• Sonuç bulunamadı

Silahlı Çatışmalar

B. Açlığın Ortadan Kaldırılması Önündeki Engeller

2. Silahlı Çatışmalar

İç ve dış politik sorunlar ve özellikle silahlı çatışmalar açlık ve kötü beslenme sorununu tetikleyen en güçlü faktörlerden biridir. FAO’nun gıda güvencesine ilişkin olarak hazırlamış olduğu son raporlar da bu hususu ispat eder niteliktedir. FAO verileri aç nüfusün, çatışmaların veya uzun süren krizlerin süregeldiği bölgelerde gelişmiş ülkelere oranla üç katı daha fazla olduğunu göstermekte olup bu verilere göre toplam aç nüfusun yaklaşık olarak beşte biri çatışmaların sürdüğü bölgelerde hayatlarını sürdürmektedir.58

FAO’nun en son tarihli raporunda silahlı çatışmaların sürdüğü ülkeler yüksek riskli ülkeler olarak adlandırılmış olup bu ülkelerde durumun potansiyel olarak tarım ve gıda güvencesi üzerinde şiddetli etkiler doğurmak üzere kötüye gideceği tahmin edilmektedir.59 Yüksek riskli ülkeler arasında Afganistan, Kamerun, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Suriye, Güney Sudan ve Yemen yer almaktadır.60 FAO, ilgili raporunda,

58 FAO, Peace and Food Security, Investing in resilience to sustain rural livelihoods amid conflict, Rome,

2016, s. 2. http://www.fao.org/3/a-i5591e.pdf, s.e.t. 03.08.2018. Ayrıca bkz. FAO, “Protracted conflicts causing alarming spikes in severe hunger”, Joint FAO-WFP news release, 29 July 2016, Rome, http://www.fao.org/news/story/en/item/427423/icode/ s.e.t. 03.08.2018.

59 FAO, Early Warning Early Action report on food security and agriculture 2019 January-March, Rome,

2019, http://www.fao.org/3/CA2892EN/ca2892en.pdf, s.e.t 20.02.2019.

kendisi ile ortak hareket eden tüm devletleri ve uluslararası örgütleri bu ülkelerdeki durumun düzeltilmesi için erken önlemler almaya davet etmektedir.61

Gıda Hakkı Özel Raportörü Elver de silahlı çatışmaların gıda hakkı üzerinde doğurduğu tahribatı 2017 yılında BM Genel Kurulu’na sunmuş olduğu raporunda detaylı bir şekilde ele almıştır.62 Gıda hakkının etkin bir şekilde sağlanması için faaliyetlerini sürdüren FAO ve Gıda Hakkı Özel Raportörünün silahlı çatışmalara dikkat çekmesinin en büyük nedenlerinden biri, 2016 yılı itibariyle dünyadaki aç nüfus oranın tekrar yükselişe geçmesinin, yeryüzünde süregelen silahlı çatışmalardan kaynaklanmasıdır.63

Silahlı çatışmalar, çatışmaların yaşandığı bölgelerde gıda güvencesini pek çok yönden etkilemektedir. Bu etkinin en yoğun hissedildiği alan tarım sektörü olup silahlı

61 FAO, Early Warning Early Action report on food security and agriculture 2019 January-March. 62 UNGA, Right to Food, A/72/188, 21 July 2017. (Bundan sonra Elver Report- Interim report of the

Special Rapporteur on the right to food- II).

63 10 Mart 2017 tarihi itibariyle BM İnsani İşler ve Acil Durum Yardımı Kordinatörü Stephan O’Brien,

Yemen, Güney Sudan, Somali ve Kenya’da yaşanan silahlı çatışmalar ve kıtlık riskine dikkat çekerek, BM kurulduğundan beri yaşanan en büyük insani kriz süreci ile karşı karşıya kalındığı hususunda BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmiştir. Bkz. UN Office for the Coordination of Humanitarian Affairs, Under-Secretary General for Humanitarian Affairs and Emergency Coordinator, Stephan O’Brien Statement to the Security Council on Missions to Yemen, South Sudan, Somalia and Kenya and an Update on the Oslo Conference on Nigeria and the Lake of Chad Region, 10 March 2017, https://reliefweb.int/report/yemen/under-secretary-general-humanitarian-affairsemergency-relief- coordinator-stephen-o, s.e.t. 25.02.2019. Adı geçen ülkelerin dışında Suriye’de devam eden iç savaş da ülkedeki gıda güvencesi durumunu olumsuz şekilde etkileyen en büyük faktördür. Bkz. FAO, Counting the cost, Agriculture in Syria after six years of crisis, 2017, http://www.fao.org/3/b-i7081e.pdf, s.e.t. 06.05.2019. (Bundan sonra Counting the cost, Agriculture in Syria after six years of crisis). Elver de konuya ilişkin raporunda Yemen, Güney Sudan, Kuzey Doğu Nijerya, Somali ve Suriye’de yaşanan çatışmaların gıda hakkı üzerindeki olumsuz etkilerini detaylı bir şekilde ele almıştır. Bkz. Elver Report- Interim report of the Special Rapporteur on the right to food- II, s. 7-13, par. 15- 44. Ayrıca Food Security Information Network (FSIN) tarafından hazırlanan raporda da bazıları silahlı çatışmaların devam ettiği bazıları ise çatışma-sonrası süreç içinde bulunan ülkelerden Afganistan, Brundi, Bagladeş, Cibuti, Çad Havzası, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Esvatini, Etiyopya, Filistin, Haiti, Irak, Kenya, Madagaskar’ın güney ve güneydoğu bölgeleri, Malavi, Mozambik, Orta Afrika Cumhuriyeti, Orta Amerika Kuru Koridoru, Pakistan’ın kuraklıktan etkilenen Sindh vilayeti, Somali, Sudan, Güney Sudan, Suriye Arap Cumhuriyeti, Uganda, Ukrayna’nın Luhansk ve Donestk illeri, Yemen, Zambiya ve Zimbabve’de yaygın veya bölgesel gıda güvencesizliği durumuna dikkat çekilmektedir. Global Report on Food Crisis 2019, FSIN, 2019, https://docs.wfp.org/api/documents/WFP- 0000104035/download/?_ga=2.118019849.1499390701.1562041725-1073196132.1550659286, 30.06.2019. Benzer şekilde FAO ve WFP tarafından ortak hazırlanan raporda da süregelen silahlı çatışmaların gıda güvencesi üzerinde doğurduğu tahribat ortaya konulmaktadır. Monitoring food security in countries with conflict situations, A joint FAO/WFP update for the United Nations Security Council (January 2018), http://www.fao.org/3/I8386EN/i8386en.pdf, s.e.t. 25.02.2019.

