• Sonuç bulunamadı

Küçük Çiftlik Sahibi/ Aile Çiftliği Sahibi Kişiler

C. Açlıktan Özellikle Etkilenen Gruplar

2. Küçük Çiftlik Sahibi/ Aile Çiftliği Sahibi Kişiler

Küçük toprak sahibi çifçiler (smallholder farmers) ile aile çiftliği (family farm) işleten kişiler birbiriyle örtüşümekte olup küçük çiftlik sahipliği ile aile çiftliği terimleri birbiri yerine kullanılmaktadır.131 Bunun nedeni, küçük çiftlik sahibi kişilerin büyük kısmının, aynı zamanda aile çiftliği olmasıdır. FAO kaynaklarında da küçük çiftliklerin, aile çiftlikleri olduğu ifade edilmektedir.132

Aile çiftliğinin evrensel anlamda kabul görmüş bir tanımı bulunmamakla birlikte devletlerin kendi tercihleri doğrultusunda, bazısı diğerine göre daha kısıtlı bir anlam taşıyan farklı tanımlar yaptıkları görülmektedir. FAO’nun tanımına göre ise, “Aile çiftliği,

aile temelli tüm tarımsal faaliyetleri kapsamak üzere, tarım, ormancılık, balıkçılık, kırsal hayvancılık ve su ürünleri yetiştiriciliği yoluyla yapılan üretimin kadın ve erkek dahil olmak üzere aile veya ağırlıklı olmak üzere aile işgücü tarafından yönetilmesi ve işletilmesi yoludur.”133

Küçük ölçekli çiftliklerin de evrensel olarak kabul görmüş bir tanımı yoktur. “Küçük” ifadesi, tarım arazisine yatırılan sermaye, arazide çalışan kişi sayısı veya kullanılan arazinin yüz ölçümüne gönderme yapılmak suretiyle kullanılmaktadır.134 En çok kullanılan ölçüt ise, kullanılan arazinin yüz ölçümüdür. FAO’nun benimsemiş olduğu

131 Garner E./ de la O Campos, A.: Identifying the “family farm”: An informal discussion on the concepts

and definitions, 2012. (Unpublished), Lowder, S. K./ Skoet, J./ Singh S.: What do we really know about the number and distribution of farms and family farms in the world, Backround paper for the State of Food and Agriculture, ESA Working Paper No. 14-02, April 2014, s. 5.’ten naklen. http://www.fao.org/3/i3729e/i3729e.pdf, s.e.t. 20.06.2019.

132 Rapsomanikis, s. 15.

133 FAO, International Year of Family Farming 2014 Master Plan (final version), 30 May 2013,

http://www.fao.org/fileadmin/user_upload/iyff/docs/Final_Master_Plan_IYFF_2014_30-05.pdf, s.e.t. 20.06.2019.

134 Smallholders, food security and the environment, IFAD, UNEP, 2013,

https://www.ifad.org/documents/38714170/39135645/smallholders_report.pdf/133e8903-0204- 4e7d-a780-bca847933f2e

tanıma göre, 2 hektardan az araziyle sahip olan çiftlik sahipleri küçük toprak sahibi çiftçi olarak tanımlanmaktadır.135

Dünya üzerinde 570 milyon çiftliğin var olduğu, bunun 500 milyon kadarının ise bir aile veya büyük ölçüde aile bireyleri tarafından sağlanan iş gücü ile yürütüldüğü tahmin edilmektedir.136 Bu rakam, dünya üzerindeki çiftliklerin %90’ının aileler tarafından işletildiğini göstermektedir. Küresel ölçekte gıda üretiminin %70’ini gerçekleştiren bu çiftçiler, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki gıda üretiminin bel kemiğini oluşturmakta, Sahra altı Afrika ve Latin Amerika gibi bölgelerde, toplam üretime katkıları %80’e ulaşmaktadır.137

Gıda üretiminde bu kadar etkin bir rol oynamalarına karşın, açlıktan en çok etkilenen diğer bir grup ise aşırı yoksulluk içinde yaşayan bu küçük ölçekli çiftçilerdir.138 Geçimlik tarım (subsistence farming) yapan bu çifçilerin genellikle dağ yamaçları, kıraç veya sel yatağı gibi coğrafi olarak çok elverişli olmayan topraklarda tarım yapıyor olmaları pazara erişimlerini güçleştirmektedir. Pazara erişimdeki bu kısıtlılık hali, çiftçilerin durumunu iki açıdan olumsuz yönde etkilemektedir. Bunlardan ilki, çiftçilerin ürettiklerini pazara ulaştıramakta güçlük çekmeleri, bir diğeri ise bu çiftçilerin iklimsel nedenlerle yaşanabilecek şoklara karşı daha kırılgan olmalarıdır.139 Bu durum çiftçiletin yaptıkları üretimin kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı dönemlerde, pazara erişimleri

135 Smallholders, food security and the environment. 136 Lowder ve diğerleri, s. 1.

137 Committee on World Food Security, Connecting Smallholders to Market,

http://www.fao.org/cfs/home/activities/smallholders/en/, s.e.t. 20.06.2019.

138 FAO, The State of Food and Agriculture Innovation in Family Farming, Rome, 2014, s. 80, 93,

http://www.fao.org/3/a-i4040e.pdf, s.e.t. 09.08.2018.

