakültesi toplamının % 52 sini ilgilendir­

mektedir. Çevre çapı itibariyle, «iç ve Dış Siyaset» konularından sonra gelmekte ise de, gösterilen ilgilerin şiddet puanları itibariyle bu konulardan daha yukarı sırada yeralmaktadır. Siyasetle ilgi, daha yaygın ise de daha şiddetli değildir.

1 — KONUNUN ÖNEM DERECESİ İLE iLGt ÇEVRESİ ARASINDAKİ ORANTI :

Konuyu önemli görenlerin sayısı, konuya verilen önem derece­

sinin yüksekliği ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Bu durum, yal­

nız Fakülte toplamında değil, her sınıfta da tekerrür etmektedir ki bunu, konunun önemi hakkında öğrenci guruplarının oturmuş ve sağ­

lam bir kanaatları olduğuna delil kabul etmekteyiz :

Konu : 14 — Ekonomi ve Sosyal Politika Konularına verilen önem :

Sınıf Sınıf Sınıf Sinif Fak.

I II III IV Top.

Birinci derecede önemli görenler : % 13.5 11.9 12.2 11.4. 12.9 ikinci derecede önemli görenler : %'14.8 11.2 11.6 13. 13.6 Üçüncü derecede önemli görenler : % 14.00 7.7 7.5 7.3 11.4 Dördüncü derecede önemli görenler: % 10.00 4.2 4.8 9.8 8.5 Beşinci derecede önemli görenler : % 8.1 2.1 0.7 6.5 6.1

Görülüyor ki yukarı derecelerden aşağı doğru inildikçe ilgi sayısı azalmaktadır. Yalnız Birinci sınıfta ve IV. dmıfta bir iki girinti var­

dır. Konu en çok ilgiyi 2. derecede toplamıştır.

38

Konuya, Fakülte toplammdaki çevre ortak kanaatinin çoğunluk­

la uygun gördüğü derece ise evvelce işaret ettiğimiz gibi ikinci de­

recedir; ve bu ayırım şeklinde esasen birinci dereceye hiçbir konu çıkmamıştır.

2 — EKONOMİ VE SOSYAL POLİTİKA PROBLEMLERİNİN AYRINTILI KONULARI VE ÖRNEK CEVAPLAR : 1041 öğrencinin katıldığı ankette 548 öğrencinin ilgisini topla­

mış olan (% 52) Ekonomik problemlere dahil iç konular arasında (ki 22 iç konu tefrik edilebilmiştir) en geniş ilgi çevresine sahip so­

run şudur :

aa) Türkiyenin ekonomik yapışa ve bugünkü durumu : Genel konu ile ilgili 546 öğrenciden 115 i, bu iç konuya yönel­

miştir. Konuyu önemli bulanların sayıları ile, ona verdikleri önem dereceleri arasında, yukarda bahsettiğimiz doğru orantı bu iç konuda da müşahade edilmektedir : (Fakülte Toplamında).

Konuyu 1. bb) Ekonomik alanda kalkınma ve düzelme çareleri :

Genel konu ile ilgili 546 öğrenciden 92 sinin üzerinde durduğu bu mesele üzerinde de, bazı girintiler olmakla beraber, gene müsbet bir orantı hissedilmektedir :

Konuyu 1. derecede önemli görenler

» 2. » » »

» 3. » » »

» 4. » » »

» 5. » » » Örnek cevaplara gelince :

«TürkSyenin bir bütün olarak kalkınmasında, iktisadî problem­

lerin ne derecede rol oynadığı, içinde bulunulaln iktisadî durumun hangi tedbirler ve yeni çareler aranılarak düzeltileceği meselesi?»

«iktisadiyatın, Devletin temelini teşkil etmesi bakımından, hangi alanda ihtisaslaşmanın lâzım geldiği meselesi»

«Türkiyenin bîr numaralı problemi kalkınmak, ve bunun da illi 26

şartı tasarruf ve yatırım olduğuna göre, bunu nasıl gerçekleştirebi­

liriz? Sermaye piyasası, Tiirkiyede gerekli kalkınma hızıaı temin edebilmek isin kısa zamanda gelişebilirini? Bunun ortamı var nadir, nasîl?»

«Türkiyenin ekonomik ve sosyal kalkınması için bünyemize uy­

gun ne gibi tedbirler alınmalıdır?»