çatışmalar tarımsal üretimi aksatmakta kimi durumlarda ise durma noktasına getirmektedir. Çatışmalar nedeniyle, arazilerin, su kaynaklarının, tohumların zarar görmesinin yanı sıra, çiftçilikle uğraşan kişilerin çatışmaya katılmaya zorlanmaları veya bulundukları coğrafyayı terk etmek zorunda kalmaları nedeniyle tarımsal üretim sekteye uğramaktadır.64 Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri Suriye’de yaşanan iç savaş olup Suriye iç savaştan önce gıda üretimi bakımından bölgedeki kendi kendine yeten tek ülke iken, çatışmaların başlamasının ardından ülkedeki tarımsal altyapının çökmesi, tarım endüstirisinde çalışan nüfusun büyük bir bölümünün savaşa katılması nedeniyle ülke gıda güvencesizliğinin en yoğun olarak yaşandığı ülkelerden biri haline gelmiştir.65

Çatışmaların süregeldiği bölgelerde açlığın artmasının diğer bir nedeni ise, ekonominin kötüye gitmesi nedeniyle gıda fiyatları artarken, insanların alım güçlerinin azalmasıdır. Ülkenin para biriminin değer kaybetmesi, mevcut gıda kaynaklarının yetersiz kalması nedeniyle gıda ithaline ağırlık verilmesi fiyatları arttırırken, enflasyonun ve işsizliğin artması ise insanların alım gücünü azaltmaktadır. Tüm bu nedenlere bağlı olarak, çatışmaların sürdüğü bölgelerde en temel gıda ihtiyaçlarının fahiş fiyatlardan satılması söz konusu olabilmektedir.66

Çatışmalar nedeniyle açlık sorununun şiddetlenerek yaygınlaşmasının diğer bir neden ise, gıda ve insani yardımın çatışmanın taraflarınca kasıtlı olarak engellenmesidir. Uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen, günümüzde çatışmaların devam ettiği

64 Elver Report- Interim Report of the Special Rapporteur on the right to food-II, s. 7, par. 16.

65 Carnegie Endowment for International Peace, “Food insecurity in war-torn Syria: from decades of self-

sufficieny to food dependence”, 4 June 2015, https://carnegieendowment.org/2015/06/04/food- insecurity-in-war-torn-syria-from-decades-of-self-sufficiency-to-food-dependence-pub-60320, s.e.t. 03.08.2018. Suriye’de yaşanan iç savaşın tarım sektörünü nasıl etkilediği hakkında ayrıca bkz. Counting the cost, Agriculture in Syria after six years of crisis.

66 Yemen, Sudan, Somali, Nijerya ve Suriye’de yaşanan silahlı çatışmaların gıda fiyatlar üzerindeki

etkisine ilişkin bkz. Elver Report- Interim Report of the Special Rapporteur on the right to food-II, s. 9, par. 23-26.

bölgelerde en sık rastlanılan sorunlardan biri de insani yardımın engellenmesidir. Günümüzdeki örneklere baktığımızda çatışmaların büyük ölçüde devlet ile devlete karşı ayaklanan muhalifler arasında vuku bulan iç savaş şeklinde tezahür ettiği görülmektedir. Bu çatışmalarda, devlet açlığı, muhalif olduklarını düşündüğü sivillere karşı silah olarak kullanmakta, buna bağlı olarak kuşatma altına alınmış bölgelere ulaştırılmak istenen insani yardım, politik nedenler ya da güvenlik gerekçeleri ile engellenmektedir. Devletlerin bu tutumu, açlıktan ölümlerle sonuçlanabilmektedir.

İfade edilen bu nedenlere bağlı olarak, silahlı çatışmalar, gıdanın erişilebilir, sağlanabilir ve yeterli olması gereklerinin her birini olumsuz biçimde etkilemek suretiyle açlık sorununun yaygınlaşmasına ve şiddetlenmesine neden olmaktadır. Ayrıca, çatışmaların, toplum içinde hâlihazırda var olan eşitsizlikleri arttırmak suretiyle, en çok zayıf ve dezavantajlı grupları etkikediği görülmektedir.67 Bahsi geçen nedenlere bağlı olarak, sanılanın aksine, silahlı çatışmalar esnasında yaşanan can kayıplarının büyük bir kısmı doğrudan doğruya çatışmadan değil, açlık ve açlığa bağlı hastalıklardan kaynaklanmaktadır.68