önündeki engeller nedeniyle durumlarını güçleştirmekte, gelirlerinin düşük olması nedeniyle markete erişebilseler dahi alım güçleri yetersiz kalmaktadır.140

Diğer taraftan, yapılan araştırmalara göre, küçük çiftliklerin, geniş ölçekli ve endüstriyel yöntemler kullanan çiftliklere göre hektar başına verim açısından daha olumlu sonuçlar elde ettikleri görülmektedir.141 Bu araştırmalar, çiftliğin küçülmesi ile verim oranı arasında ters bir orantı olduğunu teyit ettiği gibi, küçük ölçekli çiftliklerin kendi kapasiteleri dahilinde maksimum çıktıya yaklaştıklarını göstermektedir. Küçük toprak sahibi çiftçilerin verimdeki bu avantajlı durumları, gelir elde etme noktasında aynı olumlu sonuçları doğurmamaktadır. Bunun en temel nedenlerinden biri, bu çiftçilerin, ürettikleri malları, gıda pazarına ulaştırma noktasındaki yetersizlikleridir. Belli bir markete sürekli ürün tedarik edebilmek depolama, taşıma, ürününün sürekliliğini sağlama ve gıda güvenliği açısından gerekli kriterlere uygun sertifikalara sahip olma gibi yeterlilikleri gerektirirken, küçük ölçekli toprak sahibi çiftçilerin bu koşulları sağlaması oldukça güçtür. Ayrıca bu çiftçiler, ürünlerini her zaman en karlı fiyattan satamamaktadırlar. Örneğin; okulların açılma dönemi gibi acil paraya ihtiyaçları olan bazı dönemlerde bu çiftçilerin, daha ucuza gideceğini bilseler dahi mahsullerini satmayı tercih etmek durumunda kaldıkları bilinmektedir.142

140 Küçük toprak sahibi çiftçilerin karşılaştıkları güçlükler ve çözüm önerileri için bkz UNGA, Human

Rights Council, Report of the Special Rapporteur on the right to food, Olivier De Schutter, Agribusiness and the right to food, A/HRC/13/33, 22 December 2009, s. 11-19, par. 28-50. (Bundan sonra De Schutter Report- Agribusiness and the right to food).

141 Sahip olunan arazinin küçük olmasına rağmen verimin yüksek olmasının en temel nedeninin, bu

çiftliklerin aileler tarafından işletiliyor olması ve buna bağlı olarak çalışanların yaptıkları işe daha motive oldukları ifade edilmektedir. Verimi arttıran diğer bir nedenin ise arazi küçüldükçe arazinin ve çalışanların denetiminin kolaylaşması olduğu söylenebilir. FAO, The State of Food and Agriculture, Innovation in Family Farming, s. xi.

Geçimini sağlamak üzere tarımla uğraşan bu çiftçilerin en az yedi- sekiz kişiden oluşan kalabalık bir aile yapısına sahip oldukları görülmektedir. Bu aile bireylerinden bir kısmı tarlada çalışırken, bir kısmının ise aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla tarım-dışı sektörlerde çalışmaktadır. Tarım-dışı sektörde çalışarak, gelir elde edilmesi ailenin gıda güvencesine katkı sağladığı gibi, kuraklık gibi iklimden kaynaklanan şokların yanı sıra, piyasa risklerine karşı risk yönetimi açısından da önem taşımaktadır.143 Ancak eğitim düzeyi düşük olan bu bireyler, vasıfsız ve düşük ücretli işlerle uğraşmak durumunda kalmakta olup tarım-dışı sektörde çalışma, ailenin yoksulluk kısır döngüsünden çıkması için yeterli olamamaktadır.144 Küçük toprak sahibi çiftçilerin, ulusal yoksulluk sınırının altında kaldıklarını göstermekte olan araştırmalar,145 bu kişilerin neden açlıktan özellikle etkilenen gruplar arasında yer aldığını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu ailelerin kırsal bölgelerde yaşıyor olmalarının gıda hakkından yararlanma bakımından daha dezavantajlı durumda olmalarına neden olan diğer bir faktör ise, bu bölgelerde güvenli içme suyuna ve sanitasyona erişimin kısıtlı olmasıdır. Buna bağlı olarak, bireylerin yeterli beslenme durumları üzerinde olumsuz etkisi olan ishal vakıalarının, bu bölgelerde yaşayan beş yaş altındaki çocuklarda daha yaygın olduğu görülmektedir.146

Ayrıca, sulama seçeneklerinin azlığı, tarım ürünü sigortasından yararlanamama, arazi kullanım hakkının kullanımında karşılaştıkları sorunlar, yeni üretim teknolojileri ve bilgiye ulaşımda yaşanan güçlükler bu çifçilerin durumunu kötüleştiren diğer faktörlerdir.

143 Rapsomanikis, s. 23.

144 Rapsomanikis, s. 23. 145 Rapsomanikis, s. 21. 146 Rapsomanikis, s. 7.

Tüm bu hususlarla birlikte, iklim değişikliği de küçük toprak sahibi çiftçilerin durumunu kötüleştiren bir etken olup değişen iklim şartlarına nasıl uyum sağlayacakları konusunda gereken bilgi ve teknolojiye erişememeleri, iklim değişikliği karşısında göstermeleri gereken direnci ve uyumu güçleştirmekte ve hâlihazırda karşı karşıya kaldıkları açlık sorununu kendileri açısından şiddetlendirmektedir.