«İktisadî bakımdan, Türkiyemiz için faydalı olabilecek hususlar, tatbikî önemi olmakl şartıyla nelerdir?» '

cc) Ortak Pazarın memleketimiz için fayda ve zararları ? Genel konu ile ilgili 546 öğrenciden 89 unun ilgilendiği, bu konu hakkın 3a, ilgi sayısı ile önem derecesi arasında bir doğru orantı bulundağu görülmemiştir. İç ilgi çevresinin ortak kanaati, bu konuya 3 üncü derecede önem vermiştir. En çok ilgi topladığı sayı da budur.

Konu hakkındaki bu orantısız ilgi durumu, anketin yapıldığı tarihten on gün evvel anlaşmanın yürürlüğe girmesi, ve meselenin pek aktüel, ve kısmen de tartışmalı olması ile izah edilebilir. Zira ankete

tekad-düm eden son on gün içinde basında pek çok temas edilen bu konu, öğrenciler arasında arızî bir ilgilenme hali yaratmış fakat, konu üzerinde esaslı, oturmuş bir kanaat hasıl olması için gerekli fikir alışverişine zaman kalmamıştır. Bu itibarla, guruplardaki ilgi dağı­

nık ve gelişigüzel yayılmış bulunmaktadır. Herşeye rağmen bu da­

ğılışa Lir anlam vermek gerekirse, konunun topladığı ilgi sayısı, üçüncü önem derecesine doğru artmakta, bu derecede azamisini bul­

duktan sonra beşinci dereceye kadar tedricen azalmaktadır denile­

bilir ve konunun ancak üçüncü derece önemli olduğuna hükmedilebi­

lir. Fakat biz şahsen, sosyal ve fikrî konularda bu gibi tesadüfi so­

nuçlara mutlak bir anlam vermenin gerektiğine kaani değiliz. Yalnız, devarnk bir orantıyı tesbit ettiğimiz konuların gerçek bir gurup

kanaatına tercüman olduğu kanısındayız.

Örnek cevaplar :

«Ortak pazara girecek olan Türkiyenin, hangi mevzuda ihtisas­

laşması lâzımdır?»

«Ortak pazarın gerçek mahiyeti nedir? Türkiyenin Ortak pa­

zara girmesi aklî bir hareket midir, yoksa sadece gösteriş midir?»

«Türkiyen?n Ortak Pazara, bir bakıma» şarth olarak girdiği söy­

lenmektedir. Bu şartlar çok umumî olarak derpiş edilmiştir. Deme-40

me devresi v.s.» Deneme devresinden öbür devreye geçişin kıstasları milîi ekonomimiz bakımından nelerdir ?»

«Bugüne kadar Ortak pazara girmemiz için daha çok lehte ya­

zılar yazılmış, konuşmalar yapılmıştır. Halbuki, mahzurlar hakkın­

da gerekli bilgiden yoksunuz. Bu hususta aydınlatılmamız.»

dd) Çeşitli ekonomik sistemler ve bize uygun gelen ekonomik sistemin tayini?

Bu, genel konu ile ilgili 546 öğrenciden 47 sini ilgilendirmiştir.

Ancak, ilgi sayısı ile önem derecesi arasında doğru orantı vardır : Konuyu 1. derecede önemli görenler

» 2. » » »

» 3. » » »

» 4. » » »

» 5. » » »

17 öğrenci.

12 » 7 » 8 » 3 »

ee) Yabancı memleketlere işçi ihracının fayda ve mahzurlar»?

Buda, yukardaki ile aynı hayıda bir ilgi çevresine sahiptir, an­

cak bu konuda, ilgi sayısı ile önem dereceleri arasında bir orantı yok­

tur :

Konuyu 1. derecede r nemli görenler : 6 öğrenci.

» 2. » » » : 10 »

» 3. » » » : 11 »

» 4. » » » : 10 »

» 5. » » » : 10 »

Bunda da çevrenin ortak kanaati konuyu üçüncü derecede önemli bulmakta, ve en fazla, ilgi sayısı yoğunluğu bu derecede toplanmakta­

dır. Gene tekrar edelim ki, bu, gelişigüzel bir dağılım manzarası ar-zetmektedir. Tek ilgi sayısı farkına anlam vermek yersizdir.

Konuyla ilgili cevapların içinde, ilginç olanlar yok değildir :

«Yabancı memleketlere giden işçiler, aşağı yukarı on beş bin ilâ otuz bin lina arasında para ile memlekete dönmektedirler. Eğer bun­

lar Türkiyede, işsiz güçsüz, bu parayı yerlerse, kısıa zaman gene pa­

rasız kalırlar. Bunların paralarım birleştirip, kendilerinin de, çalışa­

cağı fabrikalar kurmak için teşebbüse geçilebilirse, bu teknik işçiler­

den faydalanılabilir».

Anketin 1964 Aralık ayında yapıldığı düşünülürse, öğrencinin bu 41

öngörüsünü takdir etmemek kabil değildir.,

Problemi, iktisadî açıdan gayrı yönlerden de görenler yok de­

ğildir :

«Almanyaya giden işçilerimiz, oranın, zamanla, dilini belki de di­

nini, musikisini benimseyip alman kültürünü alacaklardır. Eskiden atalarımız Çin kültürünü aldıklarından başına neler gelmiştir? Bu­

günkü durumumuzda da iaynı şjey sonra bağımıza gelirmi gelmez mì?

konularında konferanslar tertip etmelidir.» Böylece birçok cephele-riyle konuya temas edilmiş olmakla beraber, konunun önemi hakkın­

da oturmuş bir kanaat yoktur.

f ) «Sosyal Adalet» kavramının açıklanması ve Batıdaki durum?

Genel konu ile ilgili 546 öğrenciden 25 inin sorduğu bu konu, çevresi ufak olmakla beraber, ilgi sayısı ve önem derecesi arasında doğru bir orantıya sahip sayılmalıdır :

Konuyu 1. derecede önemli görenler : 9 öğrenci.

» 2. » » » : 6 »

» 3. » » » : 5 »

» 4. » » » : 1 »

» 5. » » » : 4 »

Bununla beraber, çevre çok ufaktır ve kesin bir yargıda bulun­

mak erkendir.

gg) Bizde Sosyal Adaletin nasd gerçekleştirilebileceği ?

Yukardaki konu ile aynı çevre çapında bir öğrenci gurubu (25 kişilik) nun sorduğu bu konuya verilen önem ile, toplanan ilgi sayıla­

rı arasında herhangi biıj orantı yoktur :

Konuyu 1- derecede önemli görenler : 1 öğrenci.

»

Konunun en çok ilgi topladığı derece dördüncü önem derecesidir.

Çevre ortak kanaati ise üçüncü derecede sayılabilir, ancak tek fark­

la. : On üç kişi konuya asgarî üçüncü derecede önem vermekte, on iki kişi ise daha az. Fakat, bu konu hakkında da tekrar edelim ki, çevre çok küçüktür ve bu sonuçlara bir anlam vermek isabetsizdir.

42

«Bilhassa ankete katılan öğrencilerin 1041 kişi olduğu ve ancak 25 ki-şifcin bu konuya değindiği düşünülürse, sonuçları değerlendirmekte keytüiğe düşmemek gerektiğini bir kere daha hatırlatmak gerekir.

hh) İşsizlik ve çareleri :

Yukarflaki çevreden biraz daha genişi (30 öğrencilik bir çevre) bu konu ile ilgilenmiştir. Çevre ortak kanaati, konuya dördüncü de­

recede önem veriliştir. Ençok ilgi sayısı da bu derecededir. İlgi ve önem arasında bir ofcantı yok sayılır. Hattâ tersine orantıya daha ya­

kın bir durum vardır i

1 Konuya 1. derecede önem verenler : 3 öğrenci.

» 2. » » » : 5 » '

» 3. » » » : 4 »

» 4. » » » : 10 »

» 5. » » » : 8 » ü) Çegitli iç konular :

Bunlar üzerinde dikkate değer bir ilgi yoğunlaşması müşahede edilememiştir. On dört kişinin ilgilendiği «Enflasyon» konusunda nisbî bir doğru orantı vardır :

Konuyu 1. derecede önemli görenler : 6 öğrenci.

» 2. » » » : 3 »

» 3. » » » : 1 » 4 4. » » » : 3 »

» 5. » » » : 1 »

Bunun dışında (11) öğrenci «Dış Ticaretimizin genel durumu»nu, (8) öğrenci «Ağır Sanayiin gelişmesi Şartları»nı, (8) öğrenci «Plânlı Ekonominin» mahiyetini, (7) öğrenci «özel Sektörün bugünkü duru-mu»nu, (5) öğrenci «Dışı Yardım ve Dış Borçlar»ı, (5) öğrenci «Mil­

letlerarası Para Fotnu»nu ve nihayet (7) öğrenci de «Grev» hakkım konu olarak teklif etmişlerdir.

3 — SIÏOFLAR ARASI MUKAYESE :

Ekonomi ve Sosyal Politika konularına gösterilen ilginin, gerek çevre, gerek ilgi şiddeti bakımından birinci sınıfta en yüksek haddi bulduğunu (Sınıfın % 60 ı ilgilidir). İkinci ve Üçüncü sınıflarda ise bu ilginin hissedilir şekilde azaldığını, Dördüncü sınıfta, Birinci sınıf­

taki kadar olmamakla beraber, gene nisbî bir artış gösterdiğim tesbit 43

etmiş bulunuyoruz. Demek ki, sınıflarla orantılı olarak değinen genel bir eğilimden bahsetmek zordur. Hususiyle, Birinci sınıfta ilgi çevresi

% 60, Dördüncü Sınıfta % 52 olduğuna göre, asıl fark, biri Hukuk öğreniminin başlangıcını, diğeri ise müntehasmı teşkil eden bu sınıf­

larla, iki ara sınıf arasında ortaya çıkınca artık belirli bir yönelişten bahsetmeye imkân kalmamaktadır. Bu ara sınıflardaki çevreler % 37 civarındadır.

Müfredatın etkisi var mıdır ?

Hukuk Fakültesinin Birinci sınıfında, ilk defa bir Ekonomi Dersi görmüş olan öğrencinin, memleketin ekonomik sorunlarına merakla yönelişini bu müfredata bağlamak makul olsa gerektir. Bu derse ilk defa başlamış olma, Ekonomik olaylara karşı, öğrenciyi biraz daha uyanık kılmış olabilir. Fakat, asıl dikkati çeken, birinci sınıfı tamam­

ladıktan, yani bir yıllık Ekonomi müfredatını bitirdikten sonra ilgi­

nin birdenbire azalışıdır. Bunu, Üçüncü sınıfın durumu da teyit eder gibidir : Gerçekten iki yıl Ekonomi okuduktan ve seçimlik ola­

rak Üçüncü sınıfta da Ekonomi Doktrinlerini gördükten sonra (hiç değilse bir sömestr) öğrencilerde müşahede edilen durum şudur : Ekonomi ile ilgilenmenin çevresi daralmış, ancak, ilgilenmiş olanların bu çeşit konulara verdikleri önem derecesi artmıştır : Netekim, İkin­

ci ve Üçüncü sınıflarda, Ekonomik konular en yüksek sayıda ilgiyi Binnci önem derecesinde toplamışlardır.

O halde, Ekonomik konulan bilimsel bir şekilde öğrenmek, bu konulara sırf tecessüs saiki ile yönelme nisbetini azaltmış, fakat ko­

nuların ehemmiyetleri sebebiyle yönelenlerin sayısını da arttırmıştır.

Başka tahirle, Ekonomik problemlere olan ilgiyi daha bilinçli kılmış­

tır.

Son sınıfta, öğrencilerde görülen ilgi artışına gelince, bunu «İş Hukuku» konularının öğrenilmesiyle izah etmek gerekecektir, Zira, ayrıntılı konuların tetkiki bize Son sınıftaki ilgi artışının «Grev»,

«İşsizlik». «İşçi ihracı» ve Sosyal Adalet gibi İş Hukuku konuların­

daki ilgi oranının diğer sınıflardan biraz daha yüksek oluşundan ileri geldiğini göstermektedir.

Bu açıklamanın, yukardaki ile tezad teşkil ettiği zannedilmemeli-dir. Çünkü öğrenciler anketin yapıldığı tarihde ancak iki aylık bir İş Hukuku bilgisi almışlardır yani, Konuya olan ilgileri uyandırılmış olmakla beraber, yeteri kadar doyurulmamıştır. Konulara merak

bâ-44

ki kalınmıştır. Netekim Birinci Sınıfın Ekonomik konulara olan me­

rakında da aynı durum vardır.

Bütün bunlar, her sebebi hesaba katmak isteyen bir yorumun icapları olarak ileri sürülmektedir; yoksa, Ekonomik sorunlarla ilgi­

nin, ne tek bir Fakülte, ne de bir Müfredat meselesi olamıyacak ka­

dar evrensel ve aktüel olduğu( izahtan varestedir.

4 — FAKÜLTELER ABASI MUKAYESE :

Hukuk Fakültesi toplamında, Ekonomi ve Sosyal Politika ko­

nuları «Şiddetli îlgi Uyandıran Konular»dan olduğu halde, Hacettepe Toplamında sadece «Oldukça Şiddetli» konular arasındadır.

Ancak, mukayese edilecek guruplar, Hukuk Fakültesinin Birinci

Ancak, mukayese edilecek guruplar, Hukuk Fakültesinin Birinci

Belgede Neleri Öğrenmek İstiyorlar? (sayfa 51-